01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2008 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Güngören’deki saldõrõya yapan örgüte ilişkin değerlendirmeleri olduğunu söyledi Nihayet Karar... Anayasa Mahkemesi AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle kapatılması için açtığı davayı, benzer önceki davalara kıyasla rekor bir sürede karara bağladı. Yüksek Mahkeme, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın saptamalarını kabul etmiş, ama kapatma talebi konusunda nitelikli çoğunluğu bulamadığı için kapatma kararı vermemiştir. Kararı nasıl okumak gerek? Her şeyden önce, Anayasa Mahkemesi’nin kahir ekseriyetle, yani on bir üyenin 10’unun oyuyla AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği hususunu kabul ettiğini görmeliyiz. Bu sonuç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na ve yargıya hayâsızca saldıranları utandırırdı, eğer onlarda bu duygunun zerresi bulunsaydı. Kararı AKP’nin aklandığı şeklinde yorumlayanların da zerrece utanma duygusundan nasipleri olmadığını belirttikten sonra, aslında AKP’nin suçlu bulunduğunu belirtmeliyiz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebiyle, mahkemenin kararı arasındaki tek fark, suça uygulanacak müeyyide konusunda kendini gösteriyor. Mahkeme üyelerinin çoğunluğu (6 kişi) kapatma lehine oy kullanmış, ama 7 olan nitelikli çoğunluğa ulaşılamadığı için, kapatma kararı oluşamamıştır. Ama kararda açıkça görülmektedir ki, 10 üye AKP’yi suçlu bulmuş ve buna karşılık bir müeyyide uygulanması gerektiğine karar vermiştir. Karar, kapatma için gerekli nisap bulunamadığı için Hazine yardımının kesilmesi şeklinde oluşmuş, parti yöneticileri ve bu arada da Tayyip Erdoğan hakkında herhangi bir yasaklama kararı çıkmamıştır. Kararın hukuki veçhesi gerekçesi açıklandıktan sonra konunun uzmanları tarafından ele alınacaktır. Ama tartışmalar ne olursa olsun, karara saygı göstermek gerekir. Sonuçlar açısından kararın olumlu olduğu kanısındayım. Özünde kapatma kararı verilmiş olsaydı da Tayyip Erdoğan ve kimi parti yöneticilerinin kişisel durumları dışında, fazla bir şey değişmeyecekti. Aynı çoğunluk parlamentoda varlığını yine sürdürecek, aynı zihniyet yeni bir ad altında, yine hükümeti oluşturup iktidarını devam ettirecekti. Üstelik de 22 Temmuz seçimlerindeki taktiklerini benimseyerek yine mağdurları oynayacaklardı. Tabii bu oyunu oynarken de lumpen liberallerin, menfaat şebekelerinin, yandaş medyanın ve de İtilaf Devletleri’nin desteklerini yanlarında bulacaklardı. Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktan suçlu bulan ama kapatmayan kararı bu tür oyunların önünü kesmiştir. Karar bu açıdan yararlıdır. Artık AKP Türkiye’deki gelişmelerin sorumluluğunu sırtına yükleyeceği kimseyi bulamayacaktır. “Hazine yardımının kesilmesi, sonuç verecek bir yaptırım mıdır” sorusuna verilecek yanıt ise “hayır” olacaktır. Devletin AKP’ye verdiği paranın yarısının kesilmesi, çerez parasından mahrum bırakma mesabesinde bir yaptırım. AKP’nin bu yardıma oranla sonsuz sayılabilecek mali kaynakları olduğunu herkes biliyor. Bu karar, AKP ve yöneticilerinin akıllarını başlarına getirebilir mi? Türkiye’de demokrasiyi ve ülkenin selametini isteyen herkes gibi ben de bu soruya olumlu yanıt verebilmeyi ne kadar isterdim. Ama, temennilerimizi gerçek gibi görme budalalığına düşmediğimiz sürece, böyle bir şey söylememiz mümkün değildir. Bu karar AKP’yi hiçbir şekilde yolundan alıkoyamayacaktır. Hoş kapatma kararı da alıkoyamazdı ya. Kapatma kararı çıkmış olsaydı, söz konusu zihniyet yalnızca adını değiştirecek, AKP MAKP (Mağdur AKP) olarak yoluna devam edecekti. Bu gözlem, kimilerinin, kısa bir süre için söylemlerini, amaçlarını biraz daha ustaca gizlemeye yarayacak biçimde değiştirmeyecekleri anlamını taşımıyor. Bir süre için, “Ananı da al git!” söylemi, “Muhterem validenizi de yanınıza alarak gidiniz”e dönüşebilecektir. Başbakan’ın kararın ertesinde yaptığı ve “yola devam” mesajı verdiği konuşmanın da bu gerçeklerin ışığında değerlendirilmesinde yarar vardır. Güler, isim vermedi Güngören’deki bambalõ saldõrõyõ gerçekleştiren örgüte ilişkin soruşturmayõ Ergenekon savcõlarõndan Mehmet Ali Pekgüzel ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Turan Çolakkadõ birlikte sürdürüyor. Vali Güler, örgütü tespiti konusunda mesafe alõndõğõnõ, fakat bu aşamada açõklama yapamayacağõnõ söyledi. İstanbul Haber Servisi - Güngören’deki bombalõ saldõrõya ilişkin soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. İstanbul Valisi Muammer Güler “Ellerinde eylemi yapan örgüt veya örgütlerle ilgili değerlendirmeler bulunduğunu” belirtti, ancak şimdilik örgüt ismi vermedi. Saldõrõya ilişkin soruşturmayõ, Ergenekon iddianamesini hazõrlayan savcõlardan Mehmet Ali Pekgüzel ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Turan Çolakkadı birlikte sürdürüyor. Ergenekon’un Hizbullah ve PKK bağlantõlarõnõ soruşturmak için devreye giren Pekgüzel, Hizbullah ve PKK örgütünü çok iyi tanõyan, Güneydoğu’da pek çok teröristi sorgulamakla ve birçok bombalama eylemini araştõrmakla öne çõkan bir hukukçu olarak biliniyor. İstanbul polisi soruşturma kapsamõnda önceki gün gerçekleştirdiği operasyonlar sonucu 9 kişiyi gözaltõna almõştõ. Patlamada yaralanan ve çeşitli hastanelere kaldõrõlan 1’i ağõr 35 kişininse tedavileri devam ediyor. Güngören’de, biri anne karnõndaki bebek olmak üzere 18 kişinin ölümü, 154 kişinin yaralanmasõna neden olan saldõrõya ilişkin tepkiler artarak sürüyor. Meslek odalarõ, üniversiteler ve siyasi partiler, olayõn faillerinin tüm bağlantõlarõyla birlikte ortaya çõkarõlmasõnõ istedi. İstanbul Valisi Güler, önceki gün yaptõğõ çeşitli açõklamalarda, Güngören’deki terörist saldõrõnõn faillerini bulabilmek için ellerinden gelen çabayõ gösterdiklerini yineledi. Güler, “Biz bu alçakları geçmişteki eylemlerinden de tanıyoruz. Şu aşamada bana bir şey sormayın. Çünkü bu operasyonun sağlıklı yürümesi, bu işin faillerinin bütün yönleriyle bulunabilmesi, bizim açımızdan son derece önemli. Sonuç aldığımızda mutlaka sizleri bilgilendireceğiz. Resmi bir üstlenme olmadı, ama elimizde bunu yapan örgütlerle veya örgütle ilgili değerlendirmeler var. Üstlenmeye cesaret edecek kadar bile değil, utanılacak bir olay” dedi. ‘Terör şebekeleri temizlenmeli’ İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi, Güngören’deki saldırıyı protesto etti. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen İTO ve SES üyesi grup adına açıklama yapan SES Şişli Şube Başkanı Raiba Tuncer, “Bu saldırı bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye’de terör şebekeleri temizlenmelidir. Demokratik bir mücadeleyle halka karşı işlenen suçlar ve tertipler aydınlatılmalı” dedi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Senatosu, saldırının, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne yönelik ve vatandaşları birbirine düşürmeyi amaçladığı belirtilerek “Bu oyuna gelmemeye kararlıyız” açıklamasını yaptı. İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak başkanlığında toplanan üniversite senatosunca yayımlanan konuya ilişkin duyuruda, tüm siyasi partilerin, basının, kamuoyunun, resmi ya da sivil kurum ve kuruluşların birlik ve bütünlük içinde, tek bayrak altında, tek yürek olarak hareket etmek zorunda olduğu günlerde yaşandığı vurgulandı. Duyuruda, “Başta bölücülük olmak üzere ulusumuzun bütünlüğüne yönelik her eylemin, demokratik yapıyı yıpratmak ve insanlarımızı birbirine düşürmek amacı taşıdığı bilinen bir gerçektir. Bu hain saldırıların karşısındaki en büyük engel, ulusumuzun engin sağduyusu, Cumhuriyet kazanımları, laik ve demokratik Cumhuriyet ilkeleridir. Bu ilkelerin, bizi bir arada tutabilecek ve ulusumuzu bir bütün olarak ileriye taşıyabilecek tek dayanağımız olduğunun bilincindeyiz. Terörün asıl hedefinin, her zaman bu ilkeler olduğunu da Türk halkı çok iyi bilmektedir” denildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi de gerçek sorumluların yakalanarak cezalandırılmalarının sağlanması için yetkilileri göreve çağırdı. Güngören’de terörist saldırının gerçekleştiği yere, patlamalarda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu çelenk konuldu. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) [email protected] C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear