Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2008 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Gitgide Kararan
Bir Ufka Bakıp...
Haftamıza onulmaz acılarla girdik... “Kürt so-
runu”nu çözme yolunda gayret edenler az da de-
ğil. Ama böyle bir ortamda nasıl konuşabiliriz?
Kan akıyor, yazık!
Eylül’ün son günlerinde Birleşik Amerika’da pat-
lak veren; oradan Avrupa’ya sıçrayan, giderek bü-
tün dünyayı etkilemeye başlayan mali bunalım,
dünyanın dilinde.
Tartışmalar, görüşler, kestirmeler...
Doğal olarak, panik ve gitgide yayılan güven-
sizlik...
Ekonomiyi “kurtarma” yolunda ilk girişimler
ABD Kongresi’nden geldi; ardından, Avrupa ka-
pitalizminin “ağabey”leri bir şeyler yapacaklar, ya-
pıyorlar... Özetle, ilk önlemler alınıyor; sonra da,
geleceğe dönük olarak ekonomiye az buçuk di-
siplin ve sorumluluk getirip devlete yetkiler tanı-
nacak.
Ya “yeni liberalizm”in zırvaları?
O bir süre terkedilecek, ama fırsatı kollayıp ye-
niden “Piyasa güçleri, ileri!” komutası verilecek; tek-
rar “soygun” başlayacak, halka bir kemik atılıp mil-
yarderlerin sayıları daha da artacak, bir eyyam “ye-
ni liberalizm” ve gecikmeden bir başka “mali bu-
nalım”, ardından devlet yeniden göreve...
Ne bu “cehennemî gidiş-geliş”?
Kapitalizmin yaşamı, soluk alıp vermesi!
Tam sağlığa kavuşması mümkün değil mi?
Hayır değil!
Karl Marx’ın ilk büyük buluşu da budur!
Tarihe “diyalektik” baktığı için, kapitalizmi sa-
ğaltma yerine, insanlığın kurtuluşunu yeni bir dü-
zenden, “sosyalizm”den bekler; onu kuracak olan
da, kapitalizmin ürünü olan “proletarya”dır, yani
işçi sınıfı! Kapitalizmi kuran “burjuvazi” idi, sos-
yalizmi yaratacak olan da işçi sınıfıdır.
Nasıl bir yolla? Devrim, yani ihtilal yaparak!
Konunun burasında, okurlara tarihsel bir örnek
olarak, Yordam Yayınlar’da çıkan, Marx ve En-
gels’in ünlü Komünist Manifesto’sunu -ve hakkında
yazılanları- salık vereceğiz.
Marx ve Engels’in mücadele verdikleri yıllarda
demokrasi yoktu; öyle olduğu için, kapitalist ikti-
darı yıkmakta ihtilale görev veriyorlardı. Ne var ki,
bu yolla sonuç da alınamıyordu.
Nitekim, Komün Başkaldırısı (1871) hüsranla bit-
ti.
1917’de ise, Rusya’da sosyalist devrim iktida-
ra geçti; onu başka devrimler izleyecektir.
Ne var ki, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra or-
talığa dökülen faşizme karşı İkinci Dünya Savaşı’nın
kazanılması, demokrasiye de yolları açtı: Batı de-
mokrasisi dediğimiz şey, özellikle de “sosyal
devlet kavramı” işte bu sürecin ürünüdür. Hem öte-
de, Sovyetler Birliği’nde, devrimin işçi sınıfına ka-
zandırdığı hakları, Avrupa’da yapmaktan başka bir
şeyi yoktu burjuvazinin.
Ama burjuvazinin kalleşliğine de bakınız: Sov-
yetler Birliği’nin çökmesinin ardından, “yeni libe-
ralizm”in yaygaralarına da bakıp, Batı burjuvazi-
si “sosyal devlet”e verdiği desteği çekmiştir.
Aynı aptallığı bizim burjuvazimiz de yaptı.
Burjuvazi de değil bir talancı olan AKP, bir mi-
rası da yok etmiştir...
Ama Avrupa’da ve bizde, demokrasiye bir bü-
tün olarak sahip çıkan, başta işçi sınıfıdır. Doğal-
dır ki, işçi sınıfı, demokrasiye olduğu kadar sos-
yalizme ahdini de sürdürüyor.
Şunu da söylemeli: Batı’da kapitalizmin kale-
sindeki çöküşlere bakıp korkuların esiri olacak yer-
de, gelecek için cesur kararlara da gitmeliyiz.
1950’lerle tıkıldığımız kalkınma yolunun, en baş-
ta bunun yanlış olduğunu artık görüp yeni bir is-
tikamete yönelmeliyiz.
Polis saldõrõsõnõn planlayõcõsõ olan Yõldeniz her yerde aranõrken şehit polisler gözyaşlarõyla uğurlandõ
4 teröristten 3’ü yakalandõHaber Merkezi - Diyarbakõr’da
Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yük-
sekokulu personelinin bulunduğu
servis aracõna saldõrõ düzenleyen ve
5 polisi şehit eden, 18 polisi yarala-
yan 4 teröristten 3’ü yakalandõ. Şe-
hit polisler ise dün son yolculuklarõna
uğurlandõ.
Diyarbakõr’da önceki gün Polis
Meslek Yüksekokulu personelini
taşõyan servis otobüsüne yapõlan
saldõrõnõn soruşturmasõ çok yönlü
olarak sürdürülüyor. Olay yerinde,
saldõrõda kullanõlan 2 Kalaşnikof
marka tüfek bulundu. Silahlarda
yapõlan teknik incelemede terörist-
lerin kimlikleri belirlenirken saldõ-
rõyõ düzenleyen 4 teröristten 3’ü
dün yakalandõ. Polis saldõrõnõn plan-
layõcõsõ Mehmet Şah Yıldeniz’i
ise her yerde arõyor. Yõldeniz’in, be-
raberinde 3 teröristle saldõrõyõ ger-
çekleştirdiği, 2 teröristin el bomba-
sõ attõğõ, diğer ikisinin ise aracõ ta-
radõğõ ifade edildi.
1998 yõlõnda PKK’ye katõlarak
Kuzey Irak’taki PKK kamplarõnda
askeri eğitim gören Yõldeniz’in Di-
yarbakõr’õn Kulp ilçesi nüfusuna ka-
yõtlõ olduğu, 3 Ocak’ta Diyarba-
kõr’da 7 kişinin ölümüne, 68 kişinin
de yaralanmasõna neden olan bombalõ
saldõrõyõ gerçekleştirdiği gerekçe-
siyle yargõlanan Erdal Polat’la bir-
likte PKK kamplarõnda askeri eğitim
gördüğü söylendi.
Yakalanan teröristler Emniyet Mü-
dürlüğü Terörle Mücadele Şube-
si’nde sorgulanõrken, şehit polis me-
murlarõ için Ali Gaffar Okkan Polis
Meslek Yüksekokulu’nda tören dü-
zenlendi. Törende konuşan İçişleri
Bakanõ Beşir Atalay, Türkiye’nin
kardeş kavgasõna sokulmak istendi-
ğini söyledi. Törene Tarõm ve Köy-
işleri Bakanõ Mehdi Eker, Emniyet
Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal,
Diyarbakõr Valisi Hüseyin Avni
Mutlu da katõldõ.
DÜN DOĞAN BEBEĞİNİ
GÖREMEDİ
Saldõrõda şehit düşen Yozgatlõ po-
lis memuru Ahmet Kılıçarslan’õn eşi
Ayşe Kılıçarslan ise dün bir erkek ço-
cuk dünyaya getirdi. Acõ haber Yoz-
gat’õ yasa boğarken haberi televiz-
yondan öğrenen anne Cemile Kılı-
çarslan fenalõk geçirdi. Baba Rafet
Kılıçarslan ise “Düşman bile tam
belli değil. Belli olsa da hepimiz yok
etmeye gitsek” diye konuştu. Şehit
polis Esenli beldesinde düzenlen tö-
renin ardõndan toprağa verildi.
Saldõrõda şehit olan polis memur-
larõndan Kahramanmaraşlõ Duran
Karaboğaş’õn 16 yaşõndaki kõzõ
Tuğba Karaboğaş, acõ haberi ha-
vaalanõnda öğrenince baygõnlõk ge-
çirdi. Genç kõza havaalanõnda bulu-
nan sağlõk görevlileri müdahale etti.
Cenazenin Şahinkayasõ beldesine ge-
tirilişi sõrasõnda şehidin yakõnlarõ fe-
nalõk geçirdi.
Törende şehidin babasõ İbrahim
Karaboğaş ile çocuklarõ Zeynep,
Tuğba, İbrahim ve Mustafa’nõn
ayakta durmakta zorlandõğõ görüldü.
Şehidin cenazesi belde mezarlõğõnda
toprağa verildi.
Aynõ saldõrõda şehit olan polis me-
muru Adem Seyfioğlu için de Kah-
ramanmaraş’õn Andõrõn ilçesine bağ-
lõ Yeşilova beldesinde tören düzen-
lendi. Cenaze havaalanõndan konvoy
eşliğinde baba evine getirildi. Ce-
nazenin eve getirilişi sõrasõnda izdi-
ham yaşanõrken, baba Selahattin
Seyfioğlu, oğlunun tabutuna sarõla-
rak “Ben seni böyle mi gönderdim?
Ben seni böyle mi karşılayacaktım?
Kahrolsun PKK” diye ağõt yaktõ.
Anne Mahire Seyfioğlu ise “Sakın
ağlama, hiç kimse ağlamasın, o şe-
refsizleri sevindirmeyeceğiz. Daha
25 yaşındaydı, 6 aylık çocuğu var-
dı” dedi. Şehit polis memuru Yeşi-
lova mezarlõğõnda toprağa verildi.
Saldõrõda şehit olan teknisyen yar-
dõmcõsõ Vedat Ulu’nun cenazesi,
doğum yeri olan Diyarbakõr’n Ge-
yiktepe köyünde toprağa verildi. Tö-
rene şehidin ailesi, yakõnlarõ, Tarõm
ve Köyişleri Bakanõ Mehmet Meh-
di Eker, askeri yetkililer ve çok sa-
yõda yurttaş katõldõ. Şehidin cenaze-
si köy mezarlõğõnda toprağa verildi.
İSTANBUL’DA HÜZÜNLÜ
TÖREN
Şehit polis memuru Ramazan
Tavşancı (34) da İstanbul’da Fatih
Camisi’nde kõlõnan öğle namazõnõn
ardõndan Edirnekapõ Şehitliği’nde
toprağa verildi. Cenaze töreninde
bir grup, terör örgütü PKK’yi la-
netledi.
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Aktütün Karakolu’na düzenlenen terör sal-
dõrõsõnõn ardõndan AKP iktidarõna yönelik
“Sorumlu AKP hükümeti” açõklamasõyla dik-
kat çeken emekli Albay Erdal Sarızeybek ga-
zetemize “16 yıllık ihmali” ve “vasiyetini”
açõkladõ. “Beni Şemdinli’ye gömün” diyen
Aktütün’ün eski komutanõ Sarõzeybek, bu ka-
rarõn gerekçesini, “1992’de biz feryat ettik.
Konur Bölüğü’nü (Aktütün’ün vadi kısmı)
yapın ki vadinin güvenliği sağlansın. Bölük
binası 16 yıldır hâlâ inşaat halinde. Vadinin
güvenliği sağlanırsa Aktütün’ün güvenliği
sağlanır. Ama hâlâ Aktütün basılıyor. Ko-
nur Vadisi’nin de kaderine terk edildiğini
duyuyoruz. Hiç değilse canlıyken bir şey ya-
pamadık, bari öldükten sonra mezarımızı o
vadiye koyarlarsa devlet de devletliğini ya-
pacaktır, mezarımızı korumak isterken bö-
lük binasını yaparak vadiyi de koruyacak-
tır” sözleriyle açõklõyor.
Sarõzeybek, vasiyetini gazetemiz aracõlõ-
ğõyla şu cümlelerle açõkladõ: “Öldüğümde be-
ni Şemdinli’ye gömün. Ben emekli bir al-
bayım. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gele-
nekleri, görenekleri vardır. Emekli bir Al-
bayın top arabasında cenazesi taşınır. Ben
şimdiden görür gibi oluyorum. Şemdin-
li’de halkın toplandığını, cenaze törenime ka-
tıldığını, oradan bizi arabaya koyup Aktü-
tün’ün hemen aşağısındaki Konur Vadisi’ne
götürdüklerini. Hatta yerini de söyleye-
yim... O zamanlar çok sevdiğim bir korucu
vardı; Yeşilbayırlı Numan diye... Onun
mezarının yanına gömsünler beni. Hiç de-
ğilse halkına sahip çıkmayan devlet emek-
li bir albayının cenazesine sahip çıksın.”
Sarõzeybek’in isyanõnõ yansõtan bu cümlelerin
ardõndan, “Neden Konur Vadisi” diye soru-
yorum. Sarõzeybek bu sorumuza şu yanõtõ ve-
riyor: “O karakolun (Aktütün) her taşında
toprağında benim emeğim var. Ve askerle-
rimizin alın teri var. Şimdi 1992 yılında te-
rör tehdidi çok fazlaydı. Aktütün o zaman
karakoldu. Aktütün’ün altında Konur Va-
disi var. Ölürsem beni oraya gömün dedi-
ğim vadi... O vadide 1992 yılında yapılma-
ya başlanmış bir bölük inşaatı var. Kaba in-
şaat tamamlanmış, İnce inşaatı için bütün
malzemeler alınmış, müteahhit tarafından
konulmuştur oraya. Müteahhit de devletten
parasını almıştır. Fakat o yıl şiddetli çatış-
malar olunca müteahhit kaçtı. Gelmedi... Bü-
tün mallar yağmalandı. 1992’den bu yana
16 yıl geçti. O bölük binası hâlâ yapılmadı.
Nerede Aktütün’ün bölüğü?”
CUDİ, KÜPELİ VE YASSI DAĞLARI
DİYARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türk Silahlõ
Kuvvetleri (TSK), Aktütün
Karakolu ve önceki gün Di-
yarbakõr’da polis servisine dü-
zenlenen saldõrõnõn ardõndan
operasyonlarõnõ sõklaştõrdõ.
Diyarbakõr’da önceki gün
yapõlan saldõrõnõn hemen ar-
dõndan 2. Taktik Hava Kuv-
vetleri Komutanlõğõ’ndan ardõ
ardõna 20’ye yakõn F16 savaş
uçağõ havalandõ. Uçaklarõn sõ-
nõra doğru yöneldiği gözlenir-
ken, sõnõr ötesi hava harekâtõ
yapõlõp yapõlmadõğõna ilişkin
bir açõklama gerçekleşmedi.
PKK’nin kõş mevsimine yö-
nelik hazõrlõklarõnõ engelle-
mek için Şõrnak’õn Cudi, Kü-
peli ve Yassõ Dağlarõ ile Best-
ler Dereler bölgesinde başlatõ-
lan operasyonlar ise dün de
sürdü. Genişletilerek sürdürü-
leceği ifade edilen operasyo-
na Şõrnak 23. Jandarma Sõnõr
Tümen Komutanlõğõ ve Siirt
3. Komando Tugay Komutan-
lõğõ’na bağlõ birliklerin katõla-
cağõ söylendi. Operasyona
bölgedeki çok sayõda korucu
da destek veriyor.
Hizbullahçı intihar etti
GAZİANTEP (Cumhuriyet)- Gaziantep’te
Hizbullah üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklu
bulunan Hüseyin Şaşmaz, cezaevinde intihar
etti. Gaziantep H Tipi Cezaevi’nde 7 aydõr tu-
tuklu bulunan Şaşmaz, kendini mescit tavanõ-
na asarak intihar etti. Şaşmaz’õn girdiği buna-
lõm sonucu ihtihar ettiği ileri sürüldü. Tutuk-
lular tarafõndan bulunan Şaşmaz’õn cenazesi,
Asri Mezarlõk’ta toprağa verildi.
DTP’lilere gözaltı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aralarõn-
da DTP İzmir İl Örgütü Başkanõ Nametul-
lah Epözdemir ile il yöneticilerinin de bu-
lunduğu 44 kişi, izinsiz gösteri yaptõklarõ ge-
rekçesiyle gözaltõna alõndõ. Konak Alanõ’nda
bir araya gelen grup, Abdullah Öcalan’a
“sayın” diye seslenilmesine tepki gösteren-
leri, “Sayın Öcalan” konulu basõn açõklama-
sõyla protesto etmek istediler. Güvenlik güç-
leri gruba dağõlma uyarõsõnda bulundu. Tüm
ikazlara karşõn gösteriyi sürdüren 44 kişi
gözaltõna alõndõ.
HerkesimdenterörelanetHaber Merkezi - PKK’nin Ak-
tütün Karakolu ve Diyarbakõr’da
polisleri taşõyan servis aracõna dü-
zenlediği saldõrõlarõn ardõndan teröre
lanet yağdõ.
MHP Genel Başkanõ Devlet Bah-
çeli, saldõrõ nedeniyle yayõmladõğõ
başsağlõğõ mesajõnda hükümeti,
“soruna yanlış teşhisten kay-
naklanan zafiyet ve ataletten kur-
tulmaya” çağõrdõ. Tüm Öğretim
Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Genel
Başkanõ Prof. Dr. Alpaslan Işıklı,
açõklamasõnda son günlerde tanõk
olunan “kardeş katilliği” teme-
lindeki olaylarõn, Türkiye’ye daya-
tõlan ekonomik ve sosyal modelin
bir sonucu olduğunu belirtirken
Türk-İş Yönetim Kurulu adõna ya-
põlan yazõlõ açõklamada da saldõrõnõn
Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne
ve huzuruna yönelik olduğu belir-
tildi. Tes-İş Yönetim Kurulu’nca,
“Türk milleti, devletiyle birlikte
terör belasının üstesinden gel-
meye muktedirdir”denildi.
Diyarbakõr Atatürkçü Düşünce
Derneği, Muharip Gaziler Derneği,
Türk Eğitim-Sen, Türkiye Harp
Malulü Gazileri, Şehit, Dul ve Ye-
timleri Derneği, Türk Sağlõk-Sen ve
Kamu Çalõşanlarõ Vakfõ Diyarbakõr
Şubeleri yaptõklarõ ortak açõkla-
mada “Sadece sınır ötesi tezke-
reler değil, terörle mücadele ka-
nunlarının ivedilikle çıkarılmasını
istiyoruz” ifadelerine yer verildi.
İnsan Haklarõ Derneği Diyar-
bakõr Şube Başkanõ Avukat Mu-
harrem Erbey, kim tarafõndan
gerçekleştirilirse gerçekleştiril-
sin tasvip etmediklerini belirtti.
Samsun Tabip Odasõ, Gazi Dev-
let Hastanesi önünde bir basõn
açõklamasõ düzenledi. Dokuz Ey-
lül ve Mardin Artuklu üniversi-
teleri senatolarõ da yayõmladõkla-
rõ bildiriyle saldõrõyõ kõnadõ.
Eskişehir’de Hamamyolu caddesinde simitçilik
yapan Musa Gök, 17 askerin şehit olduğu
Aktütün saldırısının ardından bir kampanya
başlattı. Gök, kendisinden simit alanlara bir
Türk bayrağı armağan ediyor. Türk milleti-
nin zor günlerini birlik ve dayanışma ruhu
içinde aşacağını belirten Gök, “Bayrağımız,
milli birlik ve dayanışmamızın simgesidir.
Kendimce böyle bir kampanya düzenledim.
Terörü lanetliyorum” diye konuştu.
Simitçiden anlamlı kampanya
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
DTP’li Demokratik Öz-
gür Kadõn Hareketi
(DÖKH) ve Yurtsever
Demokratik Gençlik
Meclisi’nin (YDG) PKK
lideri Abdullah Öca-
lan’õn, Suriye’den sõnõr
dõşõ edilişinin yõldönümü
ve operasyonlarõ protesto
etmek için Diyarbakõr’õn
Lice ilçesinde dün dü-
zenlemeyi planladõğõ
“Barış Yürüyüşü”, gü-
venlik gerekçesiyle erte-
lendi. DTP önünde topla-
nan yüzlerce kişiyse
Öcalan lehine sloganlar
attõ.
DTP Diyarbakõr İl Ör-
gütü önünde bir açõklama
yapan YDG sözcüsü
Burcu Deniz, yürüyüşü
yaşanan son gelişmelerin
oluşturduğu sağlõksõz gü-
venlik koşullarõ nedeniy-
le ertelediklerini söyledi.
Türkiye’nin gerçek gün-
deminin demokratikleş-
me ve adalet olmasõ gere-
kirken yeniden sõnõr ötesi
operasyon tezkeresi ve
milliyetçi otoriter bir si-
yaset ortamõnõn dayatõldõ-
ğõnõ belirten Deniz, bütün
bunlarõn “çözümsüzlük-
te ısrar eden bir
anlayış”õn göstergesi ol-
duğunu ifade etti.
Diyarbakır’da saldırı sonucu şehit olan polisleri dün düzenlenen törenlerin ardından onbinler son yolculuğana uğurladı. Şehit yakınları fenalık geçirdi.
Operasyonlar sıklaştırıldı
KARAÇULHA’DA KAVGA ÖNLENDİ
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Fethiye’nin Ka-
raçulha beldesinde Kürt kö-
kenli yurttaşlarla bölge halkõ
arasõnda başlayan tartõşma,
kavgaya dönüşmeden son an-
da jandarma tarafõndan önlen-
di. Edinilen bilgiye göre bel-
dedeki toptan sebze hali ve in-
şaatlarda çalõşmak için Doğu
ve Güneydoğu illerinden gelen
yurttaşlarõn yaşadõğõ mahalle-
deki gençlerle, bölge halkõ ara-
sõnda gürültüden kaynaklanan
tartõşma çõktõ. Önceki gün içe-
risinde çeşitli tartõşma ve sözlü
atõşmalarla süren anlaşmazlõk,
akşam saatlerinde üst düzeye
çõktõ. Tartõşan grup üyeleri
önceki akşam saat 10.00 sõra-
larõnda belde merkezindeki
Cumhuriyet Mahallesi Kovan-
lõk bölgesinde toplanmaya
başladõlar. Bir ihbar telefonuy-
la olay yerine ulaşan gazeteci-
ler hemen durumu Fethiye İlçe
Jandarma Komutanlõğõ’na bil-
dirdiler. Jandarma, olaylarõn
büyümesini önledi.
Tehlikeli provokasyon
DİYARBAKIR
Barış
Yürüyüşü
iptaledildi
Muğla’nın Dalaman ilçesinde yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla ‘Teröre Protesto’ mitingi düzenlendi. (AA)
Aktütün Karakolu ve Diyarbakõr’daki saldõrõlar protesto edildi
Sarızeybek: Konur Vadisi’ne gömülmek
istememim sebebi 1992’de biz feryat et-
tik. Canlõyken bir şey yapamadõk, öldük-
ten sonra mezarõmõzõ o vadiye koyarlar-
sa devlet de devletliğini yapacaktõr. Me-
zarõmõzõ korumak isterken bölük binasõ-
nõ yaparak vadiyi de koruyacaktõr.
‘Beni Şemdinli’ye gömün’
Aktütün’ün eski komutanõ emekli Albay Sarõzeybek 16 yõllõk ihmali ve vasiyetini açõkladõ
(Fotoğraf:CANHACIOĞLU)
(Fotoğraflar:AA)