24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İstanbul Haber Ser- visi - İşadamõ Üzeyir Garih cinayeti hüküm- lüsü Yener Yermez, Er- genekon soruşturmasõ kapsamõnda ifade ver- mek üzere Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne ge- tirildi. Hukuki işlemler yetişmeyince Yermez’in ifadesi alõnamadõ. Garih’i öldürmekten ömür boyu hapse mah- kûm olan Yermez, dün akşam Kõrõkkale Ceza- evi’nden Ergenekon so- ruşturmasõnõn yürütül- düğü İstanbul Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ’na gö- türüldü. Soruşturma sav- cõlarõ Zekeriya Öz ve Murat Yönder’in bu- lunduğu kata çõkarõlan Yermez’in bilgisine, ya- sal prosedür tamamla- namadõğõ için başvuru- lamadõ. Yermez’in avu- katõ Mustafa Yalçın- kaya, müvekkilinin hü- kümlü olmasõ nedeniyle bilgisine başvurulmak üzere mahkeme kararõ- nõn gerektiğini belirtti. Yalçõnkaya, Yermez’in dört günlüğüne İstan- bul’daki bir cezaevinde tutulacağõnõ kaydetti. Koru’ya mektup Yermez, avukatõ ara- cõlõğõyla gönderdiği mek- tuplarda Adli Tõp’a gö- türüldüğünde tanõştõğõ Ergenekon davasõ sanõğõ Adli Tõp Enstitüsü öğre- tim üyesi Ümit Sayın’õn cinayeti dini duygularla işlediğini söylemesi için ikna etmeye çalõştõğõnõ öne sürmüştü. Yenmez, gazeteci Fehmi Koru’ya mektup göndererek, ci- nayeti Ergenekon’un ölüm tehdidi altõnda iş- lediğini ifade etmişti. Yermez’in avukatõ Yal- çõnkaya, Yermez’in ye- niden yargõlanmasõnõ, davanõn Ergenekon so- ruşturmasõyla birleştiril- mesini istemişti. Ergenekon sanõğõ Ümit Sayın ise ifade- sinde, cinayetin işlendi- ği 2001’e kadar Ameri- ka’da bulunduğunu söy- leyerek, Adli Tõp Kuru- mu ile Adli Tõp Enstitü- sü’nün farklõ yerlerde olduğunu belirtmişti. Yenmez’in Ergene- kon sanõğõ emekli Kur- may Albay Fikri Kara- dağ’õn emrinde Hasdal Kõşlasõ’nda askerlik yap- tõğõ iddia edimişti. Ka- radağ dava sõrasõnda söz alarak, Yermez’i tanõ- madõğõnõ, Hasdal Kõşla- sõ’nda görev yapmadõ- ğõnõ, bir süreliğine dos- yasõnõn Hasdal’a gön- derildiğini açõklamõştõ. CMYB C M Y B 20 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yüzleşme... Ergenekon soruşturması... Görülen dava... Or- manlık alanlarda, yol kenarlarına atılan silahlar, bombalar, mermiler... Devlet televizyonu TRT’de neredeyse dört saat süren “zibidi şov.” Bazı soruları sormanın tam zamanıdır... Ne oldu Almanya’daki “Deniz Feneri” vurgu- nu, vurgunun Türkiye’ye dek uzanan ilişkiler zin- ciri? Unuttuk, unutturuldu! Bizim demokrasi kahramanı “liberal tosuncuk- lar” bu konuları yazıp çizmez. Çünkü işlerine gelmez! Şimdi onlar “derin ilişkiler”e girip, zibidinin ne denli önemli kişi olduğunu, her söylediğinin önemsenmesi gerektiğini yazıp, yeni hedeflere yö- nelip “tetikçilik” görevini sürdürüyorlar. İşte tam bu sırada iktidar partisi “son dakika rö- tuşu” yapıp 2-B’ye satış yolunu açan yasayı TMMM Genel Kurulu’ndan geçiriverdi. Tapu Yasası değişti; haydi gözünüz aydın olsun! Orman niteliğini yitirmiş alanları “babalar gibi sat- maya” hazırız artık. Parayı bastıran, 2-B kapsamındaki alanlarının “ka- dastro işlemlerini” öncelikli yaptıracak; Hazine ona- yını öngören düzenlemeyle satın alacak. Anımsatmakta yarar var: AKP iktidara gelir gelmez, 2-B alanlarını satmak istemiş ancak bu girişimi anayasa engeline takıl- mıştı. Bu kez bir “son dakika rötuşu” yaptı AKP’liler... Bu alanların kimler tarafından kaç yıldır kullanıldı- ğı koşulu getirildi... Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç isyan ediyor haklı olarak: “Ormanları da sattıktan sonra daha ne satacak- sınız? Camileri de satacak mısınız?” Hazine ve orman alanları işgal altında... Uyanık- lar buralara kaçak villalar dikti “zilliyet” kılıfıyla or- man ve Hazine alanlarını ele geçirdi... CHP’li İsa Gök ne diyor “oldubitti” karşısında: “Orman niteliğini yitirmiş alanların satışla ilgisi yok- sa, neden Hazine’ye onaylatılıyor? Satmayacaksa- nız, orman işgalcisini Hazine işgalcisi mi yapacak- sınız?” Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız... Pazar günü Deniz Kavukçuoğlu’yla Adana TÜYAP Kitap Fuarı’nda sohbet ediyorduk... Da- ha doğrusu “mavra” yapıyorduk. Bizim sözde demokrat liberal dönekleri konuş- tuk uzun uzun... Sabah akşam demokrasi ve öz- gürlük üzerine konuşan dönek tosuncuklar, şu Almanya Deniz Feneri vurgununu neden yazmı- yorlardı? Vurgunun Türkiye’deki ayaklarını bilmeyen yok... Paraların hangi yollarla ülkeye girdiğini Frankfurt Savcısı çözdü, mahkeme onayladı. Peki siyasal iktidar ne yaptı Türkiye’de? Hrant Dink öldürüleli iki yıl oldu. İki yıldır Dink ci- nayetinin arkasındaki “büyük patron” ortaya çı- karılmadı. Trabzon’da rahip Santoro’yu katleden 15 ya- şındaki bir çocuk, cinayeti İsrail yapımı Uzi mar- ka tabancayla işlemişti. Katil o silahı nereden bul- du ya da kimler verdi, aydınlatılmadı. Malatya’da “Zirve Yayınevi katliamı”nın ilişki- ler zinciri çözülmedi. Bizim liberal tosuncuklar nedense bu konula- ra hiç girmiyor... Bu cinayetlerin arkasında “tarikat evleri” var... Tüm sorun o! Ya tarikat şeyhi kızarsa, televizyonlardan akan pa- ra musluğu kesilirse! Aklım, Ankara’nın gözden ırak “Zir Vadisi”nde toprak altından çıkarılan 800 mermi, 10 el bombası, plastik patlayıcılarda... O gün akşam Haber-Türk’te Zafer Arapkirli’nin konuğu emekli Tuğgeneral Osman Pamukoğ- lu’ydu... Yerin altında çıkarılan mermileri görünce şöyle demişti: “Mermiler ve bombalar pırıl pırıl. Yakın bir zamanda gömüldüğü izlenimini veriyor. Burada önemli olan, bu mermilerin kullanılacağı silahlar nerede?” Gerçekten silahlar bugüne dek ortaya çıkarıl- madı. Devletin yetkilileri niye bu konuda bir açıklama yapmıyor? Evet... Hrant Dink iki yıl önce alçakça katledildi. Tetikçiler içeride. Biz bu filmi Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışla- lı cinayetlerinde de görmüş “UMUT operasyo- nu”yla “Tamam, katiller bulundu” demiş, kendi ken- dimizi kandırmıştık. Şimdilerde aynı filmi izliyoruz! Bir zibidiyi anayasal bir kuruluş olan TRT’ye çı- karıp “Türkiye’deki faili meçhul cinayetleri” çözmeye kalkışan düşünce, Ankara’da toprak al- tından çıkarılan 800 merminin silahlarının nere- de olduğunu bildiği halde açıklamıyor. Neden? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com ‘Telekulak’ için yasa önerisi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DTP’li Ha- sip Kaplan, yasadõşõ tele- fon dinlemesi yapanlarõn 2 yõldan 5 yõla kadar ha- pisle cezalandõrõlmasõnõ öngören yasa önerisini TBMM Başkanlõğõ’na sundu. TCY’de yasadõşõ dinleme yapanlara 2 ay- dan 6 aya kadar hapis ce- zasõ öngörüldüğünü, bu- nun da para ya da “roman okuma” cezasõna çevrildi- ğini belirten Kaplan, ce- zalarõn caydõrõcõlõktan uzak olduğunu ifade etti. Ufuk Uras’tan Çapan’a yanıt ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ÖDP li- deri, İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Silivri Ceza- evi’nde bulunan eski Esenyurt Belediye Baş- kanõ Gürbüz Çapan’õn ga- zetemizde yayõmlanan mektubuna yanõt verdi. Uras, “Solda itibarõnõ yõl- lar önce yitirmiş olan bir siyasal çevrenin mesnet- siz iddialarõnõ ciddiye al- madõğõnõ” söyledi. Uras, “Ergenekon’a kalkan olan zihniyetin sol partileri ku- şatma altõna almaya çalõş- tõğõnõ” savundu. Kanada’dan adli yardım talebi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Adalet Ba- kanõ Mehmet Ali Şahin Habertürk’te katõldõğõ programda, Ergenekon so- ruşturmasõnõ yürüten cum- huriyet savcõlõğõnõn Adalet Bakanlõğõ’na yazõ yazarak Tuncay Güney’le ilgili Kanada Hükümeti’nden adli yardõm talebinde bu- lunmasõnõ istediğini belir- terek, “Dõşişleri Bakanlõ- ğõ’mõzla temasa geçtik” diye konuştu. Şahin, “Bu kişi davanõn önemli isim- lerinden” dedi. Güney, PKK’yi de karıştırdı İstanbul Haber Servi- si - Tuncay Güney’in PKK’nin muhaliflerinden Selim Çürükkaya ile ilgili olarak Veli Küçük’ün ta- limatõyla Beyrut üzerin- den Avrupa’ya gönderil- diği iddialarõ örgütte hu- zursuzluk yarattõ. İddianõn PKK’nin internet sitele- rinde yer almasõ üzerine Çürükkaya, kendi sitesin- den yaptõğõ açõklamayla iddialarõ yalanladõ. Çü- rükkaya, Abdullah Öca- lan’õn Ergenekon’la ilişki- si olduğunu ileri sürdü. Bedrettin Dalan anjiyo oldu İstanbul Haber Ser- visi - Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda hakkõn- da yakalama talimatõ çõ- karõlan eski İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başka- nõ ve İstek Vakfõ Yöne- tim Kurulu Başkanõ Bed- rettin Dalan, Amerika’da Miami Üniversitesi Has- tanesi’nde anjiyo oldu. Bir damarõ tõkalõ olduğu anlaşõlan Dalan’a stent ta- kõldõğõ öğrenildi. ‘Ersöz acilen ameliyat olmalı’ İstanbul Haber Servi- si - Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda tutuk- landõktan sonra rahatsõzla- narak hastaneye kaldõrõlan emekli Tuğgeneral Le- vent Ersöz’ün avukatõ Gülten Güven, müvekkili- nin kansere yakalanma riski bulunduğunu ve prostat ameliyatõ olmasõ gerektiğini bildirdi. Gü- ven, “Müvekkilim, ileri sürüldüğü gibi kalp krizi geçirerek hastaneye kaldõ- rõlmadõ” diye konuştu. Emekli albayõn sõr intiharõ Kõrca’nõn omuriliğindeki hasar nedeniyle ellerini kullanma özelliğinin de araştõrõlacağõ be- lirtildi. Kõrca için bugün Ko- catepe Camisi’nde tören dü- zenlenecek. Kõrca’nõn cenaze- si Kocatepe Camisi’nde öğle namazõnõ müteakip kõlõnacak cenaze namazõnõn ardõndan Karşõyaka Mezarlõğõ’nda top- rağa verilecek. Susurluk’ta adı geçti Abdülkerim Kõrca, Jİ- TEM’in Doğu Komutanõ Cem Ersever’in Ankara’ya tayin edilmesinden sonra yerine ata- nan komutan olmuştu. Kõr- ca’nõn adõ dönemin Başba- kanlõk Teftiş Kurulu Başkanõ Kutlu Savaş tarafõndan ha- zõrlanan polis-mafya-siyaset üçgenindeki kirli ilişkilerin açõğa çõktõğõ Susurluk rapo- runda geçmişti. Kõrca, rapor- da “olayların planlayıcısı ve yürürlüğe koyucusu” olarak nitelendirilmişti. Kõrca An- talya Serik’te PKK’ye karşõ düzenlenen bir operasyonda sakat kalõnca malulen emek- liye ayrõldõ ve tekerlekli san- dalyeye mahkûm oldu. Faili meçhuller için dava Musa Anter cinayetine de katõldõğõ belirtilen PKK iti- rafçõsõ Abdülkadir Aygan’õn ifadelerinde Kõrca’nõn ismi de sõkça yer almõştõ. İtiraflarõ daha sonra “İtirafçı-Bir Jİ- TEM’ci Anlatıyor” ismiyle kitaplaştõrõlan Aygan, Kõrca’yõ Güneydoğu’da işlenen birçok faili meçhul cinayetin talima- tõnõ vermekle suçlamõştõ. Ay- gan’õn itiraflarõ üzerine Di- yarbakõr Baro Başkanõ Sezgin Tanrıkulu, 8 Şubat 2005 ta- rihinde eski OHAL valileri Hayri Kozakçıoğlu, Ünal Erkan ile eski Kara Kuvvet- leri Komutanõ Hikmet Köksal ve Abdülkerim Kõrca’nõn da aralarõnda bulunduğu 31 kişi hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Soruşturma başlatan Diyar- bakõr Cumhuriyet Başsavcõsõ Mithat Özcan, JİTEM mer- kezinde işkence yaparak adam öldürdükleri, adam kaçõrdõkla- rõ ve gasp eylemi yaptõklarõ iddiasõyla Abdülkerim Kõrca ile birlikte aralarõnda PKK iti- rafçõlarõnõn da bulunduğu 8 ki- şi hakkõnda dava açmõştõ. 29 Mart tarihinde açõlan da- vanõn iddianamesinde, 1992- 1994 yõllarõ arasõnda işlenen 8 faili meçhul cinayetin aydõnla- tõldõğõ belirtilmişti. İddiana- mede, sanõklarõn JİTEM adõ altõnda oluşmuş, sözde devlet adõna yasadõşõ yollarla birçok adam öldürme, adam kaldõrma ve PKK yandaşõ olarak inan- dõklarõ veya öyle sandõklarõ ki- şiler aleyhine ve kendi çõkarlarõ adõna gasp eylemi yaptõklarõnõn belirlendiği ifade edilmişti. ‘Çete yöneticisi’ Kõrca’nõn çetenin yöneticisi olduğu ve bu eylemlerin tali- matõnõ verdiğinin de belirtildi- ği iddianamede, bu kişiler ta- rafõndan kaçõrõlarak öldürülen isimler ise şöyle sõralanmõştõ: HEP Muş İl Örgütü üyeleri Harbi Arman, Zana Zuğur- li ile amcasõnõn oğlu Lokman Zuğurli, Servet Aslan, Şaha- bettin Latifeci, Ahmet Cey- lan, Mehmet Sıddık Etyemez ve Abdülkadir Çelikbilek. Güney’in avukatlığına soyunduğu belirtilen TRT’den sorumlu bakan için gensoru hazırlığı CHP, Aydõn’a hesap soracak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tuncay Güney’in saatlerce TRT ekran- larõnda yayõnda kalmasõ ve bu süre içinde CHP lideri Deniz Baykal’õn da aralarõn- da bulunduğu birçok kişiye hakaret ve suç- lamalar yağdõrmasõ tartõşma yarattõ. TRT’den sorumlu Devlet Bakanõ Mehmet Aydın hakkõnda gensoru önergesi vermeye hazõrlanan CHP ayrõca son dalga gözaltõ- lardan sonra yapõlan kazõlar ve bu kazõlarda ele geçirilen silah ve mühimmatla ilgili ola- rak da araştõrma önergesi verecek. Konu geçen hafta CHP Merkez Yönetim Kuru- lu’nda ele alõnmõştõ. CHP MYK, “Kazı- larda bulunan mühimmatın kimlere ait olduğu, hangi eylemlerde kullanıldığı, nerede üretildiği, kimlere satıldığı, kim- lerin üzerine kayıtlı olduğu, hangi tarihte gömüldüğü ve kazı yapılan yerdeki bit- ki örtüsünün durumu” gibi sorularõn ya- nõtlanmasõnõ istemişti. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, dün düzenlediği basõn toplantõsõn- da gensoru ve araştõrma önergesini bugün verebileceklerini bildirdi. Okay, “TRT Ge- nel Müdürlüğü suçluların telaşı içinde. Güney’in avukatlığına soyunan bir üs- lup içindeler. Habercilik başarısı gös- terdik, diyorlar, oysa yapılan rezalettir. Bir devlet kurumu uluorta hakaretlere izin vermemeliydi. TRT AKP’nin yayın organı oldu” dedi. Okay, “CHP’lilerin TRT boykotu sürecek mi” sorusuna “İs- met İnönü’ye ‘millet düşmanõ’ diyen anlayış orada olduğu sürece bu tavrımızı sürdüreceğiz” yanõtõnõ verdi. Baştarafı 1. Sayfada Abdülkerim Kırca’ya terörle müca- deledeki başarıları nedeniyle 12 Aralık 2004 tarihinde Devlet Övünç Madalyası verildi. Madalyasını dö- nemin Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer’in elinden alan Kırca için Çankaya Köşkü’nde düzenlenen tö- rene, dönemin Genelkurmay Baş- kanı emekli Orgeneral Hilmi Öz- kök, eski Jandarma Genel Komuta- nı Fevzi Türkeri ve eski İçişleri Ba- kanı Abdülkadir Aksu da katılmıştı. SEZER’İN ELİNDEN MADALYA JİTEM’in eski Doğu Komutanõ Abdülkerim Kõrca Ankara’daki evinde ölü bulundu İFADEYE YASAL İŞLEMLER RÖTARI İki yazar yazdõ, Özyeğin dinlendi İstanbul Haber Servisi - İşadamõ Hüsnü Özyeğin’in Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda 3 ay süre ile dinlendiği ortaya çõktõ. Öz- yeğin, soruşturmayõ yürüten cumhuriyet sav- cõlarõndan Zekeriya Öz’ün talebiyle “Erge- nekon terör örgütü içerisinde konumunun ortaya konulabilmesi” amacõyla dinlenmiş. Savcõ Öz imzalõ dinleme talebinde, Tuncay Güney’in, Veli Küçük’ün emekli olduktan sonra Hüsnü Özyeğin’in şirketinde 1.5 ile 2 milyar liraya çalõşmaya başladõğõnõ söylediği, bazõ yazarlarõn da Özyeğin ile Küçük arasõn- daki ilişkilere dikkat çektiği belirtiliyor. Di- lekçede, “Ergenekon terör örgütünün ma- li kaynaklarının tespit edilerek soruşturma dosyası kapsamında örgütlü bir yapı içe- risinde faaliyet gösteren şahısların faali- yetlerinin izlenerek mevcut yapının takibi ile deşifresi fiziki takip ve tarassut çalış- maları ile mümkün olmadığından iletişimin dinlenmesine karar verilmesi talep edil- mektedir” deniliyor. Gazeteci Fehmi Ko- ru’nun 29 Ocak 2008 tarihli yazõsõnda Küçük ile Özyeğin’in ilişkisine dikkat çektiği belir- tilerek, gazeteci Şamil Tayyar’õn da Neşe Dü- zel ile yaptõğõ 15 Şubat 2008 tarihli röporta- jõnda “Ergenekon’un finansmanını uyuş- turucu, haraç ve tahsilat çeteleri sağlıyor” dediği ifade ediliyor. Tayyar’õn röportajda “Danıştay sanığı Osman Yõldõrõm kahve iş- letiyor gibi gözüküyor ama tahsilat işleri ya- pıyor. ‘ATV’den 5 milyon dolar alacağõm var’ diyor. Danıştay saldırısını gerçekleştiren- lerin ATV’den tahsil edecekleri 5 milyon do- ların Özyeğin’in alacağı olduğunu, Kü- çük’ün Özyeğin’i kullandığını ve Özyeğin’in Çeçenistan’a Küçük ve Sedat Peker aracı- lığı ile silah sattığını ve parasını bu şahıs- lar aracılığı ile aldığını söylüyor” dediğine dikkat çekiliyor. Öz’ün talebiyle mahkeme 18 Şubat 2008’de Özyeğin’in iki telefonunun 3 ay süreyle din- lenmesine karar vermiş. Dinleme kararõ, Er- genekon dava dosyasõnõn 364 numaralõ delil klasörlerinin 98’nci sayfasõnda yer alõyor. Ergenekon savcõsõ Öz’ün, gazeteci Fehmi Koru ve Şamil Tayyar’õn ‘Küçük-Özyeğin ilişkisi’ üzerine yazdõklarõnõ referans göstererek işadamõnõ 3 ay dinlettiği ortaya çõktõ Yermez’e Ergenekon sorgusu İşadamõ Üzeyir Garih cinayetini Ergene- kon’un ölüm tehdidi altõnda işlediğini ileri sü- ren Yener Yermez, bilgisine başvurulmak üze- re Kõrõkkale Cezaevi’nden İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na getirildi. İşlemlerin tamamlan- masõnõn ardõndan Yermez’in ifadesi alõnacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear