25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İstanbul B 11 Edirne B 10 Kocaeli Y 14 Çanakkale PB 13 İzmir PB 15 Manisa PB 14 Aydın PB 17 Denizli PB 15 Zonguldak Y 12 Sinop Y 14 Samsun Y 14 Trabzon B 16 Giresun B 15 Ankara Y 11 Eskişehir Y 9 Konya Y 9 Sıvas B 10 Antalya PB 18 Adana Y 18 Mersin Y 21 Diyarbakır B 18 Şanlıurfa Y 17 Mardin B 16 Siirt B 18 Hakkâri B 9 Van B 10 Kars B 7 Oslo Y 1 Helsinki Y 8 Stockholm Y 6 Londra B 11 Amsterdam Y 12 Brüksel Y 10 Paris Y 9 Bonn Y 9 Münih B 19 Berlin B 10 Budapeşte Y 12 Madrid Y 14 Viyana Y 9 Belgrad B 16 Soyfa B 16 Roma Y 17 Atina Y 19 Zürih Y 10 Moskova A 5 Aşkabat A 11 Astana B 3 Taşkent B 10 Bakû Y 14 Bişkek B 10 Tiflis Y 5 Kahire PB 22 Şam Y 19 Tüm yurt parçalı bu- lutlu, Doğu Akdeniz, Güneydoğu Anado- lu’nun batısı; İç Ana- dolu’nun güney ve ba- tısı, Batı Karadeniz, Or- ta Karadeniz kıyıları ile Kocaeli, Sakarya Bile- cik çevreleri yağmurlu ve sağanak geçecek. Hava sıcaklığı güney ve iç kesimlerinde ila 3 derece azalacak. CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada anımsadım. ABD’nin kuruluş yıldönümü olan 4 Temmuz 2009 tarihiyle basılan sahte New York Ti- mes’ın manşetinde şu haber var: “Irak savaşı sona erdi. Amerikan askerleri dönü- yor. Bush, savaşta yanıldığını kabul etti ve Usame bin Ladin’i aramaya kendisinin gideceğini söyledi.” Gazetenin sahte oluşu bir bakıma, ABD’nin Irak’tan çekileceğine ilişkin haberlerin de sahte ol- duğuna ilişkin ipucu vermiyor mu? Bir başka deyişle ABD’nin yakın gelecekte kolay kolay Irak’tan çekilmeyeceğini ortaya koyuyor. Obama rüzgârı esmeye devam etsin; ABD, Irak’ta “çekildikten sonra da etkinliğinin devam etmesini sağ- layacak” anlaşmanın yaşama geçmesi için her şe- yi yapıyor. Henüz başarabilmiş değil ama, önü- müzdeki dönem atacağı adım Irak Meclisi’nin bu an- laşmayı onaylamasına bağlı... Obama nasıl bir dünya politikası izleyecek? Obama’dan ve çevresinden henüz net mesajlar gelmediği için herkes kendince olasılıklar üretiyor. Öne çıkan öngörüler şöyle: - Bush politikalarının özünü değiştirmeyecek. Sadece uygulama yöntemlerinde değişiklik yapacak. - Öncelikleri tümüyle değiştirecek, ama yön de- ğişikliğine gitmeyecek. - Kendi damgasını vurmak için BOP ve benzeri ye- ni cilalı politikalar üretecek. Bu olasılıkların hiçbiri ABD’nin “tek kutup” olma hedefinin dışında değil. İlk gelen haberler de gös- teriyor ki satranç tahtası aynı kalacak; bazı hamle farklılıkları yaşanacak, o kadar... Obama’nın kutusu başka bir şey içermiyor. ABD’nin “imaj yapımcıları” bu görüntüsel deği- şiklikleri, yepyeni adımlar gibi sunabilir mi? Elbette! Her şey bir yana medyayı kullansa yeter... Dünyanın en bayat politikası bile Obama ile doğmuş gibi görünür... Şimdilik bütün dünyada Obama’nın “hısımlarını” görüyoruz. Son olarak İsrail sınırları içindeki Celile bölgesinde yaşayan 8 bin kişilik Bedevi aşiretinin üye- leri Obama ile aralarında hısımlık olduğunu ilan et- tiler... Hısımları tanıyoruz da bakalım “hasımlar” kim ola- cak? Türkiye nerede duracak? ABD’de bulunan Başbakan Erdoğan, Oba- ma’dan randevu alamadı. Oysa Obama randevu ver- seydi, Erdoğan kendisine hangi sorunu nasıl çöze- ceği konusunda çok derin bilgiler verecekti! Kara mizah bir yana; Erdoğan’ın ABD’nin yeni baş- kanı ile temas kurmak için çırpınması bizde 3 Ka- sım 2002 sonrasını çağrıştırdı. O günlerde, ABD Irak’a operasyona karşı çıkan dönemin Başbakanı Ece- vit’ten kurtulmuş olmanın verdiği sevinçle AKP’yi saf- larına çekmeye çalışıyordu. Genel Başkan Erdoğan dünden hazırdı. Başbakanlık koltuğuna oturmadı- ğı halde 14 Aralık 2002 günü, seçimlerin üzerinden daha 1.5 ay bile geçmemişken Beyaz Saray’a ko- nuk oldu. ABD görüşmeden şu notu çıkardı: “Erdoğan, Irak’ta bizim istediğimiz her şeyi yapa- cak...” Süreç ABD’nin istediği gibi gitmeyince ilişkilerde dalgalanmalar yaşanmıştı... Korkarız yine benzer bir döneme giriyoruz... Obama, Türkiye Başbakanı’nı görüştüğü ilk 50 ül- ke lideri arasına koymadıysa, Erdoğan’ın çırpınmak yerine iki ülke arasındaki diplomatik mekanizmalar aracılığıyla Türkiye’nin politikalarını bir kez daha anım- satıp, kenarda durması daha onurluca olur. Ama bunun için önce politikanızın olması gerekir! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bu kez laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı Ali Babacan içeriye başka, dışarıya başka konuşmanın yeni bir örneğini verdi. Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komitesi’nde, “Türkiye’de sadece dini azınlıklar değil Müslü- manlar da dini özgürlükler konusunda sorunlar yaşıyor” dedi. Bu iddiaya CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal sert biçimde karşı çıktı. Bir iki yazı, yorum yayımlandı ve… laik Cum- huriyet’in bakanı olmasına karşın türbanlı eşiy- le resmi gezilere katılarak Müslümanlığını ser- gileyen Babacan, tepkileri umursamadı. Avru- pa Parlamentosu’ndaki sözlerinin arkasında ol- duğunu açıkladı: Evet, Türkiye’de Müslümanlar da sorunlar ya- şıyordu! Olay mayıs ayında geçiyor. Üzeri küllendi, unutuldu derken AKP iktidarının içeride başka dışarıda başka konuştuğu belgelendi. Belgenin içeriği tabii yine küçük bir haber ola- rak kimi gazetelerde yer aldı. Dışişleri Bakanı, CHP Milletvekili Necla Arat’ın Türkiye’yi küçük düşüren sözleriyle ilgi- li soru önergesini aylar sonra, nihayet kasım ayında yanıtladı. Haberi veren gazeteler bakanın yanıtında “adeta kendisini yalanladığını” yazıyor. Oysa yalanlamadan da öteye, bakan, yanıtın- da ikiyüzlü davranışına yeni bir örnek veriyor: “…Türkiye’de herkes vicdan, dini inanç ve ka- naat hürriyetine sahiptir. Dini inanç özgürlüğü başta anayasa olmak üzere kanunlarımızın gü- vencesindedir…” diyor. Ülkemizde düşünce ve fikir özgürlüğü adı al- tında bugün söylediğini yarın yalanlamak ola- ğan bir davranış. Bir başka ikiyüzlülüğü sergili- yor. Örneğin anayasanın değişmez, değiştirilemez ilk dört maddesini değiştirmeyi önermek, dü- şünce ve konuşma özgürlüğü kapsamında yo- rumlanabiliyor. Taze örnek; Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın değiştirilmesi önerilemez mad- deleri Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldö- nümünde düzenleyeceği panelde -tepkilerden sonra yalanladı- tartışmaya açacağını söyleme- si ağır eleştirilerle karşılandı. Kılıç’ın Fikret Bila’ya açıklamalarında, “ana- yasanın ilk dört maddesiyle sorunu olmadığını” söylüyor ve sonra, “Benim düşüncem, değişti- rilmesi teklif edilemez hükmünü taşıyan 4 mad- de nedeniyle anayasanın diğer maddelerinin de değiştirilmesi imkânsız” diyor. Hemen arkasından, “Diğer maddelerle ilgili değişiklikler de bir şekilde ilk üç maddeyle bağ- lantı kurularak engellenebilir” diye niyetini daha net biçimde açıklıyor. Böylece Haşim Kılıç, -üstü örtülü söylemler- le- eğer yeni bir anayasa istiyorsak değiştiril- mesi önerilemeyecek olan maddelerin mutlaka değiştirilmesine yanlı olduğunu açıklamış olu- yor. Haşim Kılıç ile AKP’nin de aynı kafada oldu- ğu yadsınabilir mi? İlk dört madde değiştirilmedikçe Kılıç’ın de- diği gibi, AKP’nin örneğin anayasada yer alan laikliği tarif eden maddeyi istediği biçimde de- ğiştirmesinin olanağı yok! Kılıç, ilk dört madde ile bir derdi olmadığını dilediği kadar söylesin, yazılanları yalanlasın. Görünen köy kılavuz istemiyor. Kılıç, açıklamalarıyla yeni bir anayasa yapıl- masını değiştirilemeyecek olan ilk 4 maddenin engellediğini ve bu maddeler mutlaka değişti- rilmezse AKP kafasına uygun yeni bir anayasa yapmanın olanaksızlığını da kabul etmiş oluyor. Tabii sözleri, din yoluyla din devleti kurmayı hayal edenlere öncülük yapmak diye yorumla- nabiliyor. Üstelik yazılı açıklamasındaki kimi ifadeler de bu kanıyı doğrulayacak içerikte. “….Yüksek Mahkeme’nin kuruluş yıldönü- münde… ‘mahkemenin konumu nedeniyle’ ko- nuyu sempozyumlarda konu olarak tespit et- menin mümkün olamayacağını” ifade ediyor. Demek ki Bay Kılıç, Yüksek Mahkeme’nin ko- numu elverişli olsa ilk dört maddenin değiştiril- mesini tartışmaya açmakta duraksamayacak! Eli kolu bağlı olmasa, anayasayı can evinden vurmaya amade, laik Cumhuriyet’e değil, dinci bir iktidara yaraşır, yakışır bir Anayasa Mahke- mesi Başkanı! Yakışıyor mu laik Cumhuriyet’e? ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 15 KASIM 2008 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TTKveTKİyüzmilyonlarcaYTLzararediyor,kömürdağõtõmlarõhõzkesmedensürüyor Bedava kömürde seçim patlaması ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - 2007 yõlõnda 1 milyon 894 bin aileye toplam 1 milyon 434 bin ton kömür ulaştõran hükümet, ye- rel seçimler öncesi bedava kömür dağõtõmõna hõz verdi. Yõl sonuna kadar 2 milyon 84 bin 741 aileye 1 milyon 637 bin ton kömür da- ğõtõlacak. Bedava kömür nede- niyle milyonlarca YTL zarar eden Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşlet- meleri’ne (TKİ) 2009 bütçesinden 1.1 milyar YTL kaynak aktarõla- cak. Doğalgaz zamlarõnõn bedava kömürden yararlanan aile sayõsõ- nõ daha da arttõracağõ belirtilirken bunun da başta Ankara olmak üzere birçok kente hava kirliliği olarak geri döneceğine işaret edi- liyor. AKP hükümeti kömür da- ğõtõmõnõ 2003’te başlattõ. 2003 yõ- lõnda 1 milyon 96 bin aileye 649 bin 818 ton, 2004’te 1 milyon 61 bin aileye 1 milyon 52 bin 379 ton, 2005’te 1 milyon 831 bin aileye 1 milyon 329 bin ton kömür dağõ- tõldõ. 2006 yõlõnda 1 milyon 797 bin aileye 1 milyon 363 bin ton kö- mür dağõtõlõrken 2007 yõlõnda da 1 milyon 894 bin aileye 1 milyon 434 bin ton kömür dağõtõmõ ya- põldõ. Türkiye’nin yerel seçim orta- mõna girmesiyle birlikte bedava kömür dağõtõmõna hõz veren hü- kümet, eylül ayõ sonu itibarõyla 932 bin 275 ton kömürün dağõtõ- mõnõ yaptõ. Yõl sonuna kadar 811 bin 80 ton kömür daha dağõtõlõp toplamda 1 milyon 743 bin ton kö- müre ulaşõlacak. Bu kömürlerden 2 milyon 84 bin aile yararlanacak. Halen yoksul ailelere bedelsiz kö- mür dağõtõmõ yapan TKİ, gelir durumu orta düzeyde olan ailele- re de ithal ve ucuz kömür dağõtõ- mõ uygulamasõ başlatõyor. TKİ ve Tarõm Kredi Kooperatiflerinin yanõ sõra ithal ve ucuz kömürün da- ğõtõmõnda pilot il kapsamõnda yer alan valilikler de yoksul ailelere yapõlan kömür dağõtõm progra- mõnda olduğu gibi etkin görev ala- cak. Pilot bölge uygulamasõnõn ba- şarõlõ olmasõ halinde ve temin edilecek kömür miktarõna bağlõ olarak program kapsamõnda yer alan il ve ilçe sayõsõnõn önümüz- deki dönemlerde daha da arttõrõl- masõ planlanõyor. Parası milletin cebinden Anadolu’nun birçok kentinde ve kasabasõnda yurttaşlar bedava kö- mürlerin parasõnõn AKP ve AKP’li işadamlarõnõn yardõmla- rõyla yapõldõğõnõ düşünüyor. Oy- sa, milyonlarca ton kömürün pa- rasõ 5 yõldõr kuruşu kuruşuna yurttaşlarõn cebinden çõkõyor. Uy- gulamanõn ilk yõllarõnda kömür paralarõ Sosyal Yardõmlaşma ve Teşvik Fonu’ndan karşõlanmõştõ. 2007’de alõnan bir Bakanlar Ku- rulu kararõyla kömür, TKİ ve TTK’den alõnõyor. Dağõtõm ise va- lilikler tarafõndan organize edili- yor. Kömürleri karşõlayan bu iki kurum ise sürekli zarar ediyor. TKİ’nin 2007 faaliyet raporunda yer alan bilgilere göre kurumun 2007 yõlõ zararõ 145 milyon YTL’yi buldu. TKİ’nin 2007 yõ- lõ zararõ ise 265 milyon YTL’ye ulaştõ. Bu iki kurumun zararõnõ karşõlamak amacõyla 2009 bütçe- sinden toplam 1 milyar 103 mil- yon YTL kaynak aktarõmõ yapõ- lacak. Hava kirliliğine de yansıyor Bedava kömürdeki bu artõş kendini hava kirliliği olarak da gösteriyor. Son dönemde doğal- gaza yapõlan zamlar sonucu so- baya dönen yurttaşlar, muhtar- lõklara başvurarak bedava kö- mürden yararlanmak istiyor. Bu yõl bedava kömür talebinin katla- nacağõ, buna paralel olarak dağõ- tõlan kömür miktarõnõn artacağõ ve bunun da hava kirliliğini tõrman- dõracağõ belirtiliyor. Samsun’un Kavak ilçesinde yapımına 1 yıl önce başlanan Rıdvan Çelikel Anadolu Lisesi, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında tö- renle eğitime açıldı. Anel Grup Genel Mü- dürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel bağışlarıyla açılan 12 derslikli 360 öğrenciye eğitim verecek olan lise için, ay- rıca 100 kişilik yurt binasının da yapılaca- ğı belirtildi. Açılışta konuşan Samsun Va- lisi Hasan Basri Güzeloğlu, Çelikel’in Sam- sunlu olmadığını ve bu kentle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını vurgulaya- rak, “O bir Türkiye sevdalısı ve bir eğitim sevdalısıdır. Bu katkısından dolayı teşek- kür ediyorum” diye konuştu. Anel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel ise en büyük hayalini gerçekleştirmekten do- layı mutluluk duyduğunu ifade etti. Anel Grup’tan eğitime destek İstanbul Haber Servisi - Ülkemi- zin yaşayan son çõlgõn Türk’ü, emek- li Piyade Albay Mustafa Şekip Bir- göl (105) dün 1. Ordu Komutanlõ- ğõ’nda düzenlenen askeri törenin ar- dõndan, Selimiye Camii’nde öğle vakti kõlõnan cenaze namazõnõn ar- dõndan Karacaahmet Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Törene Birgöl’ün ai- lesi, yakõnlarõ, askeri ve mülki üst dü- zey yetkililer ve gaziler katõldõ. Kurtuluş Savaşõ’na katõlan, İstiklal Madalyasõ sahibi son gazi Mustafa Şe- kip Birgöl için dün saat 11.00’de Selimiye’deki 1. Ordu Komutanlõ- ğõ’nda düzenlenen askeri tören, say- gõ duruşu ve İstiklal Marşõ ile başla- dõ. Türk Tarih Profesörü İlber Or- taylı burada yaptõğõ konuşmada, Mus- tafa Kemal ve silah arkadaşlarõnõn zor koşullarda mücadele ettiğini belirte- rek “Sizler böyle bir ortamda mü- cadele ettiniz. Şimdi de ülkemiz üze- rinde bazı oyunlar oynanıyor. Bu oyunlara karşı bizde çok cesuruz. Sizden farksısız ve hiçbir şeyden korkmuyoruz. Rahat uyuyun” de- di. Tarihçi yazar Turgut Özakman da Türk milletinin son gaziyi kucak- lamasõnõn son derece önemli olduğu- nu vurgulayarak “Son çılgın Türk’ü uğurluyoruz. Gazimiz Birgöl’ün, Atatürk ve silah arkadaşlarına olan bağlılığımızı götürmesini temenni ediyorum” diye konuştu. Cumhur- başkanõ Vekili olarak konuşan TBMM Başkanõ Köksal Toptan ise cumhu- riyete sahip çõkacaklarõna vurgu ya- parak “Bu toprakları vatan haline getiren aziz Atatürk ve silah arka- daşlarına minnetimiz sonsuzdur. Birgöl, Özakman’ın söylediği gibi son çılgın Türk değildir. Bu çılgın Türkler tükenmez” diye konuştu. Konuşmalarõn ardõndan Mustafa Şekip Birgöl’ün cenazesi top araba- sõna taşõnõrken bir manga asker tara- fõndan havaya ateş edilerek selam- landõ. Daha sonra Selimiye Camii’ne getirilen Birgöl’ün cenazesi burada İs- tanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrı- cı’nõn kõldõrdõğõ cenaze namazõnõn ardõndan askeri bando eşliğinde Ka- racaahmet Mezarlõğõ’na doğru yola çõktõ. Yol boyunca yurttaşlar Birgöl’ü alkõş ve karanfillerle uğurladõ. Bir- göl’ün cenazesi daha sonra ailesi ve yakõnlarõnõn dualarõ arasõnda getiril- diği Karacaahmet Mezarlõğõ’nda top- rağa verildi. Son çılgın Türk uğurlandı GÜRSU KUNT ANTALYA - Fet- hullah Gülen’e yakõn- lõğõyla bilinen ve Gü- len’in Rusya ve Orta Asya’daki Türk Cum- huriyetleri’nde etkinli- ğini arttõrmasõnda önemli rol oynayan Di- yalog Avrasya Platfor- mu toplantõsõ “Fethul- lah Gülen idolümdür” diyen Fettah Tamin- ce’ye ait Tekirova Ri- xos Otel’de yapõldõ. Toplantõya katõlan Mil- li Eğitim Bakanõ Hü- seyin Çelik, Rus- ya’daki Gülen okulla- rõnõ övdü. Çanakkale Savaşõ’nõn tarihini yan- lõş söyleyen Çelik, “Küçük bir toprak parçası” diye nitelen- dirdiği Çanakkale’de on binlerce şehit veril- diğini belirtti. Gülen’in onursal başkanlõğõnõ yaptõğõ Gazeteciler Ya- zarlar Vakfõ’nõn Baş- kanõ Harun Tokak ise kent meydanlarõnda sa- vaş kahramanlarõ hey- kelleri olduğunu ifade ederek “Yıkalım de- miyorum ama barış kahramanlarına da önem verelim” diye konuştu. “Eğitimde Hoşgö- rü ve Ayrımcılık” ko- nulu toplantõnõn açõlõş konuşmasõnõ yapan platformun dönem baş- kanõ Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Rastislav Riba- kov, “Fethullah Gü- len, pek çok ülkede bir şeyler yapıyor. Türkiye’de de eği- timde değişimler var. Devlet olsun, özel eği- tim olsun, Gülen ol- sun, olmasın birçok şey yapılıyor” dedi. Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik de Rus- ya’da etkinliğini arttõr- ma çabasõnda olan plat- formun kõsaltmasõnõn “DA” olduğunu vur- gulayarak şunlarõ söy- ledi: “Da Rusça’da evet demektir. Diyalog, evetle başlar. Plat- form, özellikle eski Sovyet Cumhuriyet- leri’nin bulunduğu bölgede önemli faali- yetlerde bulunuyor. Türkiye’den işadam- ları orada okullar ku- ruyor. Ben o okulların da güzel diyaloğun bir parçası olduğunu dü- şünüyorum.” Elekdağ: Hukukve diplomasi kurallarını önplana çıkaracak BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - CHP’nin dõş politika kurmaylarõndan İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, 4 Kasõm seçimlerinden zaferle çõkan Barack Obama döne- minde ABD’nin Büyük Ortadoğu Pro- jesi’ni (BOP) uygulamayacağõnõ, bu bağlamda Türkiye’ye õlõmlõ İslam da- yatmasõ yapmasõnõn beklenmemesi ge- rektiğini söyledi. Uzun yõllar Washington Büyükelçi- liği yapan ve Türk-Amerikan ilişkilerini yakõndan izleyen Elekdağ, yeni döne- mi Cumhuriyet’e değerlendirdi. Yeni başkanõn da George W. Bush gibi, te- mel hedefinin ABD’nin küresel lider- liğini korumak olduğunu belirten Elek- dağ, Obama’nõn zaten çökmüş olan BOP’un uygulanmasõ konusunda õsrarcõ olmayacağõnõ, bunda õsrarcõ olmayaca- ğõ için de Türkiye’ye õlõmlõ İslam da- yatmasõnda bulunmasõnõn beklenmemesi gerektiğini dile getirdi. Elekdağ şunla- rõ söyledi: “Obama, seçim bildirisin- de, demokratik ve Batı’ya dönük bir Türkiye ile ilişkilerin Amerika için önemini vurgulamakla beraber, Er- meni tezlerini benimsiyor, Fener Rum Patrikhanesi’nin ekümenik sta- tüsünün tanınmasını ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması gerek- tiğini savunuyor. Ayrıca Bush yöne- timinin Irak politikası nedeniyle bo- zulmuş olan Türk-Amerikan ilişki- lerini onarma sözü veriyor. Ancak Bush döneminde Türk-ABD ilişkile- rinin dibe vurmasının nedeni, ABD’nin PKK’ye ve onu barındıran Barzani’ye karşı hoşgörülü tutumu ol- muştur. Bu bakımdan, Obama dö- neminde Türk-ABD ilişkilerinin ni- teliğini yine ABD’nin Türkiye’ye karşı Kürt kartını oynayıp oynama- yacağı saptayacaktır.” Elekdağ, Er- meni sorununun, ikili ilişkilerin en önemli kalemi olamamakla birlikte, Obama’nõn başkanlõğõnõn ilk acemilik aylarõnda yanlõş bir karar vermesi ha- linde, Türk-Amerikan ilişkilerini bo- zacak bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Obama’nõn açõklamalarõ yo- rumlandõğõ zaman, yeni Amerikan yö- netiminin, stratejik hâkimiyet oyununu hukuk ve diplomasi kurallarõnõ gözete- rek oynayacağõnõn ortaya çõktõğõnõ be- lirten Elekdağ, “Yani, Obama, ilk na- zarda, barış, huzur ve istikrar vaat ediyor. Akılcı politikalar uygulayacağı izlenimi yaratıyor” dedi. Elekdağ, Obama’ya ilişkin çekincelerini de şu cümlelerle ortaya koydu: “Ancak Oba- ma’nın somut sorunlara ilişkin açık- lamalarını ele alarak biraz derinliği- ne bir analize tabi tuttuğumuz zaman, bunların ciddi analizlere ve değer- lendirmelere dayanan sözler olmadığı sonucuna varıyoruz. Özellikle, Irak ve Afganistan savaşlarına ilişkin ola- rak söyledikleri, güvenilir ve ger- çekçi bir plana temel teşkil edici ni- telik ve tutarlılık taşımıyor.” Hüseyin Çelik’ten Gülen’e övgü Son gazi Birgöl için düzenlenen cenaze törenine çok sayı- da yurttaşın yanı sıra gaziler de katıldı. (VEDAT ARIK)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear