25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 MART 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER İrlandalı hemşireler beyaz eylem yaptı rlanda’da 40 bin hemşireyi temsil eden sendikalar 2 Mart Cuma günü ülke çapında eylem yaptı. International Herald Tribune’in haberine göre sendikalar daha yüksek ücret, daha iyi çalışma koşulları ve daha kısa çalışma haftası gibi taleplerini dile getirmek için iş durdurma, kısa süreli grevler gibi eylemler planladıklarını açıkladılar. Sağlık hizmeti ağırlıkla, 10 bin tanesi Filipinler’den ve Doğu Avrupa’dan göç etmiş hemşirelerin omuzlarına yıkılmış durumda. İrlandalı Hemşireler Örgütü ve Psikiyatri Hemşireleri Derneği adlı iki hemşire örgütü, üyelerinin 12 Mart’tan itibaren amirlerinin telefon cevaplama ve rapor doldurma gibi isteklerini reddedeceği uyarısında bulunuyorlar. Bir başka eylem ise ülkenin en kalabalık ve en sorunlu hastanesi olan Dublin’deki Mater Hastanesi’nde 9 Mart’ta yapıldı. 7 İngiltere’de ücretsiz sağlık hakkına darbe ngiltere’de sağlık alanında özelleştirmenin önünü açmak için bütçe ve personel konusunda yapılmak istenen kesintiler büyük tepki görüyor. Ücretsiz sağlık hizmeti hakkına sahip çıkmak için 3 Mart Cumartesi günü doktorlar, sağlık çalışanları, milletvekilleri ve halk el ele verdi. “NHS Ulusal Eylem Günü” adı verilen eylem için hazırlık yapılan bölgelerden biri de ülkenin en yoksul ve hastalık oranının en yüksek olduğu Hackney. Türkiye kökenli göçmenlerin de yoğun yaşadığı bölgedeki North Middlesex, Whipps Cross ve Homerton hastanelerinin kesintilerden en fazla etkileneceği bildiriliyor. “Kesintilere Karşı Homerton Komitesi”, milletvekili Dianna Abbott, Hackney Belediye Sendikası, Öğretmenler Birliği, Emekliler Birliği ve ulusal medyanın desteğini aldığı. Komite Türkiyeli derneklerle görüşerek destek talebinde bulunacak. İ İ GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Tüketici ile Müşteri... Bugün Dünya Tüketiciler Günü. Biz genelde “tüketici” sözcüğünden “müşteri” yani Türkçesiyle “satın alan” kişileri anlıyoruz. Tüketiciyi koruma kavramı da bu anlayışın yasalara yansıtılmasıyla sınırlı kalıyor. Her yıl biraz daha küreselleşen ticaret kapsamında Türkiye daha da başarılı (!) adımlar atıyor. Devleti küçültme ya da özelleştirme çabalarının kapsamını genişlettikçe, özel bir yasayla koruduğumuzu sandığımız tüketicilerimizi gerçekte daha da korumasız bir duruma düşürdüğümüzün ayırdında olmadığımız da ortaya çıkıyor. Öğrencilerimizle ailelerini öğretim ve eğitim sistemimizi özelleştirmeyi öngören yaklaşımla koruduğumuz söylenebilir mi? Sağlık alanı da benzer bir yaklaşımı sergiliyor. Koruyucu hekimlik olarak tanımlanan alan neredeyse dışlanmış durumda. Aşı ve serum üreten kamu kurumlarını önce kapatıyor, sakıncası ortaya çıkınca da sanki daha önce yoklarmış gibi yeni bir girişim olarak pazarlamaktan zevk alıyoruz. Ya da ilaç giderlerini azaltmak için, ilaç sayesinde düzeltilmiş gibi verilerden yola çıkarak “Hele sen bir süre ilaçsız idare et. Veriler kötüye dönüşürse o zaman çaresine bakarız. İlaca verdiğimiz paranın çokluğuna Uluslararası Para Fonu çok kızıyor. Bu nedenle senin bir süre risk altında yaşaman gerekiyor” demeyi başarılı bir sağlık politikası sayıyoruz. Sağlık emekçilerinin, gelinen durum konusunda halkı uyarmak için eylem yapmalarına kızıyor, tehditler savuruyor, böylece de sağlık alanındaki tüketicileri koruduğumuzu düşünüyoruz. ??? Oysa yukarıda belirttiğim alanlarda tüketici olabilmek paraya bağlı. Sendikal örgütler her ay, çalışan kişilerin, bir anlamda da tüketicilerin açlık ve yoksulluk sınırlarını hesaplayarak açıklıyorlar. Dünkü gazetelerde Türkiye KamuSen tarafından açıklanan “Şubat Ayı Asgari Geçim Endeksi” verileri yayımlandı. (Acaba açıklamada “asgari” yerine “en az” sözcüğü kullanılamaz mı? Çünkü bazı televizyon kanallarında, yöneticilerin de ilgisizliği yüzünden kullanılmakta ısrar edilen “askeri” sözcüğünün kulakları tırmalamasından başka türlü kurtulamayacağımız anlaşılıyor.) Endekse göre şubat ayında yoksulluk sınırı 1115 YTL’ye, açlık sınırı da 854 YTL’ye yükselmiş. En az işçi ücretiyle ortalama memur maaşlarını göz önüne alırsak ve bu durumdaki işçi ve memurların toplamına da dikkat edersek bizdeki tüketiciyi koruma çabalarının akıntıya kürek çekmekle eşdeğer olduğunu görebiliriz. Özellikle insanların ürettiklerine göre değil de tükettiklerine göre değerlendirilmesi gerektiği yolunda pompalanan pazarlamacılık ilkesini de göz ardı etmezsek. ??? Tüketici kavramını yalnızca ticaret ve hizmet alanlarıyla sınırlı olarak değerlendirmek de gelecek için önemli tehlikeler yaratıyor. Çünkü başta insanlar olmak üzere tüm canlılar, dünyadaki çeşitli kaynakları da tüketiyorlar. Şu günlerde tüketilmesi en hızlı biçimde artan iki kaynak konusunda bilim insanları uyarılarını daha da yüksek bir sesle sorumlulara anlatmaya çalışıyorlar. Bu kaynaklardan birini su, diğerini de hava oluşturuyor. İkisini de sadece bilinçsizce tüketmiyor, aynı zamanda kirleterek kullanılamaz duruma dönüştürüyoruz. TEMA Vakfı’nın dün yaptığı açıklamadaki şu cümleyi unutmamamız gerekiyor: “Yalnızca tüketim peşinden koşmak, hem tüketici toplumlardaki yaşam kalitesini azaltacak hem de tüketici sınıf dışında kalanların en temel ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını bile ellerinden alacak.” oerinc?cumhuriyet.com.tr 100 bini güvencesiz, 350 bini bakanlık bünyesinde olmak üzere 450 bin sağlıkçı hak peşinde Susma, sustukça sefalet artacak E ylemlilikleri son bir haftada yoğunlaşan sağlık çalışanları, dün ülkenin dört bir yanında genel olarak halkın sağlık hakkı, özel olarak da kendi özlük hakları için seslerini yükseltti. Aslında, özellikle AKP’nin iktidara geldikten sonra sağlık alanında getirdikleri ve getirmek istediklerine bakıldığında, yükselen sesin, sağlıkçılardan çok sağlık hizmetine gereksinim duyanlardan gelmiş olması gerekirdi ama yapılan uygulamaların sonuçları henüz çok net hissedilmediğinden olsa gerek, sağlık hizmetine gereksinim duyanlar işin gerçek boyutunu çok fark etmiş değiller... Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Erkan ? Bir haftadır eylemlilikleri süren sağlık çalışanları, yalnızca özlük hakları için değil, AKP’nin her geçen gün biraz daha kısıtladığı halkın sağlık hakkı için mücadele ediyor. başlandığını dile getirdi. Sümer, son olarak 11 ’den az Mart ve dün yapılan eylemler 1000 YTL Sümer’in verdiği bilgiye de asıl olarak gasp edilen sağlık hakkı için mücadele ettik göre sağlık sektöründe halerini dile getirdi. “AKP ikti len 350 bini güvenceli, 100 dara geldikten sonra bizim bini de güvencesi olmak üzeözlük haklarımız ve bunlar re 450 bin kişi çalışıyor. Güla ilgili taleplerimiz tali kal vencesizler genellikle asgadı, çünkü ülke genelinde bü ri ücretle çalışıyor. 25 yıllık yük bir sağlık hakkı gaspı söz bir hekim olarak kendisi 1300 konusu. Biz asıl olarak sağ YTL civarında bir maaş lık hakkı için sesimizi yük alıyor ve sağlık sektörünseltiyoruz” diyen Sümer, AKP de alınan ek ödemeler hiçiktidara geldikten sonra sağlık bir koşulda emeklilikte alanında var olan kazanımların maaşlara yansımıyor. tümünün ortadan kaldırıldığı Emekli olduğunda bir nı, sağlık alanında her şeyin hekimin eline bin ’den az bir emekli paralı hale getirildiğini ya da ge YTL tirilmek üzere uygulamalara maaşı geçiyor. Sağlıkçılar 11 yıldır tek çatı altında ürkiye genelinde 70 ilde THizmet örgütlü olan Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası (SES) her geçen gün artan üye sayısı ve mücadele birikimi ile sağlık ve sosyal hizmet işkolunun en güçlü ve etkin örgütü. 1980’li yılların sonunda başlayan kamu emekçilerinin sendikalaşma mücadelesinin birleşik gücü olarak bugün hak arama çabasını sürdüren sendika, 1996 yılında TÜM SAĞLIK SEN, GENEL SAĞLIKİŞ , SAĞLIK SEN ve SOSYAL HİZMET SEN sendikalarının birleşmesi ile kuruldu. SES sağlık ve sosyal hizmet işkolunda örgütlü bir sendika olup, buralarda görev yapan tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin (Tabip, Hemşire, Ebe, Sağlık Memuru, Yardımcı Hizmetli, Genel İdare Hizmetli (memur) Teknik Personel, Laborant, Diş Tabibi, Eczacı, Diyetisyen, Psikolog, Fizyoterapist, Öğretmen, Sosyal Hizmet Uzmanı, Biyolog, Kimyager, Odyometrist vb.) üye olabildiği bir sendika, halen 40 bin sağlık çalışanını temsil ediyor. SES, KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) ve PSI (Uluslararası Kamu Çalışanları Sendikaları Federasyonu) üyesidir. KESK, DİSK, TÜRKİŞ, HAKİŞ ile birlikte ICFTU (Dünya Özgür İşçi Sendikaları Konfederasyonu) ve ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) üyesi. Hastane işletme oluyor; hekim değil, vali yönetiyor ağlık Bakanlığı, kamu hastanelerinin işletmeye dönüştürülmesini amaçlayan yasa tasarısını TBMM’ye sundu. Hastane yönetim kurulunda yerel yöneticiler, ticaret odası temsilcileri bulunuyor, tabip odası temsilcisi yer almıyor. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy, işletme haline dönüştürülecek hastanelerin kâr amaçlı hareket edeceğini belirtti. Meclis’te görüşmeye sunulan Kamu Sağlık İşletmeleri Pilot Uygulaması Hakında Kanun Tasarısı’nın gerekçesi ve temel özelliklerini şöyle sıralamak mümkün: Yataklı tedavi kurumları otelcilik hizmetlerini de sunduğundan yönetimi işletmecilik esaslarına göre düzenlenecek. S Milyonluk cirosu olan hastaneler işletme alanında hiçbir eğitimi olmayan başhekimler yerine profesyonel yöneticiler tarafından yönetilecek. Hastane yönetimi, personel istihdamında bürokratik sınırlamaların dışında serbestçe karar verebilecek, işin gereğine göre kaydırma yapabilecek, verimli çalışana ek ödeme imkânı sağlanacak. Hastanenin en yetkili organı yönetim kuruludur. Bu kurul, il genel meclisinden iki, valilikten bir, Sağlık Bakanlığı’ndan iki, Ticaret Odası’ndan bir ve il sağlık müdürlüğünden bir temsilci olmak üzere yedi kişiden oluşacak. Yönetim kurulu, hastane ve ünitelerin kurulmasına, kapatılmasına ve karar verebilecek. TARSUS Altun ve Denizer, Genel Maden İşçileri Sendikası’nda genel başkanlık için yarışıyor Antalya’ya Sosyal Güvenlik Merkezi Sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayacak Sosyal Güvenlik Reformu kapsamında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kurduğu “Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezi”nin ikincisi Antalya’da açılacak. Akdeniz Sanayi Sitesi’nde kurulacak Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezi’nin tanıtım toplantısına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hacı Mehmet Sungur, sosyal güvenlik kurumlarınca 35 milyon SSK’li, 16 milyon BağKur, 13 milyon Emekli Sandığı ve 9 milyon da sosyal güvenlik dışında kalan vatandaşa ve yakınlarına hizmet verildiğini söyledi. İşçiler bir yıldır grevde Emeğin başkentinde seçim rüzgârı AYKUT KÜÇÜKKAYA ANKARA (AA) lığını önceden açıklaması ve yöneti Armutçuk, MTA ve Merkez ServisleDİSK’e bağlı Birleşik Memin de kendi içinde ikiye ayrılmış ol ri şubelerindeki delege seçimleri tatalİş Sendikası’na üye işması, emeğin başkentinde alışılmadık mamlandı. GMİS’te halen Genel Eğiçilerin SCT Filtre Fabrikatim Sekreteri olarak görev yapan Rabir seçim atmosferi yarattı. sı’ndaki grevi, 1. yılını dolmazan Denizer ile Genel Başkan Çedurdu. Mersin’in Tarsus iltin Altun’un karşı karşıya geldiği, yak500 MADENCİ OY KULLANDI çesindeki fabrikada çalışan laşık 3.500 maden işçisinin oy GMİS 8. Olağan Genel Kurulu için 300 işçi, sendikanın aldığı kullandığı Karadon Şubesi Karadon, Üzülmez, Kozlu, Amasra, karar doğrultusunda 15 Mart 2006’da greve çıkmıştı. Birleşik Metalİş Sendikası Başkanı Selçuk Göktaş, yabancı uyruklu işverenin, başından beri sendikayı kabul etmeyen tutumunun grevi kaçınılRamazan Çetin maz kıldığını, bu tutumun Denizer Altun bugüne kadar sürdürülmesi nedeniyle grev süresinin 1. yılını doldurduğunu söyledi. İşverene toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinde bir teklif sunduklarını, başta buna “evet’’ diyen işverenin, daha sonra tüm maliyetlere rağmen kararını değiştirdiğini belirtti. İşçilerin 1 yıldır kararlılığını devam ettirdiğini dile getiren Göktaş, istediklerini alana kadar sendika olarak işçilerin arkasında 1990 yılının sonlarında, maden ocaklarında başlayan ve Zonguldak caddelerinde devam eden “büyük madenci” grevi, 48 Ocak 1991 tarihleri arasında ZonguldakAnkara yürüyüşüne dönüşmüş ve 150 bin Zonguldaklı Mengen’de yollara barikat kurularak durdurulabilmişti. olacaklarını kaydetti. Türkİş’e bağlı Genel Maden İşçileri Sendikası’nda (GMİS) Genel Başkan ve Türkİş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Çetin Altun ile 6 Ağustos 1999 tarihinde evinin önünde kurulan pusuda öldürülen eski GMİS Genel Başkanı ve Türkİş Genel Sekreteri Şemsi Denizer’in kardeşi Ramazan Denizer arasındaki “genel başkanlık” yarışı tüm hızıyla sürüyor. Denizer’in, genel başkan aday ? Karadon Şubesi delege seçimlerinde Denizer ile Altun karşı karşıya geldi. 3 bin 500 madencinin oy kullandığı seçimleri Denizer kazanarak bir adım öne geçti. 3 delege seçimlerini Denizer kazandı. Denizer böylece şube genel kurulları öncesinde bir adım öne geçti. 17 Mart 2007’de yapılacak olan Karadon Şubesi’nin genel kurulunda GMİS Genel Merkez Kongresi’nde oy kullanacak 300 delegeden 90’ı belirlenecek. Diğer şube kongreleri de 7 Nisan 2007’ye kadar tamamlanacak ve genel merkez genel kurul tarihi belirlenecek. Genel merkezi Zonguldak’ta bulunan GMİS’in 7 şubesinden 5’i Zonguldak il sınırları içinde bulunuyor. Bir madenci kenti olan Zonguldak’ta sadece maden işçileri değil, başta emekli madenciler olmak üzere tüm Zonguldaklılar GMİS seçimlerini yakından takip ediyor. ŞÇİ SAYISI HIZLA GERİLEDİ Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) işyerlerinde ve Maden Tetkik Arama (MTA) işyerlerinde örgütlü olan GMİS’in bugün yaklaşık 13 bin üyesi bulunuyor. 1990’da TTK’de 35 bin işçi çalışıyordu. 1990’da ocakların kapatılması düşüncesine karşı birleşen Zonguldak halkı, 1994’te ünlü 5 Nisan Kararları’na karşı aynı tepkiyi gösterdi ve ocakların kapatılmasına izin vermedi. Ancak o tarihlerden bugüne emekli olan maden işçilerinin yerine yeterli sayıda yeni işçi alınmadı ve çalışan sayısı hızla geriledi. 1 Mart 2007 itibarıyla kurumda yer altında 8 bin 146, yer üstünde de 2 bin 703, toplam 10 bin 849 işçi çalışıyor. DUYURU GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANLIĞI’NDAN Genel Maden İşçileri Sendikası MTA İş Şubesi’nin 8. Dönem Olağan Genel Kurul Toplantısı, 7 Nisan 2007 Cumartesi günü saat:10.00’da Türkİş Genel Merkezi Toplantı Salonu’nda, Bayındır Sok. No: 10 Kızılay/Ankara adresinde ve aşağıdaki gündem uyarınca yapılacaktır. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamazsa ikinci toplantı, 14 Nisan 2007 Cumartesi günü aynı yer ve saatte ve aynı gündem uyarınca yapılacaktır. GÜNDEM Yoklama ve Açılış Divan Heyeti Seçimi Saygı Duruşu Konukların Konuşmaları Raporların Okunması ve Müzakeresi Kurulların İbrası Dilek ve Temenniler Seçimler Şube Yönetim Kurulu 5 Asil Üyesi seçimi Şube Başkanı Şube Başkan Yardımcısı Şube Sekreteri Şube Mali Sekreteri Şube Teşkilatlandırma Sekreteri Şube Yönetim Kurulu 5 Yedek Üyesi seçimi Şube Denetleme Kurulu 3 Asil ve 3 Yedek Üyesi seçimi Şube Disiplin Kurulu 5 Asil ve 5 Yedek Üyesi seçimi Genel Merkez Genel Kurul için Delege seçimi Kapanış 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca ilan olunur. Rahmi YAMAN Mustafa DAĞLIOĞLU Genel Başkan Yardımcısı Genel Sekreter GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANLIĞI İ CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear