23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2008 SALI 6 HABERLER SALI ORHAN BURSALI Ne Yapmalı? İnsanlar yerinde duramıyor, çıkış yolu arıyor. Hiç bu kadar umutsuz ve çırpınış içinde insan çok- luğuyla karşılaşmamıştım. Çeviren soruyor: Ne yapmalıyız? Bu köşe, olayların-olguların biraz de- rinliğine ve arka planına bakarak ne yapılabile- ceğine ilişkin fikir oluşturmaya yardımcı olmanın ötesinde, ne yapabilir? Yine de bir şeyler söylemek gerekirse... 1) Toplum büyük bir dinamizm içinde. İnsanlar hareket, yol göstericilik, önderlik istiyor ve bek- liyor! Çünkü, Cumhuriyet’in kazanımları belki de tarihin hiçbir döneminde bu kadar tüketilmemiş- ti! Dincilik, dinci siyaset, toplumu bu kadar sarıp sarmalamamıştı; dinci tehdit bu kadar büyüme- mişti; Anadolu ve büyük kentlerde yaşam, fiilen dinci baskının ve dinci yaşam biçiminin bu kadar büyük etkisi altına girmemişti; “laik düşünce” ne- redeyse “yeraltında yaşam”a dönüşecek! 2) Muhalif dinamizmin önemli bir kısmı, CHP’yi yetersiz buluyor, çünkü CHP ile birleşemiyor! Ve- ya CHP bu dinamizm ile birleşemiyor. Bu nedenle yeni arayışların arkası kesilmiyor. Toplum, birle- şik hareket istiyor. Bu bağlamda örneğin Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (USTKB) “Cum- huriyet değerlerini savunan tüm siyasi partilere, yerel seçimlerde her il ve ilçede tek bir yurtsever ortak adayla seçime gidilmesi” çağrısı yapıyor. Örneğin Oktay Ekinci gibi yurtsever adayların ar- dında, bütünleşmeler yaşamak istiyor! CHP’nin salt Ankara değil, bütün il ve ilçelerde AKP’yi beledi- yelerden indirmek için büyük heyecana liderliği- ni arzuluyor! Çünkü belediyeler AKP’nin seçmenle birebir ilişkisini sürdürdüğü en önemli yerler! 3) CHP’yi sadece TV ekranlarında değil, alan- larda, mitinglerde, konferans salonlarında da görmek istiyor. Kılıçdaroğlu’nun rakiplerini pe- rişan eden çalışmalarını alkışlıyor, iktidar altında yaşanılan kepazeliklerin ortaya çıkarılması çok iyi. Şimdi bunların siyasi “yumruklara” dönüştürülmesi gerekiyor! İktidarın büyük açıkları bir iki yüklen- meyle ortaya çıkarılabiliyorsa arkada buzdağla- rı var demektir! 4) CHP ekonomik krizi kullanamıyor! Bu konu- da yeni açılımlar zorunlu. Ülkemizdeki yoksullar, muhalefetin mi yoksa iktidarın mı yolunda?! CHP, dünya ekonomik krizine, bu krize yol açan yeni liberalizmin ülkemizdeki tahribatına karşı ne düşünüyor? İşsizliğe karşı heyecan uyandıracak çözümleri nedir? Ulusal sanayiyi güçlendirmek, ül- kenin kronik ve sürekli kriz yaratan ekonomik ya- pısını düzeltecek, ekonomi politikaları ve strate- jik yaklaşımları nedir? Bilgi ekonomisine geçmek, katma değer yaratan büyük ve önemli üretim sek- törleri yaratmak için düşünceler ve programlar var mıdır? 5) AKP’nin ülkedeki tahribatlarını nasıl tamir ede- cek, gidereceksiniz? CHP, AKP’nin savunduğu ge- rici, laiklik ve Cumhuriyet düşmanı, ulusal ne var- sa hepsini yok eden düşüncelerle kıyısından kö- şesinden uzlaşarak değil, ileri demokrasi ve insan hak ve özgürlüklerini de daha geniş boyutlarda sa- vunarak yeni ve büyük bir siyasi dalga yaratabi- lir! Korku ve uzlaşma değil, cesaret ve ileri dü- şünceler insanları dağlara taşlara karşı seferber edecektir! Ne mi yapmalı? Şüphesiz bütün siyasi toplan- tılara katılmalı! Sesinizi duyurabileceğiniz her yerde bulunmalı! Okumalı, okutmalı, fikirleri yay- gınlaştırmalı, iyi gözlemci olmalı, her şeyi pay- laşmalı, karamsarlık değil umut yaymalı; Erge- nekon gibi, toplumu susturmaya yönelik kaba teh- ditlere meydan okumalı, düşünceler saklanma- malı... İktidar ve yarattığı “liberal aydın” destekçile- rinin, küresel ve yerel yeni liberalist düşünce ve uygulamalarıyla, ulus ile ırkçlığı birbirine karıştı- rarak, “milli olan” her şeyi “başkaları adına” yık- mak için giriştikleri bütün saldırılara karşı sağlam durmalı! Ulusu yıkmak için öncelikle Atatürk’ü alaşağı etmeye yeltenen yeni liberal büyük gericiliğin bu- rada bir geleceği olmamalı! Turgut Özakman’ın bilimsel ve olguların ta- rihçiliği karşısında, şimdi hoşgörü dilemeye baş- lamış olsalar bile, onlar, son 6 yıldır yaşadığımız AKP’li ve Fethullah’lı zamanın ruhunun karanlık dehlizleri arasında kendilerini saklayamamalılar! El Kaideciler, 15-20 Kasım 2003’te İstan- bul’da düzenledikleri dört intihar saldırısı ey- lemi öncesinde patlayıcı üretmek için deterjan şirketi kurmuş, haberleşme kolaylığı uğruna ise cep telefonu dükkânı açmışlardı. Bomba yük- lü kamyonları kullanacak militanlara özel sü- rücülük kursları bile verilmişti. Yani her şey giz- lilikle ve profesyonelce yapılmıştı!.. Giderleri Usame bin Ladin’in muhasebesi karşılamış- tı!.. El Kaidecilere bu eylemler için Pakistan’dan bir finans kurumu aracılığıyla 150 bin dolar gön- derilmişti! Oysa geçen hafta dört kentte yapı- lan son operasyon gösterdi ki, Bin Ladin’in Tür- kiye’deki adamları artık hırsızlık, gasp, soygun ve adam öldürme gibi eylemleri şeriat uğruna meşru sayıyor!.. Peki Türk El Kaidesi’nin 5 yıl içinde geçirdiği sosyal, siyasal ve ekonomik de- ğişimin ardında hangi gerekçeler yatıyor?.. 2003’te 60’tan fazla insanın ölümüne yol açan eylemlerin ardından El Kaide’nin 300 ka- dar militanı deşifre olmuştu. Saldırıların ele- başlarının bir bölümü cezaevine konulmuş- tu. Yurtdışına kaçan militanlardan bazıları Irak’ta ABD askerlerince öldürülmüş, bazıla- rı ise Afganistan ve Pakistan’da izlerini kay- bettirmişti. Hizbullah’tan Kaplancılar’a!.. Örgüt çökme sürecine girmişti. Aralıklarla or- taya çıkarılan hücreler ve bir bölümü başarı- sızlıkla sonuçlanan eylemlerin ardından Sele- fi gruplaşmalar derin bir sessizliğe gömülmüştü. Oysa sonradan anlaşılacaktı ki, El Kaideciler bu sessizliği yeniden yapılanma için bir fırsat olarak değerlendirmişti! Örneğin militanlar dini ve siyasi fikir ayrılığı- na karşın Hizbullah’tan kopmuş militanlarla bağlantıya geçmişlerdi. İstanbul, İzmir, Mani- sa ve Urfa’da geçen hafta yapılan operasyonda yakalanan 38 militan arasında Almanya kökenli Anadolu Federe İslam Devleti (Kaplancılar) ör- gütünün üyeleri de vardı. Aslında farklı fraksi- yonlardan devşirilen militanlar salt El Kaide’deki askeri ve siyasi de- ğişimi göstermiyordu. Bin Ladin’in adamları tüm Orta- doğu ve Afrika’da olduğu gibi ör- gütü Türkiye’de de bir çekim mer- kezi haline getirmeyi hedefliyordu. İslamın ilk çağlarını referans alan ka- tı Selefi ideolojisi Türkiye gibi ço- ğunluğu Sünni olan laik bir ülkede yayılmalarını engellese de, onlar ka- rarlılıklarını sürdürüyordu. Örneğin Ladin hayranları, örgütlenme engelini “Türki- ye dar-ül harp’tir” (Şeriatla yönetilmeyen) pro- pagandasıyla aşmaya çalışıyor, radikal kitle- leri kendi saflarına çekmek için çırpınıyorlar- dı!.. Operasyonun boyutları az da olsa başa- rılı olduklarını gösteriyordu. Geride önemli bir sorun daha kalıyordu. Ör- güt askeri açıdan Pakistan ve Afganistan’da- ki kamplardan yararlansa da, El Kaide kasa- larından artık katkı alamıyordu! Bu durum mi- litanları kendi finansman koşullarını yaratma- ya sürüklüyordu. 2003’te, bir ramazan ayında katliam yapmış bir örgütün yurttaşlardan kolaylıkla yardım top- laması olanaksız görünüyordu. Sonunda Bin Ladinciler düşünüp taşındılar ve geçmişte aşırı sol ve bazı dini grupların sıkça başvurduğu bir yönteme yöneldiler. Örneğin son hücrenin de yaptığı gibi çarşaf giyen militanlar İstanbul’un göbeğinde Kalaş- nikoflarla kuyumcu soymuşlardı. Diğer hücreler ise otomobiller çal- mış ve sigara dağıtım kamyonları- nı gasp etmişti. Bu da yetmemiş, militanlar ha- raç vermeyenleri tehdit etmiş, ya- ralamış hatta bazılarını öldürmek- ten kaçınmamıştı! Teröristler tıp- kı diğer şeriatçı gruplar gibi bu gasp yöntemlerini nihai hedefleri- ne ulaşmada mübah saydıklarını açıklamış, hücrelerini de bu tür ey- lemlere zorlamışlardı! Aslında bu eylemler Türkiye’deki radikal dinci gruplar için yeni olaylar değildi. Üstelik ciddi riskler de taşıyordu! Türk Hizbullahı’nın kökenini oluşturan Batman kaynaklı İslami Ha- reket örgütü 1983 yılında İstanbul’da bir ku- yumcu soygununun ardından deşifre olmuş ve tamamen tarihe gömülmüştü!.. “İnfak” adı altında kendi yandaşlarından yardım toplayan Hizbullah’ın askeri ve siyasi yapılanmaları da parasal meseleler yüzünden ciddi darbeler almıştı. Yani “Hizbullah’a giren maldan, çıkan candan olur” stratejisi örgütü çö- kerten etkenlerden biri olmuştu!.. Son operasyon gösterdi ki, yalnızca eko- nomik arayışlar açısından değil, El Kaide ör- gütlenme yönünden de geçmişteki radikal grupların deneyimlerinden yararlanmıştı. Ör- neğin İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde çocuklar için özel dershane kurması ve karne dağıtması, El Kaide’nin daha önce benzer faaliyetlerde bu- lunan Hizbullah ve Kaplancılar’dan etkilendi- ğini de göstermişti. Bu çalışmaları, radikal gru- bun örgütlenmedeki kararlılığını ve gelecekle ilgili planlarını da dışa vurmuştu. Örgütte derin sarsıntı!.. Ancak ne intihar saldırıları, ne Kartal’daki Mason locası baskını benzeri eylemler El Kaide’nin Türkiye’deki çabalarında, işlerin hiç de beklediği gibi gitmediğini gösteriyor! Son 5 yılda en az 15 hücresi deşifre olan Türk El Kaidesi yerel olanaklara sarıldıkça artık da- ha kolay deşifre oluyor ve çözülmekten kur- tulamıyor. 4 kentteki operasyonda yakalananlar gös- teriyor ki, ABD’deki 11 Eylül saldırıları, İstan- bul’daki 2003 bombalamaları, İspanya ve İn- giltere’deki demiryolu ve metro eylemlerini ulus- lararası istihbarat ağını delerek kolaylıkla ger- çekleştiren bir örgüt, yerelleştikçe profesyo- nellikten ve gizlilikten de giderek uzaklaşıyor! El Kaide’nin küresel gizemi para ve militan kay- gısı nedeniyle Türkiye’de derin bir sarsıntı ge- çiriyor!.. Yakalanan militanlarda 10 kadar silah ve mü- himmat ele geçirilmesi, örgütün ne kadar pervasızlaştığını da anlatıyor. Bu pervasızlığın boyutlarını analiz etmek için, El Kaide’nin İs- tanbul’da 5 yıl önceki bombalı kamyon ey- lemlerini nasıl sessiz ve derinden planladığı- nı ve istihbarat birimlerine fark ettirmeden ne denli kolaylıkla gerçekleştirdiğini bir kez daha anımsamak yetiyor! Soygun ve cinayet gibi eylemler yaparak de- şifre kaygısı yaşamadığını gösteren El Kaide, bir yandan da artık daha büyük tehlike olma yolunda hızla ilerlediğini anlatmaya çalışıyor! Ocak ayında ilk kez Gaziantep’te polisle ça- tışmaya girerek bir hücresini kaybeden, tem- muz ayında ise İstanbul’daki ABD Konsolos- luğu baskınında üç kişilik ikinci timini yitiren ör- güt, bir yılda 12 eylem yaparak askeri açıdan zayıflamadığını aksine güçlendiğini kanıtlamayı amaçlıyor! Son operasyonun çapı da gösteriyor ki, Türk El Kaidesi, Usame bin Ladin’in yolundan ay- rılmayan ancak örgütlenme ve eylemsellik açısından bağımsız olmaya çalışan bir grup ha- line gelmeyi hedefliyor... Bin Ladincilerin dayandığı ve Suudi rejimi- nin resmi mezhebi olan Vahabi anlayışı Ana- dolu Müslümanlığıyla uyuşmasa da, El Kaide kendini ısrarla Türkiye’deki radikal dinci po- tansiyele entegre etmek istiyor!.. Şiddeti kutsallaştıran Bin Ladincilik, Anadolu coğrafyasında güçlü ve devamlı olabilme uğ- runa terörü avantürleştiriyor! Bu onu sona mı sürüklüyor sorusuna yanıt bulabilmek için geçmiş deneyimlere bakmak yetiyor! mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com El Kaide’nin Gizemi ve Avantürleşen Terör!.. Orgeneral Başbuğ ‘Devrim Şehidi’ Kubilay’õ anma mesajõnda laiklikle ilgili önemli uyarõlarda bulundu: YõpratõlmasõbüyüksorunolurANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İl- ker Başbuğ, yobazlar tarafõndan şe- hit edilen asteğmen Mustafa Fehmi Kulibay’õ anma günü nedeniyle ya- yõmladõğõ mesajõnda asteğmen Ku- bilay ile Hasan ve Şevki adlõ bekçi- lerin “Cumhuriyetimizi ve onun çağdaş kazanımlarını yok etmek için laikliği hedef alan köhnemiş zihniyet karşısında ortaya koy- dukları mücadeleyle onurlu dire- nişin bayraklaşan sembolü” oldu- ğunu vurguladõ. Laikliğin demokra- tik ve sosyal hukuk devleti olmanõn da güvencesi olduğuna dikkat çeken Başbuğ, “Bu nedenle, laikliğin siyasi ve kısır tartışmaların malzemesi yapılarak yıpratılmasının büyük sorunlara yol açacağı dikkatlerden kaçmamalıdır” dedi. Başbuğ, Ata- türkçü düşünce sisteminin esaslarõnõn benimsenerek yaşam tarzõ haline ge- tirilmesi kadar onu yõpratmak isteyen anlayõşlarla mücadelenin de “bir vatandaşlık borcu” olduğunun unu- tulmamasõnõ istedi. Başbuğ, anma günü nedeniyle bu- gün İzmir’in Menemen ilçesinde dü- zenlenecek törenler öncesinde Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) personeli- ne mesaj yayõmladõ. Başbuğ’un ya- yõmladõğõ mesaj şöyle: “TSK’nin Değerli Mensupları, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ya- pısını çağdışı emellerini gerçek- leştirebilmelerinin önündeki en büyük engel olarak gören bir grup yobazın, Asteğmen Kubilay ile Hasan ve Şevki adlı iki bekçiyi hun- harca şehit edişinin bugün, 78’in- ci yıldönümüdür. Asteğmen Ku- bilay ve arkadaşları, uzun ve san- cılı bir sürecin sonucunda kurulan Cumhuriyetimizi ve onun çağdaş kazanımlarını yok etmek için laikliği hedef alan köhnemiş zih- niyet karşısında ortaya koydukla- rı mücadeleyle onurlu direnişin bayraklaşan sembolü haline gel- mişlerdir. Cumhuriyet tarihimizin ibret sayfaları arasına kaydedi- len bu olay, Cumhuriyetimizin üzerinde yükseldiği temel değer- lerin sağlamlığını ve inkılapların hedefini kavramış nesillerin onla- rı yaşatma kararlılığını da ortaya Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, laikliğin demokratik ve sosyal hukuk devleti olmanõn da güvencesi olduğuna dikkat çekerek, Atatürkçü düşünce sistemini ve laikliği yõpratmak isteyen anlayõşa karşõ mücadelenin bir vatandaşlõk borcu olduğunu söyledi. koymuştur. Bilim ve aklın reh- berliğinde ilerlemeyi esas kabul eden Atatürkçü düşünce sistemi- nin karakteristik yapısının temel taşı olan laiklik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olmanın da en büyük güvencesidir. Bu nedenle, laikliğin siyasi ve kı- sır tartışmaların malzemesi yapı- larak yıpratılmasının büyük so- runlara yol açacağı dikkatlerden kaçmamalıdır. Yürümekte oldu- ğumuz çağdaş uygarlık yolunda aydın fikirleriyle sonsuza kadar rehberimiz olacak Yüce önderi- mizin ilke ve inkılapları, ancak on- ları özümseyen nesillerce yaşatı- labilecektir. Atatürkçü düşünce sisteminin esaslarının benimse- nerek yaşam tarzı haline getiril- mesi kadar onu yıpratmak isteyen anlayışlarla mücadelenin bir va- tandaşlık borcu olduğu unutul- mamalıdır. Türkiye Cumhuriye- ti’nin; laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlı ka- larak üstün bir disiplin anlayışıy- la çalışmalarını yürütmekte olan Türk Silahı Kuvvetleri de bu bi- linçle, ulusal birliğimizi ve bö- lünmez bütünlüğümüzü zayıflat- mayı hedefleyen her türlü tehdi- de karşı kararlı mücadelesini sür- dürecektir. Bu duygu ve düşüncelerle, Tür- kiye Cumhuriyeti’ni ve onun temel niteliklerini korumak uğruna can- larını feda etmekten çekinmeyen, başta devrim şehidimiz Kubilay ol- mak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anar, aziz hatıraları önünde saygıyla eğilirim.” Devrim şehidi Kubilay anılıyor Haber Merkezi - Devrim Şehidi Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’la bekçiler Hasan ve Şevki, gerici yobazlar tarafõndan katledilişle- rinin 78. yõldönümünde, bugün Menemen’de ve yurt genelinde düzenlenen çeşitli etkinlik- lerle anõlacak. Kubilay Anõtõ’nõn bulunduğu Menemen Yõldõztepe’de saat 10.30’da başla- yacak tören öncesinde, kent merkezinden anõ- ta doğru kortej yürüyüşü yapõlacak. Kubilay’õ anma törenlerinin ardõndan Menemen Büyük Park önünde miting gerçekleştirilecek. Ata- türkçü Düşünce Derneği öncülüğünde düzen- lenen miting saat 12.30’da başlayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce Kubilay anõsõna düzenlenen “Cumhuriyet Şehitleri Ulusal Koşusu” da bugün Menemen’de ger- çekleştirilecek. “Aydınlığa koşuyoruz” slo- ganõyla yapõlacak etkinlik, sabah saat 08.15’te başlayacak. 500 lisanslõ atletin katõlacağõ koşuda sporcular, Çanakkale asfaltõndan Kubilay Anõ- tõ’na dek 8 kilometrelik parkurda yarõşacaklar. CHP İzmir İl Gençlik Kollarõ tarafõndan Ku- bilay anõsõna düzenlenen “Kemalizm” konu- lu söyleşi ise bugün saat 18.00’de CHP İzmir İl Başkanlõğõ Toplantõ Salonu’nda gerçekleş- tirilecek. Etkinlikte konuşmacõ olarak Prof. Dr. Kemal Arı yer alacak. Kubilay, CUMOK, ADD, ÇYDD ve Eğitim- İş öncülüğünde Adana’da da Atatürk Anõtõ önünde anõlacak. Çok sayõda kitle örgütünün de destek vereceği anma töreni 11.30’da ya- põlacak. YEREL SEÇİMLERE DOĞRU Siyasi partiler adaylarõnõ netleştiriyor İstanbul Haber Servisi - Yerel seçimlere 3 buçuk ay kala siyasi partilerin belediye başkan adaylarõ netleşmeye başladõ. Seçimlerin kilit kenti İstanbul’da AKP ve CHP’den 1, MHP’den 10, DSP’den 16, SP’den ise 8 ismin adaylõğõ kesinleşti. AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayõ Kadir Topbaş açõklanõrken, CHP, DSP, MHP ve DTP’nin aday belirleme çalõşmalarõ sü- rüyor. İstanbul’da bugüne dek siyasi partilerin kesin- leştirdiği belediye başkan adaylarõ şöyle: CHP: Sultanbeyli’de eski Sultanahmet Camisi imamõ Osman Nuri Bedir. MHP: Beşiktaş’ta Süzer Holding Yönetim Ku- rulu Başkanõ Mustafa Süzer’in yeğeni Cennet Süzer Teker, Kartal’da Kartal Devlet Hastanesi Başhekim Yardõmcõsõ Dr. Ahmet Çakıroğlu, Beylikdüzü’nde Gürpõnar Belediye Başkanõ Ve- lettin Küçük, Eyüp’te Rumeli Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanõ Özcan Pehlivanoğ- lu, Tuzla’da Tadõm Lisesi Müdürü İshak Dağcı, Şişli’de Çavuşoğlu Koleji’nin sahibi Gülgün Ça- vuşoğlu, Beyoğlu’nda müteahhit Rüstem Fırat, Bağcõlar’da Deniz Güneş, Maltepe’de Ahmet Baykan, Esenyurt’ta Ahmet Karasoy. DSP: Beykoz’da DSP Beykoz İlçe Başkanõ Süha Pekkip, Bayrampaşa’da İnşaat Mühendisi Muharrem Çınar, Beşiktaş’ta eski Beşiktaş Be- lediye Başkanõ Ayfer Atay, Bakõrköy’de eski Bakõrköy Belediye Başkanõ Ahmet Bahadırlı, Büyükçekmece’de Kumburgaz Belediye Başkanõ Dr. Hüseyin Çorbacıoğlu, Çatalca’da Durusu Belde Belediye Başkanõ Engin Akman, Esen- ler’de Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, Eyüp’te Ali Haydar Civan, Güngören’de eczacõ Murat Tü- lü, Kartal’da Pendik Kõzõlay İdare Müdürü Or- han Nurman, Pendik’te eğitim danõşmanõ Şaban Kansu, Silivri’de emekli Hâkim Tuğgeneral Nursafa Pandar, Sultanbeyli’de inşaat mühendi- si Hikmet Demircan, Şişli’de Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sarıgül, Şile’de avukat Tülay Yıldız ve Ümraniye’de mali müşavir Bayram İğdeli. SP: Başakşehir’de Saadet Partisi İlçe Başkanõ M. Salih Beşir, Adalar’da Ömer Durmuş, Ba- kõrköy’de Adem Yıldırım, Esenler’de İbrahim Bitiş, Ümraniye’de Mehmet Bingöl, Üsküdar’da Yılmaz Bayat, Tuzla’da İsmail Kızılgöz, Zey- tinburnu’nda Kadem Emanet. İşçi Partisi (İP) Ada- na İl Başkanı İsmail Hakkı Savaşer 78 yıl önce Kubilay’ı katle- den zihniyetin bugün iktidarda olduğunu söyledi. Parti bina- sında konuşan Sava- şer, “Kubilay’a yapı- lan saldırı, Kemalist devrime yapılan bir saldırıdır. O saldırıyı yapan zihniyet bugün iktidardadır” dedi. ‘Kubilay’õ şehit eden zihniyet iktidarda’ (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ) Prof.Güler:Bağõmsõzlõk yerelseçimdengeçer GÜRSU KUNT ANTALYA - Ankara Üni- versitesi Siyasal Bilgiler Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, ül- kenin bağõmsõzlõğõnõn yerel se- çimlerden geçtiğini söyledi. Antalya’daki demokratik kitle örgütlerinin kamuoyunu bilgilendirme etkinlikleri kap- samõnda düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Güler yerel seçim öncesinde Antalya’da yurttaşlara seslenen iki sesten birisinin, “Size, Dubai olma fırsatı veriyorum” dediği- ni, ikinci sesin ise Türkiye’yi uluslararasõ şirketlere ve iş- birlikçilerine pazarlamadan, onurunu korumaya davet et- tiğini söyledi. İlk sesin, AKP’nin, küreselleşmenin, neo liberalizmin sesi oldu- ğunu ifade eden Güler, “İkin- ci ses ise bağımsızlık, eşitlik, kalkınma için çalışır” diye konuştu. CEMİL CİĞERİM SAMSUN - AKP’nin Sam- sun Büyükşehir Belediye Baş- kan adayõnõn kim olacağõyla ilgili tartõşmalar sürüyor. Mevcut belediye başkanõ Yu- suf Ziya Yılmaz yerine Çar- şamba Belediye Başkanõ Hü- seyin Dündar’õn aday gös- terileceği iddia edildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn görüşlerini aldõ- ğõ AKP Samsun milletvekil- leri Mustafa Demir, Cemal Yılmaz Demir, Suat Kılıç, Ahmet Yeni, Birnur Şahi- noğlu ve Fatih Öztürk’ün, Yõlmaz’õn yerine Samsun Bü- yükşehir Belediye Başkanlõ- ğõ için Dündar’õn aday gös- terilmesini istediklerini ifade edildi. AKP’li milletvekille- rinin ortak adayõ olarak adõ Erdoğan’a iletilen Hüseyin Dündar, 2004 yerel seçimle- rinde Çarşamba Belediye Başkanõ olmuştu. AKPSamsunmilletvekilleri Dündar’õadaygösterdi Usame bin Ladin obursali@cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear