Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2008 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Sol’u Yeniden
Düşünmek...
Türkiye’de, ciddi bir muhalefete ihtiyaç olduğu bir
gerçektir. Özellikle “güçlü bir sol seçenek”, bir “sos-
yal demokrat parti” beklentisinde herkes görüş bir-
liği içinde. Sol’daki düşünceler ise bol ve çeşitli...
Ama bu zenginlikten büyük bir parti çıkarmak; ve
yığınları arkasına da alarak iktidara gelmek bir sorun,
asıl dev sorun.
Tartışılıyor...
Devrim Sevimay’ın, Milliyet’te, -1 Eylül’de başlayıp
10 gün süren- son “Sol Çıkışını Arıyor” adlı yazı di-
zisi pek yararlı olmuştur.
Aklımıza takılanlar da oldu, olacak da...
27 Mayıs Devrimi’ni izleyen “60’lı yıllar”ı çok iyi ha-
tırlarız.
Onların bir getirdiği de, partiler tablosundaki ye-
nilikti: Demokrat Parti’yi sürdürecek -Süleyman
Demirel’in- Adalet Partisi, çok geçmeden kurulur ve
1965 seçimlerinde iktidara gelir. Karşısındaki Türki-
ye İşçi Partisi (TİP) ise, bir yeniliktir: Sosyalizmi sa-
vunmaktadır.
Yine karşısındaki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP),
büyük bir değişiklik içine girer: İsmet Paşa, “Orta-
nın Solu” tartışmasını başlatır. Görünen odur ki, CHP,
TİP’in sosyalizmine karşılık, “sosyal demokrat” bir par-
ti olacaktır.
Batı’ya yakışır bir gelişme!
Nitekim, Bülent Ecevit, ortanın solu’ndan bir
sosyal demokrat parti çıkaracak ve onu 70’lerde ik-
tidara geçirecektir.
Ne var ki, bu düş fazla sürmeyecektir.
12 Eylül felaketi gelecek, ilk yaptığı da partileri ka-
patmak olacaktır.
Bir süre sonra, partilere izin gelecektir: Ecevit, De-
mokratik Sol Parti’yi (DSP) kurarken; CHP adına ko-
nan yasaklama kalktığında, Deniz Baykal da gelip
CHP’yi ihya edecektir.
Ne yapacaktır bu iki sosyal demokrat?
İki partiyi birleştirme şöyle dursun, uzlaşma bek-
lenen en basit konularda bile birbirlerini itecektir: An-
kara başta olmak üzere, çoğu yerde belediyeleri kay-
betmek bunun sonucudur.
Bu arada, DSP bir “aile partisi” olur; CHP de, sos-
yal demokratlığa ait ne varsa kaybedip bugünlere ge-
lecektir. Birkaç gün önce, gazetemizde, Yakup Ke-
penek’in “Hantal Parti?” adlı yazısında anlattığı
hallere düşerek...
Ülkenin bir “yol kavşağına” sürüklenmekte olduğu
bu çok duyarlı dönemde çareler arıyoruz.
Dileriz, Milliyet’teki tartışmadan da yeni bir yol açıl-
sın önümüzde...
21. yüzyıla girdiğimiz sıralarda, Türkiye, tam bir ku-
şatma ya da dayatma altındaydı: Gerçekten, ülkenin
devlet yapısı çökertilmek istenirken, ekonomisi de ye-
ni dünya düzeninin bir tür sömürgesi haline getiril-
me girişimi ile yüz yüzeydi. Buna ancak “ulusal bir ha-
reket”le karşı çıkılabilirdi. Öte yandan, ülkeyi bu ha-
le düşüren sağcı partilerin yapacakları bir şey olmadığı
gibi, iş, sosyal demokrat partileri de aşmıştı.
Böyle bir ortamda yapılması gereken, var olan sis-
teme karşı bir “antitez” oluşturmak ve sorunlara “ra-
dikal, yenileştirici ve devrimci” bir çözüm bulmaktı.
Cumhuriyeti kuranlar da, böylesi bir yolla bir “toplum
tasarısı” ortaya koymuş, çağdaşlaşmanın, aydın-
lanmanın yollarını açmışlardı; o hareket başlangıç nok-
tası olarak alınabilir ve kendi içinde demokratik ola-
cak böyle bir hareket ya da parti, gençliği de arka-
sına takabilirdi.
İşte, o sıralarda bir grup aydın, Profesör Mümtaz
Soysal’ın düşüncelerinin aydınlığında, Bağımsız
Cumhuriyet Partisi’ni (BCP) kurdular ve bugün de
ayaktadır.
Aramızda aydın diye dolaşanların yüzde kaçı, bu
partiyle ilgilenmiştir?
Fikrimce, BCP, sıradan bir sosyal demokrat par-
ti değildir; Türkiye’nin beklediği bir partidir.
O yıldan bu yıla, üstelik AKP iktidara gelmiş ve Tür-
kiye’ye -giderilmesi güç- kayıplara da malolmuştur.
Eğilin kulağınıza bir kez daha fısıldayalım: Türki-
ye’nin davası, sosyal demokrat partileri de aşmıştır.
Anladınız mı dostum?
Şimdi, gidip “Sol” üstüne bol bol tartışabilirsiniz...
Yeşiller Partisi, Eyalet Meclisi’ne Deniz Feneri davasõyla ilgili 11 maddelik bir soru önergesi sundu
DavaBerlin’ingündemindeALİ YILDIRIM
BERLİN - Berlin Eyalet Meclisi
milletvekili Özcan Mutlu, Deniz Fe-
neri skandalõnõ Berlin Eyalet Mecli-
si’ne taşõdõ. Girişimiyle olayõ Alman
siyasetinin gündemine taşõmayõ he-
deflediğini belirten Mutlu, “Alman-
ya tarihinin en büyük bağış skan-
dallarından biri olan Deniz Feneri
olayının Berlin ve Berlinlilerle her-
hangi bir ilişkisi olup olmadığını
eyalet hükümetinin yanıtlaması için
11 soruluk bir önerge hazırlayıp
Meclis Başkanlığı’na gönderdim.
Yanıt bekliyorum” dedi. Türk asõl-
lõ Yeşil milletvekili, kendi eyaletlerinde
de benzeri sorularõ kendi hükümetle-
rine sormalarõ için, Yeşiller milletve-
kili diğer arkadaşlarõndan da ricacõ ol-
duğunu belirterek “Bu skandal tüm
ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmalı ve
bir daha böyle suiistimal olaylarına
fırsat verilmemeli. Parti başkanımız
Claudia Roth da bu konuyla yakın-
dan ilgileniyor, o da yakında bir
açıklama yapacak” dedi.
Yeşiller Berlin Eyalet Meclisi mil-
letvekili Özcan Mutlu, önergesinde şu
sorulara yanõt arõyor:
1. Berlin Eyalet Hükümeti, Al-
manya genelinde ve Berlin’de faa-
liyette bulunmuş olan yardım ku-
ruluşu Deniz Feneri’ni tanıyor mu?
2. Bu derneğin Berlin’de ne çeşit
faaliyette bulunduğu hakkõnda Berlin
Eyalet Hükümeti’nin bilgisi var mõ?
3. Berlin Eyalet Hükümeti’nin
söz konusu dernek hakkında Frank-
furt Ceza Mahkemesi’nde bağışla-
rı başka amaçla kullanmak ve zim-
mete geçirmek suçlamasıyla halen
bir davanın sürmekte olduğundan
haberi var mı?
4. Bu davayla ilgili Berlin Eyalet
Hükümeti’nin elinde ne gibi bilgiler
var ve Berlin Eyalet Hükümeti dava-
nõn şimdiye kadarki gidişatõnõ nasõl de-
ğerlendiriyor?
5. Berlin Eyalet Hükümeti bu
konudaki bilhassa derneğin ticari iş-
lemleriyle ilgili olan ve dava ile ilgili
yerli ve yabancı medyada çıkan
haberleri nasıl değerlendiriyor?
(Frankfurter Rundschau ve Hürri-
yet vb.)
6. Deniz Feneri ile ilgili soruştur-
ma aşamasõnda Berlin’de de soruş-
turma ve baskõnlar yapõldõ mõ?
7. Deniz Feneri’ne Almanya ge-
nelinde yapılan soruşturmalar ve
baskınlarda Berlinli memurlar da
yer aldı mı?
8. Yanõt evet ise Berlinli memur-
lar nasõl bir görev aldõ? Berlin’de ya-
põlan soruşturmalar ve aramalardan
ne sonuçlar çõktõ?
9. Berlin Eyalet Hükümeti bu
derneğin mağdurları arasında kaç
Berlinli olduğunu biliyor mu?
Başka amaçla kullanılan bağış
paralarının ne kadarı Berlinlilere
ait?
10. Berlin Eyalet Hükümeti, Ber-
linli mağdurlara nasõl ve ne şekilde
bir destek vermeyi düşünüyor?
11. İleride bu tür olayların tek-
rarlanmaması için ve vatandaşla-
rın bu gibi şüpheli derneklerden ve
organizasyonlardan korunması
için, Berlin Eyalet Hükümeti ne gi-
bi önlemler almayı düşünüyor?
Yeşiller Partisi Milletvekili Özcan Mutlu, “Deniz Feneri olayõnõn Berlin ve Berlinlilerle
herhangi bir ilişkisi olup olmadõğõnõ eyalet hükümetinin yanõtlamasõ için 11 soruluk bir önerge
hazõrlayõp Meclis Başkanlõğõ’na gönderdim. Yanõt bekliyorum” dedi. Böylece dava
TBMM’den önce Berlin Eyalet Meclisi’nin gündemine gelmiş oldu.
CHP’Lİ KILIÇDAROĞLU:
Yürekli bir
savcõ
bekliyoruz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup
Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri
e.V. davasõyla ilgili olarak Adalet ve Maliye ba-
kanlõklarõnõn derhal harekete geçmesini isterken
“Biz yürekli bir savcı, bir başsavcı bekliyoruz,
hesap soracak, teknik dinleme yapacak. Bu
hesap Yüce Divan’da biter, buradan kaçamaz-
lar” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Kõlõçdaroğlu,
TBMM’de düzenlediği basõn toplantõsõnda Al-
manya’da süren Deniz Feneri Derneği davasõyla
ilgili değerlendirmeler yaptõ. AKP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Dengir Mir Mehmet Fırat’õn dava-
nõn AKP ile ilişkilendirilmesine yönelik itirazla-
rõnõn altõnõ çizen Kõlõçdaroğlu, bu davayla ilgili
iddialarõ AKP ile ilişkilendirenin Türk medyasõ-
nõn değil, Alman savcõlõğõ ve onun hazõrladõğõ id-
dianame olduğunu söyledi. Kõlõçdaroğlu, “Sayın
Fırat, Türkleri suçlayacağına niçin Alman
savcıları suçlamıyor? Suçlarsa alacağı yanıtı
aslında kendisi de çok iyi biliyor. Alman savcı-
larca belgeler, tokat gibi ortaya konacak da
ondan” dedi. Kõlõçdaroğlu, şunlarõ söyledi:
“Sayın Başbakan kendisini o kadar kaybet-
miş ki, artık Alman savcıların iddianamesini
Türkiye’de haber yapan gazetelere saldırmak-
tan kendisini alamıyor. Oysa kızmak bir yana,
Sayın Başbakan’ın yurtdışındaki dindar va-
tandaşlarımızın temiz duygularını sömürenle-
re karşı savaş açması gerekmez mi? ‘Alõn teri
ile kazanõlan paralarõn, yoksul yurttaşlara gidece-
ğini söyleyip, insanlarõ kandõran Deniz Feneri
Derneği yöneticilerinden hesap sorulacağõnõ’ söy-
lemesi gerekmez mi? Sayın Başbakan bunları
söyleyemez. Çünkü dini siyasette kullananlar,
dini ticarette kullananlara hesap soramazlar.
5 yıldızlı otellerde iftar açacaksın, yandaşla-
rın, partidaşların tüyü bitmemiş yetimin hak-
kı yiyince sessiz kalacaksın, sonra da millete
dönüp ben yolsuzluklara karşıyım diyeceksin?
Kim inanır sana? Önce ellerini temizle.”
Başbakan Erdoğan’õn Almanya seyahatinde
kaç kez Deniz Feneri Derneği yöneticileriyle bir
araya geldiğini soran Kõlõçdaroğlu, sözlerini şöy-
le sürdürdü: “Alman savcıların Almanya’da
başlattığı Deniz Feneri davasında AKP’nin
maskesi düşmüş ve gerçek yüzü bir kez daha
ortaya çıkmıştır. Yoksullara yardım adı altın-
da toplanan paraların yasadışı yollardan biri-
lerinin çıkarına kullanılması nasıl oluyor da
AKP’yi harekete geçirmiyor?”
Kõlõçdaroğlu, siyasi partilerin yurtdõşõndan ba-
ğõş almasõnõ yasaklayan ve kapatma cezasõ öngö-
ren anayasa hükmü karşõsõnda AKP ile ilgili ola-
rak bir girişimde bulunup bulunmayacaklarõ soru-
su üzerine “Hayır, yetkili organların harekete
geçmesini bekliyoruz” dedi. Kõlõçdaroğlu bir
başka soru üzerine “Biz yürekli bir savcı, bir
başsavcı bekliyoruz, hesap soracak teknik din-
leme yapacak. Türkiye Cumhuriyeti kara pa-
ra ülkesi mi? Bunların hesabını soracağız, bu
hesap Yüce Divan’da biter, buradan kaçamaz-
lar. Bu davayı unutturamazlar” dedi.
Fırat’a uyuşturucu sorusu
Almanya’da eski Başbakan Tansu Çiller’in
adõnõn da bir uyuşturucu davasõnda geçirildiğinin
anõmsatõlmasõ üzerine Kõlõçdaroğlu, “Deniz Fe-
neri davasının sıradan bir iddia olmadığını,
teknik kanıtlara, belgelere, itiraflara dayandı-
ğını” söyledi. Kõlõçdaroğlu, “Ayrıca uyuşturucu
ticareti konusunda Sayın Fırat’a özel bir soru
sorabilirsiniz” deyince gazeteciler “Ne soraca-
ğız?” diye bu sözlerini açmasõnõ istedi. Kõlõçda-
roğlu, “Onu söylemeyeyim Sayın Fırat ne ce-
vap verirse ben de onun yanıtını vereceğim.
Sayın Fırat’a ‘Kemal Kõlõçdaroğlu bunu söyledi’
deyin” demekle yetindi. Kõlõçdaroğlu’nun bu
sözleriyle, Aydõnlõk dergisinde yayõmlanan
“Dengir Mir Mehmet Fırat’ın portakal
TIR’ından eroin çıktı” haberine atõfta bulundu-
ğu kaydedildi.
RTÜK’ten Deniz Feneri’ne uzanan akçeli aile ilişkileri dikkat çekiyor
Akman’ızorlayacakortaklık
İLHAN TAŞCI
ANKARA - RTÜK Başkanõ A.
Zahid Akman’õn eşiyle birlikte
kurduğu bir şirketteki hisselerini
Deniz Feneri vurgununda kulla-
nõlan Beyaz Holding ile vurgunun
kilit isimlerinden ve Kanal 7’nin
sahibi Zekeriya Karaman’a dev-
rettikleri anlaşõldõ. Akman’õn şir-
ket iletişim bilgileri, “Alman-
ya’da paraların transfer edil-
diği” savlanan “assplan” şirketi
ile Türkiye’de para aktarõlan “be-
yaz grup” uzantõlõ adreslerden
oluşuyor.
Zahid Akman Almanya’da top-
lanan ve iç edilen 41.5 milyon
Avro’luk vurgunla hiçbir bağõnõn
olmadõğõ iddiasõnda bulunurken;
resmi kayõtlar, ortaklõklar ve şir-
ket hisse devirleri, RTÜK Baş-
kanõ’nõ vurgunun kilit isimleri
ile ilişkilerini açõğa çõkarttõ.
Cumhuriyet’in ulaştõğõ resmi
kayõtlara göre, Akman ailesine ait
Hocahüsrev Mahallesi Kocasinan
Caddesi No 28/2 Fatih/ İstanbul
adresinde kurulu Uluslararasõ İle-
tişim Haberleşme Basõn-Yayõn
Organizasyon Araştõrma Geliş-
tirme ve Danõşmanlõk Hizmetle-
ri Limited Şirketi, 11 Nisan 2003
tarihinde Ankara Birlik Mahallesi
adresine nakledildi.
RTÜK Başkanõ Akman ile eşi
Ayşe Gülgün Akman 22 Mart
2005 tarihinde şirketi bu kez Ni-
şanca Mahallesi Eyüp Bulvarõ
No 40/B Eyüp /İstanbul adresine
nakledildi. 23 Mart 2003 tarihin-
de ise şirket müdürü olarak seçi-
len Aykut Zahid Akman tek im-
za yetkilisi oldu.
Zahid Akman, 13 Temmuz
2005 tarihinde RTÜK üyeliğine
seçildikten sonra 27 Temmuz
2005 tarihinde eşiyle birlikte his-
selerini devretti. Akman ailesinin
hisselerini devrettiği kişi ve şir-
ketler ise Almanya Deniz Fene-
ri vurgununun kilit isimleri olmasõ
dikkat çekti.
Akman’ın payı Karaman’a
Akman ailesinin şirketinin his-
se devri için yapõlan toplantõsõna
Deniz Feneri vurgununda para-
larõn gönderildiği belirtilen Beyaz
Holding AŞ adõna Zekeriya Ka-
raman, Mustafa Çelik ve İsmail
Karahan katõldõ. Zahid Akman 9
bin 350 YTL’lik sermayesinin ta-
mamõnõ Beyaz Holding AŞ’ye
devretti. Deniz Feneri Derne-
ği’nin gayri resmi muhasebesini
tuttuğu belirtilen Firdevsi Ermiş
ifadesinde, paravan olduğunu id-
dia ettiği Weiss GmbH şirketin-
den Beyaz Holding’e para trans-
fer edildiğini anlatmõştõ.
RTÜK Başkanõ’nõn eşi Ayşe
Gülgün Akman ise sahibi olduğu
650 YTL’lik sermayesinin 550
YTL’sini Beyaz Holding’e, 100
YTL’lik payõnõ ise İsmail Kara-
han’a devretti. Karahan ise Deniz
Feneri iddianamesinde “Yakın
ilişkinin bulunduğu sermaye
şirketleri” başlõğõ altõnda irdele-
nen paralarõn aktarõldõğõ şirket
ortaklarõ arasõnda sayõlõyor. His-
senin devredildiği diğer ortaklar
Mustafa Çelik ile İsmail Karahan
ise Alman savcõ tarafõndan yardõm
paralarõyla alõnan gemi olayõnõn
aktif üyeleri olarak gösterildi.
Ayrõca İsmail Karahan yardõm pa-
ralarõnõ Türkiye’de teslim alan
isimler arasõnda yer aldõ. Devrin
ardõndan Uluslararasõ İletişim Li-
mited Şirketi’nin müdürlüğüne,
Zekeriya Karaman ile Mustafa
Çelik seçildi.
Adres her şeyi anlatıyor
RTÜK Başkanõ ve eşinin ku-
rucusu olduğu Uluslararasõ İleti-
şim Hizmetleri Limited Şirke-
ti’nin iletişim adresleri Deniz Fe-
neri vurgunundaki “kardeşliği”
gözler önüne seriyor. Şirketin
elektronik ortamda “ak-
man@assplan.de” ve “zak-
man@beyazgrup.com” adres-
leri ile yazõşma yapõlabileceği
belirtiliyor. ASSPLAN GmbH,
Almanya’da para transferinin ya-
põldõğõ şirket olarak iddianamede
yer alõyor. Beyazgrup ise yardõm
paralarõnõn Türkiye’de gönderil-
diği şirket olarak biliniyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl
Örgütü üyeleri, Almanya’da hakkında yol-
suzluk yaptığı gerekçesiyle dava açılan Deniz
Feneri Derneği e.V.’yi dün Eminönü Ahırka-
pı’daki Deniz Feneri önünde protesto etti.
“Yardımlar itina ile alınır” ve “Durmak yok,
yola devam” pankartı açan CHP’liler “Yala
yut Tayyip, yala tut” şeklinde slogan attılar.
Burada grup adına basın açıklamasını oku-
yan CHP İstanbul İl Genel Meclisi üyesi Ne-
zih Deniz, “Ülkemizde irticanın odağı olduğu
Anayasa Mahkemesi tarafından suçu sabit
görülen AKP hükümeti, laik cumhuriyet Ata-
türk ilke ve devrimlerine karşı örgütlenerek
toplanan paraları ciddi boyutta kendi örgüt-
lerinde nemalandırmıştır. Anlaşılıyor ki si-
yaset bu kirli finansmanı her türlü sahtekâr-
lığı mübah görerek laik cumhuriyete karşı
kullanmıştı.”
Deniz, elde edilen paraların seçim döne-
minde erzak kolileri olarak yurttaşlara dağı-
tıldığını söyledi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR)
AhõrkapõFeneri’nde
AKP’ye protesto
SHP İstanbul İl Başkanı Zafer Nu-
hoğlu ve partililer, Almanya’da yol-
suzluk yaptığı gerekçesiyle dava açı-
lan Deniz Feneri Derneği e.V.’nin
Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği
aracılığıyla AKP’ye ve bir TV kana-
lına para aktardığı savıyla suç du-
yurusunda bulundu. Savcıları göre-
ve çağıran Nuhoğlu, Şişli Savcılığı ta-
rafından Fatih Adliyesi’ne yönlendi-
rildi. Nuhoğlu Şişli Adliyesi önünde
yaptığı basın açıklamasında günler-
dir basında Almanya’daki Deniz Fe-
neri Derneği’nin topladığı yardım
paralarını, Türkiye’deki iktidar par-
tisine ve bir TV kanalına aktardığı id-
dialarına dikkat çekerek “SHP ola-
rak, bu iddiaların ciddiyeti karşı-
sında cumhuriyet savcılarımızı göreve
çağırarak, bugün itibarıyla cumhu-
riyet savcılığına suç duyurusunda
bulunuyoruz” dedi.
SHP’den suç duyurusu
Bu kez araştõrmayõ
düşünüyormusunuz?
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Bihlun
Tamaylıgil, Devlet
Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Nazõm
Ekren’in yazõlõ
yanõtlamasõ istemiyle
TBMM Başkanlõğõ’na bir
soru önergesi verdi.
Kanal 7’ye kaynak
aktarõlmasõyla ilgili
olarak 2006 ve 2007
yõllarõnda verdiği soru
önergelerini anõmsatan
Tamaylõgil, “Sermaye
Piyasası Kurulu
tarafından önergelere
verilen cevaplarda,
‘Yeni Dünya AŞ (Kanal
7) tarafõndan Sermaye
Piyasasõ Kanunu’na
aykõrõ bir biçimde halka
arz yapõldõğõ yönünde
kesin bir yargõya
ulaşõlamamasõ nedeniyle
herhangi bir işlem
yapõlmamasõna karar
verildiği’ belirtildi” dedi.
Tamaylõgil, Devlet
Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Ekren’e,
“2006’da, 2007’de
sordum, yine
soruyorum, ‘Kanal 7’ye
para aktarõlmadõ suç yok’
diyordunuz. Hâlâ ‘para
aktarõlmadõ, suç yok’
diyor musunuz? Yeni
bir soruşturma talimatı
vermeyi düşünüyor
musunuz” sorusunu
yöneltti.
TAMAYLIGİL’DEN SORU ÖNERGESİ:
DERNEK ESKİŞEHİR’DE ETKİN
CAN HACIOĞLU
ESKİŞEHİR - Yolsuzluk iddialarõyla gündeme
gelen Deniz Feneri Derneği, Eskişehir’deki faali-
yetlerini AKP’li belediyelerin desteğiyle sürdürüyor.
Deniz Feneri Derneği’nin Eskişehir’deki iftar yemeği
için öğretmenevi tahsis edildi. Dernek, AKP’li
Odunpazarõ Belediyesi’nin ramazan ayõ süresince
verdiği izinle Atatürk Bulvarõ’nda bir konteynerde
bağõş toplama bürosu açtõ. Telekom büroya telefon
hattõ çekerken, TEDAŞ seyyar büronun gece de ça-
lõşmasõnõ sürdürebilmesi için yakõndaki bir elektrik
direğinden elektrik hattõ bağladõ. AKP’li Tepebaşõ
Belediyesi’nin isteği üzerine de dernek Neo ve Es-
park alõşveriş merkezlerinde bağõş standlarõ kurdu.
Ancak bu standlar yurttaşlarõn tepkisiyle kaldõrõldõ.
CHP il ve ilçe teşkilatlarõ ise dün düzenlediği ey-
lemle derneği protesto etti. CHP İl Başkanlõğõ’nda
toplanan partililer, derneğin bağõş toplama bürosu-
nun önüne “AK’lan da gel” yazõlõ bir çelenk bõraktõ.
DenizFeneri’neAKP’li
belediyelerden destek
CHP’liler derneğin bürosu önüne siyah çelenk bıraktı.