18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MART 2007 PERŞEMBE 6 HABERLER Göztepe Parkı’na cami yapılmasını öngören karar idare mahkemesi tarafından iptal edildi PERŞEMBE ORHAN BURSALI Y eşil alanlara kurtuluş yolu İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Göztepe Parkı’na cami yapma girişimi yargıdan döndü. Kadıköy’deki yeşil alanların olası bir depremde toplanma yeri olarak kullanılacağı için korunması gerektiğine hükmeden İstanbul 5. İdare Mahkemesi, parka cami yapımını öngören kararı, “yürüme mesafesinde 3 cami bulunduğu”, “şehircilik ilkelerine aykırı olduğu” ve “kamu yararı bulunmadığı” gerekçeleriyle iptal etti. Kararı değerlendiren Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, “Bu karar, Kadıköy’ün diğer yeşil alanlarının korunması için örnek olacak” dedi. İBB’nin kamuoyunda büyük tepkilere neden olan, Kadıköylülerin,”yeşilin korunması gerekliliği, ilçede yeterli sayıda cami bulunması” gerekçeleriyle karşı çıktığı Göztepe Parkı’na cami projesinin dava süreci tamamlandı. Kadıköy Belediye Ulusal(cılık) ve Ekonomi Bugün bu köşede bazı ülkelerin “ulusal” ekonomileri üzerine örnekler var. Her ne kadar burada o kötü şöhretli “ulusal” sözcüğünü kullanıyorsam da, öncelikle “kampus”larının odalarından “Eyvah faşizm (Hitler) geliyor!” karabasanları ile uyanan “siyaset akademisyenleri”nden özürler dilerim... www.inovasyon.org/ “sitesi”nin yöneticisi Aykut Göker, “haber ve yorum” köşesinde, “OECD Science, Technology and Industry Outlook 2006”dan yararlanarak 30 ülkenin bilim, teknoloji ve inovasyon stratejileri üzerine bir liste hazırlamış. Ülkelerin son biriki yıl içinde yürürlüğe koydukları plan, program ve yasal düzenlemelerden örnekler vermiş. Aykut Göker, Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinin yazarıdır. Son yazılarında verdiği örneklerden bazılarını buraya taşıyacağım. ??? Çin: Orta ve Uzun Vadeli Program’ından: “Çin, yurttaşlarının aldıkları patent sayısı ve akademik makale sayısı açısından, 2020’de, dünyanın ilk beşi içinde yer alacaktır”. Almanya: Yüksek Teknoloji Stratejisi belgesinden: “Ülkemizi, yarının en önemli pazarlarındaki dünya sıralamasında en tepeye oturtmak amacıyla bütün bakanlıkları kapsayan bir ulusal strateji geliştirdi... Bu strateji inovasyon politikasını hükümet faaliyetlerinin merkezine oturtmaktadır. Vizyonumuz, bilim ve sanayideki başarıya saygı duyan ve ödüllendiren bir ülkedir. Merak eden, öğrenen bir toplum.. 2020’ye gelindiğinde, Almanya’yı dünyanın araştırmaya en fazla dost olan ülkesi haline dönüştürmeyi başarmış olacağız... Bugünkü yaşam standardımızı ve çocuklarımızın gelecekteki yaşam standardını güvence altına alabilmek için, yeni fikirlere, yeni ürünlere ihtiyacımız var. Rekabet yarışını düşük işçilik ücretlerine dayanarak kazanamayız. Ama, bu yarışı en iyi fikirlere dayanarak mutlaka kazanırız. ArGe’ye 6 milyar Avro daha ek yatırım yapıyor…” Danimarka: 20072010 dönemini kapsayan “Küresel Ekonomide Danimarka’nın Stratejisi”: “Danimarka, 10 yıl sonra da 20 yıl sonra da, yaşamak ve çalışmak için dünyanın en cazip ülkelerinden biri olmalı. Küresel bakış açısına sahip ve dünya toplumunda etkin rol oynayan; yenilenme sürecine herkesin katıldığı bir ülke…” Finlandiya: “20072011 Bilim, Teknoloji, İnovasyon” : Ulusal stratejisinden: “Özel sektörün ve kamunun ArGe harcamalarını, on yılın sonunda, GSYİH’nin yüzde 4’üne çıkarmak; araştırma kalitesini yükseltmek; araştırma sonuçlarının uygulamaya geçmesini ve ticarîleştirilmesini teşvik; insan kaynaklarını, gelecekte de en üst yetkinlik düzeyinde olunmasını sağlayacak şekilde, sürekli geliştirmek”. Japonya: “3’üncü Bilim ve Teknoloji Ana Planı”: “Doğal kaynak fakiri bir ülke olan Japonya gelecekteki zenginliği, ‘gerçekte, bilim ve teknolojideki eşsiz gelişmelere bağlıdır’ çerçevesinde ileri bilim ve ileri teknolojiye yönelmiş bir ulus olmayı ulusal bir strateji olarak benimser.” Güney Kore: “Bilim ve Teknoloji Ana Planı’ndan: “Bilim ve teknoloji toplumun ana direği olmalı; ulusun geleceği de tamamen bilim ve teknolojiye dayanmalıdır. Hedef 2007’de en iyi ilk sekiz içinde yer almaktır.” İrlanda: “Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Stratejisi”: “İrlanda, 2013’te uluslararası arenada araştırmasının mükemmelliğiyle anılan bir ülke olacak; ekonomik ve toplumsal gelişme için yeni bilgi üretme ve kullanmada en önde koşacak.” ??? AKP’nin ülkeye verdiği zerre kadar bir vizyonu yoktur. (Dinciliği yaymaktan başka!) Gelecek programı olmayan bir ülke, ancak küresel ekonominin karabatağı olarak kalabilir. Borsa çöktüğünde de AKP ancak dünkü gibi acil toplanır! Geleceğini bağladığı “sıcak para kaçıyor mu!” “Eyvah ulusal!” korkusundan uyuyamayanlar, AKP’nin etekleri altına daha fazla girerken hiç olmazsa bir parça bilim ve teknoloji ve ekonomi üretimine kafa yorsalar ve AKP’yi yönlendirici yazılar yazsalar da bu ülkeye yararları dokunsa! Çünkü “Ne ka düzgün ekonomi o ka ekmek”! Yani, o mahut sözcüğü kullanacağım yine: Ne kadar ayakları üzerinde “ulusal” ekonomi, o kadar geniş demokrasi! İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Göztepe Parkı’na cami yapımı kararını iptal eden İstanbul 5. İdare Mahkemesi gerekçelerini şöyle sıraladı: ? Olası bir depremde toplanma alanı olarak kullanılacak yeşil alanlar korunmalıdır. ? Yürüme mesafesinde 3 cami, ihtiyacı karşılamak açısından yeterlidir. ? Parka yapılması planlanan cami şehircilik ilkelerine ters düşmektedir. ? Cami projesinde kamu yararı bulunmamaktadır. si’nin, 26 Ekim 2005’te yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle açtığı davanın kararı açıklandı. 17 Ekim 2006 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı veren İstanbul 5. İdare Mahkemesi, İBB Meclisi’nin 15.09.2005 tarihli kararını parkın dini tesis alanına alınmasının, “planlama teknikleri ile şehircilik ilkelerine aykırı olduğu” ve “kamu yararı bulunmadığı” gerekçeleriyle iptal etti. Göztepe Parkı’na yürüme mesafesi yakınlığında 3 cami bulunduğu belirtilen mahkemenin gerekçeli kararında, Kadıköy’de kişi başına düşen toplam yeşil alan miktarının 1.9 m2 olduğu anımsatılarak, bu oranın, olması gereken asgari yeşil alan standardının (10 m2) çok altında olduğuna dikkat çekildi. Kararda, “Marmara’da olası deprem sonrasında açık alan ihtiyacının büyüklüğü ve önemi düşünüldüğünde bu alanın imar planı değişikliğiyle yapılaşmaya açılmasının tehlikeli olacağı açıktır. Nitekim Kadıköy Belediyesi tarafından hazırlanan Afet Yerleşim Planı’nda davaya konu olan alan ‘çadır alanı’ olarak belirlenmiştir” denildi. Kadıköy’de sahil boyunca düzenlenmiş olan park alanlarının deprem sonrası oluşabilecek tsunami gibi nedenlerle kullanılamaz hale gelebileceğinin vurgulandığı kararda, bölgedeki nüfus ve yapılaşma yoğunluğu düşünüldüğünde, deprem sonrası için gerekli olan toplanma, geçici barınma ve sağlık hizmetleri için belirlenmiş sınırlı sa yıdaki yeşil alanın korunmasının gerekliliğine dikkat çekildi. Karar emsal olacak Kararı gazetemize değerlendiren Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, “Çok mutluyuz. Zaten umduğumuz ve beklediğimiz bir karardı. Yeşile duyarlılık gösteren herkesin başarısı” yorumunu yaptı. Artık Kadıköylülerin nefes alabildiği az sayıdaki noktadan biri olan Göztepe Parkı’nın imara açılmasının mümkün olamayacağına işaret eden Öztürk, “Burası artık yargı kararıyla korumaya alındı” dedi. Öztürk, söz konusu iptal kararının bundan sonrası için de emsal teşkil edeceğine dikkat çekerek, “Artık Kadıköy’de yeşil alanların az olduğu ve buraların imara açılamayacağı açıklanmış oldu. Bu, Kadıköylüler ve tüm İstanbullular için çok önemli” diye konuştu. JEOTERMAL KUYULAR Kamu İhale Kurulu Yasası’ndaki değişiklik önerisine karşı Baykal’dan ‘Ali Dibo’ uyarısı MTA ihalesi durduruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 15. İdare Mahkemesi, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) 11 adet jeotermal saha ve 3 adet jeotermal kuyunun kullanım haklarının devredilmesine ilişkin ihalesinin yürütmesini durdurdu. TMMOB tarafından yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada Ankara 15. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemin yürütmesini oybirliğiyle durdurdu. Kararda, jeotermal kaynakların ve sahaların devrine ve işletilmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen yasal düzenlemeler tamamlanmadan, bu saha ve kaynakların salt idarenin devir yetkisi bulunduğundan bahisle bu aşamada devrine ilişkin ihalede hukuka, kamu yararına ve hizmetin gereklerine uygunluk bulunmadığı vurgulandı. AKP’den KİK’e müdahale atağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan’ın Kamu İhale Kurulu Yasası’nda değişiklik içeren yasa önerisinde “karar mekanizmalarının daha hızlı işleyebilmesi’’ için kurul üyesi sayısının 10’dan 7’ye düşürülmesi ve Kamu İhale Kurulu (KİK) üyeliklerine AKP’lilerin atanmasına olanak sağlanması öngörülüyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Artık KİK ihale iptali kararı alamayacak. Ali Dibo türündeki işlere bakamayacak” dedi. KİK Başkanı Hasan Gül ve üye Bilal Karaca dışında görev süresi nisan ayında sona erecek 8 üyenin ayrılmasıyla kurulun çalışmaları sıkıntıya girecek. İktidar bir yasa önerisiyle KİK’le ilgili yeni düzenlemeler gerçekleştirmeye hazırlanırken, CHP lideri Baykal “Ali Dibo” olayını inceleyen KİK’in Hatay’daki 67 ihaleden 43’ünün mevzuata aykırı olduğunu saptadığına dikkat çekti. Bunun “gereğini (!)” yerine getiren iktidarın yasa değişikliğine hazırlandığını vurgulayan Baykal, şunları söyledi: “ ‘Hemen yasayı değiştirelim, bunların haddini bildirelim’ diyorlar. Öneri kabul edilirse, KİK ihale iptali kararı alamayacak, Ali Dibo türündeki işlere bakamayacak... KİK önüne getirilen her iddia ile şimdi harekete geçip inceleme yapabiliyordu, bir daha öyle inceleme iddia ile, dosya ile, ihbarla inceleme yapmak mümkün olmaktan çıkacak. Sayıştay ve Danıştay’dan üyeler vardı ve üyeleri hâkim statüsünde oluyordu, şimdi bu kaldırılıyor ve hâkim statüsünde olması gerekmiyor, ama ‘Hukuk mezunu olsun yeter’ deniyor, hukuk mezunları arasından uygun gördüklerini KİK’e tayin edebilecekler. Kurulun üyeleri 10 kişiden oluşuyor. Bunun 8 üyesinin görev süresi 16 Nisan’da doluyor. Ne olması gerekir? Usule göre, 16 Nisan’da yeni üyelerin seçilmesi gerekir değil mi? Hayır. Önce şu Cumhurbaşkanlığı işini ayarlayalım, ondan sonra bunu yaparız düşüncesiyle getirilen kanun geçici madde koyuyor, ‘Ne kadar üye kalırsa o üyeyle seçim yapılmaz, bir süre devam eder’ diyor, yeni cumhurbaşkanı gelinceye kadar 2 tane üye kalıyor. 2 üyeyle KİK göreve devam edecek. Ayrıca şimdi siyasi partilerle ilişkisi olamıyordu üyelerin. Getirilen öneriyle, doğrudan AKP’lilerin de İhale Kurumu’nda yer tutması kapısı açılıyor, sağlanıyor.” Öneride yer alan bazı düzenlemeler ACARİSTANBUL Yıkım kararı ulaşmıyor İstanbul Haber Servisi Beykoz’daki Özel Serdaroğlu Ormanı’nı katlederek yapılan Acaristanbul’un “yıkım vizesi” niteliğindeki Danıştay kararı, 15 gündür Beykoz Belediyesi’ne ulaşmadı. Daha önce “Yıkımla ilgili karar vermeden önce Danıştay’ın gerekçeli kararını bekleyeceğiz” açıklamasını yapan Beykoz Belediyesi ise kararın kendilerine resmi olarak tebliğini bekliyor. Beykoz Belediyesi’ne ulaşacak karar, çeşitli aşamalardan sonra belediye encümenine sunulacak. Salı günleri toplantı yapan encümenin de dosya eline gelir gelmez olağan ya da olağandışı bir toplantı yaparak karar vermesi bekleniyor. Tavşan Adası satılıyor Bozcaada yakınlarındaki yaklaşık 800 dönümlük (800 bin metrekare) Tavşan Adası (Mavriya Adası), 10 milyon dolar bedelle satışa çıkarıldı. Bozcaada’nın bir mil kuzeyinde bulunan Tavşan Adası’nda 10001300’lü yıllara ait yaşam kalıntıları bulunuyor. Sayısız batık ve zengin canlı yapısının yanı sıra temiz deniziyle dalış tutkunları için cazibe merkezi olan ada, halk arasında Merkep Adası olarak da biliniyor. Daha önceleri hayvancılık yapılan, ancak şu anda kullanılmayan adada bir fener, iki iskele, tatlısu ve akarsu kaynağı bulunuyor. Üzerinde yüzlerce tavşanın yaşadığı Tavşan Adası, küçük adacıkları ve koylarıyla potansiyel bir turizm merkezi olarak gösteriliyor. Öte yandan, isminin açıklanmasını istemeyen mülk sahibinin adanın turizme kazandırılması ve imara açılması için girişiminde bulunduğu öğrenildi. Ada daha önceki yıllarda da müzayede yoluyla satışa çıkmış, ancak alıcı bulamamıştı. (Fotoğraf:AA) KİK, itirazen şikâyet başvurularını, başvuru sahibinin iddiaları ile idarenin şikâyet başvurusu üzerine aldığı kararda belirtilen hususlarla sınırlı olarak inceleyerek sonuçlandıracak. “KİK üyeliğine önerilecek kişilerin, geçmişte ve halen bir siyasi parti ile aday gösterilme dahil üyelik ve görev alma ilişkilerinin bulunmaması gerektiği” yönündeki hüküm yasadan çıkarılıyor. KİK üyeliğine önerilecek kişilerin; kamu kurum ve kuruluşlarında en az 12 yıl hizmetinin bulunması ve kamu ihale mevzuatı ile ilgili yargılama, inceleme, denetleme, uygulama veya danışma konularında fiilen en az dört yıl çalışarak ihale mevzuatı açısından kanıtlanmış niteliğe ve deneyime sahip olmaları koşulu kaldırılıyor. KİK üyesi olmak için faaliyet alanıyla ilgili konularda kamu veya özel sektörde 12 yıl çalışma şartı 10’a düşürülüyor. KİK üyelerinin görev süresi 5 yıldan 6 yıla çıkarılıyor. KİK üyelerinin yeniden seçilmesine ve süresi dolmadan görevlerine son verilmesine olanak tanınarak kurul politize ediliyor. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte mevcut üyelerin üyelikleri, atandıkları tarihte kanunda öngörülen görev sürelerinin sonuna kadar devam edecek. Ancak, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başka bir üyenin görev süresini tamamlamak üzere atanmış olan üyelerin görev süreleri, atandıkları tarihten itibaren 5 yıla tamamlanacak. suna Yansıma Şefik Kahramankaptan Darülelhan ve Türk Musikisi’nin Gelişimi Gönül PAÇACI www.bbc.co.uk/turkish/news/story www.yenisafak.com www.pandora.com.tr.urun.asp?id www.Atatürktoday.com www.MustafaKemal.com Atatürk ve Müzik Aytaç YALMAN Cumhuriyet dönemi bestecileri hakkındaki eserleri E. İLYASOĞLU Atatürk’te vatan kavramı ve millet sevgisi (Atatürkçü Düşünce) Dr. Afet İNAN Liberal Düşünce Derneği (Sayı. 29) Vatanseverliğe Yönelik Tehdit İletişim konulu makaleler ve programlar D. CÜCELOĞLU İnsani Vatanseverlik Ord. Prof. Hilmi Ziya ÜLGEN Vatanseverlik özgürlüğe karşı bir tehdit Emma GOLDMAN Ulusçuluk, Küreselleşme ve Modernleşme Johann P. Amason Atatürk’ün Vatanseverlik ve Milli Benlik Bilincine İlişkin Görüşleri Akif ABBASOV Yurt Sevgisi Eğitimi K.K.K. Basımevi 2003 Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri Utkan KOCATÜRK (Turhan Kitapevi) Mustafa Kemal Atatürk’ten Yazdıklarım A. Afet İNAN (MEB 1971) Vatanseverlik bir erdem mi? Alasdaire Macıntyre Cogito Sayı. 21 (1999) Fikir Hareketleri Dergisi (Sayı 80) obursali?cumhuriyet.com.tr Başbakanlık’ta ‘borsa’ toplantısı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi bakanlarıyla Çin’de başlayan ve tüm dünyaya yayılan borsa krizi ve krizin Türkiye’ye etkilerini değerlendirdi. Erdoğan’ın, Başbakanlık Resmi Konutu’nda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Devlet Bakanı Ali Babacan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile bir araya gelerek yaptığı toplantıda, tüm dünyaya yayılan borsa krizi ve krizin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na (İMKB) etkilerinin ele alındığı öğrenildi. Vatanın değerini bilelim Y aşamımızı daha güzel, daha anlamlı kılabilmek için Montaigne’in şu sözlerini düşünmek mecburiyetindeyiz: “İdeolojilere ve türlü kamplara tutsaklığın egemen olduğu bir çağda nasıl özgür kalabilecek, içinde yaşadığımız çılgınlık ve vahşet ortamında düşüncelerimizi nasıl koruyabileceğiz?” Söz konusu ifade bugün için de geçerlidir. Maalesef ülkemiz de böyle bir kaos ortamında bulunmaktadır. Nitekim bir taraftan çok ciddi fikir ayrılıkları yaşanırken, diğer taraftan da ülkemiz dış telkin ve dayatmaların etkisi ile sağlıklı bir karar alma inisiyatifini kaybetmiş bulunmaktadır. Oysa, üzerinde yaşadığımız vatan topraklarında farklı düşünen herkesin düşüncelerini yasalar ile belirlenmiş hudutlar içinde ifade hakkı olduğunu kabul eden, kendine güven du yan, dışa dönük bir toplum olmak mecburiyetindeyiz. Bu ancak ırkçılığa, dinsel ve mezhepsel ayrımcılığa yer vermeyen bir anlayışın vatanımızda hâkim olması ile mümkündür. Bu nedenle, yaşanan tarihsel olaylara dar etnik açıdan bakamayız. Etnik düşmanlıklar ancak bilimsel bir yaklaşımla çözülebilir. Esasen, kendi özgün tarihi içinde Anadolu’da ırkçılık ve kaba milliyetçilik ile hiçbir sorunun çözülmediğini biliyoruz. Bu topraklarda mutlu ve huzurlu yaşamanın yolu gerçek bir Türk vatandaşı olmak ve Atatürk’ün gösterdiği yolda birleşmektir. (2) Hikmet Dizdaroğlu, a.g.e., s. 50. Çünkü; biz Anadolu insanları olarak, ölenle öldük, mazlumla ağladık, düşenin elinden tuttuk, insanların dilini, dinini, rengini kendi dilimiz, dinimiz, rengimiz bildik. Bizim için kardeşlik hep değerli oldu. Biz bu vatanda yaşayan herkesi canımız biliriz, çünkü biz hepimiziz. Anadolu’nun sıcak insanları; küreselleşme uyutmaları ile on binlerce insanı öldüren demokrasi ihraçlarıyla kandırılmamalıdır. Çünkü bizim değerlerimiz, bizi biz yapan ve bir arada tutan değerlerdir. Ancak üzülerek izliyoruz ki, küresel kapitalistlerin fikir babalarının cambazları yurtseverlik ve milliyetçilik kavramlarını düşman gibi göstererek; tabanı, kendi çıkarları doğrultusunda uzun vadeye yönelik örgütleme gayreti içindedirler. Bunu bilmek ve tedbir almak mecburiyetindeyiz. Esasen yurtseverlik, sevgidir. Çünkü yurtseverler ülkemizde yaratılan her olumlu işten kıvanç duyar, olumsuzlukların üzüntüsünü en derin bir şekilde yaşarlar. Bu nedenle, kendi değerlerimize güvenmeli, kendi ayaklarımızın üzerinde durmalıyız. Hür, onurlu, saygın bir ülkenin vatandaşı olarak yaşamak isteyen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bize armağan edilen bir vatanın değerini bilmeli ve vatanseverlik ortak paydasında buluşmalıdır. Hepimizin kabul edeceği gibi vatanımız; kan, gözyaşı ve fedakârlıklar ile ulusa armağan edilmiştir. Bu armağan, bu vatanı paylaşan ve kendini bu topraklara ait hisseden her vatandaşın hakkıdır. O vatandaşların yüreklerinde ortak bir değer olarak vatanseverlik duyguları geliştikçe bu topraklarda daha güçlü olacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Türkiye’nin ulusal bütünlüğüne yönelen tehditleri, farklılıkları içinde barındıran bir vatanseverlik anlayışı içinde önlemeliyiz. Vatan sevgisi ve düşüncesiyle yanlışlıklara ve haksızlıklara karşı güçlü bir toplumsal tepki geliştirmeliyiz; çünkü ortak paydalarımızı geliştiremezsek ortak değerlerimizi de kaybederiz. Faydalanılan Kaynaklar: www.esosder.com www.bbk.co.uk/turkish/europe/story Kulak Verin Nabucco’daki Esirler Koro Köprü ve otoyol zammına vize ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Ankara 10. İdare Mahkemesi’nin köprü ve otoyol ücretlerine 1 Eylül 2006’da yaptığı zammın “yürütmesinin durdurulması’’ kararını kaldırdı. Karara gerekçe olarak, zammın iç kaynak temini için değil, otoyolköprü ve benzeri tesislerin finansmanına kaynak sağlamak için olduğu belirtildi. Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin bu kararı, Ankara 10. İdare Mahkemesi iptal istemini karara bağlayana kadar geçerli olacak. Coşar: Yargıyı özelleştiriyorlar ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, yargının asli görevleri arasında olan bazı yargısal nitelikteki işlerin noterlere verilmesinin, yargının özelleştirilmesi anlamına geldiğini ve bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Coşar, anayasanın 9. maddesi gereği, “yargı yetkisinin Türk ulusu adına bağımsız mahkemelerce kullanılmasının zorunlu” olduğuna işaret ederek söz konusu değişiklik teklifinin anayasaya aykırı olduğunu kaydetti. BİTTİ CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear