Catalog

SAYFA CUMHÜRİYET 22 TEMMUZ 2008 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGUN AL) SİRMEN Kaçak Devlet Şeytana külahını ters giydirecek kadar hü- nerli olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in ne yaptığını bilip bilemedi- ğini yine de sormadan edemiyorum. Öyle ya! Hangi aklı başında insan kırk yıllık ODTÜ'nün binalarını yıkmaya kalkabilir, ayrı- ca böyle bir girişime kimin gücü yetebilir? Olayı sanırım biliyorsunuzdur. Melih Gök- çek'in uzun süredir, ODTÜ'nün EymirGölü'ne göz koyduğu söylenirdi. Rant belediyeciliği- nin üstatlarından olan Gökçek bu amacına ula- şamadığı gibi, son günlerde, ODTÜ ile yeni bir anlaşmazlığa daha düştü. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, zehirli olduğu iddia edilen Kızılırmak suyunu, kentin içme suyu şebekesine katıp, bir süre de hal- ka habersiz içırdikten sonra, tepkilerin ortaya çıkması üzerine, herkesin gözünün içine ba- karak, "Elimizde ODTÜ'nün 'Temizdir' rapo- ru var" deyiverdi. Ne var ki, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Ak- bulut onu yalanladı. - Biz öyle bir rapor vermedik. Tersine bizim analizlerimize göre o suda limitinin iki katı ar- senik var, dedi Akbulut. Rektör bununla da yetinmedi ve - Gökçek iddiasını ispat etmezse halkı al- datmaktan dava açacağız, diye ekledi. Öyle görünüyor ki, bardağı taşıran damla da bu ol- du. Olayın hemen ertesinde, Melih Gökçek ODTÜ yerleşkesindeki 45 binanın ruhsatsız ol- duğunu, 2 trilyon ceza kesilmesine ve binaların yıkılmasına karar verildiğini açıklayıverdi. * * • Yani Melih Gökçek, binlerce öğrenci yetiş- tirmiş irfan yuvasını gençlerin ve hocalarının başına yıkıverecek. Olur mu, demeyin, olur. Burası Türkiye ve Türkiye'de milli irade her şeye kadirdir. Eh Me- lih Gökçek de, Ankara halkının oylarıyla se- çildiğine göre, her şeyi yapabilir. Basın konuyu tartışırken, olaya Çankaya Be- lediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz da dahil ol- du ve Gökçek'e bazı binaları anımsatarak, meydan okudu: - Yüreğin yetiyorsa bunları da yık! Eryılmaz Büyükşehir Belediye Başkanı'nı şöyle uyardı: - Ankara'yı hukuk dışı yapıların merkezi ha- line getiren Gökçek, Atatürk Orman Çiftliği için- deki ASKİ sosyal tesislerinin kaçak olduğunun farkında mısın? Yani ODTÜ yerleşkesinin 45 binasını yıkmakla tehdit eden, Gökçek'e bağ- lı olan ASKİ de, ruhsatsız kaçak sosyal tesis inşa etmiş. Başka bir deyişle kuralı uygula- yacak olanın kendisi de kural tanımıyormuş. Eryılmaz ayrıca, bazı binaların da durumla- rını açıklamış, bunlar arasında yapı ruhsatı olup da iskân ruhsatı olmayanlar şunlar: Dışişleri Ba- kanlığı, Başbakanlık ek binası, Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı, Diyanet Işleri Başkanlığı ve MTA... Hiç ruhsatı olmayanlar arasında ise şunlar da var: Muhasebat Genel Müdürlüğü Eğitim Merkezi, Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Çevre Bakanlığı vb.. * • * Görüyorsunuz Sevgili Okurlarım, kaçak ile, kural dışı ile mücadele edecek, onları yasak- layacak olan devletin kendisi kaçak. Olay yeni ve bilinmeyen bir şey değil, uzun süreden beri biliniyordu, ama alışıldığı için unu- tulmuştu. RecepTayyip Erdoğan Istanbul'a belediye başkanı seçilirken, kaçak yapı sahi- bi olduğu ortaya çıktığında, kimi saflar onun bu yüzden seçim şansını kaybettiğini san- mışlar, kuralı uygulayacak olanın kural dışı ol- masına seçmenin razı olmayacağını düşün- müşler ve yanılmışlardı. Türkiye'de kuralı koyan ve uygulayan dev- letin veya kamu kuruluşlarının da kural dışı ol- masında şaşılacak bir yön yoktu. Peki nasıl oluyordu da, kuralı uygulayacak olanın kural dışı olması doğal karşılanabili- yordu? Bunun izahı kolaydı, kuralı koyup uygula- yacak olanı seçen de kural dışıydı. Ve nihayet Türk demokrasisinde, milli irade her şeye ka- dirdi, kural dışını kural haline getirmeye de... Ve bizim gibi saflar, bu düzende, demokrasi ve adalet bekliyor, ondan hakça çağdaş bir uy- gulama talep ediyorlar. Galiba ne yaptığını bilmeyen Melih Gökçek değil, bizleriz. Allah encarnımızı hayır eyleye! asirmen@cumhuriyet.com.tr ŞABAN DİŞLİ AÇIKLADI AKP.BveC planhmmız var Yurt Haberler Servisi- AKP Genel Başkan Yardınıcısı Şaban Dişli, AKP'nin kapatılması dummunda "B ve C planları bulunduğunu'' belirtti. Adapazan'ndaki Orman Park'ta gazete- cilere açıkJamalarda bulunan Dişli, kapat- ma davası konusundaki belirsizliğin de ay sonuna ya da ağustos ayının ilk haftasına kadar sona ereceğini düşündüklcrini belirt- ti. AKP'nin kapatılmasmı beklemedikleri- ni ifade eden Dişli. sözlerini şöyle sürdür- dü: "En kötü scnaryo nedir? Parti kapa- tılacak, siyasi yasak gclecek... Kapatıl- nıa durunıunda B ve C planları var ama bunlar ihtiyaç duyulduğu zaman devreye sokulacak. Aksi halde bir plan olarak kalacak şeylerdir. Şu anda hiçbir parti olıışuııııı yok ama dediğim gibi ye- ni bir parti oluşumuna inşallah Türkiye ihtiyaç duynıayacak. Duyarsa da çok çabuk halledilebilecek bir mesele." Cumhurbaşkanlığı seçimi, anayasa ve türban düzenlemeleri AKP'nin tepki çeken çalışmaları oldu AKP 1yılda gerdiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - AKP'ye yüzde 47 oy oranıyla yeniden tek başına iktidar yolıınu açan 22 Temmuz seçimlerinin üze- rinden 1 yıl geçti. Aradan geçen sü- re içerisinde iktidar, başta Cumhur- başkanlığı seçimi, yeni anayasa ha- zırlığı ve üniversitelerde türban ser- bestisi olmak üzere birçok konuda toplumu geren uygulama ve giri- şimlere imza attı. Geçen 1 yıllık süreçte yaşanan ge- lişmeler şöyle oldu: Abdullah Giil'ün 367 şartı ncdcniylc cum- hurbaşkanı seçilememesi üzerine 22 Temmuz'da genel seçimler ya- pıldı ve AKP yeniden tck başına ik- tidara geldi. TBMM'de hükümetin kurulmasımn ardından ilk olarak Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve MHP'nin TBMM Genel Kuru- GÜN SAPTANACAK Kapatma davasında kritik gün ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi He- yeti, bugün yapacağı gündem top- lantısının ardından AKP hakkın- da açılan kapatma davası için gün belirleyecek. Edinilen bilgiye göre, yüksek mahkeme heyeti, bugün saat 13.30'da toplanarak bazı yasala- rın iptali ve yürürlüklerinin dur- durulması istemiyle açılan 10 da- vada ilk ve esas incelemesini ya- pacak. Raportör Osman Can'ın raporunu inceleyen heyet, bu top- lantınm ardından AKP hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili bir gün belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. AKP hakkmdaki kapatma dava- sını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağla- yaeak. Asıl üyelerden herhangi bi- rinin bulunmaması ya da emekli- ye ayrılması dummunda 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete ka- tılacak. Anayasaya göre bir siya- si partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğun- luğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma karan için Anayasa Mah- kemesi'nin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gcrekecek. Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can. yüksek mahkemeye sunduğu raporunda, AKP'nin ka- patılması istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği görüşünü savunmuştu. • 22 Temmuz 2007 seçimlerinde yüzde 47 oy alarak yeniden iktidar olan AKP, geçen bir yıl icinde Türkiye'yi büyük bir siyasi gerilimin içine sokan uygulamalara imza attı. Erdoğan'ın seçim gecesi çizdiği uzlaşmacı profilin aksine, AKP hiçbir alanda toplumsal mutabakata dönük girişim içinde olmadı. Seçime götüren krizin nedeni olan Gül'ün Köşk'e çıkma isteği yeni dönemde MHP desteği ile gerçekleşti. AKP, akademisyenlere hazırlattığı anayasa taslağı ile yeni bir krize daha neden olurken, Erdoğan'ın 'siyasi simge olduğunu' kabul ettiği, türbanı üniversitelere sokma girişimi de yargıdan döndü. lu'na katılmasıyla "367" şartı aşı- laıak Gül, cumhurbaşkanı seçildi. AKP'nin Cumhurbaşkanlığı se- çimi sırasında gündeme getirdiği cumhurbaşkanmın halk tarafın- dan seçilmesine ilişkin anayasa de- gişikliği, 21 Ekim 2007'de hal- koylamasma sunuldu. Oylama so- nucu, cumhurbaşkanmın 5+5 for- mülüyle halk tarafmdan seçilme- sine ilişkin düzenleme yüzde 69 "evet" oyuyla kabul edildi. AKP, seçimin hemen ardından yeni anayasa çalışmalarını da gün- deme gctırdi. Prof. Dr. Ergun Öz- budun'un başkanlığını yaptığı ko- misyon tarafından hazırlanan yeni anayasa taslağı taıtışmalai"a neden ol- du. Taslakta, üniversitelerde türban yasağmm kaldırılması, laiklik ilke- sınin yeniden taııımlanması gibi tar- tışma yaratan düzenlemeler yer alı- yordu. Başbakan Tayyip Erdoğan, türbanla ilgili düzenlemelere yöne- lik tepkilere, "Toplumun bu ko- nuda vereceği karar olumlu olur- sa toplumu yok mu sayacağız? Onay makanıı ıııillettir diyoruz. Kuruınsal mutabakat yüzde 100 olmaz, önemli olan halkın oııavı" diyerek türban düzenlemesinde ıs- rarcı olduklarını ortaya koydu. Velev ki siyasi simge... 15 Ocak 2008'de lspanya'ya yap- tığı zıyaret sırasında türbanı siyasi Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kıınılıı'nıın ağırlıkh konusıı Kıbrıs oldu. (Fotoğraf:AA) Çiçek, 'Dünyadaki terazi o kadar doğru tartmıyor' dedi 'KKTCpartiler üstü milli dava' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Türkiye'nin KKTC politikasını bundan sonra da aynen sürdüre- ceğini belirterek "KKTC'ye ve bize yapılan baskılann 10'da l'i Güney'e yapılmış olsaydı bu so- run şimdiye kadar çözülmüş olurdu, ama maalesef diinva- daki terazi o kadar doğru tart- mıyor" dedi. Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın baş- kanlığında dün gerçekleştirildi. Toplantı sonrasında açıklama- larda bulunan C'Çek, Başbakan ve bakanlann Banş Harekâh'nm yıldönümü nedeniyle KKTC'ye yaptıklan gcziyi anımsattı. Tür- kiye ve KKTC'nin, adadaki so- runun çözümü konusundaki gö- rüşlerini her firsatta dilc getirdi- ğini anlatan Çiçek, toplantıda bundan sonra atılabilecek adım- ların ele ahndığını söyledi. KKTC'nin Türkiye için partiler üstü milli bir dava olduğunu söyleyen Çiçek, Türkiye'nin iki ayn devlet temelli politikasını bundan sonra da sürdüreceğini vurguladı. Çiçek, bu noktada tek taraflı çabanın yetmeyeceğini ifade ctti. AKP kapatma davasıyla ilgili bir sonı üzerine konunun Ba- kanlar Kunılu'nda ele ahnmadı- ğını söyleyen Çiçek, "kamuo- yunun da beklentisi, bizim de bcklcntiıniz bunun bir an önce sonuçlanmasıdır" dedi. 'Terörün Türkiye'ye maliyeti 300 milyar dolar' Çiçek, PKK terörünün ülkeye verdiği zararın 300 milyar do- lann üzcrindc olduğunu belirte- rek, GAP'ın maliyetinin ise 32 milyar dolar olduğunu bildirdi. Bölgenin en önemli sorunlann- dan birinin işsizlik olduğunu söyleyen Çiçek, tcrör olaylan de- vam ettiği için özel sektörün ya- pamadığını dilc gctirdi. Alparslan Arslan'ın babası, Danıştay saldınsımn türban nedeniyle yapıldığmı söyledi 'Ergenekon'la ilgili değil' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Danıştay saldınsımn bir nu- maralı ismi Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan, oğlunun Er- genekon tcrör örgütü ile bağlantı- sının olmadığını ilcri sürcrek"Sal- dırıdan önce Elazığ'a geldi, uzun uzun görüştük. Türban konu- sundaki tepkisini sık sık dile ge- tiriyordu, karan verenlerin ce- zalandıı ılnıası gerektiğini söylü- yordu. Ben dc 'Sinirleneceğine bir mum da sen yak oğlum' dedim" diye konuştu. NTV'yc açıklamalarda bulunan İdris Arslan, saldmnın kaos yarat- mak için değil milletin hassasiyet- lerine dıl uzatıldığı için gcrçckleş- tirildiğini ileri sürdü. Arslan, "Sal- dırıdan önce Elazığ'a geldi, uzun uzun görüştük. Türban konu- sundaki tepkisini sık sık dile ge- tiriyordu, karan verenlerin ce- zalandırılnıası gerektiğini söylü- yordu. Ben de 'Sinirleneceğine bir mum da sen yak oğlum' dedim. 2.5 yıldır her hafta Alparslan'la gö- rüşüyorum, kitaplarıni, saldırıdan önce aldığı notları inceledim. Ben onun babasıyım, bir bağlantısı olsa bilmez miyim! Bazı çevreler tarafından ilişkilcndirilmek iste- niyor, ismi kullanılıyor. Oğlum nıanevi değerlemize dil uzatanla- rı cezalandırmıştır, Ergenekon çetesi ile uzaktan yakından bağ- lantısı olamaz" diye konuştu. Oğlunun, avukatlık yaptığı dö- toğraftaki Alparslan Arslan ğil" diye konuştu. İddiaları yalanlamıştı Arslan, Ergenekon soruşturması savcısı Zekeriya Öz'ün 5 ay önce Ankara'ya giderek oğlunu sorgula- mak istediğini ve bunun için ccza- evi yönetimine başvurduğunu be- • Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan, savcı Zekeriya Öz'ün 5 ay önce Anka- ra'ya giderek oğlunu sorgulamak istediğini belirterek "Oğlum 'Sorgulayacaksa gelmesin, sohbete geliyorsa gelsin' diye mesaj yolladı. Bunun üzerine iki saat süren bir görüşmeleri oldu" dedi. nemde Ergenekon sanığı Muzaffer Tekin'in şirketinin işlerini takip et- tiğini belirten İdris Arslan, bu ne- denle görüşmelerınin doğal oldu- ğunu söyleyerek "Davayı suiisti- ınal konusu yapanların ellerin- deki en önemli kanıt, Veli Küçük ile Alparslan Arslan'ın yan yana çekildiği fotoğraf. Oğlunıu ben- den daha iyi tanıyan olamaz, o fo- lırterek "Oğlum 'Sorgulayacaksa gelmesin, sohbete geliyorsa gelsin' diye mesaj yolladı. Bunun üzeri- ne iki saat süren bir görüşmeleri oldu" diye konuştu. Ergenekon soruştunnası iddiana- mesinde Danıştay saldırısıyla yapı- lanma arasında ilişki olduğu ileri sü- lülmüştü. Öz'ün, Ergenekon terör örgütü ile Danıştay saldınsı arasın- daki bağlantıyı Danıştay sanıkla- rından Osman Yıldırım'ın "Bom- baları Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ten al- dık" şeklindeki ifadesini çıkış nok- tası alarak kurduğu iddia cdilmişti. Bunun üzerine Sincan F Tipi Ceza- evi'nden babası aracıhğıyla mesaj yollayan Alparslan Arslan, "Yıldı- rım'ın yalan söylediğini öne süre- rek, savcı Öz tarafından yönlen- dirildiği" açıklamasını yapmıştı. Gazetemize yönelik bombalı saldı- nlann faili olduğu belirlenen Alpars- lan Arslan, Danıştay'a 17 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirdiği silahlı sal- dında iiye Mustafa Yücel Özbilgin'i öldürmüş, 4 üyeyi de yaralamıştı. Saldırıya ilişkin davayı karara bağla- yan Ankara 11. Ağır Ceza Mahke- mesi, saldırganla Ergenekon arasında ilişki kuramayarak davayı karara bağ- lanııştı. Mahkcmcnin emekli başkanı Orhan Karadeniz, geçen hafta yap- tığı açıklamada, lstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan kendilerine gclcn dosyada sanıklarla Ergenekon soruş- tunnası arasında bağ kurabilecek de- lil bulunmadığını açıklamıştı. simge olarak kabul ettiğini açıklayan Erdoğan, "Velev ki bir siyasi sim- ge olarak taktığını düşünün. Bir si- yasi simge olarak takmayı sııç ka- bul edebilir misiniz? Simgelere bir yasak getirebilir misiniz? Sem- bollere bir yasak getirebilir misi- niz? Özgürlükler noktasında dün- yanın neresinde böyle bir yasak var? Buradaki dert başka aslında. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Bunu maalesef takdirde zorlamyoruz" diye konuştu. Erdoğan bu açıkla- malanna gelen eleştirileri yanıtlarken de "Yeni anayasayı beklemeye ge- rek yok. Bunu otururuz beraber- cc, mutabık kaldığımız bir cüm- leyle, beraber bu çözülür" dedi. Bunun üzerine MHP, üniversite- lerde türban yasağının kaldınlması- na ilişkin anayasa değişikliği öneri- si hazırladı. MHP'nin önerisindc, anayasanın "yasa önünde eşitlik" başlıkJı 10. maddesiıün 4. fıkrasının "Devlet organlan ve idare ma- kamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetinin su- nulmasında ve bu hizmetlerden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak ha- reket etmek zorundadırlar" şck- Iinde değiştirilmesi öngörüldü. AKP, MHP'nin türban yasağının kaldınlmasma ilişkin anayasa deği- şikliğine olumlu yanıt verdi. Sıkı pa- zarlıklann yaşandığı toplantılan son- rasında iki parti bir metin üzerinde uzlaştı. Uzlaşılan ilk metinde, ana- yasanın 10. maddesinin4. fıkrasının "Devlet organlan ve idare ma- kamları bütün işlemlerinde ka- nun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda- dırlar"; 42. maddesinin ikinci fık- rasının "Kiınse, kanunda açıkça ya- zılı olmayan hiçbir sebeple, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bı- rakılamaz. Öğrenim hakkının kap- samı ve kullanılması sınırları, ka- nunla tespit edilir ve düzenlenir" biçiminde değiştirilmesi öngörüldü. 'Kamuda da serbestlik' AKP ve MHP, anayasa değişikli- ğinin hemen ardından da YOK Ya- sası'nın Ek 17. maddesinin "Yü- rürlükteki kanunlara aykırı ol- mamak kaydı ile yükseköğretim kurumlarında kılık vc kıyafet ser- besttir. Hiç kimse, başının örtülü olması sebebiyle yükseköğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ve bu yönde uygulama ve düzen- leme yapılamaz. Ancak başın ör- tülmesi, kişinin yüzü açık vc kiııı- liğinin tanınmasına inıkân verecek ve çcne altından bağlanacak şe- kilde olması gerekir" biçiminde de- ğiştirilmesinde uzlaştı. MHP ve AKP, anayasa değişikli- ği ile yalnızca üniversitelerde türban yasağının kaldınlmasının hedeflen- diğini beliıtmelerine karşın, bazı AKP yönetici ve milletvekilleri, ünıversitelerden sonra kamu ku- mmlarında da türban yasağının kal- dınlması gerektiği yönünde açıkla- malar yaptı. AKP Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin, "Adım adıın ilerleyeceğiz" derken Konya Mil- letvekili Hüsnü Tuna'nm da, "He- deflmiz kamuda da türban yasa- ğını kaldırmak" demesi, AKP'nin gerçek amacını da ortaya koydu. Prof. Dr. Ergun Özbudun'un iki partinin uzlaştığı metnın yasalaşması durumunda üniversitelere peçe ve ka- ra çarşafın da gireceğini beliıtmesi üzerine metinde dcğişiklik yapıldı. Anayasa değişikliği öncrisı, Anayasa Komisyonu'nda ve TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan sert tartışmalann ardından kabul edildi. YÖK Yasa- sı'nda ise herhangi bir değişiklik ya- pılmadı. Bunu üzerine MHP, AKP'yi uzlaşmaya uymamakla suçladı. CHP, anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. CHP'nin başvurusunu inceleyen Anayasa Mahkemesi, türban dü- zenlemesini iptal etti. Son nokta: Kapatma davası AKP'nin toplumu geren adımla- rının devam etmesi, kapatma da- vasıyla sonuçlandı. Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı Abdıırı alııııan Yalçınkaya, 14 Mart günü AKP'nin "laiklik karşıtı eylem- lerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Yalçın- kaya, bu görüşü 1 Temmuz'da yaptığı sözlü sunumda da yineledi. AKP'li yetkililer ise savunma sü- recini daha çok Yalçınkaya'yı ve id- dianamesini eleştirerek kullandı.