Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2008 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Gürcistan DersleriGürcistan’da yaşananları kaynak savaşları,
büyük güçler rekabeti, gittikçe derinleşen eko-
nomik krizin bölgedeki yankıları bağlamında dü-
şünmek zor değil. Carnegie Endowement for In-
ternational Peace’in Moskova direktörü Dmitri
Trenin’in “Kafkasya dramında her aşamada biraz
daha tırmanan çatışmaların bir sonraki aşamada
Kafkasya ve Avrupa ile sınırlı kalmayacağına” iliş-
kin saptamasını ve neden “Ağustos toplarını
anımsayınız” sözleriyle I. Dünya Savaşı’nın baş-
lama noktasına gönderme yaptığını da…
Ama Gürcistan’da başlayan çatışmalardan,
emperyalist güçlerin maşası olmayı kabul
eden bir devlet adamının ülkesini nasıl felakete
sürükleyebileceğine ilişkin, çıkarılacak bir baş-
ka ders daha var.
Saakaşvili’nin hesap hatası mı?
Salı sabahı ajanslar, Rus birliklerinin Gürcistan’ın
içlerine girdiğini, Gürcistan Devlet Başkanı Saa-
kaşvili’nin ülkesinin fiilen ikiye bölündüğünü ile-
ri sürerek, Batı’dan yardım istediğini bildiriyordu.
Cuma günü Gürcistan birliklerinin Güney Oset-
ya’ya saldırarak, kendi vatandaşlarını, hastaneleri,
üniversiteyi bombalamasıyla, Rusya’nın da “şa-
şırtıcı” bir kararlılıkta, hızda ve çapta cevap ver-
mesiyle başlayan savaş bölgede yayılma eğilimi
gösteriyor, belki de Gürcistan’ın, ama kesinlikle
Saakaşvili’nin geleceğini tehdit eden bir boyuta
ulaşıyor. Bu açıdan bakınca Saakaşvili’nin vahim
bir hesap hatası yaptığından söz etmek olanak-
lı. Ancak sanırım durum biraz daha karmaşık.
2003 yılında, ABD’den getirilerek renkli bir
devrimle devlet başkanı yapılan Saakaşvili’nin yö-
netimi altında, Gürcistan bir ABD “müşteri dev-
leti” hatta protektorası oldu. ABD ve NATO, hat-
ta İsrail kaynaklı askeri uzmanlar Gürcistan or-
dusunu eğitmeye, Saakaşvili de büyük çaplı sa-
tın almalarla ülkesini silahlandırmaya başladı. Böy-
lece ABD ve NATO Rusya’yı çevreleme operas-
yonu bağlamında Kafkaslar’a giriyordu. Dahası
Saakaşvili AB üyesi olmak için lobi yapmaya baş-
lıyor, ABD’de Gürcistan’ın NATO üyeliğini gün-
deme getiriyordu.
Ancak geçen yıl Anatol Lieven’in, Der Spiegel
hatta Weekly Standard yazarlarının da dikkat çek-
tiği gibi, Gürcistan’ın “demokrasi gülü soluyordu”;
Saakaşvili rejimi giderek baskıcı özellikler ka-
zanmaya başlamıştı: Önemli muhalefet liderleri ölü-
yor, hapse atılıyor, dövülüyordu. Ama bunların ne
önemi vardı? Nasıl olsa Başkan Bush’un adı baş-
kentin en önemli caddelerinden birine verilmemiş
miydi? ABD büyükleri her fırsatta Gürcistan’ı zi-
yaret ederek demokratikleşme sürecini övmüyorlar
mıydı?
Lieven’e göreyse Saakaşvili’nin, iktidarı zayıf-
ladıkça, ülkeyi liderliği altında yeniden birleştirmek
için Güney Osetya ya da Abhazya üzerinden bir
maceraya kalkışma riski gittikçe artıyordu. Lieven
geçen kasımda National Interest’teki yorumunda,
“Bu onun kalkışacağı son macera olacaktır” di-
yordu.
Yoksa bir ABD-NATO operasyonu mu?
Diğer taraftan, dışarıda, ABD ve Avrupa tara-
fından durmadan, “demokrasi kahramanı” olarak
şişirilen, içeride, gittikçe ağırlaşan siyasi ve eko-
nomik sorunlarla zayıflayan Saakaşvili’nin kolay-
lıkla manipüle edilerek, bir “başka hesap” için kul-
lanılabilecek bir kıvama geldiği de söylenebilir.
Rusya’nın tepkisinin hızı ve çapı, saldırıyı bek-
lediğini gösteriyordu. Gürcistan ordusunu eğiten
ABD, NATO, İsrail uzmanlarının böyle bir saldırı-
nın bilgisini önceden almamış olması düşünüle-
mez. Rusya’nın, NATO’nun genişlemesi, Koso-
va’daki yenilgisi, füze kalkanı gerginliğinden son-
ra, Gürcistan’ın bir oldubittisini kabul etmeyece-
ği, hatta şiddetle cezalandırmaya kalkacağının,
ABD ve NATO plancılarının beklentileri içinde ol-
duğu, bence rahatlıkla varsayılabilir. Burada,
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Gürcistan ve
Ukrayna’nın NATO üyesi olmasını engellemek için
her şeyi yapacağız” sözlerini de anımsayabiliriz.
Nihayet Gürcistan’ın başlattığı Güney Osetya
operasyonunun yürütülüş tarzına bakınca da, bu-
nun amacının düzen getirmek değil, Prof. Cus-
sodowsky’nin dikkat çektiği gibi, büyük bir insani
kriz yaratarak dünyanın dikkatini bu bölgeye
çekmek olduğu da ileri sürülebilir.
Tüm bunlar göz önüne alındığında, ABD ve NA-
TO’nun bir Saakaşvili taşıyla iki kuş vurmayı plan-
ladığını düşünebiliriz. Birincisi, Rusya’nın vurucu
gücünü ve kararlılığını ölçmek, bu zeminde Avrupa
liderlerini bir kez daha uyararak/korkutarak, Rus-
ya’ya karşı ABD ile ilişkilerini güçlendirmeye zor-
lamak, ikincisi, Kafkasya bölgesini, Rusya’yı, gi-
derek daha fazla ekonomik, siyasi enerjisini tü-
ketecek, Putin - Medvedev klanına hem ülke için-
de hem de dünya kamuoyu önünde saygınlık kay-
bettirecek biçimde içine çekecek bir istikrarsız-
lığa itmek.
Bu hesap tutar mı bilemem. Ama benzerlikler
bende tedirginlik yaratıyor. Türkiye bölgenin
enerji dengelerinin çok önemli bir oyuncusu.
Dışişleri’nde ABD’ye yaslanarak bölgede güç yan-
sıtma anlayışı egemen. Ülkeyi yöneten ekip, si-
yasi yaşamını ABD ve Avrupa desteğine borçlu.
[email protected]
http://erginyildizoglu.blogspot.com
ESKİŞEHİR
Büyükerşen
haberi
işinden
etti
ESKİŞEHİR (Cum-
huriyet) - Eskişehir’de
eski AKP milletvekili
Fahri Keskin’in oğlu
Murat Keskin’in sahi-
bi olduğu “Şehir” adlõ
gazetede, DSP’li Bü-
yükşehir Belediye Baş-
kanõ Prof. Dr. Yılmaz
Büyükerşen’in bir açõk-
lamasõna yer verdiği ge-
rekçesiyle muhabir Na-
zım Aydın işten çõka-
rõldõ.
Aydõn’õn işten çõka-
rõlmasõna gazetecilerin
meslek kuruluşlarõnõn
yanõ sõra KESK de tep-
ki gösterdi. KESK Dö-
nem Sözcüsü Ayhan
Gürler, “Basın emek-
çileri, iş güvenceleri ol-
madığından, özgür ha-
bercilik yapmaları kişi
veya belirli menfaat
odaklarınca engellen-
mektedir” dedi.
Gürler, AKP’nin ulu-
sal düzeyde olduğu gibi
yerelde de “yandaş
medya” yaratmaya ça-
baladõğõnõ vurgulayarak
“AKP hükümeti, ‘ken-
dine demokrat’ tavrını
ve halkın haber alma
hakkını yerine getiren
basın emekçilerine kar-
şı tahammülsüz tutu-
munu sürdürmekte-
dir” diye konuştu.
YENİ ÜNİVERSİTELER
YÖK rektör
adayları için
seçim yaptı
Danõştay, yandaş atamayõ kolaylaştõrõcõ ‘yönetici değerlendirme formu’nun yürütmesini durdurdu
Yargõdan MEB’e ‘dur’ uyarõsõANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Eğitim-İş Genel Başkanõ Yük-
sel Adıbelli, Milli Eğitim Bakanlõ-
ğõ’nõn (MEB) hazõrladõğõ eğitim
yöneticilerini sübjektif kriterlere
göre belirleyen yeni Eğitim Ku-
rumlarõ Yöneticilerinin Atama Yö-
netmeliği’ndeki “yönetici değer-
lendirme formu”nun Danõştay ta-
rafõndan yürütmesinin durduruldu-
ğunu bildirdi. MEB’in yönetim fel-
sefesinin iflas ettiğini belirten Adõ-
belli, “Okullarda yaşatılan kaos,
okullara mescit yapma, kız öğ-
rencilerin başını türbana sokma,
Atatürk büstlerini ve köşelerini
yok etme kavgasının bir parçası-
dır” dedi.
Eğitim-İş Genel Başkanõ Adõbel-
li dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, sen-
dikanõn yönetmeliği yargõya taşõdõ-
ğõnõ ve birçok hükmünün yürütme-
sinin durdurulduğunu anõmsattõ.
Adõbelli, Danõştay’õn kararõnõn ar-
dõndan MEB yönetiminin binlerce
okulu vekâleten yandaşlarõyla yö-
nettirdiğini dile getirdi. Adõbelli
şunlarõ kaydetti:
“Bunun üzerine bakanlığı ve
bakanlığın suç teşkil eden emir-
lerini uygulayan 81 il valisini ya-
zılı olarak ve basın yoluyla uyar-
dık ve bu tutumun hukuki hesa-
bını mutlaka soracağımızı ifade
ettik. Uyarılarımıza kulak asma-
yan muhataplar aleyhinde kap-
samlı bir hukuki ve cezai prose-
dür başlattık. Hukuki sürecin
belirli bir aşamaya ulaşması ile
bakanlık bürokrasisi sorumlu-
luktan kurtulabilmek adına, apar
topar yeni bir yönetmelik hazır-
lama sürecine girdi. Yakın tarih-
te basına yansıdığı üzere sendi-
kamızın ısrarlı hukuki girişimle-
ri üzerine yargı kararına aykırı
tasarruf ortaya koyan 5 MEB
bürokratının yargılanmasına ka-
rar verildi.”
Hazõrlanan yeni yönetmeliğin 18
Nisan 2008 tarihinde yürürlüğe gir-
diğini belirten Adõbelli, yeni yö-
netmeliğin eğitim kurumu yöneti-
cilerinin sübjektif kriterlere göre
tespitini öngören, kariyer ve liyakat
ilkelerini dikkate almayan bir yö-
netmelik olduğunu vurguladõ. Adõ-
belli, “Hukuki kepazelikten ibaret
kriterlerin yürütmesinin durdu-
rulması ve iptali amacıyla sendi-
kamızın açtığı davada Danıştay,
yönetici değerlendirme formu-
nun yürütmesini durdurmuştur.
Gelinen nokta, MEB’in yönetim
felsefesinin ‘iflas ettiğini’ açıkça or-
taya koymaktadır” diye konuştu.
Adõbelli, MEB’i yöneten anlayõ-
şõn siyasal fanatizmini her şeyin üze-
rine koyduğunu ve okullarõ siyasi
amaçlarõna alet edebilmek adõna
kaos ortamõna sürüklediğine işaret
etti. Adõbelli, yaşatõlan kaosun okul-
larda mescit yapma, kõz öğrencile-
rin başõnõ türbana sokma, Atatürk
büstlerini ve köşelerini yok etme
kavgasõnõn bir parçasõ olduğunu
vurguladõ.
YÖK Genel Kurulu’nda, yeni kurulan 23
üniversitenin rektör adaylarõnõ belirlemek
için seçimler gerçekleştirildi. Toplam 523
aday adayõ arasõndan her üniversite için
3’er isim belirlemek amacõyla yapõlan
oylamada Yalova Üniversitesi rektörlüğü
için 73 aday adayõ yarõştõ. Yalova’da rektör
olmak isteyenlerin arasõnda AKP’ye yakõn
isimlerin çokluğu dikkat çekti.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - YÖK Ge-
nel Kurulu, yeni kurulan
23 üniversitenin rektör
adaylarõnõ belirlemek için
toplam 523 aday adayõ
arasõnda seçim yaptõ. 523
aday adayõ arasõnda 2007
genel seçimlerden
AKP’den milletvekili
adayõ olan Prof. Dr. Salih
Aynural ve Prof. Dr. Sa-
it Bilgiç’in yanõ sõra ila-
hiyat fakültesi kökenli 16
öğretim üyesi de yer aldõ.
YÖK Genel Kurulu,
YÖK Başkanõ Prof. Dr.
Yusuf Ziya Özcan’õn
başkanlõğõnda dün top-
landõ. Genel Kurul’da,
yeni kurulan 23 üniversi-
tenin rektör adaylarõnõ be-
lirlemek için seçimler ger-
çekleştirildi.
Toplam 523 aday ada-
yõ arasõndan her üniversi-
te için 3’er isim belirle-
mek amacõyla yapõlan oy-
lamada Yalova Üniversi-
tesi rektörlüğü için 73
aday adayõ yarõştõ. Yalo-
va Üniversitesi’ni 46 aday
adayõ ile Bartõn Üniversi-
tesi izlerken, 44 aday ada-
yõnõn yarõştõğõ Karama-
noğlu Mehmetbey Üni-
versitesi en çok başvuru-
nun yapõldõğõ 3. üniversi-
te oldu.
Üniversiteler arasõnda
en az başvuru ise 3 aday
adayõnõn bulunduğu Hak-
kâri Üniversitesi’ne ya-
põldõ.
Yalova’da
AKP’den iki aday
Yalova Üniversitesi
rektörlüğü için başvuran
73 kişinin arasõnda 2007
genel seçimlerinde
AKP’nin İstanbul 3. Böl-
ge 17. sõradan milletvekili
adayõ ve Başbakanlõk Ka-
mu Görevlileri Etik Kurul
Üyesi Prof. Dr. Salih Ay-
nural, AKP’den Samsun
milletvekili aday adayõ
olan Prof. Dr. Sait Bil-
giç’in yanõ sõra ABD’den
Prof. Dr. Mehmet Ziya
Doymaz, YÖK Denetle-
me Kurulu üyeleri Prof.
Dr. Mustafa Solak ve
Prof. Dr. Cengiz Özsa-
vaşçı da yer aldõ.
Yeni kurulan 23 üni-
versitenin rektör adaylõğõ
için yapõlan başvurularda
16 tane ilahiyat kökenli
öğretim üyesi de bulu-
nurken, Suudi Arabis-
tan’daki Kral Faysal Üni-
versitesi’nden Prof. Dr.
Tansu Mertol Nevşehir
Üniversitesi rektörlüğü
için aday adayõ oldu. Ye-
ni kurulan 23 üniversite
ve başvuran aday adayõ
sayõsõ şöyle:
“Ağrı İbrahim Çeçen
5, Ardahan 10, Artvin
Çoruh 18, Bartın 46,
Batman 14, Bayburt 24,
Bingöl 8, Bitlis Eren 8,
Çankırı Karatekin 35,
Gümüşhane 25, Hakkâ-
ri 3, Iğdır 15, Karama-
noğlu Mehmetbey 44,
Kırklareli 36, Kilis 7
Aralık 17, Mardin Ar-
tuklu 16, Muş 13, Nev-
şehir 39, Osmaniye Kor-
kut Ata 39, Siirt 11, Şır-
nak 6, Tunceli 18 ve Ya-
lova 73.”
Durak, öpücükten kaçamadõ
“Adana’nın Tarım Ticaret ve Sanayi
Sorunları” konulu toplantıya katılan Devlet
Bakanı Kürşad Tüzmen’e üretici kuruluş
yetkilileri tepki gösterdi. Adana Ticaret
Borsası Başkanı Fethi Coşkuntuncel, Yüreğir
Ziraat Odası Başkanı Durmuş Halis ve Tahıl
Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan’ın
ithalat konusundaki sözleri karşısında şaşıran
Bakan Tüzmen, üretim planlamasında ciddi
bir eksiklikleri olduğunu kabul etti. Tüzmen,
kendisini valilik girişinde karşılayan ve her
fırsatta “öpülmek istemediğini” belirten
AKP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı
Aytaç Durak’ı ise “zorla” öptü. Tüzmen’in
kentteki ilk durağı valilik oldu. Tüzmen’i
valilik girişinde karşılayanlar arasında
bulunan Durak, Tüzmen’in kendisini öpmek
istemesi üzerine geriye çekildi. Bunun üzerine
Tüzmen, Durak’ı sıkıca tutarak,
yanaklarından öptü. Tüzmen ile Durak
arasındaki mücadeleyi, karşılamaya katılan
AKP milletvekilleri Vahit Kirişçi ve Necdet
Ünüvar ile Vali İlhan Atış ile diğer yetkililer de
ilgiyle izledi. Valilikte düzenlenen toplantıda
ise gelen tepkiler karşısında şaşırdığı gözlenen
Tüzmen, “Üretim planlamasında ciddi bir
eksiğimiz olduğu ortadadır” diyerek adeta
günah çıkardı. (Fotoğraf: AA)
Milli Eğitim Bakanlõğõ’nda yöneticileri subjektif kriterlere göre belirleyen Eğitim Kurumlarõ
Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği’ndeki maddelerden biri daha yargõdan döndü. ‘MEB’in
yönetim felsefesi iflas etti’ diyen Eğitim-İş Genel Başkanõ Adõbelli, bakanlõğõ yöneten
anlayõşõn siyasal fanatizmini her şeyin üzerine koyduğunu ve okullarõ siyasi amaçlarõna alet
edebilmek adõna kaos ortamõna sürüklediğine işaret etti.
Saylan: Antilaik olaylar tırmandırılıyor
ÇYDD Genel Başkanõ, AKP’nin Anayasa Mahkemesi kararõ ve yapõlan
uyarõlara rağmen laiklik karşõtõ tavrõndan vazgeçmediğini belirtti
İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamõ
Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başka-
nõ Prof. Dr. Türkan Saylan, Türkiye’deki
Cumhuriyet ve laik düzen karşõtõ olaylarõn so-
nuçlanana ve önlenene dek yakõn izleyicisi
olacaklarõnõ belirtti. Prof. Dr. Saylan, “Ana-
yasa Mahkemesi kararından ve yapılan
uyarılardan sonra değişen bir şey yok, ak-
sine antilaik olaylar tırmandırılıyor” dedi.
ÇYDD Genel Başkanõ Prof. Dr. Saylan,
ÇYDD Genel Merkezi ve şubeleri adõna
yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Türkiye’nin için-
de bulunduğu ortamõ değerlendirdi. Son dö-
nemde “antilaik” olaylarõn tõrmandõrõldõğõnõ
belirten Prof. Dr. Saylan, özetle şu görüşle-
re yer verdi:
“On binlerce izinsiz Kuran kursları,
yüz binlerce evladımızın beynini çağdışı-
lıkla, boş inançla yıkıyor. 21. yüzyılda ai-
leler, ölen kızlarının hesabını soracağına
onları cennete taşıdıklarına inandırılarak
susturuluyor. Şort giyen sporcular, el ele
tutuşan çiftler saldırıya uğruyor. Gençle-
rin eline cinli-perili yol gösterici kitaplar
tutuşturulup kafa karıştırılıyor. Üniversi-
teleri Milli Görüş siyasetine çekme çaba-
ları sürüyor. Türk Dil Kurumu’na atanan
kişi ‘Nutuk’a gereksiz derken; Dışişleri Ba-
kanı, İran Başbakanı’nın Anıtkabir’i zi-
yaret etmemesini ‘önemsiz ayrõntõ’ diye ni-
teliyor. İçki, temsil, konuşma yasaklama,
heykel kırma, Kuran kurslarında teca-
vüzler artarak sürüyor. İlgililer ya sessiz
kalıyor ya ‘Bunlar münferit olaylardõr, abart-
mayõn’ deniyor, ya inkâr ediliyor ya da
‘Müfettiş gönderildi’ demekle yetiniliyor.”
AHMET KIRBOĞA ADLI HÜKÜMLÜ KANA BULANMIŞ GİYSİLERİNİ İHD’YE GÖNDERDİ
Bitlis Cezaevi’nde işkence iddiasõ
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Bit-
lis Cezaevi’nde hükümlü bulunan Ahmet Kır-
boğa, işkence gördüğünü belirterek kana bulanan
giysilerini İnsan Haklarõ Derneği’ne (İHD) gön-
derdi.
İHD Diyarbakõr Şube Başkanõ Muharrem Er-
bey, konuyla ilgili olarak dernek binasõnda kana
bulanmõş giysilerle birlikte açõklama yaptõ. Kõr-
boğa’nõn işkence sõrasõnda üzerinde bulunan
kanlõ elbiselerini posta ile kendilerine gönderdi-
ğini belirten Erbey, “Bu elbiseler işkence ya-
pıldığını doğrular niteliktedir ve işkencenin de-
lilleridir” diye konuştu.
Erbey, cezaevlerinde işkence görenlerin sayõ-
sõnõn her geçen gün arttõğõnõ vurgulayarak “İHD
Diyarbakır Şubesi’ne 2004 yılının ilk altı
ayında 174 işkence ve kötü muamele iddiasıyla
başvuru yapıldı. Bu başvurular 2005 yılının ilk
altı ayında 191’e, 2006 yılının ilk altı ayında
242’ye, 2007 yılının ilk altı ayında 172’ye ve
2008’in ilk altı ayında ise 243’e yükselmiş-
tir”dedi.
Bu rakamlarõn işkence, kötü muamele iddiala-
rõnõn bitmek yerine giderek arttõğõnõ gözler önü-
ne serdiğini anlatan Erbey, “Ahmet Kırboğa
isimli arkadaşımız daha önce Bitlis Ceza-
evinde’yken kendisi ile birlikte arkadaşlarının
işkence gördüğü iddiasıyla bize başvurmuştu.
Ancak, işkence ve kötü muamele yapanlara de-
ğil, maruz kalanlara soruşturma açılmış ve
hücre cezası verilmişti. Bu da yetmemiş şikâ-
yetçi oldukları için başka illerdeki cezaevlerine
sürgün edilmişlerdi” diye konuştu.
MARMARİS (Cumhuriyet) - “Marmaris
Yeni Sayfa” adlõ gazetenin Yazõişleri Müdürü
Sadi Tombul, Marmaris Belediyesi Meclis Üyesi
Yusuf Erden’in, hakkõnda yaptõğõ haberden ötürü
kendisine şiddet uyguladõğõnõ savladõ. Tombul
düzenlediği basõn toplantõsõnda, belediyeye ilan
almak için gittiğini belirterek, “Erden ‘Dõşarõ gel
de seninle konuşalõm’ dedi. Ardõndan ‘Sen benim
otelimin su borcunu ödemediğimi yazmõşsõn.
Elinde belgen var mõ’ diye sordu. ‘Var’ demem
üzerine yüzüme yumruk attõ” dedi. Erden ise
savlara “Yazdõklarõ doğruysa bu olay da
doğrudur. Elinde belgesi yok. Belgen varsa yaz,
vatandaş değerlendirsin. Ama belgen yoksa
ayõptõr, günahtõr. Hakkõmdaki yazõsõ belgesiz ve
gerçek dõşõ” diye yanõt verdi.
Marmaris’tegazeteciye
saldırı iddiası
Türkan Saylan