01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER SSİK toplantısında, Atak Helikopter Projesi’nde İtalyan firmanın Mangusta A 129 modeli benimsendi Milli tankı Koç üretecek Arınç’a istifa çağrısı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, TBMM Başkanı Bülent Arınç’a, “TBMM kadrolarında çalışan, soyadı Arınç olan akrabam yok şeklinde yaptığınız açıklamayla gerçeği gizlemiş, doğruyu söylememiş bir TBMM Başkanı olarak istifa edip özür dilemeyi düşünüyor musunuz’’ diye sordu. Arınç’ın yanıtlaması istemiyle dün bir soru önergesi veren Şimşek, Arınç’ın kardeşi Ümit Doğay Arınç’ın, Bilim ve Değerlendirme Kurulu’na yardımcı olmak üzere oluşturulan, “Danışmanlar Komitesi” üyeliği veya başkanlığı yapıp yapmadığını sordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin uzun süredir üzerinde çalıştığı iki önemli savunma projesi sonuçlandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK), Milli Tank Projesi’nin Koç Grubu’na bağlı Otokar ana yükleniciliğinde gerçekleştirilmesini kararlaştırdı. Kurul, bir kez iptal edilip yeniden ihale sürecine girilen Atak Helikopter Projesi için de İtalyan Agusta/Westland firmasının Mangusta A129 modelini benimsedi. Kurul toplantısı Erdoğan başkanlığında toplandı. Yaklaşık 3.5 saat süren toplantının ardından Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, sonuçları açıkladı. Gönül, Atak kapsamında kısa liste üzerinde yapılan değerlendirme sonucunda görüşmelerin Agusta Westland ile sürdürülmesinin kararlaştırıldığını dile getirdi. Gönül, projenin ana yüklenicisinin TAI olduğunu kaydetti. Gönül, yerli olanaklarla Türkiye’de milli tank üretilmesi projesinin de Koç Grubu’na bağlı Otokar firmasının ana yükleniciliğinde sürdürülmesinin kararlaştırıldığını kaydetti. Gönül, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacı olan 16 adet yeni tip karakol botu pro CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU AKM’yi Yıktırmayız... 26 Mart Pazartesi günü öğleye doğru, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi avlusuna kurulmuş sahneden opera sanatçılarımız Burçin Çilingir, Hakan Aysev ve Hüseyin Likos’un sesleri dalga dalga yükseliyor. Söyledikleri, Giacomo Puccini’nin “Turandot” operasından “Nessun Dorma” (“Kimse Uyumuyor”) bölümü… Harika bir seçim bu… Harika bir müzik… Ve harika sesler… Yüreğim bir an, o ilkbahar öğle öncesinin, azıcık ısıran, azıcık ısıtan havasında, uygar bir ülkenin, uygar bir alanında, uygar bir insan olmanın mutluluğuyla kanatlanıyor… Ama uzun sürmüyor bu aldanış… Burada toplanışımızın nedeni, ne yazık ki, Puccini’nin ve onun hemen arkasından “tutii mucize guyem”le Mustafa Itri Efendi’nin ölümsüz ezgilerinde buluşmak değil… Orada bulunuşumuzun nedeni, AKM’yi yıktırmamak… Nasıl bir çelişki bu, nasıl bir saçmalık.. içine düşürüldüğümüz nasıl acınası, gülünesi, ağlanası ve sonuç olarak da isyan ettirici bir durum! Uygar bir toplumun uygar bir insanı olma hazzını, açık havada Puccini’yi, Itri’yi dinlemenin mutluluğunu, bu gibi hazlardan belki sonsuzca yoksun kalacak olmanın eşiğinde, bir karşı duruş eylemi sırasında tatmaktayız… Çünkü iktidardaki siyasal erk, Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkmak için kolları sıvamış. Neden? Yerine ne yapmak için? Hiç kuşkunuz olmasın ki yerli ve yabancı soyguncuların zaten dolu olan ceplerini daha da dolduracak yeni “iş” alanlarını… Arap şeyhlerine ihale edilecek gökdelenleri… Adlarını aklımda tutamadığım, tutmak de istemediğim “devasa” alışveriş merkezlerinden bir ya da birkaçını… Ve yine kuşkunuz olmasın Ankara Kocatepe Camisi’nin bir benzerini… Yani, Taksim’de, Beyoğlu’nda, İstanbul’un kalbinin attığı bu yerlerde, yerleşmiş, oturmuş, benimsenmiş ve her şeye karşın uygar bir yaşamı yok etmek için akla gelebilecek ve gelemeyecek her şeyi… ??? Ertesi günün gecesinde İstiklal Caddesi’nden geçerken, AKM’yi yıkmak isteyen “zihniyet”in bu caddede kestirdiği güzelim ağaçları düşünüyorum. Neden yaptılar bunu, neden? Yerine ne koymak için? Ağaçlarla birlikteyken “topluluk” oluşturan insan kalabalığı, şimdi onların yokluğunda bomboş caddeyi doldurmuş bir “güruh”u andırıyor daha çok… Bir sürü araba birikmiş, trafiğe kapalı caddede… Cadde üstündeki bir konsoloslukta kokteyl varmış… Işıkları söndürülmüş, çoğu siyah, birtakım lüks arabalar… Bu gibi görünümlere ancak faşist yönetimlerin bulunduğu ülkelerde rastlanabilir… Hangi gerekçeyle olursa olsun, trafiğe kapalı caddede o araba kuyruğunun işi ne? Ve yan sokaklardan caddeye giriş yapan, içlerinde karanlık görünümlü, lumpen kılıklı tiplerle, birtakım başka arabalar… İstanbul ve Türkiye, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde, bu kadar bozulmamış, bu kadar yozlaşmamıştı… Bir yanda görgüsüz, çirkin Ortadoğu şeyh kültürü, bir yanda Batı’nın irili ufaklı, aç gözlü “piranha”ları, yırtıcı köpekbalıkları… Yerli işbirlikçileriyle birlikte ülkeyi parçalamakta, yalayıp yutmakta, yok etmekteler… ??? AKM’nin yıkılması, hiç kuşkumuz olmasın ki, Cumhuriyet’le yaratılmış uygarlık kültürümüzün yıkılmasında son ve kesin bir dönemeç olacaktır… Geriye dönüşü olamayacak bir yıkım olacaktır bu… AKM’yi yıktırmamalıyız! Yıktırmayalım! Yıktırmayacağız! Muhsin Ertuğrul sahnesini, Gaziosmanpaşa’daki kültür merkezini de! Gerekirse vücutlarımızı da siper ederek… Bunu başarabildiğimizde, karşımızdaki kültür düşmanı gücün, asıl onların, AKM’nin değil AKP’nin yerle bir olduğunu görmekte gecikmeyeceğiz… İlhan (Selçuk) Ağabeye: Sevgili İlhan Ağabey, “Yurtsevmezlik” sözcüğü, benim bu sütunda yayımlanan 5 Mart 2005 tarihli yazımın başlığıdır. Kuşkusuz, Sayın Ege Cansen’in yazısının değerini azaltmaz bu. Fakat sözcüğün “patent”i bana aittir… A.B. ELLİ HELİKOPTER jesinde de Dearsan AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildiğini açıkladı. Gönül, Atak Projesi’nin 12 yıldan bu yana sürdürüldüğünü, alınan kararın “tarihi” olduğunu dile getirdi. Gönül, proje kapsamında 50 adet helikopterin Türkiye’de TAI tesislerinde üretilmesinin kararlaştırıldığını, İtalyan firmasının alt yüklenici olduğunu, maliyetinin 2.7 milyar dolar olarak öngörüldüğünü vurguladı. Gönül, iki firma arasındaki seçimin neye göre yapıldığının sorulması üzerine, fiyat farkının izah edilemeyecek ka İSMİ T129 OLACAK dar yüksek olduğunu kaydetti. Gönül, “Bu Türkİtalyan ortak yapımı helikopter Türkiye’de üretilecek ve ismi de T129 olacak” dedi. Proje kapsamında ilk helikopterin 2013 yılında teslim alınması öngörülüyor. Gönül, bir başka soru üzerine, Milli Tank Projesi’nin tasarım ve geliştirmesi için 500 milyon dolar harcanacağını ve bu çerçevede öncelikle bir prototipin üretileceğini anlattı. Gönül, bir başka soru üzerine de “Temel amacımız yeni F16’ların da Türkiye’de üretilmesidir” diye konuştu. Gönül, toplantıda Türkiye’de üretilecek üç önemli savaş aracı konusunda nihai kararın verildiğini kaydetti. ALMANYA’DAKİ TÜRKLERLE ANKET Dört parti barajı geçiyor Başbakan Erdoğan, Eskişehir’de çoğu faaliyette olan 61 adet tesisin göstermelik açılışını yapacak. Demirel’den ODTÜ açıklaması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 9. Cumhurbaşkanı Demirel, Bilkent Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde “ODTÜ’lülerin neden protesto düzenlemedikleri’’ yönünde görüş bildirmediğini açıkladı. Demirel’in Çalışma Ofisi’nden yapılan açıklamada, Demirel’in konferansta kendisine iletilen yazılı soruyu okuduğu belirtildi. Erdoğan helva atölyesi bile açacak CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın Eskişehir’e yapacağı gezi için kentte göstermelik açılış töreni hazırlanıyor. Eskişehirli sanayiciler, açılacağı belirtilen 61 adet küçük çaptaki kuruluşun zaten uzun zamandır faaliyette olduğuna dikkat çekti. Yapılan toplantıda, Başbakan’a açtırılacak tesisler konusunda sıkıntı yaşandı. Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası ve Borsa’nın yanı sıra belediye başkanları ile resmi kurum temsilcilerinin katıldığı toplantıda, bazı işadamlarından çalışan fabrikalarının tekrar açılışının yapılması istendi. Ancak, işadamları kabul etmedi. Organize Sanayi Bölge si’nde açılacak tesisler arasında kuruyemiş paketlemesi ve helva üretimi yapan atölyelerin bulunması dikkatlerden kaçmadı. Başbakan’ın, hazırlanan programla çok gülünç duruma düşürüldüğüne dikkat çeken DSP İl Başkanı Ayhan Kavas, “Yıllardır çocukların okuduğu okullar açılıyor. Kuruyemiş paketlemesi ve helva yapan yerler sanayi tesisi olarak gösteriliyor. Bunlar aynı zamanda acizliğin bir ifadesidir” dedi. SHP İl Başkanı İbrahim Arslan ise hazırlanan programın AKP’nin ülkede çevirdiği filmin bir devamı olduğunu belirterek, “Küçük parkları, kamu kurumlarının yıllardır bitirilemeyen işlerini, açık okulları açılış listesine almışlar. Bu kadarına da pes diyoruz.”dedi. Haber Merkezi Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı’nın (TAM) Almanya’da yaptığı ankete göre, Türkiye’deki genel seçimlerde 4 parti barajı aşarak Meclis’e giriyor. Almanya’da 1000 kişiyle yapılan anket araştırmasına göre AKP’nin 2002 seçimlerinde aldığı oy oranında yüzde 3’lük azalma dikkat çekiyor. AKP ve CHP’yle birlikte DYP ve MHP de barajı geçiyor. Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı’nın 2007 Şubat ayında yayımladığı rakamlara göre, Avrupa Birliği içerisinde 2 milyon 455 bin kişi Türkiye genel seçimlerinde oy kullanma yeterliliğine sahip bulunuyor. TAM’ın mart ayında yaptığı anket araştırması da 1 milyon 760 bini Almanya’da yaşayan seçmenlerin önümüzdeki genel seçimlerde hangi siyasi partileri tercih edeceğini ortaya koydu. Almanya’da 1000 kişiyle telefon anketi metoduyla yapılan araştırmanın sonuçları bu ülkedeki Türk göçmenlerin siyasi tercihlerinin Türkiye’deki seçmenlerin görüşleriyle benzer olduğunu gösteriyor. Ankette, “Önümüzdeki pazar günü seçim olsa ve siz Türkiye’de oy kullanabiliyor olsanız hangi partiyi seçerdiniz” sorusuna yanıt veren katılımcılara göre AKP’nin Türk göçmenleri arasında oy oranı yüzde 31.2 olarak çıkarken CHP’nin oranı yüzde 18.3’te kaldı. DYP yüzde 11.3, MHP ise yüzde 10.5 oranında tercih edildi. MEMURLAR CEZALARI AİHM’YE TAŞIYABİLECEKLER Uyarma ve kınamaya karşı dava açılabilecek SOLDA VE SHP’DE BİRLİĞE ÇAĞRI Özgürlük, eşitlik, sosyal adalet ve laik Cumhuriyet’in değerleri için solda kalmak ve güç birliği sağlamak için büyük gayret gösteren SHP’yi coşkuyla selamlıyoruz. Bu coşkuyu daha da büyütmek için aşağıda ismi yazılı olan çeşitli demokratik kitle örgütlerinde ve siyasal partilerde faaliyet yürüten arkadaşlar olarak, emekten ve ezilenden yana olan, üyelik haklarının ve parti organlarının işlevlerinin parti tüzüğü ve parti içi hukukuyla teminat altına alındığına inandığımız SHP’ye üye oluyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda solda kalmak ve SHP’de toparlanmak, tarihsel bir görev haline gelmiştir. Genel Başkanımız Murat Karayalçın’ın onurlandıracağı 750 vatandaşımızın SHP’ye katılım şölenine tüm halkımızı davet ediyoruz. Cemal Çınar (ADD Şişli şube kurucusu), Sibel Çınar (ADD Şişli şube yönetim kurulu üyesi), Musa Canpolat (eski SHPCHP Belediye Meclis üyesi), Ali Yalçın (Tekstilci), Seyidi Ali Kılıç (İşadamı), Hatice Sarı (eski SHP ilçe yöneticisi), Ahmet Dursun (eski CHP delegesi), Aslan Güldü (İşadamı), Savaş Coşkun (Eczacı), Hüseyin Kaplan (Esnaf), Baki Babayiğit (İşadamı), Mustafa Kahraman (Esnaf), Hatem Hunulu (İşçi emeklisi), Ali Boztaş (Tekstilci), Hasan Boztaş (Tekstilci), Sabri Aksu (İşadamı), Zeki Yalazay (İşletme müdürü), Erol Hasar (İşletme Müdürü), Hasan Köse (İşadamı), Murat Köşe (Esnaf), Nursen Aslan (Tekstilci), Zeki Sarıgül (İşadamı), Musa Karakuş (Esnaf), Zeynep Yelgel (Esnaf), Yılmaz Kutan (İşletme Müdürü), Erdal Güçlü (Mali Müşavir) ve katılan 750 kişiyi temsilen ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir, memurlara katıldıkları eylemler nedeniyle verilen “uyarma” ve “kınama” cezalarına karşı dava açılması yolunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla açıldığını bildirdi. Abdurrahman Daşdemir, AİHM’nin, uyarma ve kınama cezalarına karşı dava açılmamasını Avru pa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ihlali olarak değerlendirdiğini kaydetti. Daşdemir, kamu çalışanlarının, 1989 yılından bu yana hak ve çıkarlarını korumak, yeni kazanımlar elde etmek için çeşitli eylemler yaptıklarını, yapılan birçok eylem sonunda çalışanlara ceza verildiğini ifade etti. Daşdemir, bu cezalar 4 YILLIK BAŞVURU LİSELERDE YENİ UYGULAMA dan “uyarma” ve “kınamaya” karşı açılan davaların, anayasanın 129. maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 136. maddesi nedeniyle reddedildiğini belirtti. Maaş protesto eylemi nedeniyle “uyarma” cezası alan YapıYolSen üyesi Erhan Karaçay’ın AİHM’ye 2003 yılında başvurduğunu ifade eden Daşdemir, başvuruyu değerlendiren AİHM 2. Dairesi’nin AİHS’nin “ihlal edildiğine” karar verdiğini kaydetti. EZA VERİLMEMELİ’ İkametgâha göre kayıt dönemi İstanbul Haber Servisi Milli Eğitim Bakanlığı’nın liseye bu yıl başlayacak öğrenciler için, sadece kendi mahallelerindeki okullara kayıt yaptırmasını zorunlu kılacak olan yeni bir çalışma başlattığı bildirildi. Milli Eğitim Bakanlığı, uygulamayı İstanbul, Ankara ve İzmir’in de aralarında bulunduğu 16 büyükşehirde başlatacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yıl liseye başlayacak olanlar için yeni bir uygulama başlatacağı bildirildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamasına göre, bu yıl liseye başlayacak olanlar, ikametgâhlarına en yakın okula gitmek zorunda kalacak. Uygulamaya göre, hangi liseye hangi ilköğretim okulu mezunlarının ve hangi sokakta oturanların kaydolacağı milli eğitim müdürlükleri ile okullar tarafından belirlenecek. Kayıtlar sadece internet üzerinden yapılacağı için, öğrenciler gidebileceği lise dışında başka bir okul talebinde bulunamayacak. Uygulamadan, 250 bin ilköğretim son sınıf öğrencisi etkilenecek. MEB geçen yıl ilköğretime kayıt yaptıranlar için aynı sistemi uygulamış, ancak birçok sorunla karşılaşılmıştı. Geçen yılki uygulamada, özellikle çalıştıkları yerlere yakın okullara çocuklarını kayıt yaptıran yurttaşlar olumsuz etkilenmişti. ‘C Katılım ve Örgütlenme Komitesi adına SADIK ÇELİK Yer: Devran Düğün Salonu Adres: Mahmut Şevket Paşa Mah. Mithat Paşa Cad. No: 3 Kervan Pasajı OKMEYDANI / ŞİŞLİ Tarih: 31.03.2007 (Cumartesi) Saat: 19.00 Tel: 0212 254 66 88 AİHM’nin Karaçay’a verilen cezanın demokratik toplumda gerekli olmadığını hüküm altına aldığını ifade eden Abdurrahman Daşdemir, şunları kaydetti: “Bu karar, bir yandan uyarma ve kınama cezalarına karşı yargıya başvurunun önünü açarken bir yandan da sendikal eylemlerin idare kararlarıyla baskılanmasının ve disiplin cezasına konu edilmesinin sendikal örgütlenme hakkını ihlal ettiğini ortaya koymaktadır. AİHM kararının diğer önemli yönü de kamu çalışanlarının sendikal eylemlere katılmaları nedeni ile ceza verilmesinin demokratik toplumda gerekli olmadığına vurgu yapmasıdır. Bu karar gereğince de sendikaların aldığı karar doğrultusunda eyleme katılan kamu çalışanlarına ceza verilmemelidir.’’ ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 B.ÇEKMECE TEPECİK BELDESİ AKP’li belediye başkanı rüşvetten yargılanıyor GÜL VONAL Büyükçekmece Tepecik Beldesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Rafet Yıldız hakkında görev başında zorla rüşvet aldığı gerekçesiyle açılan davanın görülmesine başlandı. 1 yıldan 5 yıla dek hapisle cezalandırılması istenen Yıldız siyasi bir komploya maruz kaldığını iddia ederek “Siyasi yönden beni yok edemeyenler iftira atarak yolumu kesmek istiyorlar” dedi. Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan AKP’li Belediye Başkanı Yıldız da katıldı. Duruşmada söz alan Yıldız, hakkındaki iddiaları reddederek beraat talebinde bulundu. Müşteki Hasan Bayraktar ise Tepecik Beldesi’nde yapımına başladığı binanın hiçbir gerekçe gösterilmeden mühürlendiğini ifade ederek inşaata devam edilmesi için belediye başkanı tarafından 100 bin YTL ’lik rüşvet talep edildiğini söyledi. Bayraktar, istenilen paranın verilmemesi durumunda binayı bitirtmemekle tehdit edildiğini ileri sürdü. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear