25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 20 KASIM 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ABD ve Abant Ruhu... Siirt’te 17 yaşında bir genç... Adı: M.Z.E. Nevruz kutlamaları sırasında çıkan olaylar- da polise sapanla taş attığı savıyla yakalanıp gözaltına alınmış. M.Z.E, yargılanması sonucu 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış. Diyarbakır Altıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 17 yaşındaki sanık M.Z.E. hakkında “terör örgütü üyesi olmak”, “terör örgütü adına suç işlemek”, “terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “toplantı ve gösteri yasasına mu- halefet etmek” gerekçesiyle 20 yıla kadar ha- pis istenmiş, bu ceza 13 yıl 6 aya indirilmiş. Neyse ki M.Z.E. 18 yaşından küçük. Önce 13 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş. Ceza, yaşının kü- çük olması nedeniyle 7 yıl 6 aya indirilmiş. Suç kanıtı ise sekiz sapan taşı! Haberi okuyunca yıllar önce Manisa’da bir geceyarısı operasyonuyla gözaltına alınan 15 yaşındaki liseli çocuklar geldi aklıma. 20 yıl önce de İzmir’de Karataş Lisesi’nin tu- valetine “orak-çekiç” resmi çizen liseli M.Ç. gel- di... M.Ç. kaç yıl Buca Cezaevi’nde kalmıştı anım- samıyorum... Türkiye bir garip ülke! Güneydoğu’da doğan çocuklar OHAL’le bü- yüdüler... Güneydoğu’da boşaltılan köyler, bir başka deyişle göçe zorlanan insanlar! Eli kanlı terör örgütü PKK’nin Adana’dan An- talya’ya; Diyarbakır’dan Van’a; Mersin’den İz- mir’e; Hakkâri’den İstanbul’a dek pek çok kentte çocukları kullandığı bir gerçek. İyi de bu çocukları nasıl kurtaracağız PKK’nin elinden? Devletin bu konuda bir politikası var mı? 90’lı yılların başında zorunlu göç başladı. Özellikle Diyarbakır, Adana, Mersin ve Antalya yoğun göç aldı üç büyük kentimiz gibi. İş yok, aş yok, ekmek yok! Bir de baktık, Ege ve Akdeniz kıyılarında “Kürt mafyası” karşımıza çıktı... 17-18 yaşındaki gençler mafyanın tetikçisi oldular! Arazi mafyası (Türk ve Kürt) Ege ve Akde- niz’de kıyasıya mücadeleye girişti... Devlet de bu olup bitenleri sadece seyrediyordu... Peki tüm olup bitenler karşısında Türk ve Kürt emekçileri ne yapıyorlardı? Hiçbir şey! Özgürlük ve demokrasi! Gökten Tanrı Baba atacaktı! Emekçiler sınıfsal bir mücadeleyi kenara itip, sermaye-emek çelişkisini rafa kaldırıp bağırıp çağırıyorlardı: “Acil çözüm demokrasi ve özgürlük!” Bu bir palavraydı ve istenilen şuydu: “Birinci aşamada Abdullah Öcalan İmralı’dan çıkarılıp ev hapsine alınmalı, ikinci aşamada ise özgürlüğüne kavuşup partinin başına geçme- li!” Bazıları da “genel af” diyerek açık kapı bıra- kıyorlar! ABD’nin eski Zagreb Büyükelçisi Peter Galb- raith, Irak’ın Şiiler, Sünniler ve Kürtler arasın- da üçe bölünmesinin demokrasi açısından ya- rarlı olacağını söylüyor. Yabancı kaynakları izlerseniz bu gerçek yavaş yavaş önümüze sunulmak isteniyor. ABD Irak’tan çekilmeye başlayınca arkasında üç parçalı bir federasyon bırakacak... Eski ABD Zagreb Büyükelçisi Peter Galbra- ith’in açıklaması, Obama’nın yardımcısı Joe Bi- den’in “Irak’ta üç parçalı esnek federasyon te- zi” ve Öcalan’ın “Türkiye elden gidiyor” açıkla- masıyla da örtüşüyor. Fethullahçı Zaman gazetesi yazarları Erdo- ğan’a yönelik eleştiri oklarını peş peşe atmaya başladılar. Aralarında “Kürt sorununu Abant ru- hu çözer” diyenler de var; “AKP iktidarı sonun başlangıcında” diyenler de! Güneydoğu’yu kuşatan toprak ağaları, aşi- retler, şeyhler ve şıhlar... Kimse bunlardan söz etmiyor, kimse Güney- doğu sorununa ekonomik ve sınıfsal açıdan bakmıyor, sermaye-emek çelişkisini gündeme getirmiyor, örgütlü demokratik toplumdan söz etmiyor! Olan Türk ve Kürt çocuklarına, gençlerine oluyor!.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Öcalan kitabı toplatılacak’ BURDUR (Cumhuriyet) - Burdur Valiliği’ni ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Günay, terör örgütü PKK’nin elebaşõsõ Abdulah Öcalan’õn yazdõğõ ve bir yayõnevinin bandrol için bakanlõğa başvurduğu kitabõn toplatõlacağõnõ söyledi. Günay, başvuru olayõnõn Adalet Bakanlõğõ’na bildirildiğini ve Adalet Bakanlõğõ’nõn kitabõn yayõmlanmasõnõ sakõncalõ bulduğunu ifade etti. ‘Sanıkla avukat yan yana olmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Barolar Birliği (TBB), yargõlama sõrasõnda avukat ile müvekkili sanõğõn duruşma salonunda yan yana oturmalarõna olanak verecek düzenleme yapõlmasõ için Adalet Bakanlõğõ’na başvuruda bulundu. TBB Başkanõ Özdemir Özok imzasõyla yapõlan başvuruda, uluslararasõ düzenlemelerde öngörülen kuralõn, “Sanõk ile avukatõnõn yan yana oturmasõ olup, ‘silahlarõn eşitliği’ de bunu gerektirmektedir” denildi. Başvuruda, duruşma salonlarõnõn düzeninin bu duruma engel yarattõğõ vurgulandõ. AKP’nin 24 Kasım etkinliği iptal KONYA (Cumhuriyet) - AKP Selçuklu İlçe Teşkilatõ Kadõn Kollarõ’nõn 24 Kasõm Öğretmenler Günü nedeniyle kadõn öğretmenler için düzenlediği “kaynaşma toplantõsõ” tepkiler üzerine iptal edildi. Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü okullara gönderdiği resmi yazõda, toplantõnõn iptal edildiğini duyurdu. Öğretmenler, toplantõya Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce okullara gönderilen yazõyla çağrõlmõştõ. Soru önergeleri yanıtlanmıyor İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, TBMM Başkanlõğõ’na verdiği soru önergesinde, AKP’nin soru önergesi mekanizmasõnõ zaafa uğrattõğõna dikkat çekerek, TBMM Başkanlõğõ’nõn onayõndan geçse dahi soru önergelerinin yanõtlanmadõğõnõ, yanõtlananlarõn ise süresinin uzatõlarak konunun gündemden düşmesinin sağlandõğõnõ kaydetti. AKP’nin kurulduğu 2002’den bu yana kaç soru önergesini Başbakan ve Bakanlar Kurulu’na yönelttiği ile bunlarõn ne kadar sürede yanõtlandõğõ, yanõtlanmayanlarõn gerekçelerinin sorulduğu önergede, Paksüt ailesinin dinlenilmesi olayõnda da meydana çõktõğõ gibi kamuoyunun yanõltõcõ ve yanlõş bilgilerle cevaplandõğõ vurgulandõ. RTÜK üyesi Sevinç, Akman’õn ‘iş takipçiliği’ suçlamasõna ortaklõklarõnõ gündeme getirerek yanõt verdi Armada susturduFIRAT KOZOK ANKARA - RTÜK’ün ön- ceki günkü toplantõsõ bir süre önce izinsiz yayõn yaptõklarõ için kapatõlan 28 televizyon kanalõyla ilgili tartõşmalara sahne oldu. Başkan Zahid Akman, CHP’li Şaban Se- vinç’i Doğan grubunun işle- rini takip etmekle suçladõ. Sevinç ise Akman’a “Benim Aydõn Doğan’la özel bir dostluğum yok, işim de yok. Kendisiyle Armada’da da ortak değilim” yanõtõnõ ver- di. Bu yanõt, üyeler arasõnda gülüşmelere neden oldu. Üst kurul, gündemindeki konularõ ele almak üzere ön- ceki gün toplandõ. Cumhuri- yet’in edindiği bilgilere göre toplantõnõn başõnda CHP’li Şaban Sevinç, bir süre önce izinsiz yayõn yaptõklarõ ge- rekçesiyle kapatõlan 28 uydu televizyonunun taleplerinin gündeme alõnmasõnõ istedi. Bu talebe sõcak bakmayan Başkan Akman, õsrarlar kar- şõsõnda Sevinç’e Doğan gru- bunu ima ederek “Neden bel- li bir grubun işini bu kadar takip ediyorsun” diyerek çõ- kõştõ. Konunun yalnõz Doğan gru- bunu değil, Digitürk ve Türk- sat’õ da ilgilendirdiğini anõm- satan Sevinç ise, “Benim dostum, düşmanım yok. So- nuçta bu önemli bir konu ve siz bunu kişisel meseleleriniz nedeniyle sonuçlandırmı- yorsunuz” yanõtõnõ verdi. ‘Benim Armada’da ortaklığım yok’ Bu sözler üzerine görüşün- de õsrar eden Akman, Se- vinç’e “Bir grubun işini ta- kip etmediğini gözüme ba- karak söyle” dedi. Sevinç de bu kez, Akman’a dönerek “Benim Aydın Doğan’la or- taklığım yok, özel işim de yok. Ayrıca Doğan’la Ar- mada’da bir ortaklığım da yok, dostluğum da yok” di- ye konuştu. Sevinç’in bu söz- leri salonda gülüşmelere ne- den oldu. Konuyla ilgili gazetemizin sorularõnõ yanõtlayan Sevinç, şunlarõ söyledi: “Bu 28 kanal izinsiz yayın yaptıkları gerekçesiyle ka- patılmıştı. Ancak bunların yarıya yakınının izin baş- vuruları 2 yıldır sumen al- tında bekletiliyordu. Baş- vuruları sonuçlanmayınca onlar da yayına geçmişler ve biz 1 yıldır izinsiz yayın ya- pıldığını biliyoruz. Ama De- niz Feneri haberleri yapı- lınca olay ‘Ben de sizin izin- siz yayõnlarõnõzõ kapatõrõm’ noktasına geldi.” RTÜK’ün söz konusu ka- nallarla ilgili kararõnõ 4 Ara- lõk’ta yapacağõ toplantõda ver- mesi bekleniyor. Kanallarõn taleplerini inceleyecek olan üst kurul, kanallara ya yayõn lisansõ verecek ya da verme- yecek. Öte yandan, Sabah ve atv’nin Katarlõ ortağõna imti- yazlõ ortaklõk verilmesi ko- nusu da toplantõda gündeme geldi. Konunun İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlõğõ’na havale edilmesi ve oradan gelecek ra- pora göre tavõr belirlenmesi kararlaştõrõldõ. Bu arada İşçi Partisi (İP) üyeleri, ulaştõklarõnõ öne sür- dükleri bazõ bilgileri, Deniz Feneri soruşturmasõ kapsa- mõnda Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na sundu. İP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Meh- met Cengiz, adliyede yaptõğõ açõklamada, “Alman yargı- sının hükmen saptadığı ‘De- niz Feneri Yolsuzluğu’nun Türkiye’deki uzantılarının henüz yargı önüne çıkartıl- madığını” kaydetti. “Alman makamlarının, Kanal 7 televizyonunun ya- yın lisansını iptal etmesine karşın, bu televizyonun Tür- kiye’de faaliyetlerini sür- dürdüğünü” ifade eden Cen- giz, Sermaye Piyasasõ Kuru- lu (SPK) müfettişlerince 2004’te yapõlan denetleme ile bazõ hususlarõn saptandõğõnõ belirtti. Cengiz, “Kanal 7 televiz- yonunun sahibi Yeni Dünya İletişim AŞ’nin yurtdışında gizli hesapları ile televiz- yon yetkililerinin yurtdı- şında gizlenen iştirakleri- nin bulunduğunu, televizyon kanalının, Alman yargısın- ca yolsuzluğu saptanan ki- şiler ve şirketlerle doğrudan ilişkileri olduğunu” savundu. Açõklamanõn ardõndan, par- ti üyeleri, ulaştõklarõnõ öne sürdükleri bazõ bilgileri, An- kara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’na sundu. ‘Lozan masasına biz sahip çıkarız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İsviçre Konfederasyonu Başkanõ Pascal Couchepin’in, 85 yõl önce, Lozan Antlaşmasõ’nõn imzalandõğõ üç ayaklõ masayõ ziyareti sõrasõnda Türkiye’ye hediye etmesi, CHP’yi de harekete geçirdi. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, yaptõğõ açõklamada, masanõn nerede sergileneceği konusunda, hükümetin tavrõnõ görmek istediğini dile getirdi. “Bu masa, nerede olacak” diye soran Baykal, hükümet yetkililerini arayarak, bunu öğreneceklerini kaydetti. Masanõn CHP’ye verilmesini isteyen Baykal, “Sahip çıkan yoksa biz sahip çıkarız” dedi. RTÜK toplantõsõnda izinsiz yayõn yaptõklarõ gerekçesiyle kapatõlan televizyonlarõn durumu görüşülürken Başkan Zahid Akman, üyelerden Şaban Sevinç’i Doğan Grubu’nun işlerini takip etmekle suçladõ. Akman bu iddiasõnda õsrar edince Sevinç, “Benim Aydõn Doğan’la özel bir dostluğum yok, işim de yok. Kendisiyle Armada’da da ortak değilim” yanõtõnõ verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear