Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2008 CUMA
18 SPOR
Kiraz ve Pasta!
Kafam karıştı! Artık hangisi doğru hangisi yanlış ayırt
edemiyorum. Basketbolcularımızı Fransa’yı perişan
ederken izliyorum. Gurur duyuyorum çocuklarımızla; yü-
rekten alkışlamak istiyorum Tanjevic’i ama içimden bir
ses “Bu işte bir yanlışlık var” diyor. Biz mi iyiyiz yoksa
Fransa mı dağılmış? Anlayamıyorum... Takımız çok faz-
la dış şuta dayanarak oynuyor. “Ya şemsiye tersine dö-
nerse? Ya kaçırmaya başlarsak?” diye düşünüp kay-
gılanıyorum ama galiba kimsenin umurunda değil bu
durum. Kazandık ya... Yerden yere attık ya kendimizi.
‘Takım olduk’ ya... Alkış, alkış, alkış!
‘Takım olmak’ iyi de.. Ne bileyim işte. Yıldız arıyor göz-
lerim. Sonra.. Tony Parker’ın Fransa’ya ettiklerini görü-
yorum. Tanjevic’e hak veriyorum. “Olmaz olsun böyle yıl-
dız!” diyorum. Bizim maçta 32 sayı atmasına karşın koçu
bile yakınıyor bu durumdan: “Parker pastanın üzerindeki ki-
raz değil pastanın ta kendisi oldu” diyor. Doğrudur! Biz de
görmüştük bu filmi: Memo’lu, İbo’lu, Mirsad’lı ulusal ta-
kımımız da aynen böyleydi. Kiraz yoktu ama pasta çoktu!
Şimdi ise... Neyse! Bekleyip göreceğiz...
Futbol için de aynen böyle düşünüyoruz: “Biz bu işten
bir şey anlamadık. Bekleyip göreceğiz” Belçika karşısında
koştuk, koştuk, koştuk.. İyi de.. Keçiboynuzu gibiydi oyu-
numuz. Bu konuda otorite değiliz ama iyiyle kötüyü ayırt
edebilecek kadar spordan anlarız: Beğenmedik biz oy-
nanan futbolu! Ayrıca.. Ne sanıyoruz biz futbolumuzu?
Neresindeyiz biz dünyanın? Bence, ‘ballı’ Avrupa dör-
düncülüğümüz bizi gerçekten büyük takım yapmaz. Eğer
gerçekten iyi takımsan kendi sahanda Belçika ile bera-
bere kalmayacaksın kardeşim! Ne maç sonrasındaki kü-
fürleşme ne de Terim’in basın toplantısındaki stand up
komedisi bu gerçeği gözlerden saklayamaz: Bu futbol-
la Dünya Kupası’na gidemeyiz beyler!
Dedik ya: Kafamız karıştı! İyi ile kötüyü ayırt edemiyo-
ruz. İbrahim Kutluay’a Fransa maçı öncesi bir plaket ve-
riliyor ama bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi anlaya-
mıyoruz. Gündemin bu kadar dolu olduğu bir günde, ace-
leye getirilmiş bu ödül, bize göre, İbo’ya verilen “Ulusal ta-
kıma bir daha dönemeyeceksin” mesajından başka bir şey
değildi. Ayıptır Turgay! Çirkin bir oyun oynadın İbo’ya.
2010’da İstanbul’da yapılacak şampiyonada forma giymeyi
düşlüyor bu çocuk. Oynar veya oynayamaz. Takıma alınır
veya alınmaz. Bunlar o gün geldiğinde düşünülecek şey-
ler. Bugünden yolunu kesmek yakıştı mı sana? Üstelik bu
oyuna sayın Bakanımız Başesgioğlu’nu da ortak ettin. Ona
verdirdin ‘tasdikname’yi... Ayıp!
e-posta: info@basketdergisi.com
BASKET YORUM / AHMET KURT Belçika teknik direktörü Vandereycken’e taktiği İsviçre’den Kuhn verdi
Kavga için ilginç iddia
NEVZAT DİNDAR
2008 Avrupa Şampiyonasõ’nda
yaratõlan imaj, Türkiye’yi en
sempatik takõmlardan biri
yapõyordu. Ama önceki gün
yaşananlar deyim yerindeyse bir
çuval inciri berbat etti. Ulusal
Takõmlar Teknik Direktörü Fatih
Terim ile kendisine
‘Vaffanculo’ deyip
‘Boynuzlusun’ işareti
yapan Belçilalõ
meslektaşõ Rene
Vandereycken arasõnda
yaşanan gerginlik maçõn
önüne geçerken ‘şimdi
ne olacak’ sorusu da
sorulmaya başlandõ.
Kavganõn çõkõş
nedeniyle ilgili çok şey
yazõldõ, çizildi. Ancak en ilginç
değerlendirmeyi şüphesiz teknik
patron Fatih Terim yaptõ. Dün
yardõmcõlarõyla konuşan Terim,
olaylõ İsviçre maçõnõ
anõmsatarak, “Belçikalı teknik
direktör provoke etmek için
elinden geleni yaptı. Sanırım
taktiği kendisine Kobi Kuhn
(Olaylı İsviçre maçında
rakibimizin teknik
direktörüydü) vermiş”
ifadesini kullandõ. Bu arada
olaylõ İsviçre maçõnõn ilk
ayağõnda da karşõlaşma sonrasõ
golcü futbolcu Alexander Frei,
Terim’e İtalyanca küfür edip
ortamõ germişti. Önceki günkü
yaşananlardan sonra Futbol
Federasyonu’nun nasõl bir yol
izleyeceği de merak konusu
oldu. Yönetim kurulu dün bir
toplantõ gerçekleştirdi ancak
dünkü yaşananlarla ilgili
bir karar alõnmadõ. Diğer
taraftan maçõn
gözlemcisinin yaşanan
olaylarõ raporuna yazõp
yazmadõğõ belirsizliğini
koruyor. Fatih Terim ise
konuyla ilgili maçtan
hemen sonra sõcağõ
sõcağõna ifade vermesinin
söz konusu olmadõğõnõ
söyledi. Karşõlaşma
sonrasõ Belçikalõ teknik direktör
Vandereycken’in tahrik yaptõğõnõ
içeren görüntülerin FIFA
gözlemcisine de verildiği
kaydedildi. Bu arada Belçikalõ
teknik direktörün tahrik içeren
kasetinde, maç sonu
konuşmasõndan da bir bölüm
bulunuyor. Vendereycken,
“Saha kenarında topa vurmak
o an içimden geldi, o hareketi
yaptım. Bunun bir cezası
olsaydı hakem verirdi” şeklinde
ilginç ifadeler kullanmõştõ.
GOLDE TARTIŞMA
YARATAN SEVİNÇ
Emre
Belözoğlu
yeni bir
tartışmaya
damgasını
vurdu.
Gazeteci
Hıncal
Uluç’a açtığı
davayla
gündeme gelen tecrübeli futbolcunun önceki
günkü Belçika maçında, attığı gol sonrası
sahanın ortasına giderek ‘secde hareketi’nde
bulunması çeşitli tepkilere yol açtı. Yıldız
futbolcunun bu hareketi neden yaptığı tartışma
konusu olurken olayın ‘siyasi bir simge’ olarak
ele alınması gerektiği vurgulanıyor.
TSYD’DEN FATİH
TERİM’E KINAMA
Spor Servisi - Türkiye Spor Yazarlarõ
Derneği (TSYD), Milli Takõmlar Teknik
Direktörü Fatih Terim’i, spor yazarõ ve
yorumcu Osman Tamburacı’ya yönelik
medyaya da yansõyan küfürlü sözleri nedeniyle
kõnadõ. TSYD Yönetim Kurulu tarafõndan yapõlan
yazõlõ açõklamada, Terim ile Tamburacõ arasõnda
yaşanan olayõn, birlikte sevinip gurur duyulacak sportif
başarõlara gölge düşürdüğü ifade edilerek, şöyle
denildi: “Olayın, Terim ile medya arasındaki
ilişkilerin tam da mutluluk duyacağımız bir yola
girdiğini düşündüğümüz günlere rastlaması bütün
iyimserliğimizi sonsuz bir karanlığa sürüklemiştir.
Osman Tamburacı‘ya yapılanları hepimize
yapılmış sayıyor, tüm Türk spor kamuoyu önünde
Fatih Terim’i şiddetle kınıyoruz.”
KOBI KUHN
FutboldayüksekgerilimGÖRKEM ÇÖTELİOĞLU
Türk futbolunda 2008-09 sezonu yeni
başladõ. Turkcell Süper Lig ve 2010
Dünya Kupasõ Elemeleri’nde daha ikişer
maç oynandõ. Teknik direktörler hâlâ
sistemlerini oturtma aşamasõndalar, futbolcular
form tutmaya çalõşõyorlar. Kõsacasõ her yõl
yürünen uzun yoldaki ilk adõmlarõn atõldõğõ õsõnma
turlarõndayõz. Fakat anlaşõlmasõ güç bir şekilde
henüz Eylül başõnda tef gibi gerilmiş haldeyiz.
Taraftarlar arasõndaki husumet bir yana, futbol
ailesinin geri kalanõ da sağduyusunu yitiriyor.
Spor yazarlarõ, teknik direktörler ve futbolcular
adeta çatacak yer arõyorlar. Üstelik bu gergin
ortam futbolseverlerin gözleri önündeki Ulusal
Takõmõmõz’da gün geçtikçe su yüzüne çõkõyor.
Örnek olmasõ gereken kişilerin adlarõ ‘saha dışı’
haberlerde fazlasõyla geçmeye başladõ. Peki neyi
paylaşamõyoruz? Daha da kötüye gidecek gibi
gözüken mevcut durumu uzmanlara sorduk.
Prof. Dr. Turgay Biçer (Marmara BESYO
Spor Yönetimi Anabilim Dalõ Başkanõ): Her
zaman söylüyorum: Spor kültürünü bir türlü
benimseyemedik. Bilinçaltõmõzda kazanmak her
şey, kaybetmekse ölüm olarak yer alõyor.
Kaybedilen şeylerden sonra da doğal olarak
insanlar saldõrganlaşõyor. Halbuki spor dostluk ve
kardeşliği içeren bir olaydõr. Ancak bizde ‘skor
kültürü’nü benimseyenler çoğunlukta olduğu
için futbol skora göre yapõlan yorumlarla
devam ediyor. Bugüne kadar karakter ve
kişilik eğitimine önem verilmedi. Spor
eğitimlerinin önemli parçalarõ olan bu alanlara
daha fazla önem verilmeli.
Prof. Dr. Arif Verimli (Yeditepe Üniversitesi
Tõp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalõ Öğretim
Üyesi): Öncelikle insanlarõn hedefleri ile
kapasiteleri arasõnda uyuşmazlõk var. Bundan
dolayõ garip ve aşõrõ bir motivasyon ile hõrs
oluşuyor. Bu durum da gerginliğe yol açõyor.
İnsanlarõn yapmak istedikleri ile ellerindeki güç
arasõnda orantõ olmadõğõ için ciddi sorunlar
çõkõyor. Eğer sorumlu kişiler organize biçimde
hareket etmezse, hedefler gruplar için
belirlenmezse ve organizasyondaki kişiler
birbirlerini cidi biçimde eleştirmeye devam
ederlerse olaylar daha da kölüye gidecektir.
Prof. Dr. Acar Baltaş (Psikolog): Olgun
insanlar değiştiremeyecekleri sonuçlarõ kabul
ederler. Bazen hedef çok yaklaştõğõ zaman onu
kaçõrmak insanõn dengesini bozabilir ve kişi
kendine uymayan davranõşlar gösterebilir. Burada
hedefin uzaklõğõna karşõn ortaya çõkan gerilimi
anlamak zor. Ancak şunu söyleyebilirim:
Özgüven başarõya endekslidir. Sürekli başarõ ise
insanõ kibirli yapar. Değerli olan kavram
özsaygõdõr. Burada, “Ben kendimi nasıl
görüyorum” sorusu sorulmalõ, başarõsõzlõktan
gerekli dersler çõkartõlarak yola devam
edilmelidir. Spor da herkese bu konuda kendini
eğitmesi için sonsuz imkân sunar. Bu bir mental
disiplin işidir. Diline hakim olmak veya
konuşmakla değil, dünyaya bakõşla ilgilidir.
İSVİÇRE VE BELÇİKA MAÇI
Sahne ve
roller aynõ
HİLMİ TÜRKAY
Yõllar sonra Türkiye-Belçika maçõnõ taraftarlarõn
arasõnda izledim. Daha önce de İsviçre maçõnõ
yine bu statta taraftarlarla birlikte seyretmiştim.
Ortam güzel oluyor, bağõrõyorsun, çağõrõyorsun,
bazen kendine hakim olamõyorsun. Bunlarõn
hepsi birer alõşkanlõk. Yine aynõlarõ tekrarlandõ.
İsviçre maçõnda Fatih Terim’in kulübesinin tam
arkasõndaydõm, bu kez kendisine uzak
kalmõştõm.Yine de gözlerimi ondan hiç
ayõrmadõm. Maçtan önce yerinde duramõyordu,
heyecanlõydõ... Karşõlaşma başladõ, heyecanõnõn
yerini bağõrma, sinirlenme, öfke aldõ. Hele hele
1-0 yenik duruma düştükten sonra bir de rakibin
oyunu ağõrlaştõrmasõ futbolcularõn her birinin
olur olmadõk zamanlarda kendilerini yere
atmalarõ kaleci Stijnen’in zaman çalma
girişimleri Terim’i iyiden iyiye çileden çõkarttõ.
Yeri geldi, 4. hakeme tepki gösterdi, olmadõ,
yardõmcõ hakemin yanõna kadar gitti bir şeyler
mõrõldandõ, o da olmadõ, Belçika teknik
direktörünün kulübesine doğru giderek el
hareketleriyle dayõlanõr gibi oldu. Beraberlik
golüyle sanki biraz rahatladõ Terim... Ancak
beklenilen ikinci gol gelmeyince yaptõğõ
hareketlerle yeniden ön plana çõktõ. Hatta maç
oynanõrken kendisini bir anda oyun sahasõnõn
içinde buldu. Sonra, evet sonra yani bitime az
bir süre kala da ayağõna gelen
topu Belçika yedek
kulübesine gönderdi.
Ermenistan maçõndan
sonra takõm olarak
yine kötüydük.
Bana bir tane
doğru dürüst
oynayan
futbolcunun
ismini ve de
sahada 90 dakika
boyunca ne
yaptõklarõnõ
anlayanõnõz varsa
söylesin...Oysa rakip
FIFA sõralamasõnda 50 ila
55. basamak arasõnda emekleyen bir takõmdõ.
2008’de bizimkiler yarõ final oynarken onlar 8’li
grupta beşinci sõradan öteye gidememişlerdi. Bu
takõma karşõ bu kadar kötü oynamak nasõl olur?..
Demek ki bütün iş Nihat’la Aureilo’daymõş.
Onlar yok, ulusal takõm da yok. Maçtan önce
basõn neden hedef gösterilir; her taşõn altõndan
neden Emre Belözoğlu çõkar?.. Bunlara da bir
anlam veremiyorum. Neymiş efendim bir basõn
mensubu Emre’yi tenkit etmiş. Eder niye
etmesin ki? İsviçre maçõnda ve karşõlaşma
sonrasõnda dünyaya rezil olduğumuz o çirkin
görüntülerin ardõndan Belçika mücadelesinde de
yine F.Bahçe stadõnda artõk bu tesadüf müdür
yoksa nedir bilemiyorum benzer olaylar yaşadõk.
Keşke olmasaydõ. Terim’den Belçika teknik
direktörünün şikayeti üzerine FIFA delegesi
tarafõndan savunmasõ alõndõ. Terim’e ceza gelir
mi? Gelir mi gelir. Fatih hocaya hep destek
verenlerdenimdir. Kendisiyle ilgili yazdõğõm
yazõlarõmdan bu çok net anlaşõlmaktadõr. Ama
nedense Kadõköy Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda
hocaya bir haller oluyor. Kendisini
kaybediyor, ‘kavgacı’ kimliğine bürünüyor.
Bu tavrõ ister istemez futbolculara yansõyor.
Onlara da bir haller oluyor, agresif oynuyorlar,
kenardan aldõklarõ talimatlarla zarar
veriyorlar. Bundan tribünler de etkilenmiyor
değil... Peki sonuç; işte her şey ortada... Öyle
böyle değil. Bu iki puan kaybõ doğrusu
şimdiden endişelendirmeye başladõ beni.
Umarõz telafisi olur. Ama kavga etmeden!...
Vandereycken.
Belçika beraberliği sevdi
Dõş basõn, rakibimizin galibiyeti kaçõrdõğõnõ belirtip ‘Cehennemden çõktõlar’ dedi
UEFA.com: Emre’nin
beraberlik golü, Belçika’ya
galibiyet şansõ vermedi.
HLN (Belçika): Türkiye’de az
kalsõn mucize yaratõyorduk. Ancak
kaza ile ele çarpan top karşõlaşmayõ
beraberlikle sonuçlandõrdõ
Het Nieuwsblad (Belçika):
İstedikleri sonucu elde edemediler.
Ancak kõrmõzõ şeytanlar, Türkiye’den
1 puan alarak, Dünya Kupasõ
Finallerine katõlma planlarõnda takõm
olarak emin adõmlarla ilerliyorlar.
DH (Belçika): Belçika eve
güzel bir sonuçla dönüyor. Kõrmõzõ
Şeytanlar galibiyeti kaçõrdõ ancak
üzülmekten çok 1 puana
sevinmeliyiz. Ayrõca penaltõ da
tartõşmalõydõ.
La Libre (Belçika):
İstanbul’daki beraberlik gruptaki
saygõmõzõ artõrdõ. Vandereycken
yönetimindeki genç ve cesur takõm,
Azerbaycan veya Ermenistan’dan
daha güçlü olduğunu gösterdi.
Le Soir (Belçika): Kõrmõzõ
Şeytanlar Türkiye’den 1 puanõ kaptõ.
Az kalsõn 2-0’õ yakalayõp maçõ
kazanõyorduk ancak top çizgiden
döndü. Türkler tartõşmalõ bir
penaltõyla beraberliği yakaladõ.
AS (İspanya): Belçika 1 puan
kopartõyor ve iyi bir imaj bõrakõyor.
Belçikalõlar, İstanbul cehenneminden
bir puan almayõ başardõ.Ciddi ve iyi
bir maç çõkaran Belçikalõlar
kalitelerini gösterdi.
El Mundo Deportivo (İspanya):
Sonuç Del Bosque’yi daha fazla
ilgilendiriyor. Belçika 1-0’dan sonra
geçilmez bir defans kurdu. Türklerin
baskõsõ sadece paneltõyõ getirdi.
Herald Tribune (İngiltere):
Emre’nõn penaltõsõyla Türkiye
beraberliği kurtardõ. Belçika’nõn
attõğõ golden sonra Türkler uyandõ
ancak Belçika kalecisi Stijnen
günündeydi.
Teamtalk.com: Emre’nin
penaltõsõ Türkiye’yi büyük bir
yenilgiden kurtardõ.
Reuters: Belçika, Türkiye’den
beraberlik almayõ başardõ.
Goal.com: Belçika, Türkleri
durdurdu. Türkler oyunun hakimi
olsalar da çok fazla gol pozisyonu
yakalayamadõlar. Belçika’nõn
beraberliğe çok sevindi.
Uzmanlar, son dönemdeki olayların psikolojik boyutuna dikkat çekti
İSVİÇRE MAÇI
Ulusallar
Belçika
karşısında
iki puan
yitirerek
avantaj
kaçırdı.
Fotoğraf:Milliyet
Vandereycken ve Terim’in
karşılaşma içinde yaşadığı
gerginlik maç sonuna da
yansıdı.