28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2007 PERŞEMBE 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN Cumhuriyet mitinglerine öncülük eden örgütler, bu kez seçimler için harekete geçti AKP Yargıya Karşı AKP işbaşına geldiğinden bu yana devlet kadrolarını hallaç pamuğu gibi atıyor. AKP işbaşına geldiğinden bu yana dört buçuk yıldır, kendi adamlarını uysa da uymasa da dilediği yerlere atıyor, kendi doğrultusunda olmayan, ama işini gereğince yapan memurları ya bir kenara itiyor ya da işten çıkarıyor, devletin bir sürü kurumu vekâleten yönetiliyor. Sonra da, AKP yandaşları, “rejimin tehdit altında olduğunun” somut kanıtını istiyorlar. Oysa, her atama, her görevden alma, her kızağa çekme başlı başına somut bir kanıt oluşturuyor. Dünkü Cumhuriyet’te haberini okuduğunuzu sandığım Hamza Kaçar olayı son örnek. Anımsayacaksınız, Hamza Kaçar, BM’nin teröre destek verenler listesinde bulunduğu halde, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine kefil olduğu, Türkiye’de iş alanında dilediğince rahat at koşturan Yasin El Kadı’nın ülkemizdeki finansal bağlantılarını mercek altına aldığı için, Maliye Bakanı tarafından memuriyetten çıkarılmıştı. Hamza Kaçar hukuka aykırı olan bu girişim üzerine yargıya başvurdu ve idare mahkemesi Kaçar’ın memuriyetten ihracı kararının hukuka aykırı olduğuna oybirliği ile karar verdi. ??? AKP’nin devlet içinde hızla kadrolaşması ve kendinden yana olmayanları tasfiyesi bütün bakanlıklarda, devletin bütün kurumlarında sürüyor. Dini siyasete alet eden yayınlarıyla herkesin tepkisini çeken TRT bunlardan biri. Bilindiği gibi, TRT’nin başında, bir cami imamı olan Ali Güney bulunuyor. Ali Güney’in ataması, Köşkten geçmeyeceği için, kendisi bu makamda, birçok örnekte görüldüğü gibi vekâleten oturuyor. Ali Güney kendisiyle konuşan gazetecilere, ne kadar ehliyetli biri olduğunu söylerken yayıncılık konusunda bilgi ve deneyimiyle ilgili soruları ise yanıtsız bırakmayı yeğliyor. TRT’deki olayları yakından izleyen arkadaşımız Fırat Kozok bu kurumdaki gelişmelerin son örneğini dünkü Cumhuriyet’te açıklıyordu. Artık TRT’de dokunulmadık eleman bırakmayan AKP iktidarı son olarak da, SPK’de uzman olarak çalışan Tahsin Özmen’i “yapım ve yayın” elemanı olarak kuruma almış bulunuyor. AKP iktidarının kadrolaşma konusundaki girişimlerinin mekanizmasını kavramış olanlar Tahsin Özmen’in yakında daha üst makamlara geçeceğinden eminler. ??? TRT’de görevlerinden alınanların birçoğu yargı kararıyla geri döndükleri halde esas görevlerine başlatılmıyorlar. Yıllarını TRT’ye vermiş kişiler arasında bulunan Yayın Denetleme Kurulu Başkanı Latif Okul da, emekliliğine çok az bir süre kala görevinden alındı. Latif Okul’un görevinden alınmasının nedeni, dini siyasete alet eden yayınlara karşı çıkmasıydı. Okul’un bu konudaki müdahalesini aşmak isteyen Ali Güney, önce bunları canlı programlar haline dönüştererek denetimden kaçırmak istedi, sonra da Latif Okul’u görevden alma yolunu tuttu. Latif Okul şimdi yargı yoluna başvurdu. Okul’un da, görevlerinden alınan diğer kişiler gibi hukuk mücadelesinden zaferle çıkacağına eminim. Dostum Ziya Öztan vasıtasıyla tanıştığım Okul, Türkiye’yi ayakta tutan binlerce isimsiz kamu görevlisinden biridir. TRT’yi bilenler, Latif Okul’un adını da duymuşlardır. Kendisiyle kurumda çalıştığı yıllarda tanışmış olan Haluk Şahin pazar günü Radikal’deki köşesinde rahmetli Tarcan Günenç’in Latif Okul’a Latif Ekol dediğini anlatıyordu. Latif Okul, hukuk mücadelesini kazanacak ama bu sonucu değiştirmeyecek ve cemaatçi, şeriatçı sultası TRT’de sürüp gidecek. Ne zamana kadar mı? Taa ki, AKP iktidardan devrilinceye kadar. AKP hukuka meydan okuyor, yargıyla çatışıyor, devletin bütün kurumlarını istila girişimini ara vermeden sürdürüyor... ‘Tarikatçı vekil istemiyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sivil toplum örgütleri yurttaşların 22 Temmuz’da yapılacak seçimde oy kullanmalarını sağlamak amacıyla yoğun çaba gösteriyor. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından 4 sayfalık bir bildiri hazırlandı. Buna göre, yurt genelindeki 429 ADD şubesi tarafından yürütülecek çalışmayla, gecekondu semtlerinin, muhtarlıkların, köy kahvelerinin de aralarında bulunduğu, “alan çalışması” yapılabilecek her nokta ziyaret edilecek. Bu ziyaretlerde, bildiri çerçevesinde yurttaşlara, mutlaka sandık başına gitmelerinin gerekliliği anlatılacak. Ayrıca bölücü ve gerici siyasi yaklaşımlara kesinlikle oy vermemeleri istenecek. ADD Genel Başkan Yardımcısı Ali Ercan, ülke geleceği için 3 aşamalı bir çalışma ortaya koyduklarını, ilk etabın mitingler ile tamam ? Cumhuriyetin kazanımlarına yönelik tehditleri gündeme getirmek için milyonlarca insanı meydanlara toplayan sivil toplum örgütleri seçim sürecinde de yurttaşı bilinçlendirmek için çalışmalar yapıyor. Toplumsal Güçbirliği Hareketi, “Yargılanmış, hüküm giymiş ve tarikatlarla ilişki içinde olan milletvekili adayları istemiyoruz. Tüm Türkiye’yi kucaklayan, emekten yana milletvekilleri istiyoruz” diyerek herkesi oyuna ve sandığa sahip çıkmaya çağırıyor. landığını belirtti. Ercan, ikinci aşamanın seçim öncesine dair olduğunu anlatarak seçimden sonraki süreçte yapacakları çalışmaların ise 3. ve son aşama olacağına işaret etti. yet mitinglerinin coşkusunu sandığa yansıtmak, toplumda oluşan heyecanı doğru yönlendirmek adına elimizden geleni yapıyoruz” dedi. Cumhurbaşkanının toplumsal uzlaşmayla seçilmesinden hareketle, kırmızı beyaz kurdeleyi simge olarak alan ODTÜ Mezunları Derneği öncülüğündeki “Cumhurbaşkanlığında Toplumsal Uzlaşma Hareketi” ise yoluna “Toplumsal Güçbirliği Hareketi” olarak devam etme kararı aldı. Yürütme Kurulu’nda, ODTÜ Mezunları Derneği, Kavaklıderem Derneği, Tüm Öğretim Üyeleri Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği ve Mustafa Kemal Gençlik Vakfı’nın yer aldığı hareket, 169 sivil toplum kuruluşunca destekleniyor. İsteyen sivil toplum örgütleri destekçiler arasında yer alabiliyor, örgütsüz yurttaşlar da bireysel destek verebiliyor. ‘22 Temmuz’da evinizde olun’ Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ise herkesin yerinde oy kullanmasını sağlamak için çaba gösteriyor. ÇYDD üyelerinin pek çoğunun sandık görevlisi olmak için başvuruda bulunduğuna işaret eden ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Filiz Meriç, “sandığa sahip çıkacaklarını” söyledi. Meriç, “Cumhuri ‘Seçimlerin takipçisi olacağız’ “Bağımsız, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yapı taşlarının korunması için yola çıktık” vurgusunu yapan Toplumsal Güçbirliği Hareketi, solda birliğin kapsamının genişletilmesini istiyor. Hareketin diğer amaçları ise şöyle belirtiliyor: “Yargılanmış, hüküm giymiş ve tarikatlarla ilişki içinde olan milletvekili adayları istemiyoruz. Tüm Türkiye’yi kucaklayan, emekten yana milletvekilleri istiyoruz. Mevcut Meclis yapısı Cumhuriyet değerlerine yeteri kadar sahip çıkamamıştır. Toplumsal Güçbirliği olarak ifade ediyoruz ki; Cumhurbaşkanlığı seçim süreci bitmemiştir. Tehlike devam etmektedir. 22 Temmuz’dan itibaren Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin takipçisi olacağız. 22 Temmuz’da oyumuza ve sandığımıza sahip çıkacağız. Tüm yurttaşları oy vermeye ve sandıklara sahip çıkmaya davet ediyoruz. Ülkeyi tehdit eden tehlikeli, gerici, işbirlikçi anlayışın iktidardan uzaklaştırılması, en azından etkinliğinin kırılması gereği ortadadır.” İLK MİTİNG KÜTAHYA’DA ANAVATAN REFERANDUM İSTEMİYOR Menderes’in bıraktığı yerden başlanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, cumartesi günü yapılacak kongrede ANAVATAN’ın partisine katılımı ve milletvekili aday listelerinin tesliminin ardından seçim meydanlarına çıkmaya hazırlanıyor. Ağar, seçim startını, 27 Mayıs 1960 ihtilalinde DP’nin kurucusu, dönemin başbakanı Adnan Menderes’in gözaltına alındığı Kütahya’dan verecek. DYP’nin adını 27 Mayıs’ta değiştiren DP lideri Mehmet Ağar, seçim gezilerine “Menderes’in bıraktığı yerden devam edeceğiz” mesajı vermek için Kütahya’dan başlıyor. Mitingin, milletvekili aday listelerinin teslim edileceği 4 Haziran’dan sonra yapılacağı öğrenildi. Bu arada, listesinde yeni isimlere yer vererek vitrin aday arayışını sürdüren Ağar’ın Şekerbank Genel Müdürü Hasan Basri Göktan’a, İstanbul’da ve Diyarbakır’da hastaneleri bulunan Abdurrahman Açıkgöz’e DP’den adaylık teklifi götürdüğü öğrenildi. Adı DP’den adaylık için geçen eski DSP’li Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan iddiaları yalanladı. Öte yandan DYP’nin web adresi www.dp.org.tr olarak yeniden düzenlenirken, Balgat’taki genel merkezde bulunan “DYP Genel Merkezi” yazılı tabelalar, önceki akşam “Demokrat Parti Genel Merkezi” olarak değiştirildi. YSK ise dün yaptığı toplantının ardından, DYP’nin, Demokrat Parti adıyla seçime girmesine karar verdi. İki sandığa destek verilmeyecek ? AKP’nin 22 Temmuz’da “iki sandık” projesine karşı çıkan ANAVATAN, bugün yapılacak anayasa paketi 2. tur oylamasından sonra referandum yasasında değişiklik yapılmasını planlayan AKP yönetimine bu konuda kesin tavır koydu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in iade ettiği cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini düzenleyen anayasa değişikliği paketinin bugün yapılacak 2. tur oylamasında kilit parti konumundaki ANAVATAN, anayasaya destek koşulunu, “referandum yasası değişikliğinin gündeme getirilmemesine” bağladı. ANAVATAN yönetiminin, dün bir kez daha AKP yönetimine, “Referandum yasasını getirmeyin, getirirseniz destek yok” mesajını ilettiği, AKP yönetiminin oylama öncesinde konuyu gündemden kaldırdığı öğrenildi. AKP’nin 22 Temmuz’da “iki sandık” projesine karşı çıkan ANAVATAN, bugün yapılacak 2. tur oylamadan sonra referandum yasasında değişiklik yapılmasını planlayan AKP yönetimine bu konuda kesin tavır koydu. ANAVATAN Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, AKP yöneticilerine bu konudaki duyarlılıklarını ilettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, anayasa paketini referanduma götürmesinin pratikte bir yarar sağlamayacağını savunan Sarıbaş, “Çünkü götürürse, referandumda yüzde 90 halk seçsin çıkacaktır. Bu da AKP’nin işine yarayacaktır” diye konuştu. Cumhurbaşkanının bu nedenle paketi referanduma götürmemesi gerektiğini vurgulayan Sarıbaş, “AKP de referandum yasasıyla oynamamalı. AKP yöneticileri de bize konuyu gündeme getirmeyecekleri konusunda söz verdiler” dedi. AKP’nin referandum yasasını değiştirmeme konusunda kendilerine nasıl bir güvence verdiği sorusu üzerine de Sarıbaş, “Bu konuda tek güvence verilen ‘söz’ olur. Söz, namustur” görüşünü dile getirdi. AKP’li vekiller Meclis’teki mesailerinde ilginç şovlara da imza atıyor. AKP’li Bilgiç, dün düzenlediği basın toplantısında Badminton isimli oyuna destek verdi, ardından da kısa bir gösteri yaptı. (AA) AKP’li milletvekilleri TBMM’yi mesken tuttu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li milletvekillerini liste korkusu sardı. Liste dışı kalmak ya da seçilemeyecek sıralardan aday gösterilebileceği kaygısına düşen milletvekilleri, TBMM Genel Kurulu çalışmalarına tam kadro katılarak aday listelerinde yerlerini garanti altına almaya çalışıyor. AKP yönetimi de milletvekillerinin bu kaygılarını kullanarak TBMM’yi aralıksız çalıştırıyor. AKP’de, milletvekili aday listelerini Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını yapacağı bir komisyon şekillendirecek. Ancak son kararı Erdoğan verecek. Erdoğan’ın, listeleri oluşturmak için hafta sonu evinde çalışacağı ve hiçbir milletvekili ile görüşmeyeceği belirtiliyor. Erdoğan, aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) verilmesinin ardından ilk mitingini 6 Haziran günü, ilk kez milletvekili seçildiği Siirt’te gerçekleştirecek. Erdoğan, bu seçimde adaylığını İstanbul’dan koyacak. Yeni katılımlar Başbakan Erdoğan, yarın düzenleyeceği son grup toplantısıyla milletvekillerine teşekkür edecek. Grup toplantısında yeni katılımlar da olacağı belirtildi. ASO Başkanı Zafer Çağlayan, anayasa hukukçusu Zafer Üskül ile Eczacılar Birliği Başkanı Mehmet Domaç grup toplantısında AKP’ye katılacak. asirmen?cumhuriyet.com.tr İSVİÇRE YASAYI DÜZELTİYOR Listelerin kesinleşeceği 4 Haziran günü öncesinde grupta sıkıntılı bir bekleyiş yaşanıyor Perinçek: Başı dik Türkiye’nin zaferi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, İsviçre’deki sözde Ermeni soykırımının inkârını suç kabul eden yasanın kaldırılmasına yönelik çalışmanın, “Türkiye’nin zaferi’’ oldunu söyledi. İP lideri Doğu Perinçek’in Ermeni soykırım iddialarına yönelik İsviçre’de gerçekleştirdiği etkinlikler sonucu İsviçre Adalet Bakanı Cristoph Blocher, İsviçre Ceza Kanunu’ndaki Ermeni soykırımını inkâra hapis cezası getiren maddeyi kaldırmak için kampanya başlattı. Blocker’in İsviçre basınında yer alan açıklamaları, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın başkanlığındaki Talat Paşa Komitesi’nin mücadeleleri ile yasaya karşı kazanılan ilk zafer oldu. Partisinin 22 Temmuz’da yapılacak seçimlerde aday olan milletvekili adaylarını dün tanıtan Perinçek, İsviçre Adalet Bakanı’nın açıklamalarını da değerlendirdi. Perinçek, “Bu, başı dik Türkiye’nin zaferidir’’ dedi. Parti olarak, Türkiye’nin dış politikası konusunda bazı girişimlerde bulunduklarını dile getiren DoğuPerinçek, şöyle devam etti: “ İsviçre’de 3 yıl önce milletimize söz vermiştik. Bu yasayı kaldırtacağımızı belirtmiştik. Dünyada, Türkiye’nin aleyhine ‘Sözde soykırımı inkâr edenlerin cezalandırılmasını öngören yasa’ gelirken, biz yasa kaldırtıyoruz. Öbür yasaları da kaldırtacağız.” CHP’de 30 milletvekili gidici ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) CHP lideri Deniz Baykal’ın da son grup toplantısındaki milletvekillerini uzun uzun “başarılı çalışmalarından” dolayı kutladığı konuşması “veda” mesajı olarak değerlendirilirken CHP grubundan 30 dolayında milletvekilinin liste dışı kalmasına kesin gözüyle bakılıyor. CHP’nin şu anda parlamentoda 149 milletvekili bulunuyor. CHP lideri Baykal, parlamentoya 4 grup girmesi durumunda, daha çok oy alsalar bile çıkaracakları milletvekili sayısının 120 dolayında olacağı görüşünü dile getiriyor. Listelerin kesinleşeceği 4 Haziran günü öncesinde grupta sıkıntılı bir bekleyiş yaşanıyor. 17 milletvekili adaylık için yeniden başvuruda bulunmadı. Bazı milletvekilleri de 6 ilde yapılan önseçimlerde ya elendi ya da seçilemeyecek sıralara düştü. CHP’nin DSP ile yaptığı seçim ittifakı hem örgütleri hem de milletvekillerini tedirgin ediyor. Bartın, Eskişehir, Zonguldak başta olmak üzere bazı illerde DSP adaylarına öncelik verileceği haberleri bu illerde adaylık ADAYLARIN, LİSTEDE YER ALMA MÜCADELESİ İstanbul Haber Servisi Milletvekili aday adayları halktan destek beklerken, oy kullanacak yurttaşlar da destekledikleri adayın parti listelerinde üst sıralarda yer almasını istiyor. Bugüne değin ilk kez seçimlerde aday çıkaran Şile’nin sivil toplum kuruluşu yöneticileri, CHP lideri Deniz Baykal’a gönderdikleri mektupla, ilçeden milletvekili aday adayı olan ve 3 dönem Şile’nin Belediye Başkanlığı’nı yapan Şecaattin Güney’e CHP listesinde seçilebilecek bir sırada yer verilmesini istediler. İstanbul’un 3. seçim bölgesinden bir grup kadın da CHP Genel Merkezi’ne gönderdikleri başvuruda, “Vekillikleri süresince bir kez olsun kürsüye gelmemiş, bir göbeklentisi içinde olanları rahatsız ediyor. CHP aday listelerinde yer alacak DSP’liler nedeniyle de bazı milletvekillerinin liste dışı kalması bekleniyor. CHP lideri Deniz Baykal, son grup toplantısında milletvekilleriyle “vedalaştı”. Baykal, uzun uzun son dönem milletvekillerinin “başarılarını” anlattı. Son olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterilen “sonuç alıcı mürüş ifade etmemiş, bölgesi için hiçbir talepte bulunmamış yani çalışmayacak aday istemiyoruz. ” görüşünü dile getirdiler. İstanbul 1.bölge CHP milletvekili aday adayı olan Ekrem Ekşi de, milletin vekilliğine talip olabilmenin şartlarını taşıdığına inandığını belirtti. Yüksek mimar Gülay Yedekçi Arslan da İstanbul 2. bölgeden CHP milletvekili aday adayı oldu. Arslan, karşı devrim sürecine karşı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın önderliğinde Türkiye’nin genç, aydınlık yüzlü ve çağdaş kadınlara ihtiyacı olduğunu belirtti. Eski Fatih Belediye Başkanı Dr. Yusuf Günaydın da CHP İstanbul 2. bölgeden aday adaylığını açıkladı. BM’nin kadına yönelik şiddet ve Güneydoğu Anadolu’da kadın istihdamına yönelik çeşitli projelerinde çalışan Nazik Işık da yer alıyor. Aday adaylarının başvuru süresinin dolmasına karşın parti genel merkezlerinde “ağır top” arayışları da devam ediyor. İl bazında ise aday adayları, farklı özelliklerle öne çıkmaya çalışıyor. Parti içindeki değişik ke cadeleyle” ilgili olarak milletvekillerini kutlayan Baykal, “Veda arifesinde uğurlamak için mi böyle konuşuyor diyebilirsiniz, böyle bir peşin fikirde bulunmuyorum. Ama hakkınızı teslim etmek istiyorum” dedi. CHP’ye adaylık başvurusunda bulunanlar arasında ADD Genel Başkan Yardımcısı Ali Ercan, Hacettepe Üniversitesi İİBF öğretim üyelerinden, simler ise TBMM’de görmek istedikleri isim için genel merkezde baskı kurmaya çalışıyor. Bu çerçevede CHP İzmir’deki adaylık yarışı iyice kızıştı. Yoğun göçle birlikte partide etkin bir “Mardin lobisi” oluşmuş durumda. İl ve ilçelerdeki yönetim kurulu üyelikleri, belediye ve il genel meclisi üyelikleriyle yetinmeyen lobi, şimdi de Mardin kökenli birisini TBMM’ye göndermeye çalışıyor. Lobi, geçen dönem Abdürrezzak Erten’i İzmir’den milletvekili seçtirmeyi başarmıştı. Bu dönem, Erten’le birlikte Dilara Sürgü Ersözlü’nün adının listeye girmesi için uğraş veriliyor. Ancak CHP Genel Merkezi’nde İzmir için farklı bir isim, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu konuşuluyor. Uzun yıllar İzmir’de valilik görevini yürüten Nehrozoğlu’nun CHP’den adaylığa soğuk bakmadığı belirtiliyor. İzmir’de sevilen bir isim olan Nehrozoğlu’nun bir diğer özelliği ise Mardin kökenli olması. CHP kulislerinde, Nehrozoğlu formülünün iki sorunu bir arada çözebileceği konuşuluyor. CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear