26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 HAZİRAN 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 İstanbul’u vurması beklenen depremin büyüklüğü, Nautile denizaltısıyla yapılan incelemelerle saptanıyor Marmara’da fayın kalbine dalış ? Marmara Denizi’nin 1200 metre derinliğinde yapılan dalışlarla gerçekleştirilen incelemede, 110 metrelik fayın 1912 Şarköy depreminde mi, yoksa 1766 Marmara depreminde mi oluştuğu araştırıldı. ÖZLEM GÜVEMLİ FAYLARIN DURUMU, OLASILIKLARI ORTAYA KOYACAK Fransız Le Atalante gemisinin fay hattında incelemeler yapmak üzere Marmara Denizi’nde 13 Mayıs’ta başlattığı çalışmalar bugün sona eriyor. Nautile adlı denizaltısıyla Marmara Denizi’nin 1200 metre derinliğinde yapılan dalışlarla gerçekleştirilen incelemede, 110 kilometrelik fayın 1912 Şarköy depreminde mi, yoksa 1766 Marmara depreminde mi oluştuğu araştırıldı. Eğer kırığın 1912 depreminde oluştuğu ispatlanırsa beklenen depremin büyüklüğünün 7’nin üzerine çıkmayacağı sonucuna ulaşılacak. İncelemenin sonuçlarının önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor. 2002 yılında Marmara Denizi’nin altından geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın video görüntülerini çeken Fransız Le Atalante gemisi, en tehlikeli kırık olarak görülen Tekirdağ çukurluğu ile Adalar arasındaki bölümü insanlı bir denizaltı olan Nautile ile 30 gün boyunca inceledi. Daha önce Victor6000 adlı insansız denizaltı ile Marmara’nın tabanından örnekler alan Le Atalante’nin, Marnaut Araştırma Programı çerçevesinde Nautile adlı denizaltısı ile yaptığı bu çalışma Türkiye’de bir ilk. İki ayaklı araştırma Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Şengör ve Prof. Dr. Namık Çağatay’ın 1200 metre derinlikte fayın kalbine dalışlar yaparak sürdürdüğü inceleme iki ayaktan oluştu. Araştırmanın birinci ayağının başında Fransız bilim adamları heyetinin başkanı ve Collage de France’ın bilim direktörü Pierre Henry, ikinci ayağın başında ise Prof. Dr. Celal Şengör bulundu. Kaptan pilot ve yardımcı pilotun dışında sadece bir kişilik yer bulunan Nautile denizaltısında her gün farklı disiplinlerden bir bilim insanı denizin dibine inip çıplak gözle çevreyi inceleme olanağı buldu. Fayların çevresindeki su hareketleri, gaz çıkışları ve su basıncı gibi unsurlar detaylı şekilde görüntülendi. Üç küçük penceresi ve iki kolu bulunan Nautile, deniz tabanından örnekleri kollar yardımıyla topladı. Görür ve Şengör daha önce yapılan araştırmalardan birinde. Fransızların Le Atalante gemisi İstanbul’da. Büyüklüğün alt ve üst sınırı belirlenecek Gemiler ve araştırmaları Y erli gemilerle yürütülen araştırmalar sonunda İstanbul’u tehdit eden deprem konusunda daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyuldu. Önce destek için NATO’ya başvuruldu. NATO’nun desteği ile Marmara’da yapılması gereken araştırmaları belirlemek amacıyla 2000 yılının mayıs ayında İstanbul’da bir NATO İleri Araştırma Semineri düzenlendi. Seminere, Fransa, İtalya, Amerika, Japonya, Almanya ve Türkiye’den 83 bilim insanı katıldı. Bu seminerden sonra Marmara Denizi’nde deprem araştırmaları için çok sayıda uluslararası proje gerçekleştirildi. Bu projeler Fransa’nın CNRS, İtalya’nın IGM, Amerika’nın LAMONT, Japonya’nın Tokyo Üniversitesi, NATO ve Avrupa Birliği’nin bazı kurumları tarafından finanse edildi. Her biri farklı program, donanım ve ekiplere sahip olan gemiler ve yaptıkları araştırmaların sonuçları şöyle: rak İzmit Körfezi’nin ayrıntılı batimetrisi çıkarıldı. 1999 deprem kırıkları haritalandı ve paleosismoloji konusunda önemli bulgulara ulaşıldı. rof. Dr. Naci Görür, çalışma başlamadan önce yaptığı açıklamalarda 1912 Şarköy depreminin izini sürdüklerini belirterek, en tehlikeli fay olarak gördükleri Tekirdağ çukurluğu ile Adalar arasındaki 110 km. uzunluğundaki hattın Tekirdağ’dan itibaren ilk 60 km’lik bölümünde çok açık bir çatlak bulunduğunu anlatmıştı. Önce deniz tabanındaki bu açık çatlağı görünce eski bir deprem hattı, eski bir kırık olamaz diye düşündüklerini dile getiren Görür, “Bu fay, 1766’da Marmara fayı kırıldığı zaman açık kalan çatlak olsaydı aradan geçen 250 yılda üzeri çökelle örtülürdü. Bu çatlağın 1912 Şarköy P VALİLİĞİN DESTEĞİ BEKLENİYOR depreminde oluştuğunu düşündük” demişti. Görür, ilk geldiğinde Le Atalante gemisindeki Victor 6000 denizaltısı ile bu kırığı saptadıklarını anımsatarak “Ama açık kırığın 1912 Şarköy depreminde mi, yoksa 1766 Marmara depreminde mi olduğunu ispatlayamadık. Eğer 1912’de oluştuğunu ispatlasaydık 110 km’lik fay kırıldığında oluşacak deprem 7’nin üzerine çıkmayabilir diyecektik. Çünkü ilk 60 km’si 1912’de kırılmış diyecektik. Ama ispatlayamadık. Şimdi Nautile ile bizzat dalıp gözlerimizle görüp inceledikten sonra belki ispatlayabiliriz” diye konuşmuştu. Le Nadir: Fransızların gemisi 10 Ağustos7 Eylül 2001 tarihleri arasında Marmara’daydı. Le Nadir’in araştırması kapsamında Marmara’da aktif olduğu düşünülen faylar boyunca 37 adet “Okyanus Tabanı Sismografi” cihazı yerleştirildi. Bu çalışmalarda derin sismik hatlar atılarak Marmara tabanındaki fayların arzın derinliklerine doğru nasıl gittikleri saptandı. Hangi fayların aktif olup olmadıklarına dair önemli bilgiler toplandı. MARMARA DENİZİ’NDEKİ ARAŞTIRMALAR Fay hattına gözlem istasyonu kuruluyor 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden önce sonuçları çok az açıklanmış sadece 4 adet deniz araştırması yapılmıştı. Bunlar 1997’de yapılan MTABerlin Üniversitesi, aynı yıl MTAİTÜCambridge Üniversitesi, SHODİTÜCambridge Üniversitesi ve Dokuz EylülHamburg Üniversitesi ortak çalışmasıydı. Bir de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın Marmara Denizi’nde hidrokarbon araştırmasına yönelik çalışması vardı. Ancak bu araştırmaların sonuçları Marmara tabanındaki aktif fay hatlarının belirlenmesine olanak sağlayacak nitelikte değildi. Marmara’nın tabanındaki aktif fayları araştırmak için 19992000 arasında İTÜTÜBİTAKMTASHOD işbirliğiyle araştırmalar başladı. İlk araştırmalarda MTA’nın Sismik1 ile Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı’nın (SHOD) Çubuklu gemileri kullanıldı. Bu gemilerle Marmara’da ve İzmit Körfezi’nde yüzlerce kilometrelik sismik hatlar atılarak batimetrik çalışmalar yapıldı. Çalışmaların amacı Kuzey Anadolu Fayı’nın deniz içerisindeki devamını haritalamaktı. Ancak ekip ve ekipman yetersizliği nedeniyle bu çalışmalardan istenilen sonuçlar elde edilemedi. İTÜ ve İtalya Deniz Jeoloji Enstitüsü işbirliği ile Marmara Denizi’ne bir gözlem istasyonu da kuruluyor. İstasyonda deprem belirtisi olabilecek metan gazı çıkışı gibi değişik parametreler yakın takibe alınacak. İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Namık Çağatay, Doğu Akdeniz Göl ve Deniz Araştırmaları Merkezi (EMCOL) Projesi için 2005 yılının mayıs ayında çalışmalara başladıklarını anlatarak Avrupa Birliği’nin 3 yıl destekleyeceği bu çalışmaya yaklaşık 1 milyon Avro ayırdığını söyledi. EMCOL’un koordinatörlüğünü yürüten Prof. Çağatay, bu projeyle yıllardır araştırma ekipmanları konusunda çekilen sıkıntının da sona ereceğini belirtti. Çağatay, EMCOL’ün altyapısını oluşturunca bu olanakları kullanarak Marmara Denizi’ne gözlem istasyonu kuracağız” dedi. Marion Dufranse: 2025 Ağustos tarihleri arasında çalışan Fransa’ya ait gemi, Marmara’dan karotlar aldı. Çınarcık, Orta Marmara ve Tekirdağ çukurlarından yer yer 50 metre uzunluğa varan karotlar alınarak Marmara Denizi’nin ve Kuzey Anadolu Fayı’nın oluşumu, yaşı ve tarihsel depremleri hakkında bilgilere ulaşıldı. Fransızların Le Nadir adlı gemisi (üstte), Marmara Denizi’nde aktif olduğu düşünülen faylar boyunca 37 adet ‘Okyanus Tabanı Sismografı’ yerleştirdi. R/V Le Suroit: Fransızların gemisi 12 Eylül19 Ekim 2000 tarihleri arasında Marmara’da çalıştı. Le Suroit, Kuzey Marmara çukurluğundaki aktif fayları haritaladı ve ayrıntılı batimetrik veriler topladı. Bu çalışmalar sonucunda Kuzey Anadolu Fayı’nın deniz altındaki kolları, devamı, uzanımı ve geometrisi daha iyi anlaşıldı ve haritalandı. Bu çalışmalar sayesinde Kuzey Marmara’nın ilk kez ayrıntılı bir atlası yapıldı. Le Atalante: Fransızlara ait gemi 15 Eylül11 Ekim 2002 tarihlerinde Marmara’da incelemeler yaptı. Bu geminin üzerinde Victor 6000 adında insansız bir denizaltı da vardı. Bu denizaltı ile deniz tabanındaki fayların video görüntüleri çekildi. Deniz tabanından çökel ve gaz örnekleri alındı. Bu çalışmalarda Marmara’daki paleosismoloji hakkında önemli ipuçları elde edildi. 10 Eylül1 Ekim tarihleri arasında İtalyanların Urania gemisi Marmara’yı tekrar ziyaret etti. Bu kez denizin kuzey kıta sahanlığında ve Edremit Körfezi’nde yüksek çözünürlü sığ sismik araştırmalar yaptı. Bu araştırmayla bölgedeki canlı faylar ve özellikleri tespit edildi. Merkez herkese açık olacak rof. Dr. Namık Çağatay, istasyonun Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın üzerine İzmit Körfezi’nin doP ğusuna, 1999 depreminde oluşan kırığın bittiği ve olası bir depremin başlayacağı noktada 200250 metre derinlikte kurulacağını kaydetti. İstasyonda küçük depremlerin kaydedilebileceğini anlatan Çağatay, gaz çıkışlarının ölçüleceğini, sıcaklık, tuzluluk, oksijen oranlarının da takip edileceğini söyledi. Çağatay, istasyondaki verilerin 3 ayda bir kontrol edileceğini belirterek ilk aşamada bir yıl için kurulan istasyonun daha sonra sürekli hale getirileceğini açıkladı. Çağatay şöyle devam etti: “İstasyonda sismik etkinliklerle gaz çıkışları ilişkisi, deniz tabanındaki değişiklikler takibe alınacak. İstasyon, valilikten gerekli desteği alırsak en kısa zamanda kurulacak. Depremi önceden tespit etmek mümkün değil, ama araştırma konusu. Gaz çıkışları depremin öncü habercisi olabilir mi diye bakacağız. Mümkün olduğu kadar çok parametreye bakarak deprem belirtilerini izleyeceğiz. Tsunami konusunda uyarıda bulunamayacak, ama tsunami hakkında bir fikir verecek. Yabancı bilim adamları buraya araştırma yapmaya gelirken her seferinde alet edavatlarını getirmeleri gerekiyordu, bu gümrükte de sorunlara yol açıyordu. Gelen bilim adamları bu aletleri kullanabilecekler. Herkese açık olacak merkez.” R/V Odin Finder: 27 Ekim4 Kasım 2000 tarihleri arasında araştırma yapan İtalyan gemisi, İzmit Körfezi’nde ayrıntılı batimetrik veri topladı. Urania: İtalyanların gemisi 29 Mayıs16 Haziran 2001 arasında Marmara’yı ziyaret etti. Urania’nın araştırmaları sonucunda ağırlıklı ola Geminin çalışmaları sonucu Marmara Denizi’nde farklı boyut ve yönde, birbirinin devamı niteliğinde faylar saptandı Le Suroit’nın çalışmalarına dikkat Marmara Denizi’nde araştırma yapan gemiler içinde Le Suroit, fayların haritasının çıkarılmasında büyük rol oynadı. Bu geminin çalışmaları sonucu Marmara Denizi’nde farklı boyut ve yönde, birbirinin devam niteliğinde doğrultu atımlı faylar ile belirli bölgelere has normal ve bindirme fayların varlığı saptandı. Doğrultu atılımlı fayların en belirgin olanı Tekirdağ çukurluğu ile Adalar arasında uzanan yaklaşık 110 km uzunluğundaki fay. Bu fay batıda Gelibolu Yarımadası üzerinde bulunan Ganos Fayı ile birleşerek doğuya doğru Tekirdağ, Orta Marmara ve Kumburgaz çukurlarını keserek Adalar’ın batısına devam ediyor. Doğrultu atılımlı fay sisteminin ikinci üyesi kuzeybatıgüneydoğu doğrultusunda olup Adalar’ın güneyine uzanıyor. Kuzeybatıda 110 km’lik fayla, güneydoğuda ise doğubatı doğrultulu Körfez fayı ile birleşiyor. Fay düzlemi oldukça dik ve üzerinde düşey atım var. Bu fayın uzunluğu yaklaşık 65 km. Marmara Denizi’nde normal faylar Çınarcık çukurluğunun güneyinde yer alıyor. Bunlar kuzeybatıgüneydoğu doğrultusunda birbirine paralel çok sayıda kısa faydan oluşuyor. Bindirme fayları ağırlıklı olarak Çınarcık çukurluğunun batısında yer alıyor. Bunlar daha çok kuzey ve kuzeydoğu yönlüler. Denizin kıta sahanlıkları içerisinde aktif faylara pek rastlanmaz. Ancak kuzey kıta sahanlığında Çekmece açıkları ile AdalarTuzla Burnu arasında bazı ikincil faylar gözlendi. Bu faylar küçük boyutlu olup doğrultu atımlı ana fay sistemiyle belirli bir açı yapacak şekilde uzanır. Bu ikincil fay ailesinin bir üyesinin de TuzlaMaltepe arasında karada uzandığı Le Suroit gemisi düşünülü(sağda) ile yapılan yor. Bu araştırmalar konuda sayesinde Kuzey ayrıntılı Marmara’nın ilk kez çalışmalar yapılması ayrıntılı atlası yapıldı. gerekiyor. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear