23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2008 CUMA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AVRUPA Nükleer Araştırmalar Merkezi’nin fizikçileri Büyük Patla- ma deneyiyle evrenin sırrını çöz- meye çalışadursunlar, Türkiye’nin küçük patlamaları ülkedeki düzenin “hâl-i pürmelâl”ini bütün açıklığıyla gözler önüne sermeyi sürdürüyor. Son haftalarda iki küçük patlama yaşadık. Biri Deniz Feneri rezaleti, öbürü de Erdoğan-Doğan söz düellosu. Ortaya çıkan görüntü, düzen değil, tam bir düzensizliktir. Belki o açıdan, ‘Büyük Patlama’ sonrasında evrende yaşandığı söylenen ‘Büyük Kaos’a benzetilebilir. Şu farkla ki, onun sonunda büyük dinlerin “İla- hi Uyum” dedikleri bir doğa düzeni oluştu- ğu halde, şimdiki ulusal kaostan, eğer akıl- cı bir yaklaşımla durdurulmazsa, ondan çı- ka çıka, ancak daha büyük bir kaos çıkar. Evet, “düzen” dediğimiz şimdiki karga- şaya bakın. Devletin anayasası “Kimse.. dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şey- leri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” demiş, hazretler “fakire yardım sevaptır” di- ye para toplayıp camiler dolusu fakir fuka- rayı dolandırmışlar. Bırakın sosyal devleti, zekât yoluyla da olsun insanların mutlulu- ğunu sessiz sedasız sağlamak yerine, er- zak dağıtma görüntüsüyle oy toplamaya kalkmışlar. Öte yandan, Anayasa “Haberleşmenin gizliliği esastır” derken telekulağın dinle- mediği kimse kalmamış. Anayasa haber al- ma ve öğrenme özgürlüğünden söz ettiği halde, basın ve yayın araçları, bu özgür- lükleri sağlama ve pekiştirme yerine, tica- ri çıkarları kollama ve kamuoyunu aldatma silahlarına dönüşmüş. Örnekler çoğaldıkça, kasvet artıyor, da- yanamayan kalkıp ülkeden gidiyor. Türkiye yaşanmaz duruma gelince hiç büyük patlama yaşamamış da sayılmaz. Tam tersine, üç kez yaşadı: 27 Mayıs, 12 Mart ve yirmi sekiz yıl önce bugün yaşanan 12 Eylül. Birincisi, ki şimdiki iktidarın gözünde en kötüsü sayılır, hiç de- ğilse belli bir düzen getirebilmek için, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti, planlı ekonomi gibi il- keler getirmişti; ama ardından gelen iki büyük patlama, hepsini teker te- ker berhava etmeyi marifet saydı. Patlamaların yararsızlığı, ille de bir başka büyük patlama beklemek yerine, da- ğılmış akıl zerrelerini toplayıp doğru dürüst bir ortak akıl oluşturmaktan başka çare bı- rakmamıştır. Kim ne derse desin, bu yön- temi en iyi uygulayabilen ulusal kurum, ge- nellikle sanılanın ve dıştan söylenenin aksi- ne, parlamento, hükümet ve ana muhalefet gibi siyasal kurumlar değil, hiç beklenme- dik biçimde kurmay tartışmaları yoluyla or- tak düşünce oluşturmayı deneyen ordu oluyor galiba. Yeni Genelkurmay Başka- nı’nın ortaya koyduğu yaklaşım böyle bir yöntemin izlerini taşır gibidir. Askerin yaptığını cumhuriyetçi kesimin siyasileri yapamaz mı? Bir çeşit “ulusal şû- ra”da yan yana gelip ortaklaşa oluşturul- muş aklın gereklerini yerine getirmek hiç mi başarılamayacak bir iştir? PENCERE RTE’nin Davalarla Derdi Ne?.. Günümüz Türkiye’sinde iki dava ortalığı bir- birine katıyor... Başbakan Recep Tayyip Bey iki davanın da içinde... Başbakan Erdoğan kendisini açıkça Ergene- kon davasının savcısı ilan etti... “- Ben Ergenekon davasının savcısıyım...” Oysa herkes Ergenekon davasının savcısı olarak Zekeriya Öz’ü biliyordu... Meğer bu davanın asıl savcısı AKP’nin, iktidarın, hükümetin başıymış... Dava sürüyor... Ama, yine herkes biliyor ki bu davanın ne sor- gulaması sorgulamaydı, ne iddianamesi iddia- name... Çünkü Başbakan’ın savcısı olduğu dava hu- kuki değil, siyasidir... Zaten Ergenekon davasının ne sorgulaması hu- kuka ve yasalara uygundur, ne de iddianamesi hukuka ve yasalara uygun... Başbakan RTE’nin böyle bir davanın savcısı olması ne anlam taşıyor?.. Gelelim ikinci davaya.. Deniz Feneri davası.. Başbakan bu davanın da içine cumburlop gir- di... Bu kez RTE davanın savcısı değil, adı dava id- dianamesinde geçiyor... Peki, Deniz Feneri davasının içeriği ne?.. Hortumculuk... Üstelik Deniz Feneri davası Ergenekon gibi Tür- kiye’de görülmüyor... Almanya’da sürüyor... Almanlar bakmışlar ki İslamcılık tezgâhı kuran birtakım Türkler, saf Türkleri kim vurduya getir- mişler... Olaya el koymuşlar... Ama Başbakan bu işe bozulmuş, Türkiye’de davanın haberlerini yansıtan grubun patronu Ay- dın Doğan’ı düşman ilan etti... Erdoğan, Doğan’a diyor ki: - Gazetelerinde Deniz Feneri davasının ha- berlerini yayımlamayacaksın! Açıkçası Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Fe- neri davasında da hızlı taraf olup çıktı... Allah aşkına Tayyip Bey neden bu davalara bu- laşıyor?.. Niçin Ergenekon’da savcılık, Deniz Feneri davasında avukatlık yapıyor?.. Bu sorunun yanıtı pek yakında ortaya çıkabi- lir... Herkes de şaşırabilir... Ergenekon ile Deniz Feneri, Başbakan’ın kişi- liğinde bütünleşen tek davaya dönüşüyor... Bu da hayra alamet değil... AÇI MÜMTAZ SOYSAL Büyük ve Küçük Patlamalar Köylerimizin Öğretmen Özlemi T aşõmalõ öğretim uygu- lamalarõyla yüzlerce köyümüz öğretmensiz kaldõ. Oysa öğretmenler köy- lerimiz için paha biçilmez bir değerdi. Şimdi köylüleri- miz bu büyük kaynaktan mahrum olmanõn derin üzün- tüsü içindedirler. Köylerimiz öğretmenin özlemini duy- maktadõr. Öğretmenlerimiz sadece köylerdeki çocuklarõn değil, tüm köyün de öğretmenle- riydi. Hem köylülere öğret- menlik yapar, hem de köyden, köylülerden çok şey öğrenir- lerdi. Halkõmõzõn gerçek du- rumunu öğrenirlerdi. Ben de eski bir köy öğretmeni olarak hem köy çocuklarõnõn ve köy halkõnõn eğitimine yardõmcõ oldum, hem de köyden ve köylümden çok şey öğrendim. Yurtiçinde ve yurtdõşõnda çe- şitli okullarda, üniversiteler- de öğrenim gördüm. Köyden ve köylümüzden öğrendik- lerim de bu öğrenim haya- tõmdaki eksik noktalarõ ta- mamlamama yardõmcõ oldu. Gerçekte birer halk okulu olan köylerimiz şimdi hem öğreteni, hem de öğreneni olan öğretmenlerin özlemini ve hasretini duymaktadõr. Öğretmenler köy çocukla- rõna eğitim verme yanõnda Prof. Dr. M. Feyzi Öz Eğitimci Arkası 8. Sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear