17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2007 PAZAR 18 SPOR CUMHUR ÖNDER ARSLAN li Sami Yen’de dün gece uzun yıllar unutulmayacak bir karşılaşma oynandı. G.SarayF.Bahçe derbisinde maç öncesi ve sonrası büyük olaylar çıktı. Sahaya 90 dakika boyunca yabancı madde atılması nedeniyle maçın hakemi Bülent Demirlek, oyunu ilk yarıda iki kez durdurmak zorunda kaldı. Top F.Bahçeli oyuncuların ayağına geldiğinde sahaya pet şişeler yağarken, konuk ekibin yedek kulübesi de zor anlar yaşadı. F.Bahçe maça çıkarken sahaya çeşitli maddeler atılmaya başlandı. Bunların bazıları Sarı Lacivertli oyunculardan Deivid ve Kemal’e isabet etti. Ayrıca seremoni yapılacağı sırada F.Bahçeli oyunculara yine birçok madde atıldı. Teknik direktör Zico yedek kulübesine girmekte zorlandı. İkinci yarının A başlamasıyla birlikte sahaya yine yabancı maddeler atılırken bu kez de meşaleler zemine atıldı. Hakem Demirlek önce bir süre oyunu durdurmak zorunda kaldı. Ortaya çıkan görüntüler bir derbiden çok savaşı andırıyordu. 55. dakikadan sonra ise Demirlek olayların sürmesi üzerine bu kez soyunma odasına gitti. Tatil olma konusu gündeme gelirken hakem 15 dakika sonra yeniden sahaya geldi ve karşılaşma devam etti. Maçın ikinci yarısında sahaya çok sayıda meşalenin atılmasıyla oyunu durdurup soyunma odasına giden Bülent Demirlek’e ‘Maçı bitir’ talimatı geldiği iddia edildi. Ayrıca bazı G.Saraylı futbolcuların küfrettiği iddia edilen 4. hakem Cem Deda’nın tribünlerden gelecek tepkiyi düşünerek bu oyuncuları ihrac edemediği de gelen haberler arasında. Sezonun son derbisinde saha içinde olduğu gibi saha dışında da olaylar çıktı. F.Bahçeli taraftarlar Mecidiyeköy’de bulunan G.Saray Store’u sarı lacivert renklere boyarken yanıt da gecikmedi. Sarı Kırmızılı yandaşlar da tepki olarak Cevahir Alışveriş Merkezi’nde bulunan Fenerium’a saldırmak istedi. Özel güvenlik güçleri biber gazı sıkarak olayları önledi. G.Saraylı bir grup taraftar, Ali Sami Yen Stadı çevresinde de olay çıkardı. Mecidiyeköy’de toplanan yandaşlar slogan atarak yürümeye başladı. Üzerinde sarı lacivert renkte kıyafeti olan kişi arayan taraftarlar, bir şirket minibüsünün önünü keserek içeride böyle bir kıyafeti bulunan şahısa saldırmak istedi. Minibüsü yumruklayan taraftarlar aynaları kırarken, daha sonra kendilerine hakaret ettiğini belirttikleri bir kişiyi Mecidiyeköy metro durağının girişine dek kovaladı. F.Bahçe otobüsü stada giriş yaparken SarıKırmızılı izleyiciler tarafından bira şişesi atıldı. G.Saraylı taraftarlar, maçın başlamasından 2.5 saat önce stat içinde az sayıda bulunan F.Bahçe yandaşlarına yönelik küfür etti. F.Bahçe taraftarları ise buna sadece “Şampiyon Fener” diye karşılık vermekle yetindi. Karşılaşma öncesi ev sahibi takım taraftarları ile güvenlik güçleri arasında yaşanan kavgayla ortalık bir anda savaş alanına döndü. Kendilerine müdahale eden polis memurlarına sinirlenen Sarı Kırmızılı yandaşlar adeta çılgına döndü. Polise saldıran kızgın seyirciler büyük arbede yaşanmasına neden oldu.Çok sayıda polisin yaralandığı olayda bir güvenlik görevlisi de linç edilmekten son anda kurtarıldı. Çevik kuvvet tribüne biber gazı sıktı. G.Saray’ın kendi sahasında aldığı 21’lik mağlubiyete tepki gösteren taraftarlar maç sonunda ise plastik koltukları ateşe verip sahaya attı. Tribünlerde küçük çaplı yangınlar çıktı. Stat boşaltıldıktan sonra sahaya giren itfaiye aracıyla ateşler söndürüldü. Kapalı tribündeki yerlerini terk etmemekte direnen tarftarlarla polis arasında yine olay çıktı. Koltukların havada uçuştuğu kavgada biber gazı kullanan güvenlik güçleri kızgın yandaşlara copla müdahale etti. SarıKırmızılı izleyiciler başkan Özhan Canaydın’ı istifaya davet etti. G.Saray’da sakatlığı geçmediği için kadroyada yer almayan Hasan Şaş, ilk maçta kendisine küfür ettiğini iddia ettiği Lugano’yla tartıştı. Öte yandan F.Bahçe’nin G.Saray’ı Ali Sami Yen’de 21 yenmesi İstanbul’un Anadolu yakasında coşkuyla kutlandı. Florya’da toplanan kızgın G.Saray taraftarlarını polis zor kullanarak dağıttı. Sırp Kezman hayati tehlike atlattıklarını belirtirken. Adnan Polat ise yaşananları G.Saray tarihindeki kara bir leke olarak yorumladı. E L E Ş T İ R İ Spor Vahşet Değildir ALTAN AYANOĞLU G.Saray tribünlerinin hareketi dünyada hiçbir ülkede görülmemiştir. Ali Sami Yen Stadı hariç... Sahaya yağan plastik su şişeleri yetmezmiş gibi koltukları da sökerek F.Bahçeli futbolcuların kafasına atanlar sonucunu herhalde hiç düşünmedi. SarıLacivertli oyuncuların kafasına gelmesi halinde ölümle sonuçlanabilecek hareketleri yapanlar için kelimeler bulamıyorum. Sahadaki futbol, F.Bahçe’nin nasıl bir sistemle oynaması gerektiğini gösterdi. Atılan 2 gol de yan ortadan geldi. G.Saray belki bu sezonun en kötü futbolunu oynarken futbolcuların yaptığı tek şey fauldü. F.Bahçe şampiyonluğu bileğinin hakkıyla aldığını gösterdi. Sahada SarıLacivertlilerin hareketleri imrenilecek güzellikteydi. G.Saraylı taraftarlar sahadaki futbolu alkışlayacaklarına, yukarıda bahsettiğimiz gibi vahşice davranışlarla karşılaşmaya gölge düşürdü. Umarız önümüzdeki yıl için G.Saray’ın dün gece yaptıkları ders olur!.. Spor vahşet değildir... F.Bahçe aldığı G.Saray galibiyetiyle bu sezon 2 kulüp arasındaki çeşitli branşlardaki 14. maçı da kazanmış oldu. ELEŞTİRİ / ARİF KIZILYALIN Derbi mi? Güldürmeyin! Keşke dünkü Galatasaray maçını tarihin tozlu sayfalarına aktarırken, “Müthiş bir düelloydu... Fenerbahçe üst üste 2 gol buldu, Galatasaray ikinci yarıda toparlanıp rakibine soluk aldırmadı ama Arda’nın golü beraberliğe yetmedi...” cümlelerini peşi sıra kurabilseydik.. Ne yazık ki Ali Sami Yen’deki GalatasarayFenerbahçe buluşması sergilenen futbolla, atılan birbirinden güzel gollerle, futbolcuların ikili mücadelelerdeki yürekli kapışmalarıyla değil, diz boyunu aşan çirkinliklerle anılacak... Nereden başlasak ki dünkü kara tabloyu anlatmaya? Daha F.Bahçe otobüsü stada yaklaşırken yan camda patlayan koskoca bira şişesinden mi açalım kara kaplı defteri? Yoksa sahaya çıktığında “Ligden çekilin o... ç...” bağırışlarıyla mı ansak koskoca derbiyi! Ya da kapalı tribündeki 35 polisi linç etmek isteyen kendini bilmezleri mi kaleme alsak! Keşke dedik ya, keşke hiç yaşanmasaydı bu görüntüler... Ama nerede? F.Bahçe sahaya çıkarken başladı pet şişe yağmuru. Hem de ne yağmur... İstanbul’da su sıkıntısı varmış, susuz kalacakmışız, kimin umurunda... Ben diyeyim 3 bin, siz deyin 5 bin su şişesi! Yedekteki Deivid’in kafasına, Volkan’ın sırtına tam isabet sağlıyordu tribünler. Gözü korkan Zico’yu korumak Necati’yle Ümit Karan’a kalmıştı. Acaba maç başladığında bu görüntüler sona erer mi diye umutlandık. Ama nerede? Fenerbahçeli oyuncular taç için, korner için ya da çizgiden top sürmek için kenara geldiklerinde bin bir türlü yabancı maddeye hedef oluyordu. İş çığırından çıkmış, yanan meşaleler, ses bombaları ve kırılan plastik koltuk parçaları da atılır olmuştu... Peki ya sahanın içi nasıldı derseniz. Orası da tribünlerden “hallice”ydi. Sabri başta olmak üzere Cihan, Ümit Karan sanki birer gladyatör; Lugano’yu, Edu’yu, Tuncay’ı, Ümit Özat’ı kovalıyor tekme atmak için. Ne gariptir ki 2 ölü toptan birinde Lugano, diğerinde Edu golleri atıyor. Hakemin görmediği kör noktada da Ümit Karan Brezilyalı rakibinden tekmeyi yiyor. Her türlü çirkinliğin ardından oyunun ikinci bölümünde ortam sakinleşir mi diye umutlanıyoruz... Ama nafile! İlk perdedeki sinir harbinin bir devamı var sahada. Üstelik tribünlerden atılan yabancı maddelerin arasına taş da karışıyor, demir parçaları da. Kazara bir futbolcuya gelse hastanelik eder. Neden sonra hakem tempoyu düşürmek için soyunma odasına gidiyor ve çirkin koronun sesi de soluğu da “maç yarıda kalacak” endişesiyle kesiliyor. Kimilerine göre bu sakinliğin nedeni, “tribünde zulalanan” cephanenin tükenmesi! Maç sonrası “bayrak diktirmeme” nöbeti ise tam bir “skandal...” Aralarında kimler yok ki! Tribünden gelen yönetici Haldun Üstünel, Emre, Necati, Sabri, Aykut... Bir ara Ergün... Hadi çoluk çocuk neyse ama fairplay timsali Ergün’e yakıştı mı orada bayrak nöbetine komuta etmek! İşte koskoca G.SarayF.Bahçe derbisinden arda kalan görüntüler... Futbola gelince; F.Bahçe’de Tümer’in, Edu’nun, Lugano’nun, Tuncay’ın hakkını yemeyelim. Keza Gerets’in yanlış oyuncu seçimiyle sakat sakat sahaya sürülen Arda’nın gol getiren çabasını da... Kara Bir Gün MEHMET GÜÇLÜ Meslek hayatımda 30 yıl geride kaldı. Bir 10 yıl da öncesine ekleyebilirim. Yaşamımda futbol sahalarında böyle bir maça, böyle bir rezalete daha tanık olmadım. Galatasaray taraftarı adına, fairplay adına, futbol adına çok yazık... Dün akşam Ali Sami Yen’de olup biteni birkaç kelimeyle özetleyebilmek, geçiştirebilmek mümkün değil. Öyle şeyler yaşandı ki, bu sütunlarda futboldan bile söz etmenin artık anlamı kalmadı. Böyle bir ortamda oynanan futbola da futbol denemez elbet. Hafta boyu “Galatasaraylılar Fenerbahçe’yi alkışlamalı mı alkışlamamalı mı?” tartışmaları yapılırken birilerinin böylesine organize şeyler hazırlayacağı kimsenin aklına gelmemişti. Karşılaşma başlamadan önce stat çevresinde SarıLacivertli ekibi getiren otobüse fırlatılan bira şişelerinden tutun, tribünlerde polisle savaşan taraftarlara ve maç boyu dinmeyen küfürlerden sahaya tonlarca yabancı madde atılmasına dek tamamen bilinçli ve hiçbir şeyden çekinmeden sergilenen bir cinnet tablosuydu bu. Bunca olay, bunca küfür, bunca yabancı madde yağmuruna karşılık koskoca 45 dakika boyunca tek bir anons bile yapılmaması ilginçti. Olayların futbol sahalarımızda eşine rastlanmadık bu boyutlara varmasında saha içindeki skorun herhangi bir katkısı olmadı kanımca. Galatasaray taraftarı tribünlere olay için gelmişti, olay için örgütlenmişti. “Birkaç kendini bilmezin yaptığı bir camiaya mal edilemez” sözü de bu maç için geçerli olamaz. Asla ve asla birkaç kişiye, tribündeki birkaç kendini bilmeze mal edilemeyecek olaylar yaşandı Ali Sami Yen’de dün akşam. Bundan sonrasının ne olacağı, futbolu kendi bildiklerince yönetenlerin nasıl bir uygulama içine gireceği ilgilendirmiyor beni. Futbol adına gönlüm yaralı, Galatasaray taraftarı adına kalbim kırık. Bu yaranın izleri içimden uzun süre silinmeyecek, belki hiç silinmeyecek... Şampiyon şampiyon gibi SarıLacivertliler olaylı maçta ezeli rakibi G.Saray’ı 21 yendi HİLMİ TÜRKAY Bu maç keşke olmasaydı, bu maç keşke daha önceden oynansaydı!.. F.Bahçe şampiyon... Ama gelgelelim çıktığı zeminin adı Ali Sami Yen... Oldu mu şimdi?.. İki ezeli rakip, yıllardır süren bir gelenek... Kavga dövüş, alkış var mı?.. Hayır... Olması da mümkün değil. Alkışlasanız ne olur, küçülmez aksine daha da büyürsünüz... Sana, karşı statta şiddet uygulaması yapmış olabilirler, sana kötü davranmış olabilirler, ama sen sen ol alkışla... Büyüklüğünü göster... Birilerinin, ‘alkışlasınlar mı, alkışlamasınlar mı’ demesini bekleme... Sen G.Saray’sın, bir ders ver sonrasını onlar düşünsün. Ama kaç G.Saraylı bizim bu düşüncemize ortak olabilir ki?.. Hele hele bir gün önce oynanan F.Bahçe G.Saray arasındaki basketbol maçından sonra!... Neden bu kavga, neden bu şiddet?.. Takvim yapra Galatasaray: 1 Fenerbahçe: 2 HAKEMLER: Bülent Demirlek (6), Baki Tuncay Akkın (6), C.Gemici (6) G.SARAY: Mondragon (5), Cihan (4) (dk. 60 Hasan Kabze 3), Song (4), Tomas (4), Orhan (4), Sabri (6), Mehmet Topal (4) (dk. 53 Arda 4), İnamoto (4), Ayhan (5), Necati (4) (dk. 65 Hakan Şükür 3), Ümit (4) F.BAHÇE: Serdar (6), Önder (6), Lugano (8), Edu (6), Ümit (6), Serkan (6) (dk. 84 M.Yozgatlı), Aurelio (6), Deniz (5), Tümer (7) (dk. 66 Kemal), Tuncay (6), Kezman (4) GOLLER: Dk. 24 Lugano, dk. 39 Edu, dk. 90 Arda SARI KARTLAR: Cihan, Arda, Orhan, Sabri (G.Saray); Lugano, Serdar, Deniz ğında 19 Mayıs yazıyor, güzel bir gün... Gençliğin günü... Dostluklar pekişse ne yazardı?.. Birbirlerine çiçek sunsalar, ne olurdu ki?.. Atatürk böyle bir güzel gün öncesi ne demiş hemen aktaralım buradan sizlere: “Gençler cesaretimizi takviye edecek ve sürdürecek sizlersiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve eğitimle insanlık medeniyetinin, vatan sevgisinin fikir özgürlüğünün en kıymetli örneği olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yüceltecek sizlersiniz.” Hani nerede, söylediklerinin hangisini yaptık ya da yapıyoruz...Yazık... Ama en büyük yazık bu kulüplerin başındaki yöneticilere... Atıyorlar kıvılcımları ortaya... Sonrası; evet ne olabilir ki; ‘Şiddet... şiddet..’ Bu şiddet nasıl bir şiddet... Bu şiddet öyle bir şiddet ki polisleri dövecek kadar büyük... Biz hala iyilikler bekliyoruz, nerede? Toplum olarak bitmişiz, haberimiz yok... Bir de Avrupalılaşacağı mızdan söz ediyoruz, kendimizi kandırıyoruz. Her şeyi gördük, doğrusu çok geri kalmışız. Başarıyı dahi kabul edemiyoruz!.. Ali Sami Yen sanki savaş alanıydı. Oysa futbol bir şov, bir eğlence oyunu değil mi? Dün geceden sonra böyle olmadığını anladım. G.Saraylılar bunu net bir biçimde bize gösterdiler... Hakem Bülent Demirlek maçı nasıl oynattı anlamadım. Oyun sırasında sahaya atılmayan cisim kalmadı. F.Bahçeliler tacı dahi kullanamıyor o ise “oyna” diyor. Hayret... Görüntüler öyle çirkindi ki anlatmakla bitmez. Lugano golü atıyor sonra da Edu... Koltuklar yağıyor alana... Olmaz... Olamaz... Yaşadıklarımız karşısında ne söylemek gerekir bilemiyorum ama bu derbi tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Buna eminim. Yazık...Yine de F.Bahçe’yi buradan kutlayalım çünkü onlar için şampiyonluğun anlamı şimdi daha büyük oldu. CUMHURİYET 18 CMYK Fotoğraflar:SAMİ GÜRELFATİH ERDOĞDU ALİ SAMİ YEN’DE DERBİ AYIBI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear