25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MART 2007 PERŞEMBE 10 AB için yeni anayasa çağrısı ? AMSTERDAM (AA) Hollanda, Avrupa Anayasası’nın yerine geçecek ve Nice Anlaşması’nı da kapsayacak yeni bir anlaşmadan yana olduğunu bildirdi. Hollanda’nın AB ile ilişkilerden sorumlu Bakanı Frans Timmermans, Lüksemburg’da yaptığı açıklamada, AB Anayasası’nın Hollanda’da halkoylamasıyla reddedildiğini anımsatarak, hükümetinin, yeni koşullara uygun, değişim ve gelişimi içerecek yeni bir anlaşmadan yana olduğunu belirtti. DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Sayılara göre, Bush ve Blair’in iddialarının aksine, ‘Irak etkisinin’ bedelini siviller ödüyor İşgal, İslamcı terörü körükledi Dış Haberler Servisi ABD ve İngiltere’nin Irak’ı işgalinin ardından dünyada İslamcılarca gerçekleştirilen saldırıların arttığı belirtildi. İngiliz The Independent gazetesinde dün yayımlanan haberde “Irak etkisi’’nin bedelini sivillerin ödediği, Irak’ın 2003’te işgal edilmesinden beri her gün yüzlerce insanın doğrudan işgale bağlı nedenlerle öldüğü belirtildi. Irak’ın işgalinin “küresel terorizm’’ üzerindeki etkisini belirlemek üzere ABD’de yapılan araştırma, ABD Başkanı George W. Bush ve İngiltere Başbakanı Tony Blair’in iddialarının aksine İslamcı şiddetin artmasında bire bir işgalin belirleyici olduğunu ortaya koydu. ABD’deki saldırıların gerçek ? ABD’de yapılan araştırmanın sonuçlarına yer veren Independent gazetesi, son 3 yılda Londra’dan Kâbil’e, İspanya’dan Kızıldeniz’e kadar birçok yerin terör saldırılarına hedef olduğuna dikkat çekti. 11 Eylül’den işgale kadar olan dönemde 279 kişi İslamcı terör yüzünden hayatını kaybederken işgalden bugüne kadar olan dönemde 5 bin 420 kişi öldü. leştirildiği 11 Eylül 2001’den Irak’ın işgal edildiği Mart 2003’e kadarki dönemle, işgalin başlangıcından bu yana kadarki dönemin karşılaştırıldığı araştırmada terör saldırıları sonucunda ölenlerin sayısının 729’dan 5 bin 420’ye yükseldiği saptandı. İsrail’le Filistinliler arasındaki çatışmalarda ölenleri kapsamayan araştırmaya göre İslamcılar tarafından gerçekleştirilen saldırıların en yoğun yaşandığı yer Irak. İşgalden önce Irak’ta yalnızca yedi kişinin yaşamına mal olan İslamcı saldırılar, işgalden sonra 3 bin 122 kişinin ölümüne neden oldu. 2001’de işgal edilen Afganistan’da da benzer bir durum gözlemlendi. 2003’ten önce İslamcıların saldırılarında ölenlerin sayısı oldukça azken 2003’ten beri 802 kişi öldü. rupa’da 0’dan 297’ye yükseldi. Peter Bergen ve Paul Cruickshank, 1998’den bugüne kadarki terör saldırılarını listeleyen MIPTRAND veri bankasına dayandırdıkları araştırmalarının sonucunda “Son üç yılda Londra’dan Kâbil’e, İspanya’dan Kızıldeniz’e pek çok yerde yaşanan terörist saldırılar, Irak savaşının, El Kaide’nin ideolojik virüsünün yayılmasını büyük ölçüde hızlandırdığını gösteriyor’’ saptamasını yaptılar. ABD Başkanı, 2005 yılın İdeolojik virüs yayılıyor İşgal öncesi ve sonrasındaki dönemler karşılaştırıldığında Çeçenistan’da ölenlerin sayısı 234’ten 497’ye, Hindistan ve Pakistan’da 182’den 489’a, Av Ramadi saldırısı yalanlandı ? BAĞDAT (AA) Irak polisi, önceki gün Ramadi kenti yakınlarında 12 çocuk ve 6 kadının öldüğü saldırı haberinin doğru olmadığını açıkladı. Ramadi’deki El Kareme Karakolu Komutanı, bölgede aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 17 kişinin ölümüyle sonuçlanan tek bir saldırı olduğunu, bunun da pazartesi günü yaşandığının bildirildiğini belirtti. da “Eğer Irak’ta düşmanla savaşıyor ve düşmanı yok ediyor olmasaydık onlar da boş durmazlardı. Dünyanın dört bir yanında ve sınırlarımız içinde ABD’lileri öldürüyor olurlardı. Teröristlerle Irak’ta savaşan askerlerimiz ABD halkını doğrudan bir tehditten koruyorlar’’ demişti. Blair de parlamentoda İngiliz askerlerinin çekilme planını açıklarken bazı vekillerin Irak savaşının dünya çapındaki şiddeti arttırdığı yönündeki iddialarını reddetti. ABD yönetiminin hazırladığı, Ulusal İstihbarat Raporu’nda “Irak savaşı cihatçıların büyük davası oldu... ve yeni nesil terörist liderlerin ve militanların yetişmesini sağlıyor’’ ifadesine yer verildi. Castro canlı yayında Chavez’i arayarak “İyileştiğini” söyledi. (Fotoğraf: AP) ‘Aman Tanrım bu Fidel’ Dış Haberler Servisi Küba’nın hasta Devlet Başkanı Fidel Castro, Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez ile radyo programında telefonla görüştü. Chavez’in halka seslendiği “Merhaba Başkan’’ adlı haftalık radyo programını arayan Castro, Chavez’e “Sevgili dostum, nasılsınız?’’ diye seslendi. Radyo programında beklenmedik bir şekilde Castro’nun sesini duyan Chavez, “Aman Tanrım, bu Fidel” diye bağırdı. Chavez’in “Nasılsın? Sesini duymak ve iyi olduğunu bilmek bizim için ne mutluluk!” demesi üzerine 80 yaşındaki Castro, Chavez’in radyo programını dinlediğini belirterek “kendisini daha güçlü hissettiğini’’ söyledi. Castro, “Evet, iyileşiyorum, kendimi daha güçlü ve çalışmaya daha fazla vakti olan biri gibi hissediyorum, çünkü yeniden öğrenci oldum’’ dedi. Chavez ile Castro telefonda 25 dakika konuştu. Geçen yıl geçirdiği bağırsak ameliyatından sonra sağlık durumu hakkında çok fazla bilgi edinilemeyen Küba lideri, “Herkesten sabırlı, sakin ve mutlu olmasını istiyorum. Ülke ilerliyor ve önemli olan da bu’’ diye konuştu. T ASARI BİRLİK GETİRMİYOR Petrolde aslan payı ÇUŞ’lara ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Iraklı Kürt grupların taleplerinin karşılanmasıyla, Nuri el Maliki başkanlığındaki hükümetin onay verdiği petrol yasa tasarısı, ülkedeki istikrarsızlığın daha da artmasının önünü açtı. ABD hükümetinin de hazırlanmasına müdahil olduğu tasarı, Irak’ın petrol gelirlerinin büyük bölümünün 3540 yıl boyunca çokuluslu birkaç şirkete aktarılmasını öngörürken Şiiler ve Kürtler de çokuluslu şirketlerden arta kalan petrol gelirinden aslan payını alacak. Öngörülen düzenleme ile ilk aşamada Batılı şirketlere petrol gelirlerinin yüzde 75’ini elde etme olanağı tanınacak. Söz konusu oran, “Irak petrol sanayiinin canlanması için Batılı şirketlerin yapacağı masraflar karşılanıncaya kadar” bu atılı şirketler, düzeyde sürecek. Sonraki aşamada “üretim ortaklığı Batılı şirketler kâanlaşması” rın yüzde 20’sini alacak. Batılı şirketyapacak. ler, Irak’ta, OrtadoBu durum ğu’da hiç uygulanekonomisinin mayan “üretim oryüzde 95’i petrole taklığı anlaşması” yaparak faaliyet dayalı olan Irak’ın ekonomik gösterecek. Bu durum ekonomisinin bağımsızlığını da yüzde 95’i petrole ortadan dayalı olan Irak’ın ekonomik bağımkaldıracak. sızlığını da ortadan kaldıracak. Tasarı meclisten geçerse Kürtler, savaşın başından bu yana ABD’nin sağladığı siyasi avantajı ilk kez bu ölçüde somut bir getiriye tahvil etmiş olacaklar. Yasa tasarısına göre petrol geliri nüfus yoğunluğu temel alınarak 18 idari yapı arasında paylaştırılacak. Ancak Irak’ın kuzeyinde Kürtlerin, Duhok, Erbil ve Süleymaniye’yi kapsayan üç vilayetinin bulunması ve Kürt nüfusun bu vilayetlerde yoğunluk kazanması, Kürt grupların gelir oranını artıracak. Ayrıca Irak’ın orta ve güney kesiminde güvenlik koşullarının iyi olmaması, petrol arama, çıkarma ve pazarlama faaliyetleri açısından yabancı şirketleri, güvenliğin görece daha iyi olduğu Kürt bölgesine yönlendirecek. ‘İstemiyoruz ama kalacağız’ ABD Savunma Bakanı Robert Gates ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace, Bush’un Irak ve Afganistan için istediği fonları değerlendiren Senato Komitesi’nde konuşma yaptı. ABD’nin Irak’ta daimi üsler bulundurma arzusu taşımadığını kaydeden Gates, yine de “uzun süreli bir dönem için” askeri varlık bulundurulabileceğini belirterek Amerikan üsleri bulunan Güney Kore ve Almanya’yı örnek verdi. İnternetten ilk genel seçimler ? TALLINN (AA) Estonya’da pazar günü yapılacak genel seçimlerde dünyada ilk kez için internetten oy kullanılacağı belirtildi. Seçim komisyonu üyesi Ulle Madise, internetten süresi içinde oy vermeyenlerin pazar günü oylarını geleneksel yöntemle kullanabileceklerini belirtti. 940 bin seçmenin bulunduğu Estonya’da, seçmenler ev veya işyerlerindeki bilgisayarlardan oy atabiliyor. Abdülmehdi’ye saldırı Suikastın nedeni Kerkük mü? BAHADIR SELİM DİLEK B ‘Komşular’ 10 Mart’ta buluşacak ABD, İran ve Suriye’nin de katılacağı ilk toplantının ardından nisan ayındaki bakanların toplanacağını bildirdi... İran daveti kabul etti Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ABD’nin İran ve Suriye’nin de yer alacağı Bağdat’taki komşular toplantısına katılacağını, bu toplantının nisan ayında bakanlar düzeyinde bir toplantıyla devam edeceğini söyledi. Rice, Kongre’de yaptığı konuşmada, 10 Mart’ta büyükelçiler düzeyinde yapılması öngörülen toplantının nisanın ilk yarısında bakanlar düzeyinde bir toplantıyla devam edeceğini, bu toplantıya mart ayındaki toplantıya katılanlara ek olarak G8 üyesi ülkelerin de katılacağını kaydetti. Rice, Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin, Irak’ın komşularının olumlu desteğine ihtiyacı olduğuna inandığını, kendisinin ve ABD Başkanı George W. Bush’un da bunu kabul ettiğini, üstelik bu yaklaşımın Irak Çalışma Grubu’nun ana bulgularından biri olduğunu söyledi. Iraklıların ABD yönetiminin tam desteğinde yeni bir diplomatik girişim başlattığını belirten Rice, “Irak hükümeti, her iki bölgesel toplantıya katılması için Suriye ve İran’ı da davet ABD Dışişleri Bakanı Rice, nisan ayında yapılacak toplantıda G8 üyesi ülkelerin de temsil edileceğini açıkladı. (Fotoğraflar: AFP) etti. Bu hükümetlerin, barış ve istikrar için çalışmaya, Irak’la ilişkileri geliştirmeye yönelik bu fırsatı kaçırmayacaklarını ümit ediyoruz’’ dedi. ABD’nin İran ve Suriye’yle masaya oturma kararının, Washington’ın Tahran’la görüşmeme konusundaki tavrını değiştirdiğini gösterdiği yorumlarına karşılık Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack ABD’nin İran’a dönük politikasında bir değişiklik olmadığını belirtti. McCormack buna karşın toplantı sırasında İranlılarla ikili görüme yapılıp yapılmayacağı konusunda kesin bir cevap vermeyi reddetti. İran komşu ülkeler toplantısına katılacağını açıkladı. İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani, Tahran’da bulunan Iraklı milletvekili Abdülkerim Anze ile yaptığı görüşmeden sonra, Irak’ta yapılacak toplantıya ilişkin soruları yanıtladı. Demokrasiye dönüş! ? TORONTO (AA) Kanada meclisi, 11 Eylül saldırılarından sonra terörle mücadele kapsamında kabul ettiği tedbiren tutuklama ve zorla ifade alma önlemlerini kaldırdı. Azınlık hükümetinin Başbakanı Stephen Harper, muhafazakârların önlemlerin devam etmesi isteğine rağmen yasa tasarısının geçmesi için muhalefetin desteğini aldı. Gül: Toplantı önemli Laricani, toplantıya katılıp katılmayacaklarının sorulması üzerine, “Irak’ın sorunlarını çözmek için elimizden geleni yapacağız. Irak’ın yararına olacaksa bu toplantıya katılacağız’’ dedi. Ali Laricani, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki’yi resmi olarak davet ettiğini de belirtti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, dün yaptığı açıklamada Irak’a komşu ülkeler toplantısının ne kadar önemli olduğunu herkesin görmeye başladığını kaydetti. Gül, “Eğer sıkıntıda olan bir ülkeye komşuları yardım etmezse, o sıkıntıların aşılması ne kadar zordur’’ dedi. ANKARA Irak’ın Şii kökenli Devlet Başkanı Yardımcısı Adil Abdülmehdi’nin, Türkiye’ye yaptığı ziyaretin hemen ardından Bağdat’ta bombalı saldırıya uğraması birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre Abdülmehdi’nin Ankara ziyaretinin ardından döndüğü Bağdat’ta, kulislere “Abdülmehdi, Türkiye ile Kerkük konusunda gizli bir anlaşma yaptı. Ankara, Kerkük’te referandumun iki yıl ertelenmesi konusunda Abdülmehdi’yi ikna etti” bilgisi yansıdı. Iraklı kaynaklar, Abdülmehdi ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, sorunların diyalog yoluyla çözülmesi yönünde mutabakata vardıklarını resmi olarak açıkladılar. Ancak iddiaya göre söz konusu mutabakatın, “Kerkük’te referandumun iki yıl ertelenmesi” bilgisi, “Kürt grupların tepkisine neden olur” gerekçesiyle resmi olarak açıklanmadı. Mutabakatın gizli tutulmasına karşın söz konusu iddialar Mehdi’nin Bağdat’a dönmesinden kısa bir süre sonra siyasi kulislerde konuşulmaya başlandı. Bu sırada Irak Bayındırlık Bakanlığı’nda Abdülmehdi’ye yönelik bombalı bir saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırı ile Abdülmehdi’ye, “Türkiye ile daha fazla yakınlaşma” mesajının verildiği değerlendirmeleri de yapıldı. zun süredir Türkiye’de yaşayan bir Rus arkadaşım, kendisine ceza kesen trafik memurunun, notlarını düşerken Rusya yerine “Romanya” diye yazdığını görünce sormuş: Niye Romanya yazıyorsunuz? Ben Rusya vatandaşıyım. Polis kafasını kaldırmadan cevaplamış: Ne fark eder!.. Rusya’dan mısın? Ukrayna’dan mı? Moldova veya Gürcistan’dan mı? Sonuçta “oradan”sın... Yani eski Sovyetler Birliği’nden... Ama Romanya veya Bulgaristan SSCB cumhuriyeti değildi ki. Ne fark eder? Onlar da “demir perde ülkeleri” değil miydi bir zamanlar?.. Pek çoğumuz, yakın komşularımızı birbirinden ayırmak için bile çaba sarf etmiyoruz. Kara derili bir Afrikalının “Bütün beyazlar birbirine çok benziyor” dediği fıkrada yaşıyor gibiyiz. 90’ların başında başta Rusya olmak üzere eski sosyalist cumhuriyetlerden “bavul turizmi” nedeniyle Türkiye’ye bir akın başladı. Bir de aynı coğ Ne Fark Eder? U rafyadan bir fuhuş birliği çıkarma yaptı. Kısa zamanda bu iki hattan gelenlere tek isim bulduk: “Rus”! Hepsi Rustu gelenlerin... İster Kazak, ister Yugoslav olsun!.. Zamanla fuhuş konusunu iyice dilimize doladık ve sağa sola “Nataşa” diye saldırmaya başladık. Yalnızca ulus ayrımını reddetmekle kalmadık, fahişelik yapanla ticarete veya turizme geleni aynı kavramda birleştirdik: “Nataşa”! Gazeteciler, ağızlarından salyalar akıtarak bu güzel Rus ismini manşetlerde kullandı. (Bir Rus gazetesi, “Ayşeler” diyerek Türk kadınlarını toptan karalasaydı, ne derdik acaba?) Herkese bol keseden “Rus” ve “Nataşa” unvanı dağıtırken de aynı şeyi düşünüyorduk: Ne fark eder!.. Geçenlerde Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in on yıldır böbrek hastası olan eşi Saniye Şahin’e nakledilen böbreğin sahibinin, Türkiye’de ölen Ukraynalı bir kadın olduğunu okudum. Bakan Şahin, eşinin hayatını kurtaran böbreğin sahibi için “Hıristiyan olabilir, ne fark eder! Sonuçta insandı” demiş. Bakan’ın sözleri aklıma takıldı: Ne fark eder!.. Bir katil, günde 24 saat boyunca katil değildir. e Erich Maria Remarqu ladimir Putin’in yedi yıl kadar önceki ilk icraatları Rusya Federasyonu’nu parçalanma tehlikesinden kurtarmaya yönelikti. Başa gelişi zaten Çeçen savaşının rüzgârıyla gerçekleşmişti. 2000’deki devlet başkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından, resmen Devlet Başkanı olarak yemin edip göreve başlamasından yalnızca 6 gün sonra, 13 Mayıs 2000 tarihinde 849 sayılı tarihi kararnamesini yayımlamıştı. Kararnameyle, anayasaya göre 89 idari birimden (eyaletten) oluşan devlet, 7 dev bölgeye ayrılıyor ve bunların başına “Devlet Başkanı Temsilcileri” atanıyordu. Böylece Putin, Rusya Federasyonu’nun birliğini korumak için, ülkenin yönetim sisteminde önemli bir reform başlatmış oluyordu. Amaç, yerel yönetimlerin yetkilerinin ancak Kremlin’e ve federal yasalara bağlılık koşuluyla uygulanabileceğini güvence altına almaktı. 2003’ten itibaren Moskova’nın teşvik ve yardımlarıyla Federasyon’u oluşturan 89 idari birim arasından bazılarının birleşme girişimleri gündeme geldi. Kimi komşu birimler, referandum yaparak birkaç yıllık bir süreç içinde birleşme kararı aldı. Perm Megabölgesi adı altında Perm Bölgesi ile KomiPermyatsk Özerk Yöresi’nin birleşmesi, bu yolda ilk adım oldu. Krasnoyarsk’ta, Kamçatka’da, İrkutsk’ta, Çita’da, Altay’da, Arhangelsk’te ve Krasnodar’da bu tür birleşme süreçleri devam ediyor. PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY aksay@rusya.ru V Putin, Çeçenistan ve Tataristan Federal merkezi güçlendirmeye çalışan Rusya lideri Putin, Çeçenistan’da genç Kadirov’u başa getirirken, Tataristan’da yaşlı Şaymiyev’in yerine aday arıyor. ??? Birinci Çeçen savaşı 199496 yılları arasında yapıldı. İkincisi ise 1999’da başladı. Kimileri savaşın devam ettiğini söylese de, son yıllarda Moskova’nın Çeçenistan’daki duruma hâkim olduğu ortada. Burada, ilk Çeçen savaşında federal güçlere karşı çarpışmış olan Hoca Ahmet Kadirov’un 5 Ekim 2003’te başa getirilmesinin önemli rolü oldu. Moskova, 9 Mayıs 2004’te bir terör eylemi sonucunda Kadirov’un öldürülmesiyle doğan “iktidar boşluğu”nu gidermek amacıyla, Kadirov’un boksör oğlu Ramzan’ın 30 yaşına basacağı zamana kadar yönetime geçici olarak İçişleri Bakanı Alu Alhanov’u getirdi. Ve 16 Şubat 2007’de Alhanov’un, Putin’in kararıyla Rusya Adalet Bakanı Yardımcılığı’na atanmasıyla genç Başbakan Kadirov, Çeçenistan Başkanvekili olarak iktidarı devraldı. Yakında da Putin’in önerisi ve Çeçen Parlamentosu’nun onayıyla başkanlığa getirilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ramzan Kadirov oldukça heyecanlı, kendine aşırı derecede güvenen, görkemli söz ve tavırları seven, zaman zaman da Moskova’nın duymazdan gelmek zorunda kaldığı açıklamalar yapan bir lider olarak şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Kısa süre önce Çeçenistan’ın petrol gelirlerinin merkeze verilmemesi gerektiğini söyledi. Daha sonra ise Tataristan’ı ima ederek “Biz halimizden memnunuz; Moskova’dan daha fazla özerklik ve özel yetki anlaşması istemiyoruz” dedi. Kimilerine göre, Kremlin’in ilerde Kadirov’a söz geçirmesi zorlaşabilir; kimileri de Çeçenistan’daki siyasi güçler ve kabileler arası dengelere bakarak Moskova’nın başka şansı olmadığını vurguluyor. ??? Çeçenistan’dan farklı olarak Tataristan’da siyasi iktidar sorunu uzun süre gündeme gelmedi. Mintimer Şaymiyev, 1989’dan beri Tataristan’ın değişmez lideri. Moskova’yla en azından görünüşte uyumlu davranmaya her zaman özen göstermiş olan Şaymiyev, Yeltsin döneminde Tataristan’a maksimum özgürlük sağladı. Zaman zaman federal merkeze ödenen vergilerden Latin alfabesine geçiş taleplerine kadar bir dizi konuda Kremlin’le karşı karşıya kalsa da, ortamı sertleştirmedi. Ocak ayında Putin’le Tataristan’a geniş yetkiler veren özel anlaşma üzerinde görüş birliğine vardıklarını açıklayan Şaymiyev, geçen hafta Rusya Federasyon Konseyi’nin bu anlaşmayı reddetmesiyle ciddi bir sinyal almış oldu. Kulislerde, 70 yaşındaki Şaymiyev’in, yakında yerini Rusya İçişleri Bakanı Raşid Nurgaliyev’e bırakacağı söyleniyor. Rus Demokrasisi Rus uçağında seyahat eden Amerikalı, kendisine yemek uzatan hostese sorar: Seçeneklerim nedir? Evet veya hayır!.. CUMHURİYET 10 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear