22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 AĞUSTOS 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kamer Genç’ten PKK’ye çağrı TUNCELİ (AA) - Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç, Tunceli’nin Pülümür ilçesindeki 15. Geleneksel Pülümür Bal Festivali etkinliklerine katõldõ. Genç, festivalde yaptõğõ konuşmada, terör örgütü PKK üyelerine seslendi. Silahlõ saldõrõnõn olduğu yerde demokrasi ve yatõrõmõn olmayacağõnõ ifade eden Genç, “Silah birçok çözüm yolunun önünü tõkar. O nedenle buradan PKK’ye seslenmek istiyorum. Gelin, silahõ bõrakõn. Bu sorunun demokratik yollardan çözümü için uğraşalõm” dedi. Güvel: AKP halkı kandırıyor ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel, AKP’nin Türkiye’de yaşanan işsizlik sorununu görmezden geldiğini söyledi. AKP’nin halkõ kandõrdõğõnõ savunan Güvel, “Halkõn gerçek sorunlarõnõ çözmeyen iktidar gereken dersi alacaktõr” dedi. Adana’nõn ilçelerini gezen CHP’li Güvel, Pozantõ, Tufanbeyli, Feke ve Saimbeyli’de esnaf, çiftçi ve köylünün sorunlarõnõ dinledi. Ziyaret ettiği bölgelerde yurttaşlarõn umutsuz ve bezgin olduğunu söyleyen Güvel, tarõmla uğraşanlarõn geçinemediğini, gençlerin işsiz olduğunu belirtti. Zamlar protesto edildi İstanbul Haber Servisi - AKP hükümeti tarafõndan başka elektrik, doğalgaz ve temel gõda maddelerine yapõlan zamlar dün Güzeltepe’de demokratik kitle örgütü temsilcileri tarafõndan protesto edildi. Grup adõna açõklamayõ okuyan Erkan Şahin Keskin, hükümetin son bir yõlda çõkardõğõ yasalar, özelleştirme ve zamlar ile emekçileri daha da yoksulluğa sürüklediğini söyledi. Yapõlan zamlarõn geri alõnmasõnõ isteyen Keskin, “sürekli gündem değiştirilerek emekçilerin üzerine yüklenen zamlar gizleniyor. AKP hükümeti son gerçekleştirdiği zamlarõ geri alarak, çalõşma koşullarõnõ düzeltmeli” dedi. Grup açõklamanõn ardõndan olaysõz dağõldõ. DP lideri Soylu, Başbakan’a çattı KOCAELİ (AA) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Süleyman Soylu, “Türkiye’nin alternatifi Demokrat Parti’dir” dedi. Genel Başkan Soylu, dün partisinin Kocaeli’nin Körfez ilçesi kongresinde yaptõğõ konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ eleştirdi. Soylu, “Tayyip Erdoğan iki de bir ‘Merkez sağ partisiyiz’ deyip sağ yanõna Menderes’in sol yanõna Turgut Özal’õn, ortalarõna da kendisinin fotoğrafõnõ koyarak demokrat olduğunu söylüyor. ‘Babasõnõn ceketini giyen çocuk gibi’ demokrat olmak sana bol gelir” dedi. Tõp Kurumu, bilimsel dayanaktan yoksun açõklamalar karşõsõnda Sağlõk Bakanlõğõ’nõn sessiz kalmasõnõ eleştirdi Sağlõkçõlardan Gökçek’e tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anakent Belediye Başkanõ Melih Gök- çek’in içme suyu nedeniyle İzmir’de kanser oranlarõnõn arttõğõ yönündeki söy- lemleri sağlõk örgütleri tarafõndan inan- dõrõcõ bulunmadõ. Tõp Kurumu, Sağlõk Ba- kanlõğõ’nõn Gökçek’in bilimsel olmayan ve propagandaya dönüşen açõklamalarõna karşõ sessiz kalmasõnõ eleştirdi. Halk Sağ- lõğõ Uzmanlarõ Derneği (HASUDER) de, İzmir’de kanser olgularõnõn artõşõnõn eldeki verilerle içme sularõndaki arseniğe bağ- lanamayacağõnõ vurguladõ. Gökçek’in İzmir’de 2000 yõlõndan be- ri arsenikli sudan dolayõ kanser vakalarõnda artõş olduğu iddialarõyla ilgili olarak Tõp Kurumu, değerlendirme raporu hazõrladõ. Raporda, Gökçek’in bilimsel dayanaktan yoksun olan açõklamalarõ karşõsõnda Sağ- lõk Bakanlõğõ yetkililerinin tepkisiz kal- masõnõn düşündürücü olduğu belirtildi. İz- mir’de ve Türkiye’nin diğer bölgelerinde kanser vakalarõnda artõş olduğu belirtilen raporda, “İzmir’de görülen artışın en önemli nedenlerinden biri, vakaların daha sağlıklı olarak kayıtlara geçiril- mesidir. İzmir’de kısa adı KİDEM olan ‘Kanser İzleme ve Denetim Merke- zi’ tarafından uygulanan kanser vaka- sı kayıt sistemi Türkiye’de bir ilk olma özelliğindedir. Diğer illerde de bu mer- kezler kurulmakta, böylece tüm Tür- kiye’de kanser vakalarının daha güve- nilir biçimde kayıt altına alınması sağ- lanmaktadır. Türkiye’de şu anda en iyi kanser kayıtlarının İzmir’de tutulduğu bilinmektedir” denildi. İzmir’deki kan- ser olgularõnõn artõşõnda doğrudan arsenikle bağlantõ kurulamayacağõ bildirilen ra- porda, “Arsenikle ilgili bir veriye ula- şılması için kronik maruziyetin üze- rinden 20 yıl ve daha uzun süre geçmesi gerekir. Bu nedenlerle vaka artışların- da arsenikle ilinti kurmak bilimsel ola- rak mümkün değildir” açõklamasõ ya- põldõ. ‘ARSENİK YALNIZCA İZMİR’İN SORUNU DEĞİL’ Sağlõk Bakanlõğõ’nõn İzmir’in içme su- yuna ilişkin açõklamalarõnõn ardõndan Tür- kiye’deki içme sularõndaki arsenik soru- nunun yalnõzca İzmir’e odaklõ hale geti- rildiği kaydedilen raporda, İzmir’in yanõ sõra Nevşehir, Niğde, Aksaray, Afyon, Kõ- rõkkale, Manisa, Şõrnak, Hakkâri, Van ve Akhisar gibi birçok ilde de izin verilen li- mitlerin üzerinde arsenik bulunduğuna dik- kat çekildi. HASUDER’den yapõlan açõklamada da son günlerde içme suyundaki arsenik ile kanser ilişkisi konusundaki tartõşmanõn toplumsal açõdan infial uyandõrma riski bu- lunduğuna işaret edildi. Açõklamada, “Toplumlarda kanser sıklığını belirle- yebilmek ve izleyebilmek, gerek kan- serin çeşitliliği gerek tanısının zorluğu nedeniyle ancak özel olarak geliştirilmiş uluslararası standartlarla çalışan kan- ser kayıt merkezleri ile mümkün ola- bilmektedir” denildi. Kanser kayõt mer- kezlerinin, son yõllara kadar daha çok ge- lişmiş Batõlõ ülkelerde kurulduğu ifade edi- len açõklamada, bu anlamda Türkiye’de ilk olarak 1993 yõlõnda İzmir Kanser Kayõt Merkezi’nin çalõşmalarõna başladõğõ ve ilk sonuçlarõn da 2001 yõlõnda yayõmlandõğõ kaydedildi. İzmir’de kanser vakalarõn- daki artõşõn doğru olsa bile arsenik ma- ruziyeti ile ilişkilendirilemeyeceği belir- tilen açõklamada, şunlar ifade edildi: “Kanserlerin artışı ile ilgili olarak top- lumun tümünün maruz kaldığı neden- leri (sudaki arsenik, ağır metaller ve or- tamdaki radyasyon gibi) suçlayabil- mek için, bilimsel literatürde olası risk ile ilişkilendirilmiş olan söz konusu kanserlerde en azından cinsiyet ve top- lumsal grup gözetmeksizin her grupta yüksek hızlar gözlenmesi gerekir. Ay- rıca arsenik maruziyeti ile ilişkili ola- bileceği düşünülen kanser türlerinin, ar- senik düzeyi yüksek olan yerleşim yer- lerinde diğer yerlere göre daha sık hastalığa neden olduğunun kayıt altına alınmış olması gerekirdi. Bu nedenle İz- mir’de sudaki arsenik maruziyeti ne- deniyle arsenik nedenli kanserlerde artış olduğunu iddia etmek, bilerek veya bilmeyerek bilgi kirliliğine yol açmaktır.” Tıp Kurulu’nun hazırladığı raporda, Kızılırmak suyunda arıtma öncesi arsenik düzeylerinin belirli dönemlerde 30 mikrogram/litre dolayına kadar yükselmesinin dikkat çekici olduğu vurgulandı. Raporda, “Ankara şebeke suyunda Kızılırmak suyuyla, Çamlıdere ve Kurtboğazı barajları gibi eski su kaynakları belirli oranlarda harmanlanmaktaydı. Ancak Çamlıdere Barajı’ndaki suyun tükenmesi ve Kurtboğazı Barajı’ndaki su seviyesinin hızla düşmesi nedeniyle şebeke suyunda Kızılırmak suyunun oranı hızla artmaktadır. Ankara şebeke suyunun bu nedenlerle dikkatli bir takibi gerekmektedir” denildi. ‘ANKARA ŞEBEKE SUYUNDA KIZILIRMAK’IN ORANI HIZLA ARTIYOR’Tõp Kurumu, Gökçek’in açõklamalarõnõ bilimsel olmayan ve propagandaya dönük olarak nitelendirdi. Halk Sağlõğõ Uzmanlarõ Derneği (HASUDER) de, İzmir’de kanser olgularõnõn artõşõnõn eldeki verilerle içme sularõndaki arseniğe bağlanamayacağõnõ vurguladõ. Ankara’da şüpheli yangõn ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara Dikmen’de kentsel dönüşüm projesi adõ altõnda dayatõlan yõkõmlara karşõ 3 yõl- dõr hukuk mücadelesi yürüten Dikmen Ba- rõnma Hakkõ Bürosu, önceki gece saat 01.00’de yakõldõ. Yangõn nedeniyle gece- kondu sahiplerinin 3 yõldõr yürüttükleri hukuk mücadelesine ilişkin belge ve ev- raklarõn tamamõ da kül oldu. Büro; Dikmen 3 ve 4. etaplara yönelik başlatõlan kentsel dönüşüm projesi kapsa- mõnda mağdur olan yurttaşlarõn hukuksal mücadelesini yürütüyordu. Saldõrõyõ gerçek- leştirenlerin büronun bulunduğu Dikmen 3. Cadde’ye üç arabayla geldiği belirtildi. Sal- dõrganlarõn büroya benzin döktüp ateşe ver- dikten sonra araçlarla hõzla uzaklaştõğõ kay- dedildi. Bu arada vadi halkõnõn büroda bes- lediği iki ördek de yanarak öldü. Barõnma Hakkõ Bürosu önünde dün yapõlan basõn açõklamasõna yüzlerce yurttaşõn yanõ sõra KESK Genel Başkanõ Sami Evren, Tüm Bel-Sen Başkanõ Vicdan Baykara, ODTÜ Mezunlar Derneği Başkanõ Himmet Şahin ve Halkevleri Genel Başkanõ İlknur Birol da katõlarak destek verdi. ‘MELİH GÖKÇEK YAKMIŞTIR’ Dikmen Barõnma Hakkõ Bürosu Hukuk Danõşmanõ Ender Büyükçulha, yaptõğõ açõklamada, şunlarõ söyledi: “Nasıl bir be- lediye başkanıyla yönetildiğimizi bütün Ankara görsün. Bütün büro yanmış du- rumda. Büroda yoksul insanların Gök- çek’e ve belediyeye karşı açtığı davaların evrakları bulunuyordu. Hepsi yandı. Hu- kuksal çalışmaların yürütüldüğü bir bü- roydu. Hasmımız belli. Barınma Hakkı Bürosu’nun duruşu belli. İki gün önce Gökçek 5 araçlık bir konvoyla, bir koru- ma ordusuyla büronun önünden geçmiş. Büroya bakmış. Hemen ardından da iki gün sonra böyle bir olay yaşandı. Bizce büroyu Melih Gökçek yakmıştır.” Büyük- çulha, Dikmen Vadisi’nde tüccar belediyeci- lik yapan Gökçek’in zenginler için cennet bahçesi kurmaya çalõştõğõnõ söyledi. Büyük- çulha, “Gökçek, buradaki toprakları An- karalılardan çalarak bir avuç zengine aç- mak istiyor. Gökçek, yoksulun evini başı- na yıkıyordu.. yetmedi, şimdi de yakmaya başladı” diye konuştu. Vadide yaşayan Tarık Çalışkan adlõ yurt- taş, vadi halkõnõn uzun zamandõr Gökçek’in saldõrõsõnõ beklediğini belirterek, “15 gündür gece gündüz nöbet tutuyorduk” dedi. Vadi halkõ tepkilerini göstermek için 3. Cadde üzerinde yürüdü. Bu sõrada polis ile yurttaş- lar arasõnda kõsa süreli bir gerginlik yaşandõ. ‘Zorunlu din dersi kaldõrõlsõn’ DİKMEN BARINMA HAKKI BÜROSU Dikmen Barõnma Hakkõ Bürosu, önceki gece kimliği belirlenemeyen bazõ kişilerce yakõldõ. Gecekondu sahiplerinin 3 yõldõr yürüttükleri hukuk mücadelesine ilişkin belge ve evraklarõn tamamõ da kül oldu. Alevi Bektaşi Federasyonu’n un çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda Alevi örgütü ve yöre derneği, zorunlu din dersinin kaldı- rılması talebiyle dün Taksim Tram- vay Durağı’nda oturma eylemi düzenledi. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) İstanbul Haber Servisi - Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başka- nõ Ali Balkız, zorunlu din dersi uy- gulamasõnõn insan haklarõ ihlali an- lamõna geldiğini belirterek “Bu eği- tim haklarına aykırıdır. AKP ik- tidarını Danıştay’ın ve AİHM’nin verdiği karara uyma- ya çağırıyoruz” dedi. Alevi Bektaşi Federasyonu’nun çağrõsõyla bir araya gelen çok sayõ- da Alevi örgütü ve yöre derneği, zorunlu din dersinin kaldõrõlmasõ ta- lebiyle dün Taksim Tramvay Dura- ğõ’nda oturma eylemi düzenledi. “Abdullah Gül bir daha Hacı Bektaş etkinliği programına mü- dahale etmesin”, “Onuruna, inancına, özgürlüğüne sahip çık”, “Çağdaş, bilimsel ve laik eğitim için zorunlu din dersi kaldırılsın”, “Madımak Oteli mü- ze olsun”, “Cemevleri yasallaştı- rılsın”, “Kahrolsun gericilik, kahrolsun faşizm” pankart ve dö- vizleri taşõyan grup “Yargı karar- ları uygulansın”, “Demokratik, laik, bilimsel eğitim”, “Zorunlu din dersi kaldırılsın” sloganlarõ at- tõ. Gösteriye destek veren örgütler adõna açõklama yapan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanõ Balkõz, Alevilerin, taleplerinin karşõlanma- masõ durumunda eylemlerini diğer illere yayacaklarõnõ, velilerin ve öğ- rencilerin de içinde olacağõ başka eylem biçimlerine başvuracaklarõnõ söyleyerek “Okullar açılana ka- dar her hafta pazar günü burada oturma eylemimize devam edece- ğiz” dedi. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi- nin müfredat programõnõn çağdaş ve bilimsel ölçütlere göre yeniden yazõlmasõ gerektiğini belirten Bal- kõz, “Elbette Alevilik de okutul- malı ve Alevilikle ilgili bölümün yazımı Alevi eğitimcilere bırakıl- malı. Ayrıca her halükârda bu ders seçmeli olmalıdır” diye ko- nuştu. Pir Sultan Abdal Kültür Der- neği Genel Merkezi adõna konuşan Feti Bölükgiray ise birkaç ay önce Başbakanlõğa Avrupa İnsan Haklarõ Mahmekesi kararõ doğrultusunda zorunlu din derslerine son verilmesi talebiyle başvurduklarõnõ ancak hâ- lâ bir yanõt alamadõklarõnõ söyledi. Zorunlu din dersinin anayasanõn 2. maddesine aykõrõ olduğunu ifade eden Bölükgiray, Danõştay’õn iki farklõ kararõnda da bunun kabul gördüğünü ifade etti. Halkın Kurtuluşu Partisi (HKP) üyesi bir grup, ABD bay- raklı gemilerin İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e geçme- sini dün Dolmabahçe Meydanı’nda toplanarak protesto etti. “Yeni Sevr’e karşı yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız” yazı- lı döviz ve pankartlar taşıyan HKP’liler “Amerika hoşt”, “Yankee Go Home” ve “Emperyalistler Karadeniz’de boğu- lacak” şeklinde sloganlar attılar. HKP’liler adına yapılan açıklamada AKP hükümetinin, ABD savaş gemilerinin Bo- ğazlardan geçiş yapmasına izin vererek hem emperyalistle- re hizmet ettiği, hem de iktidardaki yerini sağlamlaştırmaya çalıştığı savunuldu. Açıklamada ABD emperyalistlerinin savaş kararı aldığı vurgulanarak, “Dünya yağmacı alçak- lara kalmayacak. Dünya halkları er geç kardeşleşecek. An- cak Mustafa Kemal’in deyişiyle bu alçak haydutlar sürüsü ‘Geldikleri gibi gideceklerdir” denildi. Pankartlar arasında Atatürk ve Lenin’in yan yana fotoğraflarının bulunduğu “Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşımızın önderi ve en büyük müttefiki” yazılı pankart dikkat çekti. Alevi örgütü AKP iktarõnõ Danõştay ve AİHM kararlarõnõ uygulamaya çağõrdõ HKP’den savaş gemilerinin Boğaz’dan geçişine protesto
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear