25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2008 PAZAR 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Elli yıl Devrim uğruna savaş vermek!.. Muğla’nın “Devrim” gazetesi işte bunu yapmış... Kırk dokuz yıldan bu yana.. Hep Atatürk’ün aç- tığı uygarlık, çağdaşlık yolunun önde gelen bir sa- vunucusu olmuş... “Devrim” gazetesi, 27 Mayıs 1960’ın çocuğu!.. Çok şey yarattı o 27 Mayıs!. Çağdaş bir anayasa, Ana- yasa Mahkemesi, emekçiye çağdaş olanaklar sağ- layan yasalar; uygarlığa, çağdaşlığa giden yollar; Ata- türkçü anlayışın, tutumun, anlamın dirilişi, uygulanışı; basına, sanata, yöneliş atılımları... Bu arada 27 Mayıs 1960’tan dört ay sonra, Muğ- la’nın aydınları bir gazete çevresinde toplanıyor ‘Dev- rim’i yaratıyor. Tam kırk dokuz yıl önce... O gün bugün ‘Devrim’ her gün haberleriyle, yazıla- rıyla bir ışık oluyor Muğla halkına!.. Hep Atatürk’ün ay- dınlığını yayarak, anlatarak, yorumlayarak.. hiçbir za- man belli çıkarlar peşinde koşmadan, okurunun, hal- kının sevdiği, benimsediği bir gazete... Önümüzdeki 12 Eylül 2009’da ‘Devrim’in ellin- ci yılı kutlanacak.. Bir taşra gazetesi deyip geç- meyin, o Muğla var ya, herhangi bir taşra değil; ni- ce aydın insanın, nice yurtsever öncünün yetişti- ği bir kaynak... ‘Devrim’ bugün büyük kent gazetelerinin pek ço- ğunu kıskandıracak bir içerikte... Her gün Muğla aydınlarının ilginç yazılarıyla gü- nün politika, iktisat, sanat yaşamlarından sesler su- nuyor okurlarına... Ben, hemen her gün Devrim’i ilgiyle izleyenlerden olduğumu (Kendimi de bu ga- zetenin bir yazarı saydığımı), söylemek isterim. Ülkemizin hemen her kentinde, her ilçesinde bir- birinden yararlı gündelik, haftalık gazeteler çıkıyor. Her birinin, okurlarına ülkenin, dünyanın güncel so- runlarını yansıtan yazarları var. Doğrusunu söyle- mek gerekirse bu köşelerde okuduğum yazıların pek çoğu bizim İstanbul gazetelerindekilerin çok üstünde.. Özellikle Muğla’nın Devrim’indekileri ay- rıca belirtmeli... ‘Devrim”in sahibi, yöneticisi, Muğla Gazeteciler Derneğimizin de başkanı Ünal Türkeş’in uzun yıl- lardır sürdürdüğü başarılı çalışmasını ayrıca övmek gerekir... “Devrim’ 48 yılı devirip 49 yıla ayak bastığımız bugün, kentinden köyüne, yaşlısından gencine her- kesin ortak keyfi haline gelmişse, bizim yaşamakta olduğumuz ortak keyif, toplumsal keyfin elbette ge- risinde kalır” diyor Ünal Türkeş... “Devrim”e; Türkiye’nin dört bir yanında her gün okurlarına aydınlıklar veren nice “Devrim”ci ga- zetelere uzun başarılı çalışma yılları dileyerek... EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Devrim’in Gazetesi; ‘Devrim’... Tam Bağõmsõzlõk ve Türkiye T am bağõmsõzlõk, kendi kendini yönetebilen, öteki devletlere karşõ bağõmlõlõğõ olmayan devletlerde vardõr. Ba- ğõmlõlõk değil, olsa olsa karşõlõklõ- lõk temeline dayalõ “eşit” ilişkiler vardõr, olabilir. Bu ilke çiğnendi- ğinde, ilişkiler de biter. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni bu ilişki biçimi temelinde kurmuş ve yö- netmiştir. Atatürk’ten sonra ge- lenlerden İsmet İnönü dõşõndaki- ler. Atatürk’ün bu ilkesine uyma- mõş, bu tutum, ülkemizi çõkmaz so- kaklara sürüklemiş, çağdõşõ yöne- lişlere sokmuştur. Birbirini tamamlayan iki ilke olan tam bağõmsõzlõk ve laiklik gi- bi yaşamsal değerler, 1940’lõ yõl- larõn ikinci yarõsõnda hedef tahta- sõ olmuş, Atatürk Devrimi kuşat- ma altõna alõnmõştõr. İsmet Paşa döneminden sonra dõş borçlanma başlamõş (Cumhuriyet Dönemi’nde), Cumhuriyet öncesi ve sonrasõnda ilk kez, borçsuz, denk bütçe (Kurtuluş Savaşõ ve son- rasõnda) ilkesinden vazgeçilmiştir. Parasal ve siyasal ödünler, ülke- mizi, halkõmõzõ, tam bağõmsõzlõktan uzaklaştõrmõş, yoksulluk ve tek yanlõ bağõmlõlõk çemberine sok- muştur. Çağdõşõ gidişle birlikte, Atatürk Devrimi, Cumhuriyetin kazanõmlarõ yaralar almõştõr. Kurtuluş Savaşõ öncesinde ve sonrasõ her telden çalanlar, (Çer- kez Ethem, Rauf Orbay, Refet Bele ve benzerleri...) Kurtuluş Sa- vaşõmõz ve Cumhuriyet dönemin- lerinde “örnek kişilikleriyle”(!) gelecek kuşaklara ders olmuşlar- dõr!.. 1946’da çok partili yönetime geçişle birlikte, Atatürk Devri- mi’nden ödünler verilmeye, tam bağõmsõzlõk ilkesi çiğnenmeye baş- lamõştõr. Atatürk’ün ilke edindiği “ya bağımsızlık, ya ölüm!” öz- deyişi ve Atatürk’ün, İsmet İnö- nü’nün kõskançlõkla koruduklarõ, Türkiye’yi “Türkiye”, Cumhuri- yet’i , “Devrimci Cumhuriyet” yapan ilkeler kuşatma altõna alõn- mõştõr. Atatürk Cumhuriyeti’ni sa- hiplenen, savunanlar, “kırkların cadı kazanının” hõşmõna uğra- mõşlardõr. Böylece tam bağõmsõzlõktan adõm adõm uzaklaşõlmõş, ülkemiz iç ve dõş sömürgecilerin yağma sof- rasõ haline getirilmiştir. Bugün geldiğimiz nokta, Ata- türk, devrim, yurt ve emek düş- manlõğõnõn bizleri getirdiği nokta- dõr. Ülkemizde IMF’ye (Uluslar- arasõ Para Fonu) borçlanma her yõl katlanarak artmõş; ABD ve AB’ye bağõmlõlõk günümüzde kimilerin- ce olmazsa olmaz bir durum gibi görülmeye başlanmõştõr. IMF’nin yanõ sõra Dünya Bankasõ, Birleşmiş Mliletler kuruluşlarõ da, varsõllar grubunun önde gelenleri olarak günümüzde “rollerini” sürdür- mektedir. Sonuç Büyük devrimci Atatürk’ün il- keleri, değerleri bugün de yolu- muzu aydõnlatmaktadõr. Ulusu- muz, ülkemiz, tam bağõmsõzlõktan, Atatürk ilke ve devrimlerinden nasõl gerilere, karanlõklara çekil- meye çalõşõlõyorsa, bu gidişi tersi- ne çevirmek, aydõnlõk geleceğin uf- kunu açmak elimizdedir ulusça!.. Türkiye’nin, ulusumuzun sa- hipsiz olmadõğõnõ yaşanan pek çok durumdan anlayabiliriz. Başta in- san değerleri olmak üzere... Meral PAZAR Büyük devrimci Atatürk’ün ilkeleri, değerleri bugün de yolumuzu aydõnlatmaktadõr. Ulusumuz, ülkemiz, tam bağõmsõzlõktan, Atatürk ilke ve devrimlerinden nasõl gerilere, karanlõklara çekilmeye çalõşõlõyorsa, bu gidişi tersine çevirmek, aydõnlõk geleceğin ufkunu açmak elimizdedir ulusça!..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear