13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanõ ve Baş- bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, NTV’de gündemdeki konulara ilişkin sorularõ yanõtladõ. TBMM’nin tek hâkiminin Meclis Başkanõ olduğunu vur- gulayan Arõnç, DTP’li millet- vekillerinin zorla götürülmesine izin vermeyebileceği, dõşarõdan gelen hiçbir memuru parlamen- toya sokmayabileceğini söyledi. Arõnç, “Belki en doğrusu 3 de- ğerli milletvekili arkadaşımızın göğüslerini gere gere mahke- mede ifade vermeleridir” dedi. DTP’li milletvekillerinin durumu protesto edebileceklerini anla- tan Arõnç, “Ben de onlara katı- labilirim. Ama Türkiye’de ye- ni bir gerginliğe yol açmamak, TBMM’yi tartışmalı bir ku- rum haline getirmemek için milletvekili arkadaşlarımız ifa- delerini vereceklerdir, sonra zaten serbest bırakılacaklardır, yargı süreci devam edip gide- cektir. Böyle bir jest yaparlar- sa çok daha iyisini yapmış olur- lar” diye konuştu. Konsensüs sağlanır Arõnç, Cumhurbaşkanlõğõ se- çimine ilişkin yasa tasarõsõnõn anõmsatõlmasõ üzerine, Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün 7 yõl- lõğõna seçildiğini belirtti. Arõnç, “Benim şahsi kanaatim, bir hukukçu olarak bizim seçildi- ğimiz anda yürürlükte olan hükümlere göre bizim süre- miz 5 yıl, cumhurbaşkanının süresi 7 yıl. Kendi aramızdaki kanatte de ben biraz azınlıkta kalıyorum, daha çok 5 ve 4 yıl olması şeklinde. Ben bir tar- tışma olmayacağını ve genel olarak 5 yıl olması konusunda bir konsensüs sağlandığını dü- şünüyorum” dedi. Genelkurmay Başkanõ Orge- neral İlker Başbuğ’un açõkla- malarõyla ilgili bir soru üzerine Arõnç, herkesin kendi görevini en iyi şekilde yapmasõ gerektiğini, Askeri Ceza Yasasõ’na göre si- yasi demeç vermelerinin müm- kün olmadõğõnõ söyledi. Arõnç, “Bu astsubay için ne kadar geçerliyse komutanlar için de o kadar geçerlidir. Ama bugüne kadar gelirken pek çok Genelkurmay Baş- kanı, kuvvet komutanı, Tür- kiye’nin toplumsal meseleleri konusunda bir şeyler söyle- mişler, hatta daha da ileri gitmişlerdir” dedi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Türkiye’yi AB’ye Ben de Olsam Almam! Almanya’da Merkel’in önderliğindeki tutucula- rın seçimleri kazanması üzerine dikkatler yeniden bu ülkeye çevrildi. Herhalde SPD’nin Almanya’daki büyük yenil- gisinden sosyal demokratların çıkaracağı çok ders var. Patronların dostu Schröder’in tersinde boncuk arayarak, sermayenin dümen suyu poli- tikasını yeni sol olarak sunanların büyük yenilgi- sini daha sonraki yazıda ele alacağım. Bugün Merkel’in seçiminin ülkemizde, AB üye- liği açısından yarattığı düş kırıklığı ve bu konuda aklı başında, hatta soldaki arkadaşlarımızın Tür- kiye’yi AB’ye üye olarak istemeyenlere gösterdikleri inanılmaz ve çok haksız tepkiye değinmek isti- yorum. Bilindiği gibi, Alman Angela Merkel ile Fransız Sarkozy Türkiye’nin AB üyeliği karşıtlığının başı- nı çekiyorlar. AB içinde çok etkili olan Almanya ve Fransa’da bu ikili iktidar oldukları sürece Türkiye’nin AB’ye üye olmasının imkânsız olduğunu biliyoruz hepi- miz. Bilmediğimiz ise AB içinde adaylığımıza ters bak- mayanların bulunmasına karşın, çoğunluğun Mer- kel ile Sarkozy’den farklı düşünmedikleridir. Gayet çelişkili bir durumdayız. Dünyada bizim kadar AB’yi isteyen ve AB tarafından da bizim ka- dar istenmeyen bir ülke yok. Doğrusunu isterseniz biraz haysiyet kırıcı bir du- rum. Haysiyet kırıcı olan onların bizi istememeleri de- ğil, bizim bu kadar onların ayakları dibinde sürü- nüp “Ne olur abi bee!” yollu yakarışlarımızdır. Doğrusu AB de bizi bu yakarışlara teşvik ediyor, çünkü kimi kemikler atarak, isteklerini de teslimi- yetçilere kabul ettiriyor. Oysa Türkiye’nin tutması gereken haysiyetli ve akılcı yol, “Arkadaş sen beni Avrupa’ya istemi- yorsun, seni anlıyorum, sen de benden Kıbrıs vs. gibi konularda herhangi bir talepte bulunma, sen de beni anla!” demektir. Aklın yolu budur. Ama aklın yolunu Ankara’nın egemenine kim an- latabilecek ki? Kaldı ki, Türkiye AB’ye kimi vaatlerde zaten bu- lunmuş ve hata etmiştir, şimdi bu hata öden- mektedir. Üstelik bu büyük hatalar büyük zafer olarak al- gılanmış, büyük bozgunun mimarı Ankara’da Av- rupa fatihi olarak karşılanmıştır. Tarihte bu derece fahiş hamakatı cezasız kal- mış bir tek toplum yoktur. Eğri oturup doğru konuşalım, Avrupalı bizi kendi içinde görmek istememekte haksız mıdır? Biz Avrupa’yı, biz yabancıyı istiyor muyuz? Frekans Araştırma adlı şirketin yaptığı kamuo- yu araştırması dünkü gazetelerde yayımlandı. Okuyun tüyleriniz diken diken olur, utançtan ye- rin dibine geçersiniz. Çünkü söz konusu araştır- ma Türk toplumunun ırkçı olduğunu bütün açık- lığıyla gözler önüne seriyor. Üstelik, son araştır- ma şimdiye kadar yapılmış olan öncekilerle de uyum içinde, çeşitli kurumların araştırmaları üç aşa- ğı beş yukarı benzer sonuçlar veriyorlar. Araştırma sonucuna göre, toplumun yarıdan ço- ğu (yüde 55- 57) gayrimüslimlerin MİT’te, Yargı’da, Emniyet’te, Ordu’da görev almasından rahatsız- lık duyuyor. Kendisiyle aynı dinden olmayan va- tandaşlarının devlete bağlılığına yani sadakatine inanmıyor. İnsanların çok önemli bir bölümü, Hıristiyan, Ya- hudi ya da ateist komşu istemiyor. Anımsayacaksınız, daha önce yapılan bir ankette de halkımızın çoğunluğu ateist, Hıristiyan, kızı şort giyen, içki içen komşu istemiyordu. Dikkatinizi çekerim, istenmeyen komşu profili or- talama Avrupalı profilidir. Bu durumda onu istemeyen gafil insanlar söy- lesenize bana, o sizi neden istesin? Irkçılığın da bir sınırı var. Siz onu istemezsiniz, ama “sen yine de beni iste!” diye de yalvar yakar ol- mazsınız. Faşistin bile bir haysiyeti olmalı değil mi? Lafın kısası, bütün şu anketlerin gösterdiği so- nuçlardan sonra Avrupalı olsaydım, ben de Tür- kiye’yi AB’ye istemezdim. Çok mu haksız olurdum. asirmen@cumhuriyet.com.tr CHP LİDERİ DENİZ BAYKAL Ergenekon eleştirisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, Ergenekon davasõ ile ilgili her gün yeni olay ve suçlamalarõn ortaya çõktõğõnõ belirterek, “Gizli tanõk kurumu devam ettiği sürece gözaltõlar kolay, tahliyeler zorlaşõyor. Davalar kolay açõlõyor, bitirmek zorlaşõyor” dedi. Cindoruk, dün parti genel merkezinde düzenlediği basõn toplantõsõnda, “Cezaevi koşullarõ ile mahkeme koşullarõ arasõnda, daha doğrusu muhakeme koşullarõ arasõnda fark vardõr. Cezaevi standartlarõ ortadadõr. Talebimiz Silivri’deki mahkeme, esas yerine taşõnmalõdõr. O yer de Beşiktaş Adliyesi’dir” diye konuştu. Erdoğan ulusa seslendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayõmlanan “Ulusa sesleniş” konuşmasõnda Kürt açõlõmõyla ilgili olarak açõklama yaptõ. Erdoğan, “Bu açõlõmdan maksadõmõz belli bir konuyu değil, bu ülkenin insanlarõnõn zihinlerinde ve vicdanlarõnda yer eden ne kadar meselemiz, sorun alanlarõmõz varsa hepsini tartõşmaya açmak, bir ortak kanaate ulaşmak ve bunlarõn her biri için çare neyse bulup hayata geçirmektir. Türkiye’nin bütünlüğü asla tartõşma konusu değildir” dedi. Çankaya’da 1 kişi tutuklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Çankaya Belediyesi’nde çalõşanlarõn maaşlarõndan elde edilen promosyon üzerinden yolsuzluk yapõldõğõ” iddiasõyla adliyeye sevk edilen 8 kişiden 1’i tutuklandõ. Cumhuriyet Savcõsõ Şadan Sakõnan tarafõndan sorgulanan zanlõlardan 7’si serbest bõrakõlõrken Çankaya Belediyesi eski Hesap İşleri Müdürü Nusret Ö. “zimmet” suçundan tutuklanmasõ istemiyle mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşõsõna çõkartõlan Nusret Ö. tutuklandõ. Buca’da yine operasyon İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Buca Belediyesi’nde yemek, temizlik ve güvenlik ihalelerine fesat karõştõrõldõğõ savõyla İzmir Emniyet Müdürlüğü tarafõndan operasyon yapõldõ. 12 ili kapsayan operasyonda toplam 18 kişi gözaltõna alõnõrken Buca Belediyesi’nin CHP’li yeni başkanõ Ercan Tatõ, soruşturmanõn AKP’li eski başkan Cemil Şeboy dönemini kapsadõğõnõ öne sürdü. Cumhurbaşkanõ seçimine ilişkin tasarõ kaç yõl Köşk’te kalacağõnõ netleştirmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti, cumhurbaşkanõnõn halk tara- fõndan seçilmesine ilişkin ana- yasa değişikliğine koşut olarak bir uyum yasa tasarõsõ hazõrla- dõ. Bakanlar Kurulu’nda be- nimsenen tasarõ, Cumhurbaş- kanõ Abdullah Gül’ün görev süresinin 5 mi yoksa 7 yõl mõ olacağõna ilişkin düzenleme öngörmüyor. AKP içinde görüş ayrõlõğõ sürerken bazõ AKP yö- neticileri, “Bu durum TBMM Başkanlığı’nın Cumhurbaş- kanlığı seçim sürecini baş- latmasına kadar sürer” gö- rüşünü dile getirdiler. AKP hükümetinin cumhur- başkanõnõn halk tarafõndan se- çilmesine ilişkin hazõrladõğõ anayasaya uyum yasa tasarõsõ, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün görev süresinin 5 mi yoksa 7 yõl mõ olacağõna ilişkin yaşanan tartõşmayõ sona erdir- miyor. Edinilen bilgiye göre, ta- sarõda Gül’ün görev süresiyle il- gili bir geçici madde düzenle- mesi öngörülmüyor. Tasarõnõn, yalnõzca anayasa değişikliğine bağlõ olarak cum- hurbaşkanõ seçiminin nasõl yapõlacağõna ilişkin teknik dü- zenlemeler içerdiği kaydedil- di. Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn Gül’ün görev süresinin 5 yõl olduğu yönündeki açõk- lamasõna karşõn parti içinde bu konudaki görüş ayrõlõğõ sürü- yor. Bazõ parti yöneticileri, Gül’ün eski anayasa hüküm- lerine göre seçildiğini, bu ne- denle görev süresinin 7 yõl ol- masõ gerektiğini belirtirken bazõlarõ da görev süresinin 5 yõl olduğu ve bir kez daha se- çilme hakkõna sahip olduğunu dile getiriyor. Bir parti yöneticisi, Adalet Bakanlõğõ’nõn hazõrladõğõ yasa tasarõsõnõn Gül’ün görev süre- siyle ilgili tartõşmalarõ sona er- dirmeyeceğine dikkat çekerek “Tasarıda bir geçici madde eklenemez. Çünkü anayasa- da Gül’ün görev süresiyle il- gili bir intikal hükmü bu- lunmuyor. Buna rağmen ta- sarıya böyle bir madde ko- nulması anayasaya aykırı olur ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir. Bu tartışma, TBMM Başkanlı- ğı’nın Cumhurbaşkanlığı se- çim sürecini başlatmasına kadar devam eder” görüşünü dile getirdi. Erdoğan’ın kararıyla netleşecek Kulislerde cumhurbaşkanõnõn görev süresinin Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn cumhurbaşka- nõ adayõ olup olmayacağõ ve si- yasetteki gelişmelere göre net- leştirileceğine dikkat çekili- yor. Erdoğan, bir konuşmasõn- da “Bizim tüzüğümüzde 3 dönem milletvekilliği var. Be- nim bir dönemim kaldı. On- dan sonra bırakmak zorun- dayım. Genel başkanlık için de süre 5 dönemdir. Herkes bırakmayı bilecek” açõkla- masõnõ yapmõştõ. Kararõnda bir değişiklik ol- mazsa Erdoğan, 2011 yõlõnda yapõlacak seçimde son kez mil- letvekili seçilecek ve 2015 yõ- lõna kadar genel başkanlõk gör- evini sürdürecek. Gül’ün görev süresinin 5 yõl olarak belirlen- mesi durumunda Cumhurbaş- kanlõğõ seçimi 2012 yõlõnda, 7 yõl olmasõ durumunda ise 2014 yõlõnda yapõlacak. Hükümetin, cumhurbaşkanõnõn halk tarafõndan seçilmesine ilişkin hazõrladõğõ anayasaya uyum yasa tasarõsõ, Gül’ün görev süresinin 5 mi yoksa 7 yõl mõ olacağõna ilişkin belirsizliği netleştirmiyor. Tasarõda, Gül’ün görev süresinin ne olacağõna ilişkin bir düzenleme yer almazken AKP içinde bu konudaki görüş ayrõlõğõ sürüyor. ‘5 yıl için konsensüs sağlanır’ ‘Cumhurbaşkanını TBMM seçmeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Deniz Baykal, cumhurbaşkanõnõn halk tarafõndan seçilmesinin altyapõsõnõn bulunmadõğõnõ vurgula- yarak, TBMM’de bir uzlaşma sağlanõrsa cumhur- başkanõnõn parlamento tarafõndan seçilmesine yö- nelik sisteme yeniden dönülmesine ilişkin düzen- lemeye destek vereceklerini söyledi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Baykal başkanlõğõnda toplandõ. Alõnan bilgiye göre, top- lantõda DTP’li milletvekillerinin mahkemeye zor- la getirilmeleri kararõ da ele alõndõ. Konuya yasal çözüm bulunmasõ gerektiğini söyleyen Baykal, “Ya dokunulmazlar kaldırılır ya da bütün do- kunulmazlık dosyaları TBMM Genel Ku- rul’unda görüşülür, dokunulmazlıklar kaldırı- lır ve herkes gider hesabını yargıda verir” dedi. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin de değerlendi- rildiği toplantõda ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton’un konuya ilişkin açõklamalarõna dikkati çeken Baykal, Türkiye-Ermenistan sõnõrõnõn açõl- masõnõn Ermenistan’õn işgal ettiği Azerbaycan topraklarõndan çõkmasõ koşuluna bağlanmadõğõnõn görüldüğünü kaydetti. CHP MYK, toplantõda olağan kurultay süreci- nin 12 Ekim’de başlamasõnõ kararlaştõrdõ. Olağan kurultayõn da bu takvim içerisinde 2010 yõlõnõn mayõs ayõ sonunda ya da haziran ayõ başõnda ya- põlmasõ planlanõyor. Gül’ün süresi tartõşmalõ DTP’li milletvekillerinin ifade kriziyle ilgili olarak ‘Jest yapõp mahkemeye giderlerse daha doğru olur’ görüşünü dile getiren Arõnç, Gül’ün görev süresinin ‘5 yõl’ olacağõnõ işaret etti İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) akademik yõlõ açõlõşõ için İzmir’e gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, gittiği her yerde protestolarla karşõlaştõ. Bazõ öğ- renci gruplarõ açõlõşõn yapõldõğõ salonun önünde gösteriler düzenlerken, 2 öğrenci kendilerini saat kulesinin demirlerine zincirledi, 2 kişi de viyadük üzerinde “Cumhuriyet düşmanı Tayyip’i iste- miyoruz” yazõlõ pankart açtõ. Erdo- ğan, konuşma yaptõğõ salonda da pro- testo edildi. Erdoğan, kürsüye çõktõğõ sõ- rada, bir öğrenci “Cumhuriyet yıkıcı- ları kürsüye çıkıyor” diye bağõrdõ. Gösterilerde 7 öğrenci gözaltõna alõndõ. DEÜ’nün akademik yõlõ açõlõşõ olay- lõ başladõ. Erdoğan, tören için Sabancõ Kültür Merkezi’ne geldikten sonra Tür- kiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi bir grup öğrenci Atatürk Kültür Merkezi karşõsõnda toplandõ. Tören alanõna yak- laştõrõlmayan öğrenciler açõklama ya- parken iki arkadaşlarõ da Konak’daki bir üstgeçide “Cumhuriyet Düşmanı Tay- yip’i Üniversitelerimizde, İzmir’de- İstemiyoruz” yazan pankart açtõ. Polis, pankartõ açan öğrenciler Çağatay Yıl- dız ve Cem Durak’õ gözaltõna aldõ. AKM önünde toplanan Emek Genç- liği ve İzmir Öğrenci Kolektifleri’nden 2 ayrõ öğrenci grubu da “Müşteri değil, öğrenciyiz”, yazõlõ dövizler taşõyarak protestolarõnõ ortaya koydular. Harç sistemine eleştiri Gösteriler sürerken salondaki tören- de öğrenciler adõna kürsüye gelen Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Merve Sağlamer, harç sistemini eleştirdi. Sağ- lamer, imam-hatiplilere üniversite yo- lu açan katsayõ düzenlemesi için de “Eğitimin kalitesi düşürülüyor” dedi. Sağlamer’in ardõndan Erdoğan, ko- nuşmasõnõ yapmak üzere kürsüye çağ- rõldõ. Bu sõrada Özgür Senger adlõ öğ- renci, “Cumhuriyet yıkıcıları kürsü- ye çıkıyor” diye bağõrdõ. Korumalarõn susturmaya çalõştõğõ Senger, salondan çõ- karõlarak gözaltõna alõndõ. Senger’in daha önce TGB İzmir Sorumlusu olarak görev yaptõğõ, bu yõl hukuk fakültesini birincilikle kazandõğõ öğrenildi. Ko- nuşmasõnda protesto hakkõnda herhan- gi bir şey söylemeyen Erdoğan, her üni- versiteyi bitirenin veya tüm halkõn iş sa- hibi olacağõna ilişkin bir kural olma- dõğõnõ söyleyerek “Tabii ki mücade- lemizi vereceğiz” dedi. Daha sonra valiliğe giden Erdoğan yi- ne protestoyla karşõlandõ. 2 üniversite öğ- rencisi, vilayet binasõnõn karşõsõndaki sa- at kulesinin direklerine kendilerini zin- cirle bağladõ. Zincirli 2 kişinin yanõnda bulunan 2 üniversite öğrencisi de IMF ve Dünya Bankasõ karşõtõ pankartlar aç- tõ. 4 öğrenci gözaltõna alõndõ. Erdoğan partisinin il başkanlõğõ bi- nasõna geçerken burada da aynõ sokak- ta bulunan Halkõn Kurtuluşu Partisi bürosunun balkonuna “AB yolu Sevr’e çıkar, savunanlar ya gafildir, ya ha- in” yazõlõ pankartõn asõldõğõ gözlendi. Avukatlara dayak Erdoğan, parti binasõndayken, büro- sunun penceresine çõkan avukat Ta- cettin Çolak, güvenlik önlemlerine tepki gösterdi. Başbakan’õ bekleyen kalabalõkla yaşanan sözlü tartõşmanõn büyümesi üzerine çevik kuvvet binaya girdi. Büronun pencere ve perdelerinin kapatõldõğõ gözlendi. Polisin binadan ay- rõlmasõnõn ardõndan açõklama yapan Çolak, polislerin ve Başbakanlõk koru- malarõnõn kendisiyle avukat arkadaşõnõ dövdüğünü ileri sürdü. Çolak, suç du- yurusunda bulunacaklarõnõ açõkladõ. Erdoğan’a adõm başõ protesto DEÜ’nün açõlõşõ için İzmir’e gelen Başbakan, gittiği her yerde eylemlerle karşõlandõ: 7 gözaltõ Başbakan Erdoğan’ı protesto eden gruplara sert müdahalede bulunan güvenlik güçleri göstericileri apar topar gözaltına aldı. Polis ve Erdoğan’ın koru- maları tarafından dövüldüğünü ileri süren avukat Tacettin Çolak suç duyurusunda bulunacağını açıkladı (altta sağda). (Fotoğraflar: HAKAN DİRİK / AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear