26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2007 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB A A A A PB 33 36 37 35 36 38 38 38 31 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB A PB A A A 31 32 31 29 35 34 33 31 37 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A PB PB PB 37 34 37 39 35 37 31 27 28 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Doğu Anadolu’nun doğusu ile zamanla yurdun kuzeybatı kesimleri parçalı bulutlu, gece saatlerinde Edirne ve Kırklareli çevreleri kısa süreli ve yerel olmak üzere gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı; iç ve doğu kesimlerde 2 ila 4 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y Amsterdam Y Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih PB 14 14 16 20 18 18 21 28 22 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y A Y Y Y Y PB Y 18 24 31 22 24 27 28 33 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y A A A A A PB A A 12 35 35 41 30 35 19 36 38 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada 30 Ağustos gecesi. Genelkurmay Başkanı’nın Zafer Bayramı’nın 85’inci yıldönümü münasebetiyle Kara Kuvvetleri’nin Yazlık Bahçesi’nde verdiği resepsiyonda, ancak karşı yakadan izleyebilme olanağı bulanlara askersivil arasındaki samimi muhabbetin bıraktığı izlenimler. Bu hızlı gelişmeleri izleyenler üzerinde bıraktığı izlenimlerin ne kadar boş, yanlış yorumlandığını 30 Ağustos gecesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt tek bir cümleyle açıkladı: “…..Her şeyden mana çıkarmamak lazım…” ??? Orgeneral Büyükanıt, her şeyin normale dönüp dönmediğini soran gazeteciye, “Her şey normal, evet” dediğine göre demek ki: Bir gün önce GATA’daki törende 11’inciyi geleneksel biçimde selamlamayarak cümle âlemi şaşırtan davranışlarda bulunmak, konuşmaya “Sayın Cumhurbaşkanı” diye başlayıp, bir gün sonra, “Sayın Cumhurbaşkanım”a çeviren bir dönüşüm sergilemek normal... …Olaydaki süratli değişimi yadırgamak, 24 saate sığdırılan görüş, fikir değişimini yazmak, yorumlamak anormal! Anormal karşılanan yorumların, haberlerin önüne geçebilmenin çaresini, kuşku yok kurmay zekâsı yakında bulacaktır. Örneğin GATA’daki gibi törenlerde 11’inciye cephe selamı vermemek, konuşmaya Sayın Cumhurbaşkanı diye başlamak ve resepsiyon gibi yarı gayri resmi toplantılarda ise 11’inciyle konuşmalara Sayın Cumhurbaşkanım diye girişmek kurallaştırılabilir. Böylece bir gün önce öyle, bir gün sonra böyle hareket etmenin yarattığı şaşkınlık rahatlıkla giderilebilir ve… Askeri zaten sürekli eleştiren, 22 Temmuz’dan önce de ve sonra da “düzenden memnun olan” holding yazarlarının, sert eleştirilerinin önüne geçilebilir. ??? 30 Ağustos gecesi KKK’nin Yazlık Bahçesi’ndeki resepsiyondan ayrılırken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Mustafa Kemal Atatürk’ün 80 yıl önce açtığı parantez, 80 yıl sonra kapanıyor” dedi. Parantezin içeriğindeki öğeleri saymasına, söylemesine gerek yoktu. Parantezin içini okumamak olanaksız. Baykal; Mustafa Kemal Atatürk’ün, ümmeti millet yapan büyük önderin, parantez içine çağdaşlığı, aydınlığı öngören olanaklara öncülük yapan laikliği yerleştirdiğini, ne ki bugün iktidarı ele geçirenlerin 80 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı bu parantezi kapatmakta olduklarını söylüyor. İktidarı elinde tutanlar amaçlarına ulaşmak için her türlü karşı hareketi bugün zorunlu olarak sindiriyor. Bugün Cumhurbaşkanım desen de demesen de onlara vız geliyor. Laiklik üzerinde artık bilinen ama fazla etkileyemeyen açıklamalar da, bildiriler de... Ağır ağır ama zaten mayası hazır topluma sindire sindire bildikleri yolda “yürüyorlar”. Ağır aksak bütün kaleleri teslim alıyorlar. ??? Yeni anayasa amaca daha emin adımlarla yürümelerini sağlayacak… Bizim medya aklına bile gelmediği için değil, işine gelmediği için araştırmaz, yazmaz. Yunanlı gazeteci bile hazırlanmakta olan anayasada RTE’nin, örneğin İspanyol Anayasası’nı model aldığını (veya alabileceğini) yazıyor. Örneğin Franko diktatörlüğünün yıkılmasından sonra kabul edilen İspanyol Anayasası’ndaki 16. madde şöyle diyor: “Askeri yönetim, siyasal erk ve hükümet tarafından… ilgili öneriler doğrultusunda atanır.” Aynı maddenin devamında ise “Ordunun faaliyetleri konusunda siyasi erk ve hükümetler kontrol uygular” yazılı. Türkiye’de birinci Cumhuriyet dönemi kapatılmak ve yerine ılımlı İslam Cumhuriyeti diye şimdiden anılmaya başlayan süreç getirilmek istenildiği göre.. yeni anayasa ile ordunun İspanya’dakine benzer kurallar manzumesine bağlanmayacağını kim temin edebilir? Dün sık sık söylediğini bugün yalanlayan veya çarpıtan AKP önderleri mi? “Her şey normal, evet” normal! Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı parantez 80 yıl sonra kapanıyor. Tahran istediğini alıyor Kuzey Irak’taki operasyonuna 3 haftadır aralıklarla devam eden İran’ın, Barzani’den ‘PJAK’a destek sağlamayacağız’güvencesini aldığı ortaya çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümetinin operasyon kararı veremediği Irak’ın kuzeyindeki terör yuvalarına yönelik kapsamlı bir harekât başlatan İran, istediği sonucu almaya başladı. Kürt bölgesel yönetimi lideri Mesud Barzani’nin Tahran yönetimine, “Operasyonu durdurun. PJAK’a destek sağlamayacağız” güvencesi verdiği ortaya çıktı. PKK’nin İran kolu olan PJAK’a yönelik operasyonlarını yaklaşık 3 haftadan bu yana aralıklarla sürdüren Tahran yönetimi, bölgedeki terör oluşumlarına doğrudan veya dolaylı destek veren bölgesel Kürt yönetimi ve ABD’ye de önemli mesaj vermiş oldu. Bölgeden Ankara’ya ulaşan bilgilere göre, operasyonun başlamasından sonra Barzani, bölgesel Kürt yönetiminin Tahran temsilcisi Nazım Ömer Debdağ’ı devreye soktu. Barzani, operasyonun durdurulması karşılığında, bölgedeki PKK/PJAK unsurlarına lojistik destek sağlanmayacağı, bölgedeki köylerden de terörist unsurlara silah, araçgereç yardımı verilmeyeceği güvencesini iletti. Ancak Tahran yönetimi bu güvenceyi sadece not etti. Net bir yanıt verilmedi. Görüşmelerin devam etmesi kararı alındı ancak İran ordu güçleri, Kürt sınır bölgelerini bombalamayı sürdürdü. Geçen hafta Zele bölgesinde yer alan Dole Koke ile Zevge yerleşimleri top ateşine tutuldu. İran topçusunun PJAK’a lojistik destek gitmemesi için bölgedeki ekili arazileri hedef aldığı belirtildi. Bu nedenle de 5 yeni sınır köyü boşaltıldı. kesi olması nedeniyle Barzani’nin, Tahran yönetiminin desteğini yitirmek istemediği belirtildi. Konuya ilişkin değerlendirme yapan yerel kaynaklar ise İran’ın topçu ateşi sonucu boşalan köylerin yeniden iskân edilmesinin zor olduğuna işaret ettiler ve bir süreliğine de olsa PJAK’ın Kandil çevresindeki köylerden aldığı desteğin kesileceğine işaret etti. Türk askerlerinin Irak sınırının sıfır noktasında yürüttüğü operasyonların da İran’ın topçu ateşinden kaçan teröristlerin Türkiye’ye geçmesini engelleme amacı taşıdığı belirtildi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Köylerin desteği kesilecek İran’ın bölgesel Kürt yönetimini, Irak Anayasası’nda belirtildiği şekliyle tanıyan tek bölge ül Cumhurbaşkanı Abdullan Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Deniz Harp Okulu’nda düzenlenen mezuniyet töreninde, dereceye giren genç subaylara diplomalarını verdi. (Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ / AA) Harp okullarındaki mezuniyet törenlerinde Cumhuriyete bağlılık vurgusu yapıldı Çağdaşlığın tek rotası İstanbul Haber Servisi Hava Harp Okulu ve Deniz Harp Okulu diploma ve sancak devirteslim törenleri dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bakanlar ve kuvvet komutanlarının katılımlarıyla gerçekleştirildi. Selamlama krizinin yaşanmadığı törenlerde, komutanlar ve yeni mezun teğmenler Gül’e “Cumhurbaşkanım” diye hitap ettiler. Yeşilköy’deki Hava Harp Okulu 53. Dönem Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde bir konuşma yapan Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Abidin Ünal, “Sizler, artık Atatürk ilke ve devrimlerini özümsemiş, milli çıkarları her şeyin üzerinde tutan, vatanına, milletine, Cumhuriyetine bağlılığı askerliğin şerefi olarak gören genç hava subaylarısınız” dedi. Mezun olanlar adına devre birincisi Fatih Şen ise Atatürk’ün nutkunun tüm hayatları boyunca kendilerine yol göstereceğini ifade ettiği konuşmasının ardından mezuniyet andı içirdi. Törende devre birincisi Şen, Cumhurbaşkanı Gül’ün elinden diplomasını alırken, devre ikincisi Serdar Doğan, TBMM Başkanı Toptan’dan; devre üçüncüsü Alim Kocaman, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’tan; devre dördüncüsü Begüm Yağmur Yavuz, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’den diplomasını aldı. lu’nun 234. dönem diploma ve sancak devirteslim töreni, saat 15.54’te, alay sancağının yerini almasıyla başladı. Törende konuşan Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Halit Özkoç, Atatürk ilke ve devrimlerini anlatmanın yanı sıra subaylara, Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin belirlediği rotadan asla şaşmamalarını, sadece bahriyeli olmanın değil, Türk ulusunun çağdaşlığının tek rotasının da bu olduğunu öğrettiklerini söyledi. Tümamiral Özkoç, “Mezun genç teğmenler yüreklerinde Atatürk, vatan ve deniz sevgisiyle dolu, tüm engelleri aşma azim ve kararlılığı içinde, verilecek her türlü göreve her zaman ve her şartta hazırdır’’ dedi. Törende, dönem birincisi Deniz Teğmen Ümit Kaçar’ın konuşmasının ardından mezuniyet andı içildi. Cumhurbaşkanı Gül okul birincisi Kaçar’a, TBMM Başkanı Toptan okul ikincisi Kağan İlter’e ve Orgeneral Büyükanıt da okul üçüncüsü Hüseyin Şahin’e diplomalarını verdi. Gösterilere yakın ilgi Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Hava Harp Okulu’ndaki törene havacı, Tuzla’daki törene ise denizci üniformasıyla katıldı. Tören sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile TBMM Başkanı Köksal Toptan, denize bakla indirilmesi ve tören süresince denizde gerçekleştirilen su kayağı gibi gösterileri dürbünle izledi. Cumhurbaşkanı Gül, tören sırasında yan yana oturduğu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın eşi Filiz Büyükanıt ile sohbet etti. Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Halit Özkoç ve teğmenler konuşmaları sırasında Cumhurbaşkanı Gül’e “Sayın Cumhurbaşkanım” şeklinde hitap ettiler. bir oldu. Milyonlarca insan yurdundan edildi. Maddi kaybı hesaplamak olanaksız. Bugün dünyanın neresine gitseniz, bu savaşın kanlı, acı izleriyle karşılaşırsınız. Bende en etkili iz bırakan iki yer; Polonya’daki Auschwitz kampı ile Hiroşima ve Nagazaki’deki atom bombasının patladığı alanlar olmuştu... Auschwitz’deki insan yakma fırınlarının isi bugün bile öylece duruyor! Hiroşima’da ise hâlâ sadece atom bombasından kaynaklanan hastalıklarla ilgili hastaneler var. Bombanın izleri kuşaktan kuşağa geçiyor. Bu savaş dahil, bütün savaşlarda en çok zarar gören kim? Askerler mi? Hayır... Ülke yöneticileri mi? Hayır... Sözü uzatmayalım... Çocuklar! ??? Yeryüzünde bir daha 2. Dünya Savaşı gibi kanlı günlerin yaşanmaması için 1 Eylül, Dünya Barış Günü ilan edildi. Ne güzel! Barış Günü bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de değişik etkinliklerle kutlanıyor. Keşke bu kutlamaları selamlarken, gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilseydik: İşte insanlık budur. En büyük acının başladığı günü unutmadı. Bir daha böylesi acıların yaşanmaması için her türlü çabayı sürdürüyor ve sonuç alıyor! Bugün ne yazık ki barışın iki büyük düşmanı var: 1 Savaşlar... 2 Yaşam standartlarındaki dengesizlik. Dünya 21. yüzyıla ateşler içinde girdi desek, yeridir. Bugün yeryüzünün 50’ye yakın noktasında her an sıcak savaşa dönüşme olasılığı bulunan krizler var. Savaşı besleyen, körükleyen silahlanma tarif edilir boyutlarda değil. Yapılan bir araştırmaya göre yeryüzünde barış için harcanan 1 dolara karşılık, silah için 2000 dolar harcanıyor! Dikkat çektiğimiz ikinci şık, ilk bakışta barışla ilgili değilmiş gibi görünebilir ama, değil. Toplumsal, küresel barışın gerçekleşebilmesi için tüm insanların en temel yaşam haklarına kavuşması gerekiyor. Oysa bu alandaki dengesizlik giderek derinleşiyor. Yeryüzünde üretilen refah artarken, refahtan alınan payın dengesi de ters orantılı gelişiyor. Gelir dilimleri arasındaki fark uçuruma dönüşüyor. Buna da şu ad veriliyor: Küresel ekonominin gelişmesi! ??? 2. Dünya Savaşı’nın başlamasına çok kısa bir süre kala, Almanya’nın başkenti Berlin’deki devlet binalarının bir odasında Hitler’in kurmaylarıyla Sovyetler, Polonya’yı paylaşma pazarlığı yapıyordu, öteki odasında da yine Hitler’in kurmaylarıyla Polonya arasında ‘barış’ anlaşması yapılıyordu! Diyeceğimiz o ki, tıpkı o savaşın başladığı günlerdeki gibi bugün de barış, siyasilerin en çok sarıldığı, belki de en çok yıprattığı sözcüklerden biri. Bunun tonlarca örneği var... Dünya Barış Günü’nü gerçek anlamda barış içinde kutlayacağımız, savaşınsömürünün olmadığı günlere ulaşmak bugünkü tabloda çok yakın görünmüyor. Yine de barışı hedeflemek, barış için mücadele etmek güzel... Atatürk’ün en evrensel sözlerinden ‘Yurtta barış dünyada barış’ ilkesini özümsemiş herkese selam olsun... Geçen yüzyıllardaki sömürgecilerin, emperyalistlerin bu yüzyılda ‘küresel aktör’ adıyla sahneye çıktığını, kanlı senaryoları onların yazdığını görmeyenlere yazıklar olsun! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Havuz Davası’ başladı ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır’da bir parka “Kürdistan” haritası şeklinde havuz yaptırdığı iddiasıyla 5 yıla kadar hapsi istenen DTP’li Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin ve müteahhit Mehmet Gündoğan ile 3 kişinin yargılanmasına başlandı. Karatekin’in katılmadığı duruşmada ifadeleri alınan sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme, duruşmaya mazeretsiz katılmadığı gerekçesiyle Karatekin’in sonraki duruşmaya “zorla” getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Büyükanıt erken ayrıldı Törende bir gösteri yapan Türk Yıldızları’nı farklı bir noktada izlemeyi tercih eden Orgeneral Büyükanıt, gösteri sona ermeden törenden ayrılırken Gül törenin ardından yurttaşlarla sohbet etti. Tuzla’daki Deniz Harp Oku Osmanlılar ilkokulda ? Baştarafı 1. Sayfada Leyla Zana yargılandı ? DİYARBAKIR (ANKA) Eski DEP Milletvekili Leyla Zana’nın, Nevruz kutlamaları sırasında Celal Talabani, Mesud Barzani ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ı “Kürtlerin 3 önderi” olarak nitelemesine ilişkin sözleri nedeniyle yargılanmasına başlandı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Leyla Zana katılmazken avukat Cabbar Leygari hazır bulundu. Mahkeme heyeti, duruşmayı kasım ayına erteledi. 60. hükümette yer alan devlet bakanlıklarına bağlanan kuruluşlar belirlendi Erdoğan TOKİ’yi bırakmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık’a bağlı bulunan Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Dışişleri Bakanlığı’na, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na bağlı bulunan Karayolları Genel Müdürlüğü Ulaştırma Bakanlığı’na, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı bulunan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ise Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlandı. 60. hükümette, devlet bakanlarının görev dağılımları belirlenirken, bazı kuruluşların bağlı olduğu bakanlıklarda da değişikliğe gidildi. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren genelgeye göre MGK Genel Sekreterliği, MİT Müsteşarlığı ve TOKİ, bugüne kadar olduğu gibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bağlı kalacak. Yeni kabinede Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı’na getirilen Cemil Çiçek, Yüksek Denetleme Kurulu’ndan sorumlu olacak. Türkiye ve OrtaDoğu Amme İdaresi Enstitüsü Genel Müdürlüğü de Çiçek’e bağlı birim olacak. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, hükümetin Danıştay ile ilişkilerini yürütecek. Ayrıca Gümrük Müsteşarlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ve Tanıtma Fonu Kurulu Sekreterliği de Yazıcı’ya bağlı olacak. Maliye’den tasarruf genelgesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanlığı harcamalarda tasarrufu sağlamak amacıyla genelge yayımladı. Bakan Kemal Unakıtan imzalı genelge uyarınca, tasarruf sağlamak amacıyla genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerin bütçelerinin “kırtasiye alımları”, “büro malzemesi alımları”, “diğer kırtasiye ve büro malzemesi alımları”, “büro ve işyeri mal ve malzeme alımları”, “büro ve işyeri makine ve teçhizat alımları”, “diğer dayanıklı mal ve malzeme alımları”, “büro ve işyeri mefruşatı alımları”, “taşıt alımları” ekonomik kodlarından harcama yapılması, 1 Eylül’den itibaren durduruldu. TRT ve AA, Aydın’a bağlandı Devlet Bakanı Mehmet Aydın, bu kez, bilgi ve teknoloji çalışmalarının koordinasyonunu yürütecek. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, TÜBA, BasınYayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Aydın’a bağlı olacak. Aydın ile ilgili kurum ve kuruluşlar arasında TÜBİTAK, TRT ve Anadolu Ajansı bulunurken RTÜK ise ilişkili kuruluş oldu. Devlet Bakanlığı’na getirilen Murat Başesgioğlu, hükümet adına kamu toplu iş sözleşmelerinin koordinasyonunu ve kamu hizmeti görevlileri toplu görüşmelerinin koordinasyonunu sağlayacak. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yurtdışı müteahhitlik, mühendislik ve müşavirlik hizmetlerinin koordinasyonundan sorumlu olacak. Dış Ticaret Müsteşarlığı Tüzmen’e bağlı kuruluş, Türkiye İhracat Kredi Bankası Genel Müdürlüğü, ilgili kuruluş olarak çalışacak. Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Darülaceze Müessesesi Müdürlüğü Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’ya bağlanırken Hazine’den Devlet Bakanı Mehmet Şimşek sorumlu olacak. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTKB), ilköğretim 7. sınıf “Sosyal Bilgiler” dersi müfredatını değiştirdi. Değişiklikle sosyal bilgiler dersinin “Osmanlı tarihi” kimliğine bürünmesi dikkat çekerken, Cumhuriyet dönemi konularına kısıtlı yer verildiği görüldü. Yeni müfredat kapsamında öğrenciler, kanıtlara dayanarak Osmanlı Devleti’nin siyasi bir güç olarak ortaya çıkışını etkileyen faktörleri açıklayabilmeyi öğrenecek. Öğrencilere, Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecini anlatan bir de film izlettirilecek. İstanbul’un fethini gösteren maket yapacak öğrenciler, fetihte Fatih Sultan Mehmet’in üstlendiği rolü değerlendirecek. “Osmanlı’da Yaşamak” konusu kapsa mında öğrenciler, “Osmanlı toplumunda hoşgörü ve birlikte yaşama fikrinin önemine dayalı kanıtlar göstermeyi” öğrenecek. “Şehirlerin Dili” konusuyla ise Konya, Bursa, Edirne ve İstanbul gibi kentlerin mimari yapıları ve gelişim süreçlerinin incelenmesi isteniyor. Bu sayede öğrencilerin, Türk kültür, sanat ve estetik anlayışındaki değişim ve sürekliliği öğrenmesi amaçlanıyor. İncelemeye konu kentler arasında Osmanlı’ya başkentlik yapan 3 şehir; Bursa, Edirne ve İstanbul bulunuyor. Öğrenciler, Sosyal Bilgiler dersi kapsamında Osmanlı tarihindeki çeşitli dönüm noktalarını dikkate alan bir tarih gazetesi çıkaracak. “Lalenin Serüveni” konusu kapsamında öğrencilere, “Doğu’nun Işığı Lale” adlı belgesel izlettirilecek. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear