Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2009 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Hrant’sız İki Yıl
Cinayetin ikinci yıldönümü olan dün, Agos ga-
zetesi önünde anılan Hrant Dink’in ölümü
Gabriel Garcia Marquez’in “Kırmızı Pazartesi”
romanını andırır.
Orada öldürüleceği bilinen bir adam vardır.
Herkes bilir olacakları kimse konuşmaz; olan olur.
Hrant Dink cinayeti de aynı şekildeydi. Öldü-
rüleceği konusundaki bilgiler Trabzon Jandar-
ma İl Komutanlığı’na Temmuz 2006’da, Yasin
Hayal’in eniştesi Coşkun İğci tarafından bildi-
rilmişti.
Ondan da bir beş ay önce, Trabzon Emniyet
Müdürlüğü’ne Erhan Tuncel’den gelen bilgi
Hrant Dink’e suikast yapılacağı yönündeydi.
Bizzat Hrant Dink’in kendisi tehditler aldığını,
öldürüleceği yolunda duyumları olduğunu bil-
dirmişti İstanbul Valiliği’ne.
İstanbul Valililiği, bir vali muavini ile MİT gö-
revlisi olduğu ileri sürülen iki nasihatçi aracılığıyla
Hrant Dink’e nasihatlerde bulunmuş, ama ken-
disini korumak için kılını bile kıpırdatmamıştı.
Öyle bir olayla karşı karşıyayız ki, olacağını,
Trabzon İl Jandarma Komutanlığı, Trabzon Em-
niyeti, Emniyet Genel Müdürlüğü, İstanbul Em-
niyet Müdürlüğü, İstanbul Valiliği biliyor. Gel de
“Kırmızı Pazartesi”ye benzetme!
Hani bütün bunlardan sonra, Hrant Dink’in me-
zar taşına TC’ye hitaben, şöyle bir ibare yazıl-
sa, kimsenin söyleyecek sözü olamaz:
“Vurulacağız dedik/ Vurulacağız dedik/ Aldır-
madınız/ Ne oldu?”
Tabii biz de, baskısını bu dünyayla sınırlı tut-
mayıp öbür dünyaya da teşmil eden devlet oto-
riterdir, böyle bir mezar taşına müsaade etmez.
Oysa, Hrant Dink cinayetinden, Türkiye Cum-
huriyeti Devleti sorumludur, tıpkı kimi başka ci-
nayetlerden sorumlu olduğu gibi...
Şimdi “derin devlet” teorisyenlerinin ellerini
ovuşturarak, mahut koroyu harekete geçirme-
ye hazırlandıklarını görür gibi oluyorum.
Olay bu kadar hazin ve vahim olmasa halle-
rine güleceğim, ama ortada gülünecek bir du-
rum yok.
Ortada görünen sığ devletin çeşitli yetkilileri-
nin sorumlu oldukları bir cinayetin varlığı ve de-
rin devletin yokluğudur.
Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek
mi derin devlet?
Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz
mü derin devlet?
O dönem Emniyet Genel Müdürü mü, derin
devlet?
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah
mı derin devlet?
İstanbul Valisi Muammer Güler mi derin
devlet?
Aklı evvel “derin devlet”çiler, söyleyin baka-
lım bunların hangisi derin devlet?
Yukarıda adını verdiklerimizin hepsi devletin
bilinen görevlileri, kasta varan zincirleme ih-
malleriyle seçkin bir yurttaşımızın ölümüne ne-
den olan bu zatların hepsi görevlerini sürdürü-
yorlar. Hatta Ramazan Akyürek bir de taltif edi-
lip (mükafatlandırılıp) Emniyet Genel Müdürlü-
ğü Araştırma Daire Müdürlüğü’ne atanmıştır.
Bunların hiçbirini görevinden almayıp, büyük
ihmali olduğu Başbakanlık Teftiş Kurulu rapo-
runda ileri sürülen Ramazan Akyürek’i terfi et-
tiren de, o gün de, bugün de iktidarda olan Tay-
yip Erdoğan hükümetleridir.
Derin devletçilerin teorileriyle gözden kaçır-
maya çalıştıkları da işte bu, yani, görünür dev-
letin ve siyasi iktidarın sorumluluğudur.
Her şey o kadar açık seçiktir ki, Başbakanlık
Teftiş Kurulu bunu raporuna yazmak, Başbakan
da Akyürek hakkında soruşturma izni vermek zo-
runda kaldı.
Bakalım soruşturma, TBMM Komisyonu üye-
lerine sözlü ifade vermeye bile tenezzül etme-
yen Akyürek ile ilgili ne gibi sonuçlar verecek ve
başka sorumlular hakkında da inceleme yapı-
lacak mı?
Onlar yapılıp sonuç alınana kadar, Hrant Dink
cinayetinden, açık seçik görünen sığ devlet ve
onun dizginlerini elinde tutup, şimdiye dek ge-
reğine tevessül etmeyen siyasal iktidar sorum-
ludur.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de Şişli’deki gazete binasõ önünde arkadan vurularak öldürüldü
‘Ölümüne göz yumdular’İstanbul Haber Servisi - Agos
Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni
Hrant Dink’in öldürülmesinin üze-
rinden 2 yõl geçmesine ve cinayet-
le ilgili davanõn devam etmesine kar-
şõn kamuoyunda ilgili kurumlarõn ih-
mali ve tetikçilerin arkasõndaki güç-
lerin ortaya çõkarõlmama endişesi
giderek artõyor.
Dink ailesinin avukatlarõ Fethiye
Çetin ve Deniz Tuna tarafõndan ha-
zõrlanan değerlendirmede, MİT, jan-
darma ve emniyetin, Hrant Dink’in öl-
dürüleceğini bilmelerine rağmen onu
korumamak ve önlem almamak ko-
nusunda uyum içinde hareket ettikle-
ri kaydediliyor. Cinayetin planlayõcõ-
larõndan Yasin Hayal’in, cinayetin iş-
lenmesi sõrasõnda olay yerinde bu-
lunduğuna dair kuvvetli şüphe bulunan
ağabeyi Osman Hayal’in ve Dink’in
emniyet tarafõndan takip edildiklerine
değinilerek şöyle devam ediliyor:
“Bu bilgi, Rahip Santoro ve Ma-
latya’da katledilen Zirve Yayınevi
çalışanlarının da öldürüldükleri sı-
rada emniyet tarafından takip edil-
mekte olduğu bilgisiyle birleştirilince
çok dikkat çekici sonuçlar ortaya
çıkmaktadır. Devletin bu kadar ya-
kından izlediği kişiler öldürülmek-
te ancak yine devletin izlediği fail-
lerle ilgili maddi gerçeğe ulaşıla-
mamaktadır. Devlet, bu cinayetin
sorumluluğundan kurtulmak isti-
yorsa, sorumluları yargı önüne çı-
karmalı. Yargı kurumları da tüm bu
dava ve soruşturmaların bir bütün
halinde ve tek elden yürütülmesi için
kararlılıkla harekete geçmelidir.”
Cinayette BBP etkisi
İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nde devam eden davada avukatlar,
yargõlanan sanõklarõn Büyük Birlik Par-
tisi (BBP) ve Alperen Ocaklarõ üye-
si ya da bu kurumlarla yoğun ilişki ha-
linde olduklarõna da dikkat çekiyor.
Dink’in öldürülmesine azmettirmek-
le suçlanan Yasin Hayal’in BBP üye-
si, muhbir Erhan Tuncel’in de Al-
peren Ocaklarõ ile yoğun ilişki halin-
de olduğu anõmsatõlarak, sanõklardan
Mustafa Öztürk’ün, cinayetin plan-
landõğõ dönemde Alperen Ocağõ Baş-
kanõ olduğu, Yaşar Cihan’õn BBP
Trabzon İl Başkanlõğõ, Halis Ege-
men’in de BBP Merkez Yöneticiliği
yaptõğõ belirtiliyor.
TRT’de yayõmlanan “Şahların La-
birenti” adlõ programda da Dink’e ve
Ermenilere hakaret edildiği ifade edi-
lerek “Programın danışmanları ve
programda görüş bildiren Maraş
katliamı sanığı Ökkeş Şendiller BBP
kurucusu ve üyesidir. Siyaset, dil ve
kültür alanındaki bu ırkçı söylem-
lerin sahipleri gerekli yaptırımlara
tabi tutulmadan yeni cinayetlerle
karşılaşmayacağımızın güvencesi
yoktur” deniliyor.
Davalar ayrı ayrı sürüyor
Dink cinayeti davasõnda, Yasin Ha-
yal, katil zanlõsõ Ogün Samast, muh-
bir Erhan Tuncel’in de aralarõnda bu-
lunduğu 8’i tutuklu, 12’si tutuksuz top-
lam 20 sanõk yargõlanõyor. Kameralõ
sistemle kaydedilen duruşmalar, Ogün
Samast’õn 18 yaşõnõ doldurmasõnõn ar-
dõndan Haziran 2008’den itibaren ba-
sõna ve izleyicilere açõk olarak yapõ-
lõyor. Diğer illerde süren yargõlamalar
ana dava ile birleştirilmiyor. Avu-
katlar, bu şekilde her bir parçanõn bü-
tünden koparõlõp anlamsõzlaştõrõldõğõ-
nõ, üstünün kapatõldõğõnõ ifade ederek,
dosyalarõn birleştirilmemesiyle adalete
erişim önünde ciddi engeller yaratõl-
dõğõnõ vurguluyorlar.
İstanbul ve Trabzon Emniyet Mü-
dürlüğü yetkilileri hakkõnda, ihmalle-
ri İçişleri Bakanlõğõ müfettişleri tara-
fõndan tespit edildiği halde soruşturma
izni verilmedi. Avukatlarõn itirazlarõ İs-
tanbul Bölge İdare Mahkemesi’nden
geri döndü. Katil zanlõsõna kahraman
gibi davranan iki polis memuru,
Samsun 4. Asliye Ceza Mahkeme-
si’nde görülen davadan beraat etti. Bu-
radaki birçok polis hakkõnda soruş-
turma izni verilmemişti. Aile, bu yar-
gõlamalarõ Avrupa İnsan Haklarõ Mah-
kemesi’ne taşõdõ.
Trabzon’da görevli jandarmalar
Okan Şimşek ve Veysel Şahin Trab-
zon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde
görevi ihmal suçundan yargõlanõyor.
İki sanõğõn ifadesi sonucu, Trabzon
Jandarma Komutanõ Albay Ali Öz’ün
de aralarõnda bulunduğu 8 jandarma
hakkõnda iddianame düzenlendi. Trab-
zon 2. Sulh Ceza Mahkemesi, dos-
yayõ, “kasten öldürmenin ihmali
davranışla işlenmesi” suçunun oluş-
tuğu kanaatiyle ağõr ceza mahkemesine
gönderdi. Asliye Ceza Mahkemesi, ge-
rekçe göstermeden bu görevsizlik ka-
rarõnõ kaldõrdõ. Davanõn “görevi ih-
mal” suçundan sulh ceza mahkeme-
sinde görülmesine karar verdi.
Akyürek incelenecek mi?
Başbakanlõk Teftiş Kurulu’nun 2
Aralõk 2008 tarihli raporu, İstanbul ve
Trabzon emniyetinin görevlerini yap-
madõklarõnõ bir kez daha gözler önü-
ne serdi. Kurul, Dink’e koruma sağ-
lanmasõ, cinayet planõ sürecinin taki-
binin yapõlmasõ konusunda elde yeterli
bilginin mevcut olduğuna dikkat çe-
kerek Ramazan Akyürek’in Trabzon
İl Emniyet Müdürlüğü yaptõğõ dö-
nemden İstihbarat Daire Başkanõ ola-
rak görev yaptõğõ döneme kadar, sü-
recin başõndan sonuna tüm aşamala-
rõndan haberdar olduğunu vurguladõ.
Akyürek’in gerekli değerlendirmele-
ri yapabilme yetkisine sahip olduğu-
nu belirten kurul, “Görevini ihmal et-
tiği değerlendirilen İstihbarat Dai-
re Başkanı Ramazan Akyürek ve
tespit edilecek diğer görevliler hak-
kında görevi ihmal nedeniyle 4483
sayılı yasa hükümlerine göre İçişleri
Bakanlığı’nca öninceleme yapıl-
masının uygun olacağı kanaatine
varılmıştır” dedi.
İhmaller zinciri
Dink’in öldürülmesinden önceki
süreç Yasin Hayal’in 24 Ekim 2004’te
Trabzon’daki Mc Donald’s’a bombalõ
saldõrõ düzenlemesine kadar uzanõyor.
Trabzon Emniyeti ve Savcõlõğõ olayõ
terör suçu kapsamõna almazken Trab-
zon 1. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yar-
gõlanan Hayal, 11 ay tutuklu kaldõk-
tan sonra yargõlanmak üzere serbest
bõrakõldõ. Dava sonucunda ceza indi-
rimi yapõlan Hayal, 14 Haziran
2006’da 6 yõl 8 ay hapis cezasõna çarp-
tõrõldõ. İnfaz Yasasõ indirimleri sonu-
cu bu ceza 32 aya düştü ve Hayal tu-
tuklanmadõ. Temyiz başvurusu üze-
rine Yargõtay bazõ yönlerini bozduğu,
bazõ yönlerinden onayladõğõ kararõnõ
2 Mayõs 2008’de verdi.
Tuncel’in istihbaratı
Bombalama eyleminde düzenleyi-
cilerden biri olduğunun İstanbul Te-
rörle Mücadele Şubesi raporlarõna
dahi yansõmasõna karşõn polis muhbiri
Erhan Tuncel’in sorgulanmamasõ da
Dink cinayetine uzanan yoldaki ihmal
zincirinin bir halkasõ olarak görülüyor.
Kayõtlara göre Erhan Tuncel, bom-
balama eyleminden 24 gün sonra dö-
nemin Trabzon Emniyet Müdürü Ra-
mazan Akyürek tarafõndan “Yar-
dımcı İstihbarat Elemanı” (YİE) ya-
põldõ. Trabzon Emniyeti İstihbarat
Şubesi’nde görevli polis Muhittin Ze-
nit’e bağlõ çalõşmaya başlayan Tun-
cel, 15 Şubat ve 7 Nisan 2006 tarih-
li raporlarõnda, Hayal’in Dink’e yö-
nelik eylem yapacağõnõ isim vererek
bildirdi, 11 istihbarat raporu verdi. Bu
önemli ihbara karşõn Tuncel aralõk
ayõnda, Dink suikastõndan 2 ay önce
istihbarat ağõnõn dõşõna çõkarõldõ.
Trabzon Emniyet Müdürlüğü, 17
Şubat 2006 tarihinde, suikastten yak-
laşõk 1 yõl önce Erhan Tuncel’den edi-
nilen “Dink’e yönelik eylem yapı-
lacağı” istihbaratõnõ Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan-
lõğõ ile İstanbul Emniyet Müdürlü-
ğü’ne bildirdi.
Trabzon Emniyeti, 7 Nisan 2006’da
ikinci uyarõda bulundu. Bu yazõlarõnda
Yasin Hayal’e yönelik araştõrmalarõn
sürdüğünü kaydeden Trabzon Emni-
yeti, daha sonra hiçbir istihbari bilgi
vermedi.
Başbakanlõk Teftiş Kurulu müfett-
işleri, Trabzon polisini, bu konudaki
istihbarat çalõşmasõnõn gerisini getir-
mediği için kusurlu buluyor.
Jandarma da haberdar
Trabzon İl Jandarma Komutanlõ-
ğõ’na haber elemanlõğõ yapan Ha-
yal’in eniştesi Coşkun İğci de Ha-
yal’in Dink’i vurmak için kendisinden
silah istediğini Temmuz 2006’da bil-
dirmişti. Jandarma Komutanõ Albay
Ali Öz ve astlarõnõn Dink öldürül-
dükten sonra suikast bilgisini daha ön-
ceden edinmedikleri yönünde sahte ra-
por düzenledikleri anlaşõldõ.
Albay Öz halen olaydaki ihmali ne-
deniyle yargõlanõyor. Başbakanlõk
müfettişlerine göre, Trabzon Valiliği
Jandarma ile Emniyet arasõnda düzenli
bir koordinasyon mekanizmasõ kur-
muş olsaydõ, her iki birimde de bu-
lunan Dink’in öldürüleceğine ilişkin
istihbaratõn daha ciddi bir şekilde iş-
lem görmesi mümkün olabilecekti.
Yaklaşõk 3 bin kişi Agos gazetesi önünde Dink’e özlemlerini dile getirdi
Gözyaşlarõylaandõlarİstanbul Haber Servisi - Agos
Gazetesi Genel Yayõn Yönetme-
ni Hrant Dink, kurban gittiği ci-
nayetin 2. yõldönümünde binler-
ce kişi tarafõndan gazetesinin
Şişli’deki binasõ önünde anõldõ.
“Hrant’ın Arkadaşları” adõna
binlerce kişiye oyuncu Halil Er-
gün, “Bu ülkede aydınlığın,
dürüstlüğün çocuklarını köşe
başlarında vuruyorlar. Hrant,
yetim bir toplumun yetim ço-
cuğuydu. O yetim çocuğu kay-
bettik” diye seslendi.
Yaklaşõk 3 bin kişi, Agos ga-
zetesinin Şişli Halaskârgazi Cad-
desi Sebat Apartmanõ’ndaki bi-
nasõnõn çevresinde sabah sa-
atlerinden itibaren Dink’i
anmak için toplanmaya
başladõ. Agos’un
önünde Dink’in vu-
rulduğu yere karanfiller
bõrakõp mumlar yakarak
özlemlerini dile getirmeye
çalõşan kalabalõk, Dink’in eşi
Rakel Dink, binanõn önüne gel-
diğinde “Hepimiz Hrant’ız he-
pimiz Ermeniyiz” sloganõ attõ.
Rakel Dink, Hrant Dink’in vu-
rulduğu yere gözyaşlarõ içinde ka-
ranfil bõraktõktan sonra gazete bi-
nasõna çõkarak burada taziyeleri
kabul etti.
Aralarõnda İstanbul Milletve-
kili Ufuk Uras, Diyarbakõr Mil-
letvekili Akın Birdal, Şişli Be-
lediyi Başkanõ Mustafa Sarıgül,
Ercan Karakaş, CHP İl Başka-
nõ Gürsel Tekin, DİSK Genel
Başkanõ Süleyman Çelebi, TGC
Başkanõ Orhan Erinç, Vedat
Türkali’nin de bulunduğu çok
sayõda kişi Agos gazetesine ge-
lerek Rakel Dink’i ve gazete ça-
lõşanlarõnõ ziyaret ettiler. Alanda
Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve İn-
gilizce “Hrant için adalet için”
pankartlarõ taşõyan grup, Filistin
direnişinin simgesi olan poşular
taktõ. Binlerce kişi “Katil devlet
hesap verecek”, “Faşizme inat
kardeşimsin Hrant”, “Yaşa-
sın halkların kardeşliği”, “He-
pimiz Filistinliyiz” sloganlarõ at-
tõ. Törende, Türkçe ve Ermenice
“Sarı gelin”, “Yiğidim asla-
nım” türküsü hep bir ağõzdan
söylendi. Dink’in vurulduğu sa-
at olan 15.00’e kadar Ertan Te-
kin, Ermeni enstrümanõ duduk
ile kõsa bir dinleti sundu. Saatler
15.00’i gösterdiğinde binlerce
kişi saygõ duruşunda bulundu.
Saygõ duruşuna Dink de sesiyle
eşlik etti. Dink’in õrkçõlõk üzeri-
ne yaptõğõ bir konuşma bir daki-
ka boyunca dinletildi.
Hrant’õn Arkadaşlarõ adõna ka-
labalõğa seslenen Halil Ergün,
Dink’in öldürüldüğü haberini
evinde aldõğõnõ, hemen gazetenin
önüne geldiğini, acõsõnõ kimsey-
le paylaşamadõğõnõ dile getirerek
“Sessizce Agos’un odalarını
dolaştım. Yine sessizce kala-
balığa karışıp evime döndüm.
Mahirler, Denizler öldürüldü-
ğünde acımı dışarıya vurmuş-
tum, sağı solu aramış, isyan et-
miştim. Hrant’ın ölümü başka
bir şeydi, sesim çıkmıyordu.
Peki bu ne demekti? Bu yara-
lanmış bir vicdandı. Tarihi bir
vicdan yarasıydı” diye konuştu.
Dink’in, Türklüğe hakaretle suç-
landõğõnda “Hiçbir ulusa ha-
karet etmem, ettirmem de”
dediğini anõmsatan Ergün, “Er-
genekon davasında bir nokta-
ya gelindiyse, Hrant’ın öldü-
rülmesine tepkinin etkisiyle
olmuştur. Hrant’ı öldürenlerin
milliyetçi, ırkçı dansözler
olduğunu görüyoruz” de-
di. Ergün, Hrant Dink’e
şöyle seslendi:
“Sen, ötekinin, sus-
turulmuşun, yok sa-
yılanların sesiydin. Ba-
şına gelenler için senden ve
bu toprakların Ermenilerinden
özür diliyorum, özür diliyo-
ruz...” Anma töreni sanatçõ Er-
tan Tekin’in duduk dinletisiyle
sona erdi.
Dink’i anma etkinlikleri kap-
samõnda Ankara’da yürüyüş
düzenlendi. Çeşitli siyasi par-
tiler, sivil toplum örgütleri ve
öğrenci topluluklarõndan oluşan
“Hrant Dink’i Anma İnisi-
yatifi” üyesi kalabalõk grup,
Yüksel Caddesi’nden Sakarya
Caddesi’ndeki heykele kadar
sloganlar eşliğinde yürüdü. Et-
kinlik, Grup Kibele’nin Türk-
çe ve Ermenice şarkõlarõ ses-
lendirdiği konserle sona erdi.
Dink ailesinin avukatlarõ Çetin ve Tuna’nõn hazõrladõğõ değerlendirmede, MİT, jandarma ve
emniyetin, Hrant Dink’in öldürüleceğini bilmelerine rağmen onu korumamak ve önlem
almamak konusunda uyum içinde hareket ettikleri kaydediliyor.
Hrant Dink’in vurulduğu Agos gazetesi-
nin önünde toplanarak mumlar yakıp ka-
ranfiller bırakan yurttaşlar adaletin bir
an önce yerine gelmesini istediler.
Dink’in vurulduğu yere karanfiller bı-
rakıp mumlar yakarak özlemlerini di-
le getiren kalabalık, Rakel Dink bina-
nın önüne geldiğinde “Hepimiz
Hrant’ız” sloganı attı. Rakel Dink, eşi-
nin vurulduğu yere karanfil bıraktık-
tan sonra gazete binasında taziyeleri
kabul etti. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR)
Oyuncu
Halil Ergün, “Bu ülkede
aydõnlõğõn, dürüstlüğün çocuklarõnõ köşe
başlarõnda vuruyorlar. Hrant, yetim bir
toplumun yetim çocuğuydu. O yetim
çocuğu kaybettik” dedi.
EMANETTEOLMASIGEREKİYORDU
Sabõkalõ silah
bir evde bulundu
DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Mardin’in
Savur ilçesinde 15 yõl önce çõkan çatõşmada
ele geçirilen bir silah, Diyarbakõr’õn Bismil il-
çesindeki bir evde bulundu. Evin sahibi 4 yõl
hapis cezasõna çarptõrõlõrken, 8 ayrõ eylemde
kullanõldõğõ tespit edilen silahõn bu kişinin eli-
ne nasõl geçtiği hâlâ belirlenemedi. Mar-
din’in Beşevler köyü kõrsalõnda güvenlik
güçleriyle girdiği çatõşmada yakalanan Tey-
fik Çerçel adlõ teröristle beraber bir Kalaşnikof
tüfek, iki şarjör ve 15 mermi ele geçirildi. Ba-
listik incelemede silahõn değişik tarihlerde 15
köylünün öldürülmesi, askeri tesislere ve
araçlara ateş açõlmasõ gibi 8 ayrõ eylemde kul-
lanõldõğõ belirlendi. Prosedür gereği silahõn,
olayõ soruşturmakla görevli dönemin Diyar-
bakõr Devlet Güvenlik Mahkemesi emaneti-
ne alõnmasõ gerekiyordu. Ancak silah, 13 yõl
sonra bir ihbar üzerine Diyarbakõr’õn Bismil
ilçesinde yaşayan Mehmet Tahir Al’õn evin-
de bulundu. Al’õn oğlu, silahõ hayvan otlatõr-
ken açõk arazide bulduğunu söyledi. Ama Ta-
hir Al ruhsatsõz silah bulundurmaktan yargõ-
landõ ve 4 yõl 2 ay hapis cezasõ aldõ. Al’õn avu-
katõ Mustafa Özer mahkemeden silahõn dõ-
şarõ nasõl çõkarõldõğõnõn araştõrõlmasõnõ istedi.