Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2009 CUMA
8 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Deniz Feneri Söndürül(m)üyor!
Federal Almanya Mahkeme-
si’nin “Deniz Feneri Yolsuzluğu”
kararını açıklanmasının üzerinden al-
tı ay geçti. Yardım derneği görünü-
mündeki yolsuzluk örgütünün bazı si-
yasacılarımıza da nalıncı keseri gibi
çalıştığı ortaya çıktı. Yolsuzluğun
ucunun Türkiye’de bazı kocabaşlara
uzandığını Alman savcısı da, yargıcı
da açıkladılar. Türkiye’de ise AKP
karşıtı bazı basın ve bazı siyasacılar,
futbol sahasında “gol” olmuşçasına
heyecanla ayağa fırladılar.
Ne zaman, altı ay önce! Peki, ne-
rede bugün o ayaklananlar? O gün-
lerdeki bir Ergenekon dalgasının ar-
kasına sığınan Adalet Bakanı Meh-
met Ali Şahin, “Alman Mahkeme-
si’nden kararın resmen isteneceğini”
bildirdi. “Yalnız karar olmaz, dosya-
sını da isteyin!” dedik. Alman mah-
kemesini karara götüren kanıtlar,
sanık ifadeleri, belgeleri içeren mah-
keme dosyası da istensin ki Türk
savcılar Türkiye’deki kocabaşlara
uzanabilsinler.
Bu istek üzerine bakan, “dosyanın
da isteneceğini” açıkladı. Ankara
Cumhuri-
yet Savcı-
lığı, Alman
yargıcının
kararını ih-
bar kabul
edip “De-
niz Feneri
Derneği”
hakkında soruşturma başlatabilirdi.
Kaldı ki İşçi Partisi 3 Eylül’de Anka-
ra Savcılığı’na “suç duyurusunda” bu-
lunmuştu.
29 Eylül’de Ankara Cumhuriyet
Başsavcısı Hüseyin Poyrazoğlu’nun
Suudi Arabistan’a “umre”ye gittiği,
dönüşte soruşturmanın başlayacağı
yazıldı çizildi. Savcı umreden ak pak
döneli beş ay olduğu halde bu ko-
nuda basına açıklama yapılmadı.
Deniz Feneri bir dernek... Der-
nekler, İçişleri Bakanlığı’nın idari de-
netimine tabi! Her nedense İçişle-
ri Bakanlığı da Deniz Feneri Derneği
hakkında bir yılı aşkın süredir en
ufak bir işlem yapmadı.
O günden bu yana Ergenekon’da
dalgalar birbirini kovaladı, ama Al-
manya’daki “Deniz Feneri Yolsuz-
luğu” dosyasından hâlâ bir çıt çık-
madı. Bu arada davaya bakan Al-
man Başsavcı Doris Möller-
Scheu, Türkiye’nin dava dosyası-
nı istemediğini açıkladı.
Bayan Möller-Scheu, iki ülke
arasında “adli yardımlaşma” an-
laşması olduğunu, dosyanın bu
yoldan istenebileceğini anımsattı.
Bayan başsavcı, “Türkiye Dışişleri
Bakanlığı’ndan, Alman Dışişleri’ne
ve oradan da mahkemenin bağlı ol-
duğu Hessen Eyaleti Adalet Ba-
kanlığı’na gelecek istemin incelen-
dikten sonra Türkiye’ye nelerin gön-
derileceğine karar verilmesinin haf-
talar alabileceğini” söyledi. Savcı-
nın bu açıklaması üzerinden 15
hafta geçti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
haklı olarak Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan’a soruyor: “Deniz Fe-
neri davası sanıkları hesabını veri-
versin. Ne oldu o dosya? Hâlâ dos-
ya Almanya’dan gelemedi. Önüne
geleni tutukluyorsun, maşallah gücün
hiç olmazsa üç günlüğüne MGK
Genel Sekteri’ne geçiyor, Türki-
ye’deki Deniz Feneri sanıklarına ne-
den gücün yetmiyor.”
Bizim de Adalet Bakanı’ndan bek-
lediğimiz birkaç yanıt var. Gerçekten
ne oldu dosyaya? Yalnız karar mı
yoksa dosyanın tümü mü istendi?
Adalet Bakanlığı, Dışişleri’ne dosya-
nın istem yazısını ne zaman gönder-
di? Gizli olmayan istek yazısının met-
nini açıklar mısınız? Dışişleri Bakan-
lığı’ndan Alman Dışişleri’ne yazı An-
kara’daki Alman yoksa Berlin’deki
Türk büyükelçilikleri aracılığı ile mi ve
ne zaman gönderildi? Yanıtın gecik-
mesinde Alman tarafının sorumlulu-
ğu varsa tekit yazısı yazıldı mı ve ne
zaman gönderildi?
İster istemez aklımıza kötü dü-
şünceler geliyor! Acaba Ergenekon ile
Deniz Feneri savcılarının yerleri mi de-
ğiştirilmeli ya da Almanya’dan “sav-
cı ve yargıç” mı ithal edilmeli?
Bu yazımızı çok iyi değerlendiren
Kamil Masaracı’nın dün Cumhuri-
yet’teki karikatürünü burada bir kez
daha yayımlıyoruz. Ayrıca Ankaralı-
ların Masaracı’nın Türk-İngiliz Kültür
Derneği sanat galerisinde 27 Ocak’a
kadar açık kalacak sergisini görme-
lerini de öneririz.
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Cheney: Irak’ta 100 bin
insanõn ölmesine değdi
Venezüella ve
Bolivya İsrail’le
ilişkileri kesiyor
Dış Haberler Servisi -
Venezüella ve Bolivya,
İsrail’in Gazze Şeridi’ne
saldõrõlarõnõ protesto etmek
amacõyla İsrail’le diplomatik
ilişkileri keseceklerini
bildirdiler.
Venezüella Dõşişleri
Bakanlõğõ’ndan önceki gün
yapõlan açõklamada, İsrail’le
diplomatik ilişkilerin resmen
kesildiği kaydedildi.
Venezüella Devlet Başkanõ
Hugo Chavez, saldõrõlarõn
ardõndan geçen hafta
ülkesindeki İsrail
büyükelçisini sõnõr dõşõ
etmişti.
Bolivya Devlet Başkanõ Evo
Morales de, ülkesinin
İsrail’le diplomatik ilişkileri
kesme kararõ aldõğõnõ belirtti.
Morales, önceki gün hükümet
sarayõnda yaptõğõ konuşmada,
İsrail hükümet yetkililerinin
soykõrõmla suçlanmasõ için
Uluslararasõ Ceza
Mahkemesi’ne başvuracağõnõ
ifade etti. İsrail saldõrõlarõnõn
dünya barõşõnõ tehdit ettiğini
kaydeden Morales, İsrail
Başbakanõ Ehud Olmert ve
kabinesine soruşturma
açõlmasõ çağrõsõnda bulundu.
BM Güvenlik Konseyi’nin
krize tepkisini de yetersiz
bulan Morales, konsey için
“Güvensizlik konseyi”
ifadesini kullandõ. Morales,
Gazze saldõrõlarõnõ
durdurmamasõ nedeniyle İsrail
Cumhurbaşkanõ Şimon
Peres’in elindeki Nobel Barõş
Ödülü’nün alõnmasõ
gerektiğini belirtti.
Arap Birliği’nin merkezi
Caracas’a taşınsın
Kuveytli milletvekili Velid el
Tabtabay, Arap Birliği’nin
merkezinin Mõsõr’õn başkenti
Kahire’den İsrail’le
diplomatik ilişkilerini kesen
ilk ülke olan Venezüella’nõn
başkenti Caracas’a taşõnmasõnõ
önerdi. Tabtabay, dün mecliste
yaptõğõ konuşmada,
Venezüella lideri Hugo
Chavez’in “Bazı Araplardan
daha Arap olduğunu
kanıtladığını” söyledi.
ELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - ABD Başkan
yardõmcõsõ Dick Cheney, Irak sava-
şõnõn yüz bin insanõn ölmesine değ-
diğini söyledi. Cheney PBS televiz-
yonuna verdiği söyleşide 2003’teki
Irak işgalinin başõnda belirlenen he-
deflerin çoğunu başardõklarõnõ söy-
leyerek beş yõl içinde önemli ilerle-
me kaydettiklerini savundu.
Cheney, Irak’ta şiddet olaylarõnõn
düştüğünü, ulusal seçimler yapõldõ-
ğõnõ, bir anayasa oluşturularak hü-
kümet ve ordu kurulduğunu anlattõ.
Gazeteci Jim Lehrer’in Cheney’e,
“Ama Sayın Cheney oradan bu-
raya gelene kadar 4 bin 500 ABD’li
ve 100 bin Iraklı öldü. Buna değer
miydi” diye sormasõ üzerine Cheney
“Bence öyle” yanõtõnõ verdi.
Cheney ayrõca Irak işgalinden kõsa
süre sonra hükümet kurulsaydõ ül-
kede daha az kaos yaşanabileceği gö-
rüşünü de iletti.
Pişmanlık duymuyor
Cheney, 11 Eylül olaylarõndan
sonra ABD’nin aldõğõ önlemlerin ül-
keyi başka terör saldõrõlarõndan ko-
ruduğunu da savundu. Cheney, ABD
tarihinin en güçlü başkan yardõmcõ-
sõ olduğu yönündeki görüşleri kabul
etmediğini de ifade etti.
Cheney’ye hata ya da yanlõş he-
saplama yapõp yapmadõğõ defalarca so-
rulmasõna karşõn görevi sõrasõnda alõ-
nan kararlarõ savunmasõ dikkat çekti.
‘Terörle
savaş fikri
hataydõ’
Dış Haberler Servisi - İngiltere
Dõşişleri Bakanõ David Miliband,
“terörle savaş” fikrinin “hata” ol-
duğunu, “yarardan çok zarar
verdiğini” söyledi.
Miliband, İngiliz Guardian gaze-
tesinde çõkan yazõsõnda, “terörle sa-
vaş” fikrinin, birbirinden bağõmsõz
“terörist örgütleri” Batõ’ya karşõ
birleştirdiğini belirterek, teröre en
doğru cevabõn, hukuk ve insan hak-
larõnõ savunmak olduğunu belirtti.
Miliband, Guantanamo’yu örnek
göstererek, “Bu nedenle yeni Baş-
kan Barack Obama’nın burayı
kapatma sözünü memnuniyetle
karşılıyoruz” dedi.
Miliband, “terörle savaş” fikri-
nin, milletler üstü, birleşmiş bir düş-
man izlenimini yarattõğõnõ, oysa
gerçek durumun bundan çok daha
karmaşõk olduğunu,“ılımlılar ile
radikaller ya da iyilerle kötüler
arasında basit bir mücadele” ol-
madõğõnõ söyledi. Farklõ örgütlerin,
tek bir ortak düşman ve ona karşõ
tek bir mücadele yolu bulunduğu
inancõndan faydalandõğõnõ belirten
Miliband, “Terorizm bir kuruluş
ya da ideoloji değil ölümcül bir
taktik” diye yazdõ. Miliband’õn,
ABD Başkanõ George Bush’un
görevini seçilmiş başkan Obama’ya
devretmesine günler kala bu sözleri
sarf etmesi, daha önce görüşlerini
dile getirmemesi eleştiriliyor.
GEÇ GELEN İTİRAF
ABD’de ırkçı cinayet
Dış Haberler Servisi - ABD’de baş-
kan seçilen ilk siyah olan Barack Oba-
ma, 20 Ocak’ta görevi devralmaya ha-
zõrlanõrken, õrkçõlõk iddialarõ yine gün-
deme geldi. San Francisco kentinde bir
siyahõ yüzükoyun yere yatõrõp sõrtõndan
vurduğu ortaya çõkan beyaz polis, olay-
dan 12 gün sonra yakalandõ.
Oakland kentinde protesto gösterile-
ri yapõlõrken, göstericilerin arasõndan çõ-
kan bir grup, dükkânlarõ yağmaladõ, ban-
ka ve otobüslere saldõrdõ. Olaylarla il-
gili olarak 100 kişi tutuklandõ.
San Francisco kentinde, metroda çõ-
kan bir kavganõn ardõndan 22 yaşõn-
daki Oscar Grant adlõ silahsõz bir si-
yah, polisler tarafõndan metrodan çõ-
karõlarak yüzükoyun yere yatõrõldõ ve
bir polis diziyle boynuna bastõrõrken
vurularak öldürüldü. Olayõn görüntü-
leri, metroda bulunanlar tarafõndan cep
telefonu ve video cihazlarõyla kayde-
dildikten sonra internette dolaştõ ve te-
levizyonlarda gösterildi.
Grant’õ vuran Johannes Mehserle,
geçen salõ günü yakalandõ. Mehser-
le’nin 7 Ocak’ta polislikten istifa etti-
ği de öğrenildi. Grant’õn ailesi metro
şirketi hakkõnda 25 milyon dolarlõk taz-
minat davasõ açtõ.
22 yaşındaki silahsız siyah gencin, polisler tarafından yüzükoyun yere
yatırılıp vurularak öldürülmesi protestolara neden oldu. (Fotoğraf: AP)
ABD Başkan
Yardõmcõsõ,
işgali savunarak,
belirlenen
hedeflere
ulaşõldõğõnõ öne
sürdü.
Bolivya lideri Morales,
İsrail hükümet yetkililerinin
soykõrõmla suçlanmasõ için
Uluslararasõ Ceza
Mahkemesi’ne
başvuracağõnõ söyledi.
Filler ve Tavşanlar!
Anadolu’nun çeşitli yörelerin-
deki ören yerlerini dolaşırken,
geniş bir alanın yüzdeki çiçek has-
talığı bozuğu gibi delik deşik oldu-
ğunu sıkça görmüşüzdür. Türkiye’de
sayıları gittikçe ve neredeyse geo-
metrik diziyle artan “defineciler (gö-
mü avcıları)” her geçen gün bu de-
lik deşik ay yüzeyi görüntülü arazilere
yenilerini ekliyorlar.
Bu kaçak kazıcılar, gömü bulmak
için, tıpkı “Y” biçimli söğüt dalıyla su
arayan köylüler gibi, eskiden “Y”
biçimli bakır çubukları kullanırlardı.
Sonra teknoloji gelişti. Devreye “me-
tal detektörler (bulucular)” girdi. Ma-
den arama ve dolayısıyla bu tür ge-
reç kullanımı izne bağlıdır. Ancak,
Türkiye’de, her işte olduğu gibi, gö-
mü avcıları da bu alanda yasayı
delmeyi becerdiler.
Adana’da bir vatandaş il veteriner
müdürlüğüne verdiği dilekçede, “Ko-
cabaş hayvanlarımız dağ bayır dola-
şırken, çivi ya da metal parçalar yu-
tuyor. Hayvanlarımın sağlığını kont-
rol için metal detektör ithal etmeme
izin verilmesi” isteminde bulunmuş-
tu. İstek kabul edilince yasa delindi.
Ondan sonra çeşitli firmalar ser-
bestçe metal bulucular getirmeye
başlamakla kalmadılar, kendileri de
seri üretime geçtiler. Artık metal bu-
lucular, günümüzde gömü avcıları
için yetersiz kalıyor! Kaçakçılar, An-
talya’da olduğu gibi uzman jeolog-
ları ve bazı emekli arkeologları da-
nışman tutup insan eli ile yapılmış
yeraltı kalıntılarının “anomali (aykırı-
lık)” haritalarını da “jeo-radar” ge-
reçleri ile çıkararak gömülere nokta
atışı bile yapıyorlar.
Polisin Ankara’da yaptığı kazıların
ilk gününde köpek ve metal bulu-
cuları görünce gülmekten kendimi
alamadım. Polis, teknolojide gömü
avcılarının çok gerisinde kalmıştı.
Keşke polis, dosyalarındaki bazı ka-
çak kazıcılardan yardım isteseydi
diye düşündüm. Aradan birkaç gün
geçtikten sonra Yenikent’teki Zir
Vadisi’nde “jeo-radar” araç kullanı-
mını görünce, “nihayet akıl edebildi-
ler”, dedim.
TV haberlerinde gördüğüm kada-
rı ile cephane aramasında yalnızca
bir “bomba imha uzmanı” çelik ye-
lekleri, başlıkları ile korumalı biçim-
de ayakta dururken, yere çömelmiş
iki sivil polis de ellerinde ameliyat el-
divenleri ile patlayıcıları istif ediyor-
lardı. Hatta biri, mukavva boru gibi
bir nesneyi de bir bıçakla ikiye kes-
tiğinde yüreğim hop etti.
Orada neden parmak izi uzman-
larının bulunmadığını, neden önem-
li bir kanıt olan Temmuz 2004 tarih-
li gazeteyi arama alanında bıraktık-
larını anlayamadım! Galiba polisleri-
miz Amerikan polis laboratuvar di-
zilerini hiç izlemiyorlar! Çevredeki bir
Ermeni Mezarlığı ile bağlantılı bu
arama yerinde bir de 19. yüzyıldan
kalma bir “su testisi” bulunmuş.
Böylece gelecek kuşaklara bırakıla-
cak “Ergenekon müzesinin” ilk ese-
ri de patlayıcılarla birlikte sergilene-
cek demektir.
Yine de neyse! Konu Ergene-
kon’dan açılmışken, eski ancak gün-
celleşmiş bir fıkra ile bu bölümü
noktalayalım:
Tavşan ormanda sıçraya sıçraya
hızla kaçıyormuş. Bir ağaçtan öte-
kisine atlayan maymun, tavşanın bu
telaşını anlayamamış ve sormuş: “-
Tavşan kardeş! Ne bu telaş? Niye
böyle koşturuyorsun?”- “Filleri ya-
kalayıp hapse tıkıyorlarmış... Onun
için kaçıyorum...”“- Sana ne? Sen fil
misin?”“- İyi de fil olmadığını kanıt-
lamak için aylar geçiyormuş...”
40 Gündür Beklenen Yanıtlar!
5Aralık sabahı “uyuşturucu ka-
çakçılığı” ile ilgili bilgi almak
için bazı soruları Emniyet Genel
Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler
Müdürlüğü’ne fakslamıştım. Gö-
revli, ilgili birime soruları aktaraca-
ğını, yanıtları alınca ileteceğini söy-
lemişti. 18 Aralık akşamı basındaki
görevli arayıp sözlü olarak şu yanı-
tı iletmişti: “İlgili birim, internet si-
temize bakmanızı, yanıtların orada
bulunabileceğini bildirdi!” Durumu
bir daha anlattım. Bir süre sonra bir
yanıt fakslandı. Ama sorularıma ya-
nıt değildi. Ayrıca verilen istatistik-
ler eskiydi. Oysa aynı gün İstanbul
Emniyet Müdürlüğü benzeri bir ko-
nuda “bir yıllık” istatistikleri açıkla-
ma becerisini gösteriyordu. İlk fak-
sımdan bu yana 40 gün geçti! Tür-
kiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ya-
nıtlarım bakalım doğru dürüst ola-
rak ne zaman gelecek?
BAKIRKÖY 8. AİLE
MAHKEMESİ’NDEN
Sayõ: 2007/328 Esas 2008/729 Karar
Davacõ Tolga Top tarafõndan davalõ Çağlar Top aleyhine
açõlan BOŞANMA davasõnõn yapõlan yargõlamasõ sonucun-
da, mahkememizin 25.11.2008 tarihli kararõnda davacõnõn
davasõnõn KABULÜ ile, Konya ili, Kadõnhanõ ilçesi, Gün-
gören, Cilt no:3, Hane no:93, TC Kimlik No:26741361392,
BSN:30’de nüfusa evli olarak kayõtlõ Bayezit ve Fahriye kõ-
zõ, 02.04.1987 Venlo Hollanda doğumlu davalõ ÇAĞLAR
TOP (Evlenerek geldiği yer, Hacõbektaş ilçesi, Çiğdem Kö-
yü Mah., Cilt No:12, Hane No:31, Sõra:76 - evlenmeden ön-
ceki soyadõ:YURTERİ) ile aynõ yerde BSN:16, TC No:
10712721742, nüfusa kayõtlõ, Mustafa ve Süreyya oğlu
15.02.1983 Bakõrköy doğumlu davacõ TOLGA TOP’un
M.K.nun, 166/1-2. maddesi gereğince BOŞANMALARI-
NA,
Nafaka, maddi manevi tazminat talep edilmediğinden bu
hususlarda hüküm kurulmasõna yer olmadõğõna, Davacõ ta-
rafõndan yatõrõlan 26,20 YTL ilk masraf, 17,00 YTL tebligat
gideri, 40,00 YTL yazõ gideri, 224,00 YTL gazete ilan gide-
ri olmak üzere toplam 307,20 YTL yargõlama giderinin da-
valõdan alõnarak davacõya verilmesine, tanõklara ödenmeyen
60,00 YTL tanõk yol giderinin istek halinde yatõrana iadesi-
ne, peşin harem mahsubu ile kalan 0,90 YTL eksik harem
davalõdan alõnarak davacõya verilmesine, karar verilmiş olup,
iş bu ilamõn gazetede yayõnlandõğõ son ilan tarihinden itiba-
ren 15. günün sonunda davalõya kararõn tebliğ edilmiş sayõ-
lacağõ ve bu tarihten itibaren 15 gün içinde temyizi kabil
olup, temyiz edilmediği takdirde hükmün kesinleşeceği hu-
susu davalõya ilanen tebliğ olunur. (Basõn: 1737)
İZMİR AHKAMI ŞAHSİYE 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ
SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI
SAYI: 2008/57 SATIŞ
Mahkemece satõşõna karar verilen ve İ.İ.K.nun hükümlerine göre satõşõ yapõlacak olan taşõnmazlar,
İzmir ili Konak ilçesi, Bozyaka Mahallesi, ada no:10804, parsel no:7 de tapuda kayõtlõ 3.346.00 m2 miktarlõ zeytin ağacõna havi tar-
la vasfõnda olan gayrimenkuldür.
Taşõnmaz İzmir ili Konak Günaltay Mahallesi 4840 sokak no:10 adresindeki binanõn yanõnda çağdaş eğitim kolejinin doğusunda bu-
lunmaktadõr.
Bilirkişi raporunda taşõnmaz üzerinde kolonlarõ dikilmiş, kaba inşaat halinde zemin+1 katlõ bir bina ile yol kenarõnda biriketten ya-
põlmõş şantiye binasõ bulunduğu taşõnmazõn cinsi tapu kaydõnda her ne kadar zeytin ağacõna havi tarla olarak belirtilmiş ise de üze-
rinde zeytin ağacõ bulunmadõğõ belirtilmiştir.
İMAR DURUMU: İnşaat nizamõ ve nisbeti: Serbest, max.7 KAT, çatõ katsõz, gelişme konut alanõ olup yolu kanalõ yapõlmalõdõr kit-
le planõnõn tasdiki gerekmektedir.
Tapu kaydõnda Abdurrahman Bürçün’den Halil Bürçün ve Vedat Bürçün’e intikal edecek hisseleri üzerine ihtiyati haciz şerhleri
mevcuttur.
MUHAMMEN BEDELİ: 1.422.050,00 YTL’dir.
Satõş şartlarõ: İzmir Ahkamõ Şahsiye 4.Sulh Hukuk Mahkemesi kaleminde satõşõ yapõlacaktõr.
Gayrimenkulün 1.ihalesi: 09/03/2009 günü saat 14.00-14.15 arasõnda yapõlacaktõr. Bu arttõrmada taşõnmazlar masraflarõ ile birlikte
muhammen bedelinin %60’õnõ bulmaz veya alõcõsõ çõkmaz ise taşõnmazõn aynõ yer ve saatte 10 gün sonra ikinci ihalesi yapõlacaktõr.
Gayrimenkulün 2. ihalesi 19/03/2009 günü saat 14.00-14.15 arasõndadõr. Bu arttõrmada taşõnmazlar masraflarõ ile birlikte muhammen
bedelinin %40’nõn altõnda satõlmayacaktõr. Satõşa girenler %20 nakdi teminatlarõnõ Vakõfbank adliye şubesine yatõrmak zorundadõr-
lar. Bakiye satõş bedelinden başka damga resmi, alõm harcõ, KDV alõcõya aittir. Satõşa girenler şartnameyi okumuş ve kapsamõnõ ay-
nen kabul etmiş sayõlõrlar. Şartnamesi ilan tarihinden itibaren herkese açõktõr. İlan olunur. 08.01.2009 (Basõn: 1970)