24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 5 OCAK 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk SAM AMCA’NIN YEĞENLERİ.. AYDINLANMA EMRE KONGAR 2009 Nasıl Geçecek? AKP Süreçleri: Zulümden Zulmete Yılbaşı zamanlarında âdettir; geçen yıl değer- lendirilir, yeni yıldan beklentiler dile getirilir. Geçmişteki olaylar, gelecekte olacakların ha- bercisidir… Kişiler, özellikle de siyasal ve toplumsal liderler ve sanat, edebiyat, spor dünyasının karizmatik kişileri geçmişteki davranışlarıyla, gelecekte ya- pacaklarının ipuçlarını verirler… Ama kişilerin ve olayların ardındaki süreçler be- lirlenemezse, geçmiş de doğru değerlendirilemez, geleceğin neler getireceği de… Tabii dünyada da tek bir toplumda da olup bi- tenler, olup bitecekler, büyük ölçüde siyasal liderler, yönetim kadroları, siyasal partiler, özellikle de ik- tidarlar tarafından biçimlendirilir: Kimi zaman istedikleri yönde, kimi zaman di- yalektik olarak, zıt, beklemedikleri yönde… Ama çoğunlukla kendi yaptıkları ya da yapma- dıkları davranışların sonucu olarak… AKP, siyasal İslamın “Mazlum Edebiyatını” kul- lanarak iktidara geldi. İktidara geldikten sonra bile uzun süre, “Hükü- met olduk ama iktidar olamadık” yakınmasıyla “Mazlum Edebiyatını” sürdürdü. Üst üste iki seçim kazanınca hükümete ve Meclis’e ek olarak, Cumhurbaşkanlığını, üniver- siteleri, orduyu, adaleti, eğitimi, medyayı kısaca- sı toplumu oluşturan bütün kurumları denetime al- dı, müthiş bir “merkezi güç” yarattı. Şimdi bu büyük “güç merkezileşmesinin” yol açtığı süreçleri ve sonuçları görelim: 1) Cemaatleşme yaygınlaştı: Atamalarda “bizim cemaatten olsun” anlayışı, her türlü uzmanlığı, liyakati, profesyonelliği, deneyimi dışladı. Sonuç olarak kamu hizmetlerinde büyük aksa- malar ve hatta ölüme yol açan kazalar, ihmaller or- taya çıktı. 2) Güvenlik ve adalet mekanizmaları siya- sallaştı: Sonuç olarak, demokratik bir devletin ana un- suru olan güvenlik güçlerine ve adalete olan gü- ven sarsıldı. 3) Yandaş sermaye ve yandaş medya yarat- mak uğruna serbest piyasa koşulları zedelen- di: Sonuç olarak artık ekonominin sürükleyici mo- toru olarak görülen özel teşebbüsün önündeki hak- sız rekabet engelleri çoğaldı, üretim ve verimlilik gücü yara aldı. 4) Yolsuzluklar yaygınlaştı ve kurumlaştı: Sonuç olarak hem milli servet ziyan oldu hem de vatandaşın devlete ve birbirine olan güveni kay- boldu. 5) Cemaatçilik, kamu alanını aşıp aileleri ve bireyleri de ‘mahalle baskısı’ altına aldı: Sonuç olarak insanlar, yeme-içme, giyim- kuşam, eğlenme-dinlenme, haberleşme gibi gün- lük yaşam özgürlüklerini bile tehdit altında görmeye başladı. 6) Bütün bu süreçler sırasında ABD, AB ve İs- lam âlemi olarak dış dünya, AKP iktidarına des- tek verdi... Bu altı temel sürecin ve sonuçlarınınsa iki önemli makro etkisi oldu. 1) Türkiye’nin “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” yapısı zedelendi; bireylerin devletten bekledikleri, yaşamlarında güvenlik, hukukta adalet, ekonomide refah duyguları bü- yük ölçüde yara aldı. 2) Demokratik ve laik sosyal hukuk devleti ya- pısı, güvenlik, adalet, eğitim, üretim, bilim ve teknoloji zedelenince, toplumun yaşama gücü, umutları, bir arada yaşama ve gelişme potan- siyeli geriledi. Yukardaki çözümlemeleri, evrensel siyasal İs- lamın Türkiye’deki iktidarı olan AKP’nin “mazlu- miyetten zulme, zulümden zulmete gidişinin” öyküsü olarak da okuyabilirsiniz. Mutlu yıllar! ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org MMO doğalgazda bacalõ sistem kullanõmõ nedeniyle 1 milyon 200 bin kişinin risk altõnda olduğunu belirtti ‘İstanbul tehlike altında’MELTEM YILMAZ Makina Mühendisleri Odasõ (MMO) İstanbul Şube Genel Sekreteri Alkım Erdönmez, İs- tanbul genelinde kullanõlan doğalgaz sistemi- nin yüzde 40’õnõn ortam içerisindeki havayõ doğ- rudan kullanarak büyük risk oluşturan “baca- lı sistem” olduğunu, İstanbul’da bu nedenle 1 milyon 200 bin kişinin büyük tehlike altõnda bu- lunduğunu kaydetti. Erdönmez, kombinin normal kullanõm süre- sinin 10 yõl olmasõ gerektiğini ancak İstanbul genelinin bu süreyi geçtiğine dikkat çekerek “İs- tanbul, şu anda patlamaya hazır bomba ni- teliğinde. Gaza ilişkin her şey Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun (EPDK) sorumlu- luğundadır ancak EPDK’nin evlerde do- ğalgaz kullanımı alanında düzenlenmiş bir yönetmeliği dahi yok” diye konuştu. Kõş mevsiminin gelmesiyle birlikte başta Ankara ve İstanbul olmak üzere art arda yaşa- nan doğalgaza bağlõ ölümlere ilişkin Cumhu- riyet’in sorularõnõ yanõtlayan Erdönmez, Tür- kiye’de temel olarak bacalõ ile hermetik kom- bi sistemlerinin kullanõldõğõ, bacalõ sistemde kombinin ortamdan aldõğõ oksijeni dõşarõya verdiğini, ancak ortamdaki oksijenin azalmasõ durumunda yanma tam olarak gerçekleşeme- yeceği için karbondioksit yerine zehirli gaz olan karbonmonoksit verdiğini, bunun da ölüme yol açtõğõnõ kaydetti. İstanbul’daki doğalgaz pro- jelerinin İGDAŞ tarafõndan MMO denetimin- den uzak tutulduğunu, İGDAŞ bünyesinde ça- lõşan ve mühendis olmayan kişilerin doğalgaz tesisatõ kontrolü yaptõğõnõ ve bu yönde uygun- luk belgesi verildiğini söyleyen Erdönmez şöyle devam etti: “Aslında gaza ilişkin her şey EPDK’nin sorumluluğundadır, ancak on- ların düzenlenmiş bir yönetmeliği dahi yok. İGDAŞ ile Başkent Dağıtım gibi kurumlar da kendilerince şartnameler hazırlayıp di- ledikleri firmayı görevlendiriyorlar. Dola- yısıyla kendileri çalıyor, kendileri oynuyor- lar. Türkiye’de bakım ve denetim yapacak yekpare bir kurum yok.” Baca temizleme iş- lemi için itfaiyenin aranmasõ gerektiğini, ancak cihazlarõn periyodik kontrolleri için herhangi bir kurumun belirlenmediğine dikkat çeken Er- dönmez, “Gazın güvenliği dahi tüketicinin so- rumluluğuna bırakılıyor” dedi. Yunus Söylet’in ‘Sıcak Yuva’sı ZEYNEP ŞAHİN İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Yunus Söylet’in başkanõ olduğu Sõ- cak Yuva Vakfõ’ndaki etkinlikler kafalarõ ka- rõştõrdõ. Küçük yaşta çocuklardan mehter takõmõ kurulurken, çocuklar türbe ziyaretine götürülüyor, caminin bitişiğinde etüt merkezi açõlõyor, toplu iftar yapõlõyor, çocuklara ila- hi söyletiliyor, kandilde gül dağõttõrõlõyor Söylet, üniversitede yapõlan seçimde 2. ol- masõna karşõn Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan İstanbul Üniversitesi’nin ye- ni rektörü yapõldõ. Ancak Söylet’in, yõllardõr yönettiği vakfõn faaliyetlerdeki dini unsurlar ve “Osmanlılık” bilinci dikkat çekiyor. Vakfõn çalõşmalarõndan bazõ örnekler şöyle: ? Söylet’in vakõftaki ekip arkadaşlarõndan biri, Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ümit Meriç tür- banlõ. Vakõf tarafõndan 2006 yõlõnda “mehter ta- kımı” oluşturuldu. Meh- ter Takõmõ’nda 10-17 yaş arasõ çocuklar yer alõrken, mehteran kõyafetleri ile iftarlardan okul açõlõşlarõna kadar birçok yerde gösteri yapõyorlar. ? Küçük yaştaki çocuklarõn devam ettiği Bağcõlar’daki Sõcak Yuva Vakfõ Çocuk Eği- tim Etüt Merkezi’nin hemen yanõ başõnda bir cami bulunuyor. Vakfõn Balat Etüt Merke- zi’nde kadõnlara yönelik konferans veren Za- hide Ülkü Bakiler isimli türbanlõ kadõnõn ko- nuşmasõndan örnekler: “Günümüzde bir ka- dının sosyal olabilmesi için çalışması şart- tır gibi yanlış bir kanı vardır.” ? Vakõf tarafõndan, Balat’taki Eğitim Merkezi’nde iftar yemeği verildi. Bağcõlar Belediyesi’nin verdiği iftarda ise vakfõn bünyesinde faaliyet gösteren ilahi ve Türk sa- nat müziği grubu sahneye çõktõ. ? Vakfõn kurslarõna devam eden öğrenci- ler ve aileleri, Kütahya’ya “Hayme Ana Tür- besi”ne götürüldü. İstanbul’daki çeşitli cami ve meydanlarda, binlerce gül dağõtõmõ, vak- fa devam eden çocuklara yaptõrõldõ. Köşk tarafõndan İÜ rektörlüğüne seçilen Prof. Dr. Söylet’in başkanõ olduğu vakfõn faaliyetlerindeki dini unsurlar ve ‘Osmanlõlõk’ bilinci dikkat çekiyor Kömür sobası can aldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmirde 82 yaşõnda bir kadõn, kömür sobasõndan zehir- lenerek yaşamõnõ yitirdi. Boğaziçi semtinde, alt katta oturan annesi Ayşe Konçe’ye kahval- tõsõnõ götüren Sabriye Başyiğit, annesini yere yõğõlmõş halde buldu. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine gelen polis, Ayşe Konçe’nin kömür sobasõndan sõzan karbonmo- noksit gazõndan zehirlendiğini tespit etti. Öğrenci şofben kurbanı KOCAELİ (AA) - Kocaeli’nin Gebze ilçe- sinde şofbenden sõzan karbonmonoksit gazõndan zehirlenen ilköğretim okulu öğren- cisi öldü. Edinilen bilgiye göre, Gaziler Mahallesi’nde, ilköğretim 8. sõnõf öğrencisi Elif Gül (14), ailesi tarafõndan evlerinin ban- yosunda ölü bulundu. Yapõlan otopside şofbenden sõzan karbonmonoksit gazõndan zehirlendiği belirlenen Gül’ün cenazesi, Pelitli köyü mezarlõğõnda defnedildi. Katil deve sucuk olacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Kemalpaşa’da sahibi Ahmet Durmaz’õ, iki yõl önce Aydõn’õn Çine ilçesindeki önceki sahibi Sezai Aslan gibi õsõrdõktan sonra, üzerine otura- rak öldüren ‘Alemşah’ adlõ deve, yeni canlar almamasõ için sucuk yapõlacak. Durmaz’õn ikiz kardeşi Bülent Durmaz, “Deve, ilk sahibini onu dövdüğü için öldürmüştü. Ama biz ona çok iyi davrandõk. Şefkat gösterdik. Ona rağmen kar- deşimi öldürdü. Onu satõp, başka bir insanõ öldürmesine izin vermeyeceğim” dedi. KAR YAĞIŞI 3 GÜN DAHA ETKİLİ OLACAK Yurt Haberleri Servisi - Yurtta soğuk ha- va ve kar yağışı ulaşımı olumsuz etkiliyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerin- de kar yağışı nedeniyle binlerce köyle ula- şım sağlanamazken, Meteoroloji yetkilile- ri, bölgede kar yağışının aralıklarla 3 gün daha etkili olacağını belirttiler. Bölgedeki kötü hava şartları nedeniyle Bitlis-İstanbul seferini yapan bir yolcu otobüsünün, Muş’un Konukbekler belde- si yakınlarında mazotu dondu. Otobüs 48 yolcusuyla mahsur kalırken, yolcular sivil savunma ekiplerince Muş Terminali’ne getirildi. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesin- de de hava sıcaklığının sıfırın altında 30 de- receye kadar düşmesi sonucu yakıt depoları donan onlarca TIR yolda kaldı. İlçede su şebekesinin bazı bölümlerinin de donduğu bildirildi. Kayseri’de Beştepeler mesire ala- nındaki mini hayvanat bahçesindeki hay- vanlar da soğuktan etkilenmemeleri için elektrik sobalarıyla ısıtıldı. Hakkâri’de kar kalınlığının istenen seviyeye ulaşmasıyla ka- yak sezonu açıldı. (Fotoğraflar: AA) Yolcu otobüsü kamyonla çarpıştı: 1 ölü AMASYA/ KONYA (Cumhuriyet) - Konya’nõn Ereğli ilçesinde yolcu otobüsü ile kamyonun çarpõşmasõ sonucu 1 kişi öldü, 26 kişi yaralandõ. Amasya’da yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu ise 4 kişi yaralandõ. Konya’dan Gaziantep’e seyahat eden Mehmet Şerif Çalõşkan (67) yönetimindeki yolcu oto- büsü Ereğli’ye bağlõ Sazgeçit beldesi yakõnlarõnda karşõ yönden gelen Ahmet Sezer’in (67) kullandõğõ kamyonla çarpõştõ. Kazada, otobüs sürücüsü Çalõşkan olay yerinde yaşamõnõ yitirirken, 26 kişi de yaralandõ. DOĞALGAZ KULLANIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Makina Mühendisleri Odası tarafından dün yapılan basın açıklamasında konu- şan MMO Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Akkoç, evlerde doğalgaz kullanımında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Yıllık kontrollerin eksiksiz yapılması, paslanmaz esnek çelik boru kullanılması, menfezlerin kapatılmaması, bacaların her sezon temiz- lenmesi, alarm sensörleri kullanılması, otomatik gaz kesen selenoid kullanılması.” ŞEHİR TİYATROLARI ‘İddialar üzücü, oyuna ara verdik’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi (İBB) Şehir Tiyatrolarõ Genel Sanat Yö- netmeni Orhan Alkaya, “Yedi Tepeli Aşk” adlõ oyunda “faşizanca” öğeler olduğu yönündeki id- dialara, “Oyunda Alevi sözcüğü yalnızca bir kez geçmekte olup kesinlikle olumsuz bir an- lam içermemektedir. Tehlikeli sonuçlar doğur- maya gebe bu provokasyon ortamında oyunu- muza ara vermeye karar verdik” şeklinde yanõt verdi. Ortaya çõkan provokatif durumdan ötürü İBB Şehir Tiyatrolarõ’nõn tarihinde ilk kez yöne- tim kurulu deklarasyonu yayõmladõğõna dikkat çe- ken Alkaya, bakireliğini kaybetmiş bir Alevi kõ- zõn, Sõvaslõ Alevi bir erkekle evlendirilme aşama- sõnda duyduğu endişelerin anlatõldõğõ “Yedi Te- peli Aşk” adlõ oyunda faşizan ve müstehcen öğe- ler olduğu iddalarõna yönelik, “Oyunumuza han- gi Alevi kızmış, hangi sözcükler müstehcen- miş? Ortaya atılan iddialara çok üzüldük” de- di. Şehir Tiyatrolarõ’nõn nesnel anlamda tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir provokasyon ortamõ- nõn içine sokulduğuna dikkat çeken Alkaya, “Bu, tehlikeli sonuçlar doğurmaya aday bir ortam- da, tiyatromuzu, seyircimizi ve ekibimizi koru- mak amacıyla ‘Yedi Tepeli Aşk’ adlı oyunumu- zu oynamaya ara verdiğimizi, özellikle Şehir Tiyatroları seyircilerinden özür dileyerek ka- muoyuna duyuruyoruz” diye konuştu. PROF.DR.TOPRAK’TANAÇIKLAMA: Baskõnõn kaynağõ AKP demek doğru olmaz İstanbul Haber Servisi - Boğa- ziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binnaz Toprak, 03 Ocak tarihinde gazetemizde çõ- kan “AKP ile baskı sürer” baş- lõklõ haberde, haberin başlõğõ ile içeriğinin örtüşmediğini, habe- rin içeriğinde “iktidardaki par- tinin kendisine bağlı yerel yö- netimleri uyarma yoluna git- memesi halinde baskı unsuru- nu devam edeceği” yönünde bir ifade varken başlõkta yalnõzca “AKP’nin iktidarda kalma- sı durumunda baskının devam edeceği”nin ima edildiğini söyledi. “Türkiye’de Farklı Olmak-Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler” başlõklõ raporda bahsi ge- çen baskõ unsurunun AKP ile ilişkilendirilme- sinin doğru olmayacağõnõ belirten Toprak, “Bunu A ya da B partiye bağlamak doğru olmaz. Belki AKP, kendisine bağlı yerel yö- netimlerin uyguladığı baskıdan haberdar bile değil. Burada önemli olan yerel yöne- timlere doğru bir denetim mekanizması uy- gulanmasıdır, iktidarda olanın kendisine bağlı yerel yönetimleri uyarma yoluna git- mesidir” diye konuştu. ABD’de siyahilere uy- gulanan ayrõmcõlõğõn ortak mücadele yoluyla çözümlendiğine dikkat çeken Toprak, tüm si- yasilerin, eğitmenler, sanatçõlar ile aydõnlarõn işbirliğiyle “ötekileştirilenlere” dayatõlan bas- kõnõn ortadan kaldõrõlabileceğini kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear