26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2009 CUMA 16 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr Ö düllere layõk görül- düğü Adana’yla İs- tanbul festivallerinin ardõndan ve En İyi İlk Film Altõn Portakalõ’nõ kazandõğõ Antalya’dan 2 gün sonra Abu Dabi’den de ödül getiren ‘İki Dil Bir Bavul’, kuşku- suz Kürt açõlõmõyla yatõp kalktõğõmõz son günlere cuk oturan, iz bõrakan, belgeselimsi bir kurmaca, baştan be- lirtmek gerekirse. Yeni mezun ilkokul öğretmeni, Denizlili, apartman çocuğu Emre, atandõğõ mahrumiyet bölgesine varõ- yor tek bavuluyla. ‘Ora’da sefalet diz- boyu. Emre’nin hiç bilmediği, ya- bancõsõ olduğu topraklara (Siverek’in çorak bir Kürt köyüne) gelişiyle baş- layan film, küçük öğrencilerini sora sora evlerinden toplayan toy öğret- menin göğüslemek zorunda kaldõğõ şoklarla sürüyor. En büyük şoksa, kü- çük kaya ve taşlarõn toprağõn yerini al- dõğõ, volkanik ve kurak bir coğraf- yadaki köylü çocuklarõnõn Türkçe bilmediği gerçeği! Tüm müfredatõ bir yana koyup konu- şamadõklarõ bir dilde eğitimin dayatõldõğõ öğrencilere sadece Türk- çe öğretmeye çabalayan Emre’nin sabrõnõ çatlatan zorlu bir ders yõlõnõ ba- hardan kõşa kadar, olana bitene mü- dahale etmeksizin, nesnel ve gözlemci bir belgesellikle anlatan ‘İki Dil Bir Bavul’, siyasetçilerimize “Kürt so- runu okulda başlar” mesajõnõ veri- yor özetle. TC’nin kuruluşundan be- ri inkâr ve baskõ politikalarõyla gör- mezden gelinmiş ama artõk tartõşõl- maya açõlmõş bu sorun bağlamõnda, iki tarafõn kurbanõ olan, deneyimsiz, acemi öğretmenle, diyalog kurama- dõğõ, çoğu kez okul yerine tarlaya gön- derilen, saf, masum çocuklarõ karşõ karşõya getiren bu belgeselde, ço- cuklar kendilerini oynarken gerçek- te de köy öğretmeni olan Emre Ay- dın da rol yapmaktansa kendi halle- rini yaşõyor kamera önünde. Poşulu, pişkin velilerle de görüşen, umutsuzca da olsa sabõrla çocuklara bir şeyler vermeye çalõşan, çok da- ralõnca Denizli’deki annesini cebin- den arayan Emre Aydõn seyircinin aklõnõ, gönlünü anõnda çeliyor çok deneyimli bir oyuncu karizmasõyla. Belgeselci Orhan Eskiköy-Öz- gür Doğan ikilisinin yönettiği, çeşitli anõlara, gözlemlere, yaşanmõşlõklara dayanan, 5 yõllõk bir tasarõnõn ürünü film, trajikomik durumlarla, iletişim sorunu ekseninde, didaktizme düş- meden akõp gidiyor. Sinematografi- siyle sõradan ama baştan sona dile ge- tirdikleriyle önem ve anlam kazanan bu naif, sõcak ve düşündürücü bel- geselden feyz almalõ tüm politikacõ tayfasõ. Böylesi insancõl konularõn özenle, emekle perdeye taşõnmasõnõn kuşkusuz bir gelişme sayõlacağõ gü- nümüzde ‘İki Dil Bir Bavul’ gibi ta- bularõ kõran, farklõ filmlerin seyirciyle buluşmasõna ancak alkõş tutulur. Handan İpekçi’nin benzeri ko- nudaki 2001 yapõmõ ‘Büyük Adam Küçük Aşk’õndaki çõtayõ daha da yükseğe çõkaran bu film kaçmaz! Haftanõn filmi, Kürt sorununu belgesel tadõnda işleyen ‘İki Dil Bir Bavul’ gösterimde MEHLİKA AKGÜN T iyatro ve sinema oyuncusu Müj- dat Gezen’in Ergenekon Dava- sõ’ndan esinlenerek kaleme aldõğõ “Adalet Pantolonun Kemeridir: Herge- lekon Davası” adlõ oyun geçen hafta se- yirciyle buluştu. Türkiye’nin hukuk siste- mini eleştiren Gezen, yeni oyununda, iş- lemediği bir cinayet nedeniyle yõlllarca ha- pis yatan emekli bir memuru anlatõyor. Oyunu “Adalet pantolonun kemeridir, çok sıkarsan boğarsın, gevşek bırakır- san düşer” diyerek özetleyen Gezen ile önümüzdeki günlerde seyirci ile buluşacak olan “Komedi Dünyası” adlõ yeni oyunun provasõnda konuştuk. Genellikle “politik” oyunlar sahneleyen Gezen, yeni oyununda da hukuk sistemi- ni irdeliyor. Türkiye’de adli hatalarõn çok- ça yapõldõğõnõ, bunun en tipik örnekle- rinden birinin de Ergenekon Davasõ ol- duğunu söylüyor Gezen: “Ergene- kon’un ne olduğunu henüz kimse bil- miyor. Aynen ‘Kürt Açõlõmõ’nın da ne olduğunu kimsenin bilmediği gibi... İçerde bir insan öldü ancak öl- düğünde de neyle suçlandığını bil- miyordu. Bizim oyunda da emekli bir adamı işlemediği bir cinayetten tutuk- luyorlar ve içeri atıyorlar. Adam suç- suzluğunu ispat edene kadar yıllar ge- çiyor ve içerde ölüyor. Sonra ben giri- yorum devreye. Yani oyunun yazarı olarak devreye giriyorum ve ‘Siz bu fi- nali beğenmediniz, o zaman değiştirelim’ diyorum. Olması gereken oluyor sonra.” Perde “Adalet pantolonun kemeridir, çok sıkarsan boğarsın, gevşek bırakır- san düşer” şarkõsõyla açõlõyor. Bunu şöy- le açõklõyor Gezen: “Hukuk, hak, adalet denen mesele bir bıçak sırtı, eldeki terazi gibidir. Eldeki teraziyi tutan kişinin gözleri bağlıdır ve elinde adaletin kılıcı vardır. Neden gözleri bağlıdır? Yani bir kefeye ağır basıp, bir kefeyi hafif bı- rakmasın, terazide hile yapmasın diye.” Üç kez cezaevine girip çõktõğõnõ anlatõ- yor Gezen. Oyundaki ‘hakkı yenen’ in- sanda da kendi çektiklerinden parçalar olduğunu söylüyor. Tiyatro oyuncusu Se- den Kızıltunç’un aynõ adla sahnelediği “Hergelekon” adlõ oyunu ile ilgili gaze- telere yansõyan “isim hakkı” tartõşmalarõna ise şöyle açõklõk getiriyor: “Bu oyunu geçen sene provaya koyduk biz. Ancak geçen yıl sahneye koymadık. Benim kafamda hep böyle bir oyun yazmak vardı. Hatta oyunla ilişkim, ilk tasarım daha da eskilere dayanıyor. Hapisten çıktıktan sonra yazacaktım. Ancak çıkar çıkmaz böyle şeylerden nemalanmak istemediğim için yazma- mıştım. ‘Komikler Ağlamaz’ kitabını da cezaevinden çıktıktan 5 yıl sonra yazdım. ‘Bundan yararlandõ, bundan nemalandõ’ de- dirtmek istemiyorum. Yani, oyunun is- mini kimseden almadık.” Yönetmenliğini Apo Kaya’nõn üstlen- diği, 2 perdelik oyunda Kemal Kuruçay, Ferdi Merter, İlhan Daner, Erdoğan Tuncel, Ayşegül Arslan, Baran Güler, Can Bana, Derya Karadaş, Diren Pola- toğulları, Ebru Tekgündüz, İsmail Oral, Korhan Herduran, Olgun Toker, Ömer Gecü, Pınar Gordie, Tamer Karahancı ve Müjdat Gezen rol alõyor. KANAL-İ-ZASYON Tam televizyon manyağõ sayõlacak, gariban bir cam silicisi, olağanüstü reyting sezgisiyle gü- nün birinde üst düzey TV yöneticisi olursa gö- rün seyreyleyin neler olur. Kanal-İ-zasyon, TV yöneticisi olarak hazõrlattõğõ cümbüşlü ve ger- zek şov programlarõyla medyada zirveye çõkan İmdat’õn (Okan Bayülgen) yükselişi ve düşüşü hakkõnda, gişeye yönelik kotarõlmõş, şenlikli bir komedi olmak iddiasõnda. MELEKLER VE KUMARBAZLAR 17 Ağustos depreminin hayatlarõnõ altüst etti- ği Adapazarlõ bir yakõn arkadaş grubunun (Cem Davran, Hakar Gerçek, Bülent Şakrak, İrem Altuğ) yaşadõklarõ travmay- la mücadelesine ilişkin, iç burkucu, sert bir taşra dramõ. Yakõn arkadaşlarõn deprem son- rasõndaki yõllarõna yoğunlaşan filmde gerçek kişi ve olaylardan esinlenilmiş. 10 Yönetmen ve Türk Sinemasõ adlõ bir kitabõ da bulunan Ertekin Akpınar’õn yazõp yönettiği bu ilk filmi, iyi başlamasõna karşõn pek umulanõ ve- remiyor doğrusu. KANA SUSADIM (Jennifer’s Body) Ergenlik döneminin sorunlarõna gömülmüş Amerikalõ liseli gençler üstüne komedi öğe- leri de içeren, kanlõ ve eğlenceli (!) bir kor- ku filmi daha. Girlfight’la 2000’de adõnõ du- yurmuş Karyn Kusama’nõn yönettiği, yam- yamlõk, vampirlik, şeytan ayini vb. temalarõ harmanlayan Kana Susadım’da Hollywo- od’un yeni çõtõr seks bombasõ Megan Fox, ponpon kõzlarõn başõ ve okulun en popüler kõ- zõyken erkek yiyen bir zombiye dönüşen, deh- şetengiz Jennifer rolünde. Meraklõsõ için. ŞÖHRET (Fame) Alan Parker imzalõ filmi ve popüler TV di- zisiyle 1980’li yõllarõ derinlemesine etkileyen Fa- me’in, tanõnmamõş, genç oyuncularla çekilmiş bir bu re-make’i(yeniden çevrimi), klip yönet- menliğinden yetişen, Madonna’nõn koreografõ Kevin Tancharoen’õn da ilk uzun metrajõ. Haftanõn yeni filmleri... Haldun Taner Öykü Ödülü Özyaşar’a Kültür Servisi - 2008 Milliyet Haldun Taner Öykü Ödülü’nün bu yõlki sahibi ‘Ayna Çarpmasõ’ (Doğan Kitap, 2008) adlõ öykü kitabõyla Murat Özyaşar oldu. Doğan Hõzlan’õn başkanlõğõnda Hasan Özkõlõç, Semih Gümüş, Prof. Dr. Şara Sayõn ve Demet Taner’den oluşan seçici kurulun “anlatõmõndaki duruluk, özgün bir dil yaratma becerisi, atmosfer yoğunluğu” nedeniyle ödüle değer gördüğü kitap, 2009 Yunus Nadi Ödülleri’nde de birinciliği ‘Komi ve Kemikler’ adlõ kitabõyla Gönül Çolak (‘Komi ve Kemikler’, Kõrmõzõ, 2008) ile paylaşmõştõ. Ödül töreni, 26 Ekim’de Pera Müzesi’nde yapõlacak. İsmail Necmi Kanada’dan ödül aldı Kültür Servisi - İsmail Necmi, “Should I Really Do It? / Bunu Gerçekten Yapmalõ mõyõm?” adlõ ilk sinema filmi ile Montreal Yeni Sinema Festivali uluslararasõ yarõşmada, en yaratõcõ ve yenilikçi filme verilen ‘Daniel Langlois’ ödülünü kazandõ. Seçici kurul gerekçesini şöyle açõklõyor: “Belgesel ve drama türlerine getirilen yeni bakõş açõsõ ve özellikle görsel ve estetik unsurlarõn da etkisiyle, filmde dramatik içeriğin daha önce örneğine rastlanmayan, avandgard ve çok yaratõcõ bir şekil bir arada kullanõlmõş.” Dink’in köşe yazıları kitaplaştı Kültür Servisi - Uluslararasõ Hrant Dink Vakfõ, Hrant Dink’in köşe yazõlarõnõ derleyip ‘Bu Köşedeki Adam’ adõyla kitaplaştõrdõ. Kitapta, Dink’in yayõn yönetmeni olduğu gazetesi Agos, Yeni Binyõl ve Birgün gazetelerindeki yazõlarõ yer alõyor. Yõllarca Dink’le birlikte çalõşmõş olan gazeteci Karin Karakaşlõ’nõn yayõma hazõrladõğõ ‘Bu Köşedeki Adam’da, Dink’in Türkiye’ye ve güncel sorunlara ilişkin gözlem, deneyim ve görüşlerinin izini sürmek mümkün. ‘Disiplinlerötesi’ Bilsar’da Kültür Servisi - Garanti Galeri ve Platform Garanti’nin ortaklaşa düzenlediği ‘Disiplinlerötesi’ konferans dizisi, tasarõm ofisi Project Projects’in yöneticileri Prem Krishnamurthy ve Adam Michaels ile devam ediyor. Krishnamurthy ve Michaels, 31 Ekim 14.00’te Bilsar binasõnda bir söyleşi gerçekleştirecek. Konuşmacõlar toplantõda, tasarõm, araştõrma, küratörlük ve yayõn alanõna çokdisiplinli yaklaşõmlarõnõ, kendi işleri üzerinden anlatacak. (0 212 245 90 00) FIAC sanat fuarı açıldı Kültür Servisi- Dünyanõn saygõn sanat buluşmalarõndan 36. FIAC Uluslararasõ Çağdaş Sanat Fuarõ, Paris’te Grand Palais ve Louvre’daki Yaldõzlõ Avlu’da ayrõlan bölümde dün başladõ. Dünyadan 196 sanat galerisini buluşturan fuar, dünya güncel sanatõndan önemli bir kesit sunuyor. Almanya, İngiltere, Avusturya, Belçika, Brezilya, İspanya, Finlandiya’yla birlikte 21 ülkeden galerilerin katõldõğõ fuar, 25 Ekim’de sona erecek. Katõlan galerilerin dörtte biri Fransa’dan, bu yõl ilk kez katõlan ülkelerse Finlandiya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan. www.fiac.com Dostlar Korosu korist arıyor İstanbul Haber Servisi - Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfõ, “Ruhi Su Dostlar Korosu”nu, genç koristlerle yeniden oluşturacak. Soprano, alto, tenor ve bas genç sesler arayan koro için seçmeler Taksim Sõraselviler’deki Nâzõm Hikmet Kültür ve Sanat Vakfõ’nda bugün başlõyor. Ruhi Su Dostlar Korosu Şefi Berktay Akyõldõz, önümüzdeki günlerde yurtiçinde ve yurtdõşõnda çeşitli projeleri olduğunu belirterek “Gençleri, Ruhi Su’nun türkülerimize getirdiği çoksesliliği bizimle paylaşmaya çağõrõyoruz” diye konuştu. Seçmeler 23 Ekim ve 30 Ekim cuma günleri saat 16.00-20.00 arasõnda 24 ve 31 Ekim Cumartesi günlerinde 12.00 ve 16.00 saatleri arasõnda gerçekleştirilecek. (0 532 584 63 47) Dr. No yaşama veda etti Kültür Servisi - James Bond filmlerinin en ünlü ‘kötü adam’larõndan Dr. No’yu canlandõran Joseph Wiseman 91 yaşõnda yaşama veda etti. 1962’de çekilen ilk James Bond filmi ‘Dr. No’da dünyadan intikam almak isteyen bilim adamõnõ canlandõran Wiseman, hem tiyatro sahnesinde, hem de sinema filmlerinde önemli roller aldõ. Oyunculuğa 1938 yõlõnda Broadway’de, Robert E. Sherwood’un “Abe Lincoln in Illinois” oyunundaki küçük bir rolle başladõ. Wiseman, son olarak 2001’de Broadway’de Abby Mann’in ‘Judgment at Nuremberg/ Nürnberg Mahkemesi’nde rol almõştõ. Müjdat Gezen’in “Hergelekon Davasõ” adlõ yeni oyunu Türkiye’nin hukuk sistemini irdeliyor Adalet,pantolonunkemeridir... Müjdat Gezen, yeni sahnelenmeye başlayan oyununu ‘Adalet pantolonun kemeridir, çok sõkarsan boğarsõn, gevşek bõrakõrsan düşer’ diye özetliyor. Apo Kaya’nın yönettiği oyunda Müjdat Gezen de rol alıyor. TOPLULUK 6 EYLÜL 2010’DA GELİYOR ESKİŞEHİR ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ‘U2İstanbul’darekorkõracak’ Kültür Servisi - Efsanevi rock top- luluğu U2’nin “360°” adlõ dünya turnesi kapsamõnda 6 Eylül 2010’da Atatürk Olimpiyat Stadõ’nda verece- ği konserin basõn toplantõsõ dün yapõldõ. Top- lantõya konuşmacõ olarak, U2’nin turnesini dünya ça- põnda organize eden büyük et- kinlik operatörlerinden Live Nation Orta ve Doğu Avru- pa’dan Sorumlu Başkan Yar- dõmcõsõ Tim Dowdall’õn ya- nõ sõra Pozitif Yönetim Kurulu Başkanõ Cem Yegül, İKSV Genel Müdürü Görgün Ta- ner ve İstanbul 2010 AKB Ajansõ Yürütme Kurulu Baş- kanõ Şekib Avdagiç katõldõ. Yegül, topluluğun Türki- ye’deki insan haklarõnõ yeterli düzeyde görmediği için yõl- lardõr Türkiye’ye gelmediği iddia- sõnõn tamamen “spekülasyon” olduğunu söyle- di ve ekledi: “8 yıldır U2’yi ge- tirmek için uğ- raşıyoruz. Böy- lesine büyük bir gösterinin maliyeti ‘astronomik’ oldu- ğu için finansal anlamda koşullar uymadı. Bu, Tür- kiye’de verilmiş en büyük stadyum konseri olacak.” Avdagiç ise stadõn seyirci kapasitesinden dolayõ U2’nin istanbul’da yeni bir rekora imza atacağõnõ söyleyince Dowdall’õn cevabõ şöyle oldu: “Hiç şüphem yok.” İstanbul konserinin sahne tasarõmõna göre belirlenen 7 farklõ kate- gorideki biletler 2 Kasõm’da satõşa sunuluyor. Fiyatlar ise 50 TL ile 375 TL arasõnda. ESKİŞEHİR (AA) - Eskişehir Anadolu Üniversi- tesi’nde yapõlan İMECE 2009 Ulus- lararasõ Katõlõmlõ Sanat ve Tasarõm Sempozyumu çer- çevesinde üniver- siteye bağlõ Çağdaş Sanatlar Müze- si’nde açõlan “Top- luca Abidin Dino” sergisinin açõlõşõna, Abidin Dino’nun Paris’te yaşayan eşi Güzin Dino ile yakõn dos- tu, dünyaca ünlü yazarõmõz Yaşar Kemal katõldõ. Yaşar Kemal sergi açõlõşõ öncesi anõlarõnõ, düşünce ve duygu- larõnõ paylaştõ. Sürgüne gön- derilen Abidin Dino ile Ada- na’da 15 yaşõn- dayken tanõştõğõ- nõ, bildiği her şeyi kendisinden öğ- rendiğini anlatan Kemal, “Onun resimlerini gör- mek için Pa- ris’teki sergiden sonra Eskişehir’e de geldim” dedi ve Abidin Di- no’nun alçakgö- nüllü biri olduğuna vurgu ya- parak, yapõtlarõnõn gün õşõğõ- na çõkmasõnda eşi Güzin Di- no’nun büyük payõ olduğunu belirtti. Ferit Edgü ve Güzin Dino’nun koleksiyonundan, Edgü tarafõndan derlenen 139 yapõttan oluşan sergi, müze- de 21 Kasõm’a dek sürecek. Yaşar Kemal, Abidin Dino sergisindeydi  AKBANK CAZ FESTİVALİ Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda 20.00’de “Joe Lovano”, Babylon’da 22.00’de “Jose James”, Akbank Sanat’ta 19.00’da “Geraldine Laurent”, Beykent Üniversitesi’nde 19.30’da İlhan Erşahin.  FİLMEKİMİ Emek Sinemasõ’nda 11.00’de “Şark Oyunlarõ / Eastern Plays”, 13.30’da “Cennette Beş Dakika / Five Minutes Of Heaven”, 16.00’da “Cennetin Kapõsõnda / Valhalla Rising”, 19.00’da “9”, 21.30’da “Beyaz Bant / Das Weisse Band”.  KADIKÖY SÜREYYA OPERASI “Şen Dul” opereti 20.00’de. B U G Ü N İki Dil Bir Bavul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear