24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ŞULE KÖKTÜRK İster sokakta olsunlar, ister zorunlu seçim olarak evde kalsõnlar, Türkiye’deki yaklaşõk 8.5 milyon engelli fiilen yok sayõlõyor. Baş- ta şehir düzenlemeleri olmak üzere hayatõn birçok alanõ engelliye engel oluşturacak şe- kilde yapõlandõrõlõyor. 2005 ylõnda çõkarõlan Özürlüler Kanu- nu’nda, şehirlerdeki mimarinin ve toplu ta- şõma araçlarõnõn engellilerin kullanõmõna uy- gun hale getirilmesi için yetkililere 2012’ye kadar süre tanõndõ. Bu sürenin dolmasõna 3 yõl kaldõ ancak engelliler erişilebilirlik adõna cid- di bir çalõşma görmediklerini ifade ediyorlar. Engelliler “AKP yasa yönetmelik yaptık de- yip geçiyor ama bu yasayla olmuyor, so- runların çözümü için bizim görüşümüz alınmalı” diyorlar.15 Ekim Dünya Beyaz Baston Günü nedeniyle görme engelliler, en- gellilere yaşamda da çõkarõlan engellere dik- kat çekmek için eylem planõ başlattõ. Her ay İstanbul’un bir ilçesinde yürüyüş düzenle- yecek olan engelliler, diğer engelli yurttaşlara “Sokağa çıkın, sorunları çözelim” çağrõsõ ya- põyorlar. Görme Özürlüler Derneği (GÖZ- DER) Başkanõ Bülent Kelleci, eğitim sağlõk, istihdam gibi pek çok alanda çok fazla sorun yaşadõklarõnõ belirterek, yolda yürüyebil- mek için olmazsa olmazlarõ olan beyaz bas- tonlarõnõn dahi Sosyal Güvenlik Kurumu tarafõndan karşõlanmadõğõnõ söyledi. Sorunun çözülmesi için yetkililerin kendilerine kulak vermesini isteyen Kelleci, “Biz yasayı, yö- netmeliği yaptık deyip kestirip atıyorlar. Yasa yönetmelikle olmuyor bu iş. Sorunu yaşayan yok sayılıyor” dedi. Görme engel- li AKP İstanbul Milletvekili Lokman Ay- va’nõn Meclis’teki temsilinin yeterli olma- dõğõna işaret eden Kelleci, “Bütün millet- vekilleri bu sorunlara eğilmeli. Tabii ki Lokman Ayva da iktidar partisi milletve- kili olduğu için ona göre davranacak, var olan eksiği göstermemek için çabalayacak” diye konuştu. AKP’nin özürlülerin sorunla- rõna çözüm bulmaktan çok uzak ol- duğunu anlatan Bülent Kelleci, “Özürlülüğü yalnızca yoksul- lukla özdeşleştiriyorlar. Er- zak dağıtılması ile özürlü ça- lışması olmuyor. Ben en ge- lişmiş ilçelerden biri olan Beşiktaş’tan Ortaköy’e bi- le yürümekte zorlanıyo- rum. Ben kaldırım isti- yorum, istihdam istiyo- rum, eğitim, sağlık is- tiyorum, yolda özgür- ce yürümek istiyo- rum” dedi. CMYB C M Y B 17 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bilkent Üniversitesi’ne bağlõ ilk ve or- taöğretim düzeyinde eğitim veren Bil- kent University Preparatory School’da (BUPS) ortaya çõkan domuz gribi ne- deniyle okulda öğrenim gören yaklaşõk 500 öğrenci ve ailelere yapõlan sağlõk kontrolleri 4 gündür tamamlanamadõ. Sağlõk Bakanlõğõ’nõn hazõrladõğõ bir program kapsamõnda yürüttüğü tetkik- lerin hâlâ tamamlanamamasõ “yeterli personel ve gerekli ekipman yok” eleş- tirilerine neden oldu. Tetkiklerin pa- zartesi günü eğitime bir hafta ara veri- len okulun açõlmasõndan sonra da devam edeceği belirtildi. Bilkent Üniversitesi bünyesinde eği- tim veren BUPS’deki bir öğrencide vi- rüs tespit edildiğinin 13 Ekim’de açõk- lanmasõnõn üzerinden 4 gün geçmesine karşõn Sağlõk Bakanlõğõ’nõn tedbirler kapsamõnda okulda öğrenim gören yak- laşõk 500 öğrenci ve ailelerine yö- nelik yaptõğõ sağlõk taramasõ çalõş- malarõ henüz bitirilemedi. Ankara Valisi Kemal Önal’õn okulda öğre- nim gören bütün öğrenciler ve aile- lerinin evlerinde sağlõk kontrolü ya- põlacağõnõ belirtmesine karşõn, pek çok aileye kontrol yapacak yetkili- ler 4 gündür ulaşmadõ. Bazõ aileler ise kendi imkânlarõyla çocuklarõnõ ve kendilerini kontrol ettirmenin yol- larõnõ aramaya başlarken, bazõ aile- ler ise yeterli personel ve gerekli ekipman olmadõğõ gerekçesiyle Sağ- lõk Bakanlõğõ’na tepki gösteriyor. Öte yandan okulda kontrollerin pa- zartesi günü açõldõktan sonra da süreceği belirtiliyor. Japon otomotiv devi Nissan, fabri- ka girişine çalışanlarının vücut sı- caklığını ölçen aletler yerleştirdi. Domuz gribine önlem olarak ateşi olan çalışanlar evde kalmak zo- runda. “Thermo pix Ai” denen ay- gıtlarda, yine Nissan tarafından motordaki ve arka penceredeki buzlanma önleyici mekanizmadaki ısıyı ölçmek üzere geliştirilen bir kı- zılötesi sensör teknolojisi kullanılı- yor. (Fotoğraf: AP) Fabrika girişine ateş ölçen alet ‘Yeşil alan’ depresyonu önlüyor ANKARA (AA) - “Yeşil alan” yakõnõnda oturmanõn sağ- lõğa faydalarõ konusunda yeni bulgular elde edildi. Hollan- da’nõn başkenti Amsterdam’da- ki VU Üniversitesi Tõp Merke- zi araştõrmacõlarõ, ülke genelin- de 195 aile hekiminin takip et- tiği 350 bin kişinin sağlõk ka- yõtlarõnõ inceledi. Araştõrmaya dahil edilen ki- şilerin bulunduklarõ bölgede en az bir yõldõr oturmalarõ şartõ arandõ. Araştõrma sonuçlarõna göre yeşil alanlara yakõn otur- manõn 24 ana fiziksel rahatsõz- lõktan 15’inin önemli ölçüde azalmasõnõ sağladõğõ, bu or- tamlarõn özellikle anksiyete bo- zukluklarõ ve depresyona iyi geldiği saptandõ. ‘Dumanaltõ’ belgeler sumen altõ MONTREAL (AA) - Kana- da’da bir sigara şirketinin, siga- ranõn zararlarõnõ gösteren bel- geleri imha ettiği bildirildi. Ka- nada Tabipler Birliği dergisine açõklama yapan üç araştõrmacõ, Imperial Tobacco şirketinin, 1967 ile 1984 yõllarõ arasõnda ya- põlan sigara araştõrmalarõnõ 1992’de imha ettiğini gösteren belgeler bulduklarõnõ belirtti. Şirket, iddiaya henüz cevap ver- medi. Araştõrmacõlardan Prof. David Hammond, üreticilerin “duman altõ” olmanõn toksik zararlarõnõ ve yarattõğõ kanser riskini uzun zamandõr bildiğini belirtti. S ağlõk Bakanlõğõ yetkililerinin verdiği bilgiye göre, yaklaşõk 500 öğrenci ile ailelerine ya- põlacak tetkikler belirlenen bir programa göre yürütülüyor. Yapõlacak sağlõk taramalarõnda öncelik, yüksek ateş, halsizlik ve bunun gibi belir- tiler taşõyanlara veriliyor. Kontrollerde şüpheli olan- lardan alõnan numunelerin pozitif çõkmasõ duru- munda, bu kişiyle yakõn temasõ olan kişiler de in- celeme altõna alõnõyor. Domuz gribi virüsüne rastlanan kişilerde de hastalõğõn hafif bir seyirde sürmesi nedeniyle yet- kililer öncelikle virüsün yayõlmasõnõ önlemeye ça- lõşõyor. 500 öğrenci ve aileleriyle birlikte sağlõk ta- ramasõndan geçirilecek kişi sayõsõnõn 1500 ile 2 bin arasõnda olduğu belirtilirken, söz konusu kişilerin panik yapmamasõ ve sağlõk durumlarõnda herhan- gi bir değişiklik olmasõ halinde, bunu telefonla bil- dirmeleri isteniyor. Yetkililer, tüm vakalarõn kont- rol altõnda olduklarõnõ ve tedavilerin evlerinde sürdürüldüğünü belirterek, domuz gribi virüsü çõ- kan kişilerin temasõ olan kişilere de hõzla ulaşõldõ- ğõnõ belirttiler. Öncelik şüpheli vakalara veriliyor Sağlõk Bakanlõğõ’nõn hazõrladõğõ bir program kapsamõnda yürüttüğü tetkiklerin hâlâ tamamlanamamasõ “yeterli personel ve gerekli ekipman yok” eleştirilerine neden oldu. Tıp uzmanları buluştu İstanbul Haber Servisi - Avrupa Tõp Uzmanlarõ Birliği/European Union Of Medical Specialist’in (ATUB/UEMS) güz dönemi genel kurul toplantõsõ dün Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) ev sahipliğinde Yeşilköy’deki Polat Renaissance Otel’de başladõ. ATUB yürütme kurulu ve temsilcileri, tüm Avrupa ülkeleri tabipler birlikleri üyeleri ile çok sayõda hekimin katõldõğõ genel kurul toplantõsõnda, ülkemizdeki uzmanlõk alanõ ile ilgili çalõşmalar, gelişmeler ve sorunlar dile getirildi. Tõpta uzmanlõk eğitimi ve tõpta uzmanlõk eğitimi uygulamalarõ ile ilgili çok sayõda konunun masaya yatõrõldõğõ genel kurul, bugün sona eriyor. Horlayarak uçaktan fazla ses çıkarıyor ANKARA (AA) - İngiltere’de yaşayan 60 yaşõndaki Jenny Chapman, horladõğõnda bir uçaktan daha fazla gürültü çõkarõyor. 4 torun sahibi Chapman, her gece 111.6 desibel şiddetinde horluyor. Chapman’in çõkardõğõ bu gürültü, bir uçağõn çõkardõğõ gürültüden 8 desibel daha yüksek. Chapman horlamaya başladõğõnda da 62 yaşõndaki 18 yõllõk kocasõ Colin, mümkün olan en uzak odaya kaçõyor. Chapman’in horultusunun şiddeti, geçen hafta sonu 2 günlüğüne tedavi için gittiği bir horlama kliniğinde ortaya çõktõ. Klinikteki uzmanlar Chapman’e, bu sorununu gidermesi için sağlõklõ beslenmesini ve spor yapmasõnõ tavsiye etti. Bu kadar gürültülü horladõğõnõ öğrendiğinde çok utandõğõnõ belirten Chapman de, uzmanlarõn tavsiyelerinin faydasõnõ gördüğünü ancak bu sorundan hiçbir zaman kurtulamayacağõnõ belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Eczacõlarõ Birliği’nden yapõlan açõkla- mada, “Bilimsel olarak bir- birinin eşdeğeri olmayan ilaçları eşdeğermiş gibi dü- zenleyerek, yeni ve son de- rece tehlikeli bir uygula- maya geçilmiştir” denildi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafõndan 12 Ekim’de yayõmlanan bir genelge ile eşdeğer ilaç uygulamasõnõn tanõmõnõn değiştirildiği anõm- satõlan açõklamada, şu ifade- lere yer verildi: “Aslında birbirinin eşde- ğeri olmayan, aynı kimyasal alt grupta bulunan farklı et- ken maddeleri içeren ürün- ler bundan sonra eşdeğer ilaç olarak kabul edilecektir. Bu durumda her şeyden ha- bersiz, doktorunun verdiği uygun tedavi için ilacını ec- zaneden alan bir vatanda- şımız, bilimsel çevrelerce onaylanmış eşdeğer ilacı al- mak için ya cebinden fark ödemek zorunda kalacak ya da alım gücü olmayan hastalarımız eşdeğer olma- yan ucuz ilacı kullanmak durumunda kalacaktır. Muayene ücreti uygulama- sından sonra tedaviye ger- çekten etki yapan ilaca fark ödenmesi ya da ulaşılama- ması, hastalarımızın sağlı- ğına vurulan yeni ve ölüm- cül bir darbedir.” Açõklamada, kademeli te- davi gerektiren tüm ilaçlarõn aynõ sepette toplanmasõ ve hastaya en ucuzunun veril- mesinin, hastanõn tedaviye yanõt vermesini güçleştirece- ği açõklandõ. Tansiyon ilaçla- rõnõ sadece kardiyoloji, nef- roloji ve endokrinoloji uz- manlarõnõn yazmasõnõn uz- man hekim kapõlarõnda uzun kuyruklarõn oluşmasõna neden olacağõ kaydedildi. Kararõn iptali için 20 Ekim’de Danõş- tay’a başvurulacağõ da belir- tildi. GENELGEYLE DEĞİŞTİRİLEN UYGULAMAYA TÜRK ECZACILAR BİRLİĞİ’NDEN TEPKİ Eşdeğer ilaç tehlikesi YENİ BULGULAR KANADA PARASETAMOL VERİLMESİ Aşõ olan çocuklar dikkat ANKARA (AA) - Yapõlan bir araştõrma, çocuklarda aşõ ya- põldõktan sonra ateşe karşõ önlem olarak etken maddesi paraseta- mol olan ilaçlar verilmesinin aşõnõn etkisini azaltabileceğini ortaya koydu. 450 çocukla yapõlan araştõr- mayla aşõdan sonraki ilk 24 sa- atte verilen parasetamollerin gerçekten ateşi düşürdüğü be- lirlendi, ancak Çek araştõrmacõ- larõ, ağrõ kesici ve ateş düşürü- cülerin aşõnõn etkisini önemli öl- çüde azalttõğõnõ saptadõ. Para- setamolün bazen aileler tara- fõndan önleyici ilaç olarak kul- lanõldõğõ, ancak aşõ olan çocuk- larõn dahil edildiği araştõrmaya göre, bu uygulamanõn yararõn- dan çok zararõnõn olabileceğinin ortaya konulduğu belirtildi. Hayatõn birçok alanõ engelliye engel oluşturacak şekilde yapõlandõrõlõyor Engelliler hiçe sayõlõyor SORUNLARINI ŞARKI İLE ANLATTILAR E ngelsiz Erişim Grubu’ndan Engin Yõlmaz da, Türkiye’deki şehir dü- zenlemesinin 18-50 yaş arasõ er- keklere göre düzenlendiğini belirterek, şe- hir planlamasõnda bu grup dõşõnda kalan herkesin dõşlandõğõnõ, kendilerinin ise 2- 3 kat sorun yaşadõğõnõ söyledi. Engelle- ri nedeniyle evinden dõşarõ çõkamayan ar- kadaşlarõnõ sokağa çõkmaya davet eden Yõlmaz, sorunlarla bu şekilde mücadele edilebileceğini ifade etti. Kendilerini “Kaldõrõm Aktivistleri” olarak adlandõ- ran görme engelliler, sorunlarõnõ şarkõ sözleri ile anlattõlar. Şarkõ sözlerinin ilk 2 dörtlüğü şöyle: “Sokaktan başlar me- deniyet. Nedir şu çektiğimiz eziyet? De- ğişmedikçe zihniyet, iflah olmaz bu mem- leket. Nicedir usandõk söylemekten, bõk- tõk artõk direklerden? Kanun, yasa ve tü- zükten. Kaldõrõm õslah olur mu?” BUPS’deki 500 öğrenci ve ailelerin tetkikleri 4 gün geçmesine karşõn hâlâ tamamlanamadõ Yeterli ekipman mõ yok? MİTİNGE ÇAĞRI İstanbul Haber Servisi - İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanõ Semih Güngör, Sağlõk Uygulama Tebli- ği’nde yapõlan değişiklik- le düzenlenen eşdeğer ilaç uygulamasõnõn gerek mev- zuat, gerekse bilimsel lite- ratürdeki eşdeğerlilik ta- nõmõna aykõrõ olduğunu söyledi. Güngör, “Genelge çok ciddi sağlık sorunlarına neden olacak” dedi. En te- mel insan hakkõ olan sağ- lõk hakkõna sahip çõkmak için yarõn Kadõköy’de mi- ting yapacaklarõnõ da dile getiren Güngör, mitinge katõlma çağrõsõ yaptõ. Aydın Belediyesi domuz gribine kar- şı okullarda ilaçlama çalışması yaptı. AŞI İÇİN FARKLI YORUMLAR ‘Tehlikeli’demek için çok erken SİBEL BAHÇETEPE Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalõklarõ Derneği Başkanõ Prof. Dr. Haluk Eraksoy, domuz gribi aşõsõnõn mevsimsel aşõdan çok fazla farkõnõn bu- lunmadõğõnõ belirterek “Her ilacın ya da aşının yan etkisi vardır. Önemli olan uygulama aşamasında yan etki- nin ne kadar kişiyi etkilediğidir. Bunu da şimdiden söylemek zordur” dedi. Prof. Dr. Haluk Eraksoy, tartõşmalara neden olan domuz gribi aşõsõ ile ilgili “sakıncalıdır ya da değildir” şeklinde bir açõklama yapmak için erken olduğu- nu vurgulayarak “Aşının yan etki riski her aşıda olduğu kadardır, yüksek de- ğildir, bu gerekçeler aşıdan uzak dur- mamızı gerektirmez. Aşının güvenilir olup olmadığını söylemek için kanıta dayalı konuşmamız gerekir. Bunun için de aşının en az bir mevsim uygu- lanmış olması, bir iki milyon kişiye yapılıp yan etki gösteren insan sayısı ile arasında orantı kurularak yorum- lanması gerekir” dedi. Ulusal Grip Referans Laboratuvarõ Di- rektörü Prof. Dr. Selim Badur ise aşõ firmalarõnõn domuz gribi aşõsõnõ kõsõtlõ sayõda üretmesi nedeniyle eczanelerde satõlmadõğõnõ söyledi. Bu arada 500 bin dozluk ilk parti do- muz gribi aşõsõnõn pazartesi günü Anka- ra’da olmasõnõn beklendiği açõklandõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear