25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2008 PERŞEMBE 6 HABERLER PERŞEMBE ORHAN BURSALI Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullanaca- ğından yazılarına bir süre ara vermiştir. ÖZLEM YÜZAK “Minimum zaman dilimi içinde maksimum kâr elde etme” üzerine kurulu sistemin çarklarõ birkaç yerden bir- den kõrõldõ. Şimdi ise herkes ağõz birliği etmişçesine “Küresel finansal sistem hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak” di- yor. 2008’in son çeyreği... Dünya piyasa- larõnõ allak bullak etmeyi sürdüren ABD kaynaklõ finansal krizin yansõmalarõ dal- ga dalga yayõlõyor... 21. yüzyõlda küreselleşmenin barõş, re- fah ve özgürlük getirdiğine ilişkin en ufak bir belirti bile yok ufukta. Tersine küresel bütünleşmenin sosyal, ekonomik ve çevresel bütün dinamikleri adõm adõm kaotik bir ortama doğru sürükle- niyor. BM Gõda ve Tarõm Örgütü (FAO) ha- len 862 milyon insanõn açlõkla boğuş- tuğunu söylüyor. Yoksulluk ve açlõkla mücadele için her yõl 30 milyar dolarlõk kaynak gerekiyor. Sosyal cephede, tüm dünyada eşitsiz- liklerin her geçen gün büyüdüğü, õrkçõ- lõk, aşõrõ milliyetçilik ve dincilik gibi akõmlarõn giderek güçlendiği bir ortam sü- regeliyor. Varolan değerlerin yozlaştõğõ, toplumlarda radikal bölünmelerin arttõ- ğõ bir dönem... İklim değişikliği, küresel õsõnma ve bu- na bağlõ olarak ekolojik dengenin de- ğişmesi, kontrolsüz sanayileşme sonucu doğada yapõlan tahribatõn etkileri çevre- sel cephede de işlerin iyi gitmediğini gös- teriyor. Son mali kriz ise yalnõz Amerikan eko- nomisinin çürük yapõsõnõ gözler önüne sermekle kalmadõ, neoliberal politikalarõn egemen olduğu kapitalist sistemin de kü- resel ölçekte sorgulanmasõnõn gereğini ortaya koydu. Şu anda ABD ekonomisinde finans ve gayrimenkul piyasalarõnda yaşananlar, ekonomide karşõlõğõ olmayan sanal bir “yapay köpüğün” hõzla sönmeye baş- lamasõdõr. Çark bir yerinden kõrõldõ. Kriz ise bunun ifadesi. Halihazõrdaki tüm önlemler bu kõrõğõ yamamaya yönelik... Ancak şurasõ da bir gerçek ki bugün herkes ağõz birliği etmişçesine “Küresel finansal sistem hiçbir zaman eskisi gi- bi olmayacak” diyor. Merkez bankalarõ, piyasa düzenleyi- cileri ve geri kalan herkes daha sõkõ ku- rallarõn konulup uygulanmasõ konusun- da hemfikir. Tabii hemen şu soru akla ge- liyor: Neden sistemin gardiyanlarõnõn ra- hatlõklarõndan ve memnuniyetlerinden sõyrõlmalarõ bu kadar uzun sürdü? Gelelim yanõtõna: Çünkü sistem yõl- lardõr bunun üzerinden yürüyor. Çünkü bu sistem, “mimimum zaman dilimi içinde maksimum kâr elde etme” üze- rine kurulu. Evet köpük sanal balon bilerek fazla şi- şirilmiş ama şurasõ da bir gerçek ki “re- el ekonomi” de onlar sayesinde yõllarca işleyişini iyi-kötü sürdürebildi. Özellik- le konutla bağlantõlõ tüm gerçek sektör- lere bir dönem için kârlõ işler çõktõ ve “re- el ekonomi” çarkõ da bu sayede döndü. İşin bir de “köpekbalığı fonları” ya da “hızlı hareket eden yüksek riskli yatı- rım fonları” diye tanõmlanan “Hedge fonlar” bölümü var. Hedge fonlar, gü- nümüzde mali piyasalarõn vazgeçilmez bir parçasõ. Onlar üzerine oynanan ba- hisler, yapõlan spekülasyonlar piyasala- ra farklõ bir hareket getiriyor, likidite ve dinamizm aşõladõğõ için sistem tarafõndan seviliyor ve kollanõyor. Ancak kriz iyice yayõldõğõnda ve ABD hükümetinin zorlamasõyla Goldman Sachs ve Morgan Stanley gibi yatõrõm bankala- rõ, yeni yeni FED tarafõndan (diğer bankalar gibi) denet- lenmeyi kabul ettiler. Ancak Hedge fonlar dosyasõ hâlâ açõk. Bu fonlarõn büyük bir bölümü hâlâ regüle edilmiş değil. Üçte iki- si Seyman Adalarõ gibi finansal cennetlerde... Bir dönemin ün- lü spekülatörü George Soros bi- le Hedge fonlarõn sistematik bir denetimden geçmelerinin zorun- luluğuna işaret ediyor. Krizin patlak vermesi ile birlikte yayõlõp ekonominin her alanõna sõç- ramasõndan korkan Amerikan hükümeti “sistemik bir riskten piyasaları korumak” gerekçe- sini ileri sürerek önce ülkenin en büyük konut kredileri toptancõ- larõndan Fannie Mae ve Freddie Mac’a el koydu. Yani devletleş- tirdi. Ardõndan sigorta devi AIG’yi kamulaştõrdõ. ABD’yi Avrupa ül- keleri izledi. Hâlâ da her geçen gün yeni bir kamulaştõrma olayõnõ iz- liyoruz. Bir yandan bu olay, küresel li- beral politikalarda yeni bir dö- nemece işaret ediyor. Ancak öte yandan, sistemin kendi içinden bile tepkiler alarak, “Kârlar özel- leştirilirken zararlar kamulaş- tırılıyor” eleştirilerine yol açõ- yor. Tüm bu gelişmeler kapitalizmin kendine yeni bir yön aradõğõnõ açõkça ortaya koyuyor. 1981 yõlõnda Ronald Reagan “Devlet çözümün değil, so- runun kendisidir” demişti. Bush, krizin patlak ver- mesiyle, zorunlu olarak, istemeye istemeye de ol- sa, bunun tam tersinin doğru olduğunu kanõtladõ. Kapitalizmin yeni yö- nünün nasõl oluşacağõnõ ise zaman ve yeni geliş- meler gösterecek. Ancak şunu da unutmamak ge- rek: Küçük farklõlõkla- rõ olsa da kapitalizm Atlantik’in her iki yakasõnda da benzer şekilde işliyor. Küresel mali kriz dünyada yeni arayõşlarõ ve yeni sorgulamalarõ gündeme getirdi Kapitalizm yön arõyor U luslararasõ finansal kriz, ABD’nin Irak’õ işgali ile başlayan Amerikan hegemonyasõna tepki sürecini bir anda hõzlandõrdõ. Zaten 21. yüzyõlõn başõndan beri, Batõlõ ülkelerin kendi insan haklarõ algõlayõşlarõnõ diğer ülkelere de empoze etme çabalarõ ve demokrasiyi güvenliğin ve refahõn en iyi garantisi olarak gösterme çabalarõ tartõşõlmaya başlanmõştõ. Gelişmekte olan ülkeler özellikle de Asya ülkeleri farklõ bir modernleşme stili uygulamaya başlamõşlardõ. Başta Afrika ülkeleri olmak üzere 3. dünya ülkeleri küreselleşmenin kendilerine uğramadõğõnõ, kalkõnma için verilen sözlerin yerine getirilmediğini sõklõkla dile getiriyorlardõ. Küreselleşmenin nimetlerinden en fazla yararlanan Çin, Rusya ile ittifat yaparak oyunun kurallarõnõn yalnõz Batõ tarafõndan oluşturulmasõna itiraz etmeye başlamõştõ. Finans krizinin en çok etkilediği Wall Street’e birkaç kilometre uzaktaki BM Genel Merkezi’nde geçen hafta düzenlenen 63. genel kurul açõlõş oturumunda seslendirilen düşünceler ise çok kutuplu bir dünyanõn yeniden doğmaya başladõğõnõn işareti oldu. Almanya Başbakanõ Angela Merkel, ABD yönetimini, “kredilendirme ve kredi ticareti ile ilgili uluslararası kuralları yasalaştırmayı uzun süre ihmal etmekle” suçladõ. Brezilya Devlet Başkanõ Luiz Inacio Lula da Silva ise üstüne basa basa uluslararasõ finans kurumlarõnõ yeniden inşa etme zamanõ geldiğini söyledi, “Bu kurumların artık spekülasyon anarşisini önleyecek ne otoriteleri var, ne de araçları” dedi, “Madem bu kriz küresel nitelik taşıyor, çözümü de küresel olmalı, önlemler dayatma olmadan çok taraflı ve meşru çerçevede belirlenmeli” diye ekledi. AB Dönem Başkanõ sõfatõyla Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy ise “Gelin, bu çılgın sistemin yerine düzgün ve düzene sokulmuş bir kapitalizm yaratalım. Gelin, daha yüksek ücretler, daha yüklü primler için halkın tasarruflarını tehlikeye atan mali şirketlerin yöneticilerini cezalandıralım. Gelin, finansal kapitalizme ahlak kazandıralım” diye konuştu. Peki dünya nasõl bir çok kutuplu düzene doğru gidiyor? Le Monde gazetesinin 25 Eylül tarihli başyazõsõ “Çok kutuplu bu dünya ne yazık ki henüz düzen vaat etmiyor, aksine anarşik bir yapısı var. Hemen hemen hiçbir uluslararası kurum görevini layıkıyla yapamıyor. Dünya Bankası, İMF ve DTÖ gibi kurumların işlevselliği sorgulanıyor. Buna karşılık ikili ittifaklar gündeme geliyor. Rusya Latin Amerika ülkeleri ile, Çin ise Afrika ülkeleri ile yeni ortaklıklar yeni işbirlikleri oluşturmaya çalışıyor. Hemen hemen herkes kendi yeni kurallarını oluşturmaya çalışıyor. Şurası kesin ki, var olan düzensizlik ortamından yeni dengeler ortaya çıkıyor...” Bu kriz 2000 ‘dotcom’ krizinden neden farklõ? D ünya ekonomisi en son 2000 yõlõnda yine ABD kaynaklõ olarak teknoloji hisselerinde yaşanan ve “dotcom” krizi olarak bilinen balonun sönmesi ile bir durgunluk döne- mine girmişti. Birçok yeni teknoloji ve bilişim firmasõ bat- mõş; bu teknoloji patlamasõnda işlerinden olanlar kendilerine inşaat alanlarõnda, mortgage kredileri veren finans kuruluşla- rõnda ve emlak ofislerinde iş bulmuş ya da kurmuşlardõ. Şu anda yaşanan kriz ise 3 farklõ şoku bünyesinde barõndõrõyor: ? Bankacõlõk ve finans şoku ? Gayrimenkul şoku ? Enflasyonist şok Dolayõsõ ile işler çok daha karõşõk. Üstelik 8 yõlda dünya ekono- misindeki dengeler de değişti. Gelişmekte olan ülkelerin ağõrlõğõ yüzde 25 iken, 2008 dünya ekonomisindeki ağõrlõk- larõ yüzde 40’a yükseldi. Yalnõzca BRIC (Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan) ülkelerinin ağõrlõğõ 2 misli artmõş oldu. Tabii tüm bunlar krizin domino etkisini de arttõrõyor. Çok kutuplu bir dünyaya doğru Merkel Sarkozy Hatay ve Zonguldak’ta trafik kazası Yurt Haberleri Servisi - Yurt genelinde dün meydana gelen trafik kazalarõnda 2 kişi öldü, 56 kişi yaralandõ. Hatay’õn İskenderun ilçesi Karaağaç beldesinde, Süleyman Murt (60) yönetimindeki otomobil, Diba Plajõ yolunda, sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu inşaat halindeki bir binanõn duvarõna çarptõ. Murt olay yerinde hayatõnõ kaybetti. Zonguldak’õn Alaplõ ilçesinde de A.B’nin kul- landõğõ otomobil, sahil bölgesinde şarampole yuvarlandõ. Kazada, otomobildeki E.B. yaşa- mõnõ yitirdi, yaralanan sürücü Alaplõ Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Samsun, Giresun, Sõvas, Bursa ve Eskişehir’de de çok sayõda yaralanmalõ kaza meydana geldi Bir kişinin cesedi bulundu BANDIRMA (Cumhuriyet) - Balõkesir’in Bandõrma ilçesi açõklarõnda 14 Eylül gecesi batan “Hayat N” adlõ Ro-Ro gemisinde kay- bolan 4 kişiden Necati Kalõn’õn cesedi bulundu. Geminin battõğõ yerin yaklaşõk 500 metre uzağõndaki sahilde bulunan ceset, Kapõ- dağ Devlet Hastanesi morguna kaldõrõldõ. Kayõp 4 kişinin yakõnlarõ, teşhis için hastaneye çağrõldõ. İsmail Kalõn, cesedin babasõ Necati Kalõn’a (58) ait olduğunu teşhis etti. Olayda Özer Erdoğan adlõ bir kamyon şoförü ölmüş, Necati Kalõn, Şevki Gönüllü, Murat Karaca ve Yahya Özoğlu kaybolmuştu. Aramalar, 19 Eylül’de sona erdirilmişti. Çöp dere kenarına dökülünce RİZE (AA) - Rize Belediye Başkanõ Halil Bakõrcõ, Taşlõdere mevkisindeki belediye mücavir alanõna, Gündoğdu Beldesi Belediye- si’ne ait çöp kamyonundan dere kenarõna çöp döküldüğünü görünce, zabõta ekiplerine kam- yonu bağlattõ. Çevre Kanunu’na göre yasal işlem yapõlmasõ talimatõ verdiklerini belirten Bakõrcõ, Trabzon’un Sürmene ilçesinde çöp arõtma tesisi kurulduğunu kaydetti. Gündoğdu Belediye Başkanõ Kerim Kasap da “Sayõn Bakõrcõ’nõn cezai işlem uygulamasõnõ doğru karşõlõyorum. Fakat arabanõn anahtarlarõnõ ve ruhsatõnõ alma hakkõ yok. Bayram sonrasõ sav- cõlõğa suç duyurusunda bulunacağõm” dedi. Bayram, çocuklara bayram! ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Şeker Bay- ramõ’nõn tadõnõ çocuklar çõkarõyor. Adana’da parklara akõn eden çocuklarõn at kiralayõp gezintiye çõkmalarõ da bunlardan biriydi. Bay- ram nedeniyle Merkez Park’ta toplanan çocuklar çeşitli eğlencelere katõldõ. Parkõ bir baştan diğer başa trenle dolaşan ve 1 YTL’ye kiraladõklarõ atlara binen, “minyatür kaleye gol atmaca”yla coşan çocuklar ayrõca aileleriyle Seyhan Nehri’nde küçük kayõklarla tur attõlar. Cezaevlerinde 87 ülkeden insan ANKARA (AA) - Türkiye’deki ceza infaz kurumlarõnda, 87 ülkeden 1533 yabancõ uyruklu kişi bulunuyor. Adalet Bakanlõğõ verilerinden derlenen bilgilere göre, cezaev- lerindeki yabancõlar arasõnda, 295 kişiyle İranlõlar başõ çekiyor. İranlõlarõ, 137 kişiyle Suriyeliler, 127 kişiyle de Türkmenistanlõlar takip ediyor. Cezaevlerinde bulunanlar ara- sõnda 86 da “Haymatlos”, yani bir vatana sahip olmayan kişi yer alõyor. İlk sanal lisans programları SAKARYA (AA) - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, 1997’de başladõklarõ SAÜ İnternet Destekli Eğitim çalõşmasõnda önemli mesafeler aldõkla- rõnõ kaydederek internet destekli eğitimin (uzaktan eğitim) öğrenciler tarafõndan son zamanlarda daha çok tercih edilmeye başlan- dõğõnõ bildirdi. Durman, lisans düzeyinde uzaktan eğitim vermek için hazõrladõklarõ pro- jenin YÖK tarafõndan onaylandõğõnõ belirterek Türkiye’de ilk kez uygulanan proje kapsamõnda, ek kontenjanla öğrenci alacakla- rõnõ söyledi. Hamilelikte vitaminlere dikkat! ANKARA (ANKA) - Anne adaylarõnõn hamilelik döneminde kullandõğõ vitaminlerin takviyesinin ilerleyen dönemde bebeklerin astõm hastalõğõna yakalanma olasõlõğõnõ arttõra- bileceği belirtildi. Sağlõk Araştõrmalarõ Sitesi’nde yer alan çalõşmaya göre, hayvanlar üzerinde yapõlan bir araştõrmada folik asit, vitamin B12 ve çinkonun gebelerde takviye amacõyla önerilen dozlarõnõn eşdeğerinin fare- lerde astõm gelişimine neden olabileceği görüldü. Bu vitaminlerden zengin diyetle bes- lenen farelerin yavrularõnõn bazõ astõm belirtileri gösterdiği gözlendi. Bugün pek çok ülkede gebelik sõrasõnda bebekte oluşan Spina Bifidayõ önlemek amacõyla gebelere folik asit takviyesinin yapõlmasõ öneriliyor. Konuşan kütüphaneye ilgi yok SAMSUN (AA) - Samsun İl Halk Kütüphane- si’nde görme engelliler için 5 ay önce oluşturulan konuşan kütüphane bölümü yeterli ilgiyi görmüyor. İl Halk Kütüphanesi Müdürü Türkan Koca, Samsun Engelliler Koordinasyon Merkezi (SEKOM) ve Türk Telekom İl Müdür- lüğü ile ortaklaşa oluşturulan kütüphanede, 4 adet bilgisayar, 3 adet az görenler için okuma aygõtõ, tarayõcõ, Braille kitaplarõ ve 25 adet de diskman sesli kitabõn yer aldõğõnõ ifade etti. Koca, kütüphanenin haftada sadece tek bir ziyaretçisi olduğunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear