Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
1 KASIM 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gecenin Yıldızları...
İçimde bir Cumhuriyet coşkusu var bugün...
Bu coşku, kaç yaşında olursam olayım hiç bit-
meyecek.. liboşlara, dincilere, tarikat şeyhleri-
ne, döneklere, mandacılara inat.
Kadıköy görülmeye değerdi, Dolmabahçe’den
boğazı seyretmek güzeldi.
Gecenin yıldızları, gökyüzünü aydınlatan fi-
şeklerle oynaşıyordu.
Çocuklar, gençler, orta yaşlılar, yaşlılar...
Çocukların ellerinde ayyıldızlı bayrağımız.
Bağdat Caddesi bir hafta önceden giymişti
Cumhuriyet giysilerini.
Evrenin tüm renkleri oradaydı...
Taksim Alanı, Caddebostan, Beşiktaş ve Ba-
kırköy...
Bir insan ırmağına dönüşmüştü her yer.
Işıltılı rüzgârında filiz vermiş bir kayın dalı yağ-
murla inleyen kokusunu yayıyordu çevreme...
Vız geliyordu kan koklayan tilkiler, vız geliyor-
du mandacılar, liboşlar, soytarılar pazarında tez-
gâh açan din bezirgânları.
Bir kadeh kırmızı şarap koydum kadehime o bu-
ram buram Cumhuriyet coşkusu içinde.
Hava serindi Dolmabahçe’de. Sıkı sıkı giyin-
miştim. Mercan sabahların parmaklarından kaçıp
lacivert ışıltılı gecenin koynuna girmeye hazırla-
nıyordum.
Güz tepeleriyle avunan tarih, Dumlupınar’dan
şahlanıyordu Nâzım Hikmet’in dizelerinde. Bir tür-
kü yankılanıyordu sonra gözleri çakmak çakmak
olan adamda.
Atatürk düşmanlarının toprakta mantar gibi bit-
tiği, medyayı kuşattığı bir dönemde çok an-
lamlıydı benim için bu kutlamalar.
Tükenmez mırıltılar, demokrasi ve özgürlük...
Laiklik olmadan demokrasi olur muydu hiç!
Devrim yürüyüşünün on beş yıl sürdüğü bir yol-
dan işte bugünlere gelmiştik...
Mustafa Kemal gibi bir önder ve ona yürekten
bağlı yurtsever-devrimci bir ekip.
Saltanat ve halifelik kaldırıldı.. Cumhuriyete ge-
çildi.
Laiklik, kadın hakları, harf ve dil devrimi...
Ulus tümlüğümüzü perçinleyen atılım ve giri-
şimler... Köy Enstitüleri, üniversiteler, Halkevleri...
On beş yıla sığdı bunlar ey takkeli ve takke-
siz liboşlar!
O on beş yıl çağdaş uygarlık düzeyine çıkmak
için yapıldı...
Çok kısaydı o dönem...
10 Kasım 1938’de Atatürk öldü... Motor tekle-
meye başladı.. İkinci Dünya Savaşı çıktı.. motor
durdu...
Nadir Nadi 29 Ekim 1984’te yazdığı başyazı-
sında şöyle der:
“....Ne olduysa oldu ve biz bugün devrim ilke-
lerinden bir hayli geri kaymış durumdayız. Tek par-
ti döneminde kimse kimsenin dinine diyanetine ka-
rışmazdı. İsteyen namaz kılar, isteyen oruç tutar,
isteyen namaz kılmaz, oruç tutmazdı. İsteyen ka-
dın çarşaf giyer, isteyen başı açık gezerdi. Ulusal
eğitim politikamız gençlerimizi, çağdaş uygarlığın
gereği, özgür kişiliğe kavuşturmayı amaçlıyordu.
Çok partili yaşama geçtikten sonra sözümona bir
demokrasi türküsü tutturduk. Gericiler ilkin laikli-
ği boy hedefi olarak ele aldılar. Efendim, laiklik din-
sizlik demekmiş. Kim demiş laikliğin dinsizlik ol-
duğunu? Bizimkiler toplumu şeriat düzenine gö-
türmek istiyorlar ya, elbette laikliğe saldıracaklar.
Laiklik dinsizlik sayılmalı ki günün birinde herke-
si aynı cahil hocaların elinde oyuncak etmeye ka-
pı hazırlansın...”
Nadir Nadi yirmi dört yıl önce yaptı bu sap-
tamayı sevgili okur!
Ve yazısının sonunda dedi ki:
“...Liseli genç kızları şalvarla 19 Mayıs’ı kutlamaya
zorlasınlar ki, bir gün tüm kızlarımız ve kadınları-
mızı kafes altına kapatmaya sıra gelsin...”
Bugün kızlarımız okula değil Kuran kurslarına
gönderiliyor... Bugün kadınlarımız yaşamın her ala-
nından uzaklaştırılıyor...
Nadir Nadi, yirmi dört yıl önce tarihe not düş-
müş:
“....Bugünün acı gerçeği, gerçek Atatürkçüle-
rin şimdilik yenilmiş olmalarıdır...”
Yenilgi sürüyor sahte Atatürkçüler sayesinde!
O nedenle içimdeki Cumhuriyet coşkusu ina-
dına kabardı dün sabah... Dolmabahçe’den Be-
şiktaş’a; Bakırköy’den Bağdat Caddesi’ne dek taş-
tı o yüreğimdeki coşku...
2 Kasım Pazar günü İstanbul TÜYAP Kitap Fua-
rı’nda (Cumhuriyet Kitapları Standı: 301 Salon: 3)
Saat 14.45-15.45 arası Mehmet Başaran, Ser-
dar Kızık ve Mehmet Faraç’la birlikte okurlarla
buluşuyoruz...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
İstanbul Barosu
görev dağılımı
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul Barosu
yeni yönetimi, Başkan
Muammer Aydõn
başkanlõğõnda
gerçekleştirdiği ilk
toplantõda görev dağõlõmõ
yaptõ. Barodan yapõlan
yazõlõ açõklamaya göre,
Prof. Dr. Av. Selçuk
Demirbulak başkan
yardõmcõlõğõna, Özden
Gönenli genel
sekreterliğe, Tayfun Aktaş
da saymanlõğa getirildi.
Yönetim kurulunda
Handan Doğan, Berrin
Adõyaman, Cesur Kõlõnç,
Turgay Demirci, Hüseyin
Özbek, Ufuk Özkap ve
Doç. Dr. Av. Ümit
Kocasakal da üye olarak
görev yapacak.
Atatürk ve
İstiklal Yolu
KASTAMONU
(Cumhuriyet) - “Atatürk
ve İstiklal Yolu Projesi”
kapsamõnda halkõn
yardõmlarõ, Kastamonu
Valiliği’nin
organizasyonuyla
başlatõlan projenin ilk
ayağõ tamamlandõ.
Kurtuluş Savaşõ’nda
gösterdiği
kahramanlõklarla “Çavuş”
rütbesini alan
Kastamonulu Halime
Çavuş anõsõna
Kadõdağõ’nda yaptõrõlan
anõtõn açõlõşõnda konuşan
Devlet Bakan Murat
Başesgioğlu, istiklal
mücadelesinde
Kastamonulularõn
gerçekten büyük bir
mücadele verdiğini
belirtti. Başesgioğlu,
“Cumhuriyetimizin
kuruluşu ve istiklal
mücadelesi kolay
olmamõştõr. Türk milleti,
kadõnõyla erkeğiyle
özgürlük mücadelesinde
büyük bedeller ödemiştir”
dedi.
Askerden
alternatif kutlama
MANİSA
(Cumhuriyet) -
Cumhuriyetin 85.
yõldönümü nedeniyle
Manisa Valisi Celalettin
Güvenç’in Polis
Lokali’nde düzenlediği
resepsiyona, Belediye
Başkanõ Bülent Kar’õn
türbanlõ eşi Selma Kar’la
katõlmasõ üzerine askerler
salonu terk ettiler.
Edinilen bilgiye göre 29
Ekim akşamõ Vali Parkõ
Polis Lokali’nde
gerçekleştirilen
resepsiyona, Manisa 1. Er
Eğitim Tugay Komutanõ
Tuğgeneral Naim
Babüroğlu, İl Jandarma
Alay Komutanõ Kõdemli
Albay Mürsel Şahin
eşleriyle birlikte geldiler.
Kar’õn resepsiyona
türbanlõ eşi Selma Kar’la
katõldõğõnõ gören
Babüroğlu ve Şahin, Vali
Güvenç’le görüşerek
eşleriyle birlikte salonu
terk etti. Manisa Belediye
Başkanõ Kar,
gazetecilerin, “Askerler
resepsiyonu eşinizin
başörtülü olmasõndan
dolayõ mõ terk etti?”
sorusuna, “Ben bu saatten
sonra eşimi değiştiremem,
bu benim sorunum değil”
yanõtõnõ verdi.
Bayrak yakma
davası
ANKARA (AA) -
Cumhuriyet’in
kuruluşunun 85’inci
yõldönümünün kutlandõğõ
29 Ekim’de, Ankara’daki
bir öğrenci yurduna asõlan
Türk bayrağõnõ yaktõğõ
iddia edilen bir kişi
hakkõnda, 3 yõla kadar
hapis istemiyle dava
açõldõ. Savcõ Levent Savaş
tarafõndan açõlan davanõn
iddianamesinde, Özgür
Güven Y’nin, Yalçõnkaya
Yükseköğrenim Kõz
Öğrenci Yurdu’na asõlan
Türk bayrağõnõ, 29 Ekim
günü saat 03.30
sõralarõnda, asõlõ
bulunduğu yerde çakmak
ile tutuşturmak suretiyle
yakarak olay yerinden
kaçtõğõ belirtildi.
CHP lideri Baykal, AKP’nin ekonomik krize önlem almakta geciktiğini söyledi
‘Kabadayõlõkla olmaz’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, hükümetin
ekonomik krize yönelik gerek-
li önlemleri almakta geç kaldõ-
ğõnõ vurgularken “Başbakan’ın
bütün cakasına rağmen IMF
ile tıpış tıpış bir anlaşma ara-
yışı içine girmekte olduğu
görülüyor. Kabadayılıkla
krizle mücadele olmaz” dedi.
CHP lideri Baykal, dün par-
ti meclisi toplantõsõ öncesinde
yaptõğõ açõklamada ekonomik
krizle ilgili değerlendirmeler
yaparken; dünyadaki tablonun
Türkiye’yi de etkisi altõna ala-
cağõnõ, hükümetin olayõn cid-
diyetini kavramayamadõğõnõ,
popülist, demagojik bir söylem
içinde olduğunu vurguladõ.
Baykal, “IMF konusunda tam
bir çelişki içindeler. Ümük
sıkma terminolojisiyle konu-
yu ele almaya çalışıyor. Ama
bir yandan da IMF ile ciddi
bir anlaşma zorunluluğunun
etkisinde oldukları görülü-
yor. Başbakan’ın, bütün ca-
kasına rağmen IMF ile tıpış
tıpış bir anlaşma arayışı içi-
ne girmekte olduğu görülü-
yor” görüşünü dile getirdi.
Hükümetin krize yönelik or-
taya koyduğu tek önlemin yurt-
dõşõndaki Türk vatandaşlarõnõn
tasarruflarõnõn Türkiye’ye ak-
tarõlmasõ olduğunu anlatan Bay-
kal, buna prensip olarak olum-
lu yaklaştõklarõnõ, ancak bu-
nun kara para aklama, mali
saygõnlõğõn ortadan kalkmasõ gi-
bi sõkõntõlara yol açmamasõnõn
sağlanmasõ gerektiğini vurgu-
ladõ. Baykal, “Krizden nema-
lanmak isteyen birilerinin
bulunduğu anlaşılıyor. Dü-
zenleme bir vergi affına dön-
üştü. Kara para konusunda
ciddi bir gevşemeye yol aça-
cak. Hayali ihracatçıların ve
naylon fatura düzenleyenlerin
bu suçları da düzenlemeyle
affedilmiş olacaktır. Deniz
Feneri Derneği konusundaki
sorumluluğun da ortadan
kaldırılmasının kapısı açıla-
caktır” görüşünü dile getirdi.
Terör brifingi sonrasõnda
hükümetin yakõn gazetelerde
yer alan haberlere dikkat çeken
Baykal, “ Başbakanlık bun-
ları yalanladı. Bunların söy-
lenmiş olması başka, söy-
lenmemesi bizi başka nok-
talara götürür. Türkiye alış-
tıra alıştıra terör konusunda
bir noktaya mı yönlendiril-
mek isteniyor?” dedi.
Baykal, Grup Başkanveki-
li Kemal Kılıçdaroğlu’nun
İstanbul adaylõğõyla ilgili bir
soru üzerine “Belediye baş-
kan adayları ile ilgili olarak,
Ankara dışında somut karar
noktasına gelmiş değiliz”
dedi.
Cumhuriyet Bayramõ’nda 3
ayrõ resepsiyona dikkat çekile-
rek yöneltilen bir soru üzerine
Baykal, “ Cumhuriyet karşı-
sındaki niteliği, tavrı tutu-
mu belli olan insanları her şe-
yi unutarak, yok sayarak san-
ki cumhuriyet konusunda bir
ihtilaf yokmuş gibi bir yapay
davranış içinde sevgiyle, se-
vinçle kucaklamanın şartları
kaldı mı? Cumhuriyetin sa-
hipsizliği böyle bir tabloya yol
açtı” dedi.
Baykal, Can Dündar’õn
“Mustafa” belgeseliyle ilgili
bir soruya da “Herkes kendi-
ne göre bir yaklaşım sergile-
yebilir. Atatürk’ün özel yaşa-
mının gündeme getirilmesin-
den rahatsızlık duyma anla-
yışında değiliz. Ancak Ata-
türk deneyimini doğru anla-
mak gerekir. Atatürk, 1930
modeli bir diktatör olarak
nitelendirilemez. En yakın
arkadaşlarını harcadı, de-
mek insafsızlık olur. Ata-
türk’ün sofrasının da, terk
edilmiş, yalnız bir adamın
eğlencesi gibi anlaşılması hak-
sızlık olur. Unutulmamalıdır
ki o sofra cumhuriyetin ilan
edildiği ortamdır. Atatürk,
mutsuz, yalnız öldü, diye de
düşünmüyorum. Eserinin ge-
leceğinden güven duygusu
içindeydi. Sayın Dündar,
daha önce de Sarı Zeybek’i
yapmış kişidir. Şimdi, ‘2008
Can Dündar’ çalışması ile
karşı karşıyayız” karşõlõğõnõ
verdi.
Hükümetin ekenomik krizin ciddiyetini hâlâ
anlayamadõğõnõ belirten Baykal, ‘‘Başbakan’õn, bütün
cakasõna rağmen IMF ile tõpõş tõpõş bir anlaşma arayõşõ içine
girmekte olduğu görülüyor’’ dedi. Hükümetin krize yönelik
tek önleminin yurtdõşõndaki tasarruflarõn Türkiye’ye
aktarõlmasõ olduğunu belirten Baykal, buna prensip olarak
olumlu yaklaştõklarõnõ, ancak bunun kara para aklama gibi
sõkõntõlara yol açmamasõnõn sağlanmasõ gerektiğini vurguladõ.
BAŞBAKAN ERDOĞAN
‘IMF bize
isterse borç
vermesin’
IMF’ye yönelik mesajlarõnõ sürdüren
Erdoğan, hükümet olarak yatõrõmlarõ
sürdüreceklerini belirterek, ‘IMF isterse
borç vermesin, biz kendi yağõmõzla
kavruluruz’ dedi.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, IMF’ye
yönelik üslubunu sert-
leştirerek “IMF bize,
bu sıkıntılı dönemde
‘ben sizlere borç ver-
miyorum’ derse ver-
meyebilir. Vermek
zorunda da değil.
Çok da ihtiyacımız
yok” dedi.
Erdoğan dün Kõrgõ-
zistan Başbakanõ İgor
Caurdınov’u ağõrla-
dõ. Her iki başbakan,
görüşmelerin ardõndan
ortak basõn toplantõsõ
düzenledi. Başbakan
Erdoğan basõn toplan-
tõsõnda, IMF’ye yine
göndermelerde bulun-
du. Basõn mensuplarõ-
nõn sorularõnõ yanõtla-
yan Erdoğan, IMF’nin
“karşılıklı çıkara da-
yalı bir yaklaşım”
göstermesi durumunda
kendilerinin de buna
hazõr olduklarõnõ be-
lirtti. “Ama bizim
ümüğümüzü sıkıp da
‘yatõrõmlarõ durdur, bü-
yümeyi düşür, ondan
sonra bütçende şu ka-
dar daha aşağõ indir’
derse bu ‘çalõşma’ de-
mektir” diyen Erdo-
ğan, “Böyle bir an-
laşmaya evet diye-
meyiz” diye konuştu.
‘Kendi yağımızla
kavruluruz’
Hükümet olarak ya-
tõrõmlara devam ede-
ceklerini dile getiren
Erdoğan, şunlarõ söy-
ledi: “Sen kalkıp da
‘karayollarõ inşaatla-
rõnõ durdur’ diyecek
olursan ‘kusura bak-
ma’ deriz. Böyle bir
şeye de mecbur deği-
liz. Biz kendi yağı-
mızla kavrulmasını
biliriz.
Eğer IMF bize, bu
sıkıntılı dönemde
‘ben sizlere borç ver-
miyorum’ derse ver-
meyebilir. Vermek
zorunda da değil.
Çok da ihtiyacımız
yok.”
Mevduata güvence
yetkisinin BDDK’den
alõnõp Bakanlar Kuru-
lu’na devredilmesiyle
ilgili değişikliği de ya-
nõtlayan Erdoğan,
“Böyle bir yetkiyi alı-
yorsak krizi ortadan
kaldırmak veya krizi
yönetmek için alırız.
Nitekim de talep edi-
şimizin altında yatan
gerçek de budur. Bu
kriz dönemini çok
daha farklı çok daha
olumlu istikamette
yönetebilmek için-
dir” dedi.
AKP’de siyasi açılım sesleri
DTP’lilerle bir araya gelecek olan Doğu ve Güneydoğu milletvekilleri
teröre karşõ askeri çözüm dõşõndaki seçeneklere de dikkat çekiyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - DTP’li milletvekilleriyle bir ara-
ya gelmeye hazõrlanan AKP’nin
bölge milletvekilleri, terör soru-
nunun siyasi ve kültürel açõlõmlarla
çözümlenebileceğini düşünüyor. Mil-
letvekilleri, Dicle Üniversitesi’nde
Kürt Enstitüsü kurulmasõ, Kürtçenin
seçmeli ders olarak okutulmasõ gibi
öneriler üzerinde duruyor.
AKP’nin Doğu ve Güneydoğulu millet-
vekilleri, gelecek hafta DTP’li milletvekil-
leriyle yemekte buluşmaya hazõrlanõyor.
AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dengir
Fırat’õn DTP’li Ahmet Türk ve Sırrı Sa-
kık ile yemek yemesinin ardõndan geniş ka-
tõlõmlõ böyle bir yemeğin özellikle Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn bölge illerine yap-
tõğõ ziyaretler sõrasõnda yaşanan protestola-
rõ azaltabileceğine dikkat çekiliyor.
AKP’nin bölge milletvekilleri, Kürt so-
rununun çözümü için siyasi ve kültürel açõ-
lõmlarõn çok önemli olduğuna dikkat çeki-
yor. AKP’nin son 6 yõlda bölgeye yönelik
icraatõ ile kültürel haklara yönelik açõlõm-
larõnõn PKK’yi rahatsõz ettiğine dikkat çe-
ken bölge milletvekilleri, kültürel ve siya-
si açõlõmlarõn artmasõ durumunda gençlerin
dağa çõkmasõnõn engellenebileceğini belir-
tiyorlar.
Barzani’nin gözü de seçimlerde
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Iraklõ Kürt lider
Mesud Barzani’nin 22 Tem-
muz seçimlerinde olduğu gibi
9 Mart’ta yapõlacak yerel se-
çimleri de yakõn takibe aldõğõ
ortaya çõktõ.
Edinilen bilgilere göre, gerek
bölgesel Kürt yönetimi gerek-
se Irak Kürdistan Demokrat
Partisi (IKDP) ile Türkiye’de-
ki Kürt kökenli siyasetçiler
arasõnda temas trafiği son 1 yõl
içinde giderek hõzlandõ. Özel-
likle Erbil’deki çeşitli etkin-
liklere başta Diyarbakõr olmak
üzere Şanlõurfa, Mardin, Van,
Hakkâri ve Şõrnak’tan birçok
yerel yönetici ile siyasetçi da-
vet edilirken bu ziyaretçiler ile
Irak Kürt siyasetçiler arasõnda
ikili görüşmeler de yapõldõ.
2008 yõlõ içinde, Türkiye’den
Erbil’e yapõlan ziyaretlerin sa-
yõsõ 20’nin üzerine çõktõ. Bu gö-
rüşmelerde gerek IKDP’li yet-
kililerin, gerekse doğrudan Bar-
zani’ye yakõn siyasetçilerin
AKP’ye yönelik olumlu me-
sajlar verdiği öğrenildi. Özel-
likle, geçen mart ayõnda
AKP’nin bölgesel Kürt yöne-
timi ile doğrudan temas kurul-
masõ yönündeki kararõnõn ar-
dõndan, Iraklõ Kürt yetkililerin
“Türkiye’deki yerel seçim-
lerde Kürt siyasetçilerin
AKP’yi desteklemesi uygun
olur” mesajõ verdiği belirtildi.
Böylece Barzani’nin Türki-
ye’deki Kürt siyasetçileri
AKP’ye yönlendirmeye çalõş-
tõğõ ortaya çõkmõş oldu.
Bu ziyaretlerden en dikkat
çekeni ise geçen mart ayõnda
Diyarbakõr Belediye Başkanõ
Osman Baydemir’in, bölge-
den üç belediye başkanõ ile
birlikte Barzani’yi ziyarete git-
meleri oldu. Erbil’den Anka-
ra’ya ulaşan bilgilere göre gö-
rüşmede, terör örgütü PKK’nin
siyasallaşmasõ ve Türkiye’de-
ki yerel seçim konusu ele alõn-
dõ. Osman Baydemir’in bu zi-
yareti Türkiye’nin bölgesel
Kürt yönetimi ile doğrudan te-
mas kurma kararõ sonrasõnda
yapmasõ dikkat çekti.
IKDP LİDERİNDEN, ‘BÜYÜK KENTLERDE AKP’Yİ DESTEKLEMEK UYGUN OLUR’ MESAJI