26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI ‘İrade-i Şahane’leri... Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü İsmail Yük- sel, neredeyse tek başına aldığı bir kararla, üniversitenin en önemli bölümlerinden birini, Sanat ve Tasarım Fa- kültesi’ni (Yıldız yerleşkesinde) kapattı ve fakülte de- kanlığına gönderdiği yazılı emirle fakültenin derhal Davutpaşa Kışlası’ndaki yerleşkeye taşınmasını istedi. Üniversite karıştı. Eğitim-öğrenimin başlayacağı bir sırada, böyle bir karar alınır mı? Tam Türkiye’ye layık müthiş bir planlama becerisi! Sayın Yüksel, rektör adayları arasında 2. sıradaydı. Cumhurbaşkanı’nın yüksek iltifatlarına mazhar oldu ve en çok oy alan adayın üstü çizilerek rektör atandı. Ge- nellikle ve her zamanki gibi, İÜ’de, İTÜ’de ve daha pek çok üniversitede aynı olay yaşanmış, Bay Gül, üniver- sitelerde öğretim üyelerinin iradesini hiçe sayarak, en büyük ve yüksek iradenin kendisi olduğunu kanıtlayıp durmuştu! Rektör bey neden son anda Sanat ve Tasarım Fa- kültesi’ni kapatıyorum, dedi! Bu tahliye kararı için ne- den Fakülte’nin ve Senato’nun görüşünü ve desteğini almadı? Yanıtları, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin tarihsel özel- liğinde arayacağız. Biliyorsunuz, YTÜ’nin Yıldız yerleşkesi, Yıldız Sara- yı’nın önemli binalarına sahip: Şimdi rektörlük binası ola- rak kullanılan, Valide Sultan Köşkü veya Hünkar Sof- rası adıyla da bilinen Hünkar Dairesi ile Hanım Sultanlar Dairesi olan Çukur Saray’ın yanı sıra, daha pek çok bi- rim (Bekâr Sultanlar, Şehzade Köşkleri, Sünnet Köşkü, Damatlar Dairesi, Agavat, Kileri-i Hümayun), üniversi- teye hizmet veriyor. Boşaltılması istenen Sanat ve Tasarım Fakültesi, Aga- vat (Saray ağaları) ve Kileri-i Hümayun (Saray mutfa- ğı) binalarında bulunuyor. Bu binalar, rektörlük binası ve diğer bazı binalar gi- bi “şatafatlı” değil. Rektör bey bu binaları ne yapacak? Milli Saraylar, Büyük Millet Meclisi’ne bağlı. Daha önceki Rektörlerden Ayhan Alkış döneminde, Bülent Arınç’ın Meclis Başkanı olduğu sıralarda, YTÜ’deki sa- ray binalarının boşaltılması ve Milli Saraylar’a devre- dilmesi konusunda istekler geliyor. Dahası, üniversitenin Davutpaşa Kışlası’na yeni binaların yapılması için de önemli parasal yardım yapılabileceği söyleniyor… An- cak, Rektörlük, buna karşı çıkıyor. Özetle, aslında AKP iktidarı, YTÜ’yü oradan ta- mamen atmak istiyor. Neden derseniz: İktidar liderlerinin (Gül, Erdoğan, Arınç vd.) Osmanlı aşklarını biliyoruz. Gül’ün seçtiği Rektör Yüksel’in kulağına “Şu boşaltma işine en kolayından başla bakalım” dendi mi denmedi mi? Rektör bey, kendi oturduğu Hünkar Dairesi’nden baş- layamayacağına göre, Saray kilerinden ve Saray ağa- larının binasından işe koyuldu. Sanat ve Tasarım Fa- kültesi, ensesinden tutulduğu gibi Davutpaşa Kışlası’na postalanmak isteniyor! Üniversite çevresinde dolaşan söylentiye göre, bo- şaltılan binalar Cumhurbaşkanı’na çalışma ofisi ola- rak hazırlanacakmış! İşte buna güldüm! Erdoğan Dolmabahçe Sarayı’na yerleşecek... Gül ise, Saray müştemilatlarına! Olacak iş değil! Yoksa YTÜ’deki bu operasyon, Yıldız Sarayı’nın Cum- hurbaşkanlığı’na hazırlanmasının ilk kısmı mı? (*) Sanat ve Tasarım Fakültesi’nden sonra, sıra, hangi binaların boşaltılmasına gelecek? Eğer bu varsayım (veya öngörü deyin!) doğruysa, Yük- sel’in Rektör seçilme bedeli, YTÜ’ye çok pahalıya pat- layacak demektir! Bu arada belirtelim: Sanat ve Tasarım Fakültesi, bu taşınmanın neden mümkün olmadığını rektörlüğe açık- ladı ve bu işlemden vazgeçilmesini istedi… Fakülte ayrıca bir komisyon kurdu, Davutpaşa Kış- lası’nda durumu inceledi ve bir rapor hazırladı… Rapor da, 10 açıdan, “rektör emri”nin uygulanmasının mad- di ve manevi olarak olanaksızlığına işaret ediyor. Ancak, hepsi, bu emrin esas sahibinin “İrade-i Şa- hane’leri”ne ait olduğunu unutuyor! (**) (*) Bütün bunlardan sonraki operasyon herhalde, Baş- kent’in İstanbul’a taşınması olabilir! Ehh Merkez Bankası da -finans merkezi falan gerekçesi veya bahanesiyle- İs- tanbul’a gönderilmiyor mu? En kötüsünden, Türkiye bir yazlık başkent (Osmanlı sarayları) bir de kışlık, iki baş- kente sahip olabilir... (**) Nitekim Rektör Nuh diyor peygamber demiyor. Rektör’ün Cumhurbaşkanı’nın askerlik ve namaz ar- kadaşlığı var mı? Kendisine başvuran fakülte öğren- cilerine, sanatla ilgili düşüncelerini açıklarken neler de- di? Merak ediyoruz… DEVRİMCİ KARARGÂH İDDİANAMESİ Duruoğlu’nun 15 yõla kadar hapsi isteniyor Hülya Avşar adliyede İstanbul Haber Servisi - Sanatçõ Hül- ya Avşar, “demokratik açılım” konu- sundaki sözlerinden dolayõ hakkõnda baş- latõlan soruşturma kapsamõnda ifade vermek üzere dün Bakõrköy Adliyesi’ne geldi. Gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan sanat- çõ Avşar, böyle bir konuyla gündeme gel- mekten bir taraftan gurur duyduğunu ancak bir taraftan da “gerekli olup olmadığını” düşündüğünü söyledi. Avşar, “Bir tarafım Kürt, bir tarafım Türk olarak geniş de bir aileye mensup olduğum, aşiret kızı olduğum için aile- min de benden istedikleri var. Amcala- rım, kuzenlerim herkes arayıp ‘nasõl bu konuda sessiz kalõyorsun’ dedikleri za- man kendimi kötü hissediyorum. Ha- yatımdan memnunum. Burada oldu- ğum için Türk tarafımla son derece şaş- kınım, ama Kürt tarafımla gururluyum açıkçası” dedi. Avşar, “pişman olup olmadığı” yönündeki soruya ise “Hiç pişman değilim. Soruştur- ma açılmış olması şaşkınlık ve- rici, ama savcımızdır. Sonuna kadar saygım var” yanõtõnõ ver- di. Avşar, daha sonra Bakõrköy Cumhuriyet Savcõsõ Ali Çakar’a ifade vermek üzere adliye bina- sõna girdi. AKP, anayasadeğişikliği,yasadeğişikliğivemahkemeninkararõnõ değiştirmesi formülleri üzerinde duruyor DTP krizine çözüm arayõşõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP, Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin DTP’li milletvekillerinin ifa- delerinin alõnmasõ için polis zoruyla mahkemeye götürül- mesi yönünde verdiği karar üzerine yaşanan krizin aşõla- bilmesi için çeşitli formülleri tartõşõyor. AKP yöneticileri, ke- sin çözümün anayasa değişikliği ile sağlanabileceğini, ancak bu koşullarda anayasa değişikliği- nin mümkün olmadõğõnõ dile ge- tirirken; ikinci olarak yasa de- ğişikliği ile bölücülük suçlarõ- nõn sayõlmasõ formülü dile ge- tiriliyor. AKP yöneticileri, yet- kili mahkemenin kararõnõ geri alabileceğine de dikkat çekiyor. DTP’li milletvekilleriyle ilgili olarak Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin zorla mahke- meye getirilmeleri yönündeki kararõyla ilgili tartõşmalar sü- rüyor. AKP de, yaşanan sõkõn- tõnõn aşõlabilmesi için neler ya- põlabileceği üzerinde duruyor. Bu konuda parti kurullarõnda henüz bir değerlendirme ya- põlmadõğõnõ belirten AKP yö- neticileri, bu konuda çözüm olabilecek formülleri şöyle sõ- ralõyor: Anayasa değişikliği: Bu konuda kesin çözüm ancak ana- yasa değişikliği ile olabilir. Anayasanõn “Yasama Doku- nulmazlığı” başlõklõ 83. mad- desindeki, anayasanõn 14. mad- desine yapõlan atõfõn kaldõrõl- masõ gerekiyor. Anayasanõn 83. maddesinde, “Seçimden önce veya sonra bir suç işle- diği ileri sürülen bir millet- vekili, Meclis’in kararı ol- madıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı ge- rektiren suçüstü hali ve se- çimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla anayasanın 14. maddesinde- ki durumlar bu hükmün dı- şındadır” hükmünü düzenliyor. Söz konusu maddedeki “se- çimden önce soruşturulması- na başlanılmış olmak kay- dıyla anayasanın 14. madde- sindeki durumlar” ifadesinin metinden çõkarõlmasõ gereki- yor. Ancak TBMM’nin bu- günkü yapõsõ ve MHP faktörü nedeniyle anayasa değişikliği mümkün gözükmüyor. Yasa değişikliği: Yasa- larda anayasanõn 14. maddesi kapsamõna giren suçlar belli değil. Bununla ilgili olarak bir katalog çalõşmasõ yapõlõp “aşa- ğıdaki suçlar anayasanın 14. maddesi kapsamındadır” de- nilebilir. Türk Ceza Yasasõ (TCY), Ceza Muhakemesi Ya- sasõ (CMY) ya da bir başka ya- sada değişiklik yapõlarak böy- le bir düzenlemeye gidilebilir. Mahkeme kararını de- ğiştirebilir: Bu mahkeme- nin verdiği bir ara karar. Sanõk avukatlarõnõn itirazõ üzerine mahkeme, kararõnõ rücu (cayma, vazgeçme) edebilir, bu da bir ih- timal olarak değerlendirilebilir. ADALET ÇAĞRICILARI GRUBU AKP kulislerinde, DTP’li milletvekillerinin ifadelerinin alõnmasõ için zorla mahkemeye götürülme kararõ tartõşõlõyor. Sorunun çözümü için 3 formül olduğunu dile getiren AKP yöneticileri, “Kesin çözüm anayasa değişikliği, ancak bu koşullarda mümkün değil. İkinci olarak yasa değişikliği yapõlabilir. Üçüncü olarak mahkeme kararõnõ değiştirebilir” dediler. Tuncel ve Tuğluk da zorla getirilecek ‘Sorun bu yaklaşımla çözülemez’ Hükümetin bu adõmõna göre 18 yaşõna kadar olan çocuklar terör suçu işlese bile cezalarõ ertelenebilecek ya da kitap okuma, belli bir yerde çalõşma gibi yaptõrõmlar uygulanabilecek. Tasarõda, çocuklarõn aldõklarõ cezalarõn yarõ oranõnda arttõrõlmasõna ilişkin hükmün de kaldõrõlmasõ öngörülüyor. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Hükü- metin Terörle Mücade- le Yasasõ (TMY) kapsa- mõnda suç işleyen ço- cuklarõn çocuk ağõr ceza mahkemelerinde yargõ- lanmalarõ ve ceza indi- rimleri konusundaki adõ- mõ olumlu, ancak ye- tersiz bulundu. Çocuklar İçin Adalet Çağrõcõlarõ Grubu, TMY mağduru çocuklarõn sorununun iktidarõn mevcut yakla- şõmõyla çözülemeyece- ğini belirtti. Çocuklar İçin Adalet Çağrõcõlarõ Grubu tara- fõndan yapõlan açõkla- mada, bu değişikliklerin önemli olduğu ancak “TMY mağduru” ço- cuklarõn sorununu asla çözmeyeceği belirtildi. Açõklamada şu örnek verildi: “Bu değişiklikler olursa örneğin 190 ay ceza almış bir çocu- ğun cezası sadece yirmi ay azaltılmış olur. Bu çocuklar şu an için bir- kaç düşük ceza almış olanlar dışında en az 71 ay 10 gün ceza al- mışlardır. Aralarında 190 ay ceza almış ço- cuklar vardır. Bu ce- zalardan sadece 20 ay indirim sağlayacak bir değişikliğin bu sorunu çözmeyeceği açıktır. Çocukların tamamının çocuk ağır ceza mah- kemelerinde yargılan- maları önemlidir, ama çocuklara yüksek ce- zalar verilmesine ne- den olan yasa madde- leri değişmezse çocuk ağır ceza hâkimlerinin de farklı kararlar ver- mesi mümkün değil- dir.” ‘Yasa değişmeli’ Çocuklara ceza yerine seçenek yaptõrõmlarõ uy- gulanmasõ yolunu aç- manõn önemli olduğu belirtilen değerlendir- mede, “Ama bu yaptı- rımların uygulanabil- mesi için örneğin erte- leme için en fazla üç yıl ceza verilmesi gerekir. Çocuklara üç yıldan fazla ceza verilmesine yol açan kanun mad- deleri değiştirilmeden bu değişikliğin yapıl- masının da büyük ço- ğunluk bakımından bir anlamı olmaya- caktır” denildi. Adalet Çağrõcõlarõ, so- runun tam çözümü için yapõlmasõ gerekenleri şöyle sõraladõ: “TMY’nin cezaları arttıran maddesi, ço- cuklara örgüt ilişkisi olmasa da örgüt üyeli- ğinden ceza verilmesi- ne yol açan uygulama- yı önlemek için ko- nuyla bağlantılı mad- desi, yüzünü kısmen veya tamamen kapat- mak nedeniyle çocuk- lara örgüt propagan- dasından ceza vermeye yol açan maddesi, on altı-on sekiz yaş grubu çocukların çocuk ağır ceza mahkemelerinde yargılanmasını engel- leyen maddesi, aynı yaş grubundaki ço- cuklara hükmün açık- lanmasını geri bırak- ma, erteleme, paraya çevirme ve seçenek yaptırıma çevirme ya- sağı getiren maddesi, cezaların infazı ile şart- la salıvermeyle ilgili maddesi, Türk Ceza Yasası’nın çocuklara örgüt ilişkisi olmasa da örgüt üyeliğinden ceza verilmesine yol açan maddesi ile Top- lantı ve Gösteri Yürü- yüşleri Kanunu’nun taş atmayı güvenlik güçlerine silahlı diren- me sayarak çocuklara ceza vermeye yol açan maddesi çocuklar le- hine değiştirilerek ço- cuk koruma hukukuna uygun hale getirilme- lidir.” Buldan’dan müdahillik talebi DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Susurluk davası kapsamında yargılanan Mehmet Ağar hakkındaki davaya müdahillik talebinde bulundu. Buldan, talebine, faili meçhul cinayete kurban giden eşi Savaş Buldan’ın, Ağar ve dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in kamuoyuna yaptıkları “Kürt işadamlarının listesi elimizde, gereği yapılacak” açıklamalarından sonra öldürülmesini gerekçe gösterdi. Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan, “suçtan doğrudan zarar görme şartı gerçekleşmediği” gerekçesiyle talebin reddini istedi. Ağar’ın avukatları da talebin reddini istedi. Mahkeme, Buldan’a bilgi ve belgelerini sunması için gelecek celseye kadar süre verilmesine, katılma talebinin ise daha sonra değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma, 23 Aralık’a ertelendi. Buldan, yaptığı açıklamada, “Ağar’ın işlediği cinayetlerin, yaşanan olayların mutlaka açığa çıkması için burada dinlenmesi ve olayları bire bir anlatması gerektiğini düşünüyorum” dedi.(AA) 21. Yüzyõl Türkiye Enstitüsü’nün raporuna göre 25 bin asker gönderilecek ‘Gürcistan’a iki ABD üssü’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - ABD Irak’tan ayrõlmak için düğmeye basarken, Washington yönetiminin bu kez de Gürcistan’a iki üs kurup, bu ülke- de 25 bin askerini konuşlandõrmak için çalõşma başlattõğõ öne sürüldü. ABD’nin Gürcistan’a asker yerleştirmesi- ne ilişkin ayrõntõlar, 21. Yüzyõl Türkiye Ens- titüsü Kafkasya Uzmanõ Ali Asker’in “Gür- cistan ABD ve Rusya’nın Kafkaslar Poli- tikasındaki Önemini Korumaktadır” baş- lõklõ raporunda yer aldõ. “Söz konusu pro- je çerçevesinde ABD’nin 2015 yılında Gür- cistan’da iki kara ve bir deniz üssü kura- bileceği ifade edilmektedir” denilen rapor- da, söz konusu projenin Pentagon’da, eski Başkan Yardõmcõsõ Dick Chaney’nin baş- kanlõğõnda tamamlanma aşamasõnda olduğuna işaret edildi. Projenin 2010 yõlõnda tamamlanmasõ ve bir yõl sonra Kongre’nin müzakeresine sunul- masõnõn beklenmekte olduğuna ve 2014- 2015’te inşasõ tamamlanacak üslerde yakla- şõk 25 bin ABD askerinin görev yapacağõna dikkat çekilen raporda, “Tiflis bu konuda herhangi bir resmi açıklama yapmamak- tadır. 21 Eylül 2009’da H. Clinton ve M. Saa- kaşvili New York’ta görüşerek bu konuda mutabakata varmışlardır” denildi. Bu adõmõn “füze kalkanı” projesinin askõya alõnmasõ karşõlõğõnda atõlabileceğini düşün- menin gerçekçi bir yaklaşõm olmayacağõna işa- ret edilen raporda, şu görüşlere yer verildi: “Çünkü 25 bin askerin görev yapacağı iki kara ve bir hava üssü çok önemli bir güç- tür. Başka bir ihtimal de son dönemde Ku- zey Kafkasya’da tırmanan gerginliğin art- masına ilişkindir. 2009’da Kuzey Kafkas- ya’da yaşanan terör, saldırı ve şiddet olay- ları yeni bir iç savaşın habercisi olabilir. Bu gerginlik Moskova’da büyük sıkıntı ya- ratmaktadır. Güney Kafkasya’da ABD varlığına müsaade etmekle, Kuzey Kaf- kasya’daki şiddetin dış desteği durduru- labilir mi? Bugün Kuzey Kafkasya’daki durum on sene önceki durumdan çok farklıdır. On sene önce bölgedeki şiddetin ana nedeni sadece ‘İslami radikalizm’ ola- rak görülürken bugün terörü besleyen eğitimsizlik, işsizlik, yoksulluk gibi çok sa- yıda iç dinamik bulunmaktadır. Bu yüz- den yakın bir dönemde ABD’nin bu pro- jeyi gündeme getirmesi Rusya ile yaşanan mutabakat sürecini olumsuz yönde etki- leyecektir. Güney Kafkasya’nın Rus nü- fuzundan çıkıp Amerikan’ın etki alanına girmesi, ABD’nin hem Rusya’yı kuzeye doğru iterek Güney Kafkasya’daki ener- ji yollarının güvenliğini sağlaması hem de burayı Afganistan ile birlikte Orta Asya’ya yönelik bir sıçrama tahtası olarak kullan- ması demektir. En azından yakın dönem için Rusya’nın Güney Kafkasya konu- sunda ‘geri adõm atmasõ’ beklenmemekte- dir. “Sovyetler Birliği’nin dağılmasın- dan sonra Gürcistan’ın Rusya’dan müm- kün olduğu kadar uzaklaşma politikası, Rusya’nın ise Güney Kafkasya’da etkin- liğini kaybetme korkusu bugün de de- vam etmektedir” saptamasõnõn yapõldõ- ğõ raporda “ABD Güney Kafkasya’da önemli bir prestij kaybı yaşadı” ifadesine yer verildi. Gürcü askerlerine eğitim... Öte yandan raporda, ABD’nin, Afganis- tan’da görev yapacak Gürcü askerlerinin eği- timi için de harekete geçtiğine dikkat çekildi. Raporda, “Ağustos ayında ilk Amerikalı eğit- men kafilesi Gürcistan’a gelmiştir. Önü- müzdeki altı ay içinde Gürcistan ordusuna eğitim verecek deniz piyade eğitmenlerinin sayısı 60-70’e yükselecektir. Mart 2010’da Gürcü askerlerinin Afganistan’a gönderi- leceği tahmin edilmektedir” denildi. İstanbul Haber Servisi - Devrimci Karargâh Örgütü üyesi olduğu gerekçesi ile hakkõnda dava açõlan Vatan gazetesi internet sitesi genel yayõn yönetmeni Aylin Duruoğlu hakkõnda 7.5 yõldan 15 yõla kadar hapis cezasõ istendi. Bostancõ’da örgütün lideri olduğu öne sürülen Orhan Yılmazkaya’nõn ölü ele geçirildiği, bir emniyet amirinin şehit olduğu ve 7’si polis 9 ki- şinin de yaralandõğõ operasyon sonrasõ terör ör- gütü “Devrimci Karargâh” üyesi olduklarõ id- diasõyla yakalanan ve aralarõnda Duruoğlu’nun da bulundu 17 kişi hakkõnda hazõrlanan iddiana- me, mahkemece kabul edildi. AKP İstanbul İl Başkanlõğõ’nõn “müşteki” olarak yer aldõğõ id- dianamede, 18 “mağdur müşteki”, 1 “tanık” ve 16 kişi de “şikâyetçi” olarak bulunuyor. İddiana- mede, 17 sanõğõn “devletin birliğini ve ülke bü- tünlüğü bozma”, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “silahlı terör örgütüne üye ol- ma” suçlarõnõn yanõ sõra 13 ayrõ suçtan 7.5 yõldan 15 yõla kadar değişen hapis cezalarõ isteniyor. İd- dianamede, teknik takip sonucu örgüt lideri Or- han Yõlmazkaya ile ilişkili olduğu tespit edilen Vatan gazetesi internet sitesi yayõn yönetmeni Duruoğlu’nun Devrimci Karargâh terör örgütü adõna faaliyet yürüttüğü iddia edildi. Öte yandan dün terörle mücadele şube ekipleri “Devrimci Karargâh” örgütüne yönelik bazõ il- lerde eşzamanlõ operasyon düzenledi. İstanbul’da 4 kişinin gözaltõna alõndõğõ öğrenilirken gözaltõ sa- yõsõnõn artabileceği kaydedildi. obursali@cumhuriyet.com.tr ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi, DTP Grup Başkan- vekili Selahattin Demirtaş ile Genel Başkan Yardõmcõsõ Emine Ayna’nõn ardõndan dün de İs- tanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve Diyar- bakõr Milletvekili Aysel Tuğluk’un ifadelerinin alõnmasõ için mahkemeye zorla getirilmelerine karar verdi. DTP’li Sebahat Tuncel’in de arala- rõnda bulunduğu DTP Kadõn Meclisi üyesi 23 ki- şinin “suçu ve suçluyu övme” gerekçesiyle yar- gõlanmalarõna dün de devam edildi. Mahkeme Başkanõ Hasan Şatır sanõk Sebahat Tuncel hak- kõnda zorla getirme müzekkeresi düzenlenme- sine karar verildiğini açõkladõ. Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde dün yargõlanan ikinci isim ise DTP’li Aysel Tuğluk olurken, duruş- maya katõlan olmadõ. Mahkeme, savcõlõğõn talebi doğrultusunda Tuğluk hakkõnda da zorla getir- me müzekkeresi düzenlenmesini kararlaştõrdõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear