24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 31 OCAK 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Hukukun Üstünlüğü (?) Yargıyı denetlemek için Adalet bakanı ile müs- teşarına tanınan yetkiyi yeterli bulmayan iktidar, yeni bir organ yaratarak başbakanı da denetleme yetkililerinden birine dönüştürmüştü. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, önceki Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’in, hukukumuza katkılarının aradan 3 yıl geçmiş ol- masına karşın sürmekte olduğunu da kanıtlıyor. Türkiye’nin başındaki en büyük dertlerden bi- ri olan telefon dinlemelerinin, başbakan tarafın- dan atanan kişinin yönetimindeki bir kurum ta- rafından uygulanır ve denetlenir oluşunun yarat- tığı rahatsızlığın anayasaya aykırı bir yöntemden kaynaklandığı saptanmış durumda. Ancak durum değişmeyecek. Çünkü Yüksek Mahkeme’nin kararları geriye işlemiyor. Bu nedenle de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın ya- pısı devam edecek. Yetkililerin verdiği bilgiye göre de, söz konusu daireye başkan atanmasının yeni dönemde dört- lü kararname ile yapılması sağlanacağından yine söz sahibi başbakan olarak kalacak. Tek değişikliğin, “Kurum faaliyetlerinden derhal başbakana bilgi verilir” kuralının yasadan çıkarı- lacak olması olduğu anlaşılıyor. Bu kural yasada yer almasa da, siyasal yakın- lığın gereklerinin uygulamada değişiklik yarat- mayacağı kuşkusu da akıllardan çıkarılamıyor. Hukuk kurallarının gelişmiş ülkelerin standart- larına benzer biçimde konulamamasının “hukuk devleti” kavramını zedelediği belirtiliyor. Örneğin anayasada “Haberleşme Hürriyeti” başlıklı bir madde var ve “Herkes haberleşme hür- riyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır” (madde 22) diye başlıyor. Ama anayasanın genel yapısına uygun olarak da bu hürriyetin nasıl sınırlandırılacağı izleyen bö- lümde sıralanıyor. Sınırlamalardan biri de siyasetçilerin cankurtaran simidi niteliğinde. Çıkarılan yasaya ya da gerek- çesine, sınırlamaya olanak tanıyan “suç işlen- mesinin önlenmesi” ilkesini eklerseniz, anayasa- ya uymuş oluyorsunuz. Canınızın istediğini din- leme olanağını yasaya ekleme olanağına da ka- vuşuyorsunuz. Hem de belirli sürelerde uzatarak. Kötüye kullanıldığı iddiası yadsınamayan Ceza Muhakemesi Yasası’nın 135’inci maddesinin ip- tal edilmesi isteğinin esastan incelenmeye baş- lanması şimdilik tek umut olma niteliğini koruyor. Doğalgaz fiyatlarının olağanüstü yüksekliğinin aile bütçelerine getirdiği yıkım, dayanılır ölçüleri aşmış durumda. Aylık faturalardan yakınmayan kimseye rast- lanmıyor. Gazetelere ve televizyonlara bakarsanız, İs- tanbul’un doğalgaz dağıtım şirketi İGDAŞ, fatu- raların taksitle ödenmesi kolaylığını (!) getirmiş. Banka kartı olanlar, borçlarını 6 taksitte öde- yebileceklermiş. Böyle bir haberi gençliğimizde vermiş olsaydık, yazı işlerindeki ustalarımızın bir dövmediği kalır- dı. Bankaların, ayda ortalama yüzde 5.50 oranın- daki faizlerini es geçmiş olmamız affedilmezdi. İkin- ci ay faturasının belirli bölümünü öderken ilk ayın ikinci taksitini de ödemek gerektiğini ve tutarın her ay artacağını yazmamış olmamız da yüzümüze vu- rulurdu. Şu ödeme kolaylığını biri hesaplasa da kolay- lığın boyutunu öğrensek! oerinc@cumhuriyet.com.tr Emekli büyükelçi ve akademisyenler Başbakan Erdoğan’õn Davos’ta yaptõğõ açõklamalarõ eleştirdi ‘Lozan tutanaklarõnõ okusun’ MAHMUT GÜRER ZEYNEP ŞAHİN ANKARA/İSTANBUL - Emek- li büyükelçi ve akademisyenler, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn Davos’ta yaptõğõ açõklama- larõ eleştirdi. Emekli Büyükelçi Orhan Aka, son dönemde Türki- ye’nin “Ortadoğululaştığını” söy- ledi. Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise Türkiye’nin Ortadoğu’daki taraf- sõzlõk politikasõnõ yitirdiğini ve ta- raf tutmaya başladõğõnõ belirterek “Uluslararası ilişkilerde belli bir konuşma kalıbı vardır. Sayın Başbakan’a Lozan görüşmeleri- nin tutanaklarını okumasını tav- siye ederim” dedi. ? Emekli Büyükelçi Orhan Aka: Diplomaside böyle konuşul- maz. Hatta iki ülke arasõnda savaş bile olsa, bu tarz bir konuşma ya- põlmasõ oldukça hatalõ. Diplomasi- de öfke geçerli bir şey değildir. Üs- lup en önemli konudur. Buna kar- şõn ben iki ülke ilişkilerinin uzun dö- nemde bozulacağõna inanmõyorum. Fakat kõsa süreli bir dalgalanma bek- leyebiliriz. Tabii, Erdoğan’õn bu yaklaşõmõnõn Türk iç kamuoyunda ve Arap ülkelerinin halklarõnda da sempati yaratacağõ kesin. Ancak bu durum halklarõn hoşuna gitse de Arap ülkelerinin yönetimlerinin ho- şuna gitmez. Türkiye buradan yeni sõkõntõlar yaşayabilir. Yine de, Tür- kiye’nin bir ‘Ortadoğululaşma’ süreci içerisine girdiğini söyleye- biliriz. Bu ABD’de yayõmlanan ra- porlarda da yer alõyor. Türkiye’nin önceliği AB’den ve Batõ’dan Orta- doğu’ya dönüyor. İşin bir de unu- tulmamasõ gereken ABD boyutu var. ABD Türkiye’nin İsrail’e yük- sek çõkõşlarõnõ çok iyi karşõlamõyor. ABD Senatosu’ndaki Ermeni tasa- rõsõ Erdoğan’õn önceki ilişkileri ne- deniyle zaten sõkõntõlõ duruma düşm- üştü. Bu onu perçinler mi? Şimdi- lik bilemiyoruz... Emekli Büyükelçi Turhan Fı- rat: Peres’in yaptõğõ açõklama son derece sert ve yüksek tondan yapõlmõş bir konuşmaydõ. O ko- nuşmaya mutlaka yanõt vermek de gerekiyordu. Ancak bir devlet adamõ niteliği altõnda olmalõydõ bu. Bizim Başbakan ise tam ter- si olarak toplantõyõ terk etti. Ben Başbakan’õn bu konuyu iç po- litikada kullanacağõnõ düşü- nüyorum. ? ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı: Başbakan Davos’ta eşiyle bir- likte şov yaptõ. Ne olursa olsun böyle toplantõlarda “Siz öldürme- yi iyi bilirsiniz” diye bir şey söy- lenmez. Başbakan sonra da “ben diplomat, monşer değilim” dedi. O zaman Dõşişleri Bakanlõğõ’nõ ka- payalõm... Uluslararasõ toplantõlarõn bir adabõ vardõr. Anlõk reaksiyonlar, Türk kamuoyunun gururunu okşar ama “masadan kalkan her za- man mağluptur”. O yüzden ben Sayõn Erdoğan’a Lozan müzakere- lerini, İsmet Paşa’nõn Lord Cur- zon ile girdiği diyaloglarõ okumasõnõ tavsiye ederim. Şimdi bu açõkla- malarla birlikte biz uzun uğraşlar- la sağladõğõmõz Ortadoğu’da taraf- sõzlõk politikamõzõ kaybetmiş olduk. Uluslararasõ dip- lomasi açõsõndan artõk Türkiye ta- rafsõz bir ülke değildir. Ortado- ğu’da taraf tutmak- tadõr. Türkiye kendini akõllõ, başkalarõnõ sersem sanmamalõ. ? Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakül- tesi Uluslararası İlişkiler Anabi- lim Dalı Başkanı Prof. Gencer Öz- can: Tüm tepkilerin diplomatik ne- zaket kurallarõ içinde verilmesi la- zõm, size nezaketsizlik yapõlmõş ol- sa bile... Erdoğan da yanõtõnõ dip- lomatik nezaket çerçevesi içinde ve- rebilirdi. Yaşanan gerginliğin dip- lomatik açõdan uzun dönemde çok olumlu etkileri olacağõnõ düşün- müyorum. Ama kamuoyu nezdinde olumlu bir puan olarak kaydedile- cektir. Sadece kamuoyunun hoşuna gidecek adõmlarla diplomatik ilişki yürütülmez. Ankara Üniversitesi Öğre- tim Üyesi Doç. Dr. Çağrı Er- han: Erdoğan’õn açõklamasõnõ bi- raz iç politik bir manevra olarak değerlendiriyorum. Yerel seçim- ler öncesinde içeriye mesaj ve- rilmeye çalõşõldõ. Bundan sonra İs- rail ve Filistin arasõnda ya da İs- rail ile Suriye arasõnda bir kolay- laştõrõcõlõk rolünün kendi süre- cinden kaynaklõ olarak gerçek- leşmeyeceğini düşünüyorum. ‘Diplomasiye uymadı’ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres’in tavrõnõ kesinlikle onaylamadõklarõnõ kaydeden Adana Barosu Başkanõ Aziz Erbek, “Ancak Erdoğan’õn tepkisi de uluslararasõ diplomatik tavra çok uymadõ” dedi. Erdoğan’õn kişisel tepki gösterdiğini ileri süren Erbek, “Davos’ta Türkiye Cumhuriyeti’nin bir başbakanõ olarak bulunduğunu düşünmeliydi. Toplantõyõ bitene kadar bekleyip saygõsõz davranan Peres’i sakin bir şekilde eleştirmeliydi. Bunu yapamadõ” açõklamasõnda bulundu. ‘Yapılması gerekeni yaptı’ ANTALYA (AA) - Antalya’da düzenlenen “Milli Gurur Milli Forma” sergisinin açõlõşõna katõlan spordan sorumlu Devlet Bakanõ Murat Başesgioğlu, gazetecilerin, Başbakan Erdoğan’õn Davos’taki tepkisine yönelik sorusu üzerine, Erdoğan’õn oturumdaki adaletsiz uygulamalara tepkisini ortaya koyduğunu belirtti. Başesgioğlu, “Başbakanõmõz, İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres ile oturumda gösterdiği tavõrla, hissiyatõnõ ortaya koymuştur. Başbakanõmõz, Davos’ta yapõlmasõ gerekeni yaptõ” dedi. ‘Başbakan’ın tavrını sevdim’ BURSA (Cumhuriyet) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Davos’ta İsrail Devlet Başkanõ Şimon Peres ile tartõşarak oturumu terk etmesiyle ilgili, “Başbakanõmõz açõk bir insandõr. Sözlerini dürüstçe söyler. Bu manada Başbakanõmõzõn açõklõğõnõ, mert ve onurlu tavrõnõ ben her zaman severim, akşamkini de sevdim” dedi. Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin aldõğõ kararla, başbakanõn iletişim daire başkanõnõ atama yetkisini iptal etmesiyle ilgili ise “Meclis’e yine gelir ve TBMM boşluklarõ doldurur. Karar yeni verildi. Gerekçeli kararõ beklemek lazõm” dedi. ‘Hislere tercüman oldu’ ERZURUM (Cumhuriyet) - Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ, Başbakan Erdoğan’õn Davos’ta Türk milletinin hislerine tercüman olduğunu söyledi. Akdağ, “Hükümetimiz bir taraftan hizmet ederken bir taraftan da ülkenin itibarõnõ yüksekte tutmaya çalõşõyor. Diplomasi, ülkenin onurunu ayaklar altõna almak değildir” dedi. Gül: Saygısızlığı sineye çekemezdi MURAT UYGUN SAKARYA - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Davos’ta İsrail Devlet Başkanõ Simon Peres ile tartõşmasõnõn ardõndan toplantõyõ terk etmesiyle ilgili, “Bir Türk başbakanına saygısızlık yapılırsa, herhalde o da sineye çekecek değil. Bunu kimse beklemesin. O da gerekli cevabı verdi” dedi. Gül, Sakarya Valiliği’ni ziyaretinde Davos’ta yaşanan gerginlikle ilgili gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Gül, “Türkiye büyük bir ülke. Türkiye’nin büyüklüğünü herkesin bilmesi, tanıması gerekir. Türkiye, bölgesinde daima barış, istikrar, güvenlik için uğraşan bir ülke. Bunu da herkes biliyor. Türkiye’nin bu gücünden herkesin faydalanması gerekir. Faydalanmak istemeyen varsa o da kendi bileceği bir iştir” diye konuştu. Gül, daha sonra bir dönem öğretim görevlisi olarak çalõştõğõ Sakarya Üniversitesi’ni ziyaret etti. Emekli Büyükelçi Orhan Aka, son dönemde Türkiye’nin “Ortadoğululaştõğõnõ” söyledi. Prof. Dr. Hüseyin Bağcõ ise, Türkiye’nin Ortadoğu’daki tarafsõzlõk politikasõnõ yitirdiğini ve taraf tutmaya başladõğõnõ belirtti. 1 İki ülke arasõnda savaş bile olsa, bu tarz bir konuşma yapõlmasõ oldukça hatalõ. 2 Ne olursa olsun böyle toplantõlarda “Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” diye bir şey söylenmez. 3 Anlõk reaksiyonlar, kamuoyunun gururunu okşar ama “masadan kalkan mağluptur”. 4 Başbakan Erdoğan da yanõtõnõ diplomatik nezaket çerçevesi içinde verebilirdi. 5 Taraf olmak normal ama bunu Tevrat’taki sözle ifade etmeye gerek yoktu. ‘Seçimlere hizmet etmeye yönelik’ ? Marmara Üniversitesi İk- tisadi ve İdari Bilimler Fa- kültesi Siyaset Bilimi ve Ulus- lararası İlişkiler Bölümü Baş- kanı Prof. Dr. Büşra Ersanlı: Eğer bir başbakan, diplomatik bir amaçla Davos gibi bir kuru- luşta bulunmayõ uygun görü- yorsa, oranõn kurallarõna uygun davranmak zorundadõr. Mode- ratörün ve Peres’in uygunsuz davranmasõ, bizim Başbakanõ- mõzõn da uygunsuz davranmasõnõ gerektirmez. Diplomatik ilişki- ler açõsõndan çok ciddi bir olum- suzluk doğuracağõnõ düşünmü- yorum. Türkiye arabulucuk vas- fõnõ kaybeder o kadar. Taraf ol- mak normal ama bunu Tev- rat’taki sözle ifade etmeye gerek yoktu. “Siz öldürmeyi iyi bi- lirsiniz” türünden konuşmalar sorunlarõ çözmez. Çünkü o za- man da birileri çõkõp bize, “Bu kadar faili meçhul var, siz de öldürmeyi iyi bilirsiniz” diye- bilir. Ayrõca, bir etkisi daha ol- du bu olayõn. Dün gece gördük ki; (Önceki gün Davos dönüşü Atatürk Havalimanõ’nda Erdo- ğan’õn şölen havasõnda karşõ- lanmasõ) tamamen belediye se- çimlerine hizmet etmeye yönelik bir etki var. Gül, Sakarya Valiliği’ni ziyaret etti. SİYASİLER, ERDOĞAN’IN DAVOS’TAKİ AÇIKLAMALARINI ELEŞTİRDİ: İç politika malzemesiANKARA/ANTALYA (Cumhuriyet) - DSP Genel Başkanõ Zeki Sezer, Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn Davos’taki çõkõşõyla ilgili olarak “Gazze’deki katliama karşı durmak, sokak kabadayılığı üslu- buyla değil, devlet adamı niteliğiyle olmalı” dedi. CHP Sözcüsü Mustafa Öz- yürek, “Tepki gösterilme- si doğaldır ama tepkisi abartılı olmuştur” görüşü- nü dile getirdi. Sezer, Davos’ta yaşanan- larõn “Başbakan Erdo- ğan’ın iç politika için kul- lanmaya çalışacağı, ancak gerçekte dış politikada çok da hazırlıklı devlet adamı olmadığı niteliğini gösteren bir olay olduğunu” söyledi. Sezer, sözlerini “Başbakan, başka konularda suspus- ken, bu oyuna gelip bu ko- nuda bir devlet adamının çok da yapmaması gereken tavırdaydı. Gazze’deki kat- liama karşı durmak sokak kabadayılığı üslubuyla de- ğil, devlet adamı niteliğiy- le olmalı. Başbakan, bu gi- rişimi iç politikada kul- lanmak üzere yapmışsa, kabul edilebilir değil. O tavırla arabuluculuk im- kânı da ortadan kalkmış oldu. Türkiye’nin uluslar- arası ilişkileri Başbakan’ın iç politika hesaplarına kur- ban edilemez. Başbakan, ‘Ben diplomat değilim’ di- yor. Kimse de ondan dip- lomat olmasını beklemi- yor. Ama Başbakanımızın devlet adamı olmasını, dev- let adamı gibi davranma- sını beklemek hakkımız. Ayrıca böyle bağırıp çağı- rarak sonuç almak ne ka- dar mümkün, onu da süreç gösterecek” diye sürdürdü. İç politika malzemesi Erdoğan’õn tepki göster- mesinin “doğal ve bekle- nebilir” olduğunu kayde- den CHP sözcüsü Mustafa Özyürek, “Başbakan’ın bu tepkiyi iç politika malze- mesi olarak kullanmak is- tediği anlaşılıyor. Türkiye Hamas’tan yana net bir tavır alarak yıllardır izle- nen bu politikasından sap- maktadır. Türkiye bu öf- keden zarar görür” dedi. Tabana mesaj CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Türkiye’yi yönetme ehliyeti olmayan, yönetimde tıkanan başba- kan kendine çıkış yolları arıyor. Tabanına mesaj vererek, başka rollere so- yunuyor” dedi. Kart, Er- doğan’a “Türkiye’nin ulu- sal güvenliğini, istihbarat ve milli çıkarlarını neden İsrail’e bıraktınız? Koşul- ları yerine getirilmeyen sözleşmelerin neden askıya alınması talebinde bulun- muyorsunuz” diye sordu. SOYSAL: ÖLÇÜ KAÇTI Eski Dõşişleri bakanlarõndan ve BCPGenelBaşkanõMümtazSoysalda Erdoğan’õn tavrõnõ “İç politika açõ- sõndan başarõlõ sayõlabilir. Dõş politi- kada değil” diye değerlendirdi. Soy- sal, “Diplomasi desteği almadan dõş politikayapmakçokzordur.Peres’eya da toplantõyõ düzenleyenlere böyle bir ders vermek gerekiyordu belki. Ama ölçü kaçtõ” dedi. Erdoğan’õn “Musevi lobisi”ni göz önünde bulun- durmasõ gerektiğini ifade eden Soysal, “Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz deyince, artõk ABD’deki Musevi lobi- sinin soykõrõm meselesinde bizden ya- na çõkmasõna imkân kalmadõ. Siz daha çok öldürdünüz di- yeceklerdir” diye konuştu. Erdoğan’õn kendisini Hamas’õn savunucusu, avukatõ durumuna sokmadan Filistinlilerin de onurunu gözleyerek, daha dikkatli davranmasõ ge- rektiğini anlatan Soysal, “Zaten daha önce üstü çizilmişti. Şimdi ikinci bir çizgi daha atõlmõş oldu” dedi. FİLİSTİN’İN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ MARUF: Tepki çok doğru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği tepkinin “çok doğru” olduğunu belirterek, “Filistinliler olarak, Erdoğan’a bu duruşundan dolayı teşekkür ediyoruz” dedi. Maruf, “Başbakan Erdoğan’ın Filistin halkını değil, Hamas’ı savunduğuna” ilişkin eleştirilere ise “Hamas, Filistin halkının bir parçasıdır. İşgal altındayken kendimizi savunma hakkımız vardır. Erdoğan, Filistin halkını ve bu haklı davayı savunmaktadır. Belli bir grup ya da organizasyona işaret etmemiştir” yanıtını verdi. Türkiye- Filistin ilişkilerinin her zaman “iyi ve güçlü” olduğunu belirten Maruf, “Türkiye’nin duruşundan gurur duyuyoruz. Her Arap ülkesinde yaşayan kişi de dün Erdoğan’ın yaptığından gurur duymuştur” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear