26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 12 EKİM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Attilâ İlhan, Kirk Douglas ve Kevin Costner İsmet İnönü, 1963 kanlı Noeli’nde Kıbrıs’ta Türk- lere karşı girişilen saldırıların ertesinde ünlü açıkla- masını yapmıştı: “Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de onun içinde yerini alır...” 1964’te o dönemin Türkiye’de de çok popüler olan Hollywood yıldızı Kirk Douglas Türkiye’ye gönde- rildi. Amaç ülkede, Kıbrıs konusunda doğan tepki- leri ve İnönü’nün ifadesini yumuşatmaktı. Türk-Amerikan Üniversiteliler Derneği’nin İstan- bul’da Kirk Douglas onuruna verdiği kokteylde, fa- külteyi yeni bitirmiş, genç bir üniversite asistanı ola- rak ben de vardım. Ali Fuat Cebesoy’un kızı Ayşe Cebesoy, gazeteci İlhan Çevik, hocam Prof. Vakur Versan, ünlü aktör Kirk Douglas ve bendeniz bir res- min karesinde birlikte yer aldık. Olayın hikâyesini, “Gümrük Birliği’nden AB’ye Hayatım Avrupa” kita- bının içinde anlattım.(*) Ceketimin yakasında, Avrupa Konseyi’nin rozeti vardı.Tanıştırıldığım sırada Kirk Douglas bana “Bu ne- yin simgesi, neyin rozeti” diye bir soru yöneltti. Ben de Avrupa Konseyi’nin rozeti olduğunu söyledim. “Avrupa Konseyi nedir” diye sormaz mı? Koskoca ün- lü Kirk Douglas, o tarihte, Türkiye de dahil 18 Batı Av- rupa ülkesinin üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin ne olduğunu bilmiyordu. Benim ilgim, TMGT dolayısıyla, Türkiye’yi konseyde temsil etmemden kaynaklanıyordu. CENYC’te ça- lışmalara katılıyordum, dış ilişkiler komisyonu baş- kanıydım. Türkiye’deki ve dünyadaki siyasetle Hollywood yıl- dızlarının ilişkileri, soğuk savaş yıllarında en yoğun dönemini yaşadı. Hollywood yapımı filmler bu siya- sette önemli roller üstlendiler. Yaşadığımız günlerde Kevin Costner örneği, es- ki yılların postmodern versiyonu konumundadır. Tabii ki arada önemli yöntem farklılıkları bulunmak- tadır. - Soğuk savaş yıllarında Türkiye ve benzeri ülke- ler, tamamen edilgen konumdaydılar ve inisiyatif bü- tünüyle dışarıdaydı. - Bugün ise Türkiye’deki ilgili çevreler aktif olarak sisteme katkıda bulunmakta, hatta olayları yönlen- dirmektedirler. Özellikle 1990 sonrasında Türki- ye’nin sisteme entegre edilmesi sonucu, bütün iliş- kilerde Türkiye’deki iktisadi, siyasi ve kültürel çev- reler daha aktif hale gelmişlerdir. - İletişim olanaklarının dev boyutlara ulaşması... - Türkiye’nin sistemin içine sokulmuş olması... - Reklam harcamalarının Türkiye’de hatırı sayılır bir biçimde büyümesi, bunda etkili olan en önemli fak- törler. 1964’teki Kirk Douglas serüveni ile bugünkü Ke- vin Costner olayını karşılaştırdığımız zaman arada dağlar kadar büyük farkların bulunduğunu görüyo- ruz. Dün İsmet İnönü ile korka korka buluşmaya ça- lışan Douglas’a karşı bugün Costner, anlı şanlı bir bi- çimde Ankara’da onurlandırılabilmektedir. Ve Attilâ İlhan… İki gün önce Attilâ İlhan’ın ölüm yıldönümü idi. Ke- vin Costner’in ziyaretini ve hakkında yazılanları gö- remedi. Ama Kirk Douglas olayını çok iyi bilir, ken- disine yaşadıklarımı, ben de bir bir anlatmıştım. O da bana, ellili yıllardaki McCarty olaylarını ve Hollywood’un o dönemdeki tutuculuğunu, Marlene Dietrich üzerinden aktarmıştı. Hollywood’un o yıl- lardaki ünlü (vamp) yıldızı Mia, West Avrupa’dan ye- ni gelen Marlene Dietrich’i karşısına alır: “Kızım bu- rası Avrupa değil, Hollywood’da açılıp saçılmana izin vermezler, her şeye sansür kondu, özgürce kullana- cağın tek şey, sadece gözlerindir” der.(**) Evet bir çizgi gibi dünden bugüne uzanıyor: - 1950’lerde Marlene Dietrich’e sansür koyan Hollywood… - 1960’larda, soğuk savaş çekingenliği içinde Kirk Douglas’ı ürke ürke Türkiye’ye gönderen Holly- wood … - 2000’li yıllarda Kevin Costner’lerle dolu dizgin dünyaya açılan bir yeniden yapılanma… (*) Ortak Pazardan Avrupa Birliğine, E. Manisalı, say- fa 26, Cumhuriyek Kitapları, 2009 (**) Attilâ İlhan’la Siyaset Güncesi, Der Yayınları, 2005 www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Hristofyas krize oynuyor LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Kõbrõs Rum Yönetimi’nin, Türkiye’nin, Avrupa Birliği ile tüm müzakere başlõklarõnõ tek taraflõ olarak dondurma kararõ aldõğõ ve bu kararõ Brüksel’e gayrõ resmi olarak ilettiği iddia ediliyor. Güney Kõbrõs’ta yayõmlanan Fileleftheros gazetesi, Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn’in, Türkiye’ye yaptõrõm önermediğini ve bu tavrõn Rum hükümetinin tepkisine yol açtõğõnõ bildirdi. ‘Tezkere tehdit oluşturmaz’ ERBİL (ANKA) - Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Dõş İlişkiler Sorumlusu Safin Dõzayi, Türk hükümeti’nin “Kürt açõlõmõ” sürecini sürdürmek amacõyla tezkere süresini bir yõl uzatarak orduyu memnun etmek istediğini öne sürerken tezkere kararõnõn “Kürdistan” bölgesi için bir tehlikesi olmayacağõnõ belirtti. TBMM’nin sõnõr ötesi operasyonlarõ için verdiği yetkiyi bir yõl daha uzatmasõnõ Erbil’den yayõn yapan Aknews ajansõna yorumlayan Safin Dizai, “Türkiye’nin geçen yõl olduğu gibi benzeri bir sõnõr ötesi operasyon yapmasõna ihtimal vermiyorum. Çünkü, şimdi konjönktür buna izin vermez” diye konuştu. Rehineler kurtarıldı Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn Ravalpindi’deki ordu karargâhõnõ hedef alan önceki günkü saldõrõnõn ardõndan düzenlenen operasyonda 39 rehine kurtarõldõ. Yetkililer, düzenlenen operasyonda 3’ü rehine, 2’si asker ve 4’ü saldõrgan toplam 9 kişinin öldüğü operasyonu “çok başarõlõ” olarak yorumladõ. Son rakamlarla birlikte saldõrõnõn başladõğõ andan itibaren ölenlerin sayõsõ 19’a çõktõ. Saldõrõyõ düzenleyen silahlõ grubun liderinin üzerindeki bombalarõ patlatmaya fõrsat bulamadan yaralõ ele geçirildiği belirtildi. Obama’dan ‘eşcinsel’ açılımı Dış Haberler Servisi - ABD Başkanõ Barack Obama, Amerikan ordusunda eşcinsellere karşõ uygulanan ayrõmcõ politikalara son verme sözü verdi. Obama, 1993 yõlõnda eski Başkan Bill Clinton dönemine ait askerlik yasasõnõ değiştireceğini, böylece eşcinsellerin bireysel tercihlerini ve kimliklerini gizlemeden orduya alõnmalarõna imkân sağlayacağõnõ söyledi. ABD ordusunda 1993 yõlõnda yapõlan bir değişiklikle, eşcinsellerin, cinsel tercihlerini açõğa vurmamalarõ koşuluyla orduya alõnmasõna imkânõ tanõnmõştõ. Türkiye-Ermenistan protokolünün onay süreci için gözler iki ülkenin parlamentosuna çevrildi İmza tamam, sõra onaydaBAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Türkiye ile Er- menistan arasõnda protokollerin önceki gün, 3 saatlik bir ge- cikme ile imzalanmasõndan sonra dikkatler, iki ülkedeki parlamento onay sürecine çev- rildi. Onay sürecinin tamam- lanmasõndan iki ay sonra, hem sõnõr açõlacak hem de tarihçiler komisyonunun faaliyete geç- mesi öngörülüyor. Bundan sonraki süreç şöyle işleyecek: Bakanlar Kurulu, protokolleri “uluslararası an- laşma” olarak TBMM’nin ona- yõna sunacak. Protokoller ka- nunlarda olduğu gibi nitelikli çoğunluk aranmadan oylana- cak. Protokollerin kabul edil- mesi için TBMM’nin toplantõ yeter sayõsõ olan 184 kişi ile top- lanmasõ, karar yeter sayõsõ olan 138 kişinin oy kullanmasõ ve en az 70 milletvekilinin “evet” demesi gerekiyor. Erivan yönetiminin Karabağ konusunda adõm atmasõna ko- şut olarak işlemesi öngörülen onay sürecinin ardõndan proto- koller Çankaya Köşkü’ne gön- derilecek. Nihai onayõn burada verilmesinden sonra, Resmi Gazete’de yayõmlanõp yürürlü- ğe girecek. Aynõ sürecin Er- menistan açõsõndan sancõlõ geç- mesi bekleniyor. Gerek diyas- poranõn baskõsõ, gerekse Er- menistan’daki muhalefetin gi- derek sertleşmesinin yanõ sõra Erivan yönetiminin Karabağ konusunda adõm atõlsa bile Er- meni parlamentosundaki onay sürecini sõkõntõya sokmasõna kesin gözüyle bakõlõyor. Hukuki sürecin tamamlan- masõ halinde Ermenistan, “Ba- ğımsızlık Bildirisi”ndeki “Ba- tı Ermenistan” ifadesine atõf- la, bugüne kadar tanõmadõğõ sõnõrõ da zõmnen tanõmõş olacak. Süreç içinde iki ülke, diplo- matik ilişki kuracak. İki ülke arasõnda diplomatik misyon- larõn karşõlõklõ olarak faaliyete geçmesi için ilk adõmlar atõla- cak. Bu çalõşmalarla eşzaman- lõ olarak, iki ülke arasõnda iliş- kilerin siyasal açõdan gelişme- sine zemin hazõrlayacak olan düzenli “siyasi danışmalar” başlatõlacak. Ayrõca, Türkiye ile Erme- nistan arasõnda ticaret, turizm ve ekonomik işbirliğinin gelişti- rilmesi amacõyla somut ted- birler alõnmasõ, çevre konularõna ilişkin diyalog kurulmasõ ve işbirliğinin güçlendirilmesi planlanõyor. Protokollerin yürürlüğe gir- mesinden yine iki ay sonra, 1915 olaylarõ konusunda çalõş- ma yapmak üzere hükümet- lerarasõ komisyon ve alt ko- misyonlar kurulacak. Bunu ta- kip eden bir ay sonra da, ko- misyon ve alt komisyonlarõn ça- lõşma kurallarõ ise bakanlar dü- zeyinde onaylanacak. Hükü- metlerarasõ komisyon anõlan çalõşma kurallarõnõn kabul edil- mesinin hemen ardõndan ilk toplantõsõnõ gerçekleştirecek ve bu andan itibaren en geç 1 ay içerisinde çalõşmalarõna başla- yacak. Komisyon, görevlerini tamamlayana dek ara vermeden çalõşacak. Gecikme krizinin ardõndan imzalanan protokol, parlamentolardan onay alõrsa, iki ay içinde sõnõrlar açõlacak ve tarih komisyonu çalõşmaya başlayacak. KARABAĞ KOŞULU ‘Ermenistan çekilmezse tavrõmõz olumlu olmaz’ ANKARA/KAYSERİ (Cumhuriyet) - Baş- bakan Tayyip Erdoğan, Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye ile Ermenistan arasõnda- ki protokol imza töreninde yaşanan kriz nedeniy- le veremediği mesajõ, Ankara’da verdi. Erdoğan, “İşgal altındaki Azeri topraklarından Erme- nistan çekilmediği sürece Türkiye de bu ko- nuda olumlu bir tavır içerisinde olmaz” dedi. Erdoğan, partisinin merkez karar ve yönetim kurulu (MKYK) toplantõsõnõn ardõndan bir basõn toplantõsõ düzenledi. Son sözün TBMM’ye ait ol- duğunu söyleyen Erdoğan, Karabağ sorununun çözümünde Minsk üçlüsünün rolüne değinerek, “Bu süreci onlar hızlandıracak olurlarsa ina- nıyorum ki Türkiye-Ermenistan arasındaki bu iki protokol de süratle neticeye kavuşacak- tır” dedi. MYK toplantõsõnda Ermenistan ile im- zalanan protokol konusunda gelecek hafta Mec- lis’te genel görüşme yapõlmasõ benimsendi. Toplantõda protokolun Meclis’e sevk edilme- si konusunda eşzamanlõ hareket etme kararõ alõndõ. Buna göre Ermenistan protokolü parla- mentoya sunduğu tarihte, AKP de protokolü TBMM’ye sevk edecek. ‘Buzdağı ertesi gün erimez’ Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Ermenistan ile imzalanan protokollerle ilgili olarak, “Bir buzdağı ertesi gün erimez. Zaman zaman zor- luklar olacaktır ama niyetler ve iradeler sağ- lam olunca neticeye de ulaşılır. Netice, bütün Kafkaslar’da işbirliği ortamının ortaya çık- ması, bütün güvenlik sorunlarının çözülmesi- dir” dedi. Gül, Ermenistan Cumhurbaşkanõ’nõn Bursa’daki maça gelmesini umduğunu söyledi. MUHALEFET TEPKİLİ CHP: İmza çözüm demek değildir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ge- nel Sekreteri Önder Sav, Ermenistan ile Türkiye arasõnda protokol imzalanmõş olmasõnõn sorunla- rõn çözüldüğü anlamõna gelmeyeceğini söyledi. Sav, “Krizin yaşanacağı belliydi, önceki olaylardan, değerlendirmelerden. İşin bu ko- numa geleceği biliniyordu. Şimdi protokolün imzalanmış olması sorunların çözüldüğü anla- mına gelmez. Bu protokol hangi zamanlama parçası içinde, hangi biçimde parlamentoya gelecek bunu hep beraber izleyeceğiz” dedi. BURSA - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, Türkiye ve Ermenistan arasõnda imzalanan protokolle ilgili “Protokol, dış baskı- larla hazırlanmış tek taraflı bir metindir” de- di. Ermeni tezlerinin protokollerde yer aldõğõnõ, Türk tezlerinin yazõlõ metinlere geçmediğini öne süren Öymen, “Türkiye’nin Ermenistan’dan beklediği işgal altındaki Azeri topraklarından Ermeni birliklerinin geri çekilmesi ve Kars Antlaşması’na atıfta bulunulması gibi husus- lar protokolde hiçbir şekilde yer almıyor” de- di. ADANA - İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Mehmet Bedri Gültekin, hükümetin ön- ceki gün Zürih’te imza attõğõ, Türkiye ve Erme- nistan arasõndaki protokolü eleştirdi, “AKP Hü- kümeti’nin daha önce milletten gizlediği, Er- menistan ile üzerinde anlaşmaya vardığı pro- tokole imza atması, Türkiye’nin dış politika- sında bir yüz karasıdır” dedi. MHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Tunca Tos- kay da Ermenistan’la da imzalanan protokole, “Obama ültimatomu verdi, AKP harfiyen uyuyor” sözleriyle tepki gösterdi. MHP Grup başkanvekili Oktay Vural da “TBMM’nin ön şartı Ermenilerin Azerbaycan topraklarından çıkması, Ermeni soykırım iddialarından vaz- geçmesidir. Ön şart geçekleşmeden bu proto- kol TBMM’ye gelmemeli ve meclis tarafından da onaylanmamalıdır” diye konuştu. ‘Kriz sürecin doğal parçasõ’ Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğ- lu, Türkiye-Ermenis- tan protokollerinin imzalanması öncesin- de yaşanan krizi “prosedürel bir ko- nu” olarak niteledi. Davutoğlu, kriz hak- kındaki bir soruyu “sürecin doğal unsu- ru” olarak gördüğü- nü ifade ederek, so- runun törende kulla- nılacak ifadelerle il- gili olduğunu söyledi. ABD ve AB memnuniyetle karşıladı Dış Haberler Servisi - Türki- ye ile Ermenistan arasõnda ilişki- lerin normalleştirilmesini öngö- ren protokollerin imzalanmasõ ABD ve AB tarafõndan memnu- niyetle karşõlandõ. İsveç’in üst- lendiği AB dönem başkanlõğõn- dan yapõlan açõklamada, AB’nin bundan sonra da Ermenistan ile Türkiye arasõnda ilişkilerin nor- malleştirilmesi yönünde çabala- rõnõ sürdüreceği belirtildi. AB Komisyonu da “protokol- leri, Güney Kafkasya’daki an- laşmazlıkların çözümü için bir adım olarak gördüğünü” bil- dirdi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da Türkiye ile Ermenis- tan arasõnda protokoller imzalan- masõnõ “tarihi karar” olarak ni- teledi ve bu gelişmenin ikili iş- birliğinin gelişmesi yolunda “dönüm noktası” oluşturduğu- nu bildirdi. Yunanistan Başbakanõ Yorgo Papandreu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatõ (AGİT) Dö- nem Başkanõ sõfatõyla yaptõğõ açõklamada, Türkiye ile Erme- nistan arasõndaki “tarihi” anlaş- mayõ olumlu karşõladõğõnõ belir- tirken daha güvenli ve istikrarlõ bir Güney Kafkasya’nõn herkesin çõkarõna olduğunu kaydetti. Dünya basõnõ da konuya geniş yer ayõrdõ. İngiliz Times gazete- si, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Erivan’a gidip Türkiye- Ermenistan maçõnõ seyretmesini hatõrlatarak, protokolleri, “Fut- bol diplomasinin Dünya Kupa- sı finali gibi” diye yazdõ. Protokole tepki gösteren ABD’deki Ermeni lobisinden Obama’ya çağrõ ‘Erivan’ı ezdirmeyin’Dış Haberler Servisi - ABD Temsilciler Meclisi’nin Ermeni lobisi mensubu bir grup millet- vekili, 1915 olaylarõnõn araştõrõl- masõ için tarih komisyonu ku- rulmasõ olasõlõğõ konusunda ABD’li Ermenilerin duyduğu endişeyi paylaştõklarõnõ bildirdi. AA’nõn haberine göre, kon- greye son 10 yõlda her fõrsatta Ermeni tasarõlarõnõ sunan De- mokrat Parti New Jersey Mil- letvekili Frank Pallone, Cum- huriyetçi Parti Illinois Millet- vekili Mark Kirk, Demokrat Parti California Milletvekili Adam Schiff ve Cumhuriyetçi Parti California Milletvekili George Radanovich, yaptõk- larõ açõklamada, ABD yöneti- minin, Ermenistan’õn “Türki- ye tarafından kuşatılması ve ezilmesine son vermesini sağ- lamak için gayret gösterme- si” istendi. ANCA Başkanõ Ken Hachi- kian da açõklamasõnda, ABD Başkanõ Barack Obama’yõ sözünden dönmekle suçladõ. Hachikian, Obama’nõn, 1915 olaylarõ konusundaki sözlerini tutmak yerine, “tam tersi isti- kamete gittiğini ve kuşatıl- mış haldeki Ermenistan’ın kolunu bükmek için diplo- masinin tüm gücünü sefer- ber ettiğini” söyledi. ANCA, bir başka açõklamasõnda da “ABD Dışişleri Bakanı Hil- lary Clinton’ın Zürih’teki im- za törenine katılmasından üzüntü duyduğunu” ifade et- ti. Açõklamada, “Obama yö- netiminin, Ermenistan’ı tek taraflı imtiyazları kabul et- meye zorlamasının, basiret- siz bir davranış olduğu ” öne sürüldü. Azerbaycan’dan sert tepki Dış Haberler Servi- si - Azerbaycan, Türki- ye ile Ermenistan ara- sõnda imzalanan proto- kollere sert tepki göste- rerek Güney Kafkas- ya’da istikrarsõzlõk do- ğabileceği uyarõsõnda bulundu. Azerbaycan Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, “Türkiye ve Ermenistan ara- sında ilişkilerin, Er- meni kuvvetlerinin iş- gal altındaki Azer- baycan toprakların- dan çekilmesinden önce normalleş- tirilmesi Azerbay- can’ın çıkarlarıyla ta- mamen çelişmekte ve derin tarihi köklere dayanan Azerbaycan ile Türkiye arasıdaki kardeşlik ilişkilerinin ruhuna gölge dü- şürmektedir” denildi. Daha sonra “Azer- baycan, Türkiye-Er- menistan sınırının karşılıklı olarak açıl- masının bölgede ba- rış ve istikrarın mi- marisini sorgulanır hale getireceğine inanmaktadır” deni- len açõklamada, Ba- kû’nun, Ankara’nõn, Ermeni kuvvetleri Ka- rabağ’dan çekilmeden Türkiye’nin sõnõrlarõnõ açmayacağõ konusun- da verdiği sözü tutma- sõnõ beklediği de kay- dedildi. ‘ANADOLU KARTALI’NA ERTELEME İsrail ile tatbikat krizi Dış Haberler Servisi - Gazze operasyonu nede- niyle bozulan Türkiye ile İsrail arasõndaki iliş- kilerde şimdi de tatbikat krizi yaşanõyor. İsrail ordusu, Türkiye’nin bu hafta yapõlmasõ öngö- rülen “Anadolu Kartalı” ortak tatbikatõnõn, Ankara’nõn İsrail’i dõşlamasõ üzerine ABD’nin de çekilmesi nedeniyle ertelendiğini bildirdi. İsrail Ordu Radyosu, İsrail Ordu Sözcülü- ğü’ne dayanarak, İsrail Hava Kuvvetleri’nin tüm hazõrlõklarõnõ yapmasõna rağmen, Kon- ya’da yapõlacak tatbikatõn belirsiz bir tarihe ertelendiğini belirtti. Türkiye’nin İsrail’in katõlõmõna karşõ çõkmasõndan dolayõ tatbika- tõn ertelendiğini kaydeden radyo, İsrail’in er- telemeyi sürpriz olarak karşõladõğõnõ ifade et- ti. İsrail medyasõ, Türkiye’nin kararõnõ “An- kara ile İsrail arasındaki gerginliklerin sürdüğünün yeni bir işareti” olarak değer- lendirdi. Yediot gazetesince yayõmlanan ha- bere göre İsrailli askeri yetkililer, “Türki- ye’nin, tatbikatı, ABD’nin İsrail’in dışlan- ması halinde katılmayacağını söylemesi üzerine iptal ettiği”ni öne sürdü. İsrail Dõş- işleri Bakan Yardõmcõsõ Danny Ayalon ise tatbikatõn ertelemesiyle ilgili olarak, “Anka- ra’nın bu adımının NATO, Avrupa ve Amerika’nın çıkarlarını da etkileyeceğini” söyledi. Ayalon, İsrail için en iyi yolun, bu konuda Türk tarafõ ile görüşecek Ameri- ka’nõn başõnõ çekeceği bir NATO koalisyonu içinde hareket etmek olacağõnõ ifade etti. Azerbaycan, Karabağ sorunu çözülmeden atõlacak adõmlarõn, bölgede istikrarsõzlõk yaratacağõ görüşünde. Fotoğraf: (AFP) ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, protokolleri ‘kilomet- re taşı’ olarak niteledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear