25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 2008 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Politika Üretemezsen Çarşafa Dolanırsın Sencer Ayata’nın “yeni orta sınıf” olarak niteledi- ği demokrasimizin geleceğinin güvencesi milyonla- rı sokaklara, alanlara döken coşkulu Cumhuriyet mi- tinglerinin üzerinden şunun şurasında bir buçuk yıl bi- le geçmedi. Eşine az rastlanır o coşkunun, böylesine çabuk unu- tulması olsa olsa olayın arkasının gelmemesi ve çok kendine özgü koşullar yüzünden, 22 Temmuz se- çimlerinin umulmayan biçimde sonuçlanmasıyla açıklanabilir. Ama bütün bunlar yaşanmışı yaşanmamış kılamı- yor ve laik Cumhuriyetin sivil zinde bekçilerinin var- lığını ortadan kaldırmıyor. Katılımcılarının darbeye de, şeriata da aynı karar- lılıkla karşı çıktıkları Cumhuriyet mitinglerinin en ilginç ve beni en duygulandıran ama şaşırtmayan yönle- rinden biri de alanlarda zaman zaman gördüğüm la- iklik pankartları taşıyan başörtülü hanım katılımcılar- dı. Benim gibi başkaları da, onların orada bulunma- larını yadırgamıyorlardı. Zaten nasıl yadırgayabilirlerdi ki?.. Sürekli anlatmaya çalıştığımız bir gerçek orada can- lı olarak karşımızda duruyordu. Laiklerin başörtülülerle, başörtülülerin laiklikle bir alıp veremedikleri yoktu. Türkiye’de bir başörtüsü sorunu da yoktu. Sorun olan onun kamu alanında, bir siyasi simge olarak, di- nin siyasete alet edilmesi amacıyla kullanılmasıydı. Türban sorununu siyaset gündemine sokanlar la- ikler olmadığına göre, çözecek olanlar da onlar de- ğillerdi. Konuyu yeniden gündeme getirmemin nedeni, CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, çarşafa al- tı oklu rozeti takmasını, sosyal demokratların başör- tüsünü kucaklaması olarak yorumlayanların ileri sür- dükleridir. Aklı başında, sosyal demokratların ve de laiklerin başörtülü kadınlarla sorunları yoktu ki, şimdi onları ku- caklıyor olsunlar. Başörtüsü ile sorunu olmamak, kalkıp da kara çar- şaflıya altı oklu parti rozeti takmayı da kabul edilebi- lir kılmıyor tabii ki. Üstelik de o kara çarşafa o rozet, çarşafın içinde- kinin kocasının varoş belediyelerinden birine beledi- ye başkan adayı atanması (dikkat buyurunuz, atan- ması diyorum, seçilmesi değil) dolayısıyla takılmıştır ve CHP belediye başkan adayı da eşine rozet takıl- ması olayından “kadının yeri evidir, oralarda ne işi var?” diyen kayınpederinin rahatsız olduğunu, kendisinin de onu haklı bulduğunu söylemiştir. Bu durumda, Deniz Baykal “İnsanların kafasının içi- ne bakın” derken CHP’nin belediye başkanı adayının kafa yapısı da kendi sözleriyle çıkıveriyor ortaya. CHP sosyal demokrat bir partinin gerektirdiği ya- pılanmaya sahip olmadığından, katılımcı üyelerinin kat- kılarıyla yerinde politika üretmeyi bunu halka götürüp onunla paylaşmayı başaramadığından bu duruma düşmektedir. Bunun nedeni, herkese kapalı çarşafa açık, genel başkanının örgüt modelidir. AKP’yi başta desteklemiş olanlardan bazıları bile Tayyip Bey’in partisinin miadının dolduğunu söylü- yorlar ama çoğunlukla aynı fikri de paylaşıyorlar: - AKP’nin miadı doldu ama alternatifsiz olduğun- dan devam ediyor. Burada konu ana muhalefet partisine geliyor. Bugün Türkiye’nin büyük ekonomik, politik, sos- yal sorunları var, bunlara terörü ve onunla hem ilgi- li, hem de aynı zamanda bir ölçüde bağımsız Kürt so- rununu ekleyebilirsiniz. Gelir dağılımındaki bozukluk büyük ekonomik kriz ile daha da yoğunlaşacak. Bütün bu noktalarda, ana muhalefet CHP örgütlü bir partinin ortak aklının üreteceği politikaları oluş- turmak ve bunu yine örgütü aracılığıyla halka ulaş- tırmak zorundadır. Bunu yapsa, alternatif arayanlar, boşta kalmaya- caklar. Ama Deniz Bey modeli yıllardır, ısrarla, yalnızca laiklikle sınırlı içeriksiz bir muhalefetle yetindi. Son zamanlarda Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkışla- rıyla kokuşmuşların üstüne giderek biraz puan top- lar gibi oldu ama sonu getirilemedi. Yaratıcı örgütlü politikalar üretemeyenler de so- nunda işte böyle çarşafa dolanırlar. Bu politikayla oy alınacağını sananlar yanılmakta- dırlar. Kimse aslı dururken taklidine itibar etmez. Üstelik aslı, kömür ve erzak veriyor. Sen ne vere- biliyorsun? asirmen@cumhuriyet.com.tr Kamu İhale Yasasõ’nda yapõlan değişiklikle, kurumun yetki alanõ daraltõldõ, ihale ve itaraz süreçleri kõsaltõldõ Yeni yolsuzluklara davetiyeMURAT KIŞLALI ANKARA - Meclis’te kabul edilen “Kamu İhale Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Tasarısı” ile Kamu İhale Yasasõ 17. defa değiştirildi. Değişikliklere göre bun- dan böyle Kamu İhale Kurumu, kendiliğinden ihale incelemesi başlatamayacak. Meclis’te kabul edilen yasa şu değişiklikleri getiriyor: Kurum inceleme başlatamayacak: Ka- mu İhale Kurumu’nun resen inceleme yetkisi kal- dõrõldõ. Bundan böyle kurum, Ali Dibo ihalele- ri, İSKİ kanal faciasõ gibi gazetelere yansõyan ha- berleri ihbar kabul edip incelemeye alamayacak. Kurumun yetki alanı daraltıldı: Kurumun ihaleleri inceleme yetkisine sõnõr getirildi. Ku- rum artõk şikâyet başvurusu üzerine sadece baş- vurudaki iddialarla sõnõrlõ inceleme yapabilecek. İhalelere şikâyet zorlaştırıldı: Şikâyet baş- vuru bedeli arttõrõldõ. Son olarak 304 YTL olan ihale şikâyet başvuru bedeli, ihalesine göre bin ile 4 bin YTL arasõna çõkartõldõ. Ayrõca şikâyetler için teminat yatõrõlmasõ şartõ getirildi. İddia hak- lõ bulunmazsa teminatõna el konulacak. Çer- çeve anlaşmaların kapsamı genişletildi: Çerçeve anlaşmalar kapsamõnda, bir idare iha- leyle örneğin 10 ya da 20 firma belirliyor ve her seferinde yeniden ihale açmak yerine 4 yõl sü- reyle belirlediği bu firmalardan alõm yapmaya devam ediyor. Söz konusu anlaşmalar önceden sadece sağlõk alanõnda yapõlabilirken, şimdi tüm alanlara uygulanabilecek. Böylece siyasi ka- yõrmacõlõk yapõlabilecek. Başkan’ın görev süresi uzatıldı: Başkan Hasan Gül, önceki Başkan Sener Akkay- nak’õn süresinin tamamlanmasõndan önce emekli olmasõ nedeniyle onun yerine atanmõş- tõ. Şimdi “başkalarının yerine atananlar gö- rev sürelerini tam yaparlar” denilerek görev süresi uzatõldõ. İki buçuk yõl daha yapacak. Başkan’ın yetkileri arttırıldı: Daire baş- kanõ altõndaki kadrolarõ doğrudan başkan ata- yacak, daire başkanõ da Başkan’õn önerisi ve Ku- rul kararõyla yapõlacak. İhalelerde süreçler kısaltıldı: İhalelerde hem ilan süreleri, hem de şikâyet süreci kõsal- dõ. Bu bir taraftan ihaleleri hõzlandõrõrken, esas olarak denetimi zorlaştõracak. İstisna kapsamı genişletildi: Savunma, gü- venlik gibi alanlarõndaki alõmlar ile Makina Kim- ya Endüstrisi ve Et Balõk alõmlarõ ile TÜBİTAK AR-GE alõmlarõ istisna kapsamõna sokuldu. Kamu İhale Yasasõ yerel seçim öncesi 17. kez değiştirildi. Değişiklikle kurumun yetki alanõ daraltõlõrken, İhalelere şikâyet de zorlaştõrõldõ. İstisnalar arttõrõlõrken, önce- den sadece sağlõkta uygulanan ihalesiz satõş kapsamõ tüm kamu alõmlarõna genişletildi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan, söz- de Ermeni soykõrõmõnõ ta- nõyacağõnõ açõklayan ABD’nin yeni Başkanõ Barack Obama’ya, “Türkiye-ABD ilişkile- ri partiler üstü nitelik ta- şır” mesajõ gönderirken, CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, Türk dip- lomatlarõ şehit eden bazõ Ermenilerin Ermenis- tan’da yaşamakta olduğu- na ve bunlarõn hükümetin himayesi altõnda bulun- duğuna işaret etti. Babacan, bakanlõğõnõn TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu’nda yaptõğõ ko- nuşmada, Türkiye-ABD ilişkilerinin “doğası ge- reği” partiler üstü bir ni- telik taşõdõğõnõ söyledi. Babacan’õn, İran’õn nük- leer dosyasõ konusunda Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn ortaya attõğõ “ara- buluculuk” önerisine hiç değinmemesi dikkat çek- ti. Babacan, “Bu soruna diplomatik müzakereler dışında gerçekçi bir çö- züm yolu da görmüyo- ruz” demekle yetindi. Ba- bacan’õn konuşmasõndan sonra söz alan CHP’li Öy- men, Babacan’õn Brük- sel’de, “Bizim AB’ye yö- nelik çabalarımızı CHP engelliyor” yönünde açõk- lama yaptõğõna işaret ede- rek “Bizim sizi engelle- yecek kadar Meclis’te çoğunluğumuz mu var Sayın Bakan, biraz ayıp olmuyor mu?” diye sor- du. Türk diplomatlarõ şehit eden bazõ Ermenilerin Er- menistan’da yaşamakta olduğuna ve bunlarõn hü- kümetin himayesi altõnda bulunduğuna dikkati çe- ken Öymen, Babacan’a, “Ermeni meslektaşınız- dan, bu kişilerin yargı- lanmasını istediniz mi?” sorusunu da yöneltti. ÖYMEN’DEN BAKAN BABACAN’A ‘Diplomatları şehit edenlerin yargılanmasını istediniz mi’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear