24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B A A A A B 36 43 38 38 41 43 44 43 30 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B PB PB B B B B A 30 32 30 30 38 38 35 36 37 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A B B B B Y Y Y 35 32 39 44 37 38 31 27 27 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu kesimleri parçalı bulutlu, Van ve Hakkâri çevreleri kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı kuzey ve doğu kesimlerde biraz artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 19 Helsinki Y 18 Stockholm Y 21 Londra Y 18 Amsterdam Y 20 Brüksel Y 22 Paris Y 22 Bonn PB 24 Münih Y 21 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB PB Y PB B B B Y 23 28 36 25 29 34 28 35 24 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B PB B PB B PB B A 26 36 24 39 29 33 22 39 40 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada recin 27 Nisan açıklamasıyla birden AKP lehine döndüğünü söyledi. 23 Temmuz, seçimlerin ertesi günü AKP yönetimindeki koroya dış basın, yabancılar ve.. AKP kodamanlarının yanı sıra MHP lideri Bahçeli, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de katıldı. Muhalefet; seçim öncesi askerin rejimsel kaygılarını açıklayan Genelkurmay bildirisini pekâlâ benimsedi. Hükümet (RTE) ise sindirdi. Açıklamaya 27 Nisan’dan 23 Temmuz sabahına kadar üç ay suskun kalan AKP iktidarı, parlamento içi ve dışı muhalefet, şimdi ayrı ağızlardan aynı türküyü söylüyor. Seçimde AKP’nin açık ara kazanmasını sağlayan suçluyu, günah keçisini buldular: Asker ve 27 Nisan! ??? Avrupa ve Amerika, siyasetçisiyle medyasıyla ayakta. Batı’nın seçim sonucunu nasıl değerlendirdiğini Washington Post özetledi: “Askerin siyasal müttefiklerine ve elit kesime atılmış bir tokat!” Terör ve rejim konusundaki açıklamaları askerin bildirisi kadar etkili olmayan muhalefet kadroları; seçimden önce başka, seçimde zokayı yedikten sonraki tam tersini ifade eden açıklamaları başka içerikte olan tutum ve söylemleriyle ne kadar övünseler azdır! Askere AB saldırıyor, Batı medyası saldırıyor, dinci basın, 2. Cumhuriyetçiler saldırıyor. Bir muhalefet kalmıştı, o da koroya katıldı. Böylece batılısı doğulusu hep bir ağızdan “Ilımlı İslamdan, Türk İslamcılarından, generallerin siyasi müttefiklerinin fiyaskosundan” söz eder oldular. Sabancı Holding’in patronu Güler Sabancı, RTE’nin 22 Temmuz 2007 gecesi parti balkonundan söylediklerini “olağanüstü bir konuşma” diye niteliyor. Hanımefendiyi mazur görmek gerek. Ola ki bu gerekçeyle Güler Hanımefendi, RTE’nin 22 Temmuz 2007 gecesi parti balkonundan yaptığı konuşmayla 3 Kasım 2002 gecesi seçimi kazandıktan sonra yaptığı konuşmanın hemen hemen aynı konuları ve aynı açılımları içerdiğinin farkında bile değil. İçinde bulunduğu çevreyi yansıtıyor Güler Sabancı: Yok rejimle ilgili tehlikeli olasılıklarmış.. yok zaferin ardından gelmesi olası ne oldum delisi davranışlarmış.. hepsi hava! Orhan Veli’nin dediği gibi: “Bir elinde cımbız, bir elinde ayna/Umurunda mı dünya...” ??? Başarılı seçim tahmini yapan KONDA’nın Türkiye genelinde yaptığı araştırmaya göre, üniversite mezunlarının yüzde 42’si CHP’yi seçti. Bu kesimin yüzde 24’ü ise oyunu AKP’den yana kullandı. Eğitim düzeyi düştükçe oylardaki dağılımın rengi değişiyor. Yoksul kesimdekilerin yüzde 55’i tavırlarını açıkça AKP lehine koydular. KONDA (Tarhan Erdem) açıklasa da öğrensek; acaba AKP’nin başarısında din konusunun hiç mi etkisi olmadı? İnsaf ediniz. Seçimlerde ekonomik, siyasal nedenlerin yanı sıra dindar cumhurbaşkanı söylemiyle yola çıkan, halka dindar bir cumhurbaşkanı seçtirmediler diye muhalefete yüklenerek din konusunu seçimin öncelikli malzemesine dönüştüren; AKP değil mi? RTE’nin, dindar cumhurbaşkanının simgesi olan Gül’ün, AKP örgütünün alınan seçim sonuçlarında din konusundaki çabalarının hiç ama hiç mi etkisi olmadı? Neredeyse Atatürkçülüğü, laikliği, üniter devleti herkesten fazla savunan genel başkan diye RTE’yi gösterecekler. Yüzsüzlüğe helal olsun! ‘Basın çıkar aracı olmasın’ Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, basını çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen kimi çevrelerin her dönemde ortaya çıkabileceğini belirterek “Basının, bireysel çıkarlara hizmet edecek ticari nitelik kazanması, basınsiyaset bağlantısının güçlenmesi, basının devlet ile ticari ilişkiye girmenin aracı olarak kullanılması, kamu yararı ve düzenine zarar vermekle kalmayacak, aynı zamanda demokrasiyi de olumsuz etkileyecektir’’ dedi. Meslek örgütleri de sansürün günümüzde yasalarla, örtülü veya gizli olarak sürdürüldüğüne dikkat çektiler. Sezer, basında sansürün kaldırılışının 99. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Sansürün, halkın çıkarlarının savunulmasını ve özgür düşüncenin gelişmesini engellediğini belirten Sezer, basının çıkar gruplarından ve her türlü otoriteden bağımsız, evrensel meslek ölçütleriyle görevini sürdürmesi gerektiğini vurguladı. Türk basınının, sansürün ilk kez kaldırılmasının ardından geçen süreçte büyük gelişim gösterdiğini anlatan Sezer, şunları kaydetti: “Çok güç koşullar altında görev yaparken bile evrensel meslek ilkelerini terk etmeyen, ulusal çıkarları ve basın özgürlüğünü her ortamda savunan değerli gazeteci ve yazarlarımız her zaman gurur kaynağımız olmuştur.Tüm gazetecilerimizin, onların yaktığı ışığın izleyicisi olacaklarına inanıyoruz. Basınımızın, demokratik değerlerin yaşatılması, saydam bir yönetim anlayışının yerleşmesi, toplumun yansız haber akışıyla bilgilendirilmesi, sağduyulu, sorunlara duyarlı bir kamuoyu oluşturulması ve cumhuriyetin temel niteliklerinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunmasında, sorumluluklarını bilinçli biçimde yerine getireceğinden kuşku duymuyoruz.’’ öncesinde, gazete ve televizyonların genel olarak “güçlüden yana” yayın politikası izledikleri, bunun da medya sahiplerinin kendilerini hükümetten bağımsız hissetmelerinin önünde birçok ticari ve görünmez engeller bulunduğunu gösterdiği vurgulandı. Açıklamada, AKP’nin basın meslek örgütleri ve sendikalar tarafından eleştirilen kısıtlamaları kaldıracağı izlenimi vermediği belirtildi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar da “Medyaya getirilen kısıtlamalar, düşünce ve ifade özgürlüğüne yapılan baskılarla 24 Temmuz bayram niteliğini yitirdi.Artık bugünü Gazeteciler Günü olarak kutluyoruz” dedi. DSP İstanbul İl Başkanlığı, Lozan Barış Antlaşması’nın yıldönümü nedeniyle Taksim Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Fotoğraf: SERKAN YILDIZ Sezer, sansürün kaldırılışının yıldönümünde yayımladığı mesajda, basının ticari nitelik kazanması ve siyasetle bağlantısının güçlenmesinin demokrasiyi zedeleyeceğini vurguladı Lozan Antlaşması’nın 84. yılı TGS: Baskı sürüyor Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) da yaptığı yazılı açıklamada, 22 Temmuz seçimleri 12 EYLÜL MAĞDURLARI ‘Ülkeyi bölme hevesinden vazgeçmediler’ İSTANBUL / İZMİR (Cumhuriyet) Türkiye Cumhuriyet’nin “tapu senedi” olarak değerlendirilen ve ülkenin kayıtsız şartsız bağımsızlığını ilan eden Lozan Barış Antlaşması’nın 84. yılında, Cumhuriyet kazanımlarına daha fazla sahip çıkılması istendi. Yurt genelinde düzenlenen törenlerde emperyalist güçlerin etnik yeni azınlıklar yaratma çabası olduğu belirtilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmek istendiği vurgusu yapıldı. İstanbul: İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), Ada Dostları Derneği ve Türk Kadınlar Birliği Adalar Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği Lozan Barış Antlaşması’nın 84. yılı toplantısında, emperyalist güçlerin etnik yeni azınlıklar yaratma çabası olduğu belirtilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmek istendiği vurgulandı. 25 yıl sonra gelen adalet ? Baştarafı 1. Sayfada Sütlüce yakınlarında minibüsü yakan PKK’liler şoförü ekmek taşımaması için uyardı. mayacağını öngören anayasanın geçici 15. maddesinin 2002’de değiştirilmesi üzerine emekli vali Güngör Aydın, 1982’de Bakanlar Kurulu kararı ile resen emekliye sevk edilmesi işleminin iptali, maaş farklarının faiziyle kendisine ödenmesi ve resen emekliliğe dayanak olan 2559 sayılı yasanın anayasaya aykırı olduğunın saptanması istemiyle dava yoluna başvurdu. Danıştay 11. Dairesi’nin konuya ilişkin verdiği olumsuz kararı üzerine Aydın konuyu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşıdı. Kurul, geçen günlerde 2005/2988 esas, 2007/555 karar No’lu hüküm ile Danıştay 11. Dairesi’nin kararını bozdu. ‘BOP’a izin verilmeyecek’ “Türk Tarihinin Dönüm Noktası: Lozan” başlığıyla düzenlenen toplantıda konuşan İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, iç ve dış borcun 400 milyar doları aştığını, borsanın büyük bölümünün yabancıların eline geçtiğini, devletin hazırladığı bütçenin IMF’nin onayı olmadan Meclis’e gönderilemediğini anımsatarak, Lozan’da azınlık olarak sadece dini azınlıklardan söz edildiği halde emperyalist güçlerin etnik yeni azınlıklar yaratma çabasında olduğunu, bununla da Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek amacında olduklarını vurguladı. İKKB Başkanı Nazan Moroğlu da “Türk ulusu, Sevr’e dönüşe ve stratejik müttefikimizin ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ni uygulamasına izin vermeyecektir” diye konuştu. İzmir: İzmir’de Ulusal Birlik Platformu ve Lions dernekleri üyeleri, dün Kültürpark Lozan Kapısı girişindeki Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün heykeli önünde toplandılar. Burada 22 Temmuz seçimlerinin sonucunu değerlendiren Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdare Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ulusal Birlik Platformu Genel Sekreteri Prof. Dr. Tülay Özüerman, “Demokrasi diyerek Cumhuriyeti yıktığımız zaman, demokrasi de yok olacaktır” dedi. Dava açma hakkına onay Teröristler, jandarmaya ekmek taşıyan aracı yaktı TUNCELİ/ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Tunceli’nin Sütlüce köyü yakınlarındaki jandarma karakoluna ekmek taşıyan minibüs, PKK’li teröristlerce yakıldı. Tunceli Jandarma Komutanlığı’na bağlı karakollara ekmek taşıyan minibüsü tespit eden teröristler, dün saat 10.00 sıralarında Sütlüce Köyü yakınlarında eylem yaptı. Teröristler, Erdal Kılıç yönetimindeki 62 AF 130 plakalı minibüsü durdurdu. Kılıç’ı indiren ve bir daha ekmek taşımaması için uyaran PKK’liler minibüsü yaktı. Merkeze bağlı Sütlüce Köyü yolunu da bir süre trafiğe kapatan teröristler, 3 aracı daha durdurup içindekilerin cep telefonlarını alarak kaçtı. Kılıç, Jandarma İl Komutanlığı’na giderek ifade verirken PKK’lilerin yakalanması için operasyon başlatıldı. Alev COŞKUN ? Baştarafı 2. Sayfada AKP oylarını nereden aldı? Merak edilen konu, bu sıçramayı yapan AKP’nin oyları nereden aldığıdır. 2002 seçimlerinde sağ seçmenin oylarını verdiği partiler DYP, ANAP, GP’dir. Bunlar sırasıyla yüzde 9.5, yüzde 5.1, yüzde 7.3 oy almışlardır. Bu oyların toplamı yüzde 21.9, yani yüzde 22’dir. DYP ve ANAVATAN arasında gerçekleştirilmeye çalışılan DP’nin kuruluşunun son dakikada sekteye uğraması, sözünü ettiğimiz bu yüzde 22 oranındaki oy kümesinin AKP ve MHP’ye kaymasını sağlamıştır. Bu oy kümesinden yüzde 12’sinin AKP’ye, yüzde 4.5’inin ise MHP’ye gittiği anlaşılmaktadır. AKP sağ seçmenin oylarını kendisinde toplamayı başarmıştır ya da başka bir anlatımla geleneksel olarak sağ partilere oy veren sağ seçmen, sağın güçlü partisi olarak AKP’yi görmüştür. Bu seçimlerin ilk aşamadaki analizi böyledir. Kuşkusuz seçimlerde büyükşehir varoşlarında dağıtılan kömür, erzak paketi, yiyecek çeki, altın, cep telefonu gibi siyasal rüşvetler AKP’nin oyunu artırmasında önemli bir etken olmuştur. Aslında bu saydıklarımız seçim yasasına göre seçim suçudur. Bu seçimlerde büyük ölçüde seçim yasaklarına uyulmamış ve suç işlenmiştir. Yüksek Seçim Kurulu da bu konuda herhangi bir harekette bulunmamıştır. Bu hususlar başka bir yazımızın konusu olacaktır. TSK’de terfi ve atamaların gerçekleştirileceği YAŞ 14 Ağustos günleri arasında yapılacak Cömert’in yerine Babaoğlu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) terfi ve atamaların gerçekleştirileceği Yüksek Askeri Şura (YAŞ) 14 Ağustos günleri arasında yapılacak. Bu yıl, TSK’de 1 oramiral ve 4 orgeneralin emekliye ayrılması bekleniyor. Birinci Ordu Komutanlığı’na yapılacak atama ise 2010’dan sonra Genelkurmay Başkanı olacak ismi belirleyecek. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlık edeceği YAŞ, Genelkurmay Karargâhı’nda gerçekleştirilecek. Şurada, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevlerine atanacak yeni komutanlar belirlenecek. Görev süresinin 30 Ağustos 2007 tarihi itibarıyla dolması nedeniyle emekliye ayrılacak olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu’nun yerine Donanma Komutanı Oramiral Muzaffer Metin Ataç’ın, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert’in yerine ise Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun atanması bekleniyor. ‘Ortak strateji oluşturulmalı’ 2002 seçimlerinin ardından büyük bir kalabalığın Anıtkabir’e koştuğunu, ancak bu seçimin ardından böyle bir havanın oluşmadığını söyleyen Özüerman, “Bu sonucun nasıl alındığına dikkat etmek gerekiyor. Cumhuriyetçi irade geriye doğru itiliyor. Kırmızı beyaz devrime karşılık bu seçim turuncu devrim niteliğindedir. Bu sonuç dış iradelerin etkisiyle alınmıştır. Laik kesim birlikte hareket edeceği bir strateji geliştirmelidir” diye konuştu. Terfi bekleyenler Deniz ve Hava kuvvetlerinde boşalan bu kadrolara da atama yapılacak. Donanma Komutanlığı’na Deniz Kuvvetleri’ndeki koramirallerden, Harp Akademileri Komutanlığı’na ise Hava Kuvvetleri’ndeki korgenerallerden bir isim terfi edecek. Oramirallik için Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Eşref Uğur Yiğit ve Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Alev Gümüşoğlu sıra bekliyor. Oramiralliğe terfi edecek koramirallerden biri Donanma Komutanı da olacak. Hava Kuvvetleri Komutanlı ğı’nda ise bir orgenerallik kadrosu için üç korgeneral yarışacak. Bunlar, Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Aksay, 1. Hava Kuvveti ve 6. Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi Komutanı Korgeneral Bilgin Balanlı ile 2. Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Erol Ortaç. Orgeneral olacak komutan aynı zamanda Harp Akademileri Komutanlığı görevini de yürütecek. Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde bu yıl değişiklik yok. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın önümüzdeki yıl emekliye ayrılması, yerine de Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un getirilmesi bekleniyor. YAŞ’ta yapılacak atamalarla TSK’nin 2010’dan sonraki komutanı da belirlenecek. Orgeneral Fethi Remzi Tuncel’in emekliye ayrılmasıyla boşalacak olan Birinci Ordu Komutanlığı’na atanacak ismin önümüzdeki yıl Başbuğ’dan boşalacak olan Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 2010’da da yine Başbuğ’dan boşalacak olan Genelkurmay Başkanlığı için yolu açılmış oluyor. Birinci Ordu Komutanlığı’na ise atanabilecek iki komutan bulunuyor. Bu makama Genelkurmay İkinci Başkanı olan Orgeneral Ergin Saygun ile Jandarma Genel Komutanı olan Işık Koşaner’in atanma olasılıkları var. ‘Sevr’i hortlatmak istiyorlar’ Ulusal Birlik Platformu Başkanı Sancar Maruflu da Sevr’i hortlatmaya çalışanlara karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini söyledi. Maruflu, “Şu anda her zamankinden daha fazla Cumhuriyetimize sahip çıkmalıyız. Türk halkının seçimine saygı duyuyoruz. Bugün böyle olur, yarın başka olur” görüşünü kaydetti. Katılımcılar, İsmet İnönü’nün doğduğu ve bugün müze olarak kullanılan İkiçeşmelik’teki evini de ziyaret ettiler. İlişiği kesilecekler Şura’da, çeşitli nedenlerle TSK ile ilişikleri kesilecek personelin durumu da ele alınacak. Bu kapsamda irticai, bölücü ve diğer suç örgütlerinin faaliyetlerine katılan personelin dosyaları YAŞ’a sunulacak. CUMHURİYET 08 K Fotoğraf: EMRE DÖKER İlk İzlenimler... 2 PKK’li yakalandı Diyarbakır’ın Silvan ve Lice ilçelerinde 2, Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde, Şırnak’ın Irak sınır hattına yakın Uludere ilçesi Yemişli köyünde yapılan operasyonlarda da 1’i kadın 2 PKK terör örgütü üyesi yakalandı. Şırnak’ta “terör örgütü mensuplarına yardım ve yataklık” yaptığı belirlenen 3 kişi hakkında yasal işlem başlatıldı. Danıştay Dava Daireleri Kurulu’nun ilgili kararında şu sonuca varıldı: “Geçici 15. maddenin son fıkrasının yürürlükten kaldırılma gerekçesinin 12 Eylül 19806 Aralık 1983 döneminde çıkarılan kanunlar, kanun hükmünde kararnameler ile 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun uyarınca alınan karar ve tasarrufların anayasaya aykırılığının ileri sürülmesinin sağlanması olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu tarihten itibaren, resen emekliye sevk işleminin iptali istemiyle açılan bir davada, herhangi bir yargı kısıntısı olmadan idari işlemin yargısal denetiminin tam olarak yapılabilmesi, diğer bir ifadeyle işlemin dayanağı yasa kuralının iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabilmesi mümkün hale geldiğinden, bu yeni hukuki durumun ilgililere İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda belirtilen usule uygun olmak kaydıyla yeni bir dava açma hakkı tanıdığının kabulü gereklidir.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear