25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 MART 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, AKP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra HSYK’ye el atacağını söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Yargı da tehdit altında’ Aşçı haftaya taburcu ? İstanbul Haber Servisi F tipi cezaevlerindeki tecrit uygulamalarının kaldırılması amacıyla, 293 gün boyunca ölüm orucu eylemi yapan, 22 Ocak 2007 tarihinde Adalet Bakanlığı’nın, cezaevlerindeki sorunları gidermek amacıyla yayımladığı genelgeyle eylemine ara veren avukat Behiç Aşçı önümüzdeki hafta içinde taburcu olacağını söyledi. Çapa Tıp Fakültesi’nde tedavi gören Aşçı, dün itibariyle ağızdan beslenmeye başladığını ifade ederek, “Kilom 61’e çıktı, şu an için vücudun dengesini sağlama ve kasların güçlendirilmesi üzerinde yoğunlaştırılmış bir tedavi görüyorum” dedi. GÜRSU KUNT 28 Şubat... Televizyon ekranlarından, gazetelerden “28 Şubat’a saldırı” giderek yoğunlaşıyor... Nurcuların “Yeni Asya” ve “Fethullahçı” kolu, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne “fırsat bu fırsat” diyerek yaylım ateşine başlarken yıllardır ABD’de yaşayan Fethullah Gülen, Zaman gazetesine “Saldırıyı daha da yoğunlaştırın” komutu mu veriyor?.. Hedefte “Cumhuriyet gazetesi” de var... Başbakan Erdoğan, AKP Grubu’nda ilk işareti verdi; Akit, Zaman, Yeni Şafak harekete geçti... On yıl önceye döndüm dün sabah... Bir gece önce televizyon ekranlarında tarikatçıların çığlıklarını duydum... Hepsinin gözlerini kin ve intikam duyguları sarmıştı... Hepsi saldırgandı!.. Nedense Erbakan Hoca’nın, Şevki Yılmaz’ın, Halil Ürün’ün, Hasan Hüseyin Ceylan’ın konuşmaları çoktan unutulmuştu... Kanlı mı geleceklerdi, kansız mı? İmam hatipler Erbakan’ın arka bahçesi miydi? İstanbul Büyükşehir Belediyesi 25 bin üniversite öğrencisine neden burs veriyordu? Şevki Yılmaz ne demişti: “Hepimiz Hizbullahız!” 17 Ocak 2000... İstanbul Beykoz’daki Hizbullah operasyonu... Tarsus’tan Konya’ya dek pek çok kentte mezar evler... İşkenceden geçirilerek öldürülen kadınlar ve erkekler... Az daha unutuyordum... 28 Şubat sürecinde Fethullah Gülen ABD’ye; Esat Coşan Avustralya’ya neden kaçtılar?.. Nakşi şeyhinin Avustralya’da; Nurcu şeyhinin ABD’de işi neydi? Fethullahçı Zaman’dan Ekrem, Yeni Asya’dan Mehmet Efendi ne yapmak istiyor? Amaçları belli!.. Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki “Nurcu” yapılanma kırıldı; düşleri 28 Şubat süreciyle birlikte gerçekleşmedi... ??? Şimdilerde “Cumhuriyet”e saldırıyorlar köşe başlarında... Cumhuriyet’in “Tehlikenin farkında mısınız?” duyurusuna gıcık oluyorlar... Olsunlar!.. Rahatları kaçsın!.. Cumhuriyet’in bombalanmasını bile “asker yaptı” demeye getiriyorlar; Danıştay’a yapılan kanlı saldıyı “provokasyon” olarak görüyorlar... Bunlar meydanı yine boş buldular!.. Bir sözde bilim insanı, 28 Şubat’ın Marksist ve Stalinist bir eylem olduğunu söyleyebiliyor... Nurcular, Nakşiler, Süleymancılar, din baronları, köktendinciler, Hizbullahçılar, Milliyetçi Mukaddesatçılar, Milli Görüşçüler, İslami Hareketçiler 28 Şubat’ı lanetliyorlar!.. 28 Şubat bir kâbus (!). 28 Şubat devletin cinnet hali (!). 28 Şubat vicdanlara derin yaralar açtı (!). Din baronlarının temsilcileri koro halinde seslerini yükseltiyor bir haftadır: “28 Şubat ihanettir!” 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün işkence tezgâhlarından geçmiş, hapis yatmış aydınlarını, yazarlarını, bilim insanlarını suçluyorlar!.. Cumhuriyet’i hedef alıyorlar!.. Üstelik demokrasiyi kalkan gibi kullanarak!.. Çünkü Cumhuriyet onların tek korkusu!.. Çünkü Cumhuriyet dışında hiçbir gazete Fethullah Gülen’in Bush hayranı olduğunu yazmıyor. Fethullah Gülen, Barzani ve Talabani’yle yakın ilişki içinde... Erbil’de, Süleymaniye’de milyonlarca dolarlık ihale alan Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı işadamları “Kürt İslam Sentezi”nin savunucusu Fethullahçılar değil mi? Şimdi Fethullahçı muhteremlere bir soru yöneltiyorum: “Hizbullah’ın, Hüseyin Velioğlu’ndan sonra liderliğini yapan İsa Altsoy’a Almanya’nın Frankfurt kentinde para yardımı yapan Fethullahçı kişiler var mı? İsa Altsoy’un ev kirasını, yiyecek ve içeceğini Frankfurt’taki Zaman gazetesi tesislerinde çalışan bir yönetici mi ödüyor?” Daha pek çok soru var... Bu soruları zaman zaman soracağım... ??? 12 Eylül 1980 darbesinde Kenan Evren ve arkadaşlarının sözcüsü albaylarla anlaşan Fethullah Gülen değil midir? Haydi bakalım, Yeni Asyacı Nurcu Mehmet Kutlular, konuş ve açıkla, 1982 Anayasası oylamasında Fethullah’ın şu pazarlık hikâyesini... Sonra?.. Türkİslam Sentezi’ne dayalı milliyetçimukaddesatçı yapılanmanın önderi Fethullah değil midir? Kuran kursları, imam hatipler, Fethullah Gülen okulları, Gülen’in Çevik Bir Paşa’ya aracı göndermesi?.. Ekrem, sen anlat bunları, “ağabeyleri”ne sorup öğrendikten sonra... Bu konu uzun!.. Devamı yarına!.. ANTALYA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Tehlikenin farkında mısınız?” uyarısı yapan gazetemizi hedef alan açıklamalarına, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’dan tepki geldi. Konuyu, sıcak suya atılan kurbağa hikâyesiyle özetleyen Baykal, “Bir kurbağayı sıcak suya atarsanız tepki gösterir. Refleks verir ve sudan zıplar. Ancak suyu yavaş yavaş ısıtırsanız ısıya alışır, tepki veremez ve suyun içinde haşlanır. Yapmaya çalıştıkları da bu. Söz konusu cümleler, bu anlayışın eseri” diye konuştu. Deniz Ticaret Odası’nın toplantısına katılmak üzere kente gelen CHP lideri Baykal, Antalya Havalimanı’nda partililerle bir süre sohbet etti. Partililerin sorularını yanıtlayan Bay ? Başbakan Erdoğan’ın Cumhuriyet’i hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Deniz Baykal, AKP liderinin ‘alıştırma’ siyaseti yaptığını söyledi. AKP’nin hâkim ve savcı atamalarına müdahale hazırlığı içinde olduğunu belirten Baykal, bu soruna kendileri dışında hiçbir siyasi partinin tepki göstermemesini eleştirdi. kal, Türkiye’de demokrasinin sağlam dayanaklarından birinin yargı bağımsızlığı olduğunu belirtti. Hükümetin bu konudaki yasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin seçimine el atacağını vurgulayan Baykal, “Bu konuda CHP’den başka şikâyet eden yok. İki haftadır grup konuşmasında bu konuya değiniyorum. Bu Türkiye’nin meselesi değil mi? Orayı ele geçirip hâkimleri istedikleri gibi atayacaklar. Bu açıkça kurumu çürütmeye yönelik bir girişimdir. Biz bu konuyla uğraşıyoruz. Başka siyasi partisi yok mu bu memleketin?” dedi. meliler. Bizim Avrupa’yı yıkacak bir girişimde bulunmamız söz konusu değil. Ama biz kendi kalkınmamız için bu anlaşmayı yapabilmeliyiz” diye konuştu. Baykal, Deniz Ticaret Odası’nın meclis toplantısında da eğitim konusunu ele aldı. Toplumun talebi ile eğitim sistemi arasında tam bir kopukluk olduğunu belirten Baykal, şunları söyledi: “Toplumda ciddi bir işsizlik var. Ama aynı zamanda kalifiye eleman arayan işyerleri, çalıştıracak adam bulamıyor. İşsiz Çin önerisi AB ile ilişkiler konusuna da değinen Baykal, yeni bir öneride bulundu. Türkiye’nin AB karşısında Çin’le ekonomik işbirliği anlaşması imzalayabileceğini vurgulayan Baykal, AB’ye konunun öneminin hatırlatılması gerektiğini ifade etti. Baykal, “Bizim Çin ile işbirliği yapabileceğimizi bil likle ilgili şikâyetler de doğru, kalifiye eleman sıkıntısı da doğru. İkisi de eğitim sisteminin bir sorunu. Türkiye’de eğitim sistemini çok köklü değiştirmek gerekiyor. Herkes üniversiteden mezun olacak gibi çocuklarımızı yönlendiriyoruz. Oysa çocukların üçte ikisini meslek yaşamına, üçte birini de akademik yaşama yönlendirmeliyiz.” Baykal, meclis salonunda yer alan Türkiye haritasında KKTC’nin gösterilmemesine de tepki verdi. İnternet üzerinden indirilerek hazırlandığı açıklanan ve KKTC’nin yer almadığı haritayı eleştiren Baykal, “Bundan sonra Kıbrıs’ı doğru gösterecek haritalar asın” dedi. Toplantı sonunda, kendisine dümen hediye edilen Baykal, Türkiye’yi taşıyacaklarını da ifade etti. ‘Hoşgörü’ söylemini bırakan Başbakan, muhalefete ve medyaya yüklenmeye başladı Listeler bugün indirilecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) T.C. kimlik numarası esasına göre hazırlanan yeni sistem uyarınca, bilgilerin güncellenmesi amacıyla muhtarlıklarda askıya çıkarılan seçmen listeleri bugün saat 17.00’de askıdan indirilecek. Seçmen bilgileri, muhtarlıkların yanı sıra YSK’nin ‘’http://www.ysk.gov.tr/ys k/secmenBilgi.jsp’’ internet adresinden kontrol edilebilecek. Erdoğan gerilim peşinde ? Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken gündem belirleme kaygısına düşen AKP lideri, tartışma yaratacak ve gerilimi artıracak açıklamalar yapmakta sakınca görmüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefeti ve kurumları “öcü edebiyatı yapmak, siyasi korkuluklar dikmek, kışkırtmalara başlamak”la suçlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tartışma yaratacak açıklamalarıyla gerilimi tırmandırıyor. AKP iktidarının politikaları ve uygulamalarının eleştirildiği dönemlerde muhalefeti gerilim yaratmakla suçlayan, hoşgörü ve demokrasi kültüründen söz eden Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda tartışma yaratacak ve gerilimi tırmandıracak açıklamalar yapmakta sakınca görmüyor. Erdoğan’ın özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda AKP’nin adayının açıklanacağı 16 Nisan’a kadar tartışma yaratacak daha sert açıklamalar yapabileceği dile getiriliyor. Erdoğan’ın seçim sürecinde adaylık konusunda muhalefetin ve kamuoyunun iktidara yönelik uzlaşma baskısının artabileceği düşüncesiyle gündemi belirleme ve inisiyatifi elden bırakmama stratejisi izleyeceği dile getiriliyor. “Demokrasi, karşılıklı anlayış, diyalog, uzlaşı ve tahammül rejimidir. Demokrasiyi içine sindiremeyenler milleti ve milli iradeyi içine sindiremiyor demektir. Hem demokratız diyeceksiniz hem de tahammülsüzlüğü, gerilimi, hazımsızlığı aşılamaya kalkamazsınız” diyen Erdoğan, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının uzlaşmayla belirlenmesi yönündeki çağrılarına da “Cumhurbaşkanı adayı AKP içinden olacaktır” karşılığını veriyor. Erdoğan, “Türkiye’de bugün hâlâ öcü edebiyatından medet uman bir muhalefet anlayışı vardır. Milleti korkutmak, sindirmek istiyorlar. Yine kışkırtmalara, tahriklere, hakaretlere başvuracaklar. Bunların arasında karalar bağlayanlar da var. Sözüm ona cumhuriyeti koruyacaklar. Cumhuriyeti cumhur korur, herhangi bir kurum değil” diyerek Cumhuriyet’in kazanımları konusunda duyarlı olan çevrelere de tepki gösteriyor. “F Tipi’nde baskı sürüyor” ? İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde dün basın açıklaması yapan Mücadele Birliği Platformu sözcüsü Vefa Serdar, F Tipi cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler üzerindeki baskıların artarak devam ettiğini savundu. Serdar, “Aramalarda talan, hastane ve mahkeme götürülüş getirilişlerde saldırı, görüşçülerin üzerindeki baskıların artması, avukat görüşlerinde keyfi olarak çıkarılan zorluklar, hücre, görüş ve mektup cezalarıyla devrimci tutsaklar sindirilmek isteniyor” dedi. CHP’li Mehmet Kesimoğlu, keyfi yönetimini protesto amacıyla ‘içi boş’ TBMM İçtüzüğü’nü İçişleri Komisyonu Başkanı AKP’li Ziyaeddin Akbulut’a fırlattı. (Fotoğraf: AA) Komisyonda CHP protestosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İçişleri Komisyonu’nda dün Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun (TESK) yetkilerini sınırlandırdığı belirtilen, araç tescil işlemlerinin tek merkezden yürütülmesi amacıyla “Araç Tescil ve Sürücü Belgesi İşlem Merkezi’’ kurulmasını öngören tasarı kabul edildi. Görüşmeler sırasında CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, Komisyon Başkanı Ziyaeddin Akbulut’u keyfi yönetim uygulamakla suçladı ve önüne “içi boş” bir TBMM İçtüzüğü fırlattı. İçişleri Komisyonu toplantısı tartışmalı geçti. Komisyonun geçen haftaki toplantısında Başkan Akbulut’un gündemi milletvekillerine danışmadan değiştirmesini eleştirdiğini anımsatan CHP’li Kesimoğlu, “Ancak kendisi bana, ‘Seni Almanya’ya gönderdim hâlâ sinirlerin yatışmamış’ dedi. Ben başkanın kesesinden değil, devletin kesesinden gittim Almanya’ya. Keyfi yönetiminizi protesto için size içi boş bir TBMM İçtüzüğü hediye ediyorum. İçini istediğiniz gibi doldurun. Bu, devletin valisiyken parti otobüsünün üzerine çıkmaya benzemez’’ dedi. Kesimoğlu daha sonra üzerinde “TBMM İçtüzüğü” yazan içi boş kitapçığı Akbulut’un önüne fırlattı. Akbulut, “Kem söz, sahibine aittir. Burası kişisel hırsları sergileme yeri değil. Burası kavga etme yeri değil, kanun çıkarma yeri. Topluma örnek olmalıyız’’ karşılığını verdi. Akbulut, daha sonra da CHP Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen’le tartıştı. 3 partiye ihtar verildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR), Milli Demokrat Halkın Partisi ve Özgür Toplum Partisi’ne, Siyasi Partiler Yasası’na aykırılıklarını gidermeleri için ihtar verdi. Yüksek Mahkeme, yaptığı gündem toplantısında, Türkiye Özürlüsüyle Mutludur Partisi’nin kapatılması istemini de karara bağladı. Anayasa Mahkemesi heyeti, parti kendisini feshettiği için kapatma davasını düşürdü. ‘EKSİK ÜYE İŞ YOĞUNLUĞUNU ARTIRACAK’ CHP: AKP’Yİ SUÇÜSTÜ YAKALADIK Yargıtay üye seçiminin durdurulmasına karşı İLHAN TAŞCI ‘TBMM’de sahte oy’ skandalı yargıya taşınıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM’de “torba yasa” olarak anılan ve ithal doktor yolunu açan tasarının görüşmeleri sırasında kullanılan sahte oy pusulalarının yok edildiğine dikkat çekerken “Bunu gerçekleştirenler ve göz yumanlar hakkında TBMM Başkanlığı’nın harekete geçmemesi durumunda cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Anadol, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, 14 Şubat 2007 tarihli TBMM Genel Kurulu’nda sahte oy pusulası gönderildiğini ve bu girişimi “suçüstü yakaladıklarını” anlattı. Başvuruları üzerine TBMM Başkanlığı’nın “pusula gönderen milletvekillerinin salondan ayrılabileceği” açıklamasına tepki gösteren Anadol, “Sahtekârlığa kılıf hazırlanıyor” dedi. Tartışma konusu olan 29 oy pusalasının TBMM görevlilerine teslim edilmediğinin bildirildiğini aktaran Anadol, “Bu durum, yüce Meclis’in çatısı altında resmi evrakta sahtecilik suçunun yanında bir de resmi belgeyi yok etme suçunun işlendiğinin itirafı anlamına geliyor” açıklamasını yaptı. TBMM Başkanlığı’nın başvuruları üzerine “yapılacak bir işlem bulunmadığı” yanıtını verdiğini aktaran Anadol, “Bu, yüce Meclis’in çatısı altında suç işlenmesine göz yumulması anlamına geliyor. TBMM Başkanlığı’nın bu tutumu delillerin yok edilmesi ve suçluların adaletten kaçırılmasına açıkça aracı olmak anlamına gelmektedir” görüşünü dile getirdi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Birsel Sönmez’e 2 yıl hapis ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 8. Ceza Dairesi, İskenderun İthal Kömür Santralı ihalesindeki usulsüzlük nedeniyle eski TEAŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve eski Devlet Bakanı Birsel Sönmez ile eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi hakkında verilen 2’şer yıl hapis cezasını onadı. Daire, dönemin bürokratları Nedim Seçkin Ülgen, Yılmaz Soysal, Emin Bilen ve Saba Soytekin’e aynı suçtan verilen hapis cezasını ise bozdu. ANKARA Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri ertelenen Yargıtay Yasası’nda değişiklik öngören tasarıya ilişkin tartışmalar sürüyor. İktidar, CHP’nin Yargıtay’a üye seçimi başta olmak üzere birçok düzenlemesine karşı çıktığı tasarıyı, TBMM İçtüzük gereği 45 günlük süre bitiminin ardından doğrudan genel kurula indirerek, yasalaştırmayı planlıyor. Yargıtay Yasa Tasarısı’nda, Yüksek Mahkeme’nin üye sayısının 150’ye düşürülmesi öngörülüyor. Tasarının bu haliyle yasalaşmasıyla birlikte Yargıtay’a üye seçimi otomatik olarak duracak. Yargıtay’a yeni üye seçimi yapılabilmesi için üye sayısının 150’ye düşmesi beklenecek. 250 üyesi olan Yargıtay’ın bugün itibarıyla 22 üyeliği boş bulunuyor. Yargıtay’da üyelerin yaş ve emeklilik durumundan hareketle yapılan hesaplamalara göre, yıl sonuna kadar üye sayısı 218 olacak. Üye sayısının 150’ye düşmesi ise ölüm ve kendi isteğiyle ayrılma durumu hariç ancak 2013’te gerçekleşebilecek. Yargıtay Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu, ara mahkemeler olarak da nitelendirilen istinaf mahkemelerinin çalışmaya başlamasıyla birlikte, Yargıtay’daki bazı dairelerin işlerinin azalacağını anımsattı. İbrahimhakkıoğlu, “Bizim teklifimiz, istinaf mahkemeleri fiilen kurulup, çalışmaya başladıktan sonra Yargıtay’a üye seçimi yapılmasına gerek yok. Ama istinaf mahkemeleri kurulmadan, çalışmaya başlamadan tabii ki üye seçimine gerek görüyoruz. Yoksa işler kalır” değerlendirmesini yaptı. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear