26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 ŞUBAT 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Almanya’daki yeni sergisinin açılış kokteylinde Turhan Selçuk’a ATGB Onur Üyeliği kartı sunuldu 15 Çizgili ve sözlü uyarılar OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT – Türk karikatürünün dünya markası Turhan Selçuk, Almanya’nın Rüsselsheim kentinde dün akşam açılan sergisiyle ilgileri bir kez daha üzerinde topladı. Opel’in merkez fabrikalarının yer aldığı Frankfurt yakınlarındaki Rüsselsheim kentinde sergilenen karikatürlerinde güncelliğe dayalı olanlardan değil, zamana dayanıklı ve sanatsal niteliği ağır basan çalışmalarından örnekler verdiğine dikkat çeken Selçuk, Türkiye’nin ağır bir bunalıma sürüklenmekte olduğunun altını çizdi. Rüsselsheim’daki Opel Fabrikaları’na yabancı işçi getirilmesinin 50. yıldönümü nedeniyle gerçekleştirilen toplu etkinlikler çerçevesinde dün akşam Opel Sergi Salonu’nda karikatürlerini sergilemeye başlayan Turhan Selçuk, bir gün önce de Europa Hotel’de kendisi için hazırlanan bir kokteyle katıldı ve soruları yanıtladı. Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Başkanı Gürsel Köksal’ın Selçuk’a onur üyeliği plaketiyle Abdülcanbaz’lı kimlik kartını sunduğu kokteylde, sergileri düzenleyen gazeteci Mehmet Canpolat, Rüsselheim Sergisi ile Turhan Selçuk’un karikatürlerinin iki yıl içinde Almanya’da 14. kez sergilendiğini belirterek “Karikatürün Picasso’su Selçuk”un evrensel iletiler vermeyi sürdürdüğünü söyledi. Opel adına ve Alman Sendikalar Birliği (DGB) ile işbirliği içinde, göçün 50. yılı et gelişmelerle Almanya’daki Türkiye hakkındaki değerlendirmeleri ilgiyle karşılandı. Türkiye’nin adım adım bir karşıdevrime yöneldiğini belirten Turhan Selçuk, şöyle konuştu: “Almanya’ya gelişlerimde hep aydın bir Türkiye ile karşılaştım. Ancak Türkiye’de durum iyi değil. 50’lerden sonra patlak veren Atatürk düşmanlığı bugünlere kadar geldi. Karşıdevrim galiba başarılı olacak. Üzülüyorum. Türkiye’nin bir maceraya sürüklendiğini görmek beni çok üzüyor.” AMANA DAYANIKLI KARİKATÜRLER Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi kullandığını, ABD’nin de “ılımlı İslam devleti” adı altında kendisine uygun bir hükümet bulduğunun ortaya çıktığını belirten Selçuk, “Acı olan, karşıdevrimin giderek yayılması karşısında, medyanın buna çanak tutmasıdır” diye konuştu. Turhan Selçuk sergideki yapıtlarıyla ilgili olarak da şunları söyledi: “Bu sergim için zamana dayanıklı, sanatsal niteliği ağır basan karikatürlerimi seçtim. Benim grafik mizahı tercih ettiğim bilinir. Yani ben karikatürün okunabileceğini, yazının yardımı olmadan da çizginin okunabilir olduğunu savunuyorum. İşte burada o anlayışımı daha kuvvetle vurgulayan örnekler yer alıyor.” Kendisine, yoğunlaşan saldırılar karşısında Atatürk Türkiyesi’ni savunmak gibi bir ödev düştüğünü söyleyen ünlü karikatür sanatçımız, bu tutumun bedelleri olduğunu, Türkiye’deki her aydın sanatçının başına gelenlerin kendi başına da geldiğini, dolayısıyla ortak bir bedel ödendiğini belirtti. Turhan Selçuk’un Rüsselsheim’daki sergisi 3 Mart 2007’ye kadar sürecek. TürkiyeMalezya ‘sergi değişimi’ tasarısı Kültür Servisi Sabancı Üniversitesi ilk uluslararası öğrenci sergisini Malezya’da Kuala Lumpur’da açıyor. Sabancı Üniversitesi’nin Malezya’daki Multimedia University ile ortak yürüttüğü “sergi değişimi” tasarısı kapsamında üç ayrı galeride üç farklı sergi açılacak. Tasarının Türkiye ayağının küratörlüğünü Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Yoong Wah Alex Wong, Malezya ayağının koordinatörlüğünü ise Elyna Amir Sharji üstleniyor. Öğrenci işlerinin yanı sıra profesyonel sanatçıların yapıtlarının da yer alacağı bu sergiler bir ay süreyle Malezyalı sanatseverlerin karşısında olacak. Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Görsel Sanatlar ve İletişim Tasarımı Programı öğrencilerinin çalışmalarının yer alacağı sergilerden ilki Multimedia University Cyberjaya Kampusu’nda yarın açılacak. “A Journey to Self Expression “Within Figure” (İfade Özgürlüğüne Yolculuk) başlığını taşıyan ikinci sergi ise Limkokwing University of Creative Technology Kampusu’nda 8 Şubat’ta açılıyor. Bu sergide Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Wieslaw Zaremba’nın yanı sıra Polonyalı sanatçı Roman Gajewski’nin yapıtları sergilenecek. Sergilerin üçüncü ayağında ise profesyonel sanatçıların çalışmaları ile öğrenci yapıtları birlikte sergilenecek. “Empty Eyes” (Boş Gözler) adını taşıyan bu sergi 10 Şubat tarihinde Limkokwing University of Creative Technology şehir galerisinde açılacak. Sergide Sabancı Üniversitesi öğrencileri Taner Artan, Hürcan Yılmazer, Batu Akan, Mehlika Akar, Ege Kanar, Öner Özlü ve Sanem Güler’in yanı sıra Malezyalı fotoğraf sanatçıları Kim Teoh, Yoong Wah (Alex) Wong, Kelvin Chan, Wong Chee Leong, Yang Zi Xiong, Wong Kin Hoong ve Danny Lee’nin çalışmaları yer alacak. Z A vrupa Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Gürsel Köksal, Turhan Selçuk’a plaket ve kimlik kartlarını sunarken, “Avrupa Türk Gazeteciler Birliği’nin ‘Onur Üyeliği’ önerisini kabul ederek bizleri onurlandırdınız. ATGB, onur üyeliğini kabul ettiğiniz tarihten bu yana daha da güçlendi. Avrupa’daki Türk basın yayın çalışanlarının meslek örgütü ATGB’nin sizin gösterdiğiniz bu güvene layık olmak gibi bir hedefi de var artık” diye konuştu. yük kesiti Türklerin oluşturduğuna dikkat çekti. Rüsselsheim’daki Europa Hotel’deki kokteylde soruları yanıtlayan Turhan Selçuk’un, karikatür sanatı çerçevesinde Türkiye’deki kinlikleri içinde bu sergiye yer vermekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Opel İşyeri İşçi Temsilcisi Mehmet Küçük, Almanya genelinde olduğu gibi burada da yabancı işçiler arasında en bü Zihni Anadol Anı Anlatı Yarışması ödülleri verildi Çığ şimdi Avrupa’da ? Kültür Servisi Tuncer Cücenoğlu’nun “Çığ” adlı oyunu 3 Aralık’ta İtalya Milano’da okuma tiyatrosu olarak İtalyanca sunulduktan sonra, bu kez de yine okuma tiyatrosu olarak Belçika Liege’de oynanacak. Halen yalnızca Rusya’da üç ayrı tiyatro tarafından sergilenmekte olan Çığ’ın Belçika’da 2122 Nisan tarihlerindeki okuma tiyatrosu etkinliğine Cücenoğlu da davet edildi. İzlencede Henning Mankell’in Antilope, David Lescot’un Mariage, Carles Battle’in Tentation ve François Clarinval’ın Nomen Nescio adlı oyunlarıyla birlikte Çığ’a da yer verilmesi tiyatro çevrelerinde büyük başarı olarak niteleniyor. Fransızca olarak sunulacak Çığ’ın çevirisini Valeria Gay yaptı. Çığ, yazarın Çıkmaz Sokak adlı oyunuyla birlikte tek kitap olarak Paris’te mart sonunda satışa sunulmuş olacak. Büyük ödül Paksoy’un Kültür Servisi Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı’nın (ZOKEV) düzenlediği Zihni Anadol Anı Anlatı Yarışması’nın ödül töreni yapıldı. 3 Şubat’ta Zonguldak’ta yapılan törende, “Baban mı Lan Bu” başlıklı anlatısıyla büyük ödülü kazanan Abdulkadir Paksoy, ödülünü Zihni Anadol’un oğlu CHP İzmir milletvekili Kemal Anadol’un elinden aldı. AZARIN YAŞAMINDAN KESİTLER ZOKEV Başkanı Zeki Çolakoğlu’nun sunuş konuşmasıyla başlayan törende, tiyatro sanatçısı Fahri Bozbaş’ın Zihni Anadol’un kimi ürünlerini okuma tiyatrosu biçiminde sergilemesinden sonra, yazarın yaşamından kesitler sunan bir de sinevizyon gösterisi yapıldı. Kemal Anadol ise “Zihni Anadol gibi ömrü hesaba kitaba gelmez dalgalanmalarla geçen, yaşamında istese de bir türlü istikrara kavuşamayan bir insanın oğlu olarak burada konuşmak çok zor” diyerek başladığı konuşmasında, babasının zor yaşam koşullarına aldırmadan son nefesine kadar daha güzel bir dünya için savaşım verdiğine değindi. Ona her türlü işkenceyi reva görenlerin bugün ulusal kahraman ilan edilip anıtmezarlara gömüldüğünü söyleyen Anadol, “Biz anıtmezar falan istemiyoruz, ama bu adamların sütten çıkmış ak kaşık olarak sunulmasına da itirazım var” dedi. Büyük ödülü kazanan Abdulkadir Paksoy da, konuşmasına “Daha önce de ödüller aldım. Ama bu kadar onurlanmadım. Çünkü bu yalnızca bir yazın ödülü değil, yaşamını emeğin kurtuluşuna adamış büyük bir insanın adına verilen bir ödül. Bu ödüle beni yakışır bulan seçici kurul üyelerine ve ZOKEV’e teşekkür ediyorum” dedi. Demirtaş Ceyhun, Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner, Kemal Anadol ve Sina Çıladır’dan oluşan seçici kurul, yarışmanın özendirme ödülünü Hasan Kıyafet’e, ZOKEV Özel Ödülü’nü ise Dr. Tunç Çelebi’ye verdi. Fotoğraflar: Serkan Şentürk NotosÖykü’nün ikinci sayısı çıktı ? Kültür Servisi Yayın hayatına geçen aralık ayında başlayan öykü dergisi NotosÖykü, şubat sayısıyla raflardaki yerini aldı. Adam Öykü dergisi kapandıktan sonra edebiyat çevrelerinde oluşan boşluğu yine Semih Gümüş önderliğinde doldurmayı amaçlayan derginin bu sayısında Mehmed Uzun’la yapılan kapsamlı bir söyleşi ve Margaret Atwood ve Virginia Woolf gibi pek çok tanınmış kalemden öyküler bulmak mümkün. Kapağa taşınan “Sahafların elindeki en değerli kitaplar” dosyasında sahafların sorunlarına değinilirken “Ders kitaplarında kara delikler” başlıklı yazıda ilk ve ortaöğrenim ders kitaplarında giderek daha sık rastlamaya başladığımız ideolojik çarpıtmalar tartışılıyor. Dergi, bu sayısıyla okurlarına 20. yüzyılın tanınmış İngiliz edebiyatçısı D. H. Lawrence’ın “İki Öykü” adlı kitabını armağan ediyor. Y Türkiye’de ‘engelli’ olmak Kültür Servisi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi (Nişantaşı Kampusu) 25 Şubat’a dek Serkan Şentürk ile Bade Gürleyen’in ‘toplumda engellilerle ilgili farkındalığın ve duyarlığın artırılması’ için yürüttükleri tasarı kapsamında hazırladıkları ‘Engelliler’ başlıklı fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Tempo dergisi muhabirleri Şentürk ve Gürleyen, derginin 20 Ocak’ta başlattığı ‘Engeller kaldırılsın’ söylemiyle yola çıkan tasarı kapsamındaki bu sergiye, yıllar süren çalışmalarıyla oluşturdukları fotoğraflarıyla katılıyorlar. İki muhabir, yıllardır birçok şehirden köye, ev ev gezerek tanıştıkları engelli kişilerin yaşamlarını yansıtıyorlar objektiflerinden. Tunceli’den Artvin’e, bazı olanaklara sahip olsa da toplumun içinde var olma savaşı veren ya da olanaksızlıklardan ötürü dört duvar arasında yaşamak zorunda kalanlara, farklı yaşamları yansıtıyorlar bu fotoğraflarında. Yepyeni bir dergi: Özgür Edebiyat KADİR AYDEMİR lkemizde köklü bir geçmişe sahip olan edebiyat dergiciliği, hayat ne yöne akarsa aksın kendine çıkış yolları bulur, bir yerden filizlenir ve kuşaktan kuşağa bir gelenek halinde sürer. Bu hep böyledir. Dergicilik bir yerde modern ve güzel bir hastalıktır. Geçen günlerde bir dergi daha ilk sayısıyla okurlarına merhaba dedi. Yayına hazırlayanların “Özgür Edebiyat” adını verdiği dergi, nitelikli içeriğiyle dikkat çekiyor. “Özgür Edebiyat”ın yayın yönetmeni Metin Celâl, Zerrin Yılmaz ise yayın koordinatörü. Derginin yayın kurulu da edebiyat dünyasının yakından tanıdığı isimlerden oluşuyor: Adnan Özer, Atilla Birkiye, Metin Celâl ve Tuğrul Tanyol dergiye nefes veren isimler. “Başlarken” adlı yazıda, yazar ve şairle Ü re pop star muamelesi yapılmasından duyulan rahatsızlık ve derginin ortaya çıkış nedenleri kaleme alınmış. Adeta “Hiç popüler olanla olmayan bir olur mu” sorusunu, onu bekleyen okuruna ironik bir şekilde yöneltiyor bu yazı. “Özgür Edebiyat”ın ilk sayısının yazarları arasında Oktay Taftalı, Orhan Duru, Orhan Alkaya, Hatice Meryem, Nalan Barbarosoğlu, Gökçenur Ç., Azad Ziya Eren, Ersan Üldes, Selçuk Altun, Nilay Özer, Güngör Dilmen, Ayşe Ece, Yavuz Ekinci, Metin Üstündağ gibi isimler bulunuyor. Birçok çeviri şiir, deneme ve hikâyeye de dergi sayfalarında rastlamak mümkün. Selçuk Altun’un ilginç 2006 yılı değerlendirmesi ve Adorno’nun iktibas üzerine düşünceleri dergiye ayrı bir renk katmış. “Edebiyat özgür olmalı” deriz ya hep, yolu açık, ömrü de uzun olsun bu genç derginin. Nice sayılara. (İletişim için: ozguredebiyat@gmail.com) ‘Onuncu Gezegen: Bağdat’ta Tek Başına’ ? Kültür Servisi Osmanlı Bankası Müzesi Sineması’nda “Ülke ve Dünya Tarihinden Öyküler” başlığı altında, Melis Birder’in yönetmenliğini yaptığı ‘Onuncu Gezegen: Bağdat’ta Tek Başına’ adlı belgesel gösterilecek. 8 Şubat Perşembe günü saat 19.00’da yapılacak film gösteriminin ardından, Uluslararası Af Örgütü Irak 2003 Misyon Üyesi Özlem Dalkıran, “Savaşın Ardından Irak’ta Olmak” konulu bir söyleşi yapacak. Belgesel, savaştan sonra, Bağdat’ta yaşayan, “Evrende dokuz gezegen var, bense onuncusuyum” diyen Kevkeb adlı bir kadının günlük hayatını anlatıyor. İsmi Arapçada “gezegen” anlamına gelen, aşktan bekârete ve Saddam yanlısı vatanseverliğine kadar hiçbir şeyden söz etmekten çekinmeyen kadın, gerçekten de başlı başına bir dünya gibi görünüyor. (0 212 334 22 70) CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear