26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.14 Güneş: 6.40 Öğle: 12.25 İkindi: 15.24 Akşam: 17.57 Yatsı: 19.16 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 24 ŞUBAT 2007 ADLİYEDEKİ SALDIRI Yüksek yargıçlardan kınama ‘Cin çıkarma’ ölüm getirdi Sinir hastalıkları hastanesinde tedavi gören genç kız, ailesi tarafından tedavisi yarıda kesilerek hocaya teslim edildi. Genç kız hoca ile yalnız kaldığı odada yaşamını yitirdi Haber Merkezi Adana’da hastalara uygulanan kötü muameleyle gündeme gelen Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi görürken ailesi tarafından evine götürülen Emrah Kaya (24) adlı genç kız, “cin çıkarma’’ amacıyla götürüldüğü hocanın evinde yaşamını yitirdi. Genç kızın vücudunda darp izlerine rastlandı. Antakya’da, eşine ancak ortaçağda rastlanabilecek ilkellikte bir uygulama sonucu genç bir kız canından oldu. Adana’da hastalara kötü muamele yapıldığına ilişkin görüntülerle gündeme gelen Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gören Emrah Kaya (24), ailesi tarafından tedavisi yarıda kesilerek Antakya’nın Harbiye beldesi Hürriyet Mahallesi Atatürk Caddesi’ndeki evine götürüldü. Kaya ailesi, bir süre sonra, “cin çarptığını’’ iddia ettikleri kızlarını iyileştirmesi için akrabaları hoca Abdullah Y’den (47) yardım istedi. Abdullah Y’nin evine götürülen Emrah Kaya, Abdullah Y. ile yalnız kaldığı odada yaşamını yitirdi. olayla ilgili jandarma tarafından soruşturma başlatıldı. Olay yerine gelen nöbetçi cumhuriyet savcısı tarafından yapılan incelemede, vücudunda darp izlerine rastlanılan genç kızın cesedi, ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. “Cin çıkarma’’ işlemi yapan hoca Abdullah Y’nin jandarmadaki sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Birinci Başkanvekili Osman Şirin ve Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Küçükçekmece Ceza Yargıcı İnsaf Gündüz’e yapılan saldırıya tepki gösterdi. Şirin, saldırının “nefretle ayıplanması’’ gerektiğini belirterek “Olumsuzluklar ve kaçınılmaz sonuçlarının sorumluluğunu yargıç ve savcılara yükleyerek onları toplumsal ve bireysel tepkilere muhatap kılmak, artık yargı erkinde usanç ve bıkkınlık yaratıyor” dedi. Şirin, Yargıtay Birinci Başkanlığı adına konuya ilişkin bir açıklama yaptı. “Yargıcın yürüttüğü yargı görevi nedeniyle saldırıya uğrayabildiği ve bu halin toplum katmanlarını tepkiye, nefrete ve karşı tavır almaya sevk etmediğine’’ dikkati çeken Şirin, “Ülkede yaşayanların tümünün kişisel emniyetinden ciddi endişelere düşeceğinin, bireysel korunma yöntemleri arama eğilimleri göstereceğinin ve bu halin giderek toplumsal kargaşaya neden olacağının bilinip sorgulanması zaruretini yüce toplumun değer yargısına tevdi ediyoruz’’ dedi. Şirin, “Kadınını her türlü değerin üzerinde ve dokunulmaz sayması ile övünülür olmaktan uzaklaşarak, bayan yargıcına görevi süresince ve görevinden dolayı fiili ve sözlü saldırıda bulunabilme düzeysizliğine nasıl inilebildiğinin tepki ve nefretle ayıplanması gerektiğinin tüm üstün değer sahiplerinin takdirine sunulduğunu’’ kaydetti. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu da Küçükçekmece Adliyesi’nde 20 Şubat tarihinde yargıç İnsaf Gündüz’e yönelik saldırıya ilişkin açıklamasında şunları kaydetti: “Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak, vicdani kanaatlerine göre yargılama görevini yerine getiren yargı mensuplarına, verdikleri kararlar nedeniyle yapılan her türlü baskı, tehdit ve saldırı, mahkemelerin bağımsızlığı ve yargıç güvencesinin önündeki en büyük tehlikeyi oluşturmaktadır. Büyük bir fedakârlık ve özveri içerisinde kutsal görevini yerine getiren meslektaşlarımıza yönelik bu ve benzeri saldırıların amacına ulaşamayacağı ve bizleri yıldıramayacağı konusunda hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.’’ Vücudunda darp izleri Abdullah Y’nin Kaya’nın yaşamını “cin çıkarma işlemi’’ sırasında yitirdiğini söylediği bildirildi. Genç kızın ölümünün yetkililere bildirilmesinin ardından PROF. SUCUOĞLU: Yıkıma rüzgâr bile yetecek Fotoğraflar:VEDAT ARIK İstanbul Haber Servisi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Zeytinburnu’nda pilot çalışmaları yürütülen ODTÜ Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Haluk Sucuoğlu, Zeytinburnu’ndaki 5 katlı binanın beton dayanağının çok düşük olması nedeniyle yıkıldığını belirtti. Sucuoğlu, “Deprem bir gün olacaktır, sadece ayakta durmakta zorlanan binalar değil, diğer binalar da aynı akıbeti paylaşacaktır. Bunun için çok şiddetli depreme gerek olmadığı anlaşılıyor, rüzgâr bile yetecek” dedi. Sucuoğlu, yıkılan binanın, deprem tehlikesinin en yüksek bölgede bulunmadığı için çok riskli olarak belirlenen 2 bin 295 bina içinde değil, ikinci derece riskli 6 bin 470 bina içerisinde yer aldığını kaydetti. Binanın beton dayanağının İstanbul ortalamasının altında olmadığına dikkat çeken Sucuoğlu, bütün elle yapılan beton binaların hepsinin bu durumda olduğunu belirtti. Sucuoğlu, “Eğer acilen, ciddi bir ulusal strateji planı oluşturamazsak, kendi kendine yıkılan binaları izleyip onlar üzerinden polemik yaparak oyalanacağımız anlaşılıyor ” dedi. Yakınlarını kaybeden ve evleri yıkılan yurttaşlar enkaz üzerinde göz yaşlarına hâkim olamadılar. İhmal için suç duyurusu İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu’ndaki Huzur Apartmanı’ndan yaralı kurtulanları ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş, apartmanın yıkılmasının sorumlusunun Zeytinburnu Belediyesi olduğunu belirterek, yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirttiler. CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir ile İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, AKP’nin eleştirilere hedef olan deprem çalışmalarını bir kez daha Meclis gündemine taşıdılar. 1999 depremi davalarının zamanaşımına uğramasını eleştiren CHP’li vekiller, “depremle ilgili suçlara bakacak ihtisas mahkemeleri kurulup kurulmayacağını” ve “Kentsel dönüşümde pilot bölge olan Zeytinburnu’ndaki binaların neden çöktüğünü” sordular. CHP Milletvekili Keleş, CHP Zeytinburnu İlçe Başkanı Metin Gazioğlu ile birlikte, dün enkazdan kurtulmuş 37 kişinin kaldığı Zeytinburnu Öğretmenevi’ne ziyarette bulundu. Keleş, yıkılan binada belediyenin ağır ihmali olduğunu savundu. Esenler’de 2 bina boşaltıldı Zeytinburnu’nda çöken binadan yaralı olarak kurtulan 28 yaralıdan 24’ü taburcu olurken 4 yaralının tedavileri devam ediyor. Durumu ciddi olan iki hastadan 8 yaşındaki E.D’nin durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Önceki akşam Esenler’de de metro inşaatı nedeniyle çökme tehlikesi bulunan 2 bina boşaltıldı. Belediye yetkililerinin bir ay önce binalarda etüt çalışması yaptıktan sonra kolon ve kirişlerdeki çatlaklara karşın “oturulabilir” raporu verdiği belirlendi. marka silahlardan satın alıyor. 2. Bu silahların yaklaşık 400 binini Irak ordusuna hibe ediyor. 3. Hibe silahlar Irak içinde dağılıyor ve kayboluyor. Bunların ancak 12 bininin Irak’ta kayıt altında olduğu ortaya çıkıyor. 4. Kayıp silahların bir bölümünün Türkiye’ye girdiği ve örgütlerce kullanıldığı anlaşılıyor. 5. Glock marka 8 silahın yanı sıra 4 Bumar, 2 Walter marka silahın Türkiye’deki değişik eylemlerde kullanıldığı saptanıyor. Bunların arasında Danıştay saldırısı, Rahip Santoro’nun öldürülmesi ve İzmir’de iki polisin şehit edilmesi de yer alıyor. 6. Irak’ta söz konusu silahların bulunduğu depolardan sorumlu olan güvenlik elemanlarının yabancı ülkelerdeki hesaplarında yüklü miktarda dolar çıkıyor. Silahları üreten ülkeler, “Biz ABD’ye sattık, ötesini bilmeyiz” diyor. ABD’den ise tatmin edici bir açıklama yok. Bu tablo Amerika’nın Irak’a demokrasi götürmek için sürdürdüğü çabaların ne kadar erdemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor! ??? Danıştay saldırısı, Santoro ve Hrant Dink cinayetinin ortak özelliklerini ocak ayı sonunda bu köşede sıralamaya çalışmıştık. Son gelişme ışığında yineleyelim: 1. Her üç saldırıda da tetik, tek kişi tarafından çekildi. 2. Her üç saldırıda da olay çok kısa sürede aydınlanmış havası hâkim oldu. İşleyenler kısa sürede yakalandı. 3. Her üç saldırıda da tetiği çekenin hemen ötesine ulaşmak kolay olmadı. Hatta başarılamadı. 4. Her üç saldırı da önceki faili meçhullerden farklı olarak “aydınlatılmış cinayetler” diye arşive geçti. 5. Her üç saldırıda da tetiği çekenin “akli denge” sorunu var. Ortak yönleri çoğaltabiliriz, burada keselim ve soralım: Bütün bunlar rastlantı mı? Bizce değil... Bize göre, bu olaylar son derece basit kurgulanmış, kendini bilmez birkaç kişi organize etmiş havası verilen, son derece profesyonel saldırılar. Irak’ı kana bulayanların arkasında kim varsa, Türkiye’yi kana ve kaosa bulayanların arkasında da o var... ??? Kayıp silahlarla ilgili yalanlanmamış bilgileri girişte aktardık. Ancak, silahların seyir defterine bizim bir çekincemiz var; görünen o ki ABD, şöyle bir açıklama yapacak: “Kardeşim, stratejik ortağım Türkiyem benim... Ülkende işlenen cinayetlerde kullanılan silahların Irak’a hibe edilmiş Amerikan silahları çıkmasına çok üzüldüm. Üzüntümü tarif edemem. Sen de takdir edersin ki, Irak tam bir gayya kuyusu. Buraya verdiğim silahın hangi depoda olduğunu, oradan nereye gittiğini ben nasıl bilebilirim ki... Derhal talimat verdim, araştıracaklar. Sonucu sana bildiririm...” Her şeyin karmakarışık olduğu bu ortamda sormadan edemiyoruz: Acaba silahlar Türkiye’ye gönderilmek üzere mi Irak’a ulaştırıldı? Bu gelişmeleri izlerken, aklımıza nedense Uğur Mumcu’nun ortaya çıkardığı şu gerçek geldi: 12 Eylül öncesinde sağ ve sol örgütlere silah sağlayan şirketler aynı çıkmıştı! 1980’li, 90’lı yıllarda arzu ettikleri TürkKürt çatışmasını, önlenmesi olanaksız iç kaos ortamını yaratmayı başaramadılar. Yeni yöntemler arıyorlar... Şu aşamada, özellikle son Dink cinayetiyle “düşünce parçalanması” yaratmayı başardılar! Bu parçalanmayı tamir etmek, daha ileri gitmesini engellemek, ortak paydamız ve ortak faydamız olmalı... Aksi halde, ortak paydalar paylamaya, orta faydalar da fay hattına dönüşecek! ankcum?cumhuriyet.com.tr Maliye Bakanlığı’nca başlatılan takip ve inceleme süreci protesto edildi BBP’nin Dink cinayeti raporu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) gazeteci Hrant Dink cinayetine ilişkin olarak hazırladığı raporda, cinayetini azmettiricisi olarak tutuklanan Yasin Hayal’in, 2000 yılında partiye üye olduğu ancak 30 Kasım 2006’ta ihraç edildiği belirtildi. Raporu açıklayan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel’in muhbir olduğuna ilişkin somut bilgiye ulaşamadıklarını belirterek “Ama edindiğimiz bilgiler sadece Emniyet, JİTEM vs. bağlantısı değil. Tam tersine belki onun üzerinde Emniyet ve JİTEM’i dahi sütre olarak kullanmış bir uluslararası ilişki kaygısı bizde doğduğu için bu yönde araştırmaların yapılması gerektiği üzerinde duruyoruz” dedi. Kırık ampullü Kanaltürk tepkisi Nikâh törenine, siyaset, spor ve iş dünyasından geniş katılım oldu. (ALİ AÇAR) Ağar’ın oğlu evlendi İstanbul Haber Servisi Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın oğlu Zülfü Tolga Ağar ikinci evliliğini dün akşam geçen seçim döneminde AKP Çankaya Belediyesi başkan adayı olan Mesut Çağlar Bozoğlu’nun kız kardeşi Badısabah Bozoğlu ile gerçekleştirdi. ‘Şahit’ Demirel gelmedi İstanbul Hilton Convention Center’da kıyılan nikâha tanık olarak çağrılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Suudi Arabistan’a gideceği gerekçesi ile katılmazken, nikâhta damadın tanığı olacağı açıklanan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de İstanbul’da olmasına karşın katılmadı. Demirel, ilk evliliğini 1998’de yapan Tolga Ağar’ın nikâh tanığı olarak çağrılmaş ancak son anda katılmaktan vazgeçmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Kadir Topbaş tarafından kıyılan nikâh töreninde çiftin nikâh tanıklığını TBMM Başkanı Bülent Arınç, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve eski Trabzonsporlu futbolcu Ünal Kahraman yaparken evlilik cüzdanını 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy geline verdi.Törene Hayri Kozakçıoğlu, Celal Doğan, Hüsamettin Özkan, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Bedrettin Dalan, Cavit Çağlar, Hikmet Çetin gibi siyaset dünyasından tanınmış isimlerin yanı sıra iş dünyası ve spor ve sanat camiasından da birçok davetli katıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kanaltürk televizyonuna ait şirketler ile kanalın yöneticileri ve programcılarının malvarlıklarına ilişkin Maliye Bakanlığı’nca başlatılan takip ve inceleme süreci protesto edildi. Bilkent’teki RTÜK binası önünde toplanan Cumhuriyetçi Gençlik Platformu üyelerine, çeşitli yaş gruplarından Ankaralılar da destek verdi. Platform Sözcüsü Ekrem Oktay yaptığı açıklamada, baskıya yönelen otoriter ve totaliter tüm yönetimlerin en büyük hedefleri arasında basını emir kulu haline getirmenin bulunduğunu belirterek, “Maliye Bakanlığı, RTÜK ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Kanaltürk’e karşı izlenen bu politikanın başrollerinde olduğu görülmektedir” dedi. Oktay, devletin yasakçı anlayışı, baskı rejimi kurma ve karşıt fikirleri sindirme girişimlerine Türk milletinin her zaman en uygun yanıtı verdiğini söyleyerek “Karanlıktan medet umanlar, elbette Soyer’e ‘Başbakan’ sıfatıyla davet ? LEFKOŞA (AA) KKTC Başbakanı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Almanya’nın Hessen Eyalet Meclisi SPD Meclis Grubu Başkan Yardımcısı ve SPD Hessen Eyaleti Teşkilatı Başkan Yardımcısı Milletvekili Jürgen Walter tarafından “Başbakan ve CTP Genel Başkanı” sıfatıyla resmen Hessen Eyaleti’ne davet edildi. Başbakan Soyer, davetten memnuniyet duyduğunu ifade ederek mayıs ayının ilk haftasında Almanya’ya ziyarette bulunabileceğini Jürgen Walter’e bildirdiğini açıkladı. Fotoğraf: Cumhuriyetçi Gençlik Platformu üyelerine, çeşitli yaş gruplarından Ankaralılar da destek verdi. tarihimizin karanlık köşelerinde unutulacaklardır” dedi. RTÜK’ün demokrasinin ve Cumhuriyetin temel prensiplerini içine sindiremeyen AKP hükümetinin maşası haline geldiğini ifade eden Oktay, kuruldan ve hükümetten düşünceye saygıyı ve karşı görüşlere tahammül edebilecek demokratik olgunluğu beklediklerini dile getirdi. Kırık ampullerin resmedildiği ve üzerinde “Anamızı da aldık geldik”, “Çankaya yolları yokuştur yokuş” ve “Fermanlar RTÜK’ün ise meydanlar bizimdir” yazan 3 ayrı bez afiş taşıyan yurttaşlar, “RTÜK şaşırma sabrımızı taşırma”, “Ampul patladı, sabır kalmadı” sloganları attı. Açıklamanın ardından oluşturulan temsili sandık içinde yurttaşların eylem boyunca elleri havada taşıdıkları ve üzerinde Maliye Bakanlığı, AKP, RTÜK gibi yazılar yer alan beyaz ampuller kırıldı. Haber Merkezi İstanbul Müftülüğü Hutbe Komisyonu’nun, önümüzdeki günlerde camilerde okutacağı “Sofra Adabı” başlıklı hutbeyle “sol elle yemek yemeye’’ karşı mücadele başlatacağı bildirildi. Hutbeye tepki gösteren Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, “Gündemimizde daha önemli konular var’’ dedi. Hutbenin hazırlanmasından sorumlu isimler arasında bulunan İstanbul Müftü Yardımcısı İsmail İpek, “Bizim bir geleneğimiz, kaybetmememiz gereken kültürümüz var. Nezaket kuralları gereği bıçağın sağ elde, çatalın da sol elde tutularak yemeğin yenmesi bu bağlamda uygun değil. Bu tarz yemek yemek Batı âdetidir. Bize göre yemek sağ elle yenmeli. Yemeğin sağ elle yenilmesi konusundaki temel kabul ise hadislere dayanır. Ancak bilinmelidir ki hutbelerimiz birer tavsiye niteliği taşır. İsteyen uygular, isteyen uygulamaz” dedi. İpek, solak insanların sol eli kullanmasında sakınca olmadığını da kaydetti. Soruşturma izni kaldırıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 1. Dairesi, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun, bazı ihalelerdeki usulsüzlük iddialarına ilişkin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve 11 belediye görevlisi hakkındaki soruşturma izni verilmesi kararını kaldırdı. Kararı değerlendiren, Büyükerşen, “Siyasi amaçlı bir komployla haysiyet ve şereflerimizle oynanarak iftiraya maruz kaldığımız için ilgili kişiler hakkında tazminat davaları açacağız’’ dedi. DİB tepki gösterdi Tartışma yaratan ‘sol el’ hutbesi Başhekim görevden alındı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı’nın Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ndeki görevlilerin hastalara yönelik şiddet uyguladığının ortaya çıkması üzerine başlattığı soruşturma kapsamında Başhekim Cem Uraldı’nın da aralarında bulunduğu 3 kişi görevlerinden uzaklaştırıldı. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, inceleme sonucunda hazırlanan rapora göre, kusurlu bulunan hastane başhekimi, hastane müdürü ve başhemşirenin görevden alındıkları belirtildi. Bardakoğlu: Masa başında iş Hutbeye tepki gösteren Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, gündemlerinde böyle bir konunun olmadığını belirterek “İstanbul’dakiler masa başında iş üretmek istiyor, bu olmaz. Gündemimizde daha önemli şeyler var. Öncelikli olarak okullardaki şiddete yönelik neler yapabiliriz, bunları konuşmamız lazım’’ dedi. CUMHURİYET 16 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear