Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB Y PB PB PB PB PB Y 28 27 29 25 28 29 31 30 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y PB PB PB Y Y PB PB B 22 25 23 22 28 26 27 30 29 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB PB PB Y 30 28 28 33 28 27 23 22 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve iç kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Artvin, Afyon ve Kütahya çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B Y Y Y Y Y B Y Y 17 14 18 16 16 11 12 18 12 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y B Y Y PB Y 23 25 24 18 26 23 21 25 12 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB A PB A PB PB Y B B 34 34 29 35 28 29 27 41 34 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Oysa bu ifade açık seçik bir gerçeği yineliyor. ABD, yerli “Amerikan muhibbi” kaynaklar ile diplomat kimliğindeki Amerikalı istihbarat elemanları kanalıyla olup bitenleri yakından izliyor, gelişmeleri içyüzleriyle bilmesine biliyor ve lakin: AKP dışında Türk halkındaki, asker ve siyaset dünyasındaki duyguları, kaygıları ve ABD’ye yönelik kuşkuları bilmezlikten gelerek eşine az rastlanır bir yüzsüzlük sergiliyor. Son aylarda değil, yıllardır, hatta rahatlıkla söylenebilir, 1 Mart tezkeresinin TBMM’de reddedildiği, Irak savaşının başladığı günden bu yana Türkiye’nin K. Irak’a operasyon yapmasını ABD engelledi. Türkiye PKK terörüyle amansız bir mücadele yaparken… Güneydoğu dağlarında, büyük kentlerde PKK terörüne kurban gidenlerin acısıyla kıvranırken… terörle mücadelede Türkiye’yi desteklediğini, PKK terörüne kurban giden ailelerin ıstırabına ortak olduklarını söylemekten öteye, ABD ne yaptı? Hiç! ??? Irak’ta demokratik bir hükümet kurdurdu ya; PKK sorununa ancak TürkABDBağdat hükümeti üçgeninde çözüm bulunabileceğini öne sürüyor. Yasemin Çongar, üçgene bir ek yaparak ABD’nin sesini duyuruyor: “Bizimle, Bağdat’la ve Iraklı Kürtlerle koordine edilmemiş bir operasyon felaket olur.” Sınır ötesi harekât olayında kapıyı aralık bırakıyor. ABD’nin, Bağdat’ın ve Iraklı Kürtlerin “en azından zımni onayına sahip bir sınır ötesi operasyona” bakışı bile kısıtlı, koşullu: “Süreyle, alanıyla, asker sayısıyla sınırlı ve bir defalık bir operasyon!” ABD, piyonlarıyla sürekli yeni oyunlar kuruyor. Bağdat’ı ikna etsek K. Irak Kürtleri karşı çıkacak. K. Irak Kürtlerini razı etsek Bağdat’ı karşımızda bulacağız. Duruma ve gününe göre ya Bağdat’a olmaz dedirtiyor ya da K. Irak Kürtlerine! Irak topraklarını Türklere karşı korumak için sınır kapılarında peşmergeler yok! Bağdat’ın askerleri yok! Amerikan birlikleri var. Operasyon olasılığı ile birlikte ABD F16’larla Irak’a girerseniz karşınızda beni bulacaksınız demeye gelen askersel önlemlerle Türkiye’ye gözdağı veriyor. Fakat başımızdaki kafa, o kafa! Türkiye’nin dokuz limanıyla binlerce kilometrekaredeki topraklarını Amerikan işgaline “süresiz” peşkeş çekmeyi öngören 1 Mart tezkeresine sığınıyor. Dediğine göre bugün başımıza gelenler tezkerenin reddedilmesinden kaynaklanıyormuş! ??? Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı bu kısırdöngüye, sorumluluğunu askere yüklemeye çalışan bir öneriyle katılıyor: Sınır ötesi harekâta RTE’nin “bana bağlı” dediği Genelkurmay’ın karar vermesini ve hükümetten talepte bulunmasını istiyor. Kurnaz ABD, seçim öncesi hem AKP hükümetine destek olacak, hem de terörle mücadelede Türkiye’nin yanında yer aldığını göstererek giderek gelişen ve genişleyen Amerikan karşıtlığını kıracağını hesaplıyor. Birkaç gün önce Güncel’de sözünü ettiğimiz, PKK dağ kadrosu lideri Murat Karayılan ve bir arkadaşı gibi bir rüşveti verip vermemekte şimdi çekimserlik gösteriyor. AKP hükümeti bekliyor bu rüşveti. Gül Abdullah birkaç gün önce “yakında çok önemli gelişmeler olacağını” müjdelememiş miydi? Oysa Çongar yani Amerika başka havalarda... “ABD’den… bazı PKK liderlerini yakalatma gibi… somut adımlar gelebilir mi” sorusuna, “ABD’li yetkililer ‘yakında bazı gelişmeler olacak’ diye yanıt veriyorlarmış” ve fakat: Tarafsızlıkta çok, ama çoook duyarlı olduğu için ABD, böyle bir davranışın “AKP’ye seçim desteği diye karalanacağından” kaygılanıyormuş. Amerika, zaten karşısında boynu bükük duran şu AKP hükümetini bir kez daha kederlere gark eyleme! İade et birkaç azılı terörist. Önemli gelişmeler bekleyen Siyamlı ikizlerde (RTE ile Gül) bir kez daha düş kırıklığı yaşatma, güldür yüzlerini… TSK, Güney Görev Kuvvet Komutanlığı’nı Almanya’dan devralıyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Kosova’da komuta nöbeti BAHADIR SELİM DİLEK PRİZREN/KOSOVA Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Kâbil Bölge Komutanlığı’nın ardından bugün de Kosova Güney Kuvvetleri Komutanlığı’nı devralıyor. Tugay komutanlığına Tuğgeneral Uğur Tarçın atandı. BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda Kosova’da 1999 yılından bu yana görev yapan Türkiye, bugün düzenlenecek törenin ardından Kosova Güney Görev Kuvvet Komutanlığı’nı Almanya’dan devralacak. Türkiye bu görevi bir yıl boyunca sürdürecek. TSK, Kosova’da krizin silahlı çatışmaya dönüşmesi ve NATO’nun 24 Mart 1999’da hava harekâtı başlatması üzerine bu Barışı destekleme görevleri Türk askeri, halen Kosova’nın yanı sıra Afganistan, Lübnan, BosnaHersek ve Sudan/Darfur’da yürütülen barışı destekleme harekâtlarına aktif olarak katılıyor. TSK, Gürcistan’daki UNOMIG Gözlem Grubu’na 5, El Halil’deki Geçici Uluslararası Mevcudiyet adlı uluslararası gözlemcilik görevine 4 subay ile 1 Dışişleri Bakanlığı temsilcisi ve BM Sudan Misyonu’na da 4 personelle katkı veriyor. operasyona ilk olarak 10 adet F16 savaş uçağıyla destek vermişti. Türk savaş uçakları operasyon süresince gece ve gündüz toplam 2 bin saatten fazla harekât uçuşu gerçekleştirdi. Harekât kapsamında 3 adet KC135 tanker uçağını İncirlik’te, 8 adet F16 uçağını da Bandırma’da hazır tutan Türkiye, Adriyatik’teki bir Türk firkateyniyle mayın arama gemisini de Kosova harekâtında görevlendirdi. Türkiye, Kosova krizine çözüm bulunması ve NATO ile Yugoslavya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan barış anlaşmasının uygulanması amacıyla oluşturulan yaklaşık 42 bin kişilik güce (KFOR) de bir mekanize piyade taburuyla katıldı. K FOR kapsamında, halen 35 ülkenin katılımıyla 16 bin kişiden oluşan çokuluslu güç, beş sektör halinde görevini sürdürüyor. Prizren’de konuşlu Kosova Türk Tabur Görev Kuvveti Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin katılımıyla oluşturulan Çokuluslu Güney Görev Kuvveti sektöründe görev yapıyor. Öte yandan Türkiye’nin Balkanlar’da barış ve istikrarın sürdürülmesi amacıyla 1998’de kuruluşuna öncülük ettiği ve SEEBRIG olarak adlandırılan Güneydoğu Avrupa Tugayı’nın karargâhı, 31 Mayıs’ta Romanya’da yapılacak törenin ardından İstanbul’a taşınacak. SEEBRIG Karargâhı dört yıl boyunca Türkiye’de faaliyet yürütecek. Emekli polise gözaltı Ankara’daki saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba Güven Akkuş’a sahte pasaport verdiği ileri sürülen Hülya P. yakalandı. İzmir’de bir terörist, C4 tipi patlayıcıyla birlikte ele geçirildi Haber Merkezi Başkentte 6 kişinin öldüğü, 121 kişinin yaralandığı bombalı saldırı soruşturması kapsamında canlı bomba Güven Akkuş’a sahte pasaport sağladığı belirtilen emekli polis memuru Hülya P. gözaltına alındı. Kuzey Irak’tan eylem yapmak üzere Türkiye’ye gönderilen H.O. adlı militan ise Siirt’te teslim oldu. H.O, örgütün büyük kentlerde eylem hazırlığı yaptığını açıkladı. Anafartalar Çarşısı’na yönelik saldırısıya ilişkin soruşturmada ilginç gözaltılar yaşandı. Canlı bomba Güven Akkuş’un daha önce İskender Akkuş adına düzenlenmiş sahte pasaportla yurtdışına çıktığı belirlendi. Canlı bombanın ağabeyi Gürses Akkuş’un 8 yaşındaki oğlunun kimliğinde tahribat yapıldığı belirlendi. Akkuş’a sahte pasaport verdiği iddia edilen emekli polis Hülya P, saldırganın ağabeyi Gürses Akkuş, amcasının oğlu Kemal Akkuş ve Hülya P. ile bağlantıyı sağladığı belirlenen Ali adlı kişiler gözaltına alındı. İstanbul Emniyeti Pasaport Şubesi’nde görevli olan Hülya P’nin daha önce de organize suç örgütü lideri Sedat Peker için ra (31) adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalanan Ayfer Ayçiçek ise önceki gün tutuklandı. Mahkeme, kadın teröristi Adana’ya getirdiği belirlenip Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yakalanan Ahmet Barık’ın da tutuklanmasını kararlaştırdı. Ayçiçek’i evlerinde barındırdıkları öne sürülen H.E. adlı kadınla R.Ş. adlı bir kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kuzey Irak’tan eylem için Türkiye’ye gönderilen H.O. adlı terörist ise Siirt’te teslim oldu. Örgüt içinde bomba eğitimi alan H.O, Ankara’daki saldırının görüntülerinden etkilendiği için teslim olduğunu ifade etti. Bombacı H.O. “Örgüt son zamanlarda bütün büyük şehirlerde eylem hazırlığı yapıyor” dedi. PKK’nin eğittiği “canlı bombalar” hakkında bilgi veren H.O, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın izni doğrultusunda yer göstermelerde bulunmak üzere değişik kentlere götürüldü. Verilen bilgiler ve yer göstermeler ışığında ilk büyük operasyon İzmir’de gerçekleştirildi. İzmir’de “Harun” kod adlı bir terörist, C4 tipi patlayıcı ve mühimmatla birlikte ele geçirildi. KONYA’DA BULAT OPERASYONU Konya’da PKK’ye yönelik “Bulat’’ operasyonunda gözaltına alınan ve aralarında DTP Konya İl Başkanı’nın da bulunduğu 8’i kadın 26 kişi sağlık kontrolünden geçirildi. Zanlılar daha sonra adliyeye sevk edildi. (Fotoğraf: AA) sahte pasaport düzenlediği gerekçesiyle yargılandığı ve beraat ettiği öğrenildi. Hülya P’nin emekliye ayrıldığı ve daha sonra hakkında yürütülen soruşturma sonunda ihraç kararı verildiği belirtildi. Soruşturmada, Güven Akkuş’un Ali isimli kişiyle birlikte Hollanda’ya dolaylı gittiği bilgisine de ulaşıldı. Akkuş’un önce Mısır’a, sonra Almanya’ya, buradan da Hollanda’ya ulaştığı belirlendi. Savcı Mustafa Kelkit, Gürses Akkuş ile Hüyla P. hakkında yetkisizlik kararı verdi. Kelkit, bu kişilerin “sahte pasaport düzenlemek” suçu nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sorgulanması gerektiğine işaret etti. Adana’da 2 tutuklama Adana’da geçen çarşamba günü Yüreğir ilçesinde, Ebru Ka Eski Büyükelçi Bölükbaşı, Zapsu ve Bağış’ın tezkere pazarlıklarını baltaladığını söyledi: satalım: 1 Cumhurbaşkanlığı seçiminde devletin öteki organlarını etkisiz hale getirmek. 2 Seçimlerde öteki partilerin önüne geçmeyi sağlayacak “densizlikle” “mağdurluk” arasında gidip gelen bir politika üretmek. 3 Ekonomiye yön veren kurumları yüzde yüz etki altında tutup, “AKP giderse kriz gelir” havasını yaymak... Olmayan Cumhurbaşkanlığı seçiminin sürekli adayı, Başbakan Yardımcısı, fırsat buldukça da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün durumu da bunun göstergesi. Öyle anlaşılıyor ki, Gül’ün cumhurbaşkanlığı Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ya da Arap ülkeleri parlamentolarında oylansaydı, değil 367, 567 bile bulunurdu! Bizce hazır anayasa değişikliğine girişmişken, işi iyice sağlama almak için AKP’nin önerdiği cumhurbaşkanı adayının hükümetçe belirlenecek ülke parlamentolarında da oylanması ve alınan oyların TBMM’ye eklenmesi de özel bir madde olarak anayasaya konabilir. ??? AKP hükümetinin 4.5 yıllık dış politika karnesini sütuna yatırdığımızda durumu şöyle özetleyebiliriz: 3 ileri 4 geri! İç politika konularının yoğunluğu nedeniyle, dışımızdaki gelişmeleri yeteri kadar irdeleyemedik. Mayıs ayı bitiyor, hâlâ 9 Mayıs Avrupa Günü’nde ve devamında AB katında Türkiye’ye bakıştaki değişikliği konu edemedik. AKP hükümeti iktidara geldiğinde temel iç dayanak olarak şunu seçti: AB süreci! AB iç değil, dış dayanak diye düşünmeyin, AKP’nin bakışı aynen böyleydi. Değiştirmek istediği tüm yasalar için kullandığı ilk tümce şu oldu: AB öyle istiyor! AKP gibi her dediğini yapacak, karşılığında da birkaç güzel söz dışında bir şey istemeyecek hükümeti kim desteklemez... Kaderin cilvesine bakın ki, Türkiye’nin AB ülkeleri katındaki durumu da onların “iç işi” haline geldi. Avrupa’daki seçimlerin tümünde partiler oy almak için Türkiye’ye ne kadar karşı olduklarını anlatmayı da ihmal etmiyorlar. Bunun son örneği, Fransa seçimleri... Bakalım, Türkiye’ye sıcak bakan bir parti seçim kazanabilecek mi? AKP politikaları açısından bakarsak, AB sürecindeki yerimizi, üye ülkelerdeki seçimlere göre yorumlayacağız: “Almanya seçimlerini şu parti kazanırsa, hemen ardından yapılacak Danimarka seçimlerinde mevcut hükümet kalırsa, 6 ay sonraki Fransa seçimlerinde de hükümet giderse, durumumuz bir ölçüde olumluya dönecek...” ??? AB sürecine benzer durum, Kıbrıs için de geçerli. Erdoğan’ın son hecesine basa basa söylediği şuydu: “Hep bir adım önde olacağız!” Eğer yanlış saymadıysak, AKP hükümeti 4.5 yılda tam 28 adım attı. Rumlar ise bunların hiçbirine karşılık vermedi. Bazen tam tersini yaptı. Şu anda AKP hükümeti Rumlardan tam 28 adım ileride... Hâlâ onlar bir adım atar mı, onu bekliyoruz. AKP’nin yeniden iktidara gelmesine katkısının olacağını düşünürlerse, belki göstermelik bir adım atabilirler. ABD ile ilişkilerimiz, Cüneyd Zapsu’nun “sifonu çekmeyin, kullanın” önerisi çerçevesinde ilerliyor. ABD’nin Türkiye’nin hava sahasını ihlal ettiği Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Açıklamada, Dışişleri’nin de bilgilendirildiği belirtiliyordu. Ancak Gül bu konudaki sorulara, “Elimizde ayrıntı yok” yanıtını vermekle yetindi. Başbakan ise yanıtlamadı! AKP iktidarı döneminde en büyük erozyon dış politikada yaşandı. Bugünlerde tümüyle boşladılar, dış politikanın yerini düş politikaları aldı! Bakalım bu düşler arkadaşları nereye kadar düşürecek! ankcum?cumhuriyet.com.tr Odasında bulamamışlar! DENETDE başkanına komik soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yolsuzluk ihbar hattı kuran ve iktidarların bulaştığı yolsuzlukları gündeme getiren Devlet Denetim Elemanları Derneği Genel Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Başmüfettişi Atılay Ergüven hakkında “odasında bulunmadığı” gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. İmzasız ihbar mektubu üzerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın oluruyla soruşturulmasına başlanan Ergüven, AKP’ye yönelik sert eleştirileriyle gündeme gelmişti. 3 bin 500 üyesi bulunan DENETDE Başkanı Ergüven hakkında, Sağlık Bakanı Akdağ’ın oluruyla soruşturma başlatıldı. Yolsuzlukla mücadelesi ve AKP iktidarına yönelik sert eleştirileriyle bilinen Ergüven’e yönelik soruşturma süreci şöyle gelişti: Teftiş Kurulu Başkan Vekili Muhammed Gedik ve yardımcısı Haydar Mezarcı tarafından, Ergüven’e “evrak vermek için kurulda odasında aranıp bulunamadığı, telefonla yapılan araştırmada DENETDE’ye gittiğinin öğrenildiği” tutanak altına alındı. Teftiş Kurulu’na gönderilen “imzasız” bir mektupla birlikte tutanak Bakan Akdağ’a sunuldu. Akdağ’ın oluruyla müfettiş Hüseyin Samur ve Ayşe Türkmenoğlu, Ergüven’i soruşturmakla görevlendirildi. 2000 yılından beri 4 dönemdir DENETDE Başkanlığı’nı sürdüren Sağlık Bakanlığı Başmüfettişi Ergüven, geçen hafta siyasi parti liderlerine, yolsuzluğa bulaşan ve hakkında mahkumiyet kararı olan kişilerin milletvekili adayı yapılmaması çağrısında bulunmuştu. Ergüven, yolsuzlukla mücadele için de “Yolsuzluk İhbar Hattı” kurduklarını duyurmuştu. Ergüven’in başkanlığını yaptığı DENETDE, AKP iktidarının teftiş kurullarını kaldırma girişimine karşı yoğun mücadele yürütmüştü. Danışmanlar ABD’ye ümit verdi Haber Merkezi ABD ile Irak operasyonu öncesinde tezkere pazarlıklarında Türk heyetine başkanlık eden eski Büyükelçi Deniz Bölükbaşı, “Müzakere ettiğimiz metinler,Türkiye’nin kırmızı çizgilerinin sigorta poliçesiydi. Biz bunu TBMM’ye anlatma imkânı bulamadık. Siyasi otorite de buna izin vermedi” dedi. Bölükbaşı, görüşmeler sırasında ABD ile “back channel” (arka kanal) oluşturan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın danışmanları Cüneyd Zapsu ve Egemen Bağış’ın müzakereleri baltaladığını savunarak “ABD’liler bu mesajlardan farklı bir tablo oluşturdular. Bunun ABD’lilerde ilave bir ümit yaratılmasında etkili olduğu gerçektir” diye konuştu. Habertürk’te yayımlanan Basın Kulübü programında soruları yanıtlayan Bölükbaşı, ABD’lilerin Türkiye’ye istediklerini müzakere etmeden kabul ettirmeye çalıştığını belirterek “ABD’lilerin de Türkiye’deki siyasi otoritenin de zihni berrak değildi” dedi. Bölükbaşı, şöyle konuştu: “ABD’liler Türk birliklerinin girmesini istemiyordu, girersek ABD komutasında ve az sayıda olmasını istiyorlardı. Türkiye 20 kilometre içeri girecekti. PKK’nin bugün konuşlandığı tüm bölgeler bu yayın içindeydi. Bu madde kabul edildi.Ancak ABD, PKK ile sadece meşru müdafaa hakkı durumunda çatışmaya girilmesi gibi bir madde koydu” dedi. Bölükbaşı, ABD heyetenin verdiği belgeyi okuduktan sonra heyet başkanı Marisa Lino’ya “Yaklaşımınız beni hayrete düşürmüştür. Size iyi şanslar dilerim” diyerek görüşmelere noktayı koyduğunu kaydetti. ABD’lilerin birkaç saat sonra “Verdiğimiz metni yok sayın” dediklerini antalan Bölükbaşı, “Biz onlara ‘Türk birlikleri Türk komutası altında olacaktır. PKK ile mücadelede serbest olacaktır’ yönünde metin verdik” dedi. Bölükbaşı, tezkerenin kabul edilmemesiyle Türkiye’nin Irak’taki gelişmelere seyirci konuma düştüğünü savundu. Bu arada Bölükbaşı’na tepki gösteren AKP’li Bağış, MHP’den milletvekili adayı olan Bölükbaşı’nı siyasi manevra yapmakla suçladı. Bağış, hükümetin bilgisi dışında ABD ile ayrı görüşme yürütmelerinin söz konusu olmadığını savunarak, “ABD’lilere bir umut verildiyse bunu ancak Sayın Bölükbaşı vermiştir” dedi. Onlarca etkinlik düzenliyorlar AKP’li belediyelerin fetih hevesi İstanbul Haber Servisi İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluş günü 6 Ekim’i “göstermelik kutlamalarla” geçiştiren AKP’li belediyeler, kentin fethedilişinin 554. yıldönümünde onlarca etkinlik düzenliyor. Kutlamalar için hiçbir harcamadan çekinmeyen AKP’li yerel yönetimler, düzenledikleri etkinlikler için İslami kimlikleriyle tanınan kişileri tercih ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce 29 Mayıs Salı günü yapılacak fetih kutlamaları kapsamında Haliç’te ışık, su, ses ve görüntü teknikleri kullanılarak gösteride, deniz üzerinde kurulacak su perdesine, kutlamalar için özel olarak hazırlanan “Fetih” filmi, üç boyut tekniğiyle yansıtılacak, eski Galata Köprüsü üzerinde Askeri Mehteran Takımı konser verecek. Ümraniye Belediyesi ise fetih ile ilgili düzenlediği konferansa, Fethullah Gülen’in başında bulunduğu Nur tarikatının önemli isimlerinden biri olarak bilinen yazar Vehbi Vakkasoğlu’nu davet etti. Vakkasoğlu, Fatih’in genç yaşına karşın büyük bir cesaret ve çabayla İstanbul’u fethettiğinin altını çizerek, o tarihte 21 yaşında bir genç olan Mehmet’in İstanbul’un fethini zihninde ve gönlünde bir ideale dönüştürdüğünü söyledi. İstanbul’un fethinin sıradan bir fetih olmadığına işaret eden Vakkasoğlu, kentin sahip olduğu tarihi, stratejik ve kültürel değerleriyle Osmanlı için hayati bir niteliğe sahip olduğunu belirtti. AKP’li Eminönü Belediyesi’nce, 29 Mayıs Salı günü 19.00’da Çemberlitaş’ta bulunan Eminönü Belediyesi önünden Sultanahmet Meydanı’na kadar Fetih Yürüyüşü gerçekleştirilecek. / IŞIL ÖZGENTÜRK ? Baştarafı Arka Sayfada nimetlerle dolu sularında yüzenler diğerlerinin boğulmasına sırt çevirdiler ve sonuçta seçmenin bilinçaltı, kendi oyunun önemsiz olduğu bilgisiyle kuşatıldı. Bu uzun girişi neden yaptım? İstanbul’da gerçekleştirilen bir proje bana bütün bunları düşündürdü. Projeyi başlatanlar Prof. Ahmet İnsel ve Prof. Seyfettin Gürsel. Proje bir hayalin ilk çekirdeğini oluşturmayı hedefliyor. Ve 1965’te yüzde 3 temsille Meclis’e giren 15 TİP Milletvekili’nin estirdiği o muhteşem fırtına bu hayalin en büyük destekçisi. Evet sonuçlar göstermiş ki, İstanbul’da 3 böl Oyunu inadına geçerli kıl! geden 3 bağımsız sol aday pekâlâ Meclis’e gönderilebilir. Ve bu bir milat olabilir; sağ’la sol’un birbirine karıştığı bugünlerde proje tek bir kişiyi bile bağımsız olarak Meclis’e gönderse çok şey değişebilir. En azından “Oyum gönlümün istediği yerde” diyenlerin sayısı çoğalabilir, yeni oluşumlar için somut bir umut kaynağı olur. Doğrusu ben heyecanlandım; ilk gençliğimde heyecanla dinlediğim Meclis’e giren TİP Milletvekillerinin konuşmaları, estirdikleri fırtına aklıma geldi. Her şey nasıl da altüst olmuştu... Ülkenin büyük çoğunluğu ilk kez Meclis’ten yükselen “Tam Bağımsızlık!”, “Milli Petrol!”, “Toprak İşleyenindir!”,“Emek En Yüce Değerdir!” sloganlarını duymuştu; üstelik o zamanlar iletişim araçları bu denli gelişmemişti, radyo her şeyimizdi. Ama şimdi iletişim araçları herkesin emrinde.. tek kişi bile ezberletilen pek çok yanlışı bozabilir, Meclis’in ve Türkiye’nin iklimini değiştirebilir. Bağımsız sol adayları Meclis’e yollama projesinde pek çok sivil toplum yöneticisinin ve sivil inisiyatifin katıldığı toplantılarda ilk bağımsız sol aday olarak Baskın Oran seçilmiş. O da kabul etmiş, Baskın Oran Mülkiye’nin sözünü esirgemeyen, bildiği doğruları söylemekten çekinmeyen hocalarından biriydi ve kamuoyu onu bilimsel inadıyla tanır; bu da bizim için yeni bir şey... şimdi popüler söylemlerin değil, bilimin zamanı. Ayrıca tek başına bağımsız adaylar yetmez; arkalarında yepyeni bir Türkiye politikası sunan ekip çalışmaları gerekiyor, Türkiye’nin bunu yapacak kadroları var... yeter ki, şu ölü toprağı üstümüzden kalksın ve tek oyumuzu inatla geçerli kılmak için hiç üşenmeden çalışmaya başlayalım ve önce kendimize söz verelim. CUMHURİYET 08 K