02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2007 PAZARTESİ 4 HABERLER Genel Müdür Vekili Ali Güney, yargı kararıyla dönen 7 daire başkanını yok sayıyor 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK TRT’de kavga bitmiyor FIRAT KOZOK Alanlarda Coşku Sandıklarda Bilinç... Alanlar coşku ile geleceğin umudunu haykırdı. Şimdi sıra, sandıklara bilinçle koşmaktır. Bu gerçeği de alanları dolduran milyonlar biliyor ve bildiriyor. ‘Solda Birlik’ istemi bu bilincin dışavurumuydu. ‘Solda Birlik’ şu ya da bu biçimde gerçekleşmiş görünüyor. Ancak unutulmamalıdır ki, amaç iki sol partinin adaylarını milletvekili yapmak değildir. Amaç, Atatürk Türkiyesi’nin temel ilkelerini ödünsüz yaşama geçirmektir. Önce, ‘güvenilir’ bir ülke ortamı yaratmak. Hemen arkasından ‘laiklik ilkesini’ yaşamın temeli yapmak. Milli eğitimi laik bilimsel temeller üzerinde yapılandırmak. Kadroların liyakat temelinde gözden geçirilip gerekenin yapılması. İmamhatip okullarının meslek okulları olarak asıl yerine konması. Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması. Bütün ertelenmiş suç dosyalarının yürürlüğe konması. Dış ilişkilerin teslimiyetçilikten kurtarılması. Ülke hedeflerinin belirlenmesi, açıklanması. Her şeyden önemlisi de, ‘siyasal iktidar’ın hedeflenmesi. Oyların biraz yükselip muhalefette kalınmasına razı olunmaması. Bunun için de ‘iktidar olma iradesi’ne sahip olmak gerekir. Liderlik, işte, böyle zamanlar için önemlidir. Başkanlık ile liderlik böyle zaman kesitlerinde kendini gösterir. Başkan, birilerinin seçimiyle olunur. Lider, iradesiyle koşulları değiştirerek, engelleri yenerek olunur. CHPDSP önümüzdeki seçimde siyasal iktidar olabilir mi? Bunu belirleyecek olanlardan birisi de ‘liderlik’tir. Unutmayalım ki, AKP inanç temeline dayanan bir partidir. İnanç sahipleri inatçıdır, asla işi yarıda bırakmazlar, sonuna kadar mücadele ederler. CHPDSP güç birliğinin dayanağı ise bilinçtir. Bilinç sahipleri kararlı olduğu zaman sonuna kadar mücadele ederler. Seçim sonucunu belirleyecek olan da toplumun mücadele güçleridir, azmidir. Bu dönemde en büyük güç, ‘bilincin kararlılığı’ olacaktır. Yaşamım boyunca hiçbir partiye üye olmadım. Milletvekili olmak hiçbir zaman emellerim arasında yer almadı. Onun için bu konuda daha bağımsız bir bakışım olduğunu sanıyorum. Artık bütün tartışmalar bir yana bırakılmalıdır. Konu, Deniz Baykal’ı beğenip beğenmemek değildir. Bir partinin başkanıyla o partiye oy verip vermeme sorunu aşılmalıdır. Böyle konularla zaman yitirilmemeli, boşuna oy dağıtılmamalıdır. Oylar, CHPDSP Güç birliği’nde toplanmalıdır. Ben oyumu her zaman ‘kurumsal oy’ olarak CHP’ye verdim. Şimdi gönlüm daha rahat olarak oyumu bu güçbirliğine vereceğim. Barajı geçme şansı olmayan partilere verilen her oy AKP’ye verilmiş olacaktır. Sandığa atılmayan her oy AKP’ye verilmiş olacaktır. Seçim sonucu ne olursa olsun, alanları doldurmuş insanların her zaman söyleyecek sözü olacaktır. Türkiye, henüz hiç kimsenin doğru algılayamadığı bir değişim geçirmektedir. Bu değişim ülkenin geleceğine yeni ve çok önemli boyutlar kazandırmaktadır. Türkiye kendi geleceğine karar verecek bir değişim geçirmektedir. Seçim sonuçlarının bu geleceğe olumlu katkıda bulunmasına çalışmak büyük görevdir. Seçimde başarı görevi hepimizin yaşamsal görevidir. Bu göreve şimdiden hazırlanalım... [email protected] [email protected] www.erdalatabek.com ANKARA AKP hükümetinin göreve gelmesiyle birlikte eski yayın çizgisinden hızla uzaklaşan TRT’de toplam 11 daire başkanlığı vekâletle yürütülüyor. Yargı kararıyla görevine dönen 7 daire başkanını yok sayan Genel Müdür Vekili Ali Güney, genel müdür yardımcılarıyla da uzlaşamıyor. Kurumda bugüne kadar üst yönetimde yalnızca 1 kişiye “emeklilik yaşı geldiği için” dokunulmadı. Dini içerikli programlara yönelik tavrı nedeniyle Yayın Denetleme Kurulu Başkanı Latif Okul’u görevinden alan Ali Güney, görev süresi boyunca kurumda neredeyse dokunulmadık birim bırakmadı. Aldığı yıllık ? Dini içerikli programlara yönelik tavrı nedeniyle Yayın Denetleme Kurulu Başkanı Latif Okul’u görevinden alan TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney, görev süresi boyunca kurumda neredeyse dokunulmadık birim bırakmadı. izni keserek kuruma dönmek isteyen Teknik Genel Müdür Yardımcısı Mete Coşkun’u görevine başlatmayan Güney, yargı kararına karşın, Coşkun’u görevinden almak için soruşturma açtı ve savunmasını istedi. Mali Yardımcısı Ümit Hatipoğlu’nu devre dışı bırakan Güney’in yıldızı, yayın ve programdan sorumlu yardımcısı Muhsin Mete ile de barışmadı. Yargı kararıyla görevine dönenler: Haber Dairesi BaşkanıTuğrul Utku, Stüdyolar Dairesi BaşkanıBayram Demir, Vericiler Dairesi BaşkanıErkan Can,Yayın Arşivleri Dairesi BaşkanıTurgay Çakımcı, Genel SekreterAli Gemuhluoğlu, Sosyal İşler ve İç Hizmetler Dairesi BaşkanıBehzat Şentürk, Hasılat Dairesi BaşkanıAhmet Külahçı. Vekâletle yönetilen birimler: Televizyon Dairesi Başkanlığı, Müzik Dairesi Başkanlığı, Dış Yayınlar Dairesi Başkanlığı, Araştırma Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı, Teftiş Kurulu Başkanlığı, Yayın Denetleme Kurulu Başkanlığı, Muhasebe ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı, Alım İkmal Dairesi Başkanlığı, Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, Yayın Planlama Dairesi Başkanlığı. Görevini asaleten yürütenler: Teknik Planlama ve Koordinasyon Dairesi BaşkanıSüleyman Altın, Reklam Dairesi BaşkanıNecmi Çakıroğlu, Hukuk MüşaviriBahattin Duman, Personel Dairesi BaşkanıFuat Aykın, Eğitim Dairesi Başkanıİsmail Sert, Araştırma ve İmalat Dairesi BaşkanıMevlüt Taçyıldız. Dokunulmayan isim: Radyo Da iresi BaşkanÇetin Tezcan. HaberSen Ankara Şube Başkanı Osman Köse, TRT’nin son 3 yıldır adım adım yok edildiğini belirterek “40 yıllık bilgi, birikim, deneyim yok sayılıyor. Anayasa, yasa, yönetmelik ayaklar altına alınıyor” dedi. AKP iktidarının talimatları doğrultusunda TRT’yi yöneten isimlerin anayasaya, yasalara ve yönetmeliklere aykırı hareket ettiğini vurgulayan Köse, “Güney, 3 yılda yayıncılığı öğrendiğini iddia ediyor. Bu sayıyı dikkate almıyoruz, Güney idareciliği de bilmiyor. Bir kurum kavgayla yönetilemez. TRT, çalışanları yok sayılarak yönetilemez. Kurumun, şu anda içinde bulunduğu durumun sorumlusu bu yönetim anlayışıdır” dedi. GENEL SEÇİMLER GAZETEMİZ YAZARI Listeleri kontrol için son gün ? Türkiye’de ilk kez bilgisayar destekli seçmen kütük sistemine göre oluşturulan seçmen listeleri, 9 Mayıs 2007’den bu yana askıda bulunuyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak milletvekili genel seçimi için muhtarlıklarda askıya çıkarılan seçmen listeleri, bugün saat 17.00’de askıdan indirilecek. Partilerin oy pusulasındaki yerleri de bu hafta netleşecek. Türkiye’de ilk kez bilgisayar destekli seçmen kütük sistemine (SEÇSİS) göre oluşturulan seçmen listeleri, 9 Mayıs 2007’den bu yana askıda bulunuyor. Herhangi bir sebeple seçmen kütüğüne yazılamamış olanlar, 22 Temmuz 1989 tarihinde ve daha önce doğanlar, başka bir muhtarlık bölgesi askı listesinde yazılı olup da sürekli olarak oturmak amacıyla listenin askıya çıkarıldığı seçim bölgesine gelenler, kimlik ve adres bilgilerinde yanlışlık veya eksiklik bulunanlarla özellikle TC kimlik numarası bulunmayanlar, askerlikten terhis olanlardan listede kaydı bulunmayanlar, taksirli suçlardan hükümlü veya tutuklu olduğu halde düzenlenen tutuklu seçmen listesine yazılmamış olanlar listelere yazılabilecek. Mustafa Ekmekçi’yi anıyoruz ? Ekmekçi için bugün saat 12.30’da Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında tören düzenlenecek. Saat 18.00’de ise “Anayasa mı değiştiriliyor, sistem mi?” konulu açık oturum yapılacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı Mustafa Ekmekçi’yi ölümünün 10. yılında bugün çeşitli etkinliklerle anıyoruz. Çağdaş Gazeteciler Derneği, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı ile gazetemiz tarafından düzenlenen etkinlikler çerçevesinde Ekmekçi ilk olarak saat 12.30’da Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında anılacak. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay ve Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı, yapacakları konuşmalarda Ekmekçi’yi anlatacak. Mustafa Ekmekçi anısına, akşam saat 18.00’de de “Anayasa mı değiştiriliyor, sistem mi?” konulu açık oturum gerçekleştirilecek. Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay’ın sunumuyla başlayacak oturumu gazetemiz yazarı Işık Kansu yönetecek. Açıkoturuma, emekli Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Güven Dinçer, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaplan katılacak. Açıkoturum, Adakale Sokak, No: 6, Yenişehir adresinde bulunan Petrolİş Sendikası Ankara Şubesi Konferans Salonu’nda yapılacak. Kayıpların akıbeti açıklansın Emekçi Kadınlar Derneği (EKD), Uluslararası “Gözaltında Kayıplar Haftası” etkinlikleri kapsamında Taksim Tünel Meydanı’ndan Galatasaray’a yürüyerek, kayıpların akıbetlerinin açıklanmasını ve sorumluların bulunmasını istedi. Taksim Tünel Meydanı’nda bir araya gelen EKD’liler, buradan Galatasaray’a kadar ‘sessiz’ yürüyüş gerçekleştirdi. EKD’liler Galatasaray’a geldiklerinde, “Susurluk’ta, Şemdinli’de adalet istiyoruz”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak”, “Kayıplar bulunsun hesap sorulsun” sloganları attılar. Burada emekçi kadınlar adına açıklama yapan EKD Yönetim Kurulu Üyesi Nahide Kılıç, Kayıplar Haftası’nda kayıp yakınlarının sesini duyurmak için bir araya geldiklerini belirterek, “Kaybedilenlerin akıbetinin açığa çıkarılmasını ve faillerin yargılanmasını istiyoruz. Bir taraftan kayıplar listesi çoğalırken, bir taraftan da KürtTürk demeden çocuklarını arayan kadınların sesleri hâlâ direnişe devam ediyor” dedi. (CİHAN ORUÇOĞLU) ‘İttifak tüm solu kucaklamalı’ ‘Aleviler ve Siyaset’ konferansının sonuç bildirgesinde milliyetçi, ırkçı ve gerici partilerden aday olan Aleviler sert bir dille eleştirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Alevi dernekleri tarafından Ankara’da gerçekleştirilen “Aleviler ve Siyaset Konferansı”nın sonuç bildirgesinde AKP ve MHP’den aday olan Aleviler sert bir dille eleştirildi. Konferansta CHP ve DSP’nin önümüzdeki seçimlerde güç birliği kararı almasının “solda ittifak” olarak anılmasına tepki gösterilerek gerçek solda ittifakın bütün solun bir araya gelmesiyle sağlanabileceği vurgulandı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin ev sahipliğinde yapılan “Aleviler ve Siyaset Konferansı” sona erdi. İki gün süren konferansta, çeşitli forumlar düzenlendi. Konferansın sonuç bildirgesinde özetle şu ifadelere yer verildi: “Alevilerin, Alevi olmaktan kaynaklı yaşadıkları kimi sorunları olmakla birlikte, asıl sorun demokrasi, laiklik ve emek sorunudur. Gerçek demokrasi kurulduğunda, emek ve demokrasi mücadelesi başarıya ulaştığında, diğer tüm ezilenlerle birlikte Aleviler de özgürleşmiş olacaktır. Seçim sistemindeki yüzde 10 barajı, her kesimin önünde bir engeldir. Seçim sistemi değiştirilmeli, ‘milli bakiye’ sistemine dönülmelidir...” Bildirgede ayrıca, “AKP’den, MHP’den başlayarak ırkçı, milliyetçi, gerici partilerden aday olan, ‘Alevi aday’ olduğu iddia edilen kişilerin, adlarının önlerinde ‘Dede’ gibi, ‘Alevi Araştırmacı’ gibi hangi sıfat olursa olsun, bu kişilerin aslında kimler olduklarını Hünkâr Hacı Bektaş Veli, 700 yıl öncesinde tanımlamıştır. Hünkâr der ki: ‘Ev içindeki düşmandan kork’” ifadelerine yer verildi. Form doldurulacak Kütüklerde kayıtları olmayanlar, askı yerlerinde hazır bulundurulacak ya da “www.ysk.gov.tr” internet adresinden temin edilebilecek seçmen yeni kayıt formunu doldurarak, askı yeri görevlilerine teslim edecek. İkametgâhını, diğer bir ilçeye veya aynı ilçe dahilinde bir muhtarlık bölgesinden diğer bir muhtarlık bölgesine nakleden seçmenler, yeni ikamet ettikleri muhtarlık bölgesi askı listesine kaydolacak. Askı listelerindeki bilgilerinde yanlışlık olan seçmenler de aynı formu doldurarak, yanlışlıkları giderecek. Formlara, kimlik bilgilerinin yanı sıra TC kimlik numarası da yazılacak. MİTİNGLERİ ELEŞTİRDİ Çelik: Gerçek milliyetçi biziz KONYA (Cumhuriyet) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “35 slogan ezberleyip, meydanlara çıkıp ulusalcılıktan ve milliyetçilikten söz etmek kesinlikle samimi değildir” dedi. Bakan Çelik, Konya’da Bahçeşehir Koleji Spor ve Sosyal Tesisleri Kompleksi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Samsun’da yapılan Cumhuriyet Mitingi’ni eleştirdi. Çelik şöyle konuştu: “Yarasalar aydınlıkta dolaşmak istemezler. Aydınlık gözlerini kamaştırır. Bizim hizmetlerimiz de bazılarını rahatsız ediyor. Biz aydınlık gelecek için çalışıyoruz. En büyük milliyetçilik ve vatanperverlik bu ülkenin insanlarının yüzünün gülmesi için çaba harcamaktır, taş üstüne taş koymaktır. Asıl milliyetçilik, vatanperverlik budur. 35 slogan ezberleyip, meydanlara çıkıp ulusalcılıktan ve milliyetçilikten söz etmek kesinlikle samimi değildir. Gerçek milliyetçi biziz. Gecemizi gündüz, çıramızı yıldız yaparak millete hizmet ediyoruz.” Çelik, eğitime destek yapan hayırseverlere teşekkürler sunduğunu ifade ederek “Adamlığı olmayan zenginden ise zengin olmayan adam lazım. Sosyal sorumluluk taşımayan, bencil olanın varlığı bizim için önemli değildir” diye konuştu. Selçuk Üniversitesi’nin çok kalabalık olduğunu söyleyen Çelik, “Önümüzdeki dönem Karatay Teknik Üniversitesi’ni Konya’da açacağız” dedi. Cumhuriyet mitinglerinin sonuncusu dün Samsun’da gerçekleştirilendi. Artık seçim ortamına girdik ve bundan böyle yurttaşın oyunu almaya aday partileri dinleyeceğiz. Son Samsun mitinginde CHP ve DSP liderlerinin el ele, kol kola mitinge katılmaları onlar açısından bu mitinglerin ürünü kabul edilebilecek bir başarıydı. CHPDSP birleşmesini isteyen ve bu mitinge katılan topluluklar açısından da elde edilen sonuç başarılı sayılabilir. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle girdiğimiz türbülanstan şu ana kadar “laik cumhuriyet”i savunduğunu söyleyenler bir moral üstünlüğüyle çıktılar. Çünkü, AKP’ye cumhurbaşkanını seçtirmek istemiyorlardı ve bunu ilk adımda başardılar. İnisiyatif böyle ortamlarda önemlidir. Yine bu kesim “solda birlik” hedefini önüne koymuştu. CHPDSP birleşmesi de bu açıdan önemli bir adım sayılabilir. ??? Bu stratejinin önemli bir parçası da AKP’ye karşı merkez sağda bir Bir Durum Değerlendirmesi Gereği... ağırlık oluşturulmasıydı. DYPANAP birleşmesi de bu açıdan seçim öncesi hedefler açısından ciddi bir sonuçtur. Merkez sağın DP adı altında birleşip seçimlere ortak bir liste ile katılması da “laik cumhuriyet” projesinin bir başarısı olarak kabul edilebilir. Bu arada MHP’nin daha fazla merkeze çekilme çabaları da sürüyor. Susurlukçu bazı isimlerin adaylıklarının MHP Genel Merkezi tarafından veto edilmesi, geçmişteki bazı sosyal demokrat isimlerin listelere monte edilmesi hep bu sürecin bir parçası sayılabilir. Seçimlerin üçüncü önemli unsuru ise Demokratik Toplum Partisi’nin bağımsız adaylara dayalı yeni stratejisi. Seçmen listelerinin düzenlemesi açısından yapılan değişiklik nedeniyle daha fazla milletvekili çıkarma şansları bir ölçüde azalsa da önümüzdeki Meclis’te Kürt kimliği vurgusunu yapacak belli sayıda milletvekili de yer alacak gibi görünüyor. ??? Seçimdeki asıl taraf, yani şu anda hükümeti elinde bulunduran AKP ne olacak, ne yapacak? AKP, 27 Nisan sabahına kadar inisiyatifi elinde tutan ve üstün görünen taraftı. Ancak 27 Nisan gecesi Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasıyla ve ardından Anayasa Mahkemesi’nin 367 milletvekili olmadan Cumhurbaşkanlığı seçimine gidilemez kararıyla birlikte onlar için gelişmeler tersine döndü. Önce bir şaşkınlık yaşadılar. Ardından Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına alışılmışın dışında sert bir tepki verdiler. Ne olursa olsun, inisiyatif onların elinden çıktı ve süreci yönetemedikleri gibi, moral üstünlüklerini de yitirdiler. ??? Son 25 gün içinde Türkiye’de çok şey değişti. AKP ciddi bir “iktidar” olamama travması içine girdi. CHP moral bir üstünlük yakaladı. Tabii bütün bunlar 20 günlük hızlı gelişmelerin sıcaklığı içindeki durumlar. Seçimlere daha iki ay var. Bu iki ay içinde daha başka neler olabilir, onu da kestirmek zor. Dengeler yeniden değişebilir. Aday listelerinin açıklanması da bu süreci etkileyecek gelişmelerden birisi olacak. Ardından seçim kampanyaları gelecek. ??? Seçim kampanyaları tabii kafası oldukça karışık olan seçmen açısından çok önemli. Çevremde edindiğim izlenimler, etraftan aldığım sinyaller, hâlâ çok geniş bir kesimin kararsız olduğunu gösteriyor. AKP, belli ki “Yeter, karar milletindir” sloganını esas alacak. Seçimlerle ortaya çıkan millet iradesinin, yani hükümetlerin, değişik yöntemlerle önüne engeller çıkarıldığını ve millet iradesinin çiğnendiğini söyleyecek. “Oyunuza sahip çıkın, Meclis’e sahip çıkın, bize sahip çıkın” diye cekler. Bir başka temaları ise, “İşler yolunda gidiyordu, önümüzü kestiler” olacak. Mağduriyet ve ekonomik manzara onların temel temaları olarak seçim meydanlarına yansıyacak. ??? CHPDSP ne yapacak? Belli ki “Laiklik tehlikede” teması ana temalardan birisi olacak. Tabii bu oy almak için yeterli olmaz. Bunun dışında neler söyleyecekler onu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Örneğin, “kamu sosyal harcamaları”, “sendikal hak ve özgürlükler”, “Batı’yla ilişkiler” konusunda ne gibi öneriler getirecekler, onu da bilmiyoruz. ??? Sonuçları ne olursa olsun, yeni bir döneme girdiğimiz gerçek. Bu yeni dönem nasıl bir siyasi tablo doğuracak, onu şu anda görebilmek çok zor. Türkiye’nin yaralı ve özürlü demokrasisi, bir sınavdan daha geçiyor. Böyle böyle olgunlaşacak mı, yoksa yeni yaralarla daha da mı örselenecek... Soru işaretleri çok... CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear