25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 22 KASIM 2008 CUMARTESİ CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Korku Filmi Gibi CHP Milletvekili Şahin Mengü’nün Adalet Bakanı’na yönelik (“Cumhuriyet” dışındaki gazetelerde göre- mediğim) soru önergesini okumuş olmalısınız. CHP’li milletvekili, Ergenekon soruşturması ile ilgili olarak Adalet Bakanı’nın yanıtlaması isteği ile soru- yor: “Müsteşarınız aracılığı ile soruşturmaya müdahale ettiğiniz doğru mudur? Levent Adliyesi’nin üst katın- da Ergenekon soruşturması iddianamesini hazırlamak için özel bir birim kurulmuş mudur?” Adalet Bakanı’nın görevi iddianame hazırlamak ya da hazırlatmak olmadığına göre Bakan Şahin bu so- ruları ya hiç yanıtlamayacak ya da soru yönelteni if- tiracılıkla suçlayacaktır. CHP’li milletvekili devam ediyor: “Levent Adliyesi’nin üst katında iddianame yazım ça- lışmalarına katılan sivil uzmanlar var mıdır, var ise kim- lerdir? Bunlara iş karşılığında ne kadar para ödenmiştir, veya ödenecektir?” “İddianame ile ilgili yeni savcılar görevlendirilmiş mi- dir?” Bence Sayın Mengü’nün sorularında eksik kalan bir yan var. Bu iddianamenin hazırlanmasında aca- ba yabancı istihbarat servislerinin, örneğin -adı çok- tandır her nedense unutulur gibi olan- CIA’nın herhangi bir katkısı olmuş mudur? Bakan Şahin bu soruları da yanıtlamayacak, öner- ge sahibini suçlamakla yetinecektir. Kılıçdaroğlu gibi Mengü’nün elinde de umarım sağ- lam belgeler vardır ve ilgili bakanı TV kameraları önün- de tartışmaya çağırarak ikinci bir Mir Fırat olayının kah- ramanı olur. Yukarıdaki soruların anlamı, ülkemizde hukuk dev- leti kavramının yok edilmekte, yargı erkinin yürütmenin buyruğuna verilmekte, özetle de yargı bağımsızlığı- nın tümüyle ortadan kaldırılmakta olduğudur. AKP hükümeti yandaş savcı ve yargıç kadroları oluş- turarak kendi hukuk sistemini yerleştirme yönünde yol alıyor. Ergenekon bunun çok açık bir örneği. Dikta dö- nemlerinde bile az rastlanır bir örnek. Özgürlüğünden 18 ay sorgusuz sualsiz yoksun bırakılan kişi ilk du- ruşmada kanıt yetersizliğinden serbest bırakılıyor. Bu- na da şükür demek gerekir… Çünkü bir 18 ay daha içeride kalabilir ve Ergenekon diye anılan, benzeri hiç görülmemiş bu dava bakımından bunda yadırgana- cak bir yan olmazdı.. CHP’li milletvekilinin yukarıda sıraladığım soruları yeterince ürkütücü olmakla birlikte yazının başlığını tam olarak belki hak etmiyor. Buna karşılık sona bırakılan bir soru gerçekten de korku filmlerini çağrıştırıyor. Çün- kü soru sahibinin yanıtını istediği şey eğer gerçekse, bu ancak korku filmlerinde ya da en uğursuz dikta re- jimlerinde olabilir: “Silivri Cezaevi içindeki kameralardan alınan gö- rüntüler cezaevi yöneticileri ve bunların dışında kim- ler tarafından izleniyor? İnternet üzerinden bu gö- rüntülerin Başbakan ve Bakanlar tarafından izlendiği doğru mudur?” Evet, doğru mudur? Eğer doğruysa ülkemizdeki siyasal sistemin adı de- mokrasi değil diktatörlüktür. Hem de üçüncü dünya ülkesi diktatörlüğü… Cezaevinde kurulmuş bir mah- keme salonunda alınan görüntüleri izleyen bir baş- bakan ve çevresini düşünün. Bu topluluğun bu sıra- daki görüntüsünü göz önüne getirin. Üçüncü dünya ülkesi diktatörlüğü derken düşündüğüm şey daha iyi anlaşılacaktır… Korku filmi senaryosu burada da sona ermiyor… 20.11.2008 tarihli “Cumhuriyet”te yer alan “Türkiye İçin 100. Yıl Senaryoları” başlıklı bir başka haberde, 2023’te 100. yaşına basacak olan Türkiye Cumhuri- yeti’nin yakın geleceği için bir ABD üniversitesince bir rapor hazırlatıldığı, raporda yer alan birkaç senaryo- dan en olası görülen ilkinde şöyle denildiği bildiriliyor: “Cumhuriyetin 100. yıldönümünü kutlayan Türkiye, Atatürk’ün hedeflediğinden çok daha muhafazakâr bir ülkedir. Şeriat ile yönetilmez, ancak İslami muhafa- zakârlık yerleşik baskın bir güce dönüşmüştür. 2011 seçimlerini yine AKP kazanır. CHP marjinalleşir (iyice küçülür). 2011’de Abdullah Gül Anayasa Mahkeme- si’ne İslami yönlü yargıçlar atar. 2014’te halk arasın- da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini Tayyip Er- doğan kazanarak cumhurbaşkanı olur. Erdoğan 2019’da yeniden cumhurbaşkanı seçilir.” Vb… Bir kısım duyarsız ya da çıkarcı aydın, arada bir kay- gılanır gibi olsa da, alkışlarıyla destek, hatta akıl ve- riyor… Toplum, büyük çoğunluğuyla, kurbanın kendisi ol- duğundan habersiz, filmin sessiz izleyicisi… Tıpkı bir yılanın, bir başka vahşi yaratığın, yutma- dan, parçalayıp yok etmeden önce, korku salıp bü- yülemişçesine hareketsiz bıraktığı bir tavşanın tıpa- tıp benzeri olarak… ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Başkentte 20 metreküpten sonra su yüzde 276.8 oranõnda zamlõ MAHMUT LICALI ANKARA - AKP’li Ankara Ana- kent Belediyesi’ne bağlõ ASKİ’nin yaklaşõk 2 ay önce yaşama geçirdi- ği yeni fiyatlandõrma kademeleri fa- turalara yansõmaya başladõ. Yeni ka- deme düzenlemesiyle 30 metreküp sõnõrõndan sonra uygulanan yüzde 276.8 oranõndaki artõş 20 metrekü- pe düşürüldü. Fatura okuma süre- lerinin 45 gün olduğu Ankara’da 20 metreküpü geçen abonelerin fatu- ralarõ neredeyse ikiye katlandõ. ASKİ’nin son birkaç aydõr abo- nelere haber vermeden su fiyatlan- dõrma tarifelerinde uygulamaya baş- ladõğõ yeni düzenleme abonelerin fa- turalarõna yansõmasõyla ortaya çõk- tõ. Daha önce “0-10, 10-30 ile 30 ve üzeri metreküp” olarak uygulanan kademelendirme oranlarõ “0-10, 10-20 ile 20 ve üzeri metreküp” olarak belirlendi. THD’nin hesap- lamasõna göre yeni düzenlemeyle 0- 10 metreküp arasõ her metreküp su tüketimi için 0,99 YTL, 11-20 met- reküp arasõ her metreküp için 2,55 YTL ve 20 metreküpten sonraki her metreküp su tüketimi için 3,73 YTL alõnõyor. Buna göre, 10 metreküpten sonraki su tüketimine yüzde 157.6, 20 metreküpten sonraki su tüketi- mine ise yüzde 276.8 oranõnda zam uygulanõyor. Başkentte fatura kesim aralõğõnõn 45 gün olmasõ abonelerin bir fatu- ra döneminde 20 metreküpün üze- rinde su tüketmesine, bu durum da faturalarõn kabarmasõna neden olu- yor. ASKİ’nin sessiz sedasõz uygula- maya koyduğu yeni kademelendir- me sistemi ile 30 metreküp tüketen bir abonenin faturasõ diğer vergilerle birlikte 100 YTL’yi geçiyor. Ka- deme oranlarõ dikkate alõnarak he- saplanan bedel aynõ zamanda atõk su bedeli adõ altõnda yarõ oranõnda ar- tõrõlõyor. Başkentteki sudan ayrõca metreküp başõna 0.18 YTL ödenen çevre temizlik vergisi alõnõyor. ADANA(Cumhuri- yet Bürosu) - Kon- ya’da Okyanus Şirket- ler Grubu’na yönelik yapõlan son operasyon- da gözaltõna alõnan, aralarõnda Selçuk Üni- versitesi (SÜ) Rektörü Süleyman Okudan’õn da bulunduğu 17 kişi tutuklandõ. Operasyon- da gözaltõna alõnan AKP’li Seyhan Beledi- ye Başkanõ Azim Öz- türk’ün avukatõ Vey- sel Güler’in ise tutuk- suz yargõlanmasõna ka- rar verildi. Çuvallar dolusu belge ve dosyalarla birlikte önceki gün sabah erken saatlerde Adana’ya ge- tirilen 30 zanlõ Cumhu- riyet Savcõlõğõ’nda gece yarõsõna dek sorgulandõ. Savcõlõk sorgulamasõnõn ardõndan Konya Vakõf- lar Bölge Müdürü İbra- him Genç’in de arala- rõnda bulunduğu 8 zanlõ serbest bõrakõldõ. Tutuk- lanmalarõ istemiyle özel yetkili Ağõr Ceza Mah- kemesi’ne sevk edilen zanlõlardan Rektör Prof. Dr. Süleyman Okudan, Tõp Fakültesi Hastanesi Başmüdürü Ahmet Atilla Çalışkan, Kültür Spor Daire Başkanõ Üzeyir Durmuş, Kon- ya Numune Hastanesi Başhekim Yardõmcõsõ Ahmet Sahar, Meram Eğitim ve Araştõrma Hastanesi Başhekim Yardõmcõsõ Mustafa Parlayıcı, Afyonkara- hisar Devlet Hastanesi Başhekimi Müşteba Sevil ile Şaban Ekici, Suat İyilikli, Salih Şevket Yılmaz, Sadık Han Gökmen, Meh- met Tacettin Akdemir, İsmet Tolu, Hasan Hüseyin Yu- muk, Gökhan Yıldız, Ekrem Kırmızıtaş, Bekir Börekçi ve Mehmet Yavuz tutuk- landõ. Mahkeme heyeti Prof. Dr. Mustafa Avcı, Burhanettin Hançer, Engin Şahin, Cavit Zinnur ile Ada- na Barosu’na kayõtlõ ve AKP’li Seyhan Beledi- yesi Başkanõ Azim Öz- türk’ün avukatõ Veysel Güler’i tutuksuz yargõ- lanmak üzere serbest bõraktõ. Devleti bilerek zarara uğratmak, ihalelere fe- sat karõştõrmak ve çõkar amaçlõ suç örgütü kur- mak suçlamasõyla tu- tuklanan zanlõlar Kon- ya’ya gönderildi. FIRAT KOZOK ANKARA - AKP’ye yakõnlõğõy- la bilinen muhafazakâr Memur-Sen’e bağlõ Sağlõk-Sen, Etlik İhtisas Has- tanesi ile Dõşkapõ Eğitim ve Araştõr- ma Hastanesi’nin tek çatõ altõnda birleştirilmesine karşõ dava açtõ. İda- re mahkemesinin lehte karar verme- sinden 4 gün sonra sendika avukat- larõ mahkemeye başvurarak davadan feragat ettiklerini bildirdi. AKP iktidarõyla birlikte üye sayõ- sõ hõzla artan Memur-Sen’e bağlõ Sağlõk-Sen, dava gerekçesinde, Etlik Hastanesi’nin Dõşkapõ Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’ne göre daha faz- la olanağa sahip olduğunu ancak hastanelerin birleşmesine olanak sağ- layan yasal düzenlemenin yalnõzca “yeterli işletme büyüklüğüne sahip olanhastaneleriiçerdiğine”işaretet- ti. Dava dilekçesinde, “Bu iki has- tanenin birleştirilmesi, bürokrasi- yi ve işlem hızını geciktirmekten başka bir işe yaramayacak, bu birleşme, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olacaktır” de- nildi. Sendikanõn yürütmenin durdu- rulmasõ istemini inceleyen Ankara 2. İdare Mahkemesi, oybirliğiyle sen- dika lehine karar verdi. 4 gün sonra vazgeçtiler Ancak kararõn verilmesinden 4 gün sonra sürpriz bir gelişme yaşandõ. Davayõ açan sendikanõn avukatõ Ser- kan Güçlü, 4 gün sonra aynõ mah- kemeye başvurarak, sendikanõn “le- hine sonuçlanan” davadan feragat ettiğini bildirdi. Sendikanõn AKP’ye yakõnlõğõ, bu girişimin “siyasi baskı geri adım at- tırdı” şeklinde yorumlanmasõna ne- den oldu. Sendika avukatõ Güçlü, Cumhuriyet’in konuyla ilgili soru- larõ üzerine, sendikanõn 3 dava açtõ- ğõnõ, bunlardan ikisinin geri çekildi- ğini ancak 1 tanesinin sürdüğünü söy- ledi. Dava konusu işlemle ilgili ken- dileriyle irtibata geçen kişilerin mağ- dur olduklarõ yönünde beyanatlarõ ol- duğunu söyleyen Güçlü, “Biz davayı açarken buna ilişkin net bilgi ala- madık, çoğunlukla bizim üyemiz olmayan bir başhemşire bizimle ir- tibata geçiyordu. Üyelerimiz de ko- nuyu çok iyi bilmemekle birlikte bir mağduriyetin doğabileceğini söyledi. Biz de davamızı açalım ama gelişen süreç içerisinde du- rumu tekrar değerlendirelim de- dik. Ama baktık ki mağduriyete yol açan bir durum yok” diye ko- nuştu. Dava sürecinde yaşanan ge- lişmeler sonrasõnda süreci yavaşlat- ma kararõ verdiklerini anlatan Güç- lü, hastanelerin birleşmesiyle bir- likte personelin döner sermaye geli- rinde de bir artõş yaşanacağõnõ gör- düklerini söyledi. Davanõn “Biraz aceleye geldiğini” söyleyen Güçlü, devam eden son davayla ilgili olarak da “Üyelerimizle toplantı yapaca- ğız ve diyeceğiz ki bu sizin yararı- nıza mı zararınıza mı? Buradan çı- kan sonuca göre hareket edelim di- yeceğiz” dedi. Altemur Kılıç’ın maaşına haciz ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kan Tayyip Erdoğan, gazeteci-yazar Altemur Kılıç’õn maaşõna bir ya- zõsõ nedeniyle haciz koy- durdu. Başbakan Erdoğan, Kõlõç’õn 14 Mayõs 2004 tarihinde Yeniçağ gaze- tesinde yayõmlanan “Fay Hattı Kırılırsa” başlõklõ yazõsõnda ken- disine “pervasız kaba- dayı” dediği gerekçe- siyle Kõlõç ve Sorumlu Yazõişleri Müdürü Os- man Tığraklı aleyhinde tazminat davasõ açmõştõ. Ankara 14. Asliye Hu- kuk Mahkemesi, Tõğ- raklõ ve Kõlõç’õ 10 bin YTL tazminat ödemeye mahkûm etmişti. Yar- gõtay 4. Hukuk Dairesi yerel mahkemenin bu kararõnõ bozmuştu. 14. Asliye Hukuk Mahke- mesi de bozma kararõna uydu. Kõlõç, konuyla il- gili “Avukatlarımıza verdiğim vekâletna- mede bir şekil hatası olmuş, bu yüzden Yar- gıtay’ın bozma kararı- na ben dahil edilme- mişim. Erdoğan’ın avukatları da bu şekil boşluğundan yarar- lanmışlar. Faiziyle bir- likte 20 bin YTL’yi aşan tazminatı ödeme- ye beni mahkûm et- mişler” dedi. Suya gizli zam Okyanus’ta Rektör Süleyman Okudan ve 16 kişi tutuklandõ İlginç manevra ÇOK SAYIDA ŞİKÂYET VAR Tüketici Haklarõ Derneği (THD) Başkanõ Turhan Ça- kar, özellikle son 10 gündür yurttaşlardan su faturalarõ konusunda çok sayõda şikâyet aldõklarõnõ belirtti. Ça- kar, “Ankara’da musluklarõmõzdan akan su Türkiye’nin en pahalõ suyu olmasõnõn yanõ sõra aynõ zamanda Tür- kiye’nin en kalitesiz sularõndan da birisidir” dedi. Su- yun en temel kamu hizmeti olduğunu belirten Çakar, da- ha önce uygulanan kademelendirme sistemiyle ilgili ola- rak açtõklarõ davanõn halen sürdüğünü ifade etti. Memur-Sen’e bağlõ Sağlõk-Sen, lehine sonuçlanan davadan feragat etti Mahkeme çıkışında polis otobüsüne bindirilirken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rektör Okudan, “Adalete güvenimiz sonsuz” dedi. Tutuklanan kişilerin mahkemede yöneltilen suçlamaları reddettiği ve salıverilmeyi istediği öğrenildi. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ) Gökçek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear