Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2007 SALI 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Kadın sahne sanatçılarıyla övünebilen bir ulus olmanın mutluluğunu yaşıyoruz AYNA ADNAN BİNYAZAR Afife Jale’nin açtığı yolda ugün Afife Jale’nin ölüm yıldönümü... Bundan tam 66 yıl önce, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yalnızca 39 yaşındayken noktalanan tiyatro sahnesinde var olma adına harcanmış yaşamının, ülkemizde yetişmiş kadın sahne sanatçıları bağlamında bugün de anlamlandırılabileceğini bilmek, ruhunun hırpalanmışlığını birazcık olsun giderebilir miydi? İlginçtir, Afife Jale’nin yaşama veda ettiği 1941 yazı, aynı zamanda 1936’da kurulan Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nün ilk mezunlarının diploma aldığı ‘sevinçli’ zamana denk düşer. Tiyatro eğitimi verilerek yetiştirilmiş sekiz sanatçı adayından üçü kadındır: Muazzez Yücesoy (Lutas), Melek Saltukalp (Ökte), Nermin Elgün (Sarova). STALAR SAYMAKLA BİTMEZ Bugün, ülke çapında yirmiyi aşkın üniversitenin bünyesinde kurulmuş tiyatro okullarından her yıl onlarca kadın sahne sanatçısının yetiştiğini görüyoruz. İnsanlık tarihinin başından bu yana değişmeyen erkek egemen dünya düzeninin gereği, rollerin çoğu bizim yazarlarımızın ürettikleri de erkekler için yazıldığından, sahnede iyi bir rolle buluşma şansı her biri için yüksek olmasa da, bir dolu yetenekli ve eğitimli kadın sanatçımız var artık. Yetkin yapım koşulları içinde başarılı bir yönetmenle çalışabildikleri zamanlarda dünya sahnelerindeki rakipleriyle rahatça yarışabilecek her kuşaktan kadın sahne sanatçısı... Kimler mi? Kendi özel çetelesini tutmayanlar ödüller ‘başarı’nın bire bir ölçütü sayılmasa dabugüne dek yapılmış ‘jüri değerlendirmeleri’ne yaslanmak durumunda. Sizin için baktım, İlhan İskender Armağanı’nın ilk yıllarında (195863) ödül alan kadın sanatçılar Nedret Güvenç, Yıldız Kenter, Gülriz Sururi, Ayla Algan; Ankara Sanatsevenler Derneği’nin ilk tiyatro ödüllerini (196570) alanlar arasında da Beyhan Hürol, Ayten Gökçer, Macide Tanır, Zeliha Berksoy var. Daha sonraki dönemlerde tiyatro ödüllerinin sayısı artıyor. Nisa Serezli, Işık Yenersu, Gülgun Kutlu, Nurşen Girginkoç’tan Zuhal Olcay’a, Sumru Yavru Yaşlılık Seçim bitti, geride izleri kaldı. AKP lideri, bir başbakanın ağzına yakışmayacak çirkin bir üslupla, meydanlarda, muhalefet liderinin yetmiş yaşın eşiğinde olduğunu belirterek artık aradan çekilmesi gerektiğini sezdirmeye çalıştı. Üzerinde durulacak başka sorun yokmuşçasına, her insan için kaçınılmaz olan yaşlılığı, nerdeyse ölümle eşleştirdi. Ne ayıp! Bir başbakan, yaşlılığın hayata verilen büyük bir emeğin ürünü olduğunu nasıl bilmez?.. Bilmez! Klasikler dünyasına girmemişse bilmez! Yunus’u, Mevlana’yı özünden kavramamışsa bilmez! Sokrates’i, Thomas More’u, Erasmus’u okumamışsa bilmez! Montaigne’i, Voltaire’i, Shakespeare’i tanımıyorsa bilmez! Newton’dan, Freud’dan, Einstein’dan habersizse bilmez! Onların insan beynini bilgiyle, sanatla beslediğinin farkında değilse bilmez! Bilgiye dayanmayan politikanın er geç iflas edeceği bilincinden yoksunsa bilmez! ??? Öğrencileri, yaşlandığını söyleyerek Çiçero’yu teselli etmeye kalkmışlar. Romalı devlet adamı, “Yaşlılık, benim yetmiş yıllık emeğimin ürünü” demiş. Kendini bir düşünce varlığı olarak geliştirenin yaşı yoktur. Onunki, doğanın koyduğu sürecin sonlarına yaklaşmaktır. Varoluşunun bilincine ermiş insan yaşlanmaz; tersine, yaptıkları ona yeni yaşlar bağışlar. Yaşı kemale erip, Krupp fabrikalarının baş ustası emekli olmuş. Elektronik göstergelerin ibresi, eriyiğin fırında kıvamını bulduğunu, döküm zamanının geldiğini gösterse de, onun yetiştirdiği genç ustalar, yine de fabrikaya çağırıp eski ustanın görüşünü almadan döküme geçmezlermiş. Yaşlanma kişiyi olgunluğa erdirir. Ahmet Haşim’in, zekâyı, “ayva ve nar gibi geç renk ve koku bulan bir sonbahar meyvesi”ne benzetmesinin özünde yatan budur. Kişi, yaşlılığı böyle algılayamıyorsa, ha başbakan olmuş, ha Mısır’a sultan... ??? Yalnız muhalefet liderinin değil, adını vermeden İlhan Selçuk’un yaşını da diline dolama ölçüsüzlüğünü gösterdi AKP lideri. Bir insanın düşüncesi yörüngesinden sapmamışsa, nasıl çıkar da onurlu bir yazı emekçisine, “Yaşın nereye gelmiş dayanmış. (...) Ayrılık tohumu ekmek için neyle uğraşıyorsun? Gideceksin, er veya geç gideceksin!” diyebilir!.. Yaş bir süreçtir, beyinse eylem... İnsan beyniyle büyür, yaşıyla değil. İslamlık düşüncesiyle söyleyeyim; doğanın bağışladığı en büyük nimet olan beden insana emanettir. Erdem, o emanetin hakkını vermektedir. O da, emaneti aklın kılavuzluğunda yeniden var etmekle oluyor. Yaşlılığı baş kakıncı yapan bir kişi, bir Anadolu kadınının erdemle söylediği şu sözü bir saniye olsun aklından çıkarmamalıdır: “Ben sizin gibi olmayacağım, ama siz benim gibi olacaksınız...” ??? Başbakanlık yapmış, dönemi bin türlü şaibenin dumanıyla kararmış bir kişiye, deneyimli bir gazetecinin, onca tutuklanıp hapislerde yattıktan sonra, nasıl olup da kin duyması gerekenlere şöyle bir yargıyla yaklaştığını anlamaya çalışmak düşer: “Ben laik Atatürk Cumhuriyetinin ‘varoluşu’ ve ‘bütünlüğü’ için, dün bana işkence etmiş olanlarla bugün el ele vermeyi yurtseverliğin doğal ve sade gereği sayıyorum.” O, “Ayrılık tohumu ekmek” diyor; “Tehlikenin farkında mısınız?” sorusunun anlamı şu: Cumhuriyetin ‘varoluşu’ ve ‘bütünlüğü’... adnan@binyazar.com B kadın seyircinin varlığının savunulması Meşrutiyet döneminin ‘kadının toplumsal yaşamdaki yerini alması’ tartışmalarının vazgeçilmez bir parçasıydı. Yine de Müslüman Türk kadınının sahneye çıkması 1920’den önce gerçekleşemedi. 1918’de Darülbedayi’ye kabul edilen Afife Jale’nin iki yıllık bir beklemeden sonra Hüseyin Suat’ın ‘Yamalar’ adlı oyununda Kadıköy’deki Apollon Tiyatrosu’nda sahneye çıkmasıyla başlayan oluşum şiddetle bastırıldı. Afife’nin oynadığı ‘Tatlı Sır’ ve ‘Odalık’ adlı oyunlar polis tarafından basıldı. Afife’yi bir ‘kaçak yaşamı’na yazgılayan kovalamacalar sürerken, 1921’de Şehremaneti’nin kararıyla Müslüman kadınların sahneye çıkması yasaklandı. Afife, Darülbedayi’den çıkarıldı. Oyunculuğunu başka tiyatrolarda sürdürse de baskı koşullarından uzaklaşamayışı onu onarılmaz biçimde yıpratmıştı. Acılarını hafifleteceğine şiddetlendiren uyuşturucu bağımlılığı onu zamansızca tiyatrodan uzaklaştırdı. Özdemir Nutku, Afife’nin sahne sanatçısı olmaya yönlendirdiği Türk kızları arasında Seniye, Mebrure, Leman, Huriye, Ruhat isimlerini anmaktadır (Darülbedayi’nin Elli Yılı). Afife’nin yaşıtları sayılabilecek bir dolu sanatçı ise ondan daha az yıpranarak ve/ya da kadının toplumsal kişiliğini erkeğinkine eşit kılmaya yönelen Cumhuriyet yönetiminin destekleyici tutumundan yararlanarak başarıya ulaştı. İşte Bedia Muvahhit, Şaziye (Moral), Neyyire Neyir (Ertuğrul), Halide (Pişkin), Necla (Sertel), daha sonra, Darülbedayi’nin ‘tiyatro mektebi’nde bir dönem (1930) eğitim görmüş olan ünlü opera sanatçımız Semiha Berksoy, henüz Ankara’daki ‘okullu’ sanatçılar yetişmeden, tiyatro edebiyatının önemli yapıtlarında yeteneğini sınamış olan Darülbedayi İstanbul Şehir Tiyatrosu sanatçısı Cahide Sonku ve saymakla tüketemeyeceğim nice başkaları... Tiyatro sanatının ve toplumumuzun ‘aydınlığa dönük’ cephesini güçlendirmede vazgeçilmez işlev taşımış/taşımakta olan kadın sahne sanatçılarımızı Afife Jale’nin kişiliğinde selamlamanın tam da günü ve saatidir diye düşünüyorum. AFİFE’NİN ‘KAÇAK YAŞAM’I U adın sahne sanatçılarımızın bugünkü varlığı uzun ve zorlu bir süreçte belirlenmiştir. Afife Jale’yi, 66. ölüm yıldönümündeMüslüman Türk kadınına sahneye çıkmayı yasaklayan zihniyetin durduramadığı bir özgürlük savaşçısı olarak selamlıyoruz. K cuk’tan Demet Akbağ’a, Tilbe Saran’a, son yıllarda Tülay Günal’a, Dolunay Soysert’e uzanıyor ödüller. Sayamadıklarım, sayabildiklerimin üç katı... Ya çok daha öncekiler? Daha doğrusu, Afife’ye yol açanlar ve Afife’nin yol açtıkları? Filmi biraz daha başa saralım ve Batılı anlamda tiyatronun benimsendiği Tanzimat dönemine bakalım. Kadınların sahneye çıkması ve kadın rollerinin bizim geleneksel tiyatromuzda olduğu gibi erkekler tarafından oynanmasına son verilmesi için Avrupa tiyatrosunun da yüzyıllarca beklemesi gerekmişti. Ancak, Müslüman kadın oyuncuların sahneye çıkmasının önündeki engel Cumhuriyetin kurulmasına dek sürecekti. (Metin And, Yüz Soruda Türk Tiyatrosu Tarihi başlıklı kitabında bu konuyu ERMENİ SANATÇILAR ‘kadın oyuncu sorunu’nu da içine alan ‘kadın sorunu’ bağlamında ele alır, çünkü Cumhuriyet öncesinde, Müslüman Türk kadınının tiyatroya gelip oyun izlemesi bile toplumca hoş karşılanmamaktadır.) Bu durumda Tanzimat döneminde başlatılan Batı biçeminde tiyatronun ilk kadın oyuncuları özellikle Ermeni ya da başka etnik kökenli Hıristiyan sanatçılar olmuştur. Meşrutiyet dönemine gelindiğinde Eliza Benimeciyan, Kınar Hanım gibi yetenekli sanatçılar hem oldukça düzgün bir Türkçe şive kullanarak, hem de Türk kadın oyun kişilerini doğallıkla yorumlayarak toplumdaki kadın sanatçı eksiğini bir oranda kapatıyorlardı. Bu sanatçıların Türk oyunlarının sahneye çıkarılmasındaki katkısı yanında, Müslüman genç kızlara da sahneye çıkma yolunu açmaları önemlidir. Sahnede güzel Türkçe konuşulması, kadın sanatçıların ve Dosya No: 2006/184 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün tapu kaydı, cinsi, özellikleri ve muhammen kıymeti: TAPU KAYDI: Güngören Tapu Sicil Müdürlüğü’nün, 12.05.2003 tarih ve 3238 yevmiye nolu yazısında, Güngören ilçesi, Osmaniye mahallesinde bulunan, 69/4 pafta, 1154 ada, 6 parsel sayılı, 1328.59 m2 miktarlı, 6 katlı, 8 dükkan, 20 meskenli kargir apartmanda 63/1145 arsa paylı, l. kat (16) nolu meskenin tamamı, Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 12.04.2002 tarih, 2002/270 sayılı yazısı gereği, 19.04.2002 tarih, 2582 yevmiye ile, İ.Tedbir şerhi mevcut olarak, Gülten Aladağ adına kayıtlı olduğu, taşınmazın kaydında dosya haczinin mevcut olduğu bildirilmiştir. İMAR DURUMU: Güngören Belediye Başkanlığı, İmar Müdürlüğü Rusat Şefliği tarafından, tanzim ve tasdik edilmiş olan, 13.05.2003 tarih ve 562 sayılı imar durum belgesine göre, Güngören 69/5 pafta, 1154 ada, 6 parsel sayılı yer; 14.12.198912.03.1991 ve 23.02.1993 tasdik tarihli, 1/1000 ölçekli, Tozkoparan gecekondu önleme bölgesi, imar planı ve tadilatında H:15.50 mt. irtifada, Blok nizam konut sahasında kalmakta olup, ön, yan ve arka bahçe mesafeleri, kroki şartlarında yapılanma koşullarına haiz olduğu bildirilmiştir. HALİHAZIR DURUM: Satışa konu taşınmaz, İstanbul, Güngören ilçesi, Tozkoparan Çiçek Sokakta, tapunun 69/4 pafta, 1154 ada, 6 parsel numarasını teşkil eden ve Çiçek Sokaktan, 15 kapı numarası alan, 1328,59 m2 miktarlı arsa dahilindeki kargir Kutay apartmanında, 63/1445 arsa paylı l. kat (16) nolu meskenin tamamı niteliğindedir. Bodrum kat+Zemin kat+4 Normal kat görünümlü, BAK. tarzda ve ayrık nizamda, 2. Sınıf malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edilmiş, elektrik, sıhhi tesisat, doğalgaz tesisatları ile asansör tertibatları ikmal edilmiş, girişi yol seviyesinde olan bodrum kattan olan, katlarında dörder daireli, ana binanın 2. kat görünümlü 1. Normal katında yer alan daire mahallinde, 8 kapı numarası almakta olup, daire girişte antrehol üzerinde salon ve mutfak, holün devamında üç yatak odası, banyoWC ve balkon mahallerinden müteşekkil, brüt 108 m2 mesahalı, ıslak hacim zeminleri seramik, salon ve oda zeminleri ahşap parke kaplamalı, duvarları sıvalı ve boyalı, banyoWC duvarları fayans kaplı olup, banyosunda sıhhi tesisat armatürleri ile tamamlayıcı aksesuarları, mutfakta sabit tezgah ile evye ve tezgâh üzerinde ahşap mutfak dolapları bulunmaktadır. Dairede pencere doğramaları PVC ve ısıcamlı olup, Ulaş Yağız istimalinde olduğu beyan edilmiştir. MUHAMMEN KIYMETİ: Gayrimenkulün bulunduğu semt ve mevkii, imar durumu, yüzölçümü, ana artere olan mesafesi, inşaatında kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi, belediye ve altyapı hizmetlerinden yararlanma durumu, inşaat maliyetleri, getirebileceği kira geliri, deprem sonrası emlak alım ve satım koşulları, değerine tesir edecek olumlu ve olumsuz tüm etkenler ile, günün iktisadi koşulları da göz önüne alınarak,: Güngören ilçesi, Osmaniye mahallesinde bulunan, 69/4 pafta, 1154 ada, 6 parsel sayılı 1328,59 m2 miktarlı, 6 katlı, 8 dükkân, 20 meskenli kargir apartmanda, 63/1445 arsa paylı l. kat kayden (16), mahallen (8) nolu meskenin tamamına 85.000,00(Seksenbeşbin)YTL.sı kıymet takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: Yukarıda açık tapu kaydı, imar ve halihazır durumu ile kıymeti belirtilen taşınmazın, 1. satışı 18/9/2007 günü, saat 10.3010.45 arasında Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü’nde yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, 28/09/2007 günü, BAKIRKÖY 4. İCRA DAİRESİNDE, aynı saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememiş ise gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere, artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteğinin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi, Türk Lirası veya bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Türk Lirası dışındaki paralar ve başkaca teminat kabul edilmez. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga, resmi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Tellaliye ve birikmiş vergiler ile satım harcı, öncelikle alıcı tarafından yatırılacaktır. Yatırıldıktan sonra ihale bedelinden alıcıya ödenir. KDV alıcıya aittir. 3 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağa mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, İhalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedeli derhal veya 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 4 İpotek sahibi alacaklılar ve diğer ilgililer (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile birlikte 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 5 İhaleye katılan, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zarardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi, ayrıca hükme hacet kalmaksızın, dairemizce tahsil olunacaktır. Bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 6 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/184 talimat esas Sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 18.7.2007 (Basın: 39567) BAKIRKÖY 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI BÜYÜKÇEKMECE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULLERİN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2007/117 T Dosyamızca Hacizli olup, satılmasına karar verilen taşınmazların tapu kaydı, nitelikleri, hali hazır durumu ve taktir edilen muhammen bedeli: TAPU KAYDI: Büyükçekmece Esenyurt köyü, 1826 ada, 27 parsel, 267.66 m2 arsa. İMAR DURUMLARI: Taşınmaz iskan hududu içerisinde kalıp, H 9.50 m, 3 kat yapılaşma koşulu bulunmaktadır. HALİHAZIR DURUMLARI: Büyükçekmece Esenyurt beldesi, 1826 ada, 27 parsel, adres olarak İncirtepe mahallesi, Mandıra caddesinde, kapitaj nosu 41 olan, tapu kaydına göre arsa, Zemindeki duruma göre, parsel üzerinde yapı marangozhane olarak kullanılmakta, bitişik nizamda inşa edilmiş tek katlı kargir yapının, çatısı çelik, üstü eternit kaplı, kısmen sıvalı, toplam inşaat alanı takriben 200 m2 dükkan, ön cephede iki kısma bölünmüş olup, 26 parsel yönündeki yazıhane, 28 parsel yönündeki atölye giriş kapısı, yörede her türlü altyapı ve belediye hizmetleri mevcuttur. MUHAMMEN BEDELİ: Taşınmaza 200.000,00 YTL değer takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Gayrimenkulun 1, açık artırmasının 13.09.2007 günü, saat 10.3010.45 arası, Büyükçekmece l. İcra Dairesi’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada, takdir edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile gayrimenkulun 2. açık arttırması, 24.09.2007 Pazartesi günü, aynı yer ve saatlerde yine Büyükçekmece l. İcra Müdürlüğü’nde yapılacaktır. Bu açık artırmada takdir edilen değerin %40’ını ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile en çok arttırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, takdir edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma Değer Vergisi, ihale damga pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi ve birikmiş emlak vergi borçları satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere, bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgelerle onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle, ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairde açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaktır, başkaca bilgi almak isteyenlerin, Müdürlüğümüzün 2007/117 Tal dosyasına başvurmaları ilan olunur. 17.07.2007 (İc.İf.K.126) (Basın: 39460) CUMHURİYET 14 K