26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 TEMMUZ 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 5. Dünya Odalar Kongresi’nin ‘Enerji Güvenliğinin Geleceği’ konulu panelinde konuşan Koç uyardı: 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Dikkat, elektrik krizi kapıda ? 118 ülkeden 1600 delegenin katıldığı 5. Dünya Odalar Federasyonu’nun toplantısı İstanbul’da başladı. Rahmi Koç, “Gündemdeki projeler faturayı düşürmüyor, istihdama katkısı yok” dedi. Ekonomi Servisi Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, elektrik ve doğalgaz sektörlerinde yoğun serbestleşme çabalarına rağmen ilerlemenin çok yavaş sağlandığını belirterek Türkiye’nin 20082009 yılları arasında elektrik arzında eksiklikler yaşayacağını, hükümetin birtakım önlemler aldığını, ancak bunun da yeterli olmadığını kaydetti. Dünya Odalar Federasyonu’nun (WCF) düzenlediği ve 118 ülkeden yaklaşık 1600 delegenin katıldığı “5. Dünya Odalar Kongresi” İstanbul’da başladı. 6 Temmuz’a kadar sürecek kongrede konuşan Rahmi Koç, enerji kaynakları azalırken enerji talebinin arttığını vurgulayarak bu nedenle de enerji fiyatlarında bir yükseliş yaşandığını ifade etti. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları kullanımında zayıf kaldığını anlatan Koç, “Ülkede enerji etkinliğini arRahmi Koç tırmak için başka tedbirler de alınmalıdır. Hükümet önemli adım atmış, ancak teşvikler yeterli olmamıştır. Yeni teşvikler getirilmelidir” dedi. Koç, son dönemde Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmeler nedeniyle enerji talebinin de arttığına işaret ederek “Türkiye son dönemde artan talebe de yanıt verecek seviyeye çıkamadı. BTC’nin yapılması, SamsunCeyhan Boru Hattı, Şahdeniz projesi, Türkiye’yi Avrupa ile kaynaklar arasında bir köprü yapmıştır. Bu önemli projeler, Türkiye’ye enerji arzı güvenliği ve enerji faturasının inmesinde bir kolaylık sağlamıyor. Ancak yarattığı istihdamla bir faydası oluyor” dedi. Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Başkanı Marcus Wallenberg, gelişmekte olan ülkelere daha uygun ticaret koşulları sağlanmasını amaçlayan Doha Raundu’nda çok kritik bir aşamada bulunulduğunu, ileri gitme konusunda zorM. Wallenberg luk yaşandığını ifade etti. Wallenberg, “İddialı ve dengeli bir anlaşmaya varmamız gerekiyor. Eğer burada olumlu bir sonuç çıkmazsa bu, ciddi bir ekonomik tehdit oluşturacaktır. 60 yılda ilk kez bir müzakere başarıyla sonuçlanmayacak gibi gözüküyor. Bu, belirsizliği artıracaktır” dedi. Rüşvet=Sadaka Dolaştığımız seçim bölgelerinde bu işlerin çok gizli yürütüldüğünü duysak da işin çivisi çıktı. Yaz ortasında kömür boşaltan kamyonlar, evlere ulaştırılan erzak torbaları televizyon kameralarına yakalanıyor, imza karşılığı para alanlardan itiraf edenler oluyor. Kamu kaynaklarının seçim kampanyasında yasalara aykırı olarak kullanılması eylemlerinin biri bin para. Seçim asfaltlamaları, en kolay para dağıtma yollarından çiçeklendirme çalışmaları mezarlıklara uzandı... AKP yönetim, liderlik kadroları yüzsüz, saklayamadıklarını savunma yolunu seçiyorlar. Bir adım ötesi, son propagandalarında, “Yoksula yardım suç mu? Sol partilerin yapamadığını biz yapıyoruz. Bizi kıskanıyorlar. Hem zaten yardım, sadaka dinimizde var..” deyip geçiştiriyorlar. Bu kadar büyük bir suçu geçiştirmek o kadar kolay mı olacak? Yanlarına mı kalacak? Çok doğru, dinimizde yoksula yardım, sadaka düzeni var. Dahası zengin kazancının önemli bir bölümünü yoksulla paylaşmak zorunda. Gönüllülük düzeni içinde dinin, inancının gereğini yerine getirerek. Siyasi iktidarların, hükümetlerin, belediyelerin görevleriyse hukuk düzeni içinde, sosyal devletin yasal yükümlülük sınırları içinde yoksula yardım etmek. Yoksulun yardım alma hakkı hukuk düzeni içinde, yasalar içinde olabilir. Zenginden sağlanan çıkar karşılığı, hizmet adı altında, kârdan pay ölçüleri içinde gönüllü ya da zorla, vergi ya da başka bir yasa hükmü karşılığı olmayan, resmi kayıtlara geçirilmeden alınanın bir tek adı: “Rüşvet, kara para”dır. Belediyeler, valilikler, kamu kurumları varsıldan toplayıp yoksula veren, gönüllü, yoksullara yardım dernekleri midirler ki? Yapılan kamu hizmetinin karşılığı, hak boyutunda olanından bile belli oranda bağış adı altında zorunlu para alınması, yasalara aykırı olarak AKP iktidarının icraat programı oluveriyor. Çok daha kötüsü kamu kaynaklarının yağmalanması karşılığı alınan bu zorunlu, kayıt dışı paralar katlanıyor. İstanbul’da çok görünür kentin yağmalanması, yükselen gökdelenler, artan kat sayıları ile sağlanan rantlar, orman alanları, kıyıların yağmalanması karşılığı toplanan bol sıfırlı dudak uçuklatan rakamlar. Bir tek ünlü burgulu kulelerle Arap şeyhinden alınmış bağışın miktarı üzerine söylentiler yeter. Ne kadarı ile nereye gidiyor? Partiye, partiliye ne fark eder? Sonuçta rüşvet, kara para niteliğinde değil mi toplanan paralar? Sonuçta “dinimize uygun” denilerek dine göre de haram niteliğinde toplanan paralar, yine haram niteliğinde, hak düzenine göre değil, oy karşılığı olarak dağıtılıyor. Halkımız bal gibi de rüşvet, haram para niteliğinde kayıt dışı toplanmış, hak düzeni içinde değil, adam kayırarak dağıtılan, bu haram parayı alarak mı oyunu AKP’ye verecek? İşin çivisi o kadar çıktı ki, kimi seçim haberlerinde, kamera karşısındaki kimi seçmen, “Biz çok yoksul ve çaresiziz. Ne yapalım AKP evimize erzak, kömür, yardım getiriyor, oyumuzu vereceğiz” diyebiliyor. Kimisi de bu yardımları aldıklarını, ama oylarını vermeyeceklerini söylüyor. Türkiye’de apaçık ve yaygın iktidar icraatı olarak rüşvet, kara para, haram para, sadaka düzeni içinde, sistematik biçimde yoksula dağıtılmakla kalmıyor, oylarda, seçim sonuçlarında önemli rol oynadığının hesabı yapılıp gerçeklik olarak kabul görüyor... Bu arada AKP iktidarı, IMF programları, reçeteleri bağlantılı, sosyal devlet, hak düzeninde en önemli sapmaları yapan iktidar rekorunu da kırmış bulunuyor. Parasız eğitim, parasız sağlık başta sosyal devletten tırpanlamaları dayatan sayısız yasa değişikliği çalakalem Meclis’ten geçirilip uygulamaya sokuldu. Kayıt dışı çalıştırma patladı. İş yasası değişiklikleri, esnek çalışma düzeniyle sosyal haklar budandı. Yetmedi, siyasal bir tercih olarak iş yasası kâğıt üzerinde kaldı. Fazla mesaisiz angarya çalıştırma kurumlaştı. Emeklilik hakları, hasta hakları ağır tırpanlar yedi... AKP iktidar icraatları ile bu ülkede kaynakların, üretim karşılığı olmaksızın zenginlere aktarımında rekorlar kırılıyor. En büyük payı dünyada en yüksek faiz oranı ile, yani İslamcı geçinen iktidar icraatında haram karşılığı, faizden vuran yabancı sıcak para alıyor. Piyasalar dün yine, kanlı petrolün fazla parasından düşen paydan, bu en yüksek faiz karşılığı olarak yine rekorlar kırdılar. Dolar yükseldi, borsalar fırladı.. En büyük yoksullaşma, yoksunlaşma, üretimden vazgeçme, işsizlik artışı, emek sömürüsü artışı, insan için ekonomiden, piyasalar ekonomisine sapma rekorları, IMF reçetelerini en eksiksiz uygulayan Erdoğan hükümeti icraatlarının marifetleri... Göreceli örgütlü, bilinçli sendikalı işçi seçmenin yönlendirdiği gecekondu düzeninden, her tür ırk, din, mezhep ayrımcılığının öne geçtiği, aşiret, tarikat, kayıt dışı düzen sarmalındaki çok yoksul, yoksun, işsizlerin yaşadıkları varoşlara geçiş sürecinde, her tür olumsuzluğu değerlendiren kirli siyaset sandıkta egemen olmanın yollarını arıyor. İçdış üçlü kirli çıkar sarmalı tuz biber ekiyor... Yarı sulu eğlenceli seçim programlarında fenerle aranan bilinçli seçmen oylarının yakılmaması, giderek daha yaşamsal önem kazanıyor... soner@cumhuriyet.com.tr KÜRESELLEŞME FORMÜLÜ Eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, “Küresel Risk Yönetimi” konulu konuşmasında küreselleşmenin yararları ile zararlarına dikkat çekerek “Küreselleşmenin getirdiği yararların dağıtım şekli insanlarda memnuniyetsizlik yaratıyor. Pek çok ülke belli bir yoksulluk düzeyinin altında. İnsanlar gelecekten endişeli. Sistemin iyi çalıştığı mesajını vermeliyiz. Belki de bizi kurtaracak formül budur” dedi. TÜRKİYE’YE DESTEK OLUN TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Kongreye ev sahipliği yapmaktan mutluyuz. 5. Dünya Odalar Kongresi’ne katılanlar Türkiye’ye destek olmalı. Güçlü ve güvenilir bir ticaret partneri olan Türkiye, dünyanın 17. büyük ekonomisidir. Ülkemiz, ortalama yüzde 7.5 yıllık büyüme oranı ile son 5 yılda reel olarak yüzde 43 büyümüştür” dedi. Beyaz altınlı havuzda yüzme Faik Akdil’in (sağda) kurduğu otel, saray ihtişamını 21. yüzyıla taşıyan mimarisi ve dekorasyonuyla dikkat çekiyor. Otel, toplam 600 yatak kapasitesiyle hizmet verecek. Otelin 2 bin 500 metrekarelik açık havuzunun bin metrekarelik döşeme kısmı beyaz altınla kaplanırken, biri giriş kapısının önünde, ikisi lobide yer alan 130 yıllık üç çam ağacını kesmemek için proje çalışması üç kez revize edildi, uzunlukları 40 metreyi bulan çam ağaçlarının zarar görmemesi için 130 bin dolar harcandı. Bu otelde herkes kral Ekonomi Servisi Aköz Şirketler Grubu, Antalya Belek’te oda fiyatları 430 dolar ile 18 bin dolar arasında değişen Shine Tennis, Golf & Spa Luxury Hotel’i ağustosta açmaya hazırlanıyor. 2005 yılında temelleri atılan ve yaklaşık 50 milyon Avro’ya mal olan otelde havuzun bir bölümü metrekaresi 470 Avro’dan beyaz altından yapıldı. Aköz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Faik Akdil, otelin tanıtıldığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, otelde kapalı alanda çam ağaçlarının yaşatılabilmesi için ek olarak 130 bin dolar harcandığını belirtti. Faik Akdil, “Hedefimiz 30 ayda bitirmekti. Sanırım 12 aylık gecikmeyle bitireceğiz’’ dedi. Akdil, tanıtım için yıllık 2 milyon dolar civarında bütçe ayırdıklarını, tanıtıma yönelik aralarında Rusya, Almanya, Fransa, Belçika, Londra, İspanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Avusturya’nın da bulunduğu en az 30 yerin gezildiğini, ocak ayında başlayan bu tanıtım gezilerinden sonra kendilerine çok sayıda talep geldiğini aktardı. Tanıtıma ilişkin bir anısını anlatan Akdil, Londra’da yaşayan bir Japonun, otelin internet sitesinde bulunan rezervasyon numarasından yer ayırtıp geçen ay Türkiye’ye geldiğini ifade ederek, “Bu bizim ilk müşterimizdi. Ama otel faaliyette olmadığı için başka bir yerde misafir etmek istedik. O kişinin de otelimizin açılışında şeref konuğu olmasını istedik’’ dedi. Halkbank’a 100 milyon Avro kaynak Ekonomi Servisi Halkbank, “Dünya Bankası KOBİ Finansman Projesi” kapsamında Dünya Bankası ile imzaladığı anlaşma doğrultusunda KOBİ’lerin finansman ihtiyaçları için 100 milyon Avro’luk kaynak kullandıracak. Kredi kapsamında, imalat sanayii, tarıma dayalı sanayi, turizm, eğitim, sağlık, çevre koruma, yenilenebilir enerji, bilgi ve iletişim teknolojileri ve bu sektörlere doğrudan hizmet veren sektörlerde faaliyet gösteren firmalar finanse edilecek. Milletvekiline aylık 8 bin 240 YTL Ekonomi Servisi Memur maaşları bu ay, 2007 bütçesi uyarınca yüzde 3 ile yüzde 4 arasında artırılacak. Memurlara ayrıca 14 günlük zam farkı da ödenecek. Zam, yılın ilk yarısında olduğu gibi düşük maaşlılara yüzde 4, yüksek maaşlılara yüzde 3 olarak uygulanacak. Bu arada bütçede, yılın ilk 6 ayındaki enflasyonun yüzde 4’ü aşması halinde, aradaki farkın maaşlara yansıtılması öngörülürken haziran sonu enflasyon rakamı yüzde 3.87’de kaldığı için “enflasyon zammı’’ söz konusu olmayacak. Katsayılardaki artışa rağmen devletin zirvesindekilerin maaşları, yılın 2. yarısında, üst gelir vergisi dilimlerine geçmeleri nedeniyle düşecek. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear