Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 TEMMUZ 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Eşi Ulvi Cemal Erkin’in bütün piyano konçertolarını ilk kez o çalmıştı Ferhunde Hanım bir simgeydi irminci yüzyıl Türk müzik tarihinin bir simgesi haline gelen piyanist ve pedagog Ferhunde Erkin geçen hafta yaşamını yitirdi. 1909’da İstanbul’da kültürlü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ferhunde Hanım, Cumhuriyet devrimlerinin birkaç özelliğini birden kendisinde barındıran tarihi bir değerimizdi. Onun yaşamında nice devrimin özelliğini sayabiliriz: Öncelikle aydın ve yürekli yönüyle Osmanlı’dan Cumhuriyete doğru özgürleşen, bilinçlenen kadını simgeliyordu. Küçük yaştan itibaren hem müzik dalında, hem de genel kültür alanında iyi bir eğitim almış, 1928’de Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ni, ardından Leipzig Konservatuvarı’nı bitirmiş. Keman çalan kardeşi Necdet Remzi Atak ile küçücük yaşta konserler vermeye, sahneye çıkmaya başlamış. 1931’de Ankara’da Musiki Muallim Mektebi’nin, sonra da yeni kurulan Devlet Konservatuvarı’nın ilk hoca Y Türk çevrelerinin değil, nice yabancı elçinin, kültür ateşesinin de dikkatini çekmiş. Klasik müzik tarihindeki birçok piyano konçertosunun Türkiye’deki ilk seslendirisini yaparak, aynı zamanda eşi Ulvi Cemal Bey’in de bütün piyano yapıtlarını ilk kez çalarak halka tanıtmış. Yalnız yurtiçinde değil, yurtdışında da bu tanıtımı sürdürmüş. Her dinlediğimde dehşete kapıldığım ünlü öyküsü, İkinci Dünya Savaşı sırasında Berlin’de, tepesinde bombalar patlarken eşinin piyano konçertosunu çalışıdır. larından birisi olmuş. 1932’de Ulvi Cemal Erkin ile evlenmesi, onu iyice müzikle zenginleşen bir yaşamın içine almış. Ferhunde Hanım Ankara’da iki çocuğunu yetiştirirken bir yandan da mesleğinin zirvesinde, usta bir solist, oda müzikçisi ve hoca olarak seçkinleşmiş. Uygar bir Türk kadını tablosunda, giyimiyle, kuşamıyla, zerafetiyle, bildiği yabancı diller ve kültürüyle yalnız ĞRENCİLERİNE HER KONUDA SAHİP ÇIKAN BİR EĞİTİMCİ Konservatuvardaki öğretmenlik yıllarında öğrencilerine yalnız sınıfta değil, özel yaşamlarında da sahip çıkarmış. Örneğin, Nevit Kodallı, Mersin’den gelip yatılı okuyan bir öğrenci olarak Ferhunde Hanım’ın anneliği sayesinde okula ve Ankara’ya daha çok bağlandığını anlatır. Hastalanıp ateşi çıksa onu eve çağırıp çorba içiren, tedavi eden de, kederini, coşkusunu paylaşan da Ferhunde Hanım olmuş. Sabahattin Kalender, on iki yaşında bir öğrenci, Ferhunde Hanım ise yirmi iki yaşında, henüz evlenmemiş bir piyano öğretmeniyken, başarılı derslerden sonra öğrencisini ödüllendirmek için ona okulun önünde satılan kozhelvası aldığını anlatır. Kaç kuşak müzikçimize yön vermiş, kaç kuşak piyanistimizi yetiştirmiş! Kimler yok ki öğrencileri arasında. Bugün belki de müzikçilerimizin özgeçmişlerinde adı en çok geçen eğitimcimizdir Ferhunde Hanım. Geçen yıl yitirdiğimiz piyanistpedagog Kamuran Gündemir ki, bugün Fazıl Say, Emre Elivar, Muhiddin Demiriz gibi uluslararası üne kavuşan piyanistlerimizin hocasıydı Ferhunde Hanım’ın yönlendirmesiyle okumuş konservatuvarda. Hüseyin Sermet, ilk kez Ferhunde Hoca ile piyanonun tuşlarını tanımış. ÜZİK DEVRİMİMİZİN BİR PARÇASIYDI Hiçbir zaman disiplini elden bırakmaması, hocalığında olduğu kadar yaşamında da karakterinin bir parçası olmuş. Bu sert hocanın aynı zamanda esprili, muzip bir yön taşıdığı da bilinir. Geçen hafta doksan sekiz yaşında yaşama veda eden Ferhunde Hanım son yıllarında konuşma yetisini yitirmişti. Ama bilincini ne denli yitirdiğini bilemiyoruz. Kızı İçten Hanım, o çok özenli bakımını sürdürürken ona sürekli müzik dinletiyordu. Ve yakın zamana kadar müziğe karşı duyarlılığını belirtecek bir işaret verdiğini, hatta daha önceleri müzikle birlikte ezgiyi mırıldandığını bile söylüyordu. Belki de tıp dünyasının yakından ilgilenmesi gereken bir konunun örneği olmuştur Ferhunde Hanım: Yıllarca ölüm döşeğinde yatıp müzikle can bulan bir hasta olarak. Ne de olsa müzik, onun yaşam parçası, kan dolaşımı olmuş. En yakını, eşi Ulvi Cemal Erkin’in her bestesinin doğuşuna tanıklık etmesi bir yana, aynı zamanda çoksesli Türk müziğinin kurumsallaştığı ilk yıllara da tanık olmuş; Ankara’daki öncülerin ilk bestelerini dinlemiş, yazılış süreçlerini izlemiş. İlk opera temsillerinin oynanışına, ilk CSO konserlerinin coşkusuna tanık olmuş. Ankara’da bir müzik ortamı yaratılmışsa, onu yaratan zincirin bir halkası olarak bu coşkuyu paylaşmıştı. Müzik devriminin, uygar dünyaya açılmanın bir parçasıydı. Ferhunde Erkin’i daha iyi tanımak için Sevda Cenap And Vakfı yayınlarından Filiz Ali’nin kaleme aldığı biyografiye başvurabilirsiniz. www.evinilyasoglu.com Ö Ferhunde Erkin çok iyi bir piyanist, birçok ünlü müzikçimizin hocasıydı. TOPLUMSAL SAYDAMLIK HAREKETİ DERNEĞİ TEMİZ SİYASET ÇAĞRISI ŞİMDİ SÖZ VERME ZAMANI YOLSUZLUKLA MÜCADELE İÇİN SEÇİM ÖNCESİNDE SİYASAL PARTİLERİ TOPLUMSAL UZLAŞMA PROTOKOLUNA KATILMAYA ÇAĞIRIYORUZ. Ülkemizin yeni bir seçim sürecini yaşadığı bugünlerde en önemli sorunlarımızdan biri olmasına rağmen seçim tartışmalarında yeteri kadar yer bulmayan Yolsuzlukla Mücadele konusunu kamu oyunun dikkatine sunuyor ve bu konuda Derneğimizin önerdiği “Yolsuzlukla Mücadele için Toplumsal Uzlaşma Programı” na destek istiyoruz. Son yıllarda yolsuzluk konusu Türkiye’de gündemden düşmeyen ancak yapıcı önlem ve eylemler gerçekleştirme yerine magazinleştirilen bir söylem haline getirildi. Kamuoyu araştırmaları halkın kamu yönetiminin her kesiminde artan yolsuzluklardan şikayetçi olduğunu gösteriyor. Yabancı iş adamları uluslararası anketlere verdikleri yanıtlarda Türkiye’yi yolsuzluk konusunda en kötü ülkeler arasında gösteriyorlar. Yolsuzluk karnemiz demokratik olmayan hükümetlerin yönettiği az gelişmiş ülkeler arasında gösteriliyor. Yerel yönetimlerde, bürokraside, yargıda, silahlı kuvvetlerde ortaya çıktığı ileri sürülen yolsuzluk skandalları Gazetelerde başlık oluyor. Yolsuzluk böyle bir görüntüye sahipken yolsuzlukla mücadele ne durumda? Yolsuzlukla mücadelenin alt yapısını ve yasal düzenlemelerini gerçekleştirmek durumunda olan siyaset mekanizması kalıcı önlemler yerine bol bol laf üretiyor. Her gelen Hükümet söylemde öncekileri geride bırakıyor. Olumlu eylem alma duyarlılığında, yolsuzlukların üzerine gitme konusunda gelen gideni aratıyor. Yargılama süreçleri uzuyor, delil yetersizliği, zamanaşımı, yasaların gereği gibi yorumlanamaması ve yargı üzerindeki baskılar yüzünden elde edilen sonuçlar yetersiz kalıyor. Siyasal erk ve Hükümetler neden Yolsuzlukla Mücadelede başarılı olamıyorlar ? Çünkü siyaset herkesin bildiği gibi büyük ölçüde yolsuzluklardan elde edilen kirli para ile finanse ediliyor. Özellikle kamu ihale yolsuzluklarından elde edilen fonlar siyaset çarkının dönmesinde büyük yer tutuyor. En büyük siyasal partinin mali tablolarında bile kaynağı belli bağış ve yardımlar birkaç bin lira düzeyinde görülüyor. Bu durum çok açık bir şekilde ortada iken iktidarda olan, yada yerel yönetimlerde işbaşında olan hiçbir siyasal parti yolsuzlukların üzerine cesaretle gidemiyor. Çünkü bindiği dalı kesmek gerçeği ile karşı karşıya kalıyor. Üzerinde durduğu zeminin kaydığını görüyor. Hangi yolsuzluk olayının üzerine gidilmek istense parti içi mutabakatlar durumu frenliyor. Hemen hergün gazete başlıklarında yer tutan skandal haberleri bir süre sonra unutuluyor . Ortaya atılan iddiaları takip edecek bir merkezi otorite bulunamıyor. Bu belirsizliğin nedeni mücadelenin kurumsallaşmamış, yasal alt yapının gerçekleştirilmemiş olmasında yatıyor. Yolsuzlukla mücadeleyi koordine edecek, iddiaları takip edecek, gelişmeleri gözlem altında tutacak, gerekli yasal düzenlemeleri hazırlayıp hükümete sunacak, kamu oyuna hesap verecek bir merkezi otorite yok. Bu otorite boşluğu ve belirsizlik nereden kaynaklanıyor Bu otoriteyi ve yasal alt yapıyı gerçekleştirecek bir siyasal irade de yok. Yolsuzluk bataklığını kurutmak, siyasal iradenin işine gelmiyor. Dün de böyle idi, bugün de böyle. Şimdi dürüstçe söz verme zamanı Tüm bu gerçekleri dikkate alarak artık kamuoyunun siyasal partileri ve siyasetçileri ciddi biçimde sorgulaması ve onları dürüst olmaya ve alacakları önlemleri açık bir biçimde belirterek halka söz vermelerini talep etmeleri gerekiyor. Önümüzdeki seçimlerde üzerinde durulması gereken en önemli konu budur. Siyasal partiler seçimlerden sonra parlementoya girdiklerinde hangi önlemleri alacaklarını, hangi yasal düzenlemeleri gerçekleştireceklerini bir takvime bağlayarak saydam, net ve dürüst bir taahhüd biçiminde halka açıklamalıdırlar. Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği yolsuzlukla mücadelenin olmazsa olmaz koşullarını, gerekli yasal ve idari alt yapıyı bir “toplumsal uzlaşma planı” çerçevesinde tartışmaya açmak ve seçimlerden önce siyasal partilerin bu konudaki tavırlarını gün ışığına çıkarmak istemektedir. Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği bu uzlaşma protokolünü benimseyen ve seçimlerden sonraki 6 aylık dönemde bunların gerçekleşririlmesine koşulsuz destek verme vaadinde bulunan siyasal partileri desteklemek kararındadır Siyasete ve siyasetçiye güven ve saygının artırılması ancak bu konuda net ve açık bir tavır sergilenmesi ile mümkün olabilir. Ülkemizin içine düştüğü yolsuzluk batağı, çoğunlukla siyasetçilerimizin bu konudaki duyarsızlığının ve toplumun, siyasilerin bu duyarsızlığına tepkisiz kalmasının doğal ürünüdür. Şimdi siyasi partilerin bu konuda ne kadar duyarlı olduklarını açıklamalarının zamanıdır. Bu nedenle siyasi partilerimize ve siyasetçilerimize soruyoruz : Halkımızı bu bataklıktan kurtarmaya niyetli misiniz? Yoksa “ böyle gelmiş, böyle gider” anlayışını sürdürmeye devam mı edeceksiniz? Eğer yolsuzlukla mücadeleyi boş vaatlerle geçiştirmek yerine bir siyasal iradeyi ortaya koymak istiyorsanız ; M Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği’nin YOLSUZLUKLA MÜCADELE İÇİN TOPLUMSAL UZLAŞMA PROTOKOLÜNE katılınız. Protokolde yer alan ilkeleri uygulayacağınıza söz veriniz. Önümüzdeki seçimlerin demokratik yaşamımıza ve halkımızın huzur ve refahına katkı sağlamasını diliyoruz. Saygılarımızla Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği Yönetim Kurulu Adına Erciş Kurtuluş Başkan ŞİMDİ SÖZ VERME ZAMANI, YOLSUZLUKLA MÜCADELE İÇİN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL PARTİLERLE GERÇEKLEŞTİRİLECEK TOPLUMSAL UZLAŞMA PROTOKOLU, YOLSUZLUKLA MÜCADELE İÇİN SİYASAL PARTİLERİN TAAHHÜT ETMESİNİ İSTEDİĞİMİZ YAPISAL VE HUKUKSAL DÜZENLEMELER 1.Yasama Dokunulmazlığı Milletvekili Dokunulmazlığı, kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılacaktır. 2. Kamu Görevlilerinin Yargılanmasında Ayrıcalıkların Kaldırılması Yargı ve Genel Yönetimde görev alanlarla ilgili dokunulmazlıklar sınırlandırılacak, bunların yargılanmasında ayrıcalıklar kaldırılacaktır. 3. Siyasal Ahlak Yasası Siyasal Ahlak Yasası çıkarılacaktır. Bu yasada özellikle • Ticaret yasağı, • Milletvekillerinin yapamayacağı işler • Değerli takı, bedelsiz seyahatkonaklama, yakınlara işburs gibi hediyelerin yasaklanması, • İşe almada haksız korumacılığın önlenmesi konuları düzenlenecektir. 4. Seçimlerde Aday Olacakların Mal Bildirimlerinin Kamu Oyuna Açıklanması Milletvekili adayları ile Belediye Başkanlığı, Belediye Encümen Üyeliği ve İl Genel Meclis Üyeliği adayları kendilerinin ve 2. dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarının mal bildirimlerini adaylıklarının kesinleştiği tarihte kamu oyuna açıklayacaklardır. Bunlardan seçilenlerin mal bildirimlerini her yıl yeniden düzenleyerek mal varlıklarında artış varsa kaynağını göstererek kamu oyuna açıklamaları zorunluluğu getirilecektir. 5.Başbakan ve Bakanların Yücedivan’da Yargılanmaları Kararının TBMM Çoğunluk Partisinin Takdirinde olması Bugünkü uygulamada Yücedivan müessesesi kirli korumacılık sonucu tarafsız bir şekilde kullanılamamakta, Meclis çoğunluğunu elde eden siyasal parti tarafından rakip partiler mensupları için tek taraflı olarak işletilmektedir. Başbakan ve Bakanların Yücedivan’a sevki kararının Yüksek Yargı organınca verilmesine ilişkin yasal değişiklik gerçekleştirilecektir. 6. Seçim Harcamalarının Denetimi Seçim harcamalarının denetimi ve kamuoyuna açıklanması düzenlenecektir. 7. Siyasal Partilerin Mali Yapılarının Saydamlığı ve Hesap Verebilirliği Parti gelir ve giderlerinin internet ortamında ve süreklilik içinde kamu oyunun bilgisine açık olması sağlanacaktır. 8. Yargının Siyasi Güce Karşı Bağımsızlığı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun siyasi baskı ve müdahaleye imkan veren yapısı değiştirilerek Kurul özerk hale getirilecek, yargıç ve savcıların bağımsızlığı sağlanacaktır. 9. Yargı Mensuplarının Etik Kuralları Yargı mensuplarının etik kuralları meslek saygınlığını koruyacak biçimde düzenlenecek ve yargı mensupları için meslek yemini müessesesi getirilecektir. 10. Yolsuzluk Davalarının Hızlandırılması ve Zamanaşımı Süresinin Kaldırılması Yolsuzluk davalarının hızlandırılması ve uzmanlık mahkemelerinin kurulması, bu mahkemelerde görev alacak yargı mensuplarının mesleki niteliklerinin artırılması için yasal düzenlemeler getirilecektir. Yolsuzluk davalarında zamanaşımı süresi kaldırılacaktır. 11.Yolsuzlukla Mücadelede Koordinasyon ve İzleme Görevini Üstlenecek Merkezi bir Otorite Kurulması Yolsuzlukla Mücadelede koordinasyon ve izleme görevini üstlenecek özerk bir Kurum kurulacaktır. 12. Kamu İhalelerinde Saydamlığın ve Rekabet Eşitliğinin Sağlanması Kamu ihalelerinin saydam ve rekabete açık olması sağlanacak, yöneticilere nesnel takdir yetkisi veren uygulamalar kaldırılıcacaktır. 13. Yerel Yönetimlerde İhale ve İşe Almalarda Kirliliğin Önlenmesi Yerel yönetimlerin ihale sistemleri, işe alma yöntemleri yolsuzlukları önleyecek biçimde yeniden düzenlenecektir. 14. Devlet Sırrı ve Ticari Sır Kavramlarının Yeniden Tanımlanması Yolsuzluk soruşturmalarında devlet sırrı ve ticari sır tanımlamalarının soruşturmaları etkisizleştiren bir zırh niteliği taşımasını önleyecek yasal düzenlemeler yapılacaktır. 15. Parti Üyeliğinin Düzenlenmesi ve Saydamlığı Parti üye kütüklerinin saydamlığını sağlamak üzere parti üyelerinin il ve ilçeler bazında ve Yüksek Seçim Kurulu gözetiminde internet ortamında açıklanması sağlanacaktır. 16. Yurttaşların Demokratik Sürece Doğrudan Katılımının ve Parti İçi Demokrasinin Sağlanması Aday belirleme sistemi tüm üyelerin katılımı ile demokratik bir biçimde gerçekleştirilecek; delege sistemine, merkez yoklaması sistemine son verilecektir. Parti içi demokrasinin gerçekleşmesi için tüm önlemler alınacaktır. 17. Siyasetin Finansmanının Denetim ve Gözetimi Siyasal partilerinin gelirlerinin ve harcamalarının saydamlığı ve sürekli denetimi Anayasa Mahkemesi yerine Sayıştay’ca gerçekleştirilecektir. 18. Yüksek Seçim Kurulunun Seçimlerin Yönetim ve Gözetiminde Sürekliliğinin ve Etkinliğinin Artırılması Siyasal sistemin gözetimi, saydamlığı ve denetimi konusunda Yüksek Seçim Kurulu’nun seçimden seçime değil sürekli bir merkezi otorite olarak görev yapması için yasal ve idari düzenleme yapılacaktır. 19. Medyanın Ticari İlişkilerden Arındırılması Medyanın tarafsızlığını ve saygınlığını koruyabilmesi, bir ticari şantaj aracı olarak kullanılmasının önlenmesi için MedyaTicaret ilişkilerine yasaklama getirilecek ve Medyanın mali yapısının ve mali/ticari ilişkilerinin saydamlaştırılması sağlanacaktır. 20 . Sivil Toplum Kuruluşlarının Saydamlığı Finansman kaynaklarını ve gücünü yurt dışından sağlayan sivil toplum kuruluşlarının ulusal bütünlüğümüzü ve ülke güvenliğini tehlikeye sokacak faaliyetlerine sınırlama getirilecek, bunların mali yapılarının ve dış ilişkilerinin saydamlaştırılması sağlanacaktır. Sivil Toplum Kuruluşlarının gelir ve giderlerini internet sitelerinde kamu oyuna açıklamaları zorunluluğu getirilecektir. Sebahattin Engin yaşamını yitirdi ? Kültür Servisi Yunus Emre, Karacaoğlan, Hacı Bektaşı Veli, Malazgirt, Suçlu, İpsizler, Bunalım ve Tedirginler gibi 23’ü basılı 38 tiyatro yapıtı bulunan 87 yaşındaki tiyatro yazarı Sebahattin Engin, Yalova’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Engin, vasiyeti üzerine babasının mezarının da bulunduğu Ortaköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Oyunları Şehir Tiyatroları, Devlet Tiyatroları ve özel tiyatrolarda sahnelenen yazar, bu oyunlarla birçok ödüle değer görülmüştü. K Â M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL PARTİLERDEN İSTEDİĞİMİZ TAAHHÜT METNİ Yukarıda yazılı yasal değişikliklerin ve idari düzenlemelerin seçimleri izleyen ilk altı aylık süre içinde gerçekleştirilmesi için her türlü çabayı göstereceğimizi, uzlaşma protokolunda değinilen dürüstlük ve saydamlık ilkelerini kendi Partimizde özenle uygulayacağımızı taahhüd ederiz. ............................. Partisi CUMHURİYET 15 K