Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 OCAK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR 13kultur@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Erdal Atabek’ten
‘Sakıncalı’ Bir Kitap...
Evet, Erdal Atabek Hoca, çok ‘sakıncalı’ bir ki-
tap yayımladı. Adı “Dürüstlük, Sevgili Çocuğum”
olan bu kitap, Cumhuriyet Kitapları arasında çık-
tı.
Kitaptaki yazıları -yutarcasına- okuyup bitirdikten
sonra, elimde olmaksızın şunlar geçti aklımdan:
“Ah, Erdal Hoca! Ne yaptın sen? Senin gibi par-
lak bir beyinden, ele aldığı her konuyu kılı kırk ya-
rarcasına işleyen bir düşünürden, tarihten ders al-
mamak gibi bir kusuru hiç beklemezdim! Sokra-
tes’in şu herkesçe bilinen kaderi de mi ders olmadı
sana? O düşünürlerin düşünürü, Atina’nın ‘bü-
yüklerince’ gençliği ‘ahlaksızlığa’ kışkırtma su-
çundan ölüm cezasına çarptırılıp, damağında
baldıran zehrinin tadıyla öteki dünyayı boylamamış
mıydı?“
Ama anlaşılan o ki, Erdal Hoca, gerçekten de
tarihten hiç ders almamış. Çünkü yukarıda sö-
zünü ettiğim kitabına koyduğu bütün yazılarıyla
gençliğimizi, günümüzde artık neredeyse bütün
dünyada, fakat özellikle de bizim toplumumuz-
da suçların en büyüğü sayılan düşünmek suçu-
nu işlemeye teşvik ediyor! Üstelik de, kendisin-
den binlerce yıl önce yaşamış olan Sokrates’in
yönteminden ne kadar esinlendiğini hiç sakla-
madan. Çünkü, tıpkı Sokrates gibi, Erdal Atabek
de gençliğe birbirinden tehlikeli sorular yönelti-
yor; “Laiklik Ne midir, Çocuğum?”, “Akıl ve Vic-
dan Ne demektir?”, “Karakter Nedir?”, “Dürüst-
lük Nedir?”, “Başarı Nedir?”, “İnsanlar Nasıl
Karar Verir?”, “Yaşamda Tutarlılık Nedir?”, “Ca-
nın Bedeli Var mı?”, “Çocuklarımız Kitap Oku-
muyor mu?”, “Biz Kimleri Örnek Alıyorduk?” - ve
daha bunlar gibi ne sorular! Evet, gerçekten ak-
la sığar iş değil şu Erdal Hoca’nın yaptığı!
Oysa ne gerek var hele böyle bir zamanda
gençlerimizin kafasını ‘karıştırmaya’? O kafalar ki,
özellikle seksenli yıllardan bu yana ne zahmetler
çektik, ne büyük çabalar harcadık bugünkü kı-
vamına getirmek için! İbretlik adına kaç genci ipe
çektik, kaçını hapislerde çürüttük, bedenen ya da
ruhen sürekli sakat kalmaya mahkûm ettik! Ve hep-
sinden önemlisi, kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni
onlara emanet etmiş olan Mustafa Kemal Ata-
türk’ün -hani şimdilerde artık “Mustafa”sını bile dü-
şünmeye dayanamadığımız ulu önderin!- en bü-
yük mirası saydığı bilim ve aklı gençliğimize
unutturalım, bu mirasın yerine “İşte, düşünmek bu-
dur!” diyerek gençlerimizin önüne hep dogmala-
rın daniskasını koyalım diye saçlarımızı süpürge
ettik! Evet, yazık değil mi bütün bu çabalara?
Ama yok; Erdal Hoca, bunca çabaya vefa
duygusundan hiç nasibini almamış olarak, örne-
ğin “Sokrates Eğitimi ve Önyargılar” başlıklı yazı-
sında gençlerimize şunu örnek gösteriyor: “Avrupa
Topluluğu ‘Sokrates Eğitimi’ne geçiyor. ‘Sokrates
Eğitimi’, amaç olarak bilgiyi arayıp bulma çabası-
na dayanıyor. Bilgiyi arayıp bulmak için de bildik-
lerinizi, hatta bilinenleri sorgulamanız gerekiyor. Bi-
linenleri sorgulamanın temelinde ise bilinenlerden
kuşku duymak var…” Biz gençliğimizi her ba-
kımdan ‘inandırmak’ peşindeyken ne kuşkusu, Er-
dal Hoca? Fakat Hocamız, bu kadarıyla da ye-
tinmiyor. Örneğin biz, onca çabayla ve ‘ılımlı İs-
lam’ modelinin ateşiyle tam laiklik kavramını bu-
harlaştırıp havada dağıtmanın yolunu tutmuşken,
kalkıp şöyle diyebiliyor: “… Burada tartışılan ‘Na-
sıl bir laiklik olsun?’ konusu değildir. Tartışılmak
istenen konu, ‘Laik bir toplum olsun mu, olmasın
mı?’dır…”
Bu kadar ‘sakıncalı’ bir kitabı çocuklarımıza ve
gençlerimize armağan ettiğin için düşüncelerine,
yüreğine ve kalemine sağlık, Erdal Atabek Hoca!
acem20@hotmail.com
“Bu yarışma sadece, ‘bir yarõmadanõn ge-
leceğini tasarlama’nın yol göstericisi ol-
makla kalmıyor; Türk planlama biriki-
mine hakaret olan şu pergel yasasına
karşı da aklın ve bilimin dersini veriyor...”
Prof. Dr. Sezai Göksu, İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nce düzenlenen “Urla-Çeşme-
Karaburun Yarımadası Ulusal Fikir Ya-
rışması”nõn 20 Aralõk 2008 tarihinde dü-
zenlenen “kolokyum”unda söyledi bunlarõ.
Bir belediye, yasadaki sõnõrlarõnõ “aşan” bir
sorumluluğa neden girer? Doğrudan kendi-
ne bağlõ alanlarla yetinmeyip, daha geniş bir
bölgenin geleceğini neden “dert” edinir?
Sorunun yanõtõ aslõnda yarõşmanõn gerek-
çesinde vardõ. Son yasa, büyükşehirlerin sõ-
nõrõnõ “valilik merkezli 50 km’lik yarıçaplı
daire”yle belirlemişti.
Bir kent yönetimi için sorumluluk sõnõrla-
rõnõn doğal, kültürel, toplumsal özellikler hi-
çe sayõlarak “metre”yle saptanmasõ, hemen
her kenti bin yõllarõn birikimini taşõyan bir ül-
kenin nasõl “şehircilik kuralı” olabilirdi?
Özellikle İzmir gibi hõzla büyüyen anakent-
lerin (metropol) kentsel gelişmesinde önem
kazanan alanlar ise asla “pergel”le değil, “et-
kileme ve etkilenme” içindeki tüm coğraf-
yayõ kucaklayacak bir “planlama”yla belir-
lenebilirdi.
Bu nedenle özellikle Urla-Çeşme-
Karaburun Yarõmadasõ’nõn 50 km’yi aşan tüm
büyüklüğüyle birlikte, “geleceği”ni İzmir’le
bir bütün olarak düşünmek, her ikisinin de
“ortak geleceği” için fikirler üretmek, Bü-
yükşehir Belediyesi için “yasalar üstü uy-
garlığın göstergesi” değil miydi?
Dahasõ aynõ bölge için kapalõ kapõlar ar-
dõnda ve rant peşindeki yatõrõmcõlarla plan-
lama hedefleri belirlemek yerine, ülkenin tüm
mimarlarõna, plancõlarõna, peyzajcõlarõna,
tarõm ve ormancõlõk uzmanlarõna, ekono-
mistlerine, toplum bilimcilerine, doğa bi-
limcilerine ve ilgili her meslek ve bilim ke-
simine açõk bir “fikir yarışması”yla kolla-
rõ sõvamak da Türkiye’ye örnek bir kamusal
duyarlõlõğõn ürünüydü.
TÜRKİYE’YE ÖRNEK...
Prof. Göksu, “Pergel yasasına ders ve-
rildi” derken düşündüm:
Örneğin İstanbul’da da belediye sõnõrlarõ-
nõn il sõnõrlarõna dayanmasõ üzerine başlanan
yeni planlama çalõşmalarõndan önce böyle bir
fikir yarõşmasõ açõlabilirdi. Sözgelimi şu 3.
köprü tartõşmasõna da õşõk tutacak şekilde,
“köprü yapılırsa ne olur, yapılmazsa ne
olur?” sorusuyla bile plancõlar, kent bilim-
cileri, tüm uzmanlar düşünce ve öneri ge-
liştirmeye çağrõlabilirlerdi. Böylece “3. köp-
rünün yer seçimine Başbakan karar ve-
recek...” gibisinden insanõ acõ acõ gülümse-
ten talihsiz açõklamalar da belki yapõlmazdõ.
Benzer şekilde, Kültür ve Turizm Bakan-
lõğõ’nõn el koymaya çalõştõğõ Bodrum Yarõ-
madasõ için de bir fikir yarõşmasõ ne kadar an-
lamlõ olurdu.
Böylece, planlarõna sürekli dava açõlan
“mahkemelik” bir yarõmada ol-
maktan kurtulur; doğal ve kültürel
kimliğiyle yaşayabilmesi için, kim
bilir ne kadar zengin fikirler yarõ-
şõrdõ...
Bu özlem, sadece yarõmadalarõ-
mõz için değil, kuşkusuz tüm kent-
lerimiz için geçerli. Yerel yöneti-
cilerimizin, ülkenin akõl ve bilim
gücünü, bilgi ve birikim zenginliğini harekete
geçirerek, geleceği kurgulayacak planlama-
larõ başlatmalarõ, dünyaya örnek bir şehirci-
lik dersi olmaz mõ?
ÖDÜL ALAN FİKİRLER
Urla-Çeşme-Karaburun Yarõmadasõ için
düzenlenen fikir yarõşmasõnõn amacõ özetle
şöyleydi: “Yarımada, İzmir metropoliten
gelişmesinin baskısı altındadır. Ayrıca, tu-
rizm planlamalarıyla yeni yoğunluklara
açılmak istenmektedir. İzmir ve İzmirli-
ler yarımadanın tüm değerleriyle birlik-
te, kuşaktan kuşağa doğayla ve kültürle
buluşulan bir yaşam alanı olarak gelece-
ğe aktarılmasını istemektedir. Fikir ya-
rışması, işte bu hedef için öngörülecek ko-
ruma, kullanma ve yaşatma ilkeleri ile ay-
nı amaca dönük mastır planlamaya esas
en iyi önerileri elde etmeye yöneliktir...”
20 projenin katõldõğõ yarõşmada seçici ku-
rul, Doç. Dr. Semahat Özdemir başkanlõ-
ğõnda Prof. Dr. Uygun Aksoy, Doç. Dr. Re-
nan Funda Barbaros, Prof. Dr. Orcan
Gündüz, Prof. Dr. Belgin Hoşsu, Prof. Dr.
Mehmet Bülent Özkan ve Prof. Dr. Alp Ti-
mur’dan oluştu.
Birinciliği, Şehir Plancõsõ ekip temsilcisi
Koray Velibeyoğlu ile Şehir Plancõlarõ Ra-
bia Bolposta, Ahmet Kıvanç Kutluca,
Uğur Bozkurt, Gülnur Vuruşkan ve Mu-
rat Çevikkayak (Mimar), Arzu Uçal Şen-
gel (Peyzaj Mimarı), Sema Ertuğrul (Zi-
raat Mühendisi), Hasibe Velibeyoğlu (da-
nışman, Ş.P.), Gökhan Çam (Danışman,
İhracat Uzmanı) ve Hamidreza Yezda-
ni’den (yardımcı-Ş.P. Öğrencisi) oluşan
ekip kazandõ.
Mimar Pınar Gökbayrak’õn grubu ikin-
ciliği; Mimar Öget Nevin Cöcen’in temsil
ettiği ekip de üçüncülüğü alõrken, 5 projeye
de mansiyon verildi.
Seçici kurulun birinci için ödül gerekçesi
ise özetle şöyle; “Önerilen öngörü (vizyon)
ve buna uygun stratejik amaçların geliş-
tirilmiş olması; farklı sektörlere ilişkin ya-
pıcı öneriler; yerel nüfusta farkındalık ya-
ratmaya yönelik etkinlikler (aktivite); ye-
rel kaynakların, halkın bilgi ve becerisinde
değerlendirilmesi; yerel mutfağın sürdü-
rülmesi için önerilerin geliştirilmiş olma-
sı; jeotermal enerji, rüzgâr enerjisinden
yararlanma, sakız üretimi ve sağlık sek-
törünün gelişimiyle birlikte Dünyadaki
‘Yavaş Şehir’ hareketine gönderme yapıl-
ması...”
İSTANBUL 2010 İÇİN...
Kolokyumda bunlarõ dinlerken, gözümün
önüne İstanbul’un “Tarihi Yarımada”sõ
geldi. Yõllardõr yapõlan tüm planlarõ ya Ko-
ruma Kurulu’ndan dönüyor, ya Mimarlar
Odasõ dava ediyor, ya da UNESCO beğen-
miyor... Çünkü bu dünya mirasõ kent doku-
sunun sözde koruma planlarõ hep “cin fikirli
beklentiler”i içeriyor.
Oysa sadece kültürü ve yaşamõ hedefleyen
fikirler öne çõksa, tüm planlamalar da o fi-
kirlere dayansa, 2010’daki Avrupa Kültür
Başkenti unvanõ için de en büyük armağan
olmaz mõ?
Gecikmiş bir öneri mi bilemiyorum ama
2010’da sergisini de açmak üzere ulusal ka-
tõlõmlõ bir “İstanbul Tarihi Yarımada Fi-
kir Yarışması” düzenlenmesi Avrupa Kül-
tür Başkenti’ne çok yakõşõr...
İzmir’deki ‘Urla-Çeşme-Karaburun Yarõmadasõ’, geleceği için artõk ‘fikir sahibi’
‘Yarõmada’larõn en şanslõsõİzmirlilerin
kuşaktan kuşağa
doğal yaşam
alanı
Urla-Çeşme-
Karaburun
Yarımadası,
zengin
turizm çeşitliliğini
gösteren
haritalarla
tanıtılıyor (1).
Çeşme Kalesi,
yarımadanın
tarihsel
simgelerinden (2).
Türkiye’nin
6. Opera ve Balesi
Samsun’da açıldı
Kültür Servisi - Ankara, İstanbul,
İzmir, Mersin ve Antalya’dan sonra 6.
Devlet Opera ve Balesi, Samsun’da
açõldõ. 18 – 19 Mayõs 2008 tarihlerinde
Ankara Devlet Opera ve Balesi
tarafõndan gerçekleştirilen turne ile
açõlõşõ yapõlan Samsun Devlet Opera
ve Balesi Müdürlüğü; 112 kişiden
oluşan sanatçõ ve teknik ekibi ile 7
Ocak 2009’da resmen çalõşmaya
başladõ. Samsun Devlet Opera ve
Balesi’nin Karadeniz Bölgesi’ni,
yõllardõr yoksun kaldõğõ ve özlemle
beklediği seçkin bir sanatsal ortama
kavuşturmasõ hedefleniyor. Devlet
Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü;
Gaziantep, Sivas ve Van illerinde de
yeni Devlet Opera ve Balesi
Müdürlükleri’nin faaliyete geçmesi
için çalõşmalarõnõ tüm hõzõyla
sürdürüyor.
1
2
Nüfus cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür.
AHMET SALİH ÜÇER
KUŞADASI İZALEİ ŞÜYU
SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2008/10 Satõş
Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, adedi ve evsafõ:
TAPU KAYDI:
Aydõn İli, Kuşadasõ İlçesi, Hacõfeyzullah Mahallesi, 519 ada, 158 parsel, zemin tipi: Kat ir-
tifakõ,Yüzölçümü: 1.757.62 m2. Ana taşõnmaz niteliği: Arsa, Blok No: A/l BIok, Bağõmsõz
Bölüm No: 8, arsa payõ 9204/153400, bağõmsõz bölüm niteliği mesken, cilt 202, sayfa 19977,
zemin No: 14631529’da kayõtlõ taşõnmaz.
ÖZELLİKLERİ:
Taşõnmaz Kuşadasõ, Hacõfeyzullah Mahallesi, Kadõnlar Denizi Mahallesi bölgesinde, İm-
re Sitesi içerisinde, denize göre ön sõrada ve cadde kenarõndadõr. Denize ve plaja yaklaşõk l00
metre mesafededir. Yaklaşõk 80 m2 kadar kullanõm alanlõ, yaz nüfusunun ve turistik kalaba-
lõğõn en yoğun olduğu noktada olduğu, ilçe merkezine yaklaşõk 2.5 km. mesafede, altyapõ hiz-
metlerinden yararlanõlmakta, site bitişiğinde Turkad Otel’e ait iş ve alõşveriş merkezleri bu-
lunmakta, taşõnmazõn ana merdiveninin açõk, kenar korkuluklarõ ferforje demir olduğu, dõş
doğramalarõ ahşap, üzerleri yağlõboyalõ, daire üzeri kiremit çatõlõ, balkon üzeri ahşap vernik-
li ferforjeli, daire içerisi yerleri seramik, mutfak dolaplarõ vernikli ve ahşap, site içerisinde bah-
çe düzenlenmesi tamamlanmõş, Kuşadasõ şehir imar planõ içerisinde kalmakta olup A-2 ko-
nut imarlõdõr. Bilirkişilerce 200.000.TL değer takdir edilmiştir.
İmar DUrumu: Taşõnmaz ayrõk nizam, 2 kat konut imarlõdõr.
Muhammen Bedeli: 200.000.-TL.
SATIŞ ŞARTLARI:
1- Satõş 25.02.2009 Çarşamba günü 11.00 - 11.15 saatleri arasõnda Kuşadasõ Adalet Sara-
yõ ikinci kat Mezat Salonu 202 No’lu odada açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrma-
da tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve sa-
tõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõra-
nõn taahhüdü baki kalmak şartõyla 06.03.2009 Cuma günü 11.00- 11.15 saatleri arasõnda Ku-
şadasõ Adalet Sarayõ ikinci kat Mezat Salonu 202 No’lu odada ikinci arttõrmaya çõkacaktõr. Bu
arttõrmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kal-
mak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu
kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen bedelinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin
alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõnõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çe-
virme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş
talebi düşecektir.
2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi ve-
ya bu para miktarõ kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş pe-
şin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga pu-
lu, %1 KDV, tapu harcõnõn 1/2’si ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler, tellaliye üc-
reti, 1/2 tapu harcõ satõş bedelinden ödenir.
3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hu-
susiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemi-
ze bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan ha-
riç bõrakõlacaktõr.
4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep
olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale arasõndaki farktan ve diğer za-
rarlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temer-
rüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelik-
le teminat bedelinden alõnacaktõr.
5- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ
verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir.
6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ,
başkaca bilgi isteyenlerin 2008/10 Satõş sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvur-
malarõ ilan olunur. 05.01.2009 Basõn: 1321
18 Ocak 2009 Pazar Saat 10.00’da
Sayın UĞUR CİVELEK ile
“KÜRESEL KRİZ ve
TÜRKİYE EKONOMİSİ”
konulu kahvaltılı toplantıda buluşuyoruz.
SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ
Yer: Turkuaz Restoran-Cumhuriyet Cad. No: 34
(Şekerbank Yanı) Kavacık-BEYKOZ
Not: Kahvaltı; Saat 10.00-11.00 arasında;
Sunum; Saat 11.00-13.00 arasındadır.
İletişim: 0216 537 19 23 - 0532 570 20 77 -
0532 434 98 84
LÜTFEN YER AYIRTINIZ
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
BEYKOZ ŞUBESİ VE CUMOK
www.addbeykoz.org.tr www.cumokistanbul.org
KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2008/391 Esas KARAR NO: 2008/563
DAVANIN KABULÜ ile, Hatay ili, Kõrõkhan ilçesi, Yeni Mahallesi/Köyü, Cilt No:7, Ha-
ne No:13, BSN: 18’de nüfusa kayõtlõ bulunan Hasan ve Haney’den olma, 01.07.1954 doğum-
lu Mehmet Mustafa Yumşak’õn Yumşak olan soyadõnõn İPTALİ ile AKSOY olarak DÜZEL-
TİLMESİNE, karar verilmiştir. 26/12/2008
(Basõn: 1760)