26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2007 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 2829 Temmuz tarihlerinde yapılacak festivale yerel ve ulusal pek çok sanatçı katılacak DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Arguvan Türkü Festivali beş yaşında Kültür Servisi Sadece Türkiye’de değil, belki de dünyada tek olan Arguvan Türkü Festivali bu yıl 2829 Temmuz tarihlerinde, beşinci kez düzenleniyor. Özellikle uzun ve kırık havalarıyla tanınan Malatya’nın Arguvan ilçesinde 2 gün sürecek festivale yerel ve ulusal pek çok sanatçı katılacak. Türkiye Yazarlar Sendikası’nın katkılarıyla düzenlenen ve Arguvanlı şair Arife Kalender’in yöneteceği ‘Medyanın Halk Kültürüne Etkileri’ başlıklı panelin konuşmacıları ise Mustafa Köz, Turhan Günay, Hami Çağdaş ve Leyla Şahin. Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızılay, festivali düzenleme amaçlarını şöyle açıklıyor: “Arguvan ağzı türküleri ve Arguvan’ı Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak, gelecek nesillere aktarımını ve sahiplerinin para kazanmasını sağlamak, yöremizin ekonomik seviyesini yükseltmek, çocuklarımıza, her yönüyle gelişmiş, geçmişiyle, kültürüyle, Atasıyla gurur duyacağı bir Arguvan bırakmak.” ESTİVALE ÇOK SAYIDA SANATÇI KATILACAK Sabahat Aslan’ın sunacağı, Arguvan ve Köyleri Eğitim Kültür Vakfı ile Arguvan Belediye Başkanlığı’nın düzenlediği festivalde Er F kan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Tolga Çandar, Emre Saltık, Nida Ateş, Hüseyin Erbaş, Fatma Yaylagün, Grup Arguvan, Gamze Fırat, Fatoş Özgül, SevalYasemin Eroğlu, Rıza Aslandoğan, Nurettin Güleç, Mesut Salman, Özge Kaygusuz, Süleyman Kırca, Necla Fındıklı, Şirin Üstün, Ali TemizHaydar Altunok, Mustafa ve Sakine Tatlıtürk, İlknur Yakupoğlu ve Diyar sahneye çıkacaklar. Gezi Kitaplarında Ne Anlatılır? Yaz tatilleri, bizde çağdaşlaşma yoluna girdiğimiz Cumhuriyet döneminde, çalışanların ücretli izin haklarının kazanılmasıyla ortaya çıkan bir olgu. Öncesinde, kimi yörelerimizdeki yaylaya çıkma ya da Osmanlı’nın son dönemlerinde varlıklıların İstanbul’un çevresindeki yeşil alanlardaki yazlık evlerinde oturmaları gibi kimi geleneksel davranışlar da tatil kavramı içinde düşünülebilir elbet. Yaz tatillerinin olanağı bulunanlar için en yaygın biçimi ise yazlık bir evde ya da otelde geçirilen belirli bir süredir. Bu nedenle tatil kavramının içinde, gezmekten çok başka bir yerde konaklamak ağırlık taşır. Böyle tatillerde çoğu zaman gidilen yerin bile önemi kalmaz. Yalnızca gittiğiniz otel ya da ev önemlidir. Sözgelimi Bodrum’a gidenlerin kaçının, bu kentin merkezinde antikçağın yedi harikasından biri olan Karya Kralı Mausolos’un anıtmezarı Mausoleion’un bulunduğunun farkında olduğu belirsizdir. ??? Oysa ülkemiz doğal güzelliklerinin yanında bulunmaz tarihsel geçmişiyle de gerçek bir hazinedir. Ne işe yarar peki bu hazine? Geçmiş hayatlarla, kültürlerle, toplumlarla bağlar kurmaya. Önemli midir böyle bir çaba? Elbette önemlidir. Hele günümüzün geçmişinden, tarih ve kültüründen kopup yalnızca gününü yaşamaya, üstelik de son derece yoz ve hiçbir değer ölçüsü tanımadan yaşamaya koşullanmış insanı için. Sözgelimi, iki bin yıl öncesinin bir kentine bakıp, oranın tiyatrosunu, odeonunu, hipodromunu görüp, insan hayatının nasıl tiyatro, müzik ve spor üçgeninde biçimlendiğini düşünmek az şey mi? Deniz kıyılarına bir süreliğine arkanızı döndüğünüzde karşınıza çıkacak meyve bahçelerinin, pamuk tarlalarının, zeytinliklerin, çam ormanlarının sizlere söyleyeceklerine kulak vermek, onların aktardıklarıyla hayatınızı zenginleştirmekse yaşadığınız ülkeyle ilgilenmenin temel yollarından biri bence. ??? Bir de kitaplar var elbette: Gezi edebiyatı dediğimiz, yazarların gezdikleri yerleri anlattıkları yapıtlar. Hep zayıf bir gezi edebiyatımızın olduğu söylenegelse de, pek de azımsanacak bir toplam değil, bu alanda verilen yapıtlar. Bu yapıtların tatile gidenlerle ya da gidecek olanlarla doğrudan bir ilgisi yok aslında. Çünkü onlar birer edebiyat kitabı. Tıpkı bir roman, öykü ya da şiir kitabı okur gibi okunacak kitaplar. Gezmeye meraklı olanlar, farklı coğrafyaları yazarların gözüyle tanıma, anlama ve düşünme olanağına kavuşurlar bu kitaplarla. Geçmiş yüzyıllarda yazılmış gezi kitapları yalnızca gezi değil, o dönemleri tanımamıza yardım eden, son derece ilginç tarih kitaplarıdır aynı zamanda. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yazılmış, Anadolu’yu anlatan gezi kitaplarında dönemin, yeni bir ülke ve toplum kurmanın coşkusunu, heyecanını duymamak olanaksızdır. Kimi yazarlar, savaşların, açlıkların, toplumsal çatışmaların olduğu ülkelere, toplumlara ilgi duymuşlar, buralardan devşirdikleri gözlemlerini aktarmışlar, yaşadıkları çağı sorgulamaya girişmişlerdir gezi kitaplarında. Kimi yazarların gezi kitaplarında ise anlatım özellikleri öne çıkar. Güzel bir roman ya da öykü okuyormuşçasına etkilenirsiniz. Bu nedenle tatil dönemlerini tek boyutlu düşünmemek gerek. Belki gezi kitapları sizi sıradan bir tatilden daha çok mutlu edebilir. turgay@fisekci.com ANKARA TİYATRO FESTİVALİ Başvurular devam ediyor Kültür Servisi Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Tiyatroları ve birçok sivil toplum örgütünce desteklenen, TAKSAV’ın (Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf) 1630 Kasım arasında gerçekleştireceği 12. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’ne 6’sı yurtdışından, 25’i yurtiçinden 31 tiyatro topluluğu katılacak. Festivalde yalnızca sahne gösterileri değil; sokak gösterileri, çeşitli panel ve söyleşiler, atölye çalışmaları, belgesel film gösterimleri de yapılacak. Profesyonel toplulukların yanı sıra amatör ve üniversiteli toplulukların tiyatro eleştirmenleri ve akademisyenleriyle buluşacağı festivale katılım başvurularının 14 Eylül’e kadar yapılması gerekiyor. (www.ankaratiyatrofestivali.org) Köktendincilik kıskacı ZEHRA İPŞİROĞLU Fanatizmi, katılığı ve donuk maskemsi yüzüyle bir buz küpünü andıran Bernarda (Elisabeth Trissenar) oyun boyunca çarmıhtaki İsa’yı oradan oraya taşır, kanayan yaralarına dokunup dualar okur, sonunda da dikenli tacı kendi başına geçirir. Duvarda İsa’nın gövdesinin kanlı parçaları asılıdır. Bernarda’nın İsa’yla bütünleşerek kendini kurban olarak sahnelemesi güç ve iktidar YUNUN BAŞI RENKLİ, euenfels, sahnelediği Lorca’nın ‘Bernarda Alba’nın Evi’ oyu oyununun vazgeçilmez bir parçası gibidir. SONU KARABASAN nuyla bu kez de Hıristiyan köktendinciliğini mercek altına alıyor. Her sözüyle, her davranışıyla tipik bir dikBernarda Alba, kocasının ölümünden tatördür Bernarda. Çarmıhtaki İsa adına sonra ailede yas ilan ederek evde tam bir terör sahneleri ağır ağır ilerliyor. Zaman durmuş gi kızlarını, evlilik dışı çocuk dünyaya getiren bir havası estiriyor. Oyun başladığında, neşeli bir mü bidir. Kızların annelerinin denetiminde dinsel kadını taşlayarak öldürmeye kışkırtması, fanazikle renk renk giysiler içinde dans eden kızla ezgiler söyledikleri törensel sahneleri, bu boğu tik duruşunun doruğunu oluşturuyor. rı, bir anda kara giysilerle yas havasına bürüne cu dünyadan bir çıkış aradıkları erotik düşleri izDin adına bastırılan yaşamın, gençliğin, cinrek din adına kurgulanan bu karabasanın bir par liyor. Eteklerini havalandırıp dantelli iç çamaşır selliğin insanları giderek deforme etmesi, daçasına dönüşüyorlar. Yüksek metalik gri duvar larını gösteren Amelia ya da kendini hayalinde hası insanlıktan çıkarması bu oyunun ana izlelardan oluşan çarpıcı bir döner sahne tasarımı, ki erkeğe kaptırarak ikide birde kız kardeşleri ği. Biraz uzun soluklu da olsa, dinsel bağnazlıkkapalı camlar ve kapıların ardında sıkıştırılmış ne asılan Magdalena, bitmeyen karabasan oyu la hesaplaşan çok çarpıcı ve düşündürücü bir oyun. yaşama gönderme yapıyor. Sahne döndükçe da nunun parçaları gibi. Lorca’nın oyununda hiç Neuenfels’in sahne yorumunun belki de en ilralıp açılarak sürekli biçim değiştiren duvarlar, bir zaman sahneye çıkmayan, Bernarda’nın bü ginç yanı izleyiciyi kolaylıkla tavlayacak her tür çıkışı olmayan bir labirent gibidir. yük kızının nişanlısı Pepe, oyundaki tüm kadın biçimsel etkiden özenle uzak durması. Yoğun bir Bernarda Alba’nın, kocasının portresini İsa’nın ların düşlerinin odaklaştığı tek erkek; sahnede gö dramaturgi çalışmasıyla (dramaturg: Heike resmiyle değiştirmesi ve kocasıyla paylaştığı ya rünmüyor, ama varlığı her an duyumsanıyor. Frank) kotarılmış olan bu sahne yorumu, mettağı baltayla parçalamasıyla başlayan karabasan Oyunun sonuna doğru bu hayali erkekte odak ni ciddiye alan çok titiz bir çalışmanın ürünü. ans Neuenfels’in Berlin’de sahnelediği Mozart’ın ‘Idomeneo’ operası, İslam köktendincilerini kışkırtacak korkusuyla programdan kaldırılarak büyük tartışmalara ve tepkilere yol açmıştı. Köktendinciliğin ve dogmatizmin her türüne karşı bir duruş sergileyen Neuenfels, Köln Schauspielhaus’da sahnelediği Lorca’nın ‘Bernarda Alba’nın Evi’ oyunuyla bu kez de Hıristiyan köktendinciliğini mercek altına alıyor. Din kisvesi altında bastırılmış cinsellikle gündeme gelen otoriter ve faşist yapılanmayı bir aile modeli çerçevesinde irdeliyor bu oyun. H laşan düşler, tüyler ürpertici saldırganlık sahnelerine dönüşüyor. Herkesin herkese karşı olduğu bu boğucu rekabet ortamı içinde, iki kız kardeşin horoz dövüşünü andıran kavgası, oyunun doruk noktasını oluşturuyor. TİPİK BİR DİKTATÖR, BERNARDA O N İSTANBUL 10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Dosya No: 2006/44TALİMAT Borçlulara ait ve bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda tapu kaydı, kıymeti, satış, gün ve saati ve önemli özellikleri ile satış şartlan belirtilen; İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, 1. Bölge, Ortaköy Mahallesinde kain; 88 pafta, 1385 Ada, 3 Parsel sayılı 1848.00 m2 miktarlı kargir apartmanda, 126/6128 arsa paylı, 4. kattaki 54 nolu MESKEN, vasıflı taşınmazın tamamı İstanbul 10. İcra Müdürlüğünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. 1İ.İ.K. 127 MD. GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (mübrez tapu kaydında belirtilen) alakadarlara, takip borçlularına gönderilen tebligatların tebliğ imkansızlığı halinde işbu satış ilanı tebliğ yerine kain olmak üzere ilanen tebliğ olur. 2İ.İ.K. 151, 142 MD. GÖRE SIRAYA ŞİKAYET VE İTİRAZ: Uygulama aykırılığı nedeniyle, alacağa mahsuben ihalenin yapılması ve ya satış bedelinin İ.İ.K. 138. md. cümlesinde ipotek alacaklısına ödenmesi durumunda, alakadarların satışı takip ederek İ.İ.K. 142 md. göre şikayet ve ya itirazları olanın, bu hakkını yedi (7) içinde kullandıklarına dair dosyamızda derkenar ibraz etmeleri, İ.İ.K 83, 100, 142, 151, M.K. 789, 777, md. göre ayrıca ilanen tebliğ olunur. 3 SATILACAK TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, 1. Bölge, Ortaköy Mahallesinde kain; 88 pafta, 1385 Ada, 3 Parsel sayılı, 1848.00 m2 miktarlı kargir apartmanda, 126/6128 arsa paylı, 4. kattaki 54 nolu MESKEN, vasıflı taşınmazın tamamı borçlular adına kayıtlıdır. 4İMAR DURUMU: İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanlığı İmar İşleri Müdürlüğü’nün, 29.08.2006 tarih ve 3481 sayılı imar durum belgesine göre, Beşiktaş, Levazım Mahallesi, 88 pafta, 1385 Ada, 3 Parsel sayılı yer, 18.06.1993 onanlı, 1/5000 ölçekli, Boğaziçi Nazım İmar Planı ile 10.12.1993 onanlı, 1/1000 ölçekli Boğaziçi Uygulama İmar Planı kapsamında, 24.07.1972 onanlı, Mevzi İmar Planının geçerli olduğu, Boğaziçi Etkilenme Bölgesi, Ortaköy Vadisi içinde, blok düzende, H= 12.50 mt irtifada yapılanma hakkı almakta olup, konut alanında kalmaktadır. İstanbul 5 numaralı İdare Mahkemesi, 11.11.2005 tarih ve 2004/678 Esas sayılı kararı ile 18.06.1993 onanlı, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 10.12.1993 onanlı, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş olup, bu nedenle imar durumu düzenlemediği bildirilmiştir. 5TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU VE EVSAFI: Satışa konu taşınmaz, İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, Levazım Mahallesi, Koru sokakta, tapunun 88 pafta, 1385 ada, 3 parselinde, 1848 m2 miktarlı arsa üzerinde kurulu Levazım Sitesi’nde, 5 bodrum kat, zemin kat, 4 normal kattan müteşekkil, B.A.K. tarzda ve blok nizamda, 2. sınıf malzeme ve işçilikle inşa edilmiş, 26 kapı numaralı L2 Blok apartmanın 4. katında, 54 nolu mesken olup, girişte antrehol üzerinde balkonlu mutfak, salon, holün devamında wc, biri balkonlu üç yatak odası, banyo\vc, mahallerinden müteşekkil, takribi 110 m2 net ve 126 m2 brüt alanlı, ıslak haciz zeminleri mermer ve karo mozaik, salon zemini ahşap parke, oda zeminleri marley ve halı kaplı, duvarları sıvalı ve boyalı, mutfak ve banyowc duvarları kısmen fayans olup, mutfakta sabit tezgah üzerinde ahşap mutfak dolapları, banyosunda sıhhi tesisat armatürleri ve aksesuarları bulunan dairenin, pencere doğramaları ahşap yağlı boyalı, elektrik, sıhhi tesisat ile merkezi sistem kalorifer tesisatlıdir. 6TAPU KAYDINDA VARSA MÜKELLEFİYETLER: YOKTUR. 7TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: Taşınmazın tamamına 180.000,00Y.T.L. (Yüzseksen Milyon Yeni Türk Lirası) Değer takdir edilmiştir. 8SATIŞ ŞARTLARI: Yukarıda açık tapu kaydı imar ve halihazır durumu ve kıymeti belirtilen taşınmazın; l. Satışı; 10.09.2007 günü, saat: 13:30’dan 13:45’e kadar, İSTANBUL 10. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla; 2. Satış; 20.09.2007 günü aynı yer ve saatlerde, İSTANBUL 10. İcra Müdürlüğü’nde ikinci açık arttırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse, gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. a Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin ve alacağa mahsuben iştirak edeceklerin, kendinden önceki sırada bulunan alacaklıların alacağının, (muhammen bedelin %20’si ile sınırlı olarak) %20’si nispetinde pey akçesi (nakit) ve ya bu miktar kadar milli bir bankanın ‘şartsız, kesin ve süresiz’ teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Yabancı para kurunda günlük değişimler olması ve 805 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre ‘DÖVİZ’ teminat olarak kabul edilmez. b Satış, peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhaleye itiraz vaki olması halinde dahi, (alacağına tekabül eden satış bedelini müşteri sıfatıyla ödemekte imtina suretiyle alacaklıya ihale yapılmamış olması şartı ile) satış bedeli nakden icra veznesine yatırılır (madde 134/4). Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile K.D.V . (150 m2 ye kadar olan net meskenlerde %1, mesken olmasına rağmen işyeri olarak kullanılmış dairelerde, metruk durumda olan binalarda, tarla, bina, han, otel ve arsalarda %18 K.D.V . müşteriden tahsil edilir.), tahliye ve teslim giderleri öncelikle müşteri tarafından ödenir. Birikmiş emlak vergisi, tellaliye ve tapu satım harcı, satış bedelinden müşteriye iade edilir. c İhaleye iştirak edenlerin, icra satış dosyası, tapu kaydı, şartname, ilan ve tebligatları incelenmek suretiyle ihaleye katıldığını kabul ettiği addolunur. Satılacak taşınmazın, tapu kaydında varsa; taşınmazın bütünleyici parçalarının (M.K. md. 684, 862), taşınmazın eklentilerinin (M.Y. md. 686, 862), hukuki semerelerinin (M.K. md. 879), taşınmazın birleştirilmesi durumunun (M.K. md. 859), İ.İ.K. 128. md. ne göre, taşınmaz mükellefiyetlerinin (intifa hakkı, M.K. md. 794, oturma hakkı M.K. md. 823, üst hakkı M.K. md. 834, kaynak hakkı M.K. md. 837, irtifak hakları M.K. md. 838, kaydı hayatla ölünceye kadar bakma akdi B.K. md. 507) mükellefiyetleri nazara alındığı kabul edilir. d Uygulamada, rehin bedelinin ödenmesinde ve alacağa mahsuben satışta İ.İ.K. 140, 151, 268. md. emredici hükmüne rağmen sıra cetveli düzenlenmemekte olduğundan; taşınmaz üzerinde haciz, ipotek, satış vaadi vesair hakları olan ilgililerin ihaleyi takip ederek, satış tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde İ.İ.K. md. 100, 151 ve 268, 4792 sayılı S.S. Kurumu Kan. un md. 21, 1479 Sayılı BağKur K. Kan. un md. 17, 3065 Sayılı Katma D.V . Kan. un md. 55, 6183 Sayılı Kan. un md. 21, M.K. 766, 789, 777/2, 796/1, İ.İ.K. md. 83/c2, 100, 142/1, 51, dava açtıklarına dair derkenar ibraz etmeleri gerekir. e İpotek hakkı sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. f İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca satış bedelini yatırması için verilen ON (10.) uncu gün sonundan itibaren, temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ve ayrıca hükme hacet kalmaksızın, dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. g Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, tebligat pul masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. h Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/44TALİMAT sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 06.04.2005. (*)İc. İf. K. 126) *(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 39338) CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear