Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
AKP’nin yerel seçimler öncesi Diyarbakır Valiliği’ne
bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV)
aracılığıyla dar gelirli ailelere dağıttığı 200 TL’lik yardım izdiham yarattı. SYDV’nin birkaç
ay önce “Aile İnceleme Formu” projesi çerçevesinde belirlediği yurttaşlara yardımlar dağıtıl-
maya başlandı. Yardımı PTT şubelerinden alabileceklerini öğrenen yurttaşlar sabahın erken
saatlerinden itibaren şubeler önünde uzun kuyruklar oluşturdu. PTT Şubesi önünde kalaba-
lık nedeniyle izdiham yaşanırken kuyruklarda fenalaşan bazı yurttaşlar hastaneye kaldırıldı.
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
nelik herhangi bir önyargımız yok. Ancak gelişme-
ler sık sık “Arap” sözcüğünün başına kocaman bir
“H” harfi yerleştirmemize neden oluyor. Yine böyle
bir durumla karşı karşıyayız... Geçen hafta Arap ül-
keleri dışişleri bakanları toplandı ve şu karara vardı:
Gazze olayı, bizim dışımızdaki işlere girmektedir!
Arap ligi bir kez daha küme düştü ve İsrail’in bom-
balamalarını kınayan ortak bildiri dahi çıkarılamadı.
Arap ligi diplomaside küme düştü ama, futboldaki
formunu koruyor. 5 bine yakın binanın yıkıldığı Gaz-
ze’nin yeniden imarı için 300 milyon Avro gerekiyor.
Herkes bu paranın nereden bulunacağını kara kara
düşünedursun; Abu Dabi Şeyhi El Nahyan, futbol-
cu Kaka’ya 150 milyon Avro öneriyor.
Anlaşılan Abu Dabi Şeyhi, Kaka’yı almak için ne
gerekiyorsa verecek, “a bu da bi” şey mi diyecek!
Gazze’de ateşkesin ilanı sürecini fiili olarak İsrail
yönetti. Zamanlama da dikkate alındığında İsrail’in
şu stratejiyi izlediği anlaşılıyor:
1- Saldırıyı ABD başkan değiştirme heyecanın-
dayken, AB Noel uykusundayken başlattım. Obama
göreve başlarken, ateşi kesen, bir anlamda barış is-
teyen taraf ben olayım.
2- Kimse bana ateşi keseceksin diyemez. AB, ABD
bile... Türkiye hiç diyemez. Kuralları ben koyarım. On-
ların belirleyeceği koşullarda değil, benim koyaca-
ğım koşullarda ateş kesilir.
İsrail bu adımları atarken seçtiği ülkeleri de ayrı-
ca yanına alıyor. Hafta sonunda Mısır’daki toplantı-
dan sonra İsrail Başbakanı Olmert, AB üyesi 6 ül-
kenin liderlerini ülkesinde akşam yemeğine çağırdı.
Geleneksel olarak İsrail’in bu tür davetlerinde Tür-
kiye de olurdu. Ateşkesten sonra bile Erdoğan’ın de-
meçkes ilan etmemesi bu sonucu doğurdu.
Mısır faktörü de ayrıca öne çıkıyor. Akdeniz’in do-
ğusunda Mısır ile Türkiye iki uçta duruyor. AB, her-
hangi bir ikilemde Mısır’dan çok Türkiye’yle hareket
ederdi. Bunun da değiştiğini görüyoruz. Son plan
Fransa-Mısır eksenli olarak anılıyor.
Erdoğan, Gazze saldırılarının başından beri ola-
ğanüstü bir öfke içinde. Bağırıyor çağırıyor, kendi-
ni yırtıyor... İsrail’e en ağır sözleri söylüyor. Bunlar da
doğumuzda, batımızda yeni Türkiye izlenimlerini güç-
lendiriyor.
Yemen’deki gösteride, Erdoğan’ın posteri de ye-
rini alıyor...
İsrail’de Erdoğan’a sarı ışık yakılıyor...
Batı, “Erdoğan tam bir Hamasçı oldu” damgası vu-
ruyor...
Bu tablo Türkiye’nin geleneksel dış politikasının
yansıması değil. Erdoğan, yerel seçimlere giderken
ne kadar puan toplarsam kârdır diyor ama, bütün di-
leğimiz şu gerçeği görmesi:
Uluslararası alanda ağır konuşarak, ağırlığınızı art-
tıramazsınız!
Dün Brüksel’den İsrail’e demeç atışlarını sürdüren
Erdoğan, yine duygu yüklüydü; “Olmert saygısız dav-
randı” dedi, uzun uzun saldırı öncesi Ankara’ya ge-
len Olmert’in kendisini deyim yerindeyse nasıl kan-
dırdığını anlattı.
Başbakan’a küçük bir tarihi anımsatma:
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Berlin’de
devlet başkanlığı binasının bir odasında Almanya ile
Polonya “saldırmazlık anlaşması” imzalıyordu, öte-
ki odasında Almanya ile Sovyetler şu anlaşmanın al-
tına imza koyuyordu:
Polonya’nın paylaşımı!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Ne ki, bir başka faili meçhul cinayete birinci say-
fasını, içeride iki sayfayı esirgiyor.
ASALA denilen katil çetesinin katlettiği diplo-
matlarımız için Erivan özür dilemiyor.
Benim aydınlarım, Ermeniler soykırıma kurban git-
ti diyen bir metnin altına onurla imza attıklarını açık-
lıyorlar.
Hükümet başkanı her gittiği yerde bağırıyor: Fi-
listin’de çocuklar ölmesin!
Elbette. Çocuklar ölmesin.
Lakin bu çağrıya ilk evvel ülkemin hükümeti ku-
lak vermeli.
Örneğin ülkemizde de bakımsızlık, açlık, yoksul-
luk nedeniyle çocuklar ölmesin!
İnsan hakları kâğıt üzerinde kalmaktan, siyaset
adamlarıyla kimilerinin ağzında sakız olmaktan çık-
sın, çıkarılmalı.
Gözaltına alınan insanlar üstünkörü bir adli tıp mua-
yenesinden geçirilerek sağlıklı imişler gibi sağlam ra-
porlarıyla Emniyet’e, savcılığa ve mahkemeye gön-
deriliyor ve sonra:
Kuddusi Okkır kanser. Ancak yaşamın son de-
minde tahliye ediliyor.
Eruygur Paşa.. eşini tanımıyor, yarı bitkisel ya-
şamda.
Tolon Paşa.. yirmi kilo vermiş. Tahliye talepleri ret!
Son olarak emekli General Levent Ersöz iki kez
kalp krizi geçirmiş. Damarları tıkalı. Acil prostat ame-
liyatı olması gerekiyor.
İçeriye alındığının ertesi günü hücresinde yeni bir
kalp krizi... Hastanede yoğun bakımda.
İnsan hakları kimi yerde var, kimi yerde yok!
Burası Türkiye… İnsanlar doğar, yaşar ve ölür ku-
ralı; insanlar doğar, yaşar ama ölmelerine göz yu-
mulur diye okunuyor.
Benim ülkemde eski bir başbakan çıkar; aklanmak
için mi yoksa olaylara ne denli vakıf olan bir başbakan
olduğunu kanıtlamak amacıyla mı, kestirmek zor;
medyaya konuşur.
Devr-i saltanatında çetelerle uğraşmak, örneğin
Susurluk olayını çözmek için Genelkurmay’la MİT’in
başında olanlardan yardım ve destek görmediğini
söyler.
Fakat konuştuğu TV programını yöneten, bu
başbakana, “Peki ama, koskoca bir başbakandınız,
Genelkurmay ve MİT’ten gereken yardımı alamayınca
ne yaptınız?
Bu kurumların başında olanları görevden neden al-
madınız” diye sormaz, sormuyor.
Ha, başbakan olan zat, alamadım diyorsa, aciz bir
başbakan sıfatına layık olmuyor mu?
Bu gerçeği yüzüne vuran yok!
Kim bu başbakan? Şimdi Rize Milletvekili Bay Me-
sut Yılmaz!
TV’lerde dakikalarca süren bir program: Ülkemin
simidi dışarı.
Amerikan simidi içeri ve baş tacı!
Kevin Costner adındaki Amerikalı aktöre THY rek-
lam filminde bir dakikalığına bir milyon dolar!
“Küçük Amerika” oluyoruz, küçük Amerika!
Mahkemeye gönderilmeden savcılıkta serbest bı-
rakılan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz gündem-
de.
Hangi Kemal Gürüz?
CHP milletvekili olmadan önce İstanbul Üniver-
sitesi rektör yardımcısı iken türbanlı öğrenciyi kapalı
olmaktan çekip çıkaran çabalarıyla tanınan…
…ve sonra siyasete atılınca, türban hafif kalıyor,
çarşafa bile ruhsat ve gönül veren görüşleriyle ta-
nıyana tanımayana dudak ısırtan Nur Serter’in,
gözaltına alındığı sırada kapısı önünde dünya çapında
bilim adamı diye tanımladığı Kemal Gürüz:
İki gazeteye verdiği demeçte, “Ben Amerikancı-
yım. Amerikan emperyalizmi palavradır. Dünya ba-
rışını ancak Amerika sağlayabilir” diyor.
Böylece ne kadar ilim irfan sahibi, dünya sorun-
larına ne denli vakıf olduğunu kanıtlamış oluyor ve
Amerika’nın emperyalist bir devlet olmadığını iddia
eden bir ilim adamı olmanın onurunu taşıyor...
Yakında Gürüz’e ABD üniversitelerinden birinden
bol maaşlı hocalık önerisi gelirse neden şaşıralım?
Burası Türkiye, olmaz’lar oluyor. Olur’lar olmuyor!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA20 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 13
Edirne PB 11
Kocaeli S 15
Çanakkale PB 13
İzmir B 15
Manisa B 14
Aydın B 15
Denizli B 12
Zonguldak PB 13
Sinop PB 11
Samsun B 12
Trabzon B 12
Giresun B 11
Ankara S 8
Eskişehir S 7
Konya S 8
Sıvas S 2
Antalya B 16
Adana B 16
Mersin B 15
Diyarbakır Y 7
Şanlıurfa B 12
Mardin Y 9
Siirt Y 7
Hakkâri K - 3
Van K 2
Kars K - 5
Oslo K 1
Helsinki K 1
Stockholm K 3
Londra Y 6
Amsterdam Y 6
Brüksel K 4
Paris K 5
Bonn K 4
Münih K 5
Berlin Y 6
Budapeşte B 10
Madrid Y 9
Viyana B 10
Belgrad B 12
Soyfa PB 13
Roma Y 16
Atina B 17
Zürih K 4
Moskova K - 4
Aşkabat B 14
Astana B -12
Taşkent B 12
Bakû A 7
Bişkek A 13
Tiflis B 9
Kahire B 18
Şam B 16
Yurtdun doğu kesimleri
parçalı çok bulutlu, Do-
ğu Karadeniz’in doğusu,
Doğu Anadolu’nun do-
ğusu ile Elazığ çevrele-
rinde sabah saatlerinde
yağışlı, diğer yerlerde az
bulutlu ve açık geçecek.
Yağışlar kıyılarda ve Gü-
neydoğu Anadolu’da
yağmur, iç kesimlerde
karla karışık yağmur ve
kar şeklinde olacak.
Kriz Kapõyõ Çalõnca
Tayfun ÖZKAYA
için 2. paylaşõm savaşõ gibi savaşlar da gerekiyor-
tekrar genişlemeye başlar.
ABD’de 1929 krizinde işsiz kalan kentliler
hem gõdalarõnõ üretecekleri hem de psikolojik çö-
küşlerini önleyecek bahçeler geliştirmişlerdi. Da-
ha sonra savaşta askerler cepheye gidince zafer bah-
çeleri adõ altõnda bu deneyim genişletilmişti.
Böylelikle cephedeki askerlere daha çok gõda gön-
derilebiliyordu. ABD’de hâlâ yaşayan kent bah-
çelerinin bir kökeni de bu kriz ve savaş yõllarõdõr.
Şu anda New York’ta bile ciddi anlamda bu tür
bahçelere sahip Amerikalõlar çok.
Şimdi Türkiye’de ne görüyoruz. İşverenler çõ-
karacaklarõ işçilere ödeyecekleri kõdem tazmina-
tõnõ işsizlik sigorta fonlarõndan almak istiyorlar. İş-
çileri işten atmak kolaylaşõnca bu durum kartopunu
arkadan itmek demek oluyor. Her işyerinin bir ki-
şiyi işe almasõ gibi önerilerin ise hayatõn buz gi-
bi gerçeğine çarpõp yok olacağõnõ söylemeye bi-
le gerek yok.
Çalõşanlar dünyanõn hiçbir yerinde bu krizin ne-
deni değildi. Ancak sistem şimdi birden serbest pi-
yasa masallarõnõ unuttu ve işyerlerini kurtarma mas-
kesi altõnda zenginleri kurtarmaya sarõlõyor. Liberal
denilen iktisatçõlar işsizleri düşünmüyorlar. Daha
doğrusu işsizleri kurtarma adõ altõnda gene toplu-
mun yüzde 5’ini kurtarmak istiyorlar. Bu neden-
le de işsizlik fonlarõna el atmayõ düşünüyorlar. For-
mül gene çok açõk. Kârlõ alanlar özelleştiriliyor,
zararlõlar ise kamulaştõrõlõyor.
Baştarafı 2. Sayfada
aynı küçük pencereden bana
bakardı. Birbirimize âşık ol-
muştuk. Kadir on sekizindey-
di, ben on altı.
Derdimi yengeme açtım. O,
‘Ben senin yerinde olsam hazõr-
lar bohçamõ adama kaçardõm’
dedi. Yengem de ağabeyime
bir gece vakti kaçmıştı. Bu
bana çok iyi bir çözüm geldi,
nasılsa tek arayanım soranım
yengemle ağabeyimdi, onlar da
razı, öyleyse kaçacağım. Ka-
dir’le mektuplaştık. Gün ka-
rarlaştırdık, ben bohçamı ha-
zırladım. Birlikte otobüse bin-
dik ve İstanbul’a geldik.
Sorarlar bana hiç korkma-
dın mı? Neden korkacağım,
ben onu seviyorum o da beni.
İnsan sevdiğinden korkar mı?
Kadir’in Erzurum’da tek bir
amcası vardı, diğer akrabala-
rı hep İstanbul’daydı, önce
onların kapısını çaldık, ‘Biz
kaçtõk, geldik’ dedik. Burada-
ki akrabalar önce biraz şaşır-
dılar. Çekindiler, ‘Arkanõzda
polis var mõ’ diye sordular.
Kadir, ‘Kõz bana kendi gönül rõ-
zasõyla kaçtõ’ dedi. O zaman al-
tımıza bir yatak serdiler, son-
ra Kadir mezbahada bir iş
buldu, kendi gecekondumu-
zu kurduk, ocağımız tütmeye
başladı. Biz öyle düğün, nikâh
filan yapmadık. Biz birbirimizi
seviyoruz, onun için defter
imzalamamız gerekmez. Ço-
cuk olunca resmi nikâh yapa-
rız, çocuk için ona bir nüfus
kâğıdı lazım, mecburen kâğıt
imzalarız.
Yok vallahi, ben öyle para-
göz değilim. Ben öyle Alman-
ya, Libya filan istemem. On-
ların parası onların olsun, Ka-
dir’im benim yanımda olsun,
bu bana yeter. Tabii ki insa-
noğlunun başına her şey gele-
bilir. Bir gün Kadir elden
ayaktan düşebilir, o zaman
ben ne güne duruyorum, sı-
varım kollarımı bakarım Ka-
dir’ime. Hayat müşterek, yeter
ki birbirimizden bir an bile ay-
rılmayalım.”
Nimet böyle söylüyor, ken-
dine, Kadir’e güveniyor, İstan-
bul’u seviyor, yaşamayõ seviyor
ve her gün süslenip kapõda Ka-
dir’i bekliyor. Güzel bir aşk ma-
salõ, darõsõ herkesin başõna.
Amin.
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Seveceksen Böyle Seveceksin!Baştarafı Arka Sayfada
Dava tartõşmalõ başladõ
10 günlük aranın ardından başlayan Ergenekon davasının müdahillerinden Prof.
Fincancı’nın avukatları mahkeme heyetini reddedince dava bir kez daha ertelendi
İstanbul Haber Servisi - Er-
genekon davasõna müdahil olan
Prof. Dr. Şebnem Korur Fin-
cancı’nõn avukatlarõ, tarafsõzlõğa
şüphe düşürüldüğü gerekçesiyle
mahkeme heyetini reddetti. Da-
va, ret talebinin incelenmesi için
22 Ocak’a ertelendi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nce Silivri Cezaevi’nde
görülen Ergenekon davasõnõn
dünkü 39. oturumu tartõşmalõ
başladõ. Duruşmaya katõlan avu-
katlarõn tespiti sõrasõnda mahke-
me başkanõ her sanõk için üç
müdafi sõnõrlamasõnõn olduğunu
anõmsattõ. Başkan Köksal Şen-
gün, kendini tanõtan her avuka-
tõn Doğu Perinçek’in müdafisi
olduğunu söylemesine tepki gös-
terdi. İP’li sanõklarõn avukatla-
rõndan Mehmet Cengiz, avukat
sõnõrlamasõnõn yer darlõğõ nede-
niyle söz konusu olduğunu, sõ-
nõrlamaya uyduklarõnõ ifade ede-
rek “İP’li sanıklar arasında gö-
rev dağılımı yaptık. Ama bu-
radaki avukatlar aynı zaman-
da Doğu Perinçek’in de avu-
katlığını yapıyor. Sadece bunu
belirtiyorlar” dedi. Cengiz, Pe-
rinçek adõna duruşmaya katõlan
avukatlarõn Ceyhan Mumcu,
Servet Bora ve Veli Devecioğ-
lu olduğunu söyledi.
İlk talep reddedildi
İşçi Partisi (İP) Genel Başka-
nõ tutuklu sanõk Doğu Perin-
çek’in savunmasõna geçilmesi
beklenirken mahkeme başkanõ,
heyetin reddedildiğini bildirdi.
Prof. Fincancõ’nõn avukatlarõ Ali
Koç ve Özkan Yücel, İzmir Nö-
betçi Ağõr Ceza Mahkemesi ara-
cõlõğõyla gönderdikleri dilekçede,
Yardım izdiham yarattı
‘ T O L O N D E R H A L G A T A ’ Y A S E V K E D İ L M E L İ ’
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Barosu
Başkanlığı, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bu-
lunan emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un
yaşamsal tehlikesi bulunan bir rahatsızlığı
olduğuna ve 22 kilo birden zayıfladığına
dikkat çekerek “İvedi olarak Gülhane As-
keri Tıp Akademisi Hastanesi’ne (GATA)
sevkinin yapılmasını” istedi. İstanbul Baro-
su, “İstanbul Barosu, insan haklarını, huku-
kun üstünlüğünü ve bağımsızlığını gözeten
ve koruyan hukuk kurumlarından biri ola-
rak Kuddusi Okkır olayının bir benzerini
daha Hurşit Tolon örneğiyle yaşamak iste-
memektedir” uyarısında bulundu. İstanbul
Barosu’ndan yapılan açıklamada, 1 Tem-
muz 2008’den bu yana Silivri Cezaevi’nde
tutuklu bulunan emekli Orgeneral To-
lon’un, nedeni bilinmeyen bir şekilde kilo
kaybettiği ifade edilerek “Aradan yaklaşık
6 ay geçmiş olmasına karşın hâlâ iddianame
düzenlenmemiş, soruşturma neticelendiril-
memiştir. İnsanların özgürlüklerinin ve
haklarının tahdit edildiği, gelecekleriyle ilgi-
li endişelerinin yoğunlaştığı durumlarda in-
san bedeninin ruhsal ve biyolojik rahatsız-
lıklar ‘doğurduğu’ bilinmektedir” denildi.
heyetin davadan çekilmesini is-
tediler. Avukatlar, çekilme kara-
rõ verilmezse mahkeme heyetini
reddedeceklerini açõkladõlar.
Mahkemenin davadan çekilmesi
için herhangi bir husus olmadõ-
ğõnõ, bu nedenle talebin reddine
karar verildiğini açõklayan Şen-
gün, ret talebinin incelenmesi
için duruşmayõ erteledi. Şengin,
avukatlarõn ret talebini içeren
dilekçelerinin İstanbul 13. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nin diğer he-
yetince inceleneceğini belirtti.
Fincancõ’nõn avukatlarõ Koç ve
Yücel’in dilekçesi mahkemeye
16 Ocak Cuma günü ulaştõ.
‘Sorularımız engellendi’
Soru sorma haklarõnõn hukuka
aykõrõ bir şekilde sõnõrlandõrõl-
masõnõn, mahkemenin tarafsõzlõğõ
konusunda kuşku doğurduğunu
belirten avukatlar, “Hukuka ve
hak arama özgürlüğüne uygun
çabamız, sanıklar ve avukat-
larının hukuka aykırı, savun-
ma hakkını aşan ve yargılama
düzenini ihlal eden sözlü mü-
dahaleleriyle sekteye uğratıldı.
Pek çok sorumuz gerekçesiz ve
hukuka aykırı şekilde mahke-
me başkanı tarafından engel-
lendi ve reddedildi” dediler.
isilozgenturk gmail.com
Başbakan, ‘İsrail’in saygõ eksikliğini gidermesini umduğunu’ söyledi
Erdoğan İsrail’e yüklendi
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan Brüksel’deki düşünce kuruluşu Av-
rupa Politika Merkezi’ndeki konuşmasõnõn bü-
yük bölümünde İsrail’in Gazze Şeridi’ne yö-
nelik kanlõ saldõrõsõna değindi.
Ağõrlõklõ olarak AB-Türkiye ilişkileri hak-
kõnda konuşmasõ beklenen Erdoğan, ko-
nuşma süresinin büyük bölümünü Ortadoğu
sorununa ayõrdõ. Batõ ülkelerinin terör ör-
gütleri listesinde yer alan İslamcõ Hamas ör-
gütünün Filistin’de büyük bir oyçokluğuy-
la iktidara geldiğini söyleyen Erdoğan’õn, Fi-
listin yönetimi ile Hamas arasõndaki gerilim
konusunda kendi partisi AKP’yi örnek gös-
termesi dikkat çekti. Başbakan, “gerekirse
adını açıklayacağı” İsrailli bir yetkilinin, tu-
tuklanan Hamas milletvekillerinin Filistin yö-
netimi başkanõ Mahmud Abbas’õn isteme-
mesi nedeniyle serbest bõrakõlmadõğõnõ söy-
lediğini öne sürdü. İsrail Başbakanõ Ehud Ol-
mert ile Gazze Şeridi’ne saldõrõlarõn başla-
dõğõ hafta görüştüklerini hatõrlatan Erdoğan,
“Hiç böyle bir konu gündeme gelmedi.
Aradan 3-4 gün geçti. Bana kendileri
‘Ben size döneceğim’ dedikleri halde, bı-
rakın dönmeyi filan, bir de baktık ki 27
Aralık Cumartesi günü bizler bütçe mü-
zakeresindeyken Gazze’ye uçaklar bom-
ba yağdırmaya başladı” diye konuştu ve İs-
rail’in “saygı eksikliğini gidereceğini um-
duğunu” dile getirdi.
‘İran’la ilişkilerimizi kesmeyiz’
“İran ile ilişkileri kesin” çağrõlarõna sert
tepki gösteren Erdoğan, “Bizim İran ile
ilişkilerimizi kesmek diye bir şey söz ko-
nusu değil, olamaz ve bizim bu politika-
mızı kimse belirleyemez. Türkiye bir
kavim değildir, bir kabile değildir. Tür-
kiye, asırlara dayalı bir geçmişi olan bir
millettir, bir devlettir. Dolayısıyla biz ken-
di kararlarımızı kendimizi veririz, ata-
cağımız adımları biz kendimiz atarız.
Kimle görüşeceğiz, kimle görüşmeyece-
ğiz, bunun kararını Türkiye olarak ve-
ririz” şeklinde konuştu.
Muhalefeti şikâyet etti
Başbakan Erdoğan, konuşmasõnõn AB - Tür-
kiye ilişkileri bölümünde ise muhalefeti suç-
ladõ. 2007-2008 yasama döneminde
TBMM’de AB süreciyle ilgili 30’dan fazla ya-
sanõn kabul edildiğini belirten Erdoğan, “Mu-
halefet AB’ye karşıdır, nasıl bir bariyer
oluştururuz çabası içindedir” dedi.
Yine kamyon dehşeti: 4 ölü
İZMİR (Cumhuri-
yet Ege Bürosu) - İz-
mir’de freni patlayan
bir kamyon dehşet saç-
tõ. 57’nci Topçu Tuga-
yõ’nõn önünden kavşa-
ğa çõkan yan yola giren
kamyon, 8 araca çarpa-
rak durabildi. Kazara
biri çocuk 4 kişi öldü, 14 kişi de yaralandõ. Olay
yeri adeta savaş alanõna dönerken araçlarõnda sõ-
kõşan yaralõlar uzun süren çabalar sonucu kurtarõ-
labildi. Kamyon şoförü gözaltõna alõndõ.
İki kardeş yanarak can verdi
İstanbul Haber Servisi - Üsküdar’da, evlere
temizliğe giden Ayşe Enginyavuz ile Orhan En-
ginyavuz’un işte olduğu sõrada evlerinde çõkan
yangõnda 3 aylõk Melek ile 3 yaşõndaki Fatma
Nur öldü. Pencereleri kõrarak çocuklara ulaşmaya
çalõşan yurttaşlar başarõlõ olamadõ.
Akkan Suver yeniden başkan
İstanbul Haber Servisi - Marmara Grubu
Vakfõ’nõn olağanüstü genel kurulunda Akkan Su-
ver yeniden başkanlõğa seçildi. 2009-2010 yõlla-
rõnda Marmara Grubu Vakfõ İcra Konseyi şu
isimlerden oluştu: Engin Köklüçõnar, Ogan Soy-
sal, Yüksel Çengel, Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, Şa-
mil Ayrõm, Cengiz Güldamlasõ, Mustafa Karagül,
Lale Aytanç Nalbant, Dr. Fatih Saraçoğlu, Aykut
Eken, Vedat Eşkinat ve Yüksel Erikmen.
Oğluna oy vermeyecek
BODRUM (Cumhuriyet) - Bodrum’un
Mumcular beldesinde, MHP’nin seçim bürosu-
nun açõlõşõna AKP’li Belediye Başkanõ Kazõm
Avcõ’nõn annesi damga vurdu. Zahide Avcõ,
MHP Mumcular belediye başkan adayõ olan eski
zabõta amiri Birol Aydõn’a destek için açõlõşa ka-
tõldõğõnõ belirtti. Avcõ, “Oğlum sonradan AKP’li
oldu. Oğluma oy vermeyeceğim” dedi.
3 kişiye 66’şar bin TL
ANKARA (AA) - On Numara’da numaralar
“4, 5, 12, 14, 15, 28, 34, 42, 43, 45, 47, 50, 51, 59,
67, 68, 69, 73, 74, 75, 77 ve 79” olarak belirlenir-
ken, 10 bilenler 66’şar bin, 9 bilenler 1298’er, 8
bilenler 63’er, 7 bilenler 10’ar, 6 bilenler 1.8’er,
hiçbir numarayõ bilemeyenler 1.25’er TL kazandõ.