Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
21 OCAK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
YasaktırGülümYasak...
Öyküleri hep aynıdır... Sonu ölümle biter...
Harran Ovası’nda iki yıl önce konuştuğum 18
yaşındaki kızın söylediklerini anımsarım:
“Biz aşkımızı yüreğimizin en derin köşesine sak-
larız ve kimseye söylemeyiz...”
Hiç kimseye söylenmez... Kardeşe, arkadaşa, an-
neye, babaya, ağabeye.
Çünkü kadına aşk yasaktır!
Hülya ve Esra 19, Goncagül 22, Dilek 18 yaşın-
daydı... Âşık oldular ve öldürüldüler.
Harran’da o yeşil gözlü, sarı saçlı kıza sormuştum:
“Aşkınızı neden yüreğinizin en derin köşesin-
de saklarsınız?”
Yanıtı iki sözcük olmuştu:
“Yaşatmazlar, öldürürler!”
Nasıl bir tutkudur o, nasıl bir istek, nasıl ya-
şam?
Bir ip gibi gerili bir yaşam; çivit rengi göğün al-
tında kurt ulumasını andıran bir çığlığa, tanrıçala-
rın ıslık çalmasına benzer o öyküler.
Rober Desnos’un düşlerini bilmezler... Yaşamın
güneş saatinde o şarkıyı dinlemezler:
“Ayakta uyuyorum, yaşamın ve aşkın tüm görü-
nümleriyle...”
Umudun içinden sıyrılan bir ışık ırmağı... Dalgalı
bir deniz... Aşkın insanın yüreğini tarifsiz acılarla do-
natması.
Sevmek ve sevilmek.
Umutlarını yitirirler... Kuracakları bir hayat... Aş-
kın var olan gücü...
Benim anlattığım “Necla”nın öyküsü başkadır...
Ayşe’nin, Nergis’in, Nurten’in ölüm yüzyılı başka-
dır...
Sonuç ise aynıdır: Kadına aşk yasak!
Bir çocuk şarkısı yükselir bir kış sabahında.
Yankısı kapanık bir ses gibidir. Öte çağlardan ge-
len martıların yakınışını anımsatır.
Mercan sabahların parmaklarında ölüm anı artık
yaklaşmaktadır...
Dilek ve Alper’in öyküsünü Adana’da okudum.
Çukurova ilkyazı yaşıyordu...
Malatya İnönü Üniversitesi öğrencisiydi Dilek ve
Alper.
Dilek Sünni, Alper Aleviydi.
Evlenmek istediler, evlendiler.
Alper, annesini ve teyzesini yanına alarak Dilek’in
evine gitti. Nikâh kıyılmış düğün yapılmamıştı.
Dilek’in babası, “Kızım düğün yapılana kadar bi-
zimle kalsın” dedi. Düğün tarihi belirlenirken Dilek’in
amcası, halası, erkek kardeşi eve geldiler.
Dilek’in 17 yaşındaki lise öğrencisi erkek kar-
deşi, eniştesi Alper’i görünce silahını çekti ve kur-
şun yağdırdı.
Mutfakta kahve pişiren Dilek, silah sesleri üze-
rine salona geldi. Kardeşi bu kez namluyu Dilek’e
yöneltti...
Dilek ve Alper yaşamını yitirdi...
Dilek’in kardeşi A.A. silahı amcası Soner A.’dan
aldığını söyledi. Amcası da “Evet ben verdim” de-
di.
Dilek’in babası Şahin A. polisteki ifadesinde şöy-
le dedi:
“Bu bir mezhep çatışması değildir. Oğlum Kurt-
lar Vadisi’ni izler. O diziden etkilenmiş olabilir.”
Alın size bir Türkiye fotoğrafı...
18 yaşında üniversite öğrencisi Dilek ve âşık
olup nikâhlandığı eşi Alper...
Öyküler hep birbirine benzer!
Hülya, Goncagül, Dilek, Esra...
19 yaşındaki Esra’yı da kardeşi öldürdü silahla...
Telefonla konuştuğu için... 17 yaşındaki A, “Sen
bir erkekle konuşuyorsun” dedi ve silahının tetiğini
çekti...
Ailesiyle birlikte Batman’dan İstanbul’a göç eden
Hülya Taş’ı da ağabeyi Okan Taş öldürmüş “Piş-
manlık duymuyorum” diye ifade vermişti...
Gazetelerin haber sayfalarında kalır, unutulur gi-
der genç kızların öyküsü...
16 yaşında evlendirilip 17’sinde anne olan Goca-
gül 22 yaşında âşık olunca, sokak ortasında ağa-
beyi tarafından infaz edilmiştir.
Kadına aşk yasaktır Türkiye’de...
Ne zaman bu tür haberler okusam, aklıma Har-
ran’daki o yeşil gözlü, sarı saçlı kız gelir:
“Biz aşkımızı yüreğimizin en derin köşesine
gizleriz...”
Gece inmeden, yıldızlar uyanmadan bir çocuk
şarkısı duyarım ben... Göğün son oyununda kıyı-
ya düşen gölgelerin çoğalmasını seyrederim...
Toprağı anımsatan yalnızlığın sesinde... Karanlı-
ğın uğultusunda denizin sesini dinlerim...
Kucağında çiçek atlasıyla ölen kadınlar ve kız-
lar... Aşkın insanı hüzünlendiren yüzü...
Onlara aşk yasak, onlara yaşam yasak, onlara
her şey yasak!
Bazı sözcükleri sevmek de yasaktır tıpkı aşk
sözcüğü gibi!
Yıldızların sevişmesi, kuşların gagalarıyla öpüş-
mesi!
Yasaktır gülüm yasak!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ANAVATAN’ı
ziyaret edecek
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Anavatan Partisi
genel başkanlarõ Mesut
Yõlmaz ve Nesrin Nas,
bugün partinin yeni
Genel Başkanõ Salih
Uzun’u ziyaret edecek.
Anavatan Partisi’nden
yapõlan yazõlõ
açõklamada, Rize
Bağõmsõz Milletvekili
Yõlmaz ile Nas’õn, bugün
Uzun’a parti genel
merkezinde nezaket
ziyaretinde bulunacaklarõ
bildirildi.
Fulya Ersöz
hastanede
İstanbul Haber
Servisi- Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda
İstanbul’da
tutuklandõktan sonra kalp
rahatsõzlõğõ geçirmesi
üzerine Kartal Koşuyolu
Yüksek İhtisas Araştõrma
ve Eğitim Hastanesi’nde
anjiyo yapõlan emekli
Tuğgeneral Levent
Ersöz’ün kõzõ Fulya
Ersöz’ün intihar
girişiminde bulunduğu
ileri sürüldü. Habertürk
sitesinde yer alan habere
göre, Fulya Ersöz
hastaneye kaldõrõlarak
midesi yõkandõ. Hayati
tehlikesinin bulunmadõğõ
bildirilen Fulya Ersöz
önceki gün hastanede
babasõnõ ziyaret etmişti.
Hasanoğlan’da 70
mermi bulundu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başkentin Elmadağ
ilçesine bağlõ Hasanoğlan
beldesinde, yol kenarõna
atõlmõş değişik
kalibrelerde tabanca
mermisi bulundu.
Elmadağ Kaymakamõ
Ejder Sarõçiçek’in verdiği
bilgiye göre, önceki gün
akşam saatlerinde
Hasanoğlan Köprüsü’nün
Elmadağ yönüne 500
metre ilerisindeki Lalabel
Mahallesi’nde, yol
kenarõnda mermiler
olduğu ihbarõnõ alan
Jandarma ekipleri değişik
kalibrelerde yaklaşõk 70
mermi buldu. Mermilerin
MKE yapõmõ olduğu
belirlendi.
‘Silahlar halının
altındaki pislikler’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Partisinin grup
toplantõsõnda konuşan
DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk, Ergenekon
davasõnõn son
operasyonlarla yeni bir
aşamaya girdiğine dikkat
çekerek, sürecin son
derece karmaşõk bir hal
aldõğõnõ ve nerede
başlayõp nerede
biteceğinin
kestirilemediğine dikkat
çekti. Türk, yerin altõndan
çõkan silahlarõn “devletin
örtülü yüzü, halõnõn altõna
süpürülen pislikler”
olduğunu ifade etti.
Gösteriye
katılmama cezası
DİYARBAKIR (AA)
- Batman’da, 2 teröristin
cenaze töreninde, terör
örgütü lehine slogan
attõklarõ gerekçesiyle
yargõlanan 4 sanõğa, 10’ar
ay hapis cezasõnõn yanõ
sõra 1 yõl boyunca gösteri
ve mitinglere katõlmama
cezasõ verildi. Diyarbakõr
5. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ndeki
duruşmada dosyayõ
inceleyen mahkeme
heyeti, sanõklara 1 yõl
boyunca kahvehanelere,
oyun salonlarõna, bar ve
birahanelere de gitmeme
cezasõ verdi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başkanõ
Deniz Baykal, Ergenekon so-
ruşturmasõyla ilgili son geliş-
meleri değerlendirirken “Silah
işi ayrı, Ergenekon işi ayrı.
Kendine güveniyorsan o si-
lahlarda kimin parmak izi
var onu ortaya çıkar” dedi.
Baykal, grup toplantõsõnda
“malum dava” diyerek Erge-
nekon soruşturmasõyla ilgili
değerlendirmeler yaparken, ar-
tõk saygõn hukukçularõn da se-
sini yükseltmeye başladõğõna
dikkat çekti. Ülkedeki 74 ba-
ronun ayağa kalktõğõnõn altõnõ
çizen Baykal, “Bu kadar baro
ayağa kalkıyorsa, kulak ver-
me mecburiyeti vardır. Bu in-
sanlar 1.5 yıldır sustular, bek-
lediler. Hangi davayla ilgili
olarak 74 baro, ‘Bir dakika...’
deme gereğini duydu. Sami
Selçuk, böyle iddianame gör-
mediğini söylüyor. Rõza Tür-
men yanlışlıkları anlatıyor.
‘Burada hukuk ihlal ediliyor,
bazõ usulsüzlükler oluyor ama
önemli olan büyük iş, o kadar
da hukuksuzluk oluversin’ di-
yor demokrat aydınlarımız-
dan bazıları. Bu usulsuzlük-
lerin olayın esasını nasıl be-
lirlediğini göremiyorlar. Tür-
kiye böyle bir yargılamayı
vicdanına sığdıramaz” dedi.
‘Siyasi hedef var’
Baykal, ortaya çõkan silah-
larla ilgili olarak şunlarõ söyle-
di: “Silah işi ayrı, Ergene-
kon işi ayrı. Ergenekon işi, si-
yasal hedefi olan, Başba-
kan’ın Cumhurbaşkanı’nın
kafasında şekillenmiş bir it-
hamın icabı olarak yürü-
mektedir. Susurluk uzantı-
ları ve daha önceki faili meç-
hul olaylar çok önemlidir.
Getirin devlet içindeki çeteleri
ayıklayalım, teşhir edelim,
hesap sorulsun. O silahlardan
yola çıkarak sanıkları yaka-
layın. Magazin dünyasının
ünlüleri, gazeteciler, profe-
sörlerin gözaltına alınmasını
o silahlara bağlamaya çalışı-
yorsun. Kendine güveniyor-
san, o silahlarda kimin par-
mak izi var onu ortaya çıkar.
Bu silahlarla ilgili gerçekler
derhal, bu davanın ağır aksak
temposuna teslim edilmeden
ortaya çıkarılmalıdır. Der-
hal TBMM bu konuya el koy-
malıdır.”
Baykal, iktidarõn konuya
“psikolojik savaş anlayışıyla
yaklaştığını, bu savaşta
TRT’nin de tetikçi olarak
devreye sokulduğunu” söyle-
di. “Ne idüğü belirsiz bir ki-
şinin eksik olduğu söylenen if-
şaatının sızdırılan kasette de
bulunmadığına” dikkat çeken
Baykal, “2001’de mi, 2005’te
mi çekildi, tartışmalı. İşken-
ce altında alındı, diyor. Ma-
şallah öyle bir görüntü yok,
karşısındakilere ders veren,
ukala bir tavır içinde anlatı-
yor. TRT, bu şahısla saatler-
ce bağlantı kurdu. Ciddiye
alıp o sözlerine cevap ver-
mem. Ama beni üzen, devle-
tin saygın kurumlarını bu
adamı ciddiye alıp karşısında
ağzı açık bir vaziyette gör-
mektir. Buna yargı da, TRT
de dahildir” dedi.
Gül’ün çağrısına tepki
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün yasama, yürütme, yar-
gõ organlarõnõn başkanlarõnõ
Çankaya’ya çağõrmasõyla ilgi-
li olarak da Baykal, “Türkiye
çığrından çıkmıştır. Bizim
hukuk sistemimizde ‘yargõ or-
ganõnõn başõ’ diye bir şey yok,
hiyerarşi yok. Ne oluyor? Ko-
ca Türkiye 6.5 yıllık iktida-
rında ne hale getirildi. Bu gi-
dişe derhal dur denmelidir.
Yargı, Türkiye’ye bu man-
zarının yakışmadığını değer-
lendirmelidir. Bu dava kamu
vicdanına güven verecek an-
layışla yürütülmelidir” açõk-
lamasõnõ yaptõ.
Baykal, “yaz-boz tahtasına
dönüştürülen” sağlõk politi-
kalarõnõ eleştirdi. Özel sağlõk ku-
ruluşlarõnõn büyük monopol-
lere teslim edilmek istendiğini
kaydeden Baykal, “Sağlık ku-
rumları derecelendirilecek-
miş. 2. sınıf sağlık kuruluşu ne
demek? 2. sınıf vatandaş mı
var ki, 2. sınıf sağlık kurulu-
şu oluyor. Lokanta sınıflan-
dırır gibi sağlık hizmetlerini
sınıflandıramazsınız” dedi.
İsrail’in Gazze’de orantõsõz
güç kullandõğõnõ, bu saldõrõlara
göz yumulmasõnõn ayõp ol-
duğunu kaydeden Baykal,
“Biz İsrail-Filistin çatışma-
sında Filistin’in yanında
yer almıyoruz, Filistin için-
deki bir örgütün yanında
yer aldık. Hamas ile FKÖ
arasındaki çatışmada Ha-
mas’ın temsilcisi haline
gelmişiz. Bu bizim işimiz
değildir” uyarõsõnda bulundu.
Baykal, “Kendimizi Or-
tadoğu bataklığında Ha-
mas’ın yanında buluver-
dik” sözleriyle de iktidarõ
hedef aldõ.
Ergenekon soruşturmasõnõn siyasal hedefi olan, Başbakan’õn
Cumhurbaşkanõ’nõn kafasõnda şekillenmiş bir ithamõn icabõ olarak
yürütüldüğünü belirten Baykal, ‘‘Magazin dünyasõnõn ünlüleri,
gazeteciler, profesörlerin gözaltõna alõnmasõnõ o silahlara
bağlamaya çalõşõyorsun. Kendine güveniyorsan, o silahlarda kimin
parmak izi var, onu ortaya çõkar” dedi. Ergenekon soruşturmasõna
TBMM’nin el koymasõnõ isteyen Baykal, TRT’yi de psikolojik
savaşõn tetikçisi olmakla suçladõ.
Brüksel’de Hamas’õn temsilciliğine soyunmasõna emekli büyükelçiler tepki gösterdi
‘Başbakan ilişkileri aşõndõrõyor’
MAHMUT GÜRER
ANKARA - Emekli büyükelçiler
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
Brüksel’deki açõklamalarõnõ, “diplo-
masi dilinden uzak sözler” olarak de-
ğerlendirdi.
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur
Öymen, Erdoğan’õn açõklamalarõnõn
AB’de çok büyük tepki topladõğõna dik-
kat çekti. Öymen, “Bir yandan FKÖ ile
Hamas arasında uzlaşı sağlayacağım
diyeceksiniz, bir yandan da Hamas’ın
sözcülüğünü yapacaksınız. Yani ra-
dikal dinci ülkeler safında yer ala-
caksınız. Bunlar söylenecek şeyler
değil” dedi. Öymen, Erdoğan’õn öfke-
sine hâkim olamadõğõnõ da dile getirir-
ken “Başbakan başkalarının kariz-
masını çizeceğim derken kendininki-
ni çizdi, aynı zamanda Türkiye’nin
uluslararası konumunu da zedeledi”
değerlendirmesini yaptõ.
Erdoğan’õn Türkiye-AB Doğalgaz
Boru Hattõ konusunda yaptõğõ açõkla-
malarla ilgili söylemini de eleştiren Öy-
men, bunlarõn düzgün ifade edilmesi
gereken önemli konular olduğunu vur-
guladõ.
Emekli büyükelçilerin Erdoğan’õn
açõklamalarõna ilişkin değerlendirmele-
ri de şöyle:
Nüzhet Kandemir: Başbakan’õn söy-
lemleri, Hamas yanlõsõ olduğunu açõk-
ça ortaya koyuyor. Ben bu nedenle ar-
tõk Hamas ile FKÖ arasõnda bir arabu-
luculuğu olasõ görmüyorum. AB’ye yö-
nelik söylemlerinde ise Başbakan, AB
endeksli bir politikadan vazgeçebilece-
ği ve birlik ile çatõşma ortamõ yarat-
maktan çekinmeyeceği mesajõnõ veriyor.
Faruk Loğoğlu: Erdoğan’õn Brük-
sel’de özellikle Mahmut Abbas ile il-
gili açõklamalarõ çok önemli. Herhan-
gi bir konuda arabuluculuk yapabilmek,
arabuluculuğu bõrakõn bir kolaylaştõrõ-
cõ rol oynayabilmek için bile, mesele-
ye taraf olanlara eşit mesafede durul-
malõ. Başbakan’õn Brüksel’de ortaya
koyduğu açõklamalara bakõldõğõnda
daha çok Hamas’õn tarafõnda olduğu-
nu açõkça anlõyoruz. Bundan sonra
arabuluculuk ya da kolaylaştõrõcõlõk
yapõlmasõnõn zor olduğunu düşünüyo-
rum. Başbakan Brüksel’de NABUCCO
konusunda ilk önce, enerji faslõ altõn-
daki fasõllarda AB’nin tutumu değiş-
mezse, Türkiye’nin projeye aykõrõ ba-
kacağõnõ söyledi. Ama bunu öğleden
sonra düzeltti. Umarõz düzeltmiştir
çünkü Türkiye’nin NABUCCO’ya en
az AB kadar ihtiyacõ var. Mastakis ile
ilgili üslup konusuna gelince, ben bir
Türk başbakanõnõn soğukkanlõlõğõnõ
korumasõ gerektiğini düşünüyorum.
İnal Batu: Artõk, Başbakan’õn bir ko-
nuşma yaptõğõ zaman, gaf yapmamasõ
haber olmalõ sanõyorum. Dõş politika gaf
kaldõrmayacak bir konu ama biz Erdo-
ğan’õ hayret, dehşet ve üzüntü içerisin-
de izliyoruz. Rastgele konuşuyor. Ör-
neğin Abbas, Filistin’in devlet başkanõ,
onun hakkõndaki dedikodularõ Brüksel
gibi bir yerde açõklamak devlet adamlõ-
ğõ ile bağdaşmõyor. Ama bu Hamas ile
ilgili yaptõğõ ilk gaf değil. Daha önce de
BM’de Hamas’õn sözcülüğünü yapabi-
leceğini söylemişti. NABUCCO konu-
sunda yaptõğõ gaf ise tam bir felaket. NA-
BUCCO Türkiye’nin itibarõ için umut
õşõğõ. Gelişigüzel laflarla değerlendiril-
memesi gereken bir konu. Mastakis’e
verdiği yanõtõndaki üslup konusu ise ye-
ni değil. Bu hep yaptõğõ bir şey.
İnal Batu: Filistin Devlet Başkanõ Abbas hakkõndaki dedikodularõ
Brüksel gibi bir yerde açõklamak devlet adamlõğõ ile bağdaşmõyor.
Nüzhet Kandemir: Erdoğan Hamas yanlõsõ olduğunu açõkça
ortaya koyuyor.
MHP lideri Bahçeli grup toplantısında partiye yeni katılanlara rozetlerini taktı. (Fotoğraf: AA)
Bahçeli: Erdoğan, müflis
siyasetçi kurnazlığı yapıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP lideri Devlet Bahçeli,
AKP hükümetinin İsrail-Filistin
sorunu konusunda “ikiyüzlü” po-
litika izlediğini ve Türkiye’yi
“omurgasız, güvenilmez ülke”
konumuna düşürdüğünü belirtti.
Bahçeli, partisinin Meclis grup
toplantõsõnda İsrail’in Gazze’ye
yönelik saldõrõsõ konusunda hükü-
metin izlediği politikayõ eleştirdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn İs-
rail Başbakanõ Olmert’le yaptõğõ
görüşmeyle El Cezire televizyo-
nuna yaptõğõ açõklamada; “ara-
buluculuk teklifi yaptığı”, Ol-
mert’in de “Arkadaşlarla konu-
şarak yarın size döneriz” yanõtõ
verdiğine işaret eden Bahçeli, bu
gerçeklerin Erdoğan’õn Gazze sal-
dõrõsõndan daha önceden haber-
dar olduğunu ortaya koyduğunu
söyledi. Yaşanan bütün gelişme-
lerin “iflasa sürüklenen” AKP’nin
yeni bir hezimetini daha ortaya çõ-
kardõğõnõ ve balonlarõn birer birer
patladõğõnõ kaydeden Bahçeli, Baş-
bakan’õn İsrail’e yaptõrõmlardan
kaçõnõrken, medya üzerinden eleş-
tirmesinin ise “Tam bir müflis si-
yasetçi kurnazlığı” olduğunu söy-
ledi.
Bahçeli, Erdoğan’õn İsrail’le
ilişkilerin kesilmesi konusunda
muhalefete yönelttiği “bekâra ka-
rı boşamak” sözlerine ise “Me-
seleye bekârlık ve boşanma ara-
sında kurulmaya çalışılan ilkel ve
argo anlayışla yaklaşmıyoruz.
Biz kimseye İsraille ilişkileri şu
aşamada kes de demiyoruz. An-
cak Mehmetçiğin başına çuval
geçirildiğinde gösterilen ‘Nota
dediğin müzik notasõ değildir’ piş-
kinliğinin burada da sergilen-
mesini istemiyoruz” diyerek tep-
ki gösterdi. Bahçeli, AKP’nin yü-
rüttüğü politikanõn Türkiye’yi iç-
te ve dõşta “omurgasız, çaresiz, il-
kesiz ve güvenilmez bir ülke” du-
rumuna düşürdüğünü dile getirdi.
Baykal, ‘Silah işi ayrõ, Ergenekon işi ayrõ’ dedi, bulunan silahlarõn üzerine gidilmesini istedi
‘TBMM el koymalõ’
BAŞBAKAN ERDOĞAN:
‘Savcıyabaskıyı
kabuletmiyorum’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon savcõlarõ-
na desteğini yineleyerek, “Savcıya yönelik
baskıları da kabul etmiyorum. Ve hukuka
en çok saygı duyması gereken hukukçuların
saygıyı göstermemesini de kınıyorum” dedi.
Brüksel’den dönen Erdoğan, Esenboğa Ha-
vaalanõ’nda ziyaretine ilişkin değerlendirmeler-
de bulundu. Erdoğan, emekli Albay Abdülke-
rim Kırca’nõn bazõ medya kuruluşlarõnõn yar-
gõsõz infazõ sonucu intihar ettiği iddialarõ anõm-
satõlarak, bunun önüne geçilebilmesi için yasal
düzenleme yapõlõp yapõlmayacağõnõn sorulmasõ
üzerine, tüm kurumlarõ “yargısız infaz” konu-
sunda uyararak, “Yargı süreci bitmeden
kimseyi suçlu ilan etmeye hiç kimsenin
hakkı yoktur. Fakat ülkemizde maalesef
yargısız infaz yapmaya alışmış bazı kurum
ve kuruluşlar olduğu gibi bazı şahıslar, hat-
ta köşe yazarları da var. Medya grupları da
bu tür şeyi yapıyorlar. Bunu hiçbir kuru-
mun yapmaması gerekir. Şu anda hukuk
kuralları içerisinde devam etmekte olan so-
ruşturma ve bu soruşturmayı yürütmekte
olan savcı üzerindeki tasarrufları da kabul
etmiyorum. Savcıya yönelik baskıları da ka-
bul etmiyorum. Ve hukuka en çok saygı
duyması gereken hukukçuların saygıyı gös-
termemesini de kınıyorum” dedi.
‘Obama kimsesizlerin kimi olmalı’
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin “Obama
ile temasınız oldu mu? Öncelikli beklentiniz
nedir?”yönündeki sorusuna “Ben sayın Oba-
ma’dan ne bekliyorsunuz diyorsanız. Ben
‘kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesi ol-
masını’ bekliyorum” dedi. Erdoğan, bir gaze-
tecinin “Yani sizin gibi olmasını istiyorsu-
nuz” demesi üzerine gülerek teşekür etti.