25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y B Y B B K B K Y 7 7 5 10 13 8 13 8 5 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y K K K K B 6 7 8 7 4 4 4 3 14 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y K K K 15 16 12 13 13 11 4 5 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Ege, Batı Akdeniz’in iç kesimleri, Orta ve Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri yağışlı geçecek. Yağışlar Doğu Akdeniz’in doğusu, İç Anadolu’nun güneydoğusu, Doğu Anadolu’nun güneybatısı ile Güneydoğu Anadolu’da etkili olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B B B B B B B 11 5 10 14 12 12 14 13 15 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B PB PB B B B 13 18 20 15 15 12 16 15 15 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB B B Y PB K PB Y 8 20 3 18 10 12 1 18 11 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada yaptı. Orgeneral, terör örgütünün K. Irak’ta sınıra yakın bölgelerde 3500’den fazla Amerikan silahlarıyla donanmış PKK’linin bulunduğuna, Türkiye’de yaşanan terör olaylarının Irak’taki gelişmelerden etkilendiğine dikkat çekti. Türkiye elbette Irak’ın bütünlüğünün korunması gerektiğine inanıyordu; ama Orgeneral Başbuğ, “…Askeri ihtiyaçlar gerektirdiği zaman, anayasa ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, Türkiye’nin Irak kuzeyindeki bölücü terör örgütüne karşı görebileceği tedbirleri her zaman alabileceğini…” söyledi. Vay efendim sen misin K. Irak’ta ABD’nin Kürt dostlarına karşı askeri harekâta geçebileceğini söyleyen! Kuyruğuna basılmış gibi ABD’nin söz sahibi yetkilileri K.Irak Kürt aşiret reisleri gibi Orgeneral Başbuğ’un “gerektiği zaman operasyon” vurgulamasına karşı sert açıklamalar yapmaya başladı. ABD Savunma Bakanlığı, şimdi bu bakanlıkta bakan yardımcısı görevinde olan eski Ankara Büyükelçileri Eric Edelman vasıtasıyla, Dışişleri ise sözcüleri (Mr. Casey) aracılığıyla “PKK’ye karşı askeri seçeneğe ‘kesinlikle’ karşı olduklarını” birbiri ardına açıklamaya giriştiler. Orgeneral Başbuğ’un açıklamalara vakit yitirmeksizin karşı çıkan Washington kaynaklı demeçlerin tek anlamı var: “Hayır, izin vermem. Sınır ötesi operasyon yapamazsınız!” Asker görüşünü açıklıyor; ne ki hükümetten ABD’ye aynı tonda operasyon hakkımızı anımsatacak tek cümle duyulmuyor. Daha önceleri yarım ağızla “gerekirse yaparız dedik ya” deyip, giderek derinleşen K. Irak sorunundan kaynaklanan sorumluluktan sıyrılmaları olanaklı mı? ??? ABD, dört yıldır çeşitli biçimlerde uyguladığı Türkiye’yi uyutma formüllerine bir yenisini ekledi. Yeni uyutma formülü şöyle: Avrupa’da PKK’ye karşı devletleri harekete geçirdik, bak terör örgütüne karşı tedbirler alıyoruz, demeye başladılar. Ama işi kaynağında çözmek için sınır ötesi harekâta sıra geldi mi? Yoooo! Bak işte bu olmaz diyorlar. Hürriyet’in Washington muhabirinin yazdığına göre, sınır ötesi operasyona engel gösterdikleri başka bir mazeret üretmişler: “...ABD kaynakları Irak’ın kuzeyinde PKK silahlı varlığı konusunda, Kürt Bölgesel Yönetimi’ne ve Kürt liderlere ‘ısrarla’ baskıda bulunmaya çalışmalarına rağmen, ‘söz geçiremediklerini’…” söylüyorlarmış! Bu uydurmaya inanır mısınız? Oysa PKK’ye karşı harekete geçmeyeceklerini aşiret reisi Mesud Barzani daha önceki bir demecinde gayet açık bir ifadeyle açıklamıştı: “…Artık Kürt’ü Kürt’e vurdurtmayacaklar!” Adam daha ne desin, açıkça söyledi: “Biz Kürtler PKK’li Kürt kardeşlerimizi vurmayacağız ve Türkiye’nin PKK’yi vurmasına asla olasılık tanımayacağız!” PKK’yi elbette destekleyecek K. Irak Kürtleri; Cumhuriyet yazdı. Barzani, Güney Anadolu’ya elini soktu, bölücülüğe destek veriyor. Barzani ile aynı çizgide olan PKK destekçisi öteki aşiret reisi Talabani’yi Cumhurbaşkanı olarak davet etmeyi reddeden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in duyarlı davranışına karşı işbaşındaki na to mermer na to kafa ise; Talabani’yi devlet başkanı olarak Ankara’da veya İstanbul’da ayaklarına kırmızı halılar sererek karşılamak için her türlü olanağı zorluyor. ??? Bre insafsız Amerika; Avrupa’da örneğin Fransa yakalayıp içeri aldığı örgütün azılı elemanlarını kısa süre sonra salıverdi. Irak’ta devleti, hükümeti elinde tutan ABD’ye PKK önde gidenlerinin yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmeleri için liste verildi. O gün bugündür tek bir terör lideri yakalanıp gönderilmedi. Hoş, adamlar Türkiye’yi uyutma konusunda bir bakıma haksız da değiller. Bir emekli Orgeneral Edip Başer, emekli General Joseph Ralston ile Boğaz’daki bir lokantada soruna çözüm aradıktan sonra, verdiği demeçte “…Bence PKK ile uğraş meselesi, bertaraf edilmesi stratejik bir mesele değil. Bana göre ‘bu’ (PKK sorunu) bir yan meseledir…” dememiş miydi? Tıpkı Amerika gibi konuşuyor Edip Başer; “taktik düzeydeki ekonomik, siyasi ve siyasi alanda alınacak tedbirlerle PKK’nin etkisiz hale getirilebileceğini” savunuyor. Neymiş temel sorun? Türkiye’nin birinci önceliği K.Irak’ta Kürdistan kurulmasını engellemekmiş. Oysa K. Irak’ta her şey tamam. Tek eksik Kürdistan devletinin resmen ilanı. Hem bu gelişmeyi önleyemeyeceksin, hem de PKK’yi “yan mesele” diye değerlendirip bertaraf edilmesini ekonomik koşullara bağlayacaksın! Hükümet; Amerika’nın dümen suyunda yürüttüğü K. Irak politikasını, üstelik orgeneral emeklisi bir askere söyletiyor, doğrulatıyor. Hazin! Sistem uyaramayacak Prof. Dr. Gülay Atay, depremden önce uyarı yapabilecek duruma geldiklerini ancak sorumluluk alacak bir kurum olmadığı için sistemin hayata geçmediğini söyledi İstanbul Haber Servisi Büyük depremi bekleyen İstanbul’da, Kandilli Rasathanesi, erken uyarı sistemini kurdu ancak vatandaşları uyaramayacak. Uyarı sistemi, henüz hiçbir devlet kurumunun sahiplenmemesi nedeniyle hayata geçirilemiyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün (KRDAE), “Yıllık Paylaşım Toplantısı 2007” dün Kandilli’de yapıldı. Rasathanenin çalışmalarını bir sunumla anlatan KRDAE Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, Türkiye genelinde 120 deprem istasyonu olduğunu anımsatarak 2008 yılına dek bu istasyonları tüm ülkeye yaymayı amaçladıklarını söyledi. Depreme karşı erken uyarı sistemi kapsamında sinyallerin gelmesinin sağlandığını, depremden 56 saniye önce uyarı yapabilecek duruma geldiklerini açıklayan Altay, “Ancak sonra ne olacak bilemiyoruz” ifadesini kullandı. Altay, gelen sinyallerin ilgililere iletilmesi için bir kurumun sorumluluk alması gerektiğini ancak henüz bu sağlanamadığı için sistemin hayata geçirilemediğini vurguladı. Marmara Denizi’ndeki faya yönelik bir sondaj çalışması yapacaklarını açıklayan Altay, bu kapsamda Sivriada’da bir istasyon kurulacağını bildirdi. Kandilli olarak tek başlarına bunu yapamayacaklarını dile getiren Altay, projenin uluslararası çapta yürütülmesi gerektiğini ve bunun için büyük kaynak gerektiğini söyledi. Toplantıda söz alan KRDAE Müdür yardımcısı Prof. Dr. Cemil Gürbüz, bu çalışma ile bir depremin fiziksel olarak nasıl meydana geldiğini inceleyeceklerini, yerleştirilecek sensörlerle depremin fiziğinin ölçüleceğini ve bunun bir depremin nasıl oluştuğu konusunda bilgi vereceğini söyledi. Gürbüz tsunami riskinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilecek uluslararası proje ile Karadeniz ve Marmara’ya 2 adet cihaz konulacağını, Kandilli olarak da 5 tane cihaz daha yerleştirmeyi planladıklarını açıkladı. Doğu Anadolu’daki depremler Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan deprem uzmanları, son zamanlarda Doğu Anadolu fayında hareketlilik yaşandığına dikkat çekerek “Bingöl civarında da önemli bir hareketlilik var. O bölgede orta büyüklükte depremler olması şaşırtıcı olmayacaktır. Ama bu bir deprem tahmini olarak algılanmamalı. Önemli olan depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi” dediler. KIBRIS VE ORTADOĞU Türk ve Yunan gazeteciler buluştu LEYLA TAVŞANOĞLU Acaristanbul’da yıkım kararı ? Baştarafı 1. Sayfada kararı çıkması durumunda inşaatı kendisinin yıkacağını söyledi. Danıştay 6. Dairesi’nin 9 Şubat’ta yerel mahkemenin verdiği iptal kararını onaması ile ruhsatsız hale gelen 4’ü su basman seviyesinde toplam 142 villanın yıkım kararı, dün Beykoz Belediyesi encümen toplantısında alındı. Toplantının ardından açıklama yapan Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül, “Yüksek yargının verdiği kararlara uymak zorundayız. Acaristanbul ile ilgili Danıştay’ın ruhsat iptaline ilişkin verdiği kararına dayanarak 3194 sayılı İmar Yasası’nın 32. maddesine göre villaların yıkımı ve 42. maddesine göre de para cezası kararını encümenimiz oyçokluğu ile verdi” diye konuştu. Ergül, hukuki süreç gereği şu an yıkım yapılamayacağını söyledi. Yıkım kararı için siyasilerin baskı yaptığı iddialarını da yanıtlayan Ergül, “Kararı siyasilerin değerlendirme hakkı var. Bunu baskı ile adlandıramayız. Baskı olsaydı karar oybirliği ile çıkardı” dedi. Ergül, Belediye encümeni, Acaristanbul’daki villalar için yıkım kararı aldı. encümenin konuyla ilgili verdiği, villaların yıkılamayacağına ilişkin ilk kararı da “Encümen bir karar alır ve başka bir karar ile bunu tashih edebilir. Bakanlığın itirazı üzerine encümen tekrar değerlendirme yapmıştı. Danıştay kararına göre işlem yapma kararı vermişti” şeklinde değerlendirdi. Kararla ilgili açıklama yapan İsmet Acar, “Burası benim tapulu arazim, hiçbir şekilde kanunun tanıdığı yüzde 6 imar oranının üzerine çıkılmadı” dedi. Mahkeme kararı kesinleşmeden yıkımın gerçekleşmesi halinde 42 milyon YTL’lik tazminat davası açacağını söyleyen Acar, villaların satışının da yapılmadığını belirtti. Kararın, yasalardaki “kazanılmış hak” vurgusuna ters düş tüğünü belirten Acar, yasaya göre imarlı bir yerde yapılan kaçak inşaatın ruhsat alma imkânı varsa yıkılamayacağını öne sürerek “Orman işgalcisi gibi görünmek beni felaket rahatsız ediyor. Yargı kararı ile yıkım kesinleşirse kesinlikle tarafımızdan yıkılacaktır ve hiçbir bedel talep edilmeyecektir” dedi. Acar, konuyla ilgili AİHM’ye de gidebileceğini söyledi. Encümenin 3’e karşı 4 oyla aldığı yıkım kararında para cezası da belirlendi. İmar Yasası’nın 42. maddesine göre teklif dosyasında bulunan (8 adet) her bir yapı tatil tutanağı için 30 bin YTL olmak üzere toplam 240 bin YTL para cezası verilmesi kararlaştırıldı. Toplantıda Belediye Başkanı Muharrem Ergül, Encümen üyesi Mucip Kopuz, Yazıişleri Müdürü Seher Çekerek, Hesap İşleri Müdürü Ömer Çelik yıkım kararına “evet”, Encümen üyeleri Mesut Türkeri ve Hasan Özben ile Fen İşleri Müdürü Safa Tüzemen “hayır” oyu kullandı. Karşıoy kullanan üyeler, gerekçelerini daha sonra açıklayacak. ATİNA Türk, Yunan, Kıbrıslı Türk, Rum, Amerikalı bir grup akademisyen ve gazeteci konuşuyoruz. Lefkoşa’daki ABD Büyükelçiliği’nin düzenlediği ve Atina’daki Titania Otel’de yapılan toplantıda Ortadoğu ve Kıbrıs’taki son durumları tartışıyoruz. Konuşmalar derinleştikçe kısa bir zaman dilimi içinde insanların duygu ve düşüncelerinin nasıl da hızla değiştiğine tanık oluyor, şaşkınlığa düşüyorum. Özetlemek gerekirse Kıbrıs’ta çok değil, üç yıl önce düzenlenen referandumlarda Türk tarafında “evet” oyunu savunan, “Bu memleket bizim”, “Yes be annem” kampanyalarında öncülük eden isimler bugün düş kırıklığı içinde. Evet, Kıbrıs’ın bütünlüğüne inandıklarını vurguluyorlar bugün de, ama savundukları fikir de şu: “Kıbrıs’ta tarihten beri Kıbrıslılık diye bir kavram olmamıştır.” ‘ABD sembolik işlerle uğraşıyor’ Beni ikinci olarak şaşkınlığa düşüren gelişme ise zamanında ABD’de neocon’ların (yeni muhafazakârlar) kuramcılığında başı çekenlerin bugün söylemlerini tamamıyla değiştirmiş olmaları. Söylenen söz şu: “Son yıllarda neocon’ların etkisiyle ABD aşırı otoriter, kibirli, hatta küstahlığa varan bir güç haline geldi. Bu son derece yanlış.” Bunun ardından söz ABD Kongresi’nde bekleyen sözde Ermeni soykırımı karar tasarısına geliyor: “ABD Kongresi sembolik işlerle uğraşacağı yerde Darfur’daki gibi olaylarla uğraşsa çok daha iyi olur. Kongre’ye, aslında ‘Bu işleri halletmeyi Türklere bırakın’ denmesi lazım. Ama bu sözleri tabii ki dinlemezler. ABD’nin Türkiye’yle ilişkilerinin temeli sağlamdır. Kongre’de bekleyen benzer kararlarla Türkiye’de insanların ABD’ye olan duygularının daha da soğuyacağından korkulmalıdır.” Ortadoğu’da güç dengesi Amerikan grubundan bir akademisyen ve araştırmacının Ortadoğu’da durumla ilgili şu sözleri önemli ölçüde dikkat çekiyor: “Yeni bir SünniŞii fay hattı ve ABD’nin etkisinin büyük ölçüde azalması, bir sonraki ABD Başkanı’nın Ortadoğu siyasetinin çerçevesine bir meydan okuma oluşturacak. Bir sonraki ABD Başkanı karmakarışık bir Ortadoğu ve oraya bulaşmaya kesinlikle karşı çıkacak bir kamuoyuyla karşı karşıya kalacaktır.ABD’nin yeni liderinin Ortadoğu’da yeniden güç dengesini oluşturma politikasına dönmekten başka çaresi yoktur. Ortadoğu’yla ilişiği tamamıyla kesmek mümkün değildir. Bu,ABD’nin ülke içinde ve dünyadaki savunma çıkarlarına ağır darbeler indirecektir.” ‘Ötekini anlamamız lazım’ Dikkat çekici bir sunum da bir Yunan gazeteciden geliyor: “Bizim mutlaka ötekini anlamamız lazım. Biz ya ötekine karşı kayıtsız kalıyoruz ya da onu dışlıyoruz.Türk ve Yunan medyaları arasında bugün bahar havası esiyor. Ama bu durum kalıcı mı? Gün gelip eski klişe laflara dönebilir miyiz? İşte, en önemli soru bu.” Türk grubundan bir gazeteci ise şu çarpıcı cümlenin alıntı çiziyor: “Karşındakine anlayış göstermezsen ondan sevecenlik bekleyemezsin.” Eski Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci: Yargıtay ve Danıştay’daki boş üyelikler Sorumluluk Topbaş’ın İstanbul Haber Servisi Eski Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, Acaristanbul için yıkım kararı vermesine karşın yeni bir dava sürecine yeşil ışık yakan Beykoz Belediyesi’ni eleştirerek artık bu işin sorumluluğunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ta olduğunu söyledi. Ekinci, Acaristanbul villalarının tahrip ettiği ormanlık alanın bütün İstanbulluların ortak doğal zenginliği olduğunu söyledi. Bu nedenle Danıştay kararının yerine getirilmesini sadece Beykoz Belediyesi’nden beklemenin doğru olmadığını vurgulayan Ekinci, “Büyükşehir Belediyesi’nin de devreye girerek sorumlu olduğu orman alanlarını yasadışı yapılaşmaya karşı koruması konusunda etkin bir davranış göstermesi gerekir” dedi. Yeni Büyükşehir Belediyeleri Yasası’nra göre, ilçe belediyelerinin imar disiplinini sağlayamadığı durumlarda büyükşehir belediyelerinin yasaların gereğini yerine getirmesi gerektiğine işaret eden Ekinci, “Beykoz Belediyesi’nin yıkım kararında yeni bir dava sürecini gündeme getirmesi, hukukun gereğini yapmakta istekli olmadığını gösteriyor” dedi. ‘Seçimler 20 Mart’ta’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avukat Sedat Vural, Danıştay ve Yargıtay’ın boş üyeliklerine seçim için gerekli toplantıyı yapmayarak görevlerini ihmal ettikleri gerekçesiyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanı Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile HSYK Üyesi Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga hakkında suç duyurusunda bulundu. HSYK Başkanvekili Mahmut Acar seçimlerin 20 Mart’ta yapılacağını açıkladı. Vural, suç duyurusuna ilişkin şikâyet dilekçesini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdi. Dilekçede, HSYK’nin, Danıştay ve Yargıtay üyelerini seçme görevinin anayasal zorunluluk olduğu belirtildi. Dilekçede, anayasal yargı kurumlarının üyelerini bilerek ve isteyerek seçmemenin, bu kurumların sağlıklı ve süratli adalet dağıtımını engellemek suretiyle görevi suiistimal suçunu oluşturacağına işaret edildi. Öte yandan HSYK Başkanvekili Mahmut Acar başkanlığında dün yapılan toplantıda, uzun süredir boş bulunan Yargıtay’ın 23, Danıştay’ın 6 üyeliği için seçimin, Fahri Kasırga’nın muhalefetine karşın 20 Mart tarihinde yapılmasına karar verdi. 01.05.195811.03.2007 ABDÜLKADİR MUNGAN Seni tanımanın, seninle “başka türlü bir dünyayı” hayal edip paylaşmanın ne kadar büyük bir şans olduğunu biz biliyoruz... Sen de; hayatın boyunca taşıdığın onurlu duruşunla, sevgisini, nezaketini ve yardımını hiç kimseden esirgemeyen yufka yüreğinle yalnız bizlerin değil, seninle karşılaşan herkesin dünyaya bakışını güzelleştirdiğini bil lütfen. Şimdi biz; senin sevgi dolu kara gözlerinin ışığı olmadan nasıl aydınlanacağımızı bilememenin şaşkınlığında, ansızın kopup gittiğin dünyamızda yarattığın boşluğun acısıyla başbaşayız. Bu tarifsiz acı karşısında, senin gibi acılarını gizleme kudretini gösteremediğimiz için affet bizi!!! Kardeşlikten öte dostluğun için.. gerçek ağabeyliğin için sonsuz teşekkürler... Buluşmak üzere................. Dostların CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear