Catalog

CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada önüne geçmeyi hedefliyordu. AKP nedense ilk iha- le işlerine kafayı taktı! Değişiklikteki amaç, yasa- ya dayalı olarak oluşturulan Kamu İhale Kurulu’nun (KİK) denetimi altında olması gereken ihale mik- tarını azaltmaktı. Başta belediyeler olmak üzere pek çok kurum KİK dışı bırakıldı. Eşik değerler de yüksek tutularak bu değerlerin altındaki ihaleler KİK denetimi dışında kaldı. Kaldı ki, içinde kalanlar da çeşitli yöntemlerle dışarı çıkarıldı. Örneğin 1 tril- yonluk bir ihale var; KİK’in denetiminde olması ge- rekiyor. Bunu 10’a bölüyorsunuz, hem KİK dışı- na çıkarıyorsunuz hem de birden fazla ihale ya- ratıp, ihaleyi tabana yayıyorsunuz. Demokrasiyi değil ama, hamdolsun ihaleyi ta- bana yaydık! KİK, o günden sonra tam 14 kez daha değişti. Önceki gün de 15. değişikliği gerçekleştirdiler. Meclis’te zaman zaman gerilimli geçen tartış- maların ardından yapılan değişikliklerden bazıla- rını paylaşalım: - Mevcut yasaya göre, KİK medyada ihale yol- suzluğuna ilişkin haber yayımlandığında resen ha- rekete geçebiliyordu. Yeni yasayla geçemeyecek. Bir başka deyimle, medyada yayımlanan haber “ih- bar” değeri taşımayacak. - Bir ihalede usulsüzlük olduğunu iddia edip suç duyurusunda bulunma ya da araştırılmasını iste- me hakkı sadece ihalenin şartnamesini alanlara ta- nınıyor. İhaleyle ilgili örneğin bir meslek kuruluşu ya da ilgili kişi usulsüzlük saptamışsa, ancak şart- name alan kişi aracılığıyla başvuruda bulunabile- cek. - Usulsüzlük için başvuru yapacak kişi önce bin ile 4 bin YTL arasında değişen para yatıracak. - Eğer usulsüzlük saptanamazsa önceden ya- tırdığı teminatı yanacak. - İnceleme sadece başvurulan konuda olacak. Örneğin inceleme sırasında başka bir usulsüzlük saptansa bile o konuda başvurulmadığı için dik- kate alınmayacak. Yasada bir değişiklik de KİK üyelerinin özlük hak- ları için yapıldı. Buna göre, maaşları 4 bin YTL üze- rinde olan KİK üyelerinden devlet memuru olan- lar, bu görevden ayrıldıktan sonra kendilerine ay- nı düzeyde yeni bir unvan verilene dek aynı maaşı almaya devam edecekler. Yukarıda özetlemeye çalıştığımız değişiklikler- den sonra Kamu İhale Kurulu’nun adını da şöyle değiştirmek uygun düşecek: Kamufle İhale Kurulu! Her şeyin yasa marifetiyle örtüldüğü bir ihale sis- temi geliyor. AKP’den önceki hükümet döneminde AB’ye uyum için çıkarılan bu yasanın ne kadarı AB’ye uy- gun bilmiyoruz ama, AKP icraatına bire bir! Oysa demokrasi, parlamenter sistem “denetim” arayışlarının ürünü olarak doğmuştur. Aslında bu kadar değişiklikle uğraşacaklarına tek maddelik yeni bir yasa çıkarsalar denetim soru- nunu kökünden çözmüş olurlar: Hükümet kontrolünde yapılan ihalelerin tümü de- netim dışıdır. Dokunulmazlık zırhı içindedir! Böylece vekillerden sonra hükümet işleri de do- kunulmazlık zırhına kavuşmuş olur ve istikrar ta- mamlanır. GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Giderek artan toplumsal kaygıları frenlemek için “ye- ni bir önlem paketinden” söz ediyor. Yeni paketle ilgili; sadece şunları söylüyor: “Yurtdışında tutulan birikimlerin vergi ödenmeden ülkeye çekilmesine yönelik başlatılan ‘varlık barışı’nı yeni düzenlemeler izleyecek, yeni adımlar olacak.” Fakat adımlar nedir veya ne değildir, fazla bilgi ver- miyor. Bir başbakanımız var ki, dünyaya örnek. Teğet geç- tiğini söylediği kriz delmiş reel sektörü, dolayısıyla üre- timi, ithalatı, ihracatı on ikiden vurmuş. O, hele ben Hindistan’da dolaşıp geleyim, “arka- daşlar paket üzerinde çalışıyorlar, dönüşte açıklama yaparım” diyor. O kadar! Hani halk arasında gamsız insanlar için söylenen bir söz vardır: “Mangal gibi yüreği var adamın” derler ya böyle- lerine. RTE, işte böyle bir başbakan! Bankalar yerli yerinde, henüz krizden nasiplerini al- madılar; finans kesimindeki rahatlık iktidara batmış ola- cak ki; RTE, birden bankalara verdi veriştirdi. Sonra… Baktı ki haksız yere yüklenmiş bankalara, sırtında yumurta küfesi yok ya; “Canım öyle deme- dim” diye söylediğinden geriye dönüverdi. Prof. Hurşit Güneş’in eylül ayında dış açığın düş- mesine bakış açısı RTE’yi sevindirecek öğeler içer- miyor ama; ne gam! RTE’nin bu ve benzeri uyarılara kulak asmaya ni- yeti yok. Oysa Güneş’e göre açığın düşmesindeki etkenle- rin başında turizm gelirlerindeki geçen yıla oranla yüz- de 18 artış geliyor. İkinci ve daha önemli gördüğü etken geçen yılın ay- nı ayına göre yüzde 24 artış gösteren ithalatın ağus- tos ayına göre yüzde 8 düşmesi. Sonuncu etken ise, ihracatın önceki yılın aynı ayı- na göre yüzde 42, ağustosa göre yüzde 16 artmış ol- ması. Fakatttt.. mevsim kapandı, bundan böyle turizm ge- lirleri zayıflayacak. Global krizle birlikte ihracat pa- zarlarımızda bir daralma hissedileceğini hemen her çevre söylüyor. Böylece döviz gelirlerimiz bundan böyle “müthiş za- yıflayacak”. Önümüzdeki dönemde döviz giderleri daha da be- ter düşecek, Hurşit Güneş’e göre, ithalat büsbütün çökecek. Kısacası “hızla daralan bir dış ticaret, durgunluk ve işsizliğin henüz eşiğindeyiz, ortasında değil”. Hayır! Bütün bunlar RTE’ye göre zırva. Uyarılar, uya- rıları destekleyen rakamlar; hepsi maval! Bunlar işa- damlarının ve o çevreleri temsil eden kuruluşların kri- zi kendilerine yontan ve halkın kafasını karıştıracak söy- lemleri… Döviz sıkıntısı mı baş gösterecek? RTE buldu ça- resini. Dış ülkelerde çalışanların birikimlerini tez elden, ver- gi yok, ister bavulla ister bankalar aracılığıyla yurdu- na göndermesi için Varlık Barışı yasası çıkardı mı? Çı- kardı. Şimdi güldür güldür, ben çalışan yurttaşlarımızdan elli milyar dolar gelecek diyeyim, siz deyin ki yetmiş milyar dolar! Hurşit Güneş, diğer ekonomi okutan bilim adam- ları, konuyla doğrudan ilgili kuruluşlar Varlık Barış’ı ger- çeğinden neden söz etmiyorlar? Yasayı dışarıda çalışanlar nasıl karşıladı acaba? Ör- neğin Almanya, bankalarında çalışan Türklerin Alman bankalarındaki tasarruflarını Bay RTE’yi kırmayalım, hemen Türkiye’ye göndermelerini teşvik edelim diye karşıladığı sanıyorsa hükümet; büyük bir yanılgı için- de. Almanya finans krizine karşı önlemler alırken çalı- şanların en az 100 milyar Avro dolayında olan tasar- ruflarını Türkiye’ye tez elden göndermelerine karşı ön- lem almaya başladı bile. Ayrıca dış ülkelerde çalışanlar tasarruflarını Türki- ye’ye gönderme konusunda ne kadar hevesli acaba? Bilen varsa parmağını kaldırsın! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 22 KASIM 2008 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 12 Edirne PB 12 Kocaeli PB 13 Çanakkale PB 15 İzmir Y 16 Manisa Y 14 Aydın Y 15 Denizli Y 14 Zonguldak PB 17 Sinop PB 17 Samsun PB 20 Trabzon PB 19 Giresun PB 19 Ankara PB 10 Eskişehir PB 11 Konya PB 10 Sıvas B 11 Antalya Y 20 Adana Y 20 Mersin Y 20 Diyarbakır Y 12 Şanlıurfa Y 13 Mardin Y 10 Siirt Y 10 Hakkâri Y 7 Van Y 7 Kars Y 6 Oslo K 1 Helsinki K 2 Stockholm K 0 Londra Y 11 Amsterdam Y 8 Brüksel Y 7 Paris Y 10 Bonn Y 7 Münih Y 4 Berlin Y 5 Budapeşte B 9 Madrid B 16 Viyana Y 8 Belgrad B 14 Soyfa B 15 Roma Y 19 Atina B 21 Zürih Y 8 Moskova Y 4 Aşkabat Y 18 Astana PB 3 Taşkent PB 20 Bakû B 14 Bişkek B 15 Tiflis PB 16 Kahire B 21 Şam Y 20 Yurt geneli parçalı çok bulutlu, Kıyı Ege, Batı Akdeniz kıyıları, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu yağışlı geçe- cek. Hava sıcaklığı batı bölgelerde 2-4 derece artacak, di- ğer yerlerde önemli bir değişiklik olma- yacak. ‘Türkiye 5 yıl sonra da çalkantı içinde olacak’ NİHAN İNAL Dünyanõn en ünlü fütüristi Amerikalõ Jacque Fresco (92), Türkiye’nin küresel krize yaka- lanmasõnõn çok normal olduğunu söyleyerek “Eski sistemler artık işe yaramıyor. Türkiye 5 yıl sonra da çalkantı içinde olacak” dedi. Gelecek Tasarõmcõlarõ Zir- vesi (Fütüristler Zirvesi) dün Har- biye’deki Lütfi Kõrdar Uluslar- arasõ Kongre ve Sergi Sarayõ’nda yapõldõ. Kongre öncesi sorularõ- mõzõ yanõtlayan Fresco, “Türki- ye’nin geleceği için öncelikle araştırma yapılmalı ve bir film hazırlanmalı, geleceği içeren. Gelecekte dünyada hükümet- lere de ihtiyaç olmayacak. Her şeyi teknoloji yönetecek. Yani gelecek insanların idare ede- meyeceği kadar karmaşık ola- cak” dedi. Dünyada politikacõla- rõn teknik bilgiye sahip olmadõğõnõ vurgulayan Fresco, “Politikacı- lar insanlara duymak istedikleri şeyi söylüyorlar. Bilim insanları ise bilmedikleri şeyleri söylü- yorlar. Bilim insanları sizlere çamaşır makinesi, televizyon üretiyorlar. Siyasetçiler ise hiç- bir şey vermiyor” diye konuştu. Politikacõlarõn yalnõzca ekono- mik iktidarõ ele geçirmek iste- diklerini ifade eden Fresco, “Tür- kiye’nin krizden çıkması için, krizden çıkmasını isteyen bir hükümete ihtiyacı var” dedi. Fresco, ABD 44. Başkanõ Barack Obama ile ilgili olarak da “Bush çok eleştirildi. Bush hükümeti hiçbir şeyi bilmiyordu. Obama sert bir tavır izlemeden yoluna devam ederse seçilmeyi hak et- miş olacak” yorumunu yaptõ. Kişisel gelecek planlama me- todunun yaratõcõsõ Dr. Verne Wheelwright ise insanlarõn kişi- sel yaşamlarõyla ilgili geleceğe da- ir uygulayabileceği bazõ yeni me- totlar içeren yeni bir sistem ge- liştiğini ve bununla ilgili yazõlar yazdõğõnõ belirterek insanlara ge- nellikle 10 yõllõk bir plan önerdi- ğini söyledi. Zirvede Amerika’da başlayan ve Avrupa’yõ etkisine alan fi- nansal krizin kurumsal ve kişisel etkileri de masaya yatõrõldõ. MEHMET MENEKŞE AMASYA - Başba- kanlõk Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Amasya’da yaptõğõ ve Devlet Bakanõ ve Baş- bakan Yardõmcõsõ Ce- mil Çiçek’in katõlõ- mõyla 1 Kasõm’da hak sahiplerine verilen 297 evin anahtarõ törenden sonra toplandõ. Ev sa- hibi yurttaşlar duruma tepki gösterdi. Amasya Valiliği’nin internet sitesinde 1 Ka- sõm’da TOKİ konutla- rõnõn anahtar tesliminin Başbakan Yardõmcõsõ Çiçek’in katõlõmõyla yapõldõğõ duyuruldu. AKP’li Amasya Bele- diye Başkanõ İsmet Özarslan’õn anahtar teslim töreninden önce kentin tüm billboard- larõna astõrdõğõ tanõtõm afişleri ise halen kal- dõrõlmadõ. Törenin üze- rinden 3 hafta geçme- sine karşõn hiçbir hak sahibi evine taşõnama- dõ. Anahtarlar tören- den sonra geri alõnõr- ken, TOKİ konutlarõ- nõn inşaatõnõn bitmedi- ği, yüklenici firmanõn konutlarõ TOKİ’ye tes- lim etmediği ve geçici kabulünün bile yapõl- madõğõ ortaya çõktõ. Günlerce reklamõ ya- põlan anahtar teslim tö- reninden sonra hak sa- hiplerinden anahtarla- rõn geri alõnmasõ, “hak sahipleriyle dalga ge- çildi, AKP şov yaptı” şeklinde tepkilere ne- den oldu. Birçok hak sahibi “Evlerimiz bize ve- rilmeyecekti de ale- lacele niye tören ya- pıldı? Bizimle dalga geçer gibi anahtarla- rı dağıtıp, neden geri aldılar?” diye tepki gösterdi. Bir an önce kiradan kurtulmak ve kõş gelmeden kendi ev- lerine taşõnmak iste- yen yurttaşlar büyük bir hayal kõrõklõğõ ya- şadõ. Adõnõn açõklan- masõnõ istemeyen bir hak sahibi tepkisini şöyle dile getirdi: “Anahtarlar teslim edildi. Oysa ben evi- min içini bile göre- medim. Kış geldi, kendi evimize taşın- mak istiyoruz. 297 ai- lenin vebalini kim ta- şıyacak? Bir an önce evlerimiz teslim edil- sin.” Hak sahiplerinden Mehmet B. ise olayõ “tam bir rezalet” ola- rak nitelendirdi ve kan- dõrõldõklarõnõ söyledi. CHP’li Kõlõçdaroğlu “Yozgat’õn çiçeklerini” TBMM’ye taşõdõ 2.5 trilyonluk ‘çiçeklendirme’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanveki- li Kemal Kılıçdaroğlu, Yozgat Belediyesi’nin son 4 yõlda dört kez bitki alõm ihalesine çõktõğõ- nõ ve ihaleleri hep aynõ firmanõn kazandõğõna dikkat çekerken “4 yılda 2 milyon 492 bin 869 YTL çiçeklenmiş, ağaçlandı- rılmış Yozgat için ödendi. Ne- rede bu ağaçlar, çiçekler? Bu kadar harcamayla Yozgat yemyeşil olmalı, hatta Yoz- gat’tan daha yeşil bir kent ol- mamalıydı” dedi. Kõlõçdaroğlu, dün parlamen- toda düzenlediği basõn toplantõ- sõnda Yozgat Belediyesi’nin yaptõğõ bitki alõm ihaleleriyle ilgili olarak şu bilgileri verdi: “1. ihalenin tutarı 52 bin 799 YTL’dir. Ancak bu ihale ilansız olduğu için alınan bit- ki ve malzemelerin dökümüne ulaşılamamıştır. 2. ihale tuta- rı 317 bin 900 YTL’dir. 3. iha- le tutarı 158 bin 350 YTL’dir. 4. ihale tutarı 128 bin 250 YTL’dir. 4 ihale ile toplam 657 bin 299 YTL tutarında Yozgat’ı çiçeklendirilmek ve ağaçlandırmak üzere alım ya- pılmıştır. 4 ihalenin tümü Set Çevre İnşaat Araştırma ve Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmiş. Ayrıca 2005 yılında De-Tay Turizm İnşaat Ticaret ve Sa- nayi Limited Şirketi’ne de ye- şil alanların düzenlenmesi, ağaç dikimi ve bakımı işi için KDV hariç 57 bin 454 YTL para ödeniyor. İlk ihale hariç, Yozgat Belediyesi’nin aldığı 369 bin 295 adet, çiçek, ağaç, bitkiden; 330 bini menekşe, pe- tunya, top kadife ve lale soğa- nından oluşmaktadır. Bu çiçek ve soğanlar poşetlerde ya da saksılarda meyve kasaları ile nakledilmektedir. Yozgatlılar acaba binlerce ağaç ve çiçeğin dikildiği alanları gördüler mi? Kaç kamyonla bunlar taşındı? Ne oldu acaba bu milyarlarca liralık çiçeklere ve ağaçlara? Sadece 2007 yılında satın alı- nan menekşe, lale soğanı, pe- tunya ve top kadife için 7 dö- nümün üzerinde bir alanın çiçeklendirilmesi gerekir. Ay- rıca aynı yıl satın alınan bin- lerce ağacın da dikilmesi ge- rekiyor. Sorduk soruşturduk Yozgat’ta böylesine bir alan göremedik. Yozgat Belediyesi ayrıca bu firmaya; çiçek ve ağaç alımı dışında; park, refüj ve ağaçlandırma bakım işi için 2005 yılında 118 bin 74 YTL, 2006 yılında da park ve yeşil alan bakımı için 681 bin 630 YTL vermiştir... Belediye, 2008 yılında başka bir firma- ya, (Ezgi İnşaat ve Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi) yine park, bahçe ve refüjlerin ba- kımı için 438 bin 412 YTL’lik ödeme yapmıştır. Bu arada Kent Park yapım işi için de Vizyon Peyzaj Seracılık şir- ketine 540 bin YTL ödenmiş- tir.” “CHP’nin Yozgat milletve- kili yok, belediye meclis üyesi de yok. Ama bu demek değil- dir ki, CHP Yozgat’taki yol- suzlukları görmeyecek” diyen Kõlõçdaroğlu, “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyan Yoz- gatlılar adına yolsuzluk ya- panları teşhir edeceklerini ve hesap soracaklarını” söyledi. Kõlõçdaroğlu, “Birçok AKP’li belediyede olduğu gibi Yozgat Belediyesi’nde de imar deği- şiklikleriyle yandaşlara ciddi rantlar sağlanmıştır. Bu ko- nuda Yozgat savcılığında bu- lunan bir dosyanın uzun sü- redir sonuçlandırılmadığını da dikkatlerinize sunmak is- terim. Kim tutuyor bu raporu, niçin davası açılmıyor? Yoz- gatlı vatandaşlarımız da her adımı çiçeklenmiş, ağaçlandı- rılmış yemyeşil bir Yozgat di- leği için, 4 yılda 2 milyon 492 bin 869 YTL para ödediler. Yozgat Belediyesi’nin ödediği bu paranın karşılığında ger- çekten de umdukları her adı- mı yeşillenmiş, çiçeklenmiş Yozgat’ı yarattılar mı? Ellerini vicdanlarına koyup belediye başkanlarına sorsunlar. Çün- kü Yozgat için de Türkiye için de 2.5 trilyon az para değildir” açõklamasõnõ yaptõ. TOKİ ANAHTARLARI TOPLADI Ev sevinci kursakta kaldõ Dünyanõn en ünlü fütüristi olarak gösterilen 92 yaşõndaki Fresco, geleceği yorumladõ TALAT, TEMASLARDA BULUNDU Kayõtsõz görüşme MAHMUT GÜRER ANKARA - KKTC Cumhurbaşkanõ Meh- met Ali Talat’õn An- kara ziyaretinde Kõbrõs sürecinin devamõndan çok, Türkiye’nin AB ile müzakerelerinde yara- tacağõ etkinin gündeme geldiği belirtildi. Tür- kiye’nin bu nedenle Ta- lat’tan masadan süreç çözümsüzlükle de de- vam etse kalkmamasõnõ istediği belirtildi. Ta- lat’õn Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ zi- yaretinin büyük bölü- münün ise “baş başa” yapõldõğõ ve görüşmele- rin bu kõsmõna ilişkin herhangi bir tutanak tu- tulmadõğõ öğrenildi. KKTC Cumhurbaş- kanõ Talat dün Anka- ra’dan ayrõldõ. Edinilen bilgilere göre, Talat gö- rüşmelerde, Rum lider Dimitris Hristofyas ile sürdürdüğü barõş mü- zakelererini anlattõ. Gö- rüşmelerde öne çõkan en önemli konu, mülki- yet değişimi ve toprak devri konularõ oldu. Bu kapsamda Dõşişleri Ba- kanlõğõ’nda yapõlan gö- rüşmelerde Talat’a, “Annan Planı’nın önü- ne geçen herhangi bir unsurun kabul edil- memesi” önerisinin ile- tildiği belirtildi. KKTC Cumhurbaşkanõ’nõn da aynõ görüşte olduğunu belirttiği, ancak Rum- larõn tüm tekliflerinin Annan Planõ’nõn ötesine geçtiğini söylediği öğ- renildi. Talat’õn ziyaretinde, Türkiye’nin adadaki as- keri varlõğõnõn da konu- şulduğu Ankara’nõn bu konuda da Annan Pla- nõ’nda yer alan unsur- lardan hiçbir biçimde geri adõm atõlmamasõ gerektiğini Talat’a ilet- tiği öğrenildi. Talat’õn önerdiği “Alman Sis- temi”nin olumlu karşõ- landõğõ bildirildi. Hollanda da ‘feneri’ söndürecek YUSUF ÖZKAN AMSTERDAM - Almanya tarihinin “en büyük yolsuzluk davası” olarak değer- lendirilen ve mahkemenin, “asıl suçlular Türkiye’de” dediği Deniz Feneri yolsuzluğu ile ilgili olarak, Hollanda’nõn da dava ha- zõrlõğõnda olduğu öğrenildi. İktidar ortağõ İş- çi Partisi (PvdA) milletvekili Toon Heerts, Adalet Bakanõ Erns Hirsch Ballin’in ya- nõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesin- de, Deniz Feneri Derneği’nin Hollanda’da- ki faaliyetlerini parlamento gündemine taşõdõ. Hollanda’daki Sosyal Demokrat Dernek- ler Federasyonu’nun (DSDF), Deniz Fene- ri’nin bu ülkedeki faaliyetlerini gündeme ge- tirmesinin ardõndan, siyasetçiler de konuyu mercek altõna aldõ. Alman savcõnõn hazõrla- dõğõ Deniz Feneri iddianamesinin 120. say- fasõnda yer alan bilgiler de, Hollandalõ si- yasetçilerin harekete geçmesinde önemli etken oldu. İddianamede, Amsterdam, E’sschede ve Rotterdam’daki çeşitli banka şubelerindeki hesap numaralarõna yer veril- mişti. İddianamede, derneğin Hollanda’da- ki şubelerinden 1 milyon 620 bin Avro pa- ra çekildiği vurgulanmõştõ. İşçi Partili Heerst, Adalet Bakanõ Ballin’in yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önerge- sinde, DSDF’nin bir süre önce yaptõğõ açõk- lamayõ anõmsattõ. Heerst, Hollanda’da mil- yonlarca Avro yardõm toplayan Deniz Fe- neri’nin faaliyetleri hakkõnda resmi ma- kamlarõn bilgi sahibi olup olmadõklarõnõ sordu. Toon Heerst, Hollanda’daki Türk- lerden toplanan milyonlarca Avro ile ilgili olarak Adalet Bakanlõğõ’nõn soruşturma açõp açmayacağõnõ da sordu. PvdA Milletvekili Heerst, Deniz Fene- ri’nce toplanan paralarõn amacõna uygun kul- lanõlõp kullanõlmadõğõnõ sorduğu önergesin- de, “Hollanda’da toplanan paralar, yurt- dışına hangi yollarla transfer edilmiştir? Dernek adına para toplayan temsilciler ve toplanan para miktarı konusunda bilgi- niz var mıdır? Türk kökenli Hollanda va- tandaşlarının dini duygularını suiistimal eden bu tür girişimlere karşı yasal bir ön- lem alınacak mı?” sorularõnõ yöneltti. Heerst, önergesinde, ülkenin etkili ulusal gazetelerinden sol eğilimli De Volkskrant’ta çõkan “Deniz Feneri Erdoğan’ın parmak- larını yakacak” başlõklõ habere de yer ver- di. Haberde, Deniz Feneri ve Kanal 7 tele- vizyonu ile AKP arasõndaki “kan bağı”na değinilmişti. Önergesinde Alman savcõnõn “asıl suçlular Türkiye’de” sözlerine atõfta bulunan Heerst, Deniz Feneri yolsuzluğunun Türkiye’deki iç siyaseti de etkilediğini anõm- sattõ. Heerst’in önergesi üzerine, Hollanda Ada- let Bakanlõğõ’nõn dava açma hazõrlõğõnda ol- duğu öğrenildi. Cumhuriyet’e bilgi veren kaynaklar, Bakan Ballin’in, Deniz Feneri yol- suzluğunu gündemine aldõğõnõ ve Alman ad- li makamlarõndan davaya ilişkin dosyanõn is- teneceğini belirttiler. Kaynaklar, gerekli in- celemenin ardõndan Adalet Bakanlõğõ’nõn da- va sürecini başlatacağõnõ bildirdiler. CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, Yozgat Belediyesi’nin son 4 yılda dört kez bitki alım iha- lesine çıktığını ve hep aynı firmanın ihaleleri kazandığını belirtti.