26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 HAZİRAN 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal Demirel’le görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Süleyman Demirel’in Güniz Sokak’taki konutunda gerçekleşen görüşme yaklaşık bir saat sürdü. Deniz Baykal, görüşmenin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, talebin kendisinden geldiğini belirterek, “Ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgili değerlendirmelerini, düşüncelerini almak istedim” dedi. CHP lideri Deniz Baykal, “Adaylık teklifi götürdünüz mü” sorusuna, “Adaylık yok, o işler yok” karşılığını verdi. Ne zaman bir zeytin ağacı görsem denize doğru rüzgârlanan, uykuların derinliğinde olurum, kırgın bakışlar çizerek... Ne zaman yaz esintilerini beklesem bir iç çekiş, bir hıçkırık duyarım, kırlangıçların suyun üzerinde dans etmelerini seyrederken... Güneş suyu içer kuşlar; mavi, boz, çıkıp uçarlar çocuk gözlerinden... Çiçek açar genç kızların elleri, dünyadır alnımda yanan... Vasko Popo’nun kitaplarıyla avunurum kentlerin sessizliğinde, kiraz mevsimini soluklanırım kıyılara bırakılmış serin ağaç gölgelerinde... İnsanlık tarihinin utanç duvarında satılmışlar pazarı kurulur bilirsin. Politika esnafı tezgâh açar oralarda. Utanmazlık, kepazelik, satılmışlık bir sirk cambazını bile tedirgin eder ama.. onlar da çok hoşnutturlar durumlarından... Yakalarında “ampul” boy gösteriyor birer birer... Kimileri ağlıyor kürsüde konuşurken, kimileri “Beni böyle kabul edin” diyor gülümseyerek... Alkışlar onlar için!.. Demokrasi, özgürlük, hukuk!.. Sosyal demokrat partilerde boy göstermiş çoğu, belediye başkanı, milletvekili adayı olmuş!.. Hep kaybetmişler!.. Şimdi ordalar!.. Milli Görüş bahçesinde yeşil çimenler üzerinde, şeyhlerle şıhlarla!.. Ne zaman zeytin ağacı görsem denize doğru rüzgârlanan, satılmışlığın fotoğrafı yansır mavinin içinde... Alçaklık, ihanet, satılmışlık... Sesini alıp götüren sessizlik, ihanetin, satılmışlığın, alçaklığın kilidini açar mutlaka ileride... Çocuklarımız o fotoğraflara bakar ve tükürürler büyüdüklerinde... Sonra bir şarkı söylerler birlikte... Yaşama ilişkin; sevgiye, umuda, çoğalmaya... ??? Tüm bu olumsuzluklara karşın hayata sımsıkı sarılmalı insan!.. Bir şiir okumalı: “Gece kilitlenmiş ince beline Kırarım Acıyla dolu günü damarlarından Silerim” O anda ufukta ince bir bilit kimsesiz bir gölge olmalı... Çocuklar ağlamamalı, silahlar susmalı... Susan dudaklarımın çanağında kalıcı bir tadı yakalamalı... Nazik el Melaike’yle akşamın geçip gittiği yerde konuşmalı insan... Şöyle demeli: “Kayalıkların üstünü örten dikenden başka bir şey yok/Kurtçukların duyulan çığlığından başka bir şey 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yok şüpheli bir titreyiş gece saklı onda/Başlar sallantı feryat yıkılır giz içinde Yaz Esintileri... Korku dönse de bitmez onda ey yolun kapısı/Bu develer dolaşır kumun ve suyun değişen renginde Mahsur kalır bütün bu onda değişen, bu yollarda/Onda korku zehirli bir hançer gibi döndükçe Gözlerinin parlaklığı dökülür gölgelerin üstüne/Ve dökülen onunla gömülür yarılan hayatta Çarpan yüreği durur kirli bir cinayette/Nasıl gördü saklı gölgelerdeki hayatı? Say, say sihirli alevi ve göç eden kumları şehirden/Kalbim boşalmaz karanlıkta, şiiri hüzünde buldum çünkü” ??? Ne zaman yaz esintilerini beklesem bir yalnızlık ve hüzün çöker içime... Bir iç çekiş, bir hıçkırık duyarım derinden... Bir acı, bir gözyaşı!.. Gök boşluğundan bir kırlangıç iner, kapkara bir nehir gibi akan acımın üstüne... Sabri Altınel’in dizeleriyle avunurum: “Sağır duvarları ardından gecenin Ekmekler şirketler ardında Solmuş acıma ve sevgi Sisli insan yüzleri” Caddeler, sokaklar bomboştur... Evlerin ışıkları sönmüştür... Kanlıca’da oturuyor olurum ya da Kuzguncuk’ta... Üsküdar’dan vapurla Beşiktaş’a geçerken Foça’nın Siren Kayalıkları’nı düşünür, Çeşme’deki Aya İrini Koyu’nda Özlem’le Bülent’in “Paparazzi”sini hatırlarım... Dolunay düşer denize ben uykuya daldığımda... ??? Çeşme ve Foça akşamlarında güneş suyu içer kuşlar. Kalkarlar Homeros’un “Işık Sahili”ne inerler. Sohbet koyulaşır İda Dağları’nın eteklerinde; Çeşme Aya İrini Koyu’nda Küba anılarını anlatıyordur Ali Erten. İnsanlık tarihinin yüz karalarını, dönekleri, fırdöndüleri, Soros’un çocuklarını iyi tanır Ali... Gecenin yıldızlarında güneş suyunu arayan kuşlar!.. Satılmışlar pazarı!.. İhanet, ikiyüzlülük, utanmazlık, kepazelik!.. Ve ben Edip Cansever’i hatırlarım: “Derin, sessiz iyi böylece Güz, ölülerini bırakan kuşlar Yer kalmadı acıya ülkemizde Derin, sessiz iyi böylece Gün ortası alacakaranlık bakışlar...” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear